Katalog

SAYFA tKİ rCUMHURİTET: = 14 Nisan 197V on günlrde Ortadoğuda bazı önemll gellsmelerin olduğunu ilerde daha da değijik olaylarla karşüaşacağımızı sanmaktayız. Bilindiğl gibi iki büyükler bölgedekl askeri faaliyetlerini arttınrlarken taraf tuttukları ülkeleri silahlandırmak suretiyle varlıklannı guçlendirmeye çalıştıkları bir sırada Kızıl Çlnin ortaya çıkmasryla kuvvet dengesinde yeni bir değisme olmujtur. Şlmdiye kadar bir savasa ffirraeden ncnz zaferler kazanaa Sovyet Rusya beliren bu tehlikeye karşı Asyada ciddi tedblrler alırkcn Arap dünyasını ikinci plâna atmak zorunda kalmı$tır. Bu nedenledir ki, Kahiro 1K7 yenilgisüıden sonra yülarca devam ettirdiği demogojiden vazgeçerek millî çık«rlanna uygiın bir politika izlemenin zorunluğuna inanmıs bulunmaktadır. Bununla beraber tsraile karşı bir an önce askeri faaliyetlere geçilmesini isteyen ve bu konuda baskı yapan Arap liderlerine rastlamak da mümkündür. Arap dunyasının sonucu belli oimayan bir serüvcnden vazgeçerek son gellşmelerin ısığı altmda daha gerçekçi bir politika üzerinde birleşerek birlikte hareket etmeleri gerekmektedir. Halbuki bonun tam tersine olarak hâlâ birbirleriyle anlaşamıyarak Filistin gerilla örgütünün dajfrlması için giriştikleri eylemler ve hele son İTrdün teklifl ile bir araya gelme umudunu tüm yitinniş bulunmaktadırlar. Aynca Kral Hüseyin'in Irak ordusunun Ürdün arazisinden çekUmediği, yahut bu birliklerin kendi yonctimine verilmediği müddetçe yeni bir savaşa katılmıyacaklannı kesinlikle bUdirmesi de biı araya gelme olanağını tera yönden etkilemektedir. Askeri güç itibariyle aralannda biıyük bir farklılık olmasına rağmen federasyon blkelerindrn Libyanın sert tutumu, Suriyenin ağzından düşurmedigi savaş sörii de politik ve askerî bir basarının sağlanması için yeterii saydmamaktadır. Nitekim son gunlerde bu tür lâflara pek aldms etmeyen Baskan Enver Sedat'ın bir savaşa girmenin ülkesine büyük felâketler getireceği göriisüyle daha ılımlı hareket ettigi görülmekledir. S ORTADOĞU BUNAUMI VE UÇ BUYUKIER Feridun AKKOR romuB gittikçe kanştığını söjliyerek buna engel ohnanın çarelerini arayıp bulmak suretiyle konuya çoıüm yolu getirilebileceğinden söz etmektedlr. Ortadoğudaki Çin miidahaleslnin ağırlığı karşısında ozelükle japılan askerî yardımlar Moskovayı ürkütmekte ise de uyguladıkları baskı politikasıyla etkisiz hale sokmaya çalısmaktad ıı lar. örünuse göre Çin'in müttefiki İse de G iyi islemediğ! Irak Araplararası iliıkilerde aralarındaki dostlugun bugünkü rejim Içinde ve önlemek için alınan tedbir ve kararlara karsıt çıkan Mosko>a bütün siyasi ve askeri faaliyetlerini bu bolgede topladıklan kanısını uyandırarak Araplan özeUikle Muırlıları destekler görünmüşlerdir. Ancak Hindistan olaylannın çıkmasryla Ortadoğu sorununu > ikinci plâ na lterek Kâhire üzerinden yaptıklan yatıştırıcı baskı ile herhangi bir saldırıyı frenlemislerdir. u tarihe kadar her türlü silâh ve tnalzemeyi vennekten çekinmeyen Ruslar acaba neden bir anda bu bölgeyi terkederek Asva'ya dönmüşlerdlr? Şurası da bir gerçektir ki, Dunyaya hâkim olmak isteyen Sovyetler için Hint Okyanusu Ortadoğu ve Akdenizden çok daha önemlidir. Nitekim Sovyetler bu bölgedeki varlıklannı Mısırda kurdukları iıslere bağlarken Hint antlasmasından sonra Uzak doğuya donmeleri uyguladıklan dünya stratejisinin kaçınılmaz bir sonucudur. Böylece yıllardır özlcmini çektikleri stratejik kara \e deniz yollarını kola>ca ellerine geçirmek suretiyle siyasi ve askeri durumlannı kuvvetlendlrmisler, çok genis bir alana yayılarak dünyadaki yerlerini almıslardır. Bununla beraber son olaylara bakarak Ortadoğu bunalunına bir çozüm yolu getireceklerini ummak ve Mısırdaki Sovyet varlığmın sona ereceğinl sanmak da biraz iyimscriik olur. Tarihin aktsı içinde büyük bir değer taşıyan Suveys Kanalı gelecekteki önemlnden bir şey kav betmiyeceğine göre Mısır'ın eskiıniş bir savas metodu ile etrafına gozdağı vermesine ve bir saldırıya geçmesine Mosko\anın pek kolay kolay musaade ermiyeceği de soylenebilir. Başkan Enver Sedat yanlış bir kararla kuvvete baş\ump bdyle bir saldırıya geçse bile Sovyetlerin desteğinden yoksun kaldığı müddetçe oiumlu bir sonuca ulaşması mümkun görülmemektedir. Her ne kadar bugün Mısırda üs!cnen Sovyet askerî personelinden ve teknisyenlerinden söz edilmektedir. Yalnız bu çok az sayıdaki insanlan bir savasta kullanmak mumkün oinıiyacağı gibi bir taarruzun kazanıiması için de >eterli sayümamaktadır, Bir an bu kuvvetlerin kullanıldıgını kabul etsek bile bir İsrail basarısı halinde Sovyetler Akdenizle Hint Okyanusu arasındaki irtibatm kesilmesinden ve kan dokmeden elde edilen Hint zaferinin tehli keye düşmesüıden korkmaktadırlar. Bu itibarla Moskova Mısır'm her Meğini yapmıyarak öıelde pek yararlı olmadığı anlasümaktadır. Son yülarda Ortadoğudaki çıkar ve itiban sarsılan Amerikanın İsrall üzerine duşmesi ve Süveyş Kanalınm bir an önce açılması için büyük fedakârlıklar yapmaya hazırlanması da Kızıl Çinin bu bolgeye daha rahat girmesini kolaylastırmaktadır. Ancak Çinliler genel politikalarına ve Mao'nun ilkelerine sadık kalarak bir halk ayaklanmasını desteklemek amacıyla Arap gerilla örgütlerini tuttuklarından Ortadoğu bunalımına dolaylı bir müdahaleyi kendi çıkarlanna daha uygun bulmaktadırlar. Şu anda Çin Halk Cumhuriyeti bunalım üzerinde pek etkili olmamakla beraber bundan sonraki devtede Birlesmis Milletler Güvenlik Kumlundaki vetolanyla büyük ülkeler üzerindeki varlıklannı belli ederek bu konuda söz sahibi olacaklan umulur. llkle silâh yardnnuıı kısrtlryarak dengell bir politikayla çıkarlannı daha iyl koruyacaklanna inanmaktadır. UNDEN UNF Küförbaz MilletvekiliniD akıbeti Amerika ç ve dış politikalannı birtakım zikzaklarla yürüten Amerikalüar geride buaktığımız yd içinde hiç de başarılı olamamışlardır. Batı ulkelerinden beklediği desteğin zaman]a zayıflaması uygulamak istedikleri politikavı zedelemiş ve güven verici olmaktan uzak kalmıştır. Bu süre içinde dostluk ve ittifakları daha çok maddî yonden ve yaptığı yardunlarla degerlendiren VVashington mevcut ilişkileri zamanla daraltıp genisletmistir. Geçmiş yılm bu kanfık durumu içinde denge sağlamaya çalısan Amerikanm Kızıl Çin'e yaklaşmasıyla dünya yuzeyinde yeni bir siyasî gelisjne olmujsa da sonunda ne getireceğini simdiden kestirmek mumkiin değildir. Ortadoğu bunalımını da bu zikzaklar içinde yürutmek isteyen ve bu konuda çesitli giirüşler ortaya atan Amerika yaptığı baskılarla Rerginliği gidermeye çalısırken bazan Sovyet Rusyaya ve bazan da Kızıl Çine dönerek büyük güçlerden yararlanmak istemiştir. Şimdiye kadar belirii bir politikadan yoksun bulnnan Başkan Nixon°un Moskovaya yapacağı ziyaretin Ortadoğu bunalunına nasıl bir çözüm yolu getireceği de merakla beklenmektedir. Ancak B»şkanın bu ziyaretinden önce askeri faaliyetlerin artmasından ve Ortadoğu bunalımının daha da kdtuye gitmesinden endise edilmektedir. t B Sonuç ugün üç büyükler arasında bir silâh tlcaretine dönüşmüş şekliyle Ortadoğu ülkeleri i>i bir pazar niteliğini taşırken bolgeye bir barış nizamının getirilmesi şimditik mümkün görülmemektedir. Moskovanın Avnıpa silâhsızlanma konferansı üzerindeki telâsı ve bir an önce sonuca gitmek istemesi Amerikayı bu bolgeden uzaklaştırmak ve bu zengin toprakları kolayca kendi monopolüne geçmesinl istemesinden ileri gelmektedir. Aynı görüs içinde hareket eden kıt'a Çini ile Amerika da Ruslara karsıt çıkarak ilerde belirecek tehlikelere karşı önleyici tedbirler almada kusur etmemcktedirler. Surası da bir gerçektir ki, barıssever ülkeler yıllardır sürdürülen bu tur oyunlardan artık bıkıp usanmıslardjr. Ve mutiak bir çoziim yolu beklemektedirler. Nereden gelirse gelsin, tarafların bir uzlaşmaya gitmesinl ve bolge barışının bir an ev\el sağlanmasını içtenlikle arzulamaktadırlar. Taraflann çıkarcı tutum ve davranışlarına rağmen uzunca bir &üredenberi bir savaşa gidilememis olmakla beraber, gerginliğin her gtm biraz daha arrmasmdan ve kuvvet politikasının tehlikeli sonuçlar doğurmasuıdan korkulmaktadır. Ortadoğa bunalumna gerçek bir çözüm yolu bulunmak Isteniliyorsa herşeyden önce mantık ölçüleri içinde temelde >apılacak bir değişiklikle konuya eğilmek ve çıkarları bir taraf a itmek gerekmcktedir. Ne yaıık ki henüz bdyle bir yola gldilmediği için 1972 >ılının da güçlüklerle dolu olduğunu görmekte umutsuzluğumuz daha da artmaktadır. B Yukanda bu özetlememlzden sonrı Ortado| u bunalım mevzii midir, yoksa bir dfinya bunalımı mıdır sorusuyla konuyu tam bir açıklığa kavusturroamız için diinya politikasındaki son gelişmeleri incelememiz gerekir. Çin Amerikan politikasındaki dramatik uzlaşma iledir ki, yıllardır Birleşmis Milletler topluluğuna giremeyen koca bir iilke denge alanında hatırı sayılır bir kuvvet olarak ortaya çikarken bugune kadar «Ikı büyukler» dive adlandırdığımız güçlii ülkeler arasuıa bir üçünciinttn katılmasıyla dünyada yeni bir sekil de* ğisimi olmuştur, denebilir. Bu arada Hint • Sovyet dostluk anlaşmasının Ortadoğu bunalunmı genis ölçüde etkilediği bir sırada Kırıl Çinln miidahalesiyle yeni bir safhanın başladıği da söylcnebilir. Bu itibarla Ortadoğu bunalımının gelişiml üzerlerinde iıç buyuklerin oynayacağı rolü lncelemek suretiyle daha doğru bir sonuca varacagımızı sanınm. Sovyet Rusya IMS'lerden bu yana bir savaşa girmeden parlak zaferler kazanmanın yollarını arayan Sovyetler yıllar boyu elde edemedikleri hedeflere kolayca ulaşmayı basarmışlardır Nitekim, son Hint Pakistan anlaşmazlığından yararlanarak kolayca Hint Okyanusuna inmisler \e kurdukları üslerle ön plâna geçmişlerdh. Böylece güçlii bir iilke olduklarını bir kez daha dünyaya ilân ve kabul ettiren Sovyetler, yalnıs Pakistanı değil, Amerika ile kıta Çinini de politik alanda büyük bir yenilgiye uğratmışlardır. Yaptıklan vetolarla Birleşmiş Milletler Güvenlik kurulunun güçsüzlüğunü ispat eden ve bir askeri zaferin kazamlmasma kadar Hint Pakistan anlaşmazhğuıı sürdüren Ruslar. dost ve raüttefik ülkeleri seyirci duruma düjürerek uyguladıkları polltikanm başanlılıguıı gostermişlerdir. Bu arada 1971 yaz ve sonbahar devresinde bir savaşa dönüşen Ortadoğu bunalunmı Türkiye'de tek parti idaresı varken, milietvekiUerinin Mecliste kavga ettikleri, birbırlerine kötü sözler söylediklerı dnyulmazdı. Onun için de o zamanki içtüzük, milletvekilinin, mnsta knllanabilece£ini, Meclisi bir arena baline getirebileceğini, kafa göz yarabilecegini hiç hesaba kıtmamıstı. Tuhaf teeelli, nasıl Pakistan 11 yıl anayasasını yapamadı ise, Millet Meclisi de 1962'den bu yana içtüzüfünü hazırlayamadı. Yalnız bu bile Meclisimizin yapması lâzım çelen, hem de ilk ağızda, ilk iş olarak yapması lâzım gelen birtakım görevleri yerine Setirmediğine delilet eden bir örnek elarak dikkati çeker. Sayın Sabit Osman Aveı'ya teşekkür edelim. Gazeteler doğru haber almıslarsa Meclisin daba verimli çalışabilmesi yolunda ba» tedbirler geliyor demektir. Meselâ kufnrbaz bir milletvekili, Meclisten çıkanlma eezanns çmrpıldı mı, cez» «n> reci geçinceye kadar Meclisin bahçesinde bile dolaşamıytcaktır. Bu, tatbik edilebilirse, doi.ru bir tedbirdir. Zir» demokrasinin kemali ile yasadığı ve işlediği verlerde insan şeref ve haysiyetine hem çok önem verirler, hem de o şeref ve haysıyeti, tngiltere'de oldnğo gibi, kibar cfimlelerle zorla hattâ suni olarak yukseltirler. Çfinkü demokrasi; yalnıı özgürlfikler rejimi defil, Szgürlüklerin nasıl kullanılaeafını da KMteren bir sistemdir. Biz, demokraside özgürlufü almışız, onun nasıl kullanılaeafını hiç hesaba katmadığımız için, zaman ı ı man bocalamış, sasırmıs hattâ apısmısızdır.. Bir milletvekili, haliyle, tavriyle, konusması, müsamahası ve düsüncesiyle millete örnek elacajına küfreder, kavga çıkanr, pıra ile iş takip eder, tesriî görevini yüzüstü bırakarak nüfnzn ile idarede adaletsizlikler yaratmakla vakit geçirirse, yalnız o şahıs itibardan düşmez, demokrasivi de hırpalar ! Onun için Sayın Meelis Baskanının. içtüzüğü bir an evvel hazırlatıp, yürörlü|e koymasını temenni edelim Kendi kendimize yapamıyaca|ımız bazı ıslahatı belki kanun ve nizam zom ile yapanı ! Hiç süphe yok, Meclislerin çalısmalannda içtüzük nByBk bir önem tasır. Fakat eger demokratik düzeni korumak istiyorsak. iki nokta üzerine cümlenin dikkatini bir kere daha çekmek isterim: Evvelâ 1500 kisilik kontreli parti örıütü olmaz. Binaenalevh Partiler Kanununu detistirirken, samimi hareket etmek, memleketi parti içi kombinezonlarından kur. tarmak ve ynrdn her sevden önce düsünmek lâzımdır. ö v l e olonca da partileri demagojinin. kör ihtirasm elinden ılacab tedbirleri mubakkak getinnek gerekir. tkincisi de Seçim Kanunndor. Bu kanund* önseçim kalk. malı, vatandasa tercib imkânım verecek usul bulunup rerine oturtnlmalıdır. Dedik ya, demokrasinin iki cephesi vardır. Bin özgürlük ikincisi de o özgürlüÇün nasıl knllanılacağında ittifak etmektir. Yani esasta ve metotta birlesme !.. Bu olmazsa, metotsuıluk esası perişan eder. V EFA T Hatay Kız İlköğretmen Okulu kurucusu; Bursa Kız Lısesi; Eyüp Lısesi ve Üsküdar Kız Lisesı Müdiresı; sevgilı ve vefakâr kardeşim Coğrafya Öğretmeni Çin Halk Cumhuriyeti in Halk Cumhuriyett Ortadoğu bunalımını Sovyet çıkarlanna bağlamakta ve du Hayriye Alanur tutulduğu amansız hastalıktan kurtulamıyarak Hakkın rahmetıne kavuşmuştur. Cenazesi; 14 Nısan Cuma günü (bugün) Kadıköy Osmanağa Camiinde kıhnacak ögle namazını müteakip; Karacaahmet'teki aile kabristanmda ebedî istirahatgâhına tevdi edüecektir. Kardeşi: KENAN ALANüR İlâncılık: 7303/2596 Cumhuriyet'e mektuplar •>79* <=f' Şehrin merkezinde rahatgezme imkânı yok ölçii kesint memuriarına da tazminal verilmeli Istanbulun en merkezl yerinde vatandaşuı can ve mal güvenllglni tehlikeye dusüren olaylar meydana gelmektedir. Nişantaşı ve Maçka civannda akşam saatlerinde bir şahıs ra~ hatça yürüyerek evine gitmek clanağından mahnımdur. Bazan yalnız giden kadınlann ellerindeki çantalar alınıp kaçırümakta, bazan yoldan geçen çiftlere saldınlmaktadır. Harbiye • Maçka Dolmabahçe üçgeni lçindekl bölgede bulunan park, çocuk bahçeleri gibi sosyal teslsler ne yazık kı bugün serserl ve esrarkeşlerin Biz orman ölçükeslm memurrahatça dolaşabilecekleri bır yer lan, orman muhafaza memurhaline gelmiştir. Bugün gıinduz lan gibi şekli ve rengi bakımınbile bir kadın yalnız başına çodan aynı elbıseyi ve aynı forma cugunu alıp çocuk bahçesine yı taşımaktayız, fakat üzüntü gidememekte, kankoca dahı ıle belırtmek ısteriz kı muhafaza memurlanna verılen iş guçparklarda dolaşamamaktadır. lüğü haklanndan istifade ettirilEn azından lâf atma ile başlımeyip ayırma cihetine gidildık. yan tecavüzler bazan daha da Bu büyük bir haksulıktır, biz da ileri götüriilmektedir. ölçü kesım memurlan senenin Bu bölgedekı yeşıl alanın çoken geç Mart aymda başhyatak luguna göre yeterli güvenlık en erken Aralık ayına kadar ortedbirlerinin alınmayışı, serseri manda çadır kurarak vazife yave sabıkalılara cesaret vermekparız. Hiç bir hak talep etmeden tedir. Bugün buradakı parklarsadece insan gücü üstünde bir da bir bekçi dahı bulunmamakvatan vazifesl olarak hizmet göta, polisler ancak trafik idare rürüz. etmektedir. Bu iş güçlülüğü K. nun çıkma Vatandaşın huzur İçinde yasmda parlamentoda orman teşsaması, sosyal tesislerden yaküâhnın içinde böyle bır teşkirarlanabilmesı için buralardakı lâtın varlığını bilmeyen milletvegüvenlik tedbirlerinin arttınlması şarttır. killerimiz vardır. Ama bu teşkilâtın içinden çıkmış hiç mi bir Sayın ügllılerln bu konuya milletvekili yoktur ki, bizleri haeğilmelenni nca edıyorum. tırlamadılar: Bizler sabahın erAdı Saklı ken saatlerinde başlar, akşamm karanlığma kadar vazife yapa rız Biz bu gayretı göstermedığimiz gün yani Anayasanm Dev let memuruna tanıdıgı sekiz saat çalısma nakkına riayet etsek Devletin mılli serveti harap oGazetenizin 26 3.1972 tanhü lur, ayni zamanda Devlet de rnil niıshasında yayuılanan «Şurle yonlarca zarara girer. Halbuki şıkâyet» başhklı yazı ılgüıler tabiz de muhafaza memurunun rafından incelenmiştir. bulunmadıgı yerde, onun yetki «Ayazpaşanın her soka|ınrta yapılan soruşturmada böyle bır ve selâhiyetleri bizlere de verilduruma rastlanmadığı gıbı mamiştir. Bu tıaksızlığı giderebUhalle muhtarlanna da soru'dumek için başta sayın bakanımız ğunda D. Çağatay adında fcımolmak üzere bütün parlamento seyl tanımadıklarını ve Ayazpaüyeîerine hatırlatmayı bir borç şanın bir caddeden ıbaret olmabılıriz. yıp bir çok sokak oldagundan açık adresi yazılmadığı cihetle Geyve Orman Kesim Mekendisini tammadıktannı beyan murlsn adına ÖlçüKesim etmişlerdır.» memuru Kadir ERDEM Istanbul Beledhtsi " ki bilim adamı, sulan kirletmeden pi rinç ekim alanlanndaki sivrisinekleri öldiirmek için çok ilgi çekici bir metod bulmuşlardır. Uzmanlar yakın bir gelecekte bu sayede Tropikal bölgelerde ma laryanın büyük ölçüde ortadan kalkacağıru söylemektedirler. I Sivrisinekleri keşif ve yok edecek yeni bir usul bulundu Hazırlayan: ÖLÜMVE tt^EKKÖfl Adnan Alpamıan'ın scvgill teyzesi. Bahıttin Senbakan'm «evgill eji Heı nevi FITNAT ŞENBAKAN 12.11972 tanhinde vefat etmistır. Cenazesı 1* Nısan Cuma gunu ogle namazından sonra FaUh Camiinden kaldınlacaktır. Tedivisinde yakın alikalarından doUyı SSK. Beyoglu HasUnesı Bashekım Muavıni Dr. ORHAN KRDEM'e, Opr. Ayten Vardar'a^ve bütun doktor ve hemsirelere tejekkur ederiz. (Cumhuriyet 2538) Halen 400.000.000'a yakın insan tropık kuşakta yaşamakta ve dunyanın bir nuraaraJı sağlık düjma nı olarak nitelenen malaryaya karşı kendini koruyacak imkânlardan mahrum bulunmalrtadır. Bu güne kadar bilim adamları çok çeşitli kimyasal silâhlar ortaya koy muşlardır. Ama malarya yapan pa raziüer bir süre sonra bunlara karşı direnç kazaomışlardır. Sözü edılen parazitler minik Vecdi KIZILDEMIR todlarla yokedilmeVtedir. Yukanda soru edilen yeni metod Batı Ingiltere'de Porton Down* daki Mikrobiyoloji Araştırma Kuruluşunda geliştirilmiştir. Metodun temeli sıvrisinek yuvası haline gelen suyu Uâçlamalardan sonra bile kullanüır halde tutmaktır. yanın çeşıtli bölgelerinde ve 5zellikle Afrika'da buyuk oiçude yenmişti. Ancak bir süre sonra parazitler bu defa direnç kazanmıs olarak tekrar hucuma geçmislerdir. Dunya Sağlık Teşkılâtının îstatistıklerine göre, 400 milyona yakın insan bugün bile malar;anın tehdıdı altındadır. Hastalığın en yaygın oîduğu alanlar, P BİR UYGULAMA S Belediyenin açıklaması ivrisinek yavnılannın yok edü mesi için genellikle kullanÜBn metod su birikintilerini bir pa rafin fılmle kaplamak ve bu sckilde parazitleri boğarak oldurrr.ek tır. Ancak bu uygulamadan sonra su, tamamen kirlenmekte ve ışe yaramaz bir hale gelmektedir. Bugün Batı Afrika'da ve Asyanm bazı bölgelerinde yeni açüan pirinç ekim alanları yayılmaktadır. Tabiî buralar sivrisineklere ele geçmez bir yasama ortanu sağlamaktadır. Ama iki Ingiliz bilim adamı A. L McMullen ve M. N. HiU yeni bir madde geliştirmislerdir. En az parafin fılm kadar tesirli olan bu uygulamanın sonunda üstelik su da kulanılmaz hale gelmemektedir. Bu konuda bilim dergisi «Na ture» da yayuılanan bir yazıda ço ğu kere bu iki bilim adammın ge liştirdiği elâstik film metodu ile yavrularm yanmda büyük sivrisi nekler bile su yüzeyine çıkamamakta ve boğularak ölmektedır. Yeni materyel bir cins llpittir. Canlı hücrelerde bulunan yağlı bir organik maddedir. Ancak bu tekniğin ekonomik yönden gelistırılmeye muhtaç blrçok yeri bulunmaktadır. Asya, Afrıka ve Latin Amerika' dır. orton Down'daki Mikroblyoloj^ Araştırma Kuruluşunda malaryayı yenmek için ger.ış çahşmalar yapılmaktadır. Bu laboratuvarlarda özellıkle sivrisinekleri suları kirletmeden yOkedici bır metot gçliştirilmiştir. Fotoğrafta, bu konuda yapılan bir laboratuvar çahşması görulüyor. ÖLÜM Canım, cılerün. biricik srkadasım Denizlerm kirlenmesi .önlenecek Halen dalgıçlar taraündan açık denızlerde «lenemeleri yapılan 8 nıetre uzunluğundaki kauçuk torbalar, yağ akıtan tankerlerin yardımına koşmak üze re Goodyear Şirketi tarafından hazırlanmıştır. Li mana yanaşamıyan tankerlerdeki mazot ve yaglan çekecek veya yağ ve mazot akıtan tankerlerden kurtardığı sıvılan sahile hiçbir srantı yapmadan taşıyacak olan bu torba, istenildigi zaman katlanıp bır kenara kaldınlabilecek şeküde imal edilmistir. FİTNAT'ım öldu. 14 Nisan Cuma eünü bile namazında Fatih Camiinde bu. lusalım. PAKÎZE BA5ARAN (Cumhuriyet 2587) DtŞ ' t i B l Bİ İlâncıük: 7015/2593 i DOKTOR Opr. Ürolog Orhan TÜZÜN Sast: 13J0 19 JO Samaty» Cwl N a 400 TEL: 21 75 83 Süreyya ATAMAL Sıraselviler 69/2 Tell. : 44 57 44 T A K S î M İstanbul Belediyesinden Belediyenin ihtiyacı için bir bsım motorlu araç* ve iş makinalan dış memleketlerden mübayaa edile. cektir, « ' Araç ve iş makinalannm miktar ve evsaflan ile daha fazla bilgi Makine, Elektrik ve Sanayi Işlen Müdürlüğünden temin edilebiliı. îlgili firmalann teklif edeceklen makuıalara ait proforma fatura; teknik malumat ve Türkçe tercümeleri 7/6/1972 gunü akşamma kadar İstanbıü Belediyesi Başkanlığına vermelerî ilan olunur. . . . , (Basın: 13667/2582) TEHLİKELİ BİR 9 İENİ BL'LLS İÇİN LABORATUAR ÇALIŞMASI IAPAN BtLİM ADAMLARI HASTALIK protozoanlardır. ömürlerini sivrisineklerin veya insanlann üzerinde asalak olarak geçirirler. Bu tajıyı cıların yayümalarına engel olmak için ya insanlara ilâçlar verilenk parazitler yok ediljnektedir veya sıvrisinek yuvalan kimyasal me B irleşmia Milletler Sağlık Teşkilâtının bir sözcusü, malaryanın sakatlık yapan hastalıklar içerisinde birinci sırayı aldığını açıklamıştır. Şunda hiç şüphe yoktur ki, bu hastahk sonuçları yönünden insanlığa çok pahahya malolrnaktadır. Tıp bilimi, bu hastalıgı dün Tahin Satınalınacaklır Ereğli Kömörieri İşletmesi Miiessesesi Kiidüriüğünden: 1 Şartnamesine göre kapab zarf usulfl ile teklif alınmak suretile 18.500 Kg. tahin satinalmacaktır. 2 Teklif zarfları 25/4/1972 Şalı gunü saat 15 de Zonguldak'ta Ereğli Kömürleri İşletmesi (E.K.l.) Ticaret Müdürlüğünde açJacaktır. 3 Teklif mektuplan ve geçici teminatlar ajml gün saat 12 ye kadar E.K.Î. Genel Muhaberat Şelliğine verilmiş olacaktır. 4 Şartnameler Zonguldak'ta E.K.Î. Ticaret Müdürlugtaden; Ankara'da TKİ Genel MüdürlÜğtS Satınalma Dairesi Başkanlığından ve İstanbul'da Beyoğlu fstiklâl Caddesi Deva Çıkmazı Sümer Han kat 45 te TKİ Satınalma MüdOrlüğünden temin edilebi5 E.K.l. 2490 sayılı kanuna tâbl degüdir. (Basın: 13479/2577) NİMBÜS Idaremizce Çengelköy Çaprazlı mevki 185 pafta 1004 ada 9 parselde Röle Binası yaptırılacak olup mezkur inşaat kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkanlnuştır. 1. keşfi 198.123.02 TL. olup muvakkat teminatı 11.500 TL. dır. İsteklilerin en geç 17 Nisan 1972 Pazartesi akşamı saat 16.30 a kadar yaptıkları işleri gösterir belgelerle idareye müracaatla idareden yeteriik belgesi alması gerekmektedir. Teklifler 19 Nisan 1972 Çarşamba günu saat 10.00 a kadar îdaremiz Zabıtlar ve KaraHar Müdürlüğflne verilecektir. İdare ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledıgıne yaptirmakta serbesttir. (Basın: 13515'2581) btanbıl Sular Uaresi Genel Müdüıiüs^inden: