Katalog

SAYFA İKİ sCUMHURİYETi = 25 Nisan 1972 f klnd Diinya Savaşuıdan sonra kiraya, biitün dünyada büyiik bir gelişme göstermistir. Savajtan önce Almanya bu alanda İngUıere ve Birleşik Amerika'dan rtataa ileride flcen. savastan sonra ycrini, Birleşik Amerika ve lngiltere'ye kaptırmıştır. Vakıa kimya alanında meşhur Nobel mükâfatmı kazananlar arasuıda Almanya, hâlâ 23 ödülle, tngiltere (17) ve Birfeşik Amerika'dan (16) daha ileride lse de, bn dnrum Almanya'nın savaştan önce diğer ikisinden çok önde olmasmdan ileri selir. Nitekim savaştan sonra Kimya Nobel Mıikâfatını kazanan milletler arasında BirİPsik Amerika 14 ödülle birinci. İngiltere 10 ödülle ikinci ve Almanya be 5 ödülle ancak üçüncü durumdadır. t TÜRKİYE'de KİMYA Prof. Dr. Muvaffak SEYHAN îstanbul Üniversitesi öğretim Üyesi rik saadetlu Faik Paşa hazretleri kimyayı uzvl trdris etükleri (okuttuklan) zaman yedinci 31nıf şakirdanından (öğrencüerinden) Şerafedtiin Mağmumi beyin zaptettikleri takrirleri musahhah bir mecmuadır» (tottuklan notlardan tashih edilmis bir dergidir). Bu ifadclerden Ferik = Korgeneral Faik Paşanın ilk defa organik kimya dersi veren bir kimyacı olduğu anlaşılıyor. Türkiye'ye B irinci Cihan Savaşı sırasında Türkiye'ye getirilen Alraan profesör Fritr. Arndt, Batı anlamiyle kimya öğrenimini de ralarda modem kimya'nın biitün dünyadaki öacülerinden birl olan Fritz Amdt, Türkiye'de kJmyanın batı anlamiyle gelijmesinde en büyük rolü oynamıjtır. 19341955 feneleri arasında fasılasız 21 yıl Türkiye'de kalan Arndt'uı üzerinde harp senelerl ve harp sonrası olayları çok yıpratıcı etkiler yapmasına ve bu yürdcn eski enerjisinden ve yaratıcı kudrctinden çok kaybetmesine rajmen. binlerce talebe vetijtirmiştir. Bngün endüstri'de önemll mevkilerde çalışan blreok kimya yüksek mühendblerijle, üniversiteleriraizdeki bazı öğrctira üyelert ve lise kimya hocalannın pek Çoİ» **riU Arndt'ın talebeleridir. Kimya'dan doktora da ilk defa Arndt zamanında yapılmış ve Arndl'm beraber getirdiği yardımcısı Dr. Lotte Loewe'nin doktora çalışmalannda doktora adaylanııa büyiik yardımlan olmuştur; böylece kimya alanında Batı anlamiyle ilmî araştırma yapmak da ilk defa Arndt tarafından Türkiye'ye *etirilmistir. Arndt'ın yanında doktora yapanlardau \e Fen Fakülteslnin 1940 mezunlarından Lili Capuano. bugün Batı Almanya'nın Saarbrückco üniversitesinde organik kimya profesörüdür. Türkiye'de sonraları öğretilmeğe başlanraıştır. Birinçi Cihan Savaşmdan önce bu ders daha ziyade tıp öğTeniminin bir parçası olarak okntulrauştur: nitekim o zamanki kimya ders kitapları da başlıca askerî tıbbiye öğretim üyeleri tarabndan yazılmıştrr. Bu alanda yazılmış eski kitaplar arasında yaymlandıklan tarihler sırasiyle bilhassa.mektebi tıbbiyei mülkiye'de kimya ve hikmeti tabiiye (fizik) hocası Kırnnh Azir beyin klmyayı tıbbî (1285 18691. doktor binbası Mânlr beyin kimyayı urvii tıbbî (tıbbî organik klmys) derslerl (1311 • 1S9S). mektebi tıbl.iyel askeriye ve tıbbiyeyi mülkiye ve <îarülfünunu «ahanc, kimyayı uzvî ve tahlilatı kimyeviye (organik kimya ve analitik kimya) muallhni binbajı doktor Ali Riza beyin kimyayı nzvi (1319 • 1903). mektchi tıbbiyei şahanede ve darülfünunu şahanede kimya muallimi tabib binbaşı Vasil Naum beyin ilmi kimyayı gayri uzvii tıbbî (anorganik tıbbî kimya) (1318 1992) eserleri zikre dcğer. 13*5 1S9» senesinde tıbbiye'de öğrenciler tnrafından tutulan taj basması notlann üzerindc de yazarı hakkmda şo enteresan not bulunmaktadır: «Bin üçyüzaltı senesi mektebi tıbbiyei «ahane altrncı ve yedinci sınıflanna müşterekm (ortaklaşa) kimyageri sehir (ünlü kimyacı) feolaTürkiye'de kimya. müstakil bir bransdaha rak Batı ülkelerine nazaran eok getirmistir. O zamanlar 3032 yaşlannda bir genç olan ve Türk profesörler gibi fes de giyen, uzun boylu. karakteristik yüzlü Arndt. Yerebatan'daki meşhur Kimya Enstitüsünü kurmn; ve burada Birinci Cihan Savaşınm sonıına kadar Batı üniversitelerinde olduğu gibi kimya okutmuştur. Bu arada 19I8'de basılan ve yardımcısı Fazlı Faik tarafından Türkçe'ye çevrilen muhtasar tatbikatı kimyeviye fkisa klm ya tatbikatı) adlı bir de kilap yayınlamıştır. Birincl Cihan Savaşı sırasında Almanya'ya kiınya tahsiline gönderilen \e öğrenimlerini bitirdikten sonra Türkiye'ye dönenlerden Avni Refik bey (Bekman) Ankara. Nakivettin bey Kabatas Liselerinde, îsviçre'de öğTenim yapan Hasan bey de İstanhul Erkek Lisesinde kimya dersi vermisierdir. İclerinde Nakl beyin taımnında çok meşhur olan bir de kimya kitabı vardır O zamanlar eski Darülfünun'un Fen Pakültesi kimya bölümünde de Ömer Sevket bey organik, Ligor bey anorganik kimya dersi vfrirlerdi ve alanlarivle ilgili ders kitaplan da yazmışlardı. Üniversite refonnunda Türklyeye ikinci defa gelen ve o n telerimizde Batı unlversiteleri ölçulerinde orijinal bilimsel aıajtırmalat yapılamamakta ve bu yüzden batının orijinal arastırmalar yayınla>an tanmmıs kimya dergilerinde Türklerin adına çok az rastlanmaktadır. Burada bir istisnayı Vale Üniversitesi profesörlerinden Oktay Sinauoğlu tcşkil eder; ancak kendisinin asıl göre\i Birleşik Amerika'da olduğundan ve Türkiye'ye ara srra misafir profesör olarak geldiginden Vmi araştumalarmın çoğu Birleşik Amerika'da yapılmıştır. Bu Him adamının dışrnda Teknik Üniversite kimya profesörlerinden Talat Erben'in adına da ara sira batı kimya derglterinde rastlanır; böylece bilimsel araştırma bakımuıdan Türkiye maalesef çok kısırdır. Halbuki Batının büyük üniversitelerinde birçok. Türk gençleri kimya öğrenimi yapmakta. dokiora traTaylart, yanlarında calıştıkları ünlü ilim adamlariylc birlikte büyük bilim dergilerinde ya yuılanmaktadır: ancak bu gençlerin adlarına. sonraları ilim alanında pek rastlanmamaktadır. Bn rençler cok iyi yctiştikleri halde, Türkiye'ye döndiikten sonra uygun bir ortam bulamadıklanndan. ekser ballerde kendilerine ünivcrsitcIcre nazaran çok daha ivj maddî bir darum tcmin edcn özel müesseselere girerek ilmi karijerden tamamiyle uzaklaşmakla ve zamanla ilim heyecanını da kaybederek sıradan insanlar halüıe gelmektedirler. Sakala,bıyiğa UNDEN mini eteğe dair UNE Sonuc duğundan. kariyere bağlı olanlar. askeriik grirevlerini yaptıktan sonra çok defa tekrar yıtrd dışına giderck ilim kariyerlerine orada devana etmekte ve bu gibi haller Türkive'nin ilerisi Için bııviik kayıplara uğramasına sebep olmııktadır Banun önüne geçmek ancak. ünivers'te kariverini şimdikinden çok cazip bir hale gelirmekle miimknn olur. Batı ülkclerinde bu durum cok öncelerden anlaşilmıs. hattâ komsumuz Baikan ülkclerinde bile İkinci Cihan Savaşından sonra bu yönde ileri adunlar atümıs. br. niversite kariverl raaddî bu U tismiş gençleri tatmindenyöndcnuzak yeçok ol Yeterli değil ÜnUersitesl Fen Fakultesi, Ege Cniversitesi Fen Fakultesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi. Karadeniz Teknik ÜniTenltesi ve Boğaziçl Üniversitesinde kimya öğrenimi yıpılmaktadır; ancak bütün bn üniversiTürkiye'de tstanbul Cnlversitcsi B ugün ve Kimya Fakülteierinden Ankara Fen başka. Teknik ÜnİTersite Kimya Fakultesi, AP Adıvaman Milletvekili Mehmet Zekl Adıyaraan, bir kanun teklifinde bulunmus. Anlaşılan Sayın Mehmet ZeW aert raizaçlı bir vatandas. •Nedir bu rezalet?» dlyor, t>n nmn saçlar, kadınlasnus erkekler. Bismark'ın devrini hatırlatan favoriler, hele hele o mini etekler. otnrurkrn karsısındakinin rönteenciliÇini mesru kılan. öne do*rn eSildlü zaman. bavanın bütün ard mahrem tarafını kimseden eizlemeven o mini etekler... Ah... ah... nedir bu? Ne naranı kaldı, ne de erkeklik ! Baska bir ifade ile ne kadınlık kaldı. ne de erkeklik... Bakaiım kannn Mpdisten «eçecek rni? Ben hiç lannetmiyonım. bn kannn komisyonlardan evvel birçok milletvekili ve senatnrümiizun evindr vetova ugrsyacak... «Babacıiım. b5yle sey olnr ırro? Bana bak mini etek yakısmıvor mu?» Delikanlı ortaya atılacak: «Bu kanun gerict bir kafanın ürünüdur. Ne demekmtş saça sakala kansmak. Hele çıkann O kanunu biz size gösteririî !» Kınnın irramndan, otlnnnn eylene eecip blr daha aylarca tSrünmeyfcefindrn korkan an» da: «Aman bev» divecek, «modava karsı çıkılır mı? Kitn cıkarmıs? Onlar gençtir. hevf»='erini al'.rlar, bir giin gelir ki bu hevesten vazgeçerler..» divecek. Baba ne desin; modanın hâkimiyetine karşı konnlur mu? Parlamenteda bile favoriler nzamağa. saçlsr ensede toplanmaÇa basladı.. cPekı ama biz bu nıratlarla Hıne ben«eyecegiz?» «Pos bıyıklarla kime benzivoruz?» «Ne idi o ustura i!e traslı kafa ve simsiyah tahta perde gîbi. A"=urî modeli «akal? » Modanın efemenliH. Savın Mehmet 7rW ! Modanın e«remenliSi müthis bir sevdir ! Bn mod» vüzvıllarca hükmönn daima vfirütmSîrtrır Siı ki. su mini rtek ile Mozart «istemi saclara. HazreH tsa birimi Bippv kılıklara dnsmansınıı. bir *un »felip de mnkavrmetinİ7İn kırılmıvacaJina rmin olabilir misiniz?.. Bu bövle eiderse. bîriki vıl <onra sizin de favorilerînİ7 korisak adımlarla vanaklarınızda nzayacak.. Buna siı bile sasacaksınız . Hem bövle bir konn için kannn teklit PtlitİT *rrl? 8»k«l ve saçlar için ne biçim bir çerekçe rö<stpreceîİ7? Kanun çıksa, Anavasa IMahkpmesi hBvle kannn olmaz dive onu iptal eder*e nr vanaeafız? Mini etek âdahı nmnmiveve mnhalit mi? Mnhaiif olnr. ritr hn mndavı herke* takin etmirorsa Meselâ Ntjer'de Mfi^Iöman kadmtar. hellerinin flrtfl nçık eBW«leri mevdanda «okaklarda dolasıvoriar. HattS meshur Nüer Nehrinde bir ufak n«rtemal taktnmn kadınlarl» anadan dofcma rrkekier hirbirlerinden vflz metre mesafede rn«m1 aprlerti alivorlar. Ru hal hic de Sdahı umnmivevp muhalif eSrünmfivor Telâkki Mıde deti^min olma7 mı? Heo<rt. anlavıs ve hazmetrae meseİMİ detil ml Savın Mphmet 7ekl Adıvaman? Onun için six bn kannn teklîfini eeri alm. Haksıt oldu. iunuz için de|i1. hakkmtzı. meramınızı modanın estemen parlamentosunda anlstmak miimkiin olmavacaiı için .. «Eger MeeUsîn çoŞunlugu bu kanunu desteklerse bu kanun cıkar !> «însanoğlu gariptir, hem size hak verlr, oy verme sıran geldigi zaman kliibe kaçar.ı «Atatürk ortada ne sakal ne bıyık bırakmıştı. O zaman Anayasada da in«.an hak ve hürrivetleri vardı ama, Şapka Kanunu da çıktı !. İnsan is»edıiı serpusu eivemez mi?» Aman Bstat, kanstırma ba isteri !. Sonra, Anayana vardı »ma, Atatürk Meclisin Içinden seçtigi üvelerle tstiklâl Mahkemeleıi knrdn Biz de Tahkikat Komisyonu knrdnk ve ona yetkl verdik> «Atatürk yapar da bız yapamaz mıyız?» diyen Samet Ağaogln knluna benzersiniz !„ Sen vaıçeç bn kanun teklifinden. Bak, nereden nereyo seldik ! Ynkarı tükürsen bıvı|ın. aşajı tükürsen sakalın. İyi. si mi bir mini etekli hanımın arkasından sessizçe «Tu!..» de» Hıraım al, mesele bitsin... CumhuriYel'e mektuplar İşçi emekliliği konusundaki demeçler do&afe. ayın Prof. Sadi Irmak'ın «Bunalımlar Karşısında» başlıkh yazısı halkın ruhsal bunalımlanm dile getirmektedir. Bu konu «Kalkınma» konusu ile birlikte ve derinden işlenmesi gereken bir konudur. S Güçlü Türkiye Jarca gıpta edilen hasletlerıni hâlâ saklayan govde Anadolu. dur. Sanayileşme ve şehirleşme ise nüfusumuzun yapısını değiştirmektedir. Tıp ilmine göre, bir dağ köy. lCsü şehre yerleştiğinde, o şe' hirde' "do|Trıuş° 6Wfie kıyasla hastalıklara daha çok yakalanma eğilimine sahiptir. Bu peda. gojik ve moral yönden de aynı. dır. Son günlerde radyoda «her koye bir sinema» diye bir rekiâm sloganı işitiliyor. Aroan, kökümüzü; Anadolu' daki insan varlığımızı ormanlarımız gibi yozlaştırmayalım. Bu konuda plânlamacılanmıza hattâ Savunma yetkililerimize büvuk iş düşmektedir. tnsanlar bir savaş karşısında hır'.eşirler. Kinler ve şahsi menfaatler unutulur. Kurtuluş savaslannda olduğu gibi. Insanlan barışta da bu türlü davrar.maya sevkeden unsur ya bir d\n dir (Dört Halife devrinde tslfimivet), ya bir ideolojl (ikinci Cıhsn Harbinden önce Alman\a'da Nasyonal Sosyalizm, îsrail Devleti kurulmadan önceki Yahudi Hsreketi), ya da bir milletin bütün fertlerince benimsenmiş, fedakârhklara katIsndıran bir gaye.. Bugünkü Japonva'nın iktisaden dünyanın en kuvvetli devleti olma çabası gibi. Islahat ve Tanzlmat devirleri rie gözönünde tutulursa kalkmma hamlesi bizden çok; sonra baslayan Japonya başlangıçta insan unsuruna nispetle sermaye doğal kaynaklar bakımından bizden üstün durumda değildl. tığı konuşmayla yüı Tilrkiye'de açtı. Ne yapacak Türkiye kitap yılında? Herhalde, ilgililer ve yetküiler birçok çaUşmanın içindeler; toplumuaıuat. kitabı taralDia, onu ok>umjBjS3îijiel{me;glışk.anUğını kâzandırma gîbf bnemir noktalar, çaiışmalannın ana hatlanm c.uşturuyordur. Benira önerim, toplumlar için, çağımızda en önemlî yaym ve egitim araçlan olarak kabul edilen radyo ve televizyon içindir. Geçen yıl a değin, Îstanbul Radyosu"nda kitaplan ve dergileri tanıtan hir program vardı. Sonraları, ne gerekçe iledir bilinmez, bu program kaldınldı. Ve yoksunluk başladı. Ancak, üluslararası Kitap Yılı'nı biz de onayladığımıza göre, bu program, televizyonun olanaklanndan da yararlanılarak, daha yeterli, daha değişik, daha geliştirUmiş olarak yine başlama hdır. Önerime, program için görüşlerımi de ekliyorum: (î) Biri radyoda, birl de televizyonda olmak üzere, kitap programlanrun haltada UrJ kez yayınlanması, © Programlann süresinln 30 dakika olarak saptanması, (3) ProçTamın bir bölümünün, konu hakkındaki özdeyişlere ve 1015 dakikahk konusmalara ayn]ııutsıf (J) Televızyondakl programda ayda bir kez açık oturum düzenlenmesi, (D Tanıtınu yapılacak kitaplann yetkili bir bilim kunılanca seçilerek saptanması, ülke getçekleri yönünden öncehk tanınntası gereken konnlan kapsayan 'kitaplam Tanıtüraalanna dncelik veribnesi, (6) Yayınevi sahip ve yönetmenleriyle söyleyişler yapılması. (7) DergUerin içerikleri Ue tanıtılmalannın yamsıra, saytalarında yayınladıtüan sürlerden ve öykülerin bölümlerinden sunnlmas, (D Genel kültür havası tçlnde düzenlenecek sorular sorularak, programın yarışmalı ve kur'alı biçimde olması. çelişki halinde... lşçilerin, Yargıtayın birleştirme karan gereğince 1950 yılmdan önceki hızmetlennin borçlanarak emekliliklerine sayılması konusunda 29/11/1971 günü basma verdiğiniz demecinizde; «... Kurnm, ber işçiden, hizmetini saydırmak için mahkeme kararı getirmesini de istemiyecektir. Işlemlerin ça^k buklaştınlması için kesin tali^P jnat verilmiştir» buyurmuştu22 Mart 19JR.t«iWndek1 (ym« i r İ W eünlnk. aradan sonra) demecinizde: «1 Nisan 1950 tarihinden önceki hizmet sfirelerir.in borçlandırılman için. i» mahkemelerinden alınan ilâm, Yargıtayca da onandıktan sonra kfsinleşmiş ise, bu ilâmı ibraz edenlerin borçlanma işlemleri yapılacak» dediniz. Çelişki halindeki bu iki demecinizin ışığı altmda: 20 nllık sigortalı hizmetim dısında EK.İ. gibi, dün ve bugün iş kanununun yoğun bir sekilde uygu'.anageldiği iş yerindeki, belgeve bağlı hlzmetimin ihvası Için İş Mahkemesinde Kurum aleyhine dâva açacağım ve benim gibi, yüz binler de Uâmla emekliliğini kabul ettirecek!.. (tsim ve adres saklı) . j . . . ^ Personel Kanunu ve HKir ögretmen Personel kanunu ve bunun 657 sayıh devlet memurin kanunu üzerine yazılmadık yazı, sövlenmedik söz kalmamıstır. Bilhassa ilköğretim kademesindeki ögTetmen arkadaslarm intibaklannda pörülen aksaklıklar bir yana, terfilerinde göriilen gecikmeler tüm endışe ve terfiddütlere yol açmaktadır. Bakıyorsun aynı donem mezunu arkadaslardan bazıîan tüm terfi haklanna sahip olduklan yanl terfi ettikleri halde büyük bir grubun değil dikey terfi yan terfi alamamıs olmasına ne denebilir. Ufak bir örnek: 1.5.1958 yılı mezunuyum. 30. 11.1970 tarihinde gösterRe: 185 Aldığım: 910.25. Sene 9.4.1972 Gösterge: 185. Aldığım: 910.25 Buna ne denilebilir? Hasan Taskın Topsöfeiit llkok. Md. Bünyan Kayseri Afabey isiifa elmalidir Sayın Bahtiyar Günçe'nin Belediye Başkanı Atabey'e, yazdığı mektubu 5 Mart taribli gazetenlzde okudum. Mektup sahibinin Belediye Baskanı için yazdıklanna canı göniilden iştirak ediyonım. Kadıköy'de oturan ve Beyazıt Üniversite Mevdanından her giin geçen bir 6ğ retim görevlisi olarak hem kendi semtimto ve hem de Beyazıt Meydanırun perişanlıgı ve pisliğinden ve Kapalıçarşının de vamı haline gelmesinden son derece şikâyetçiyim. Herhalde îstanbul'a kokteyl ve balo salonlannda sadece hanımlaıla boy gösteren bu Belediye Baskanı değil, Işcan gibi başında kepi lle işçinin baçında bulunan bir Belediye Başkanı lâzun geldiğine Inanıyorum. Genç ve dinamik bir Belediye Başkanına acele ihtiyactmız oldugunu batırlatarak Atsbey'in vazıfesinden isttfa etmesl gerektığine inanıyorum. Şehrin Beledıyesini organize edecek kabiliyette bir şahsiyetin getirilmesinı bir şehirli olarak gönülden dilerim. Saygılanmla. G. Alpan Ünivensite öfretim Görevlisi Nurten Düzgün'e veya tanıyan kişilere sesleniş Bundan 2 yıl fcsdar önce yine aynı gazetenin ilgili sütunlarında merhum ögretmen Feyzi Düzgün'ün eşi yardım istiyor, başlığı altında ve kendisine ait olmayan Elâzığ Akbank Subesinm 16558 numarasuıı hesabı o larak gösteren bu hanımefendi kardeşımizjn esef, verici davraru$ı. hem kendimı ve hem de Elâzığlı öğretmen arkadaşlanmı ciddiyetle UzmüştUr. Millî Egitim caraiamızda şerefli bir mazist olan bir öğretmen arkadaşımızırj esinin bu şekılde tutum ve davranıslannı kamuoyu önünde şiddetle protesto ederken, gerek tcendisi veya kendisini tanıyan kişilerin yıne bu gazetenin ilgiü sütununda durumu neşretmelerinı, aşağıdaki adresirne bilgi verilmesini insaniyet narruna istirham eder. sayplar sunarım. M. Kaya Ergün Derairgiilü Knyü Ükokulu öğretmeni E I â x 1g Kalkınmanın asıl unsuru insandır. Hızlı kalkınma; daha çok yatmm. daha çok Uretim, daha iyi üretim demektir. Elde edilen ürünlerin daha âdil paylaşılması (sıradan vatandasın eiin«> geçen gelirin çoğalması) ile gözle görülür hale gelir. Üretim ve dolayısiyle jratınmın bilinen kaynaklan ise; sermaye, doğal kaynaklar ve insandır. Diğer kaynaklar sabit olsa bıle insan unsurunun gelişmesi daha yaratıcı, yapıcı olması üretımi doğnıdan etkiler. Birçok iktisatçımız yıllarca kalkınmanın asıl unsurunun tasar' ruf • kapital olduğunda birleştiler ve konu fakültelenmizde defalarca imtihan konusu oldu. Bugün dokuzyüz milyon dolar bi rikmis dövizin nasıl kullanılacağı duşüniilüyor. Basit bir misâl alalım: Bir sokağın taşlannı yapan işçiler ild kazma vurup on dakika din lenmek ve gelen geçene laf atmakla vakit geçirirse yolun ya pımı gecikir. Aynı işçiler bu davranışlanyla, aldıklan parayı hak etmedikleri bilincine vanrlar, bunun vergi ödıyen aldıklan ücreti asıl veren vatandaşın cebinden çalmakla bir olduğımu bilirlerse yol hızh ve iyi yapıür. Yolun müteahhidi de aynı düsOnceyle yetişmişse malzemeden çalmaz, o yolu ikide bir duzeltmek. "eniden yapmak icabetmez. Bu zinarl ihaleyi yapan örgüte kadar uzatabilir, gazetelerde sık sık manset olan rüşvetle üiskısini görebiliriz. Çok bilinen diğer bir misâl: Çok iyi bir binaya sahip, kurulu$ yeri, dekorasyonu, susu, busu mükemmel bir otel, bilgisi ve eğitimı az personelin elinde müşteri ve turistleri memnun edemez, hattâ kaçırır. Dış mem leketlerde ştmlan defalarca işıttim; «Türkiye'de şoförler, garsonlar, Çarşıkapı esnafı turistleri yolunacak kaz zannediyor.» TEŞEKKÜR Kooperatiflmize, kuruluşundan beri, maddî ve manev! yardımlannı gördüğümüz, VEFAT Merhum Mehmet ve RuKIye Kamberofcullarrnın kızı; merhum Tugbav Nırri Aroacı'nın e«l: ruat Arpacı: Rablı GOr»ta ve Ayse Sirtl'ın ınnelerl: Mlthat GOrata: Nurtve Aroacı: Nezih Sirâl ve Günalta» SibaV ın kavınvalidelerl: Gülytin Sİ bav: Dilek Aroacı: Z«meD GOı «ta ve HsluV SlrSI'ın bnvok. annelerl: Esat SlbaVın nlnesi BATAN ANADOLU ÇİMENTOLARI T.A.Ş. yöneticilerine teşekkür eöneyi bir borç bUlriz. S. Sommlu Yunus tşçi f ap. Koop. tönetim Karulu Cumhuriyet: 3902 KAyn» f. Hukuk FakOltesin. den »Idıjım «ebekeyl kaybettlm Hukümsuzdttr. Salifa ALTUNBAS Y apüacak çauşmaların bu kitap yılı İçin basanlı olması dileğimle. Yaman AKBAtAB ŞEFÎKA ARPACI 23 Nisan 1972 Pazar saöahı Haktcın rahmetlne kavusmusrur Cenazesl 25 Nlsan 1972 (bu Eünl oS)e namazını mülesklp Kadıkov OcmanaSa Camllnden kaldırılaeaktır Tann rahmet tvleve EVL\TLARI (H«rl5 ReKlâm: 811 Nermin ALKANU lle Nazit KARACEBE Nikâhlandılar 24.4J972 isUnbul DENİZCİLİK BANKASI T.A.O.DAN Mantar levha alınacaktır. Son teklif verme tanhi 4/5/1972 olup; teklifler 27 Mayıs Han kat 3 de Satınalma Komisyonu Başkanlıgına verilecektir. Şartnameler Malzeme Müdürlüğünden temm olunabilir. Dos. No: 971/3006B (Basm: 14129/289(5) Cumhuriyet 2895 Ne zannediyoruz? acaba biz birbirimizi ne zannediyoruz? Dolmuşlarda, plâkçı dükkânlannda «Bosverrnisim dfinyaya, sende boşver dünyaya» plâkları avaz avaz bağınyor, gazetelerin bir saytasmda tslâm Peygamberinin hayatı tefrika ediHyor, öbilr sayfasmda en açık saçık resimli romanlar neşrediliyor. Küçük ilânlarda «Dişany» ifidece. ğimdeıı isyerimi devrediyorum. Sennayeniz birkaç yılda kendi kendini amorti eder» Uânlan yer alıyor. Bu memleket birkaç yılda yok tan servet yapabilen. fakat bu servetin rahatça harcanamayacagı, kaçrp gidılmesi icabeden bir ver mı olmuşturî Çocuklanmız iyi yetişmezse mı tehlUrsyi «örmemiz yakınla sabüir. Modern dünyada insanlan küçücükten karakterize eden asıl eğitıci unsur haberleşmedir. Gazete, radyo, slnema, kitap. dergı, televizyon gibi. Amerika ve Batı Avrupa'da yapılan ıstatistıkler bunu ortaya koymuştur Türkün asırlarca önce Batılı. Sonuç onuç olarak $unu söyliyebiliriz ki, kalkınma mutlaka bir lktlsadi sistem konusu değil fakat mutlaka insan gayreti ve dayanısması sonucudur. Bu dayanışma insanların birbirine karşı saygısı, sevgisl, dürü'tlüğü i!e büyür ve güçlenir. Doğu milletlerinde Antik çaglar öncesi mevcut olan bu dayanısma Türklerde en yüksek s e . viyeye erişmiş fakat son devlrlerde çeşitli etkenlerle küllenmiştir. Bu atesi yeniden canlandır mak yarının tnutlu TürMvesini yaratacaktır. Tnnç AGGN tktiıatçı . tst. Deniz Kuvvetleri Komutanhğı Seyir ve Hidrografi Daire Başkanügından DENİZCİLERE VE HAVACILARA 45 SAYILI BİLDİRİ 2 ilâ 4 Mayıs 1972 tarihlerinde 09.00 lle 17.00 saatleri arasında aşağıdaki noktalarin birleştigi saha içinde seyretme; demirleme; avlanma ve bu saharun 12.500 metreye kadar olan yuksekügi can Te mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARADENİZ ÎSTANBUL BOĞAZI GtRÎŞt K 14 SAHASI 1 inci nokta : Enlemi 41 derece 13 dakika Kuzey; Boylamı 29 derece 09 dakika Dogu; E 4958 Anadolu feneri. 2 nci nokta : Enlemi 41 derece 27 dakika Kuzey; Boylamı 29 derece 15 dakika Dogu. 3 uncü nokta : Enlemi 41 derece 22 dakika Kuzey; Boylamı 29 derece 29 dakika Doğu. 4 üncü nokta : Enlemi 4i derece 11 dakika Kuzey; Boylamı 29 derece 29 dakika Doğu. DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DTJTURULUR A S Antakya Belediye Başkanlığından Aşagıaa evsafı yanB lo saiem eıeKtnfc nıaı»tnesı »e ampuı ler 2490 sayüı tenunurj 31 İnci maddesine göre sapaü zart usu lüyle satın alınacaktır. thalesl 12/5/1972 cuma günü saat 16.UC da yapüacalrtır. X • 10 «radakl malzemelenn muhammen Dedelı 18395. TL olup geçicı temlnaü 1455. TL. ve 11 • 18 sıradaö maızemelerin muhammen bedell 101150, TL. olup geçicı teminau 63075ü XI» dır. Şartnamelert mesal saatlertnde Hesap tşlen Md lügUnde gSrlilebilir. 1 • 10 ve 11 • 16 sıradaki malzemelere ayn ayn tek lif yapılacaktır. Onsi Floresan balasü 220 V. 40 Wat Floresao Söketl Duy Brona lyı d n s Plâstlk fcablo U mm2 Startei 220 V. 40 Wat Kondansatörlü 8 Kaplterj kablo 2x1,5 tnnü t Startei 220 V. 20 VVat KondansatörlU 8 Floresan oalasti 220 V 20 Wat B Civa buharü ampul baiastı 220 V 125 Wat 1 1 3 4 5 Sodyum buharlı kavşak ıârabası 220 V. 140 Wat 11 &O1 ampul 240 V. 75 VVat 12 Floresan ampul 220 V 40 Wat 13 Ctva DuharU ampuı 220 V 250 Wat <Ba!asUı) 14 Floresan ampulu 220 V 20 VVat 15 Clva öuharh ampuı (BaiasUı) 220 V. 125 VV. 19 Adt lamtK. 230 V. 25 VVat Miktan JâU ZOÜ 250 7Ut 8U0 10OU 2U0 50 10 Bir onerı iliyorsunuz, içinde bulunduğumuz 1972 yıh, ÜNESCO Örgütünce, «HKR ŞEYİN ÜSTÜNDE KİTAP» sloganl Ue Uluslararası Kitap Yılı olarak ilân edildi. Millî Egitim Bakanımız, Sayın Ismail Arar da, yap (Ivatı Lira kı 2U IX) i 50 i 50 B (Basın: 13790/2886) îstanbul Belediyesinden Belediyenin ihtiyacı için bir kısım motorlu araç; gereç ve iş makinalan; dı? memleketlerden kredi ile satın alınacaktir. Araç; gereç ve i; makinalanmn miktar ve evsaflan ile daha fazla bügi îstanbul Belediyesi Makina; Elektrik ve Sanayi İşleri Müdürlüğünden istenebilir. İlgili îirmalann kredi ile teklil edebüeceklert araç ve makinalara ait proforma fatura; teknik ma. lumat; kredi ş&rtlan ve bunlann TOrkçe tercümelerini 17 Temmuz 1972 günü akşamına kadar İstanbul Belediyesi B^şkanlığına vermeleri ilân olunur. NİMBÜS AO Çlft AL C M. Aü M AÛ • > 60 2 50 î 10 l 50 2Ü 00 100 00 400 00 10 10 • 150U0 • I5U0 » SO a 200 • 10 > 1000 k 4 00 15 00 227 0(1 14 00 150 00 3 00 (Basın: 13913/2897) (Basın: 13846/289))