16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA tKl: sCUMHURİYET: 7 Şubat 1972 M EGALOPOLtS: Ankara, çileli bir kış geçiriyor. Ve bu çile, geçici değildir. Yapılan, yanlış yerleşmeden ve söz sahiplerinin kendi kendilerini aldatmalanndan gelen bir çiledir. Günün yüzeyde meselecikleri içinde, geleceğin getireceklerine ve gerçeklere açılamamaktan gelen bir takdir hatasının eseridir. Kısacası, söz sahiplerinin değerlendirtne kısırlığından, yani idarî ve sosyal bir yetersizlikten gelen, ama gittikçe yoğunlaşacak olan çiledir. Fakat ne var kî, ne çafdaş determinizm, ne de ilâhi kader, toplnm için. de. toplnm aleyhine islenen hata ve taksirleri affetmez .. Evet, Ankara çileli bir kıs geçiriyor. Ve bn çile, geçiei değildir. l a n l ı ş setaircüiğin, yanlıs \erlesmenin, schirlesme kannnlannı küçük, hazin, akıl almaz siyasî bafifliklere feda eden gamsızlıgın eseridir. Ama şimdi de resmî bir ifade ile dgreniyoruz ki, Ankara'nın çilesi yakın gelecekte, yalnız daha da artmakla kalmayacaktır. Bu çile, bu sefer sayısı bugünkünün dört . beş misline varacak olan geleeekteki Ankaralıları da saracaktır. Onların boynuna: hem toplum yerleşmesinde delilişe varan hataların, hem de miisamaha ka. bul etmez tabiat kannnlarının, gıttikçe yogunlasan zinciri olarak sarıiacaktır... Bn karanlık geleceğin, yetkili bir afıı t a . rafından müjdelenen, evvelâ güldürücü, sonra da a|latıcı fermanı şudur: Ankara'nın nüfusu 5.5O0.0OO'e çıkarılacaktır '. Hem de Tür. kire'de, 6.000.000 nufuslu, 6.500.000 nüfuslu sehirler de olaeaktır!.. Demek ki, simdi de bazı insanlar. bir Meralopolis, yani I L U ŞEHİRLER hasreti, daha doğrusu hastalıgı içinde. dirler. Bn bahse geleceğiz. Ama önce biz yine, bngünkü Ankara'nın, bugün yaşadıfı çileyi belirtelim.. Ankara'nın çilesi nedir? Bir daha işaret edelim ki, Ankara'nın cilesi fena yerlesmektir. Şimdi 1 jOOJOS'e yaklasan nüfusn vardır. Bu nüfusnn • «60.65 kadarı, gecekondulsrda otarnr. Gecekondn. plânsız, yolsuz, kannnsaz ve her türlü sehirlesme sartlanndan yaksun olup, sosyal kavasında da her türlü antiaosyal filizlerin yeşerebileceği, anormal bir yıfınlasraa demektir. Gecekondu deryaları, ş e . hirlerin kanserlesmesidir. Ama bir filkede bir idare. yalnız bn kan. serlesmeyi önlfmek ve yerlesmeyi sosyal ve sıhhî yöneltmek gücünden zaten yoksun kalmakla yetinmez, bir de bu olusura», resmî ajızlarla teşvik ederse, o zaman. yalnız halin suçu değil, istikbalin vebali de onnn omuzlarına yüklcnir. Yani istikbalde, bu gayrita. bii sosyal konglomera'ların, yahnt bir nevi sosyal moloz yığınlaşmalarının yaratacagı problemlerden, onun ruhu ve hâtırası da sorumlu tntulur. Ankara, böyle teşvik gafletlerine, durmadan sahne olur. Meselâ en son olarak ve benüz kısa girmeden önce. Ankara şehrini idare edenlerin: «Vatarıdas! Gecekon. ducağızını dilediğin gibi kur, sana elektrik vermek için. sn vennek için, senden rnhsat sormayacagız» yolundaki beyanlan, yarın Türkiye'nin sosyal gelişmeler tarihinde, sosyal gafletin bir belgesi olarak kullanılacaktır. • Senden ruhsat sormayacağız» formülunün temelinde ise, ister istemez «Senden tapu sormayacağız» gerçe|i yatar. Şimdi, Ankara'nın içinde yaşadıgı ve bi 5.500.000 nüfuslu Şevket Süreyya AYDEMİR linen çilelerini biraz dile çetirtlim. Sonra s« Megalopolis özlemine, hastahğına aynca geleceğiz.. Ankara «.000.000 ve 6.500.000 olacak mantar şehirler, yine bn yakıt kaynaklarından ısınma kısmetini alacaklardır. Hem de bugün Türkiye'de, buna inanan ve bu inançlannı halka sevinçle ilân eden insanlar var ! Kaldı ki, bu linyitlerin çoğn da, aslında olgunlaşmıs linyit değildir. Bu yıl Ankara depolannda tonn 500 liradan satılıp, kalorifer kazanlanna atıldıkları zaman kalorifercilerin suratlarına sıntan linyitler gibi... Yııklu bir hafta Haftanın raporu Ulusehirler özlemine gelince kurmayı taıibte, Helenistik bölge V Mısırlılar, Vnnanlılar, Romalılar kutsallaştırmışlardı. Makedonyalı tskender de, her gittiği yerde şehir kurmaya çalışü: İskenderiye gibi. Çfinkfi bn şehirler ilkçagın iktisadî istihkâmlarını teskil ediyorlardı. Çevre ve ülke ekonomileri, bu şehirlerde, kültür ve ticaret merkezlerini bnluyorlardı.. Bugün Megalopolis, yani ulu şehirler ise, dflnya ticaretinin ve ekonomisinin merkezleridir. Ve aslında, idarî değil, iktisadi merkezlesmelerdir. Londra, New Vork, Tokyo, Sanghay gibi Ama Megalopolisler, dünya çapında bir mübadele merkezi olarak selisraezlerse, anarsinin, gançsterliğin, patlamaların. ihtilâllerin ve hepsinden zararlı olarak hukuk. ahlâk, kanun kurallarının dejenere oldngn merkezler haline gelirler. Ve llletlerıni. bütün ülkeye, hattâ dünyaya yayarlar. Bunun bugün de misalleri vardır. Hfilâsa şehir bir organiımdir. Yerlesme organizmi ! Ama sıhhatli olursa? Biz simtli Ankara') ı 5JSMM0 nüfuslu bir senir haline getireceğiz ve hattâ vatanımızda, daha çok nüfuslu şehirler yaratacağız derken, hem kcndimizi aldatıyoruz, hem halkımıza gussalı, gamlı bir baber veriyoruz. Düşünelim ki, Amerika'nın idarî merkezi VVashington'nn nüfnsu, bir milyonu yeni aşmıştır (195O'de 850 bin). Evet ama, bizde bu şehirler hangi alanIara yayılacak? Hangi ticareti isletecek? Hangi kaynakların snyunu içecek? Hangi yakıt havzalarından ısıtılacak? Hepsinin üstünde de, hangi yeşilliği ve temiz havavı teneffüs edecekler? Evet, bir bakışta bn haber, köylerini bı. rakıp kaçmak için bir davet sesi gibidir. Fakat sonra onlar, bu milyonlara karışıp, sosyal dâvalar da kendilerini sarınca, bu aldatılıslannın hesabını sorabilirler. Hem acaba köylü, Belediye \e Plân teşkilâtımızın hesap ve tesviklerine uyarak, köyünü bırakmalı mıV Daha şimdiden ortadaki ve her yıl 400.000 artan iki milyonluk «İhtiyat İşsizler Ordusu» ne olacak? Evet, bu ihtiyat ıssizler ordasu tâbiri, sosyoekonomik bir terimdir. Ve çok şeyler ifade eder. Ama biz yine, «Acaba koyluye köyünde yapacak ış kalmadı mı? Her ış tamamlandı mı?> sorusnnu sorarsak, bunun verilecek bir cevabı, «Hayır '» olacaktır. Bn konuyu bir gün islerecefiz. Ve göreceğiz ki, bizim köylerimizde biz, defil Almanya'dan, Bulraristan'dan, yahut Orta As>a'nın açlık çölönden, hattâ Hindistan'ın Himalaya eteklerindeki Nepal Mihraceliçinden gerideyiz. Çünkü şimdi Nepal'de topraklan teraslandırmak, kntsal görev olarak alınmıştır... Hayal ve gerçek / ı nkara bu kısını, diğerlerini saymasak • " * bile, bunalımlı bir yakıt ve sn yetersiz. liği ile, baca kurnmlarının, zehirli sisin ve zehirli gazlarmın, yofunlaşan ağırlığı içinde geçiriyor. Bu zehirli sisin, daha doğrusu zehirli hava hamnlesinin, Ankarayı bir toptan zehirlenmc içinde yaşatttfı artık açıkça ifade edilmektedir. Evvelki yıllarda ve sade kısa giriürken, hem de yalmz bir defaya mahsus olmak üzere verilen, «Ankara'da dumana ve zehirli gazlara karşı tedbir alınacaktır» seklindeki mutat resrai beyanlar. son iki yıldanberi. bir de ilim ve tetkik beyeti dili ile tekrarlanm?! '»»una gidilmiştir. Bu heyetin, bastan kendır. kaptırdığt ıkolastik havanin, bu Kneki son tebliği. eşer faetlersek sudar: «Bu konuda yapabileceğımız bir şey yoktur'» Halbuki, çare vardır. Havada oçnşan gazların terkibini laboratuvarlarda ve yıllarca arastırma isi gene devam etsin. Ama bnnları hiç Uhlile girmeden de ortada bir gerçek y a . tar. O da. Ankara'nın havasımn kurumlu, gazlı, zehirli oldugtıdur. Bunun tek çaresi ise, «mcrkeıî ısıtma» tesislerini kurmaktır. Linyiti kalorifer kazanlannd» defiL sehirden uzak sıcak su istasyonlarında yakarak, ısı kavbetmez bornlarla sehre iletilecek sıcak suların, agzını, her apartmanda, katlann an» su borusuna bağlamaktır. Bu da, Ankara'yı birkaç bölgeye ayırarak, her bölge bir ytl içinde baglanılmak üzere, nihayet üç senede yapılabilir. O zaman, sehre ve nice binlerce kalorirerlere, o da yetmemek sartiyle verilip, alaylı kalorifercilerin elinde yan kalorisi ba. eadan duman diye savrnlan linyitler, ba s e hir uzağındaki ana ısıtma istasyonuna verilir. Orada. kalori ka.\ betmeden yakılır. Hattâ e i . vara duman bile yayılmaz. Ama yine ilmi heyetler ve laboratuvarlar, yine de bir taraftan çalışadursunlar. DOnyada böyle şehirler var mıdır? E\et vardır ! Ama bu yıl Ankara, hem ba kömür yetersizligi, hem de çöklere kadar Ankara'nın üzerine çöken zehirli bulut ve dumanlar içinde, serefsiz zehirlenmesini sürdürdü. Ama resmi agızlar, durmadan konustular: «Yakıt için her tedbir alınmıştır, hele kok'ta, hiç sıkıntımız yok !» tnsan bunlan dinlerken ilk akla gelen şey, bn resmi şahsiyetlerin kendilerini, niçin bn tfir ve dalıa onlar radyo veya televizyonds yaymlanırken gerçeklere ters düsen konuşmalara, mecbur bissettikleridir. Ne demek kömür sıluntunıs yok, kok n kıntımız yok? Bn agnUrm sahipleri, Turki. ye'nin kömürsüz, koksuz, hattâ susuz bir ülke oldugunn bilmiyorlar mı? Biz bazı rakamlar vereceğiz. Evvelâ su gerçeği açıklayalım: «Türkıye fakir madenler itibariyle zengin bir memlekettir !» Bn sözü, bir Alman jeolognnnn raporundan almıstım. Tani Türkiye'de binbir çeşit madenin nümuneleri vardır. Ama bnnların içinde, iktisadî bakımdan işletmeye elverisli olanlar veya isletilenler, neredeyse, bir elin parmakları ile sayılacak kadar azdır. Kömür de bunlardan biridir ! Çtinkü bfitün Türkiye'de, bizim aneak bir tek maden kömürfl havzaraız vardır: Zonguldak havzası. Onun da bir zaman ve en iyirnser tahminlere çöre rezervi, ancak 100.000.000 ton kadar hesaplanıyordn. Simdi bu tahmin ne kadar arirnıştır, bilmiyornm. Ancak biitün amenajman çalışmalanna, havranın dev. letlestirilmesine ve pek çok yatırım ve ıslahlarla, havsada aşın derecede sişkin bir teknisjenler ve idareciler kadrosu bulundurulmasına ragmen, havzanın yıllık istihsali art. mamıstır. Ancak SJOOJMO ton kadardır. Hattâ son yıl biraz daha azdır. Lokomotifler, birçok gemiler bn kömfirle işleyecektir. Sanayi ve yakıt kek*u tesislerine bn kömür yetişecektir. Bnna muhtaç olan fabrikaları da bu kömür besleyecektir. Termik elektrik santrallerini linyitle idare edelim ama, bn kSmfire yine de el açacak tesisler vardır. Ve bnradan bii, halka yakıt için hiç bir sey ayırsmayız. Kaldı ki, taskömürü yakan yabancı çemileri de ikmale mecbnrnz. Yılda 5.000^00 ton fireten taskömürü havzası ise, faklrlerin fakiri bir havza demektir!. Linyit kömBrlerine gelince .. Biz bn ba. kımdan da fakir bir filkeyis. Şu rakamları 1970 yılı sonn İtibariyle bütfin linyit istihsalimiz 5314^94 tondnr. Satılanlar şöyle tasnif edilir: Devlet satışları 3.992.749 ton özel sektor satışları 1.921.645 ton T o p Ia m 5.914.394 ton Tani hepsi hepsi 6.000.000 ton da linyit ! Sanayi de bnradan geçinecek. Şehirler de bundan ısınacak. Bugün bir milyonu askın nüfusu yakıtsızlıktan kıvranan Ankara ile, yannki 5.500.SM nüfnslu Ankara ve nöfusları Bir hafta daha şreride kalırken lç politika hayatı eanlı ve hareketli olaylara sahne oldu. Bunlar içinde en önemli olanı kuskusuz parti liderlerinin bırbirleriyle çiristikleri temaslardır. Bugüne kadar, AP (lenel Baskanı üemirel hem CHP Genel Baskanı tnönü. hem de MCJP <îenel Baskanı Fevzioğlu ile Sörüsmüstür. Yapılan açıklamalara hakılırsa bu tip temaslar önümüzdeki jcflnlerde de devam edecektir. Birblriyle görüşen liderler vaptıkları açıklamalarda temaslann amacını kismen olsun belirtmislerdir. Bnna göre partı baskanlan normal bir döneme geemenin yollarını aramakta, bu vesile ile halen devam etmekte olan sıkıyonetimin bir an fince son bulmasının çarelerini kendi aralarında g5rüşmektedirler. Verilen demeçlerde bn amaea nlasmak için liderlerin tam bir «6rüşbirlifı içinde bulundukîan iddia olunamaz. Ozellikle sıkıyönetim konusunda CHP Genel Baskanı düsüncelerini açıklıkla belirtmis olmasına rağmen. AP Genel Baskanı daha üstü kapalı bir üslflp kullanmıs, MGP Genel Baskanı ise, sıkıyonetimin bnırfinkü koşnllar içinde devamının zorunlolujhınn ifade etmistir. Bununla beraber, dzellikle AP ve CHP Genel Başkanlarımn • •Orrlunun eörevinl yapmıj olarak huzur içinde gerı cfönmesi. formiilü üzerinde mutabık olduklan anlaşılmaktadır. Meclisin büyük ve güçlü iki partisinin bu konuda ortah bir anlavıs içinde bnlnnmalan 5nem ifade eder. Çünkü. sıkıyonetimin uzatılıp azatılmamasına karar vermek nihayet TBMM'nin bileceği bir iştir. Aneak, bn konuda iki hattâ üç partinin nivet ve.çabalannrn istenen bn sonuca varmak için veterli olup olmadıjı sorunu tıatıra celehilir. Uojal olarak hn konuda Silâhlı Kuvvetlerimizin de hir sözü olmak eerekmektedir. Bir vanda. annrşik ortamın tiimü ile temizlenmesi gavretleri vardır. Ote yanda sıkıyönetim hizmetlert ve görevlen dolayısıvla ordunun Tipranmakta olduîu endişeleri bulun. maktadır. . Parti liderlerinin normal düzene intikal nivetleri ve çabaları sürerken, ortada sayet açık ve seçik olarak böylesine birtakım sornnlann bniunması partiler açısından nzlenen sonucun armmasını mümkün kılabilecek midir? OnümBzdekl erünlerin temaslan ba lornnun eevabını da beraberinde getireeektir. *** CHP icindekl anlasmazlık parti ortak çrnbunda Genel Baskan tnönü'nün konusmasıyla yepveni bir yön kazanmıstır Daha dogrnsu, anlasmazlık ıtenel hatları itibarivle daha açıklık kazanmıstır. Inönü. partide olup bitenlerden sikâvetlerinı ortava kovarken. çok ftnemli bir nokta olarak Ecevit'in parti içi faalivetini de «veiı ve bilinmeven bir po'itika» olarak nitelemistir. tnönü, eski Gene! Sekreteri bövlece hpr türlü biçimde yoruma elverisli bir politikanın sahibi olarak çösterir> ken, partideki olava bir de teshis kovmakta, Ecevit'in partiye hâkim olması halinde. «Başa gelecek hallerden ciddî endişe duyduğunu» kavdetmektedir. ö y l e anlasılıyor ki, CHP içinde daha uzun süreceğe benzeyen tartısma, şimdi de bu «yeni ve bilinmeyen politika» ithamı üzerinde toplanacaktır. Bu konu, ya açıklıfa kavusacak. va da Genel Baskanm dediîi eibf, çıkmaz, bir Kurultayın amelivat masasına yatırılacaktır. 1912 malr yılı bütçe tasansının Senato'daki eRrüsölmeirt âf sona ermektedir. Bu görüsme 10 Subat'ta bitecektir. Bütçe daha sonra Millet Meclisi'nde ele alınacaktır. Cnmhoriyet dsneminin en bü\ük rakamlı hütcesinin eerpk Komisyonda. ftrekse Senato'da elestirilerl, ciddî memleket sorunlarımn bir kcre daha dile çetirilme.«ine vesile olmnstur. Bu elestirilerden hükümet olarak ne ölçüde vararlanıldıdnın batün için belirtilerini bulmak dojal olarak eüçtür. Aneak. pahalı bütçenin mnhtae olduğu relir kavnaklannı halk bakımından zor. lavıcı bir isleme tâbi tutmak, ha«ka bir deyimle aîır versi. ler kovtnak cfeilimlerinin bn eörüsmelrr üiraoında ciddi mnh». lefet ile karşılastığı söylenebilir. Nitekim. bu nedenlerle bütrenin tümii üzerinden vüzde 10 oranındaki kısmının «mevkuf» tutulması yetkisinin hükümete verilmesi mümkün olmnstur. Mali Dençe Vertisinin vıkıei eibi görünen vüzde 8'ük oranı da bu çabalarla mâknl bir Slçüye inriirilebilmistir. I | ! | I • • | I | I | I I I | I I I I . I ! • | I | I I . I | I * • I Cumtıuriyef 'e mektuplar Anafartalar^ Ilkokulu öğrencilerinin dramı ile hiç kimse ilgilenmiyor ' ngiltere, dünyada endüstrileşmeye ilk adım atan ülke olarak ^ çevre kirleümesinaeil I Li'\ri' ki HAZIKLAYAN ı • I I | I • keşif ve CUMHURIYET ÜNLÜ YÖNETMEN | Be?ıktaş ilçesindeki Anafartalar ilkokulunun çatısı ve 4'A smıfı 14.1.1972 Cuma gecesi elektrık kontağı neUcesinde çıkan yang:nda hıçbir şey kurtanlamadan tarnamen yanmıştır. Felrkette kaybedılen öğrencı sıra'arı, ders araçları ile gereçlerinı derhal yerine getırmek hususunda degil, yanan kısımlarm en basıt şekilde onarılması için dahı bir makam, yapıcı en ufak alâkayı bugün hâdisenin üzerinden 23 gun geçmiş olmasına rağmen gösterememışlerclır. mali yönunün merciıni kanun yo Yanan sınıfın en Ust katta ollu ile bulmalan imkânsız mıması ve onun altında da dığer dır? Yoksa ortada tamıratmsmıfların bulunması, bına çatıdan kaçınılan gayrlmenkulün sının yokluğundan ve yangında hazme mali oldufu mu unutulbüyuk bir kısmı tahrip olan muştur? döşemeden dolayı dershaneler sular altında kalmıştır. Sürüncemede kalan bu hâdisenin ve kırtasiyecılik ile mesuVehlerm 16 Ocak 1972 g^inü liyetsizligin ıstırabını ise kaderBeşıktaş P.T.T. Merkezinden 623 leri ile başbaşa bırakılan Anasayılı makbuz mukabilinde gönfartalar îlkokulunun yüzlerce derdikleri jadelı taahhütlü ve minik öğrencısı çekmektedir. ilkokulun ıçınde bulundugu fecı durumunu belirterek ilgi ilAdı geçen ilkokuldakı oğrenteyen dılekçelerine Milli Egitira cilerin perişanlığını, velılenn ısMüdurlüğü cevap bile vermetırabını ve bir yangıa felâketi miş ve bugün halen İlkokulun karşısında irfan yuvasına en uonarımı için yarım santiınlık fak bir yapıcı yardımı derhal bir çivı dahı gondermemiştir. gösteremiyecek derecede basiretleri bağlanmış değil, âdeta Gene velüerin Beşıktaş P.T.T. kör düğüm olmuş Millî Eğitim Merkezinden 24 Ocak 1972 tarih ve Vakıfiar Müdürlüklen yet339 sayılı ve 30 Ocak 1972 gun kililerinin vurdum duymaz tu387 numaralı makbuzlar mukatumlaruıı Vaü Sayın Vefa Poybilinde iadeli taahhütlü olarak raz'ın nazan dikkatine sunar, Ilçe İlköğretım Müdürlüğüne evlâtlarımızın biç olmazsa dinyangın âfetı geçirmiş ilkokula lenme tatilinin bitımi olan 15 alâkalarını talep eden dilekçele Şubat 1972 tarihinden sonra menne de ne yaza ile ve ne de deni ve insanl şartlar altında fııiıyatta mukabelede bulunulders yapabilmelen için alâkamamıştır. larını rica ederiz. Soğuk kış günlerinde aç:k çaîavuz ÇALDIRAN tı altında sulann içerisinde (Istanbul şehnnın merkez ilçesi • Beşıktaştakı bir ılkokulda) yüzlerce bğrencımn sağlıklannı daSayıştay'ın hi düşunmıyen MiUî Eğitim Müdürlüğü Teknık Müdür Muavini Dikkatine! sayin Hasan Oguz (Binanın Va1964 yılı mezunu. ilkokul oğkıflar Müdürlüğüne aıt olduguretmenıyım. Yeni Personel Ka nu, bu bakımdan onanmı onlanunu gereğir.ce 11. derecenin 1. n n yaptnası gereîrtiğini) söykademesinden maaş almaktaylerken; Vakıllar Müdurlüğü Bolken yüce Kurulunuzca yapılan ge Başmudürü sayın İhsan Erzi duzeltmeyle 12. derecenin 1. de (Paramız yok, bu iş için kademesine indirildım. mali yılbaşı Mart ayı sonunda 3 \ılhk bir öğretmen 12. dedahi hiç bir şey yapamayız, yeni recenin 3. kademesinden. 8 yılmali yılda da bu bmanın onalık bir öğretmen 11. derecenin rımı için tahsısat koyamayız, 3 kademesinden maas almakçünkü Mılli Eğitun, gayrımentadlrlar. Isin tuhafı. aynı bolkulde ayda beş yüz Ura gibi gedekı ve aynı kıdeme sahıp cüz'î bir meblâğ ödeyerek oturarkadaslarım da fazla maaş almaktadır) demektedir. Buna cemaktadır. vaben Mıllî Eğitim, (onanmı Bu nasıl düzeltır.e acaba"" Ne kıraya mahsuben biz yaptırayan, ne dik ilerleme yok. Üslım) demekte, Vakıfiar ise (01telik maastan kesilsin, iyice maz, böyle bir masraf tanımam, mağdur ol! Artan hayat pakiramı noksansız tam olarak ıshahlığı karşısında, bir i«çıden terim) diye dıretmektedır. Anaae az maaş alarak geçin fartalar İlkokulu binası da yanBen ve benım gibi olan argından çıktıgı gibi, el sürülmekadaşların mağdurıyetine sebep den penşan durumda bırakılolan durumun gereğini yuce Ku maktadır. lulun takdırıne bırakıyorum. Saygılarımla. Efendîlerın ortadaki yarayı H. Hasan ŞAHIN öncelıkle sarmaları, dolayısıyle tlkokul öfretmeni yüzlerce egrencinın sıhhatini ve G E M L t K huzurunu sağladıktan sonra ışin ilki idi. Londra'nın bir zamanlar bütün ünü Kuzeydeki fabrikalarm kustuğu dümanlarm ardında kaybolan giineşi ve sağlığa darbe ler indiren sisi idi. 19. yüzyıhn ortalarına doğ ru dünyanın kirlenmeye karşı savaşan ilk ku ruluşu olarak kabul edilen ve halen faaliyet* te bulunan Alkili Kontrolörlüğü göreve baş ladı. 1875'den beri Halk Sağlığı Bildi. risi zararlı duman ile mücaHele fikrini one sürmektedir. Fakat an cak 1940'larda önce Manchester ve Coventry'de ve daha sonra da Londra'da ilk dumansızlaştınlinış bölgeler tesbit edildi. 19501er çevrenin korunması yolunda birçok yenilikler getırırken teknolojideki gelişmelerle de nıeseleyi biraz daha zorlaşürmıştı. KuOanıldıktan sonra artık bırakan bir sürii madde piyasayı doldurmuştu. Hig kimse bu arbklann nasıl yokedüeceği konusunu düşünmüyordu. Sentetik maddeler, deterjanlar alabildiğine kuUanılıyor ve iadesi olmayan plâstik ve teneke şişeler kutular her yani dolduruyordu. Bunlar insan sağlıçmı tehdit eden gelişmelerden birkaç t?nesi idi. Vecdi KIZILDEMİR zurunu kaçırıcı tabiî gelişmelerle mucadeleden sorumlu Çevre Dairesi hizraete girmişti. Bugu:; ülkede 20'den fazla kuruluş K.rlenme konusunda çahşmalar yapmak tadır. Problem aslında uluslarira sıdır. İngıltere bu yüzden 7'ai Birleşmiş Milletlere, 8 tanesi de başka kuruluşlara bağlı olan kirlenme ile savaş organizasyonlarmın uyesıdir. Bugune ksdar elde ediien gGİişmeler nelerdir? Enerji tuketımı "n 17 arttığı halde Temiz Hava Şartnamesinın uygulanması sayesınde atmosferdeki sülfür clioksit ve sis geniş ölçüde azalır.i5tır. Londra'da artık ünlü sısten cser yoktur. İki yıl önce Londra ve çevresinde yapılan bir araştı'mada 138 çeşit kuş tesbit edilnıiçtir. rarlı bitkiler İçin ortam hatırlamaları olanaklan kalkmı;tır. Sabun fabrikalan artık <Yumu;nk> teraizleyicıler japmaktadırlar. Bun lar bakterileri öldürmekte, fakat sularda köpuk dağlan meydar.a getirmemektedir. Egzos gazları ile de mücadele gelişmeler göstermektedir. Imperial Chemical Industries tarafından kesfedilen bir temizJeyıci, e a zın hidrokarbonyannı ve karbon monoksidini tamamen almaktadır. TOPAZ yakıtlarla kirlenmesı devam etmektedir. Okyanuslara radyo HKtıf kahnlıların ve uzay artıkltnnın dökülmesi ile ilgili tedbirterın alınması gereklıdır. 3utün bu noktalar Stockholm'da Hazir=)n ayında Birleşmiş Milletler Yaşama Çevresi Konferansında bütun öetayları iie alınacaktır. Çevre Temizliğinden sorumlu îngiliz Devlet Bakanı Ur. Ptter VValker, toplantıyı yüzyılımızın en önemli buluşmalarından b;n o . larak nitelemıştır. Toplantıda rtıın ÇAĞIMIZIN EN HEYECANLI CASUSLUK OLAYINI AYDINLATIYOR AIMDHITUKİKK 14 ŞUBAT'ta SİNEMALARDA (Rektaş: 239/870) Satılık 1962 Model İŞBİRLİĞİ " ngiltere'de bugün hava Kİrlen mesine karşı cezai müeyyideler vardır. Ancak mesele uluslararası bir nizamın kurulnıa sını gerektirmektedir Can sıkıcı I GHEVROLET APAGHE 40 KAMYOKLAR Tel: 22 42 90 (Cumhunyet . 853) Fetferal Almanya Çalışma Kurumu Alman İrtibat Biirosu Aşağtdaki Elemanları Aramaktadır: 1 Hamm Tercüman Müracaatçılar sıhhî muayenelerde tercümanhk lardır ve ıyi Almanca bilmelen gerekmektedir. yapacak 1 Hamm Laborant Müracaatçıların diplomalı hemsıre olmalan gerekmekte. dir. Almanca bilgisı arzu edilir, fakat sart degüdır DDT BELÂSI 1 Yıkayıcı (Labratuarda) 1 Danışma ve Düzenleme Memuru Muracaatların derhal aşağıdakı adrese yapılması ııca olunur: FEDERAL ALMANIA ÇALIŞMA rOJRLMU ALMAN İRTtBAT BÜROSU P.K. 44 Mecidiyeköy İSTANBUL (Curr.hunvet 8K0) , bugüne kadar keşfedilmiş zararlı öMürücülerin en tesirlilerinden biridir. Onun sayesinde Malarya âfeti ortadan kalkmı<f, birçok böceğin kökü kazınmışa. Ama aradan yıllar gectikten sonra DDT'nm, kuşlara sırtlarındnki asa laklarm yanında büyük iwrar verdiği keşfedildi. Tabiatm dengesi bozulmaya başlamıştı. Gübreler yağmur aracılığı ile nehirlere sürüklenerek zararlı bitkilerio yaşaması için eşsiz bir ortarn yaratıyor, bir yandan da deterjanîar, su yollarında bitmez tükenmez kö. pük dağlan meydana getiriyordu. Tanklardan akan petrol, sanayi artıkları, lâğımlardan taşan pislikler kuşları ve deniz canlüaıını yokediyordu 1960ların sonunda otomobiller hava kirleticiler içerisinde ük sırayı alddar. Hele, daha güçlü mo. tor talepleri yüzündeo yakıt artıkları artmış ve ağırlaşmıştı. Kısaca, teknik ilerlemenin insanoğluna nasıl büyük darbeler indirdiği bir kere daha ortaya çıkıyordu. Buna bir çare bulunmslıydı. LONDRA'DA SIK SIK GÖRULEN KEStF SİS Bu, 10 yıl öncesine nazaran iki mis lidir. Çelik endüstrısinin merkezi Sheffield bir zamanlar ülkenin kara yerlerinden biri idi. Ş«hir bugün Avrupanın en temiz yerleşme bölgesi olarak nitelendinlmek tedir. meselelerin başında gürültü gelmektedir ama bunun ölçülmesi güçtür. 195*'te ahnan uluslarsrası anlaşmalara rağmen denizJerın ya milletlerinin insanoğlunun sağ hğını tehdit eden ve çevre güzeİ liğini mahveden gelişmelere karşı savaş açmalan beklenmektedir. NEHİRLER * ngiltere'nin ve Gallerin 4500 nehrinden % 75'inin kirleıime felâketine uğramadığj bilinmektedir. Buna rağmen, Çevre dairesi önümüzdeki üç yıl içerisinde, endüstri bölgelerindeki su yollarmm temizlenmesi amacı i!e lâğım sistemlerıne 7.000.000 slerlın harcamayı plânlamJKipdır. Thames Nehrine her yıl S ton pis lik dökülmesine rağmen, tnoden metodlar uygulanarak burası can lüann yaşamasına uygun özelliklerine kavuşturulmuştur. Sou araş tırmalarda, nehirde 55 cins b?Iık bulunmuş ve meraklılar oitalarım tekrar Thames'e salmaya başlamışlardır. I Türkiye Çimento Sanayii T.A.Ş, Genel Müdürlüğünden: Müfelliş Yardimcılığı Yanşma Sınavı Hakkında Açıklama Türkiye Cimento Sanayii T.A.Ş. Teftiş Kuruluna Müfettiş Yardımcısı almatc için açılacak yanşma sınavma ASKERLİK HİZMETİNİ YAPMAMIŞ OLANLAR DA KABUL EDİLECEKTİR Bu nedenle; 13 Şubat 1972 günü yapılacağı ilân ediien sınav; 9 Nisan 1972 Pazar günöne ertelenmiştir. Smava girmek isteyenler; koşullan gösteren Smav Statüsünü <'Atatürk Bulvan No: 211 Kavaklıdere/ ANKARA» adresındckı Teftiş Kurulumuzdan sağlıyabüirler. Smava girebilmek için en geç 1 Nısan 1972 gunüne kadar gerekli belgelerin verilmig ve giriş kaydımn yaptirümış olması zonınludur. (Basm: A. 5712 10964/876) TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞİ GENEL MERKEZİNDEN \ 73 ADET MUHTELİF KULLANILMIŞ MOTOKLU ARAÇ SATILACAKTIR. Ankara Etımesğut deposunda 6a, Adapazarı Kızılay Şubesinde 1, Edirne Kızılay Subesinde 3 ve Samsun Kuılay i?ubel sinde 1 olmak uzere cem'an 73 adet muhtelıf motorlu araç ka( pah zarf usulu ile satılacaktır. { Satış şartnamesı 50, TL. karşılığında Kızılay üerıel Mert | : kezinden, Istanbul İrtibat Burosu Âmırlığınden veva yukarıria anılan Kızılay subelerınden alınabllır. Araçlar verlennde heı gun mesai saatlennde gorülebilır. Isteklüenn teklıflerını teminat ile bırlıkte en geç 16/3/1Ö72 \ Persembe gunu saat 15U0"e kadar Kızılay Genel Merkezi Mu. haberat Servisine vermelerı gerekmektedır. (l Postada vakı gecikmeler nazan ıtıbare alınmaz. Derneğimız 2490 sayılı Kanuna tâbi değildir (Cumhunyet »82) TEMİZ HAVA S ngiltere, 1956'da Temiz Hnvs I Konseyini kurarak, kirlenme * ile savaş konusunda önemli bir adım attı. 1970'de Gürultö ile Mücadele Danışma Konseyi kuruldu. Daha önce halkın gerek evde. gerekse calışma yerinae hu öenızıne satııp çıkmazsan Yavaş tesîr eden ve butünii ile bitki tarafındar. kullanılan ve toprak üstünde kalan gübre cicsi araştırmalar sonunda elde edı'T.iş tir. Böylece gübrelerin nehirlere sürüklenmeleri ve buralarda za Yurduna sahip olamazsın furk Dondmna Cemiyeüi vardımınız! bekliyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle