18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA DÖRT: rCUMHURÎYET 22 Nisan 1972 ÎR DEVtN çöküşttnü andıran gürüitüler arasmda Sosyal Sigortalar Kurumunun as1 sorunları unutulmakta, yıkılıyor, batıyor, çbküyor haykın ş l a n arasmda sorumlular kaybolmakta ve çareler aranmamaktadır. Gazete okuyuculan, son günlerda sık sık S. S. Kurumunun çökmekte olduğumı okuyorlar. Gazeteler sadeca konunun aktüel yönlerlyle ilgilenmekte, kurum Idarecileri günü kurtarma sevdasından Uerl bir şey yapmaırıakta, esas prensipler Uzeıinda dırenecek gücü kendilerinde bulamamaktadırlar. Hukümetler ya banct uzman raporlanndan medet unımaktadırlar. Politikacıl&r lse işin reklftm oy ilişMsl etrafında çalışmaktadırlar. B Yozon: A . BAKİ SON Sosyaf/; gtnef Kamuoyunun bu kadar gürültü arasmda neler olup bittiğiııl anlayabilmesi içln önce S. S. Kurumunun ne olduğuau, nasıl işlediğinl v» kimlere hitap ettlğlnl öğrenmesl gerekmektedir. 1946 yılında îs Kanunurıun (1) bır erari olarak Işçi Sigortalan Kurumu kurulmuştur (2). Bu kanunla Türldyede amele der.en kitle gerçek anlammda işçi kavrammm içfaıe oturmus bulunmaktadır. İ ş Kanununun bazı maddeleri ve muhtellf kanunlarla iççilerin sosyal güvenliğl yolunda atılan adımlar bu işin takip ve uygulamasını yapacak bir kunılusa kavuşmuş olmaktadır. Her kuruluşta olduğu gîbi Işçi Sigortalan kuruluşunda da gittikçe ger.işleyen ve daha çok işçıye hizmet gotürebilecek şeküde büyüyen bır kurulus meydvıa getirilmiştır. 1965 yılında Sosya Sigortalar Kanunu çıkarılarak muhtelif kanunlarla saglanmaya çalışıian işçılenn sosyal güvenlikleri Anayasamızm da gereklenne uygun olarak derlenmi";, toplanmış Avrupa standartlanna uygun tam bir butün haline getirilmişitr. 506 savüı Sosyal Sigortalar Kanunu çok geniş kapsamlıdır ve lşçile Yılda 1,5 milyar gelir ve ça/an iflâs çon/arı vatandası hayretten hayrete düşürmektedır. Bugünkü statü ve gelecek Kurumtm Ihtlyarlık Serrisinln, leyrek'te 7*ptmbgı yenl blnası re tam bir sosyal guvenllk geür siyesinin altına alan S. S. Kumiştir. rumu bu buyuk işi 1946 yılı sart larına göre çıkanlmıs olan kuOysa bu kanunu uygulayacak nıluş kanunu ile başarmaya çaolan S. S. Kururau yapısında hlç lışmaktadır. bir değişiklık yapümamış, 1946 Bugün Sosyal Sıgortalar Kumodel araba 1965 de yansa sokulmuştur. 7 sene gibi kısa bir rumu 296 iş yeri, 12 bin civann7amanda Türkiyenin her vılâyeda yatak sayısı, 35 bin personel, ünde tek işçl çalıştıran yerlere 4 milyar lira yıHık gelir ile dev kadar genişletilen sosyal sigorta b:r kuruluştur. tatbikatı şüphesiz memleket için On iM milyar lira bîrikmiş sevinilecek bir gellşme sayılmaparası bulunmaktadır. Bu kadar lıdır. BugUn bir milyon Uç yUz büyük geliri ve bu kadar btrîkbın sigortalı işçiyi, bunlann es mişi bulunan bir müessesenin na ve çocukları ile birlikte 56 mfl sıl olup da iflâsın eşiğinde buyon insanı sosyal guvenhk şemlunduğu işin içyüzünü bilmiyen OSYAL Sigortalar Kurumu kuruluşunda istikbalde karşılaşacagı zorhıklar ve öeellikleri dıkkate alınarak özel hukuk hükiimlerine tftbi ldarl ve rr.all bakımdan muhtar bır tüzel kışılık olarak kurulmuştur (3). Bunun sebebi Kuruma, devlet tesekküllerinin Öncelilc ve imtiyazlanndan taydalanma imkanını sağlamaktır. Ayni zamanda özel hükukun imkânlanndan fay dalanması temin edilmiş olmakta, ıdarl v e mall muhtarhkla da hükümetlerin idari müdahalelennden kuıtuhıp mall fonlanıu verimli ve yapacağı işin istikbaline uygun yatınralara sevki sağlanraak istenmlştir. Oysa 36 yülık tatbikat hiç de bu sekilde olmanuş, Kurum ne S mal bakımdan, ne ldarl bakımdan muhtar olamamıştır. Iktisadl sıkıntı içinde bulunan hükümetler, işçiıun sosyal güvenliği daha dofrusu istikbali olan birikmlş fonlara el atmaktan kendilertni alamamışlardır. İdari b&kımdan da çeşitli mudahaleler yapıimış, personel ve ücret politikası, Kurumun bünyesıne uygun hale bir türlü getirilememiştir. Sosyal Sleortalar Kurumunun Hastalık Servlslnde; para Işlemlerinl taklp eden slgortalılar (Fotofraf: Tulay DİVİTÇİOĞLU) kendi dertlerine kendileri çare bulmuştur. S. S. Kurumu konusunda da bunca yerll uzmammı zın, Kurum içinde ömrünü, bu Kurumun meseleleri için harcamış bunca teknik adammuz olmasına ragmen Avrupadan bir yabancı uzman getırilmi? ve 26 yıllık Kurumun borakluklarına yabancı uzmamn kısa bir zaman da yaptığı incelemeler sonucu verdiği raporla çare bulunmaya çahşılmıştır. Şunu hiç bir zaman unutma mak gerekir U yabancı uzman raporlan ne kadar doğru olursa olsun ancak teorik yönden doğru olabilir. Bu kere de durum aynl olmus Avusturyah uzman Zelanka, S. S. Kurumunun kurtuluşu için emeklılik yaşuun artünlmasım erkekler için 55 den 60 yasa çıkanlmasını tavslye etmıştir. Sayın yabancı uzmamn kendi memleketinde yaş ortalaması 6570 dır. Oysa Türkiyede resml istatistikler yas ortalaması olarak 52 yi gestermektedir. Ayrıca emekli yaşının 60 dan 55 e indırilmesi için yülar yılı Türkiyede verilen mücadeleyi de sayın yabancı uzman bilmiyebilir. Böyle bir geri ddnüş, Türkiyenin şartlarına asla uymamaktadır. Bır çok işçinln emekli olmadan olmesi esasına dayanan bu hesap yanlıştır. Ve S S. Kurumunun kurtulusunu işçilenn eraekli olmadan ölmesine bağlayan böyle bir uzman raporunu hiç bir aklı başır.da idareci tatbik etmeye kalkamaz. (1) 3008 sayılı t s Kanununun 100. maddesi. (2) 4792 sayılı Işçi Sigortalan Knrumu Kanunu, (3) 4792 sayılı kammnn 1. maddesi «Knrum bn kannn ve 6xel hukuk bükümlerine tSbidir. Malî ve idari bakımdan mnh tardır ve tüzel kişilikte bir devlet kornmudurjı JîALKOÇOfLU ÇALINAN TAÇ Yoıon ve tizeaı AYHAN 8AŞ0ĞLV DİŞİ BOND r«sa il,1 tJİCItO? Kurumda ilftç lsrafından bo«j yatak israfma, zaman israîından yeüsmiş eleman israfına kadar her türlü israf almış yürümüştür. En büyuk israf ise. birikmış fonlarm verimli yatınralara yatırılamatnasıdır. Bugün Kunımun 12 milyar lirank varlığınTürkiyenin özel şartlanna v s dan 6 milyar 100 müyon lirası tatbikatta karşılaşılan özel du(4) «0 5 ilâ •'• 6.5 arasmd» faizll , rumlara yabancı uzman raportahvOlere yatınlmış bulur.maklan asla ışık tutamaz. tadır. 760 milyon lirası bankalarda, 1 milyar 150 milyon ışçi meskenlerine, 2 mılyan muhtelfi borçlularda, 1,5 mılyan da sabıt kaymetlere yatırümış bulunm&ktadır. Bütiin bu varhğın yıllık geliri •• 5 3 gibi çok düşük / bır seviyede bulunmaktadır. Bu, modern bir isletme için en tehlike'.i israf sayılmaktadır. S. S. Kurumu 26 yıldır sadece para toplayan bir kuruluş hüviyetinl muhafaza etmistir. Kurum 26 senedir asıl ışi olan yaşlılık sıgortasında ödeme yapma durumuna girmemıştır. Daha doğru deyişle emekli aylıgı odemeye başlamamıştır. 1975 yılında işçiler normal olarak eEmın cfendı, kendisi gibi sıska atı ile mekll olmaya ve 25 senedir Kukoyden donduğü sırada şiddctlı bir yağmuruma ödedıkleri pnmlerin karra tutulmuş, sırılsıklam olmuştu. Kasabaya şılığını istemeye başlıyacaklarguişte H»cı Arifle karîüaştı. Sıkışık dudır. Bu talep 1975 den sonrakl rumdakilere faizle para veren varlıklı bir yıllarda giderek artan bir hıza adamdı Hacı Arıf Cadde üstünde yeni bir kavuşacaktır. Bu emekli olma ev daha yaphnyordu. Yağmur sebebiyle sayısını kanunla getirilen borçtclaşlanmış, çatmm bir an önce kapatılmalanma miiessesesi ve diğer kası için amelelere bağınp çağırmakla me?nunlarla getinlen avantajlar uguldü. Emin efendi ayaküstu onunla iki mulmıyan bir miktara çıkaracak lâf etükten. için için de sövdıikten sonra tır. tekrar yola koyulmuşru. Bekârdı. ÇocuklaBugün Kurum, matUlluk, yasn da hiç sevmezdı ötedenberi. lıhk ve öMim BlgortManm *a»şılamak için 5 3 miiyar lira bir karşmfc btriktîr%Diîmistir. T h «!• ""*• AIMTVersin.. * " gorta kolunun yıllık geliri ise Zehra bacı yetmif iki yerinden yamanmıs 1,5 mılyar lira kadardır. çnllann içindeydl yine. Her «Allata versin...» «öKanunlann tanıdığı lmk&nlara IÜ snratına çarpılmış bir tokat gibi tesir edergöre sigortalı işçiler, son beş di. L'tandığı için defil, keşke tokat atnlardı, senelik Ucretlerinden en yüksek fakat yeniden atılan pıranın avucundakilere Uç senesınin ortalamasma göre çsrpmasından çıkacak seıi duTsajdı. Ona göre °o 70 ile emekli olacaklardır. Ba uadet bu sesteydi. GSzleri kör değildi ama sit bir hesaba göre Kurumun biparaUrı leslerinden ayırt edebilirdi. Karsıdaki rikmiş fonlan iki senelik emekbakkal: li maaşını bile karşılayamıyacak Para iıteyecek adaraı da bnldon ya gatır. dedi. Yukandan beri anlatmaya çaBakkal Hfiseyin A|aya göre Emin Efendi lıştığımız bu dev kuruluşun milkendisinden para isteneraeyecek bir adamdı. yarlara varan yıllık gelirlerine BStfin kaıaba kendisini knrasu k«nısmn üıtüragmen iflâsın eşiğine gelmesi ne dagnnüeyen bir adam sanırdı ba gibilerin konuyu bilenler için bir sürpriz yÜTÛnden. Hılbnki kendiri para babasndı. iste. değildir. Kurum yöneticileri ku%t Zebra bacı gibi bir ikisini kapısında besli. yebilirdi. öyleyken gözü hâlâ Emin Efendi giruluşta bu kuruma tamnmış obilerin aldıgı Sç beş kurustaydı. Hos Hüseyin lan özel hukuk imkânlarmı, idaAga, «Zehra baeı, yeter artık dilendigin, seni ri ve mall muhtarlıgı anlıyamagayri ben besleyece|im; bırak bn köşebası mıslar ve gerektiği gibi kullanabeklemeyi. » dese, kadın kalkıp gider miydi? mamışlardır. Hükümetler, KuKasabanın kaç «eneden beri tanıdığı Zehra barumun birikmis fonlannı bir aeı böyle ise yanasmazdı. Gfinabı vebâli söyletıl sermaye olarak düşünmüşler yenlerin boynnna çok parası var diyorlardı. ve kalkınmaya faydalı yatınmLikin oğlu rahat dnrmnyormns; anannın para lara sarfetmek gayesiyle de olsa eıkınlannı hangi köşelere sakladıgını keşfetKurumun geleceğine vönelraemek için dört dönüyonnnş. «Para isteyecek miş ve çok düşük gelir getiren yerlere yatırılmasına önayak olmuşlardrr. Politikacılar kesln tedbirler yerine kitleleri kısa vadede memnun edecek çalışmalarda bulunmuşlardır. URIN: BAZI GARİP ÖRNEKLER P ÇIKAN KISMIN adamı da buldnn ya.. » Ba deyyus akşam ak. şam küfür istiyordu Emin Efendiden. Onun t a . lajına düşmediği için en kötü adamlardan biri kendisiydi. Çogu mcmurlar Hüseyin Agaıun «tstikamet bakkaliyesUnden alıs veris ederdi. Pesin para vermek «art degildi; hatta veresiye daha çok isine gelivordu. Lâmbaya fitil mi lânm; hanımefendiler tutustnrur hiımetçinin eline derteri: «Kos Hüseyin Efendiye .» Evde şeker ml tükendi. elde para mi yok al defterl kos HBseyin efendiye. Ay sonu geldi mi evdeki hesap Hüseyin Efendive uymaz ama kim farkında... Çocuklara küflenmis, içinden Tarzan resimleri cıkan çnkulataları satabilmek için bir ikisinin eline tutnfitorur: öteki memur ço. cuklan, ağlıva, zırlıya annelerinden koparabildikleri çevrekleri ellerinde, dogrn Hüseyin AğaJşn «It^kanet bakkaiıyesivner.. ' "Beild Mraz da Hfiseyin Aganro kendlstnden bir karış Herde duran ^Sbegine katmeTİertmî» ensesine, rülerkm keyiften Içerl kaçan jözierine kızıyerdu. özet olarak Hüsevin Ağa ile seytanları bırısmamıstı. O arka sokaktaki Mebmet efendiden alısveris ederdi. Ne alırsa parasını hemen verirdi. Sanki onun hic mi hilesi yoktn. Rakkal kısmı hilesiz iş görür müydü? Mnhakkak sabanları ıslaktt; traz siselerini. zey. tinyagı şişelerini doidururken mnhakkak onun da eli titrerdi. Fakat Hüseyin Ağadan bir far. kı vardı, alışverisin sonunda «imanınızı belledim» der gibi bir gülüş sezilmiyordu saratında.' Kim bilir baskalan da aynı deyimi onun suratında sezlyorlar, belki de onu pek snratsız butuvorlardı: müsterisinin azlıgı bn yüzden olabilirdi. Simdi kahvelerin önünden geçiyordo. Tafmurda içeri alınmış olan sandalveler gene ea. mekânlann önfine çıkanlmtstı. tbrahimin kahvesinde esnaf otururdu. Kimi ayaklannı ba|* das knrar çibi sandalyenin üzerine çekmiş, elinde bir nargile marpocu, kimi hasır iskemleye ata biner gibi oturrans her haide akıllanna eseni çekistirivorlsrdı. Aksam saatleri dedikoda için en münasip ssatlerdir. Hoş hastası için ba işin saati filân olnıaz araa isten yorulan esnaf, gelene gidene haber anlatmaktan bası dönen memur akşam üstünü seçer daha çok. ^ (Arkası var) ffflî K\*M / ŞEVf VİVEBÎUIB.1EE ' CÛT Bu <«.ttTCKJk;SLE [ B«/w «CllO BUVÜÜ. BUB eiÇT. \ tuNin BızeBCrAJKuâ'jreE \Ü 1258*1 TİFFANY JONES özetlersek özel bir bünye ve idare tarzı lsteyen Kurum, devlet dairesi imiş gibi idare edılmeye çahşılmıştır. Bunun en belirgin öraeği Kurum personelinln idare tarzında da kendini göstennektedir. Kurum Ue personel arasindaki üişki. hizmet akdi olmasına ve böyle olması Kurumun özel yapısının bir gereği bulunmasma ragmen idareciler, memur zihniyetinden kendllerinı kurtanp bir işletmeci gibi düsünemedikleri için Kurum personeline devlet memunı imisçesine bir statü uygulamak istemişlerdir. Bunun sonucu olarak vetismiş elemanlar süratle Kurumdan özel sektöre doğru kaymış, Kurum, çok zaman meslek sahibi eleman bulmakta güçlük çekmiştır. Bugün durum düzelmiş değildir. Bütün yukanda saydığımız yanlışhklar devam etmektedir. Bugünkll yapı ve tatbikat ile Kurumun iflas etmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Kurumun zararlannm devlet bütçesinden karşılanması bugünkü hukuk muza göre imkansız olmasına ragmen S. S. Kurumu gibi 5 milvon vatandası ilgılendiren bir kuruluşun lflasına devlet seyirci kalamıyacak ve mUdahale etmek mecburiyetine düsecektir. Kalkınma için yatınm savasına girmiş bir devletin milyarlan bulacak S. S. Kurumu ödemeierini nasıl karşılıyacagı düşünUlmelldir. Zamane Cocuâu YoTon: B/lt NAUGN7ON Çevıren: MİHAL YBĞINOBÛU nız, şofor arkadaşlannun lâfına karısıyordum ama zerrece dikkat etmiyordum. Içımden, «Yazık, ben Londra'ya tek başıma dönecegıra» diye duşünüyordum. «Su sessız sedasız, nazlı küçük hanıma da bak. Lofty'yle nasıl sohbet edlyor'» Herneyse bizim çam yarması Lofty yemeginı hemen yaladı, vuttu. Sonra yanmdakl hamm kıza kamyondaja vükun halatlanm gevşeteceğini söyledi Da ha dogrusu konuşurken elleriyle veptıgi işaretîerden bunu an ladım. Kendi kaîası bıraz ağır ışledigi ıçın karşısmdakılert de hep öyle sanır ve sagırdılsizlermiş Ribi konuşur. Ben de arkadaşlara, «Araba lâfmdan gına Eeîdi artık,» dedim. «Gidıp su plâk dolabma para atayım da tçımiz açılsın bıraz.» Su talihe bakın ki plâk dolabı Annie'cigin oturdufju masanın hemen arkasında dcjtıl miy di? Plâk listesıne şöyle bir gbz attım, sonra daha çok kendi kendime konusur gibi. «Miibarekierın berr.en nepsi de eski şeyler'» dlve sövlendim. Bakalım np yapacak. diye eözuctıyla şövle bır baktım. Kız hafıfçe çülümsedı öylesıne de tasalı. vapavalmr bir hali vardı kı fukaramn. «Bizim cam yarması Lofty tle beraber ml geldinizTı diya sordum. (Arka<n var) 46 Herneyse, benim gözüra {U birim Lofty^e gelmis olan kızda kalmıştı. öyle bir kız ki birçok erkeklere hıçbir şey demez. Boynu bükük, mfidafaasız bir ha'.ı vardır ama çoğu zaman bu çeş't piliçler sarar beni. Zira bir parça uğraşıp açtmız mı o çekingen na) lerinin alünda define gizlidir. Bıro dan başka fazla a ; gözlfl olmadık lan gibi çok da kıymet bilirlsr Bizim Lofty o beceriksiz hallerivle kızcağızm utangaçlığmı gidermek için uğraşıyor, sigara filân ik ram ediyordu. Ama kız sigara kul lanmarmış. Bence lehine bir not tur onun, diye düşündüm. Derken Lofty demîn ısmarladığı yiyecelıleri almak için tezgâha geldi. Flo, «Hazır seninkiler,> dedl «Birer parça da domates koyuyorum, îyi mi?» •tyi, Flo, çok iyi.» Flo, tezgiha Dd tabak koydu. Elma Yanak, «Nerden buldun böylesini be Lofty?» diye 8OHIL «Pansiyoncu kadinın kızı fi'ftn diye numara yapmağ» da tc*lkışma.» Lofty «Hlçblr yerden bulmadım.» diye cevap verdi. «Londrs' ya gitmek için vasıta biüamamış Ben de kamyonum ı aldım. Başka bir soracağm var mı?» Elma Yanak, «V*r» dedî. «Su v c lun kenannda duran kamyou teninki mi?» cBenimH. Ne olmuı yani?» «Hiç. Yalnız tam ben geldigim Yabancı uzmanların gösterdiği çareler ÜRKİYEDE Tanzlmattan bu yana bir yabancı uzman merakı vardır Her derdimize, Kendl dertlerine çare bulmus olan memleketlerin ujmanlan yoluyla çare bulmaya çalumnızdır. Hiç dUşUnmemişızdir Id onlar T £.144 nrada yerden gökten yağmur bo fandı da. Senin kamyonu görünce, bu yükün sahibi iplerini e«v setmezse bu yaşlık yüzünden ba;> belâya girecek. diye düşündümdü.» Lofty, «Eksik olma, ahbap.» dedi «Hemen gidip bakayım.» Ben de, «Aman dikkat et, ip'.eri itinalı gevset, yoksa sonradan başına iş açüır.» diyecektim aıru demedim. Neme lâzım. belki pirelenirdî ve pirelenmekte de yerden gBSe kadar haklı olurdu. Böylece Loftv cik iki eline iki tabağı aldığı gi bi masada otnran piliççigin yar.ına döndü. Sonra vanımıza birksç şoför daha geldiler ve yaŞışlı h > < vada ipler ıslanıp kasılır da kam yondaki vükO bir yana doğru çek meğe başlarsa ne olur diye komı; mağa başladılar. tçlerinden biri bir seferinde bir pösteki yuküvle yol alırken pöstekilerin nasıl kaymağa basladıfmı anlattı. Tabiî ötekfler bunun alünda ka.acak defil ya hepsi de kendı başlarma gelen aynı cinsten oıay lan anlatmaga baslsdılar. Benim de sinhiml oynatan bir?ey varsa ş.of5rlerin arabslannm öte berisinden uzun lâf etmeleridir. Benim gözümde motor dedtRn arabanın kapağınm altmda duran madensel bir kutudan ibarettir n dünyadakJ tek s*bebtvflcudu. Insamn bir yerden kalkıp bir başka yere gitmesini sağlıyabilmektlr. Anlıyacağı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle