Katalog

SAYFA DÖRT: :CUMHURİYET 16 Nisan 1972 Aydan getirilmiş hemen her taş ve toprak örneği, henüz cevaplandmlmamış olan yeni bilimsel sorulara yol açmıştır Yazan: Robby SCHİLD 1 1 » Sistemimlzin nasıl meydana geldlğini soyliyebilirim!» Bu iddianın sahibi, 1934 Nobel ödulünü almıs olan değerli kimya bılgini Dr. Harold Clayton Ure/dir. Üç yüdan beri gerek Amerikan astronotlan gerek Sovyet mekanlk cihazlan taraiından bol mlktarda Ay taşı, toprağı ve toru dünyaya getirilmis ve çejitli enstitülerce incelenmıştir. Bunun netieesınde. pı kanıya vanldığmı soyleyebihriz: Ay'dan getinlmis olan hemen her taş ve toprak ömeği, henüz cevaplandırüamamıs olan bîrtakım yeni bilimsel sorulara yol açmıstır. Her Ay'a inişten sonra yeni gerçekler keşfedümekte ise de. bunlann yorumu yapüamamaktadır. «Apolloll»den bu yana elde edilmiş olan bilgüer yanında, bu yeni bilgilerden oluşan sorular kat kat fazladır. Bütün bunlara rağmen, bugune dek yapümış «Apollo» ve «Luua» Ay araştırmalan sayesinde, dünyamızın bu uydusu hakkında bırtakun yeni ipuçlan elde edilmiştir. Ancak bunlar yeterli midir'' Elde edilmis olan bilgiler, bu alanda yapılmıs olan harcamalaria kıyaslandığında, fayda maliyct oram ne derece tatmin edicidir? ABD açısından Ay Programı, •ApollolS ve 17» ucuslan ile bu I I K verta ve ben size, Günes "Apolio 16,, havalanırken Apollo16 Ay uçnşu komutam John W. Yonnı; (solda) ve Ay Modülü pilotu Charles M. Duke Jr.; Ay'ın Descartes bölgesinde yapacaklan denemelerden biri üzerinde çahşıyorlar. yü içinde tamamlanmıs olacaktır. Bundan sonraki ana hedef, dünya yorungesinde oturtulacak bir Uzay Laboratuan'dır. Son iki «Apollo arastırmalan, olağanüstü bazı çözümler getirme yecek olursa, yülar sürmüj ve milyonlara malolmus olan ABD Ay Programmın bir eleştırisini ya pacak olan her uzay yorumcusu, bu projenin tam bir basarı sağlayamamıj olduğunu görecektir. ttr. Uçuı toplam olarak 12 gün sürecek, Young ve Duke Ay'ın yü zeyinde üç gun kadar kalacaklar dır. Bu süre içinde Mattingly, komuta gemisinde Ay yörüngesrade bulunacak ve incelemelerini oradan yürütecektir. Görüldüğu gibi, bu ana hareket plânı, artık klâsiklesmiş «Apolio tekniği«ne uymaktadır. Yapılacak çaliîmaları özetleyecek olursak (1), bunlann da diğer •Apolio» ça lısmalarına benzedikleri gorulmek tedır: Ay'm Descartes bölgesini ineelemek ve fotograilarmı çekmek; Ay'dan tas, toprak ve toz toplayıp bunlan dünyaya getirmek; Ay'da büfansel deneyler yapmak; Ay'a otomatik arastırma araç Ian yerlejtirmek; Ay yorungesinde gödemler yapmak. fotograf çekmek va bilimsel deneylerde bulunmak. öte yandan, bu genel çalısmala n n aynnblannı zıkredecek olursak, «Apollo16» uçuşunun bazı örellikler tasıdığını goreceğiz. Çay kabaca Ud bölüme ayıra biliriz. Bunlann ilki, bizzat Ay yuzeyinde yapılacak incelemeler, diğeri ise Ay yörungesinden yurü tulen gözlem ve ıncelemelerdir. 16 Nisan'da başlayacak olan Apollo16 Ay uçnşunda; Ay jnodülönün; Descartes bölçeslndekl inls yerl. gelif zamanını hesaplayarak bu ölçmeleri yapmaktadır. Bu ölçuler, modülde bulunan bir harita makinası tarafından çekilen fotoğraflarla birleştirilecektir. Bun dan ayn olarak, Ay tarafından neş redılen çeşıtli radyasyonlan kaydedıp inceleyecek olan bazı araçlar da mevcuttur. iki önemli «oru ile karşılasıyontz: (T) Bu aracın yapacağı arajtırmalan Apollo15» de yürüteınez mi idi veya •ApoIIolî. ile yapılacak çalısmalar, «Apollo16>nın çalıımaları Ue birlikte ifa edilemez mi? Ay yolculuğu sayısmı daha optimal bir se\iyeye indirerek, do layuıyla daha düsük harcamalara katlanarak, aynı neticelere varmak mümkün değil midir? (?) tnsanlığın yararma netice vermesi beklenüen genel uzay arastırraalan çerçevesind», Ay'ın Ay yüıeyinde Ay yuzeyinde OUNG ve Duke'u Ay yüıeylne indirecek olan modül, bu gök cisminm dünyadan görülen yuvarlağının ortasının biraz altına konacakür. «Descarte» adı verilen bu bölge, bugüne dek erışılmiş en guney ve aynı zamanda en yüksek Ay noktasıdır. Bolge, en başta su nedenle seçUnuştir: Daha onceki Apolio uçuşlanndan elde edılen ön bılgiye gore bu kesım, volkanik engebelere sahıptır ve bilginlerin tahminlerine gö re bu özellık, Ay'ın gelişımi hak kındaki birtakım bilgi boşlukları m (ki bunlar az değildır1) doldu rabilecektir. Zira bu bolgede, Ay taribinin en eski taşlarından, son jeolojik evrede oluşan taslara ka dar ömekler, bir arada bulunabi lecektir. Bilginlere gore. astronot lar bilhassa iki tip omek üzennde durmalıdırlar. Bunlardan birindsi, meteorların etkısı ile o böl ge civannda meydana gelmiş olan oldukça yeni iki kraterin etrafın daki materyeldir. tkincı ömek ise, bu bölgenin volkanik olduğu tah min edilen dağlık arazisinden alı nacakbr. incelenmesin* a* deraeeda finem verilmelidir?. (1) NASA'nm «Apollolt> hakkmdakl bfilteolerfaden derlenmlstir. (2) Bohnen aaf dem Mond, XMagaıto, Nisan 1172. Y A B I N: Ancak... glSTE bu tür araştırmalar. I Apollo16»nm ozellığini be• lırtmektedır. Ancak burada NİYE AT7 Neler yapılacak ? ÜRKİYE saatiyle bu aksam 19.54'de «Apouolf aracı, istronotlar John W. Young, Thomas K. Mattingly ve Charles M. Duke Ue Ay'a doğru yol alacak T YAGMUR.:» İNCEDEN 1 ^ Yazan: Afşar 39 «Koca olayuıa mı?» , «Zorunda kalırsak olacak. Ama simdl dejil.» «Yani bugun kesip atmayacak mıyu^ «Bugünku karşüaşma, eo kotii ihtimalle, dan bir onceki karsılasmadır.» «Gene bir bekleme payı ayınyorsun.» «tyi hesaplamak zonındayn, heı laman.» •Geçen zaman kayıptır bu dnrumd».» •Kayıp mı? Sana öyle ml geliyor gercekten. Bu gece kayıp mıydı?•Bak, daha açık konusmak istiyorum, kocan blze oyun oynayabllir, çünkiı, blllyorsun, henim kanm değilsin, onun kansısın^ «Ben senlnim, bu bir; ikincisi, bir Uslye oyun oynarken, karşılığmı goıe alıyorsnn demektir. Benim boylesine bir budalalığa karşı göstereceiim tepkinin ne olabileceğini sen düjünmemljslndlr, ama o iyice düşünmüstür.» XXIX «Guneş dedifin sey bir çeşit portakal olmalı, cebina koynp gifînerfeiri, Hüseyinj «O kadar öfkelisin ki bn sabah, msviyi blle alır sidtrsin bıraksslarj» «Ben, biliyorsnn, her yera ienlnle fitmek isterimj» «Bir gflnesl, bir mavivi alınnı, mavtnin terkisine bindiririm seni; ben de yoklükt» bir döküntü masal prensi olnrnm.» «Güneşi ne yapacaksın, baydi mavi at olda?> «Büyük denizlerde yıkayıp se^atnnu, bir dünya japanz ondan.» «tki kişilik mi?» «Çok kisilikj «tnatçılıfı mı yasaklardınS «Küçüklülü.»* «T» büyüklük kaftanını fiymlşse?» «Sen ona bakma, büyük görünmek Içln ne balsa üstüne g«çirir.» «Garip bir korka var Içbnde, Sleeek diyeT» «Kocan mı?» «Evetj> •• •• TİmUÇİn MALKÖCÖĞLU ÇALINAN TAÇ Yoıon ve çrzen: AYHAN 8AŞOĞ1Ü Programm en önemli özelligi, Ay yüzeyine yerleştırileeek olan otomatik bir «gozlemevi»dir. Goh bilimcilerin yüzyıllardan beri en büyük arzulan, dunya aünosferi nın yaratbğı engellerden yoksun bır şekilde gözlem yapmaktı. Ute Ay'a yerleştinlecek olan böyle bir eihaz eğer çalışacak olursa otomatik Kamera teleskopu iîe her nevi gök cismini gozleyebilecek ve fotoğraflannı çekecektir. Aynı zamanda bu filet, yıldız küme leri («galazy«ler) arasmdaki hidrojen bulutlannı tesbit edebilecek tir. Diğer yandan özel bir kamera, ültraviole ışınlan neşretmekte olan nesneleri, dünyanm manyctik alanı dı?mdan, daha etkin bir^eküde saptayabilecektir. Diğer ilginç bir deney, batı mıkrobiyolojik araştırmalara ışık tutacakbr. Uzay gemisinin kumanda modülünde. özel olarak yapılmıj olan bir bölüme yerleştirilecek olan 60 milyon kadar bakteri ve virüs'un, uzay şartlan karşısındaki organik değişmeleri incelenecekür. Bu arada bazı biyolojik varlıklar da, meselâ Batı Almanya Frankfurt Üniversitesi büim adamlan tarafından ABD'ne gonderümis olan bakla tohumlan, «Ay yolculnğnna çıkacaklardır» (2). «Evet* «Senin için yasanır, aeniıı Için Slfinmes ki* «Yasamayı bilmek kolay mıT» «DcğU* «Kendlnl o kadar çok ieviyordn kl, kimseyi önemsemedi. Şimdi onn ber gören görmesden geliyor. Yalnıılıktan köpege döndfiji «Şaşıyornm bakısının do|rnln|nnaj> «Dünyanm sorluklan karsınnda bakışımı* bilendi. Kör olsaydık naaıl sflrünürdük, biliyor mainn?» «YasamadıtnB f«y mi?» «Yasadı|ın ama yasamadıgın.» «Snçlar gibisinj «Yok canım, sadece Istekliyim^ «Yaıacafım, biıim romanımm yazaealim.» «tki kişilik olmaı mı?» «tki kişilik olraan demek, olraamuı d« Yörüngedeki calışmalar OUNG ve Duke, Ay yuvarlağmda ancak bir nokta kadar küçük bir yeri incelerken, Mattingly, komuta modülündeki âletler vasıtasıyla Ay'ın bütün çev resi olmak üzere genis bir aUnı inceleyebilecektir. Mattingly, «laser altlmetre» adı verilen bir âletle, Ay'daki dağların yüksekliği ile vadilerin derin lığini ölçebilecekür. Bu âlet, Ay'ın bir noktasına çok ince ve Vuv vetli bir ısık hüzmesl gönderip, bu hüzmenm yansımasmın âlete mekj» «Ne kadar ittiyorum, askı yficeltea, kft> çBMttkleri mabkflm eden bir remao yaıınanı, ama iyi bir r«m»n« •GörBvbrsdn ki pck betefemlyomm. daha ne kadar bekleyeceksin bnnnn için?» «Ben yazmaya bajlamanı bekliyomm^ «Hep, bizim romanımız diyoruı. Naaıl o l a . eak bu? tkimiıi ilgilendirine yalnızca, olmat ki. Yagadıfımıı şeyler d« gerçekte iki kiıilik. Haydl bir de koeanı katalım, ü ç * «Sen ne yapaeagını bilmiyorvnn daha. Neyi anlataeagını, romanda ne anlatılabileeejŞinl bilmiyorsnn. Ne dive ikimlıi anlatacakmıssın. Kimi ilgilendirir! tkimizin romanını yaz derken, ben bizden piderek bir roman yaz, 5yla bir roman yaz ki ikimizi anlatır ırlbi olnrken ..» «Anlıyorum demek lstedifini de, o Sael da* rttmdan o genel dnrnma naal geçeeefimJ bfl. miyommji «Desene, ten de yapaeağinı bilmiyorna daha.» «TJmadnma kırma, İf östflndeyim* «Sakayı bırak da basla ı v ise. Za da talo Y sözünü etme* (Arkaaı *ar| DİŞİ BOND . Yazan: BILL NAUGN7ON Çeviren: N/NAL YEĞINOBÛU «Yani, demek istedigim, bSyle çocuklu, hanım bir kadını beğenebilecek yaşmı başmı almıs erkekler olabilir. Hanl hazır kurulu düzen bir aileye konmak isteyen cinsten. Bana göre değil şahsen Ama orta yasli dul bir adam düsün, esnaftan biri Hayatta kimsesi yok, çocuk da seviyor. Böyle bir duruma pekâla heves edebilir.» «Tamam, sonra?» «Valla, Harry, farzet U senin Lily, bu emekli esnafla biraz gez di, tozdn. Sonra onu eve götürdü ve çocuklara Donald Amea diye tanıttı. Sen artık son uykuna dal mıs olduğun için sana tabiatıyla bir zaran dokunmaz bunun. Çocuklara gelince ona çok ıtnputden ısnuvereceklerine kalıbmu basanm.» Harry, «Orasını artık Tann blUr,» dedi. «Ama küçük Pbiliı ona yüz vereceğini hiç aanmıyo«Bilfikia, ona uk yuz veren Phll olacaktır. Babasmın ekaüdlgini duyduğu için yeni bir baba bulmağa can atacakbr. Çocuk tabiatı bul Simdi bu Donald Amca çocuklan kendine bağlamak lst«diği için bir sürü oyuncak ve çikolata fTlln gStürecek tabli Senl üzmuyoruın ya Harry?» «Benim Phü'imi iki tane oyun» cak ve ve üç tane uyduruk çikolatayla kandıracağını sanıyorsa al nını kanslanm ben onun!. Yok Alfie, devam et: OzüldOğum fflân yok.» «Gflzell Simdl. çok geemeden «e nin hanım konu komfuya, bu çocuklara bir baba gerek, demeğe başlayacaktır. Kadm kumı hep çocuklan 5ne «flrer. Dosdoğru çı kıp da evm içinde bir erkege )btiyacun var, demezler. DAVtV MİM y ıSTÇ. A/ESI ı^ZEBl NE RZ t LÂN lstanbul Asliye Mahkemesi DöfSüncü Ticaret Dairesinden BU1971/609 Taciroğlu Umumi Nakliyat Anbarı Ali Tuncer Taciroğlu vekili tarafından Mustafa Çapan, Cemil Çapan ve Yahya Sakallı aleyhlerine ikâme olu nan (Davacı firmadan 363 No: lu kara tasuna senedi muhtevası malları, şoför olarak davalılardan Cemil Çapan ve Yahya Sakallı diğer davalı Mustafa Çapan'a ait hakiki Pl 33 AU 224 olan kam yona yükleyerek kaçırmalan ve mahalli mürettebine teslim etmemeleri sonucundan davacının uğradığı cem'an 125.000 TL. zarar vesair masrafla birlikte tahsili) alacak davasının duruşmasında: Davalılardan olup. Sığdere Mahallesi Samandağ'da ıkâmet ettiği anlaşüan YAHYA SAKALLI adrna dava amıhali ve davetiyenin bilâ tebliğ iade edildiği ve yaptınlan ra bıta taKkikatında da, tebligata salih adresinin tesbit edilemediğinden dava arruhali ve davetiyenin ilftnen tebliğine ve müddetin 15 gun olarak tanmmasına ve durusmanın 295.1972 saat 13.30'a bı rakümasına mahkemece karar verümiştir. Keyfiyet ilfln olunur. (Basın: 2558 2845) 41 Böyle zamanlar ben içimden, «Sevmek ha?> diye gülerim. O kocakan sadece kenduıi seviyordu. Herkes gibi!» diye düşünürüm. «Bana kalırsa, başka birini gercekten seven insan bırakır onu kendi haline.» Harry, «Deliler gibi zırvalamasana...» dedi. «Herkes böyle yapsa hepimiz hayatta yapa. yalnız kahrdık.» «Hayatta zaten hepimiz yapayalnızız, Harry.» decfim. «Bu nu kabul edebilsen...» Harry, «Sen sadece kendin) biliyorsun.» dedi. Bu fikrl biraz daha lşlese beni matedeceği mu hakkaktı ama üzerinde durmadı. tnce, kibar çocuk, ves»elâm. «Kankoca başka.» dedi sadece. Ben, «Hepsi bir,» diye fikrimde dlrendim. «Kankoca, ana.evlit, babaogul, hepsi bir. Sakm bunlan dinledikçe için kararmasın ha, ahbap! Bir k e . re işln iç yüzünü, yani kan koca denen şeyin tek ldşi değil. iki kişi olduğunu kabul edersen, bak işlerin nasıl yoluna girer! Maksat isin ashnı görmek ve kabul edip sineye çekebllmek. Zlra benim gibi sen de, sadece kendin İçin yasamayı SJrendigin gün iyilesip bu haatanecfen kurtulacaksm. Anlatabillyor muyutn?» Harry, «Bej Lily'den hiç kuş kulanmam,» dedi. «ömründe benden gayrl erkek tanımadı o Burda degil altl ay, altı yıl da yatsam, Lily*nln eline Mska erkek eli değmiyeceğinden eminim... Ama çocuklar bumumda tütüyor, doğrusu. Hele o minlk Phil. Bumumda tCtüyor valla, Alfie.» «Gece ısıklar sönünce aklına 8ICVE.EE ĞÖGE.VIEDISİM ' 8ıLAWl[yOPUM UE LE. QL.UK ZATEM, TİFFANY JONES takıhverlyor, değil ml7» diye sordum. «Ogün kimbillr neler yapmıstır, neler söylemiştir, diy e düsünmeğe baslıyor musun?» Harry hayretler İçinde yüıüme baktL •Bashyorum yal Ama sen nasıl bildin?» «Bilirim ben,» diye cevap verdim. «Basımızdan az sey mi geçti? Bak meselâ ben senin baska neler dfi$ündüğünü de bilirim. Evdeki çoluk çocuğun sensiz ede miyeceğini sanıyorsun; değil mi? Nah sana!» Harry güldü: «Devam et. Alfie. Duymak latiyorum.» •Seni gfildurdüm ya • yan yarıya iyilestin demektir, Harry,» dedim. «Hayat dediğin nedir ki zaten? Kötü bir saka. Sen de tutar Ule bu şakayı ciddiye alayım dersen, vay haline I Harry «Demin benim Hdüğümü farzediyorduk» dedi. «Lafı değiştirme. devam et» «Hah, söyle, dvanım!» dedim. •Şimdi rarzedelhn ki sen öbür dünyaya göçettikten blrkaç gün sonra senin karm bir berifle ifi pişiriyor ve ahp evine gBtOruyor onu. Anlatabildim ml, Harry? •Lily'nin böyle bir sey yapacağını hiç sanmam.» «Hoppala, gene sapıtü. Gene başladı gerçeklere nrtmı çevirmeğe!» Lily'nin dolap üsttmde duran resmini göstererek «Hiç fena kız değil senin hanım.» diye sSzfîme devam ettim. «Biçimli de. Bel ki artık alısbğın Için senin gfizune görünmüyordur Benim tipim değil bunu itlraf ederim. Biraz fazla hanım hanımcık, bumem an latabildim mi?» «AnlatabOdin, iki gozüra, devam et sen»» GARTH Tarık Z. Kırbakan j DOITOI «'J | • Derl, Saç ve Zfibren Hast» . bkJan MfitehassiSL Istlklâ) • Cad Parmakkapı No. 68 • TEU 44 10 71 £ (Arkata rar)