16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sahibl: Cumhurıyet Matbaacılık ve Uazetecilik T.A.Ş. adına „„ .....». NAZİME NADİ • Yazı îşleri Müdürü K A I B A N 8AGLAMEB BASIN AHIAK TASASINA * Haber »e makalelerden a o r u m l n Yazı tşleri ÜYMAYl TAAHHÜT SDZR. Müdürü ZÎTA NEBİOÛLU Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Cağaloğlu Halkevi Sk. No. 3941 Cumhuriyet • ANKAHA: Atatörk Bulvarı * B Ü R O L A R: Yenisehir Tel: 120920 129541Ytnet * Apt ABONE ve İLÂN 1 3 « 12 Ayhk Aylık AyldC Ayhk trort t t l 22.50 «7.50 135. 270. Adl Port» Kuıt D151 45 135 S70. S40. Baslık (Maktu) * İZMtK: FevzlpaM Bulvarı Afgarolhı tlhanı Tel: 3UB0 • 2470» GÜNEY ÎLLEBt: Kuruköpru 84 Mkak No. 40 ADANA Tel: 4550 3934 3. ve 7 nci sayfa (Santlmi) 3 Oncü tayfa (Santimi) 4. S. 6 ncı sayfa (Santiml) Nljan, Nikah. Bvlemna, Do£um ÖlOra, Mevlid, Tefekkur 23 üncO (S Em.) Ölüm. Mevlid, Tetekktir (S Cm.) 350 Lira 80 > 85 • 75 > 100 150 100 > > • SAYIS1 75 KURUŞ CHP'deki gelişmeler eleştirildi (Baftararı I. sartada) konusmasında, parti içinde bu kanadın bir Genel Başkanlık mücadelesi yürüttüğünü öne sürraüs, «Ecevit'in knral tanı. Biayan tntumu ne ile itafa edilebilir? lnsanlık lugatında bana derim bulamıvorum» demiştir. Inönü'nün bir gün önceki konuşmasında yakındığı noktalara dikkati çeken Orkunt, bir Genel Başkamn «Haklı ve yerinde sikayetleri ksrşısında yöneticilerin yıpacafı hareketin şerefli bir istifa» olmak gerektiğini iddıa etmis, ancak Ecevit'çilerin Genel Başkanlık mücadelesinde bu yolu denemeyeceklerin! ifade ederek, karsı çıkbgı gnıpun BUlent Eceviti Genel Başkanüğa getirjnek lçin «Zahiren» tnönil'ye saygı gösterip el altından Gen«) Bsskanı yıpratma amaeında oldugunu belirtmiştir. Orkunt, şunları söylemıştir: «Olaylara Satır • Ecevit miicadelesi gibi bir yön vermek suretiyle bunun propagandasım yapa rak Sayın tnönü'ye karşı eöriinroenin de örtüsö temin edilmeyc ça.bsıhruüıtadır. Sayın tnönü'nün ihtilâflan açıklaması bu oyurra bozmustur.» CHP içinde yenl bir «kadro hareketi» nden bahsedildiğini belirten Orkunt. bunun «katî ve (anatik bir tasfiye hareketi» olduğunu bildirmiş ve bu nareketin çeşitli aşamalarda düzenlendiğini ifade etmiştir. Orkunt ilk aşamanın parti nin yönetici kadrolannı uzun yıllar partiye hizmet etmiş olanlardan temizlemeyf hedef akhğını ve bunun 20. Kurultay'da başladığını söylemis. ikinci aşamada bıı hareketi yönetenlerin karsılarındakilerln itibarını kırmaya yöneldiğini öne sürmüştür. Orkunt, liçllncü asamayı ise, kadrocjîan n karşısında oianlann etkisiz hale getirilerek Genel Başkanlığt Kurultayda ele geçirmek oldugunu bildirmiş, bu sağlanamadığı takdirde yine bu aşamada Inonü' nün ömrü üzerinde oynanarak «Bugün olduğu eihi çift başlı bir yönetimi zorla yürötmek» şeklinde olacağmı iddia etmiştir. Sezai Orkunt, yeni kadro hareketi dediği şeyi elestirirken şunları söylemiştir: •Öreütü ele gecirme eabası ile tüzügü zorlayarak bu mücadele yaoılırsa bunun ahlâklılıgı iddia edilemez. Yeni kadro hareketi denilen bu harekel bir bölficüliik. bir ayneılıktır. Arkadat lanmız belki bir hizipçilik «ayre ü ile partiyi ellerine geçirebilirler »mn korkarım kl o zaman bu par ti CHP olmaz.» telik taşımaktadır» diyerek sözJerini şöyle sürdurmuştür: «Zira CHP, bugfin belirH bir fiklr ihtilâfı içinde olmsktan çok. fikir tutamzlıklarında diifumlenen bir rahttsızlığın içinde görülmektedir. CHP'nia ilerici ve devrimci vasfını tekelinde tutmak isteyen maksatlı bir ekip parti içinde sanki tutucn kadrolar varmışcasına ilerici • gerici aynmı vapmakta ve alışılmamı« mücadele yöntemleri nyfulamaktadır. Genel Başkan re Grup kararlanna ters dü^erek irörevlerindeıı fatifa eden eski Genel Sekreter ve arkadaston parti içinde ortanın soln hareketine karşı olanlar varmıs, sanki program ve ilkeier etratmda bir anlaşmazlık mevcntmns gibi bevanlarda bulunmakta, partiyi ilerici ve devrimci çizgtsinden Keri çekmek isteyenierin mevcat bulunduğa görüntüsünâ vermeye çalışmalrtadırlar. Bunun yanısıra parti kararlanna ters düşerek kendi ayn politikalırmı açıkça sürdürürken parti kararlanna ve genel baskana saygıtı oldnklannı da söyleyebilmektedirler. Bununla da kalmıyarak (tenel başkan ımızın ihtilâfı açıkça ortaya koyup kendilerini dörüst bir mücadele çiıgisine çajhnuı ayanlarına ragmen bngflne kadar (sayın genel baskanla hiçbir ihtilâfımız yok> diyecek kadar samimiyetten nz«k kalmış lardır.» Satır, asıl an'.aşmazlığın «Ecevitln devamlı olarak degişen ve kendi kendisiyle çelişen p o . litikasında dü|ümlendi|ini» iddia etmiş. kendisiyle belirli bir fikir düzeyinde tartjşmanın güç olduğunu söylemiştir. Bu nedenle Ecevit'in davranışlarını eleştlrmek yerine çelişik beyan ve davranışlarından örneklcr verecegini bildiren Satır, 12 Mart'tan sonra Genel Başkana ve Gruba ters düşen politikanın iiç noktada ortaya çıktığmı, bunlardan birisinin Muhtıranın muhteva. neden ve hedefleri ile, ikincisinin hükümetin kuruluş biçimiyle vp üçüncüsünün de CHP'nin hükümete üye verip vermemek. onu destekleyip des. teklememek gibi seçiiişlerle ilgili olduğunu söylemiştir. Ecevit'in ilk olarak Muhtıranın hedefleri ve yönünü değerlendirmede daha önceki demeçleriyle çeliştiğini öne süren Satır. «Sayın Ecevit Atatfirkçfl bu nyanyı. Atatürk'ün partisine karsı gSsterecek kadar «ornmsuı beyanlarda bnlnnmnş ve Kerçek hedefin kendisini tasfiye etmek oldujunu söyleyecek kadar da anlamsız iddialar ortaya atabilmiştir. Bn suretle Ecevit, 12 Mart Muhtırasının AP iktidanna de£il. rejime dönfık oldn|nnn söyleyen Demirel ile aynı ters yorumda birlesmis ve Demirel'in omuzlanndaki sorumlulugu pönüllü olarak paylaşmıştır» şeklinde konuşmuştur. Satır. Ecevit'in çeliîkilerl ürerindeki iddialarına devam ederken eski Genel Sekreterin 12 Mart tan sonra, daha önceki demecieriyle ters düşecek şekilde AFvi demokrasinin terninatı olarak gör meve başladığını da söylemiştir. Parti içinde 12 Mart'tan sonra ortaya cıkan huzursuzlucun Hükü metin kuruluşuna iliskin ikinci nedeni Gzerinde dururken de Sa tır. Ecevit'in bir demecinde Erim Hükümetinin kuruluş biçimini demokratik hukuk devleti ilkele rine aykın eördüğunü hatırlatmış: •Yurdumnzda zaman zaman bn Hir miidahaleler o'duğu ve Cumhurbaskanlanmn dar bofazlarm asılmasında etkin bir rol oynadık lan sayın Ecevltin biidiğl ve blz zat yaşadırı gerçetcler arasındadır» demiştir. Satır, anlaşmazlığın üçüncü neHenini yorumlarken de 12 Mart'ın Türk siyasi hayatında 27 Mayıs devriminin de ötesinde bir anlam taşıdı|ını öne sürmüş. Ecevit'in Genel Sekreterlikten istifa gerek çesinde yalnız partinin tarihî mis yonunu yoketmekle kalmayıp ken disiyle de celişir hale düştüğünü iddia etmiştir. Kemal Satır, sfelerini Gzetle şöyle tamamlamıştır «Elbette ki, Ecerit'le birçok konnlarda gârfis aynlıklarım vardır, ancak bu ayrdıklan tutarlı bir tartışma dfizeyinde ele almak oldukça güçtür. Zira arkadaşımız her konuda kendi kendisiyle çelişkiye düşerek ters yönlü förüşleri savunabilmektedir. Bazan aydıniar önderliğinde yürütulen Milliyetci Çinden örnekier verirken, bazan da Kızıl Çin'de uygnlanan yöntemlere bel bağlayacak, bir yönden Atatürk'ü metbederken bir yandan da gerçek devrimciliğin alt yapı devrimciliği oldoğunu söyleyerek reddi mirasta bulunacak, sonra da bütün bu tutarsızlıklartn adına gercekçilik diyebilecektir. Onun içindir ki, Ecevit'in beUrli bir fikrini tartışmak yerine onun tutarsızlıklarına dikkatinizi çekiyor, bövlesine bir shasal opportinizmin hiçbir zaman gerçekçilik kabul edilemeyecefini, olayları kendine çöre yorumlamak, kendine eöre teşkilât yarat mak gayretlerinin, CHP'ne de ül kemize de fayda getirmiyeceğini söylemek istiyorum.» Ortak Grupta Eşref Derinçay, Necip Mirkelâmoğlu, Kâınuran Evliyaoğlu da söz almışlar, İlçe Kongrelerinden ömekler vererek parti içindeki anlasmazlığı yorumlamaya çalışm^lardır. Daha sonra konuşan Sırn Atalay «Sayın Paşam sizi ilk defa cleştirmiyorurn» diyerek sözlerine başlamış, daha önce de 1956 yılında Kâsım Gülek'i eleştirçüei ıçiu kendisiyle iki ay darguı kaldığını belirterek «Partiler içinde kanatlar vardır. Ve bu tabiidir, fakat CHP içindeki buhran böyle kanatlaşmadan gelmiyor. başka karakterde. şeklinde konusmuştur. Parti içinde birbirine «başka turlü bakanların» çoğaldığını bildiren Atalay, kendisinin ne Ecevitçi, ne de başka bir gruba bağh olmadan ortanın solunda ve demokratik, sosyal bir devletten yar.a olduğunu ifade etmiştir. Sırn Atalay, Türkiye'de altyapı devrimlerinin yapılmadığmın bir gerçek olduğunu, gelir dağılıtnınd'a Kongo'nun da gerisinde yer aldığımızı, kredi yolsuzluklarmın «avyuka çıktıfını» ifade etmis. CHP içinde ve dışında altyapı devrimlerini» yapılmasını istemeyen çıkar çev relerinin şimdi CHP üzerinde pazarlıklar yaptığını öne silrerek. «Türkiye'nln bngtinkü dnrnımına rağmen parti İçinde yokırol halkUn bahsetmek dahi mesele yapılmak irtenmektedir» d'emiştir. Atalay, tnönU'nün bir g^in önceki konuşmasında Ecevit ve arkadaşlannın 12 Marttan sonraki istifasını elestirirken onlann gö rüsleri kabul edildiği takdirde ülke ve parti için mechul sonuçlar doğabileceği şekllndekl göriişünli ele almış ve sunlan söylemiştir : «Sayın Gettel Başkamn bn «ötleriyle beraber olmadıjhmı ifade edecegim. Bu çok acırdır. Cok acıdır. Kamuovn hattâ dönya kamuovu hu ithamın içyüzünü bllsin. Belkl bir kısmımız bu agır ithamdan sonra dün geceyi rahat. hattâ sevincle gecirdiler. Ama ben nynyamadnn. Bu ithamın Içyiizfi açıklanmalı. söylenec ve söylenemeyen amaçlar ay dınlanmalı hattâ dojtru ise yargı orjan'!,r>na aksettiri'melldirj» (Bastarafı 1. Sayfadal ve tasansı Mecllste gOrUstilmeyecek, ikind Erim hüMimetiniri hazırladığı «Toprak ve tarım reformu ön tedbirler tasansı» ele alınacaktır. Devlet Bakanl llhan Öztrak, eski tasart ve komlsjon raponı gtindeme alınır almmaz bunun hükümetçe geri alınacagı nı ve yenisinin Meclise sunulacagını THA muhabirine açıklamıştır. çalışmaları ilerlemiş, Komisyon geceleri de çalısmaya baslamif> tır. 1965 tasansını esas alsrak çalışmalarına devam eden Komisyor.un kamulaçtırmada toprak sahibine bırakılacak topraklar bölümüne geldiği öğrenilmlştir, THA muhabirinin aldığı bilgiye göre, kamulaştıfmada kuvvetle muhtemel olarak kıraç arazide arazi sahibine bırakılacak miktar 2500 dönümün, sulak arazide ise, 225 dönümün alhnda olacak tır. 1965 Turan Şahin Tasansı, bırakılacak arazi miktarını yukarıdaki rakamlarda tesbit e t . mişti. Komisyonun bu rakamla. rı yüksek buldugu anlaşılmaktadır. Haşhaş için TSrk Amerikan pazaıiığı bugün başladı ANKARA, (Cmnboriyet B&rosu) Yedi ilde yasaklanan afyon üretiminin yerine ikame edilecek yatınm konularırun saptanması için Türk ve Amerikan heyetleri arasmdaki görüşmelere bugün başlanacakür. Öte yandan, haşhaş ekimi ve afyon üretiminin yasaklanması dolayısiyle magdur durumda kalan üreticilere dagıtılmak üzere Amerikanm Türkiye' ye avans olarak 2 milyon dolar gönderdiği ögrenilmiştir. Türklyenin 400 milyon dolar dvanndakl tarminat istegine karşılık, ABD 35 milyon dolar verecegini bildirmiş ve bu konuda «yazılı olmayan» bir anlasma>a vanldıgı ifade edllnüstir. Amerikan Tanm Heyetinln Türkiyede kalacağı 10 gün İçinde Amerikaıun haşhas ekiminln yerine ütftme edilecek yatınm k > nularına ne glbl yardımda bulunacağı saptanacaktır. Bu arada nihal projeler hazırlanack ve daha sonra uygulamaya geçilecektir. 40 YIL ONME Cumhuriyet Bursa olayı 7 Şubat 1933 tarihli Bakan bilgi verdi Devlet Bakanı îlhan öztrak, geçen hafta içinde esas toprak reformu tasansını hazırlamakta olan Haldun Derin başkanlıgındaki komisyonu ziyaret ederen hazırladığı ön tedbirler tasansı ile ilgili bilgi vermistir. B Çalışmalar ilerledi Toprak reformu esas tasarısını hazırlamakta olan Komisyon Ankara'da (Basurah 1 ga girmiş ve bu arada sinir krizleri geçlrmiştir. Abdullah Hilmi Ersan. bütün ikazlara rağmen kuyruktan ayrılıp istirabata çekilmemis, fakat saat 11.20'de gelen ani bir kalb krizi neüceslnde oraja yıgılıp kalmıstjr. 55 yaşındaki Abdullah Ersan'ın ani ölümü, orada bulunanların Düyük bir UzüntU içerisine düşmesine sebep olmuştur. Kötü hava koşullan tüm yurdu etkisi altında tutmaya devem etmektedir. Samsun'da bir jeeple köyüne dönmekte olan ögretmen Lütfü Koçak, esi ve 2 çocuğu, Göldağ mevkiinde tipiye tutulmuşlar, 6 saat ölümle pençeleştikten sonra avcüar tarafından kurtanlmışlardır. Siirt'e 8 kilometre uzaklıktaki Devlet Hava Meydanlanna ait radar istasyonunda 4, Botan Çayı üzerindeki Hidro Elektrik santralında da kardan mahsur kalan 10 kişinin kurtarılması için çalışılmaktadır. Tatvan'da Cihangir Akdemir çıj altında kalarak ölmustür. Mersin'de, mevsimin ilk turfanda «Dut«u yeüstlrilmistir. Istanbul'da dün kış yüzünden meydana gelen 2 kazada, 2 kişi ölmüştür. Kadıköy'den Okmeydanmda oturan akrabalarına misafir giden 17 yasındaki Mehmet özbas İle kardeşi Naci özbas, Halide Edip Adıvar caddesindekl çevre yolu için kazılan kanmlın buz tutan bölümünde tazak kayarken, buzlann kırılması üzerine 3 metrelik kuyuya düşmüşlerdir. Mehmet Özbaş kuyuda bogularak ölmüş, kardeşi ise kurtarılarak ağır yaralı olarak Şişli Çocuk Hastanesine kaldıntauştır. Bu arada Küçükçekmece pazannda dolaşan 72 yasındaki Hasan Seker de, bozdan ayagı kayarak düşmüş T© başı yere çarparak öl müştür. Meteoroloji, İstanbul'da bugün yine kar yagışmm beklenebileceğini ve ısınm 1 il», ± 1 derece arasında değişecegini bildirmistir. URSA, 1 (Özel olarak çiden zan ve kametin Türkçe okunarkadaşımızdan) Bursa ması hakkındaki Diyanet Işleri olayının başlangıcından bu Bakanlıfı ile Vakıflar Genel Mü dürlügünün kesin emirlerini an güne kadar üç önemli memura lamamış görünmesi, Sulh H&kl işten el çektirilmiştir. Bunlar mi Hüseyin beyin daha önceki dan biri Muftü Nurettin efendi. bir sebepten, Müddeiumuml Saöteki Sulh Hâkimi Hüseyin bey, kip beyin ise Bursa Cezaevinde üçüncüsü de Müddeiumuml Sa bu suçla tek tutuklu olmadığı kip beydir. îşten el çektirme se halde 30 kişinin tutuklandığı bepler; ise şöyle bildirilmekte hakkında Adliye Vekâletine teldir: Müftü efendinin ihmali, e graf çekmesidir. İZMtR ve Salihlide Arapca ezan okuduklanndan iki hoca.dört hafız (utuklanarak mahkemeye verilmiştir. CHP knlisi (Baştarafı 1 içindedir. Olaylar bunu gösterlyor. Pasa'mn deyimiyle mezhep kavgasma dönüşmüştür, aniaşmazlıklan. Dün TBMM'nin sessiz koridorlarında CHPIiler birbirlerini akıl almaz şekilde suçlama savaçı içindeydiler. ömeğin, gruptan »ıkan Orhan Birgit'e gazeteciler içerdeki kavganın nasıl olduğunu sordular. Bireit, «Ben bir sey bilmiyonun. Bana sormsyın» cevabını veriyor, bütün sıkistırmalara rağmen grupla ilpili tek kelime söylemiyordu. ÎTd daktka sonra karsı t&raftan bir CHP'U milletvekili. «Buna alçaklık derler, rörüvorsunuz basına nasıl haber sızdırıyor» diyebiMvordu. înönü, grup saatinde CHP Grup Başkanvekilinin odasında Ecevitçi Antalya bayan ll Baskanı ile tl Tonetim Kurulunu kabul etmişti. Saatlerce süren konuşmalar geçti aralannda, lnönü'• nün kafasımn nasıl kızdığı, yapmayacak şeyi olmadığı, orada sarfettigi, okuyuculara nakletmeye gönüüerin elvermediŞİ suç lamalardan anlasılıvordu. İnönü, Ecevit'i kesin olarak hedef almıştı. Ecevit'i ve arkadaşlannı her ne pahasına olursa olsun saf dışı edecekti. Buna kesin karar vermişti. Bu karannı çok ağır ithamlarla ve benzetmelerle Antalvalılara anlattı. Kulislerde çok komik şeyler geçti. Ecevit'e karşı olanlar konuşmalannı el altından basma dagıtırlarken içeride grubun açık olmasmı isteyen önergeler reddediliyordu. Onbeşe yakm gazeteci CHP kulisinde oturuyorlardı. Ecevit geçerken, bir kahve içmesi için dâvet ettiler. Gruba ve parti sonınlarına ilişkin hiçbir söz geçmedi aralarında. Karşıdan Dr. Kemal Satır göründü. Kulisin ışıkları yanık değildi. Ve Ecevit arkası girişe doğruydu. Dr. Satır da gazetecilere yaklaştı, «Çocuklar konuşmamı yazdırdım. bir sayfa kaldı. hemen dağıtacağım» dedi, tam bu sırada arkası kendisine dönük Eceviti gör dü, duraladı ve hemen ekledi: «tçeri girip izin alacağım, sonra da^itacagım konuşmamı.» Dün, hedef alınan Ecevitçilerden birisi «Cana tak ediyor, artık inceldifi yerden kopsun, yeter artık. tstedikieri kavgayı, dalaşmayı herseye rajpnen cıkarmayacağız. Ama ne olursa olsun, hele pa şanın Antalyalılara anlartığı ve yaDtıjh benzetmeden sonra incel diği yerden kopsun, ne olursa olsun» diyordu gözleri dolu dolu. lnönü. Ecevit'çileri tasfiye etmek için, söylenenlere bakılırsa Atatürk'ün kurduğu CHP'yi dahi kapattırro yeni bir Halk Parti si kurmayı bile göze almış durumda. Yani, 3. bir dünya kurulur, lnönü burada yerini alır. Fakat Ecevitsiz. Ecevitçilersiz. CHP'de son durum bu. ÎH BULMAOfi Sevgtde «ebat; baglılık, kopmanı» (Eski dill. Açık artırma ile satıs Ardıç rakısı olan içkinin bir adı. 8 Değerli madenlerden mamul eşyada kıymet derecesl Maden parlaklıgı verilmiş kumas veya deri. 9 Tümselc «eklinde yığılmış şey veya kalabalık btrikme»i: yer yer insan toplulukları BUdiJünden. dedlStaden «*qmama. YTJKARIDAN A $ A 6 l T A : 1 Güç bh durumdan kurtulmak İçin güctinun yetmediği bir i«l yapabibnek İçin uftrasmak. 2 Çanakkale'de liçe TEHSİ aza. 3 Adana'da ilçe Artırma. 4 4 TERSİ dili Hind Avrupa dil allesinden olan ırk Basıbos. serseri. 5 Kimyada nikelin simjzesi Bir besin maddesi. 6 Har. canan paralar TEHSİ vilâyet. . ^ ^ ^ 7 Bir hitap edatı Ele. svuca sıgmaz akıllı cocuk. 8 Bile bile vapmak Dolavısivle anlatmak 9 Çocuk viıva sı Msasia Brretkı (Ookii Kesintidfn son balmacunn h.Medilml» jeMl ra kalan tar. mik Yurtta kış Salı günü devam edecek Ortak grupta Genel Sekreter Kâruil Kırıkoğlu yeniden söz almış ve, «Görüşmede CHP tarîhinde görülmemiş şekilde partinin yetkili merkez organlan hakarete ngramıstır. Başkan Hazer taraf tutmuştur.» demiş ve bunu tutanaklara Reçirrnek üzere söz aldıgını bildirmiştir. Mehmet Ergül'ün yeterlik öner Kesi reddedilmistir. Daha sonra Bülent Ecevit bir önerge vererek kendisine sataşma olduğunu. ancak bu sataşmaya hemen cevap veremeyecefini. zira söz Blan konuşmacıların tersine ortak guruba bu şekilde suçlanacağını bilrnediği için hazırlıklı gelmediğini ifade etmiş, kendisine 2 gün mehil verilmeslnl istemistir. Genel Başkan Inönü söz a!arak bu olanağın Ecevit'e tanınmasım istemiş ve Ecevitin istemi kabul edilmiştir. CHP Ortak Gurubu önümüzdeki Salı günü (yann) saat 15' de yeniden toplanarak genel görüşmeye devam edecektir. özalp: «Amacımız tütün üretimini aile tarıım haline getirmektir» İZMİR, (Cummıriyet Err BürostO Gümrük ve Tekel Bakanı Haydar özalp. 1969 yılında çıkanlan 1177 sayılı tütün ve tütün tekeli kanununun bu yıl içinde uygulanacagını açıklamış, «Amacımız tütün üretimini bir aile tanmı h&Iine cetirmektir» demiştir. Bakan özalp, Tekel şarap fabrikasında düzenlediği basın toplantısında, Ege bölgesindeki 5 gün sureli izlenimlerini anlatmış, tütün Ureticisinin bu yıl perişan bir duruma dUşmedigint öne sürmüştür. SOLDAN SAĞA: 1 Korkulu bir OzflntO, kaygı tesirl ve duygusu ile bir seyi yapmaya cesaret sahibi olmamak. kaçınmak. 2 Geçenlerde Nizon l!e Pompidou'nun buluştukları ve bir NATO devleti olan Porteklz*ln Atlas Okyanusundaki (Portekiz ba. tııında) bir adası Bir organ 3 Doju Roma Imparatorluju nun bir adı Kimyada stransiyumun stmgesi. 4 Valde Bir eeyl yapmak veya yapmamak «ek. linde tecelli eden zihnî güc. 5 Sibirya'dan buz denlzine akan bir nehir Retimll duvar llanı. 6 İstanbul'da Londıa'daki (BasUrafı 1 İnci sayfada) kâmetgâhının bulunduğu sokağa, geçen hafta Ingiliz askerlerinin öldürdükleri 13 Irlandalı sivili sembolize eden 13 siyah tabut getiriuni|ür. Bu gösterinin Londra'nın uzun ydlardır görmediği •iddette olduğu polis yetkilileri tsrsiından açıklanmıştır. Gösteri ye binlerce kisi katılmış ve polis göstericileri * dâgıtmakta büyük zorluk çekmiştir. Millî Eğitim Bakanı (Baştarafı 1. Saytada) olayların kUçUmsenecek nitelikte olmadığını belirtmls, özetle şöyle devam etmiştir: «Eğer vaktinde tedbir alınmamış olsaydı ve blrkaç tane deallen anarşist, Tiirkiye'ye hâkim oUbiHrdi. Vaktinde alınan tedbir ler bunu önlemiştir. Tarihte çok pörülmüştür. Bu tip olaylarla iktidara bile gelinmiştir. Sıkıyönetim. yasalann verdiği yetkilerini kullanarak Türkiye'yi bölmek ve içten yıkmak isteyen bazı derçi ve gazeteleri kapatmıstır. Bn uygulamada genel olarak hatalar yapılmış nlabiiir. Ancak, eöriilen hatalar düzeltil miştir. Bnçün basın hür bir şekilde görevini yapmaktadır. Yeter ki, yan ve haberler Anayasayı ve hfir demokratik rejuni yıkmayj, yönelmis olmasın.» di sistem ve yasalanmızla bir denetim yapmamız mümkün olamazj «CHP, sınıf partisi değildir» CHP*nin bir sınıf partisi değil bütün sınıflann kaynaştığı bir kitle partisi olduğunu ifade eden Orkunt, «CHFye açıktan »ÇIK» söylennıeyeıı yeni bir höviyrt veTİlme çahası vardır. Parti Sosyal Demokrat bir parti haline getiril mek istenmektedir> demiftir. İnönü'nün sonısu Gurubun dagılma?ından sonra Genel Başkan lnönü, Gasiantep Milletvekili Ali îhsan Göğüş'e, «Nasıl, müdahalem yerinde otanadı mı. ivi obnadı nu?» diye sormuş, Gögüş de, «lyi oldo pasant, iyi yaptınız paşam» cevabını vermiştir. Nevvry yürüyüşü öte yandan, Kuzey Irlanda'mn Newry kasabasında toplanan 15 bin kişilik bir kalabalık, dün ba; larında âsi milletvekili Bernadet te Devlin olduğu halde, mevcut yasak kararına rağmen yürüyüşe geçmişler, ancak herhangi bir olaya yol açmadan dağılmışlardır. Yürüyüî basladıktan kısa bir süre sonra kalabalık 20 bin kişiye yükselmiş, ancak yürüyüşü dü zenleyenler son anda güzergâhı değiştirme karan alarak korkulan bir çatışmanın patlak vermesi ni önlemişlerdir. CHP Ordu ilişkleri Emekli Amiral Sezat Orkunt daha sonra CHP Ordu ilişkilerine değinmiş, bu konuda Ecevit'in görüşlerini şiddeüe eleştirraiştir çok partili demokratik düzen içinde bir parünin ne ordu ile beraber ne de ordunun karşısında olacası nı belirten Orkunt, «sayın Ecevit'in ordu ile ilgili hie hir iddiasına. hic bir yargısına iştirak etmiyonım ve ordunun eski bir ferdi ola rak da ordu ile ilgili beyanlanm protesto ediyorum» şeklinde konuşmuştur. Ecevit'in ordu ile ilgili görüşlerinde samimî olmadığını öne süren Orkunt, eski Genel Sekreterin 12 Mart'tan sonra Nihat Erim'in Başbakanhğını çekempdiği için orduya karşı çıktığmı iddia etmiş. «Eeevitin ordn ile ilgili beyanlanna ordn liyık de*ildir» demişrvr. Orkunt, ylne Ecevit'in Silâhlı Kuvvetleri çok yanlış anladıgını da iddialarına eklemiş, «12 Mart Muhtırası CHP'ye karşıdır diye nasıl denilebilir? Tunanistandaki tniidahaleye nasıl benzetile bilir? Türk Ordnsn hiç bir zaman oynn içinde bnlnnmamıştır» •eklinde konuşmuştur. CHP ortak toplantısmda kavgaya dönen sert tartıçmalar da cerej'an etmiştir. Orhan Birgit. Ortak Grup Başkanlıfına bir önerge vererek toplantının basına açık olmasını önermiştir. Birgit, bu önergesv ne gerekçe olarak konuşmacıla rın esasen konuşmalannı teksiT ettirerek basına dağıtmakta ol duklanm göstermiş, toplantmm basına açık olrnası halinde grup sözcüsünün de işinin hafifleyeceğini savunmuştur. Ancak. Baş kan Mehmet Haaer, bu önergeyi ıçleme koymamıştır. Bu sıra da bazı Ecevit'çl ve Satırcı üye lertn tartıştıklan görülraüş, tartışmalar şiddetlenmiş. Turgut Aytaç Iie Ahmet Sjener yum ruklaşmişlardır. tkl milletvekiit araya girenler tarafmdan ayrıl ımştır. Bu arada Mehmet Hazer, sa, londan dışarı çıkan Bülent Ece vit'e oturumu terkederek obstrüksiyon yapttğını söylemış, Ecevit de dısarı çıkışınm blt enge'.'.eme ile ilgısl olmadığını toplantının süreklı cereyan etti Rinl, yemek vemege gittigini bıl dirmistir. 3 Milletvekilinin bildiri taslağı CHP Milletvekillerinden Hayrettin Uysal, Hüdai Oral ve Muammer Erten dün bir bildiri hazırlayarak bunu, yayınlanacak «Ortak Grup Bildirisi.nde yer alması istemiyle Grup Başkan lığına vermişlerdir. Bildiride, 12 Mart'tan sonraki tutumunu tasvip ettiklerini belirttikleri İnönü' nün grupta yaptığı son konuşma yı ve ortaya koydugu genel politikayı t ü n ü ile tasvip ettiklerini açıklamaktadırlar. Odesa ve İliçevski limanlanm buz tabakaları tıkadı MOSKOVA, (aa) Sovyetler Birliğinin güneyindekl şiddetli soğuk dalgasından dolayı Karadenizde meydana gelen buz tabakaları yirmi yıldanberi ilk kez Odesa ile Üiçevski limanlannı tamamiyle tıkamıştır. Kıyıdan jirmi kilometre kadar uzaga yayılan buz tabakalannın kalınlığı 6070 santimdir. Bakan Arar, okuryazar oranının, bugüne kadar yapıl&n bütün gayreüere rağmen duşük olduğunu, Uköğretiın ıy>gınriRVi ç o cuklaruı okula devam etnae he^ definin plâna göre yüzde yüz olması gerekirken bu öğretim yılında bu oranm yüzde 90 nisbetinde gerçekleşebildiğini bildirmiş, ortaokullar için ihtiyaç duyulan ögretmen yetiştiren Eğitim Enstitülerinin ihtiyacı tamamen karşıiamaktan uzak bulunduğunu ifade ederek özetle şunlan söylemiştir: «öfretimin kalitesi dnşmüştür. Öğretmenlik mesleçi cazın değildir. Hesaplara göre, bin çoruktan sınıfta kabnadan .ırta okullardan meznn olanların sayısı 5"'dir.» İntibaklar öğretmenlerin intibaklan ve ders ücretleri konusuna değinen Ismail Arar, «Bu konu seceleri uykumuzu kaçıran bir duruma gebniştir. Asıl endişem. sürekli bn istirabı duyan değerli öğretmenlerimizin arasına kötü niyetli kisilerin girip tahriplere ydtenmek istemeleridir. Bakanlıfımız konn ile yakından ilfilenmektedir. Talan bir gelecekte öğretroenlerin ve müdürlerin istiraplanna bir son verme imkânını bnlacafız» demiştir. Yurt dışmdaii öğrencilerin gereği gibi kontrol edilmediği yolundaki iddlalan da cevaplandıran Arar, bu konuda da özetle şunlan söylemiştir: «Bir sonı önergesi Tesflesiyle bu konuda yakında millete geniş açıklamalarda bulunacağun. Ancak, yurt dışındaki öğrencilerin kontrol edibnedikleri seklindeki iddia çok katî ve serttir. Öğrenciler üzerinde genel olarak bir gözetim mevcuttur. Bu öğrencilerin bulnndukları ülkeler hfirriyet rejtoıinin alabilditine caıî olduğu ülkelerdir. Bu ülkelerde okuyan öğrenciler üzerinde ken Üniversiteler Üniversite ve Yüksek öğrefimin kalfcınmaya büyük etkisinın bulunduğunu bîldiren baîiEn, «Üniversiteler, maaleset kcndilerini yenileyememişlerdir* demiştir. Bakan, son yülardaki bunalımlann buna engel teşkii ettiğini öne sürmüştür. En büyük yürüyüş Polis yetkilileri diınkü yurüyüşün Irlanda tarihinin en kalabalık protesto gösterisi olduğunu söylemişler, yürüyüşe katılanların hollarında, üzerinde 13 rakkanu yazılı bir bandın bulunduğu nu ifade etmiş lerdir. On üç rak. kamı geçen hafta öldürülen 13 sivili işaret etmekteydi. Yürüyüşün yapıldığı Newry kasabasında polis ve 3000 fngillz askeri tam teçhizatü şekilde ve alârm durumunda beklemekteydi. Kıbrıs'taki (Bastarau 1 inci saytad») bir çatışmada, Türk cemaatinin can ve mal güvenliğini korumaya kararlı olduğu sözlü olarak bildirilmiştir. İlgili devletlerin temsilcileri de Dışişleri Bakanlığı yetkililerine konuyu derhal hükümetlerine Ueteceklerini söylemişlerdir. Ayrıca durum New York'a da bildirilmiştir. Bozbeyli (Baştarafı 1 inci sayfada) îçinde yaşadığımız ortamın iç açıcı ve huzur verici olmadığını belirterek konuşmasına başlayan Bozbeyli, 12 Mart'ın anarşik olayla ri önlediğini, ancak şu günlerde ba zı çevrelerin bu olayları yaratanlara «kanat germeye başladıklan nı>, «ÖTÜCÜ konuşmalar yaptık lannı> öne sürmüş. «henüı isin so nu alınmamıştır. Pusudadırlar, za man kazanmak istiyorlar» dımiştir. 12 Mart'tan sonra kurulan hükümetlerin 12 Mart*ın ortaya koy duğu gerçeği kavrayamadığını, değerlendiremediğini, sözü çok edilmesine rağmen bir tek reform dahi yapılamadığını belirten DP Genel Baskanı Bozbeyli, son gün lerde parti liderleri arasuıda yapı lan görüşmelerin de üzerinde dururken özetle şunlan söylemisür: •Parti içi demokratik usfillerin işletilmesine bile tahammüllü olmayanlar vatan sathuıda demokrasiyi kurtarma gösterilerinc ba; lamışlardır. Demokrasiyi kimin elinden kurtaracaklar? Demokrasi ona musallat olan çirkin politika cının elinden knrtarıimalıdır.» Orman Bakaıüığı bütçesi Orman Bakanı Selâhattin tnal, dün Cumhuriyet Senatosunda Bakanlığının bütçesi üzerinde yapılan konuşmaJara verdiği cevapta orman civan köylülerine yakacak yardımınm yanında bu yıl 873 milyon liralık para yardımı yapUacağmı bildlrmiştir. Inal, «Bujfüne kadar yapılan hesaplara göre 18 milyon hektarlık ormaclarunız vardır. Ba daha çok yıllar memleketin her türlö ibtiyacım karşılayacak kapasitededir» demiş, ormanların tahdidi konusunda sunlan söylemiştir «Tahdit çalışmaları yeni metodlarla yapılmaya devam edilecektir. Tahdit işi bitirilmedikçe hükümetle halk arasmdaki ihtilâfın önü alınamıyacaktır. BuCüne kadar ormanlanmızın üçte birinin tahdit işlemi tamarnlanmıştır. Tamamının tahdit isinin vakın bir gelecekte bitirileceğini nmuyorom.» Esnaf kongresi (Baştarafı 1 inci sayfada) Genel Kurulda konuşan İstanbul Dokumacılar Derneği Baskanı Niyazi Adıgüzel, Birlik Baskanı Hüsnü Çınar'ın çalışmalarını eleştirmiş, Yönetim Kurulunu tahsis yolsuzluğu ile suçlayarak «İki yıl sonunda yapılması gereken Genel Knrul toplantısı ancak 30 ay sonra yapılmıştır. Bu yasalara ve yönet meliğe aykındır» demiştir. Adıgüzel'in suçlamaları salonda gürültülere yol açmış. Yönetim Ku rulu taraftarlarıyla muhalif grup lar arasında kavga çıkmıştır. Salona giren polis olayların büyümesini önlemiştir. Daha sonra gelen Toplum Polisi güvenlik tedbirleri almıştır. Endişelerimizi belirttik Kavga Dışişleri Bakanı Haluk Bayülken de dün THA muhabirinin bu konudaki sorusuna, «îlgfll devletlerin temsilcilerine Kıbrıs'ta son günlerde ortaya çıkan durum hakkmdaki endişelerimizi belhttik» karşılığını vermiştir. EORtDOR (Bastarafj 5 mci sayaTda) bay tnönü de ardından yürümeye başladı.. Zaar doyamadı muhabbete, daha konusacaklar derken birden döndü, «Siı nereye geliyorsunuz?» dedi hısımla. Hepimiz fren yapmıştık bu söz üzerine ve bay lnönü, «00 Baylar.a girdi.. tkisi sivil polis «00 Baylanın kaptsını tut tu. Bay tnönü iki dakika sonra «00 Baylar»dan çıktı, biz de ken disini izledik.. «Ne istiyorsunnz, sayın Demirel söyledi iste» dedi.. «SSyiedi camm» dedi.. Dudak hareketleriyle, yani fazla avazlamadan tam karsısından «Bir sey söylemedi Paşam.. Bir sey söylemedi» dedimPaşa, dudak hareketleri konusunda da uzmandır.. Avazsız olarak söylediğim, sadece dudaklanmın hareketlnden belirtmek istediğim şeyi hemen anladı ve konuşmaya başladı.. Parlamenter demokratik rejimin hastalığım iyi etmek amacını güden bu taribi İMU «anlaamalar" yapıurken sizler kimbilir ne yapıyordunuz? Bay Demirel elmde ftsâ. ayağında çarık, kapı kapı doiasıp «Bir şeyler kurtannak» Istiyor. Sİ7, bur.un adma, kendisini deyiniz, isterseniz hattâ memleketi deyiniz, bilmem neyi deyiniz, evet bugünlerde bazı sayın liderler bir seyler kurtarraak istiyorlar.. «Memleketi mi?» desek, cevap hazır «Memleketln knrtanlmasını gerektiren bi sey mi vaaaa?» Yani gerekçe nedir kimse bilemiyor, hattâ kendileri.. Haydi, okuyucular yabancım değildir.. Sayın liderler ney! mi kurtarmak istiyorlar, açıklayayım: «Asiye»yl... Pahalılığın sebebi Ruh nedir (Baştarafı 5 inci sayafda) A lnsanm hayatında «nonnaldir» sözünü söylettiren fonksiyonların be yinde lokalizasyonu var mıdır? Varsa bu konudaki görüşflnfiz nedir? Bizim ölçümüz, insanın çev resiyle olan münasebetleri o klşinin normalıyetı nakkında karar verdirir. tnsanın üç varlıgı vardır: Bedenî, zihnî ve psişik. Bu Iiç varlık arasmda bir denge okırsa, insanlarm iç hayatlarında ve dolayısiyle dış hayatlannda bir düzen görülür. Yani bu üç fonksiyon insam Idare eder. Bunlara RUH'i natlar. ıntrapsişik hatlar denır. Bunların arasında denge bozuldu mu, msanın RUH dengesi de bozulur. William Jarnes. bu kanaattedir, Bergson bu kanaattedir, Gökay olarak benim de kanaatinı RUH âlemi mevcuttur. Olayların yatışması üzerine devam eden kongrede konuşma cılar esnaf sorunlarını dile getirmişlerdir. Konuşmacılar genellikle, yeterınce teminat kredisi verilmediğinden yakınmışlar. «Pahalılığın sebebi esnaf değildir. Çeşitli bilitn adamlan gerçek sebepleri ortaya koy. muşlar, esnafı bunun dışında tutmuslardır» demişlerdir. Öte yandan, diplomatik çevre ler. Kıbns Rum Toplumu içinde Makarios ve Grivas taraftarı olarak bilinen bir takun silâhlı grup lar kurulmasımn endişe verici olduğunu ve Adada çıkacak muh temel bir çaüsmanın sadece Rum lar arasında kalması halinde bile bunun Türk Toplumunun statüsüne dolaylı tesir edeceğini ile ri sürmüşlerdir. Dışişleri Bakanlığı yetkilüerinin dünkü temaslan sırasında. Türkiye'nin Adadaki nisbî sükunetin korunmasını istediği belirtümiş, özellikle şu sıralarda çıkacak en ufak bir çatışmanın yakında baş lanması umulan beşli görüşmele ri de tehlikeye sokacağı görüşünde olduğumuz ifade edilmiştir. Durum ciddî Feyzioğln (Baştarafı 1 mci sahifede) mak lâznndır. Hukuk dışı eylcmlerin silâhlı saldınlann büküm sürdüğü bir ülkede hür demokratik rejim barmamaz. Türkiyenin tekrar 12 Mart öncesi kargaşalığa sürüklenmesini önleyecek tedbirlerin vakit çeçirmedpn tanuunlanması, normâl düzene peçebilmek ve demokratik düzeni sarsıntısız yaşatabilmek (çin şart tır. Adliyesiyle, zabitasıyla, idaresiyle ve bütün kuruluşlan ile Türk Devleti süratle yıkıcı faaliyetlerin yeniden başkaldırmalarına engel olacak şekilde çüçlendirilmebdir. Türkiye'nin hızlı, dengeli ve sürekli şekilde kalkınabilmesi siyasi va iktisad! alanda istikran huıar ve güverrin gelişmesine bağlıdır. Milletimizi yann ne olacak kaygısından knrtarıp huznra kavnşturduğum'uz, geleceğe füvenle bakacak hale getirdiğimlz zaman, iktisadî alanda daha büyük hamleler yapmamız mümkün olacaktır. Türkiye hızla kalkinmanın gerektirdiği bütün imkânlara sahiptir.» Feyzloğlu konuşmasının 1972 bütçesini eleştiren bölümünde de «Hayat pahalılığunn arttığı, enflisyon endiselerinin oldufu fün ! lerde bir devtetin masrafı bu ka ' dar arttırılırsa, böyle bir bütçe pahaiılığa yeni bir kamçı vurur» demiştir. ' Spor ve Turizm Bütçeleri Senato'da daha sonra Gençlık ve Spor Bakanlığı ile Turizm ve Tanıtma Bakanlığı bütçeleri gö. rüşülerek kabul edilmiştir. Turizm bütçesi üzerinde konuçan CHPIi Sadık Artukmaç, sahil yağmasının önlenmesini isteyerek. deniz ve göl kıyılarının herkesin istifaclesine açık tutulması gerektiğini söylemiştir. MGP'li Mehmet Pırıltı da, gümrük muamelelerini «TJsanç verici» olarak nitelendirmiş, kamu ve özel sektör yatınmlannın «Çok lükse kactifını» ilci Ücretliler (Bastarart 1 silecektir. Halen yürürlükte olan uygulamaya göre aynt durumdaki 2500 lira aylığı olan ücretliden 40 lira tasarruf bonosu kesilmektedir. Maliye Bakanlığır.ca hazırlanan tasan, gelirlerden yüzde 8 oranında malî denge vergisi kesilmesini 5ngör mekteydi. Geçici Komisyon bu oranı da yüzde 3 olarak saptamıştır. Geçici Komisyonun yaptığı değişikliğin kanunlaşması halind'e ücretliler, tasarruf bonosu kesintisinden daha az malî denge vergisi ödeyeceklerdir Denge vergisinin, gelir vergisi çıktıktan sonraki miktar üzerinden alınması, Hazinenin yılda 200 milyon lira vergi kaybına yol açacaktır. Diğer konuşmalar AGI KAYBIMIZ SEVGİLt ANNEMtZ, BÜYÜKANNEMİZ, Hacı Ebe Satır'ın konuşması Ortak grupda daha sonra Kemal Satır söz almıştır. Saür, yaptığı konuşmada Ecevit'i suçlamış, savunduğu fikirlerde ber zaman çelişkiye düîtüğünü iddia ederek Ecevit ve arkadaşlarının partinin bugün içine düştüğü huzursuzluğa sebep olduklannı ifade etmiştir. CHP içinde daha önce de çeşit li çatışmalar olduğunu, bunun bel ki de devrimci bir ürgüt olmanın kaçmılmaz kaderinden geldiğini ifade eden Satır. «Ne var ki. bu. günkü huzursuztuğun gerek nedenleri. eerek mücadele yöntemle ri öncekilere kiyasla farklı bir ni. SIDIKA ERCİYAŞ 6.2.1972 gürü vefat etmiştir. 8.2.1972 Salı günü Şişli Camisinden öğle namazını n.üteakip, cenazesi Merkezefen li mezarlığına defnedilecektir. Tanrı rahmet eyliye. Ailesi Namına O ğ 1u Dr Fazıl ERCtYAŞ (Cumhuriyet: 886) K A R O L UİK : 1 YER DÖŞEMELERI Iun.eJ^fc40i2Jej: 44 72 A ( l l â n t t i ; k : b'Iıö/HVS YINE Y A R I N : Dr. SEVİL AKAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle