Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA DÖRT: CUMHURİYET 18 Mart 1972 Bir yangının bilânçosu EN BU çalışma esnasında, tekneye asbestos elbiseli persond çıkanlıp, hem teknede kalmış olması muhtemel yaralı veya sağlam, fakat darbe tesiri ile baygın dıişmüş künse varsa onlaran, kurtanlmasını, hem de, teknenin demirinden kurtanlarak çekilınesi şek lini düşünüyordum. Ancak bu takdirde. Imros'u, B Mirador'un bordasınâan Için kendi kaderine terkedilen Miraveya bu kadar yakınından alıp, yangın ekibi ve vador'da son bir patlama daha oluyor ve sıtalan ile, dubadubaya yüklü aracunızın sürat koca tekne sulara gömülüp kayboluyor bakınundan zayıf, fakat bulduk. kudretli çekiciliği olan müdahale etmek miimkün nın alünda nizgâr bir MUtemadtyen dönen anlık gafmotorlan ile sahile doğru olacaktL ietımui dahı affetmemis ve bizı alev ve duman sütununun orYanımızda, masasından kur çekmek, herhalde Miratasına sürükleyerek, yapışkan tulup kendtkendıne düseceğıni dor'un bu muhataraü ba hıç tahmın etmedıgtnıiz Imroz' bir karanlîğa atmıstı. Sankl el kara kiyesinden ve hâlâ yer un deminrun, loca ile deniz ara ıle tutulabüecek birbunu U bulutu ıçınde ıdık, tarıfe sındaki kısmını kesebılecek bir yer yanan bu tehlikell sa pek imkân yoktur Hıç bir sey takım olmadığı gıbı baş taraf görülmüyor ve nefes almak dahadan nete bir yere gö taki «miktan meçhul dinamıt hi ber geçen saniy» guçlealyorkorkusu» da teknenin bu is için ttirerek esaslı bir sekilde asıl çalısılacak yer olan baş ta du. iar71 raftna Evvelki kanaat ve kar a n n ı a rağmen manl oluyordu, Artık yapılacak htçbir şey kalmadığı Mirador korknnç alevler içinde jannor. Imroz tahlisiye gemisı de heraen jambaşında. O tekneden ale\ler buna da sirayet etmıştır. Fskat müdahalede bnlnnanlann jayretl ionuound» Imroı kurtulacaktır .. Ama lavaştan çıkmısçasma ağır yaralarla... daha aiyade şevke gelmiş göninılyorlardı ama, benım bıraz evvel yakıcı kavurutru sıcak ve adeta sohd duman ıçınde alazlanıp, tütsülendikten sonra, hiç de bojle bir teşebbüse geçmeye nıyetım joktu. Şahsı karar ve bu kararlanmdaki ısabet ve selabete tevdi edilraiş bu kadar inssrun hayatını mılyonda bir ihtımal üe de olsa, teiüıkeli oldugunu gıttıkçe ağdalaşan bir şekılde müşahede ettığım bu durumda, «Macera veys beveM feds etmek» düyun ceslne devmnda bir manft yoktu. Nıtekım herr.en karanmı verdim Donüyoruz, arkadaslar, dedim. rafı bir anda aydınlga boğdu, sonra yavas yavaş bu ı$ık kızıl laştı ve yangın tekrar başladı. B J manzarayı ve Mırador yangınının bu safhasmı vaktın pek geç olusu dolayısıyla mabdut mıktarda gorenlerden biriyim O zaman Tann'ya tekrar sük rettım. Zira, bu Intılâk biz Îmroz'un üzerınde iken de olabıkrdı. Hattâ daha teci ve daha yakın bir ihUrr.al olarak «u \akajT da zıkretmeden geçemıyeceÇin O gece, biı Üs Komutanlıgmda arkadaşlar ile oturmuş konuşurken Deniecılik Bankası Kurtarma Mudürtl bızıat Komutanlığa gelerek bana gündüzkl gayretlerhnıa dolayısıyle teşekkür ettıkten sonra, gena ayni ekip ve araçlar ile denlze çıkıp artık tamaraen sondügü anlaşıIan ve tehlikell bir durumu kalmamış olan, Mirador üzerınden, îmroz'u bır an evvel çekip almamız ve neta (temlz) bir yerde söndürerek Hoş a t e n yanıyor mu sonük mü? belü olmuyordu ya kendılerine teslim etraemız telüifmde bulunmus idL Bu talep benim kat'l Ve kararlı itiraam ile karsılandığından Bankanın Gemi Kurtarma îsletme MUdürü, bu arzusunu kuvveden fıile çıkarabilm6k içın, Cs Komutarı Amıral nezdinde dahi teşebbüse geçmiş, ancak Üs Komutanı Amiral telefonla benım de bu mevruda fıkrimi almak Vutfunda bulunduktan sonra Gemi Kurtarma îsletme Mudürüne Gündüzün şerri, gecenin hajmndan yeğ'dir diyerek, boyle bir emir tabii büyuk bır isabetle vtrmemiştL duguru gordum. Mırador'dan bojlece su Uzerlnde bir eser kalmamış nıhayet geceki soa ınfılak ile kendı başını da yemıştı. Yangın mahallınde sadece tm<oz tahlisiye gemısi bulunuyor, uzermden hafıf hafıf tuten dumanlan. eğn'miş dlrekleri, kavrulmuş sımsiyah gdvdesl Ue. büyük bir arbededen, düsmanını mağlup etmlş fakat kendisı da fena halda yorulmus va yaralan* mış bır kahraman gibi, denızin sabah rüzgân ile ürperen sırO üzerinde sallanıyordu Mırador ve Imn» yangınlan* nın ibret vencı ve evvelden hesaplanmasına bilınmesıne Imkan olmayan vak'alar ile dolu bıkâyesı bıtmiştı... imroz murettebatından 6 ölü, 5 kayıp ve 21 yaralı, Mırador murettebatından ve aynca ınfılak esnasında gemlde bulunan sigorta mumessıllennden de 1 olü, 5 kayıp ve 1 yaralı vardı. Tabii bu kayıp olarak gosterilenler sonradan hiç bır zaman bulunamadığmdan onlara da ölmüş na> zan ile bakmak gerekjyordu. Esasen, devamlı olaralt sıkılan sular, îmros'un lazgın saçlarına vurdukça bembeyaz buhar bulutlan çıkıyor ve bu karanmı jani tekneye adam çıkararak müdahale edebılmek duşUncemi tatbık mevkune koymak, bİ6 olmazsa sımdilik ımifSnaiT. görümiyordu. Bia bu düsünceler ve Imroıdakı adî yangın gruplarını sondurmek ve takneyi soğutmak çabası ıçinde iken, bir anda üzerlnde ve açıkta bulunduğunmz ponton tip teknemızi, hnroz ile berabar, volkan misali alev fışkırtn v su UıtUnde kalan kısmı bıle îmroz'un bir kaç miıli hacmıyette olan Mırador'un başı Burnumuzun ucunu dahl göremıyor, nefes almaya çalıstıkca cığerlerımızi kavururcssına jakan sıcak, dunıanı yutuyorduk. Teknenin komutanı olan Astsubay Hıkmet Kanıt, gereken manevrayı soğukkanhlık üe, pek gtızel \e zamanında yaparak bu şakası olmayan ve sonu bir facia ile btmesi ufak bir panik veya dikkatsizce hareketa bağlı bulunan hakikaten tehlikell durumdan bın kurtardı. Tekrar temis havayı teneffüs edince hepimizın kirli yajü karaya bu lvrrois yüzümüz gUldil. Mirador'un feci sonu ANGIMN hiç ümit edilmedığı halde yenıden baslayac bu kısmı da 14 Ocalc saat 04.30'a kadar devam etu. Sabahm ilk ısıklarının aydınlıgında denize baktıgımda, bır çok kışinın basım yıyen, pek çok emek, masrat ve yorgunluğa sebep olan ve mesum ünvamna liyık Mırador'un bakıyesı olan bas kumuun da sulara kaynamıs ol Azalarak ve çoğalarak Y Bonnnciı lnfilik Mirador'nn kaderini kesinlikle tiyjn etmis, bdylece de dev tanker rnlara gömtilöp gilmlştir.. Bem asıl şımdı, bir duşüneedır a&mstı. Gerçl mürettebat «fmro.'u sondörduk, bir de demirini for» edebilsek, veya kıç tarafından biraz açığa çekip de nzerinde rahatça çalısabilsek» dıy* mütalta yürütüyorl.r ye B MALKOÇOĞtUi I ÇALINAN TAÇ Yaroıı « e tiken: ATHMİ 8A$OĞLU fZ DÖNDP sahıle geldıkten bır kaç saat sonra, akşam karanhğının lımana çöktuğu v« bosluğu sankı uhrevl bir sükunetın doldurduğu «jamanlarda, sahil boyunca civar kaza ve koylerden, hattâ Adana ve Antakya'dan bir hayli de maddl feda k&rlıklara katlanarak yangını seyre gelen ahalı artık denızin ortasında çoook uzaklarda efsa nevî b n ateş gıbı devam eden yangmın birden tekrar beyazlaşıp parladığını, büyüyüp yayıldığını gorduler ve hemen akabmde de patlamaların sahıldekılere kadar ulaşan seslerı onlara bu fedakarlıklannın boşuna gıtrr.edığinı gbsterdl. Evvelkılere nazaran halıf de olsa, gecenin karanlığı ıçinde, denizdeki yangm saatler boyunca kâh azalarak, kah ani ınfılâkler ile artarak devam etti Bu zaman raman artan alev ve lnfllâklar, artık yangının lunan dahılıne yayılmayacağına Kanaat getırerek, tekrar peyderpey kmana gırrmş ve demırlemiş olan gemılerin sıluetlerini çıkanyor ve kaptanlannın da ytıreklenni hoplaüyordu Mamafm nerkesde hakım aQ,* dUşunce ve vasıl olunan karaP j Yangınm artık can çektığı v e ' yakında tamamen soneceğı idı. Çıkabılecek umulmayan hadıse veya venlecek herhangi bır emrı ıfaya hazır olabümek içın, o gunun gecesi, gundüzkü heyecanın pek yatısmamış olduğu Üs Komutanlığı bmasında kaldım Bır kısun arkadaşlar ile bırlıkte oturduğumuz ve zaman zaman hadısenın muhtehf safha larını konustuğumuz odanın penceresinden, denızin üzerınde en ufak bır yangın ızi kalmayıncaya kadar alevleri seyrettım. Hattâ bır ara, yangın mahallıni baska bır açıdan gorduğu içın, Lıman Başkanlığına da telelon ederek, kendılerinın cıhetinden bır alev veya yangın emaresi gorup gormediklerını de sordum. Bu soruma nöbetçi memure hanım, «Biz de bnradan bir alev falan goremıyoruz. herhajde söndü artık erendim» dıye cevap verdı. Bunun üzerine ben de, durumu ve artık yanjının tamamen sonmüş oldugunu, telefon Ue Bana evvelce tenbıh ettiği içın Üs Komutanına rapor ettım ve mevki jurnaJana da Mırador yangını tamamen sondü, denizde en ufak bir alev dahi görülmuyor ıbaresini yazdım. Bu esnada Üs Komutanlığırun büyük saatı tam gece ya nsını gostereo darbeleri vuruyordu. SON YAGMUR İNCEDEN IIM Yoxon; Afsar 10 Başarüarı mı? Ne başarısı canım. Bir yerler» varmak ifte. Bir yer tatmak. Sonra, sonra hiç lrtemedlğim seyler oldu. Herjeye razi oldugunu bildir di. Bu iyiee lers duştü bana. O sıra anladım ki, yıllarca yerinde saymııtı. Buvük bir u ı ı k l ı k girmisti aramıza. Bırbirimızin dıliyle konuşmu>orduk. Şimdi lıtanbul'a gelır, otarnp konuşn. ruz, belki de yeniden birbirimize ı ı ı n a c ı f ı m n fdnleri bekleriı. Ama. artık ne 0 inanıyor buna, bu ısınmaya, ne de ben.» «tvi ya, ne yapacaksıms bn durnrada?» «Bir f«y mi yapmak gerekirf» «Ne bileyim. avnimak talan çlbi.» •' «Knınm, ben ne anlatıyomm «an*. 4 y n U mak anlatiTomm. Ha, sen mahkeme falan demek Istivorsnn. Aman canım, ne de . » «Dnr, dnr, enn demek Istemedim. Belkt hio bir ser demek Isttmedim. Belki de «evinmenl isterdim. Elimden bir 9er gelseydi keşke.» VII «Dört ayh r ^ e • lek ağaçla • tek gSlgeyle • tek kuşla.» «Ne demek 0?» «Lorca'nın bir şiirinden..» Kıpırdanan snlara baktı. Gerçekten, dört aylı bir gece>di bn. Camlara simdl yafmur jerine ay ısığı vurnyordn. Ayışığı, sulan, yıfnurla nnlsıklam olan yerleri aydınlattı. Donak bir aydınlığı. «Nanldı, nasıldı siirT» «Dört ayb gece • tek afaçla • tek tek Inışla.» G«ne sulara baktı. Romar. konusmak istemiyordnk. Bir bilinmeılife çareslz bir yaklasun. Roman. Daha benim ne yazroak istedifim beUi değiiken. «Ne zaman s5ylemis Lorca bunu?» «1924'ten dnce, ganınm.» «Baska mısralannı bilir mlsinT» «<inoe • sudan olmak isterdim* «Bn da onnn mu?» «Otran.» «Ayşe diye birini anar mıydı?» «Sanmam. Rita, Natalita falan.» Timucin «Yasık.» «Neden yank. Anıünak tm lsterdln.» «Yok canım. Şaka. Ama, kimbiltr, belki dört ayh bir gecede anümak istemisimdir.» «Seni sürleştirebilmek için.. » «Aman sen de. Şürlesmek istiyor değillm. Aniasana. Dört ayh bir gecede obnak IsUyorom. Sudan.» «Benim romanıma ne dersin?» «Senin romanmı da, romancılifim da »nlamıyorum Hüseyinjt «Cmutsuz musun?» «Ne umutluyum, ne umutsuzum. BUmivorura, o kadar. Tarri romancı yamnı hiç mi hiç dujun** mlyoruOT. Sövlediklerinden de bir sey çıkaramı"yerunı dma, bir şey söyleyeyün miî Sabah sa« bab, karealardan önce karakola düşen o budalayı yazmay) bınksan da, daha akb başında bir sey yazsan.» «Tarihsel kavnaklar elimln alünda olsa. belki bStfln bi yurt toprağını.» «Ne diyorsun kuzum tenî Sen hiç roman okumadm mı" Sen hiç roman jörmedin mi 8mründe. ¥»nl sen makale falan yazsan. Belki de yazıvorsundur Yanı kavnaklar elının altinda olacak, sen, al bakalım, tarih anlataeaksın Bu mo roman olacak. Ya da bazı yerel tarihsel gerçek» lerl dile getirecek kahramanlan mi oynatacaksın. Kıjfilınn var Anlıyonım. Eğlendirme d0zryinl aşmak, romancı olarak vararlı olmak Istiyorsun. Bunun için kaynaklar falan gerekir mi? tnsan dün>asının gerçeklerinı ortaya koyduğun, hepimiri ilfilendirecek bir bildiri snnduinn fün ancak romana adına hak feazanacaksin romanmla. Sen ne yapmak Istiyorsun?» «Bana bir konu verir mısın, yazayım.» «Ne Sneml var, konn dedigin sey romanda sonnncn öredir Birinci is belli bir tip çiztbümek.» «Herlıangi bıri mi?» «Herbangi birileri, bir durumu ortaya koymak İÇİD bir araya gelirler romanda. Ama, gölgek r detil, Idsiler, kisilikler.. » «Galiba ben vapamıyacağım bunu.» « Yapamıyacaksm.» (Arkan var) OISİ BOND Binlerce ampul gibi RTIK arkadaşlar da aynl mış olduklarından, geceyı geçıreceğım odaya çıktım ve bır muddet kıtap okuduktan son ra «Şu denize bir daha bakayım da ve uyuyayun» duşttncesi ıle, demzi en 1yı goren Kur. Başkanı salonuna geçtım Zamane Çocuğu . 12 A Yaıan: .". ÇeWreh: MHAL YEĞINOBAll yım • «Yok eksık olraa kendı şefaati mı kendım yapanm ben Yeter kı meydan bana kalsm.» «Ahbap,» dedim «Demir tavında dovülür Gılda sana şimdı evet demezse bir daha hiç demez.» Ama aslmda az buçuk bozul muştum. Kendi kendime ıtıraf «t mek ıstemıyordum am8 bu »daTida benim zannettiğimden çok Haha ış vardı besbelli «Valla orası belli oima7 artık.» dı>e sovlendi « L Dellı olmsj» hÇ «Bence besbeiü» dedim «Eh Yuzume şöyle bir bakarak ge ne, «Hıç belli olmaz,» dedi Nevi kasdettığmı oek çıkaramadım ama vüzünde tuhaf bır ifade vardı. Gılda'nın odasma çıktım Bilmem neden. biı baska görün au eozume Gilda o gün •Hos eeldm Alfie» dedL öptüm onu «Kahve ifter mısın'» dive sor« du • tçeri çirer çırmeı ikram» baj lamasana kız» dedim «Önee bir nefes alavım » • Su kavnak da!» >Bos ver suya Haber vaı mı? Yanı sarp cephesınden'» • •Verden' Hiâ yok haber yok hpnuz » «Artık bir çaresine bakmanın zamanı gcldı de hattâ geçiyor» dedim. (Arkam var) BJLL NAUOHTON ye cevap verdı «Neyınis bu mesele?» «Gel de bir kadeh bır ?ey ıçe«Delığe tıkıjtırayım deme ha!» diye seslendi. «Boruları bkamak lım beraber.» «Biraz acelem var,» dedım. tan başka ış« yaramaı, Senden Ikimiz de aynı pilıcı tanunakonceki çocuk yapüydı. Sen esvabı olduğu gibi çıkanp bana ver, Al tan baska alışverişımız olmayan heriflerle vakıt geçırmeyı bıç sev fıe» Herıf polıs çağınp beni bir gü mem. Herif sonunda içınden ge zel ıslattıracak sandımdı Ama çenı dobra dobra dışarı vurarak «Söyliyeyün ne konusmak i« yazıhanesine çağınp bir haftahk tediğimi,» dedi. «Gilda'yls «vlen pesin vererek, meğe niyetin var mı?» «Kusura bakma, Alfıe» dedi •Bu iş sana gore değilmıs, referans tçimden, GUda'nın dururaunu fılân ıstersen haber ver.» herhalde bilemez diye düjundüm «Senin ne üstüne vazıfe'ı dıvc îyi adamcağızrm; Ama olup bi teni babamla üvey anama sâyle sordum. diğun zaman. «Ne fecı bir şey!» «Hiç,» diye cevap verdL «Hıç. dediler. «Koca adam tutsun da Kusura bakın», bu onunla senin bır sübyanm üstünü yoklasm.» aranda bır sey, biliyonım, am> Ne tuhaf şey . tnsan bedavacı günun bırinde beUd beninde evlığın bir kere tadını aldı mı, h " lenir diye nmuyordum dal» dsha damağmdan ptmiyor. Aslını ararsan boyle bir iş bütun dertlerimizı halledebUir. dı 4 ve düjundüm. «Gilda'ya teklifte bulunsans > Bu gece Gilda'yı ziyaret gecem diye fikir yurutrum. «Bır bakajArabayi sokağm köçesinde park sın, ha deyiverlr.» etmiştim, ki şu Humprey olacak «Ettim etmesine. çok nazık dav herifın ortalarda dolandığını gor randı, ama istemiyor beni Hakdüm. sız da değil hani» «Ne var. ne yok?» dedi «Sen «Ama ben aradan çekilirsem. • mısin?» «Evet, öyle sklımdan geçtl Me> «Gahba. Ne istedin?» dan bana kalırsa kimbilır heı «Belki seni gorürüm diye umu şey mümkündür Eğer senin içın vordum ben de.» Gilda sadece geçid bir gönül es Demek beni beklemekteymij. lencesijrse.» «Ne sebeple?» dıye sordum. «Bana bak ahbap,» dedim <ts• Gılds ile ilgıli bır mesele,» di tersfaı «enin için ona ?e*aat pdp TIFFANY JONES Htfflf Salonun genış camlı buyuk balkon kapısının ardında denize ve tabii ki, Mırador'un bakiye sımn bulunduğunu tahmın ettı ğım istıkamete bakıyordum En ufak bır yangın emaresi dah* sorunmuyordu «Acaba tmroz çemisi ne durumda?» diye du şundum ve adeta ınsıyaki bır şekılde bılegımdeki saate bakSaat tam UU,53 ldl. Ilk an da toparlak hesap saat 01.00 deTiiştirn, sonradan oianı gozlerinv >e gorünce vakıt sanıyesı sanı resine hatınmda fcalmış Bır anda saatımın kadranı san • binlerce mumluk a ampulleı üe aydınlandı, denize hemen y» nımıza sanki sernavî bir ısık kümesi düşmüş gibi oldu Ka maşan gozlenmle ve tabıl bir hareketle Mirador'un baMyesi nın bulunduğunu kestırdıgim istıkamete baktım Bütün tskenaerun bir anda gündüz gibi ayrfınlanmıştı Bir yandan da hemen balkon Kapısını açtım. Bunu gelece*ını tahmın ettığım şok dalgası camlan kırmasm dıye adeta bır refleks Ue yapmıstım. Hemen akabinde de Ilk infılSk şıddet.n de korkunç bır gürıiHtl (toptu ve o «artık tamamen söndü» diys mevkl fersııde defterlerıne vazdıfimiB Mirador artıjfırKİan çok parlak, beyaz bir ışık topu semaya doğru yükseldl, bütün et