18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA DÖRT: sCUMHURÎYET 2 Nisan 1972 tülZMtN Türkiye için 5oemini ve Türkiye'nin kalkınmasında oynayabıleceği rolu inceler, geUşmesi ıçin yapüması gerekenlerı tasarlarken, bir nok tayı gozden kaçırmamak, turızmın aslında bir amaç değil, bir araç olduğunu unutmamak gerekir. Amaç, ashnda elbette ki Turkiyenin çıkarı, Türk halkının yarandır. Turirm içm yapüacak h«r türlü plânın, girişimin, davranı*ın, bu genel perspektif içinde yer alması, turiznu bir amaç ola rak alan abartmalı, sekter bir politikanın, turizmi zaman zaman halkın kargısında yer almaya itmesmden kaçınılması gerekir. Bu konuyu somutlaştırmak için, örnek olarak halka açık olan, olması gereken bir yeşil sahanın, bir parkın, turizme ne kadar yararı olsa da, bir turistik tesise, bir otele tahsis edilmesinın yanUslıjn gosterüebilir. Taksim Parkına koca bir otel yerleştirilmesi, bu yuzden yankstır... Maçka'da Emekli Sandığı'nın yeni yapbrdığı otelın karşısına düşen parkın, Yahya Ke mal'in heykelinin bulunduğu kısmm, otele yüzme havuzu yaptırl mak üzere Belediye'den satm alı nacağı haberi, yine bunun için tüylerimizi ürpertmiştir. Hayır, ol maz böyle şey! Oteller yapüsın, yuzme havuzları yapılsm. Ama, âmmeye tahsis edümis yerleri ha! kın elinden almaya kimsenin hakkı yoktur. Aynı şekilde, halkmın yararlanması için gerekli olan sahil şeritlerini, plâj, dinlenme, kamp yerlerini halka açmıyan, aça mıyan bir politikanın, bu sahilleri, dinlenme yerlerini turizme aç ması da yeterli bir mazeret değO dir. Amaç halktır; turizm ancak bu doğrultuda çalıştijh oranda ve 61cüde desteklenebihr. T : I Uîvltivl nfıHöHıLll« V ç Yazı ve Turizm kacınılmaz olarak Fotograflar: ATİLLA DORSAY Türk turizmi: Gerçekten "Masal,, mı değil mi 1 kayacaktır çıkarlarıdır ve bu çıkarlar, bu a .tersiz olan yanlaruıı, bir yazı sen sinin smırlan içinde vermeye ça lanların askeri bölge olarak kalma sını gerektıriyorsa, elbette kala Iıstık. Işin basmda birkaç yazıda caklardır. Değisen stratejik veri derleyip toparlayabileceğimizi san dığımız bu yazılar, yazmaya başlere ve ilkelere göre, bu gibi Man laymca uzadı, gitti. Çünkü turizlann peyderpey halka ve turizme min sorunları elbette ki bir hayli açılması (Kilyos örneği), zaten ger fazlaydı ve yazılanmızm kapsaçekleştirıhnektedır. Bu koncya mının çok daha ötesinde uzayıp değüunisken, Türkiyede askeri gidiyordu. Aynca bütün bu somakamların, normal dönemlerde runlar, şasırhcı biçimde birbinnin olsun, en kntik akıyönetim dönem içindeydi; girirt bir halde, bir solennde olsun, turizme" ve turizm nm öbürünü getiriyor, veya bir sorunlanna karşı göstermis olduk sorun, çağnsım yoluyla, başka so ları anlayıs ve hoşgörüyü burada runlan düjündürüyordu. Biz, bu anmak isterız. çağnsımı ve kisisel turizm deney • UMUTSÜZLUK lerimizin birikimini izleyerek, turizm sorunlannı karjınıza getirGEREKLÎ Mİ? dik. Şirndi bütün bu sorunlann ortaya konulmasından sonra turizm davamıza umutsuzlukla bakAZILAREVIIZIN genel başlıgımak ve Türk turizmini bir €inanı okuyanlaruı, ilk basta olum sal> olarak nitelemek mümkün veÇELtŞKİLER: Ahşap bir eski hinanın yasunda modern bir suz bir izlenime kapıbnaları ya gerekli midir? yapı... Bu tür çellşkiler, zevk Te bllgi dahilinde perçekve Türkiyede turizmin gelijimmi bır «masal» olarak niteleyişimizi Ieşirse, turizm açısmdan çeklci bile olabllir. • KİMLER GEÇMEDİ Kt bır umutsuzluğun belirtisi olarak cak 10 yıl kadar önce açümiftır, görmus bulunmaları mümkündür. bulunuşu ilk bakıjta insanı jaşırt UŞKUSUZ ki hayır.. Türkiye, ve bu da Turk turizmine kuskusuz Gerçekten öyle mi? Biz, bu yazımaktadir. 'Ömeğin, Topkapı Sara artık hepimizin bildiğı gibi, yararlı olmustur. Bugün de, tuyının altında Boğaza karjı olan larda, Türk turizminuı gelismesiturizme her bakımdan dönıik rizm açısından değerlendirilebıleni engelleyen noktalan veya Türk askeri saha)... Ne var ki, önemli olan bir ülkedir. Bu dönuklük. ul cek birçok yerde askerî bölgeleıin turizminin aksayan, eksik veya ye olan, tekrar edelim, Turkiyenın kenin coğrafi şartlarında ve •arih boyunca geçirdiğl olağanüstü serj venin geürdıği hazinelerde gizlıdir. Herkes buradan, Doğu ile Ba tı, Asya ile Avrupa arasmdaki bj doğal köprüden geçmis, geçerken ÇALINAN TAÇ ıztMi: AYHAN BAŞOĞİU de burada birşeyler bırakmıştır: Tarih öncesi yerleşme merkezleti bulunduğu gibi, daha sonralan, Hıtıtler, Mezopotamya uygarlıklsrı Urartular, Etrüskler, lyon;,a!ılar, Lidyalılar, Frikler, Iranlı'.ar, Romalılar, Bizanslılar, Araplır Selçuklular, Osmanlılar... Tarıhe damgasmı vurmu? hemen bütün önemli komutanlar: Krezus, Darıus, îskender, Jül Sezar, Konstantin, Jüstinyen, Alp Aslan, Selâhaddın Eyyubi, Timurlenk, Fatıh, Yavuz... Hepsi, daha birçok lanyla birlikte bu topraklarda ya şamıslar, bu topraklardan geçmışler, insanlık tarihinın en önemli eserlerini bu topraklarda bırakmış lardır. Bu eserlerin bir kısmı bugün, geçmisteki ihmalimız yuzun den Avrupa rmlzelerinde olsa da, önemli bir kısmı ve özellıkie alıp goturulemiyenler, antık kentlerı, mermer yolları, dünyanın en yı korunmus tiyatroları, mabetleri ile bizdedir. Bütün bu zenginliklere, turizmin bir dığer hammaddesini olusturan doğa zengmliklerinı ek leyin: yıhn 8 ayında denize girilebilen plâjlarıyla, güneşiyle, :klimiyle... lşte Türkiye, bütün bu verılerin toplamıdır yabancı ıçin, ve «egyamn tabiaü icabı>, biz istesek de, istemesek de. turizme açık bir ülkedir. Türkiyefye Türkiyede 12 ayın 89 unda denize girilir. Tarihî eserlerin yanısira; gıineş ve deniz, doğanın bize bahşettiği bu 2 zenginlik, turistin gelmesi için önemli bir nedendir. • ASKERÎ BÖLGELER YNİ düşünce, asker! bölgeler için de geçerlidır. Türkiyede, turistik açıdan çok elvenşli bölgelerin askeri bölğe olarak sap tanıp turizme ve halka kapalı bı rakümasından uzun yülar çok yakımlmtştır. Ömeğin, Kilyos gibi bir yer, (o da kısmen) turizme an & Y için elbette ki yapüması gereken çok şey vardır. ELimizde zaten var olanlara, doğanın ve tarihin verdiklerine, insan gücü, emeği, bügisi ve ustalığının getireceklerinı de eklemek zorundayız. Çok yön lü bir yaratık olan turizm denen nadir kuşu, ancak o zamandır ki avuçlanmız içine alabiliriz. tyi çı zilmıs, her türlü aynnhlan ve uzantüanyla iyi saptanmış bir turizm politikası, doğru ve gerçekçı bir yaürraı programı, ülke çapında geniş bir turizm eğitimi ve .«eferberliği, ve aklın, mantığın, bilginin, iyi niyetin yönetimiyle ger çekleştirilmis bir iş ve güçbirıiği ile, Türkiyenin o kadar uzak olmayan bir gelecekte dünyanın aa yüı turizm cenneti ülkelerinden biri olması pekâlâ mümkündür. Masal mı? Unutmayın ki, çağmuz, en olmadık gözüken masallann bi le gerçeğe ddnüştüğü bir çağdır... BİTT İ K Türkiye'nin sahip oldnğn zenginlikler dolayısıyla, turist gelir... Uzak demez, yakın demez, yaz demez, \a% demez; icabında sırtına çantasını, heybesini vurur, gelir. MALKOÇOĞLU YAGMUR... INCEDEN11 " 25 «Gidecek misin?» «Sanınm.» «Ama..j> •• •• •• •• • TÜRKİYEYE KAYAN TURİZM NÜN için gelecektir turist Türkiyeye.. Yolculugun en guç koşullarda cereyan ettiği geçmis yüzyıllarda gelmiş, Anadolu*yu baştanbaşa gezmiş, bulduğu guzeEiklerden, hazinelerden başı dönmüş, bunlan kendi ülkesine haber vermiş, imkânlan elverişh bulduğunda da alabildiklerini, ta sıyabildiklerini götürmüş, kendi müzelerine, koleksiyonlanna kat mıştır. Bugün, artık pek alıp götur mek değil, ama görmek, yerinde gormek, bu tarihî hazinelerin zıya retini, yılhk tatiliyle birleştirerpk bır tasla birkaç kus vurmak arra cıyla gelmektedir. Ispanya'dan bık mıstır, ttalya'nın herbir köşesini ezberlemiştir, Yunanistan da artık, çok gezen Avrupalı için iyice bilinen bir ülke olmaya başlaraıştır. Romanya ve Bulgaristan, kıt le turizmi için cazip maddi koşul lar, yeterli yatak ve Karadeniz bo yunca uzanan modern, konforlu konaklama tesislerinden başka bır şey sunamamaktadırlar Bu kadan, kitle turizmi için cazip şözük se de yeterli olamamaktadır Bu ülkelerden gelen birçok turist, bi ze servis ve yemeklerin kötülüğünden, halka karışma zorluğundan, eğlence azhğından yakmmışlardır. Bu 2 ülkenin şu anda zirvesine ulasmı; olan turizm düzeyi, muhtemeldir ki vakmda düsmeye başlasın. Bütün bu durumlardan ve gelismelerden doğal olarak yararlanacak olan ülke, Türkiyedır.. Artık bir büyük ülke haline gelen ihtiyar Avrupa'nm, iç turizme doy muş sâkinleri, aradıkları yenil'ğı, değişikliği, tarihle güneşin, nrkeolojiyle doğanm, konforla egzotiz min, Doğu ile Bahnm içiçe vaşadığı Türkiyede bulacaklardır 0I «Aması yok, ild gözüm. Böyle bir durumda kimseyi kaderine bırakamazsm. Lstelik, bir bakıma senin yüzfinden acı çeken birini.» «Bunlar böyle iyice kimsesiz adamlar mı?» «Tam tersi, süruyle yakınlan var, bem de dünyanın en rahat adamlan. Kaynanamın yazdığına göre, yani telgrafına göre, yani öyle anlaşıiıyor ki...» «Ne diyor?» «Çok ilâç aldığı için kocanı hastaneye kaldırdık, suta pok ihtıyaeuMrjVMv beni kırma. gel, diyoır \ «Kmlmaması çereken biri mi?» I «Bir bakıma. Önemli olan ne o ne öburfi. önemli olan durum. Bu durumda sanınm gitmem şart.» «Fena vurdu bu beni.» «Beni de Batağa giren her tdşi gibi ben de çırpındıkça tatıyorum.» «Batıyoruz, aslına bakarsan.» «Batmayacağız, bay romancı, biraz kendimizi toplarsak iyi olur, batmayacağız, çünkü yanaru o «aman. Akıllıca yürüteceğiz bu işi.» «Ben sana destek olurum, ama büyük yük sana vüklenecek.» «Paylastığını biürsem daha kolay dayanınm.» «Zor şey. Ne budala bir konu için, ne yanUs bir çevreye girmek lornndasm. Hepsinin gözü sende olacak. Onu gazi, seni canavar sayacaklar. Bu güçlüğü yükler.ebilirsin.. Ama, dediğin srib:, yüklenmek zorundasın, daba doğrnsu zonındayız. Başka yolu yok çünkü. Her şey bizim gibi yorgunlann sırtına yükleniyor. Ama, yazgi değil, bunda anlaştık. Benim romancılığım kadar xor, belki .daha da zor.» «Neyse, unutulmayacak bir gece yaşadım, gerçekten unutulmayacak bir gece. Anarak yetin \ meyi anlamam ama, gene de büyük şey o gece benim için.» «Umutsuı olmak yok. Hiçbir şeyde. Hiçbir direniştej» «Umutsuz olur muvıun! ram tersi. Hiçbir zaman olmadığım kadar umntlaynm. İlk olarak anhyorum umnt denen se\in ne olduğunu. Umadu düu gece seninle yaşadım.» «Yapayalnız kalacağım burada.» «Ben de orada.» «Seninle geleyim mi?» «Olmaz. Yanlıs olur. Birçok bakımdan.» «Ardtndan gelsem?» •Kalmaya gitmiyorum ki. Nasıl olsa geleceğim. Sonra. bak bir şey söyleyeceğim sana. Senln olarak gietip, senin olarak dBneeefim.' tnan**' yorsun degil mff» • ' • ^ «Sana inanmamayı düşünemiyonim zaten.» «N? gfizel bir şev benim için. Şımartmış olmuyor musun?» «Kimse şımartmadı bizi. Birbirimizi sımartmışı? çok mu?» «Gerçekten kimse şımartmadı.» Nasıl da iniyor yağmur. Yağmur inceden vağar. Gerçek mi? Bn gece gerçek değil. Tam tersi, bu gece Islanmadık verim kalmadı. «Yürümesek Hüseyin, hasta olacaksm.» «Yağmur her zaman inceden vağmıyor diye düşündüm.» «Dün gece bardakten boşanırcasina yafclı. Ber. boğulacağiz sandım. tlk olarak. ama eerçekteı ilk olarak bnyle bir vaemur Bu akşam da sürüyor sanki. Senin içine geçiyot. iliklerine işüyor. benim bütün vüzüm ıpıslak Daha da ıslanalım istivorum. ama sen hasta olacaksın. Gidplim istersen evine, şu çamaşjrlarını değiştir. Ama, kızmazsan bir sey söyleyeceğim Bu gece, sabaha kadar seni seyretmek istivorum. Masanda Talıs, uyknn gelirse uyu. Ben sabaha kadar uyumada.ı kendimi dinlemek ve seni düşünmek istiyorunut ^ ^ (Arkası var) Yazan: Afsar TimUCİn DtŞl BOND Zamane Çocugu , Yazan: BIIL NAUGHTON Çevıren: NİHAL YE&INOBAU den gozlenml tavana dikıp mlnık Malcolm'u düşunür olmuştum Ya da durup durup gözle rımın onünde canlanıveriyordu velet. Yanıbaşımda da kadımn bın, dunyadan habersız, horul honıl uyumakta çok zaman onu kaldınp dısan atmak gellyordu içımden. Ne var kı bir başı ma kahnak da hıç mı hiç hoşuma gıtmez olmuştu şu günlerde. OVUNCT BÖLÜM «GunaycUn, efendım Adınız?» «Mr. Ellnns», dedim. «Oturun, Mr. EUkıns». Şu dlspanser denilen yerdeyun ve masa başında oturan dok tor hanım önündekı notlan göz den gecirmekte Otuz yaşını pek aşınış olmasa gerek ama da ha btlyük gösteriyor Gozunde gözlük, saçlannı almndan sımsıkı, dümdüz arkaya taramış. îlk bakışta belki de bır nebze anormâl mı filân diye düsünmüştüm ama sonra batanca fık nml değıstırdun Herhalde ömründe hiç bır erkekle yatağa gır mlşhği voktu da ondan Hattâ şdyle adam gıb) sevilip oksandıgı takdırde (Bu tip kadınlar içm okşanmak şarttır) Uzerins misler gibi hâlvet geleceğl belliydi. «Sızl buraya neden çağırttıgımızı doktorunuz söyledi mi?» dıve sordu «Hani şu Wımbledon'da hepimızın cığer rSntgenlni çektilerdı de benımkılennin filmi «o« zuk çıktıydı bununla ılgilı bir çey, değil mi?» (Arkası var) 27 Zira belkl löbuçuk saattir, sncafe bazan bır kaç daküa an. vererekten b.alıfaaliyette bulunmuştum. Dediğimın dogru olduğunu da bal gibi biliyordum. GÜUe saldırmak, haltercUik, filân sibi haltlar İçin ne derlerse desinler • bir erkeğin gücünü, feıratı nı yataktaki atletizm kadar deneyen hiçbir spor yoktur. Maamaiih işin tuhaf tarafı şu ki, gerçekten de tere batmış du rumdaydım. Terin kol altlanmdan fışkınp hem sıcak, hem soguk sızmtılar halinde vücudum dan aşağı aktağmı duyabüiyordum Kalbim de eskl moda dina molar gibi güm güm ötroekteydı. Dakikada yuzelli attıgına kahbımı basanm. Bazı kere insan, çok ateşliyım, diye kendi kendıni aldatır. Oysa kı sadece zayıf düşmüş durumdadır. Kulaklarının uğultu sunu, kanının ateşinden satrr. Oysa kl iyi bir kuvvet llâcma, temiz havaya, bol gıdaya ihtıyacı vardır aslında. Isin en kötüsü neydi ya • şurada Clare'cikle beraberken hile Gilda aklımdan hiç gitmiyordu. Şey, yani Gilda değil de'küçük Malcolm Hep onu düşünllyordum ve anacığının da onun tam ardında durdugunu gdriır gibi oluyordum. Ana tle çocukdüşünürseniz bu ikisi aynl şey dir • ayırt edilemez. Ne var ki bir pilieinlz elden gittl mi yeri ne bir yenisini bulrnak her zaman mümkündür. Ama çocuk ol du mu başka. Her çocuk başlı başına bir insandır. • Hep..nin TİFFANY JONES klşiliğl apayn. Bır çocuğun ye rıne hıç bir zaman bır yenisini koyamazsınız. Bir okulun önun den geçın Bahçe dolusu ve'.et görürsünüz de bır taneciği bıle sıze kendinizmkını hatırlatmaz. Sonra btr sokağın birinde yapyabancı bir çocuk gözünüze üişir ve yüreğiniz ağzınıza gelıvenr! Sanmayın id sadece bu tomiıul pılıçle beraberken oluyor bu haller Her kimle beraber olsam ayni şey! Durup dururken Malcolm aklıma gelıveriyor. Pazar sabahlan yapügımız gezintılerl filân hatırlıyorum Ve bir de bakryorum, gece eve getırdiğım piliçleri sabaha kadar alskoyuyorum! Oysa kı pıliçlerle ?yni yatakta sabahlamak bcnt şımdiye kadar hıç açmamıştır. Bir kere benim uyku tertibıme ayak uydurabilen kadın yok denecek kadar azdır. Gilda ıyıydı bu hususta. Yanımda yatariîen kımıldamaz, âdeta nefes bile almazdı sanki Ben dönunce <1oner, ben gerinınce gerinır, ben uykuya dalınca o da dalardı. Onunla ild kaşık gibi içiçe yatmaya bayüırdım. Kollan belraıe doianmış, karru popoma dayalı. Sonra Gilda'mn sigarası da yok tu tabit Halbuki zamâne piliçlerinin hemen hepsi losur fosur sigara içıyor, desek yeri var. Doğruyu söylemek gerekirse, sigara ıçmiş pıliç nefesmm koku1 sundan hiç hâzotmem Aşk sıra smda adamm göz yumduğıı sey ler geceleyin diken gibi barm.Tğa başlar bazen • biUnem inlayabiliyor musunuz?» Herneyse.. Artıîr her Tannnın gecesi karanlıkta yatbğım yer GARTH • GERÇEĞE DÖNÜŞECEK MASAL... VET, bütün bunlar, lyimser ol mak için yeterli nedenlerdir. Ama bu iyimserliği gerçek bır sonuca, mutlu bir sona ulastırmak E r : I | Tarık 2. Kırbakan TCL: «4 10 78 oo a t oR • Deri Saç n Kflhrevt Hast» • bklan Mötehassın Istiklâl • Cad Parmakkapt No 68
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle