23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFADÖRT: sCIIMHURİYET. 10 Şutat Tüık Kafası'ndan başka b i r şekilde Türk'ten ve Tiirkleıv den bahsedilmesini sağlayan diğer bir deyiın de GRAND TURC = Büyük Türk'dür. Paıi*'1n ünlü P •ÜTÜK Türk gerçekte Türk Padişahina verilen addır, ancak Avrupada bu ismi taşıyan dükkânlara, kuruluşlara rastlamak hiç de zor değil. Örneğin Fransa'da, Tours şehrinde, Grand Turc adında orada okuyan öğrencilerimizin başlıca toplantı yeri olan bir kahve var. Araştırdım soruşturdum, bu ismin Türklerin bu bölgeye kadar ordulanyla gelmış olmaları sebebiyle verıldığini söyledıler. Hattâ o yakınlardaki (Turquant) daki mağaralann da savaşta yenilen Türklere uzun zaman sığınaklık yaptığını ileri sürdüler. Oysa, buralara kadar gelen ler ancak îslâmın llk çağlannda Fransanın gobeğinde Poitiers'ye kadar ilerleyen Kuzey Afrika müslürnanları olabilir. Herhalde zamarüa her müslümana Türk denmesi sonucu buralan da bize maledilmiş. Avrupa, korkudan Türkü hem yüceltmiştir hem yermiştir GÜMÜŞ KULE'DEKİ BÜYÜK TÜRK d' \reent» lokantasmda teşhır edilen «Büyük Türk» •Tour ^KSIs^iiiMI»^^flWfie»^!SilllllllllllllllllllllllBiiHS«^H^aJls^Cx2SBC. 2 j ilir%Br r RİlT^ffl T ^**15ıMMMİBff1 f P B r ^ ^ ' î*fTfinir*'ıT"Bi'ffli 1b jJI^#jH%8fe3»55aİ^M ^ jBHK&SMMİKÜaİİH •••»•^Z^BSIiJiıııııııııııııııı^BP'Sy^yr^Siî^^BB^iK. vj?^cr3i5r5pl^SSâilllllllHB'cjf;îıl^?i^^'H RAND TURC deyimini en büyuk dvgüyle kullanan müesseselerden bıri de Paris'ln en eski (1582 de kurulmuş) ve G G Von Kempelen'in satrancçısı MALKOÇOGLll ka ÇALINAN TAÇ en ünlü lokantalanndan Tour d'Argenfdır (Gümüş Kule). Müstensıne yedırdıği her ördeği, lokantada pişirılmis kaç yuzbininci ördek olduğunu belirten bir kafa kâgıdı ile takdim eden, şarap mahzeninöe mısafirlerine müessesemn tarihıni «Işık ve Ses» gösterisi ile anlatan. Notre Dame kılisesinin başucunda Paris'in ışıklannı seyrettiren bu Grand Turc = Büyük Türk deyimi ile IokantadaM vitrinlerden birinde el ile işlenmiş bir madenî tabak hayranlık duygulan belirtilirken, her teşhır ediliyor. 1630 tarıhini ve Nürembergll ünlü mücevherci Hans Spatz'ın dilde «geliyorlar» feryatlan tekrarlanimzasını taşıyan 19 santımetre çapındaki tabağın ortasında Bumış ve insanlan şaşkına çevirmek için yuk Türk'ün at üstünde kabartma bir resmi var. Çevresıni altı Avrupa kralırun kabartma reTürk ismi türlü salon hilelerinde kullasirnleri süslüyor. Sanat degeri yüksek olan tabakta Büyük Türk'e venlen yer 17 nci yuzyınılımştır lın basında Avrupa dengesınde Osmanlı Imparatorluğunun yeriTürkten korkulacak biri diye npklık, kargaşahk anlamına kul nı açıkça gösterıyor. bahsetmeleri. Bizim tarihler De lanılıyormuş. Bir de yukarda mırbaş Şarl'a yaptığımız yar bahsi geçen Akta Daj Tör Tür. KORKANLAR dımları anlatır dururlar, oysa ken; oysa bizim muhafızlar Isan'aşıldığma göre, tsveç tarihle veçten öyle hoşlanmışlar ki, bir ri ve halkı Ruslann önünden ka kısmı Polonya'ya. bir Vasmı tsERÇİ Büyük Türk'e bu saygı hep olagelrniştir ama ka çan krallanmn gerçekte bizim veç'a yerleşmiş. Simdi lsveç'te ra yoluyla Turkle ılişkisi otarafımızdan esir tutulduğuna, adı Ali olanların hepsi o Türklanlann Turkten korkusu da li özgiırlüğünün kısıtlandıgır.a ına lerin torunlandır diyorlar. Bu konuda anlatanlann yalansanlara yerleşmıştır. nıyorlarmıs. Cebine para. sırtıAlmanîar «Himmel Kruzi Tür na sılâh, altına at vermekle ye cısıyım. tınmeyip aynca yanına sılâhlı ken = Allahun Türklcr»; ttaltKİ KAFALI muhafızlar da katılarak ülkesine yanlann «Mamma Li Tnrchi = Anne, Türkler», tsveçülerin «Ak geri gönderilen Demirbaş Şarl, YENİÇERt ta Dej För Turken = Dikkat beraberinde gotüre göture iki Türkler geliyor» feryatlan bir deyim götürmüş. Birincisi <Kal diğer gerçeği ortaya koyar. Dolma» bildiğimlz yaprak sarı ARİHTE birbirinin karşısı. Almanlarla Italyanlar neyse rnası, ikincisi lsveç'çede aynen na düşman olarak çıkmı? ama, asıl garibi îsveçlilerın kullarulan kalabalık deyimi. Kakanh bıçaklı günler geçirmiş milletlerin birbirlerinden aşağılayıcı sözcüklerle bahsetmeleri olağan şeydir. Türkçede de bunun birçok örneğini bulabilirsiniz. ¥bxonve çtze Söyleneni anlamachğı zaman, her anlaşılamayan şey sanki Türkçe olurmus gibl Italyanların «Parlo Turco = Tflrkçe mi konuşuyonım?» demeleri, ya :1a beğenmedik'.eri bir kişiyi aşagı lamak için «Peno di Tnrco = Türk parçası» ya da «Porco Turco = Domuz Türk» dıye un. lemeleri basit birer örr.ektir. Tabiî bu nitelemenin sadece bi. ze uygulandığım sanmak da hatadır. Örneğin Grek = Tunanlı deyimi bıltun Fransız ve AngloSakson aleminde «hilekâr kn. tnarbaz» anlamını tasır. Geçmiş yüzvıllarda Türk ısminin bütün Doğunun temsilcisi olarak ba7an sirk oyunlarına bazan da salon hilelerine, bun. da Türk'ün hiçbir suçu olma. cîan kançtırıldığı da gbrülmustür. îzlerine bugün Avrupa'nın bazı müzelerinde rastlıyoruz. işlemeli JSİ&BillHüilllllBl tabak. 9 6 B § ^ ^ 9 B ^ ^ ^ ^ H ^yv^«»?*4r v .. S^KPE/" • \; = § t m ^•S^QS£|^^^^^|H a • ; ^ s rr^^'*Ej orta ıBfcJİİHBEPSBl^illim ^ */T'•, •#!\ c<«' yerdeki ' | ^ S S B f f l » 9 ^ ^ H 7 isleme. ^^^VSfiSıîSS^^illllllH Fakat «^a0Q0|^Sal^^^^BCBHfiS£#^^^HB^BI9KI tabaktaki ^ ^ * J K 6 S t z i aı ^ B ^ H H B ^ S l S V H ^ ^ H i i l V ^ ^ H M B ^y, ••>•••J e yn tn Tr ük ^BMBZzZSEB&m^^SI^^F^' s&e&mt&Bsy e i sanatı «HfEaB»tMi>^^ftfc^WWİ^^^^fEKl|MpBRr I ., ı yk o. wHİ^^^9^^ ^S^V^^SM^^m^frŞ^S^'v^^ Yazan: 104 FAİK BAYSAL I SATRANÇÇI ROBOT TÜRK YILL.ARINDA Pele. ponez dağlarında savaşırken esir edıldiği söylenen ve Avrupa şehirlerinde para ile halka gösterilen iki kafalı Yeniçeri feunlardan biridir. Onun sırtından para kaza. nanların iddiasma göre son derece keskin nisancı bir okçuydu ve İki kafasıyla da yemek yiyebıliyordu. Yeniçeri olduğu iddiasmın, en aşağı iki başı ka. dar, bu garip yaratığı ilginç kıldığmı kabul gerekir. Ondan da daha ünlüsü Baron Wolfgang von Kempelen'in Türk'üdür. 1769'da Baron insan. larla satranç oynayabilecek bir makine . robot yapmıştı. Bir Türk zengıri giysileri içindeki robot söylentiye göre hiç kimseye yenilmedi ve ünu öylesine çevreye yayıldı ki, Avusturya Imparatoru Ikinci Josef Barondan, Türk'ü ile birlikte bü. tün Avrupa Saraylarını dolaşıp Avusturya lehinde propa. ganda yapmasını istedı. Gerçekten Baron makinesiyle birlikte ülke ülke. kent kent dolaşmağa ba^ladı. Söylentilere çdre. Robot Türk'e durmadan yenilmesini bir türlü hazmedemeyen Rus Imparatoriçesi Katerina bir bahane ile, hıyanet suçuyla Baronu kursuna dizdirtip makinesine sahip çıkmış. Kızgınlığı ne olursa olsun Çariçe makinevi kırdırtmamıs ve bu sayede yıllar sonra eline geçtiği Leonard Maelzel adh bir teknisyenin çabasıyla müzeye konmuştur. Aslına bakılırsa, Von Kempelen'in Türk'ünün makinelerle değil içine sakh bir adam vasıtasiyle oynadığı öğrenilince bütün önemini kaybettiği iddiası daha geçerli görönüyor. DİŞİ BOND LE BlIÎVCuC O4l<lWlcqNJ9; ŞEBEPIM SÜZEL BıB UASIL 3^tABA»\ , DOâOOSU 5AC1 TİFFANY JONES Tine düşünmiyeceÇis Mary. Bn kepâzelil bir gün sona erecek eibet. Mary derin bir nefes aldı. Her aeyden bıktıra artık. Bu savas çok nziın süreceğe benziyor. Bn kör dövüşünden hiç birimiz sağ çıkmıyacaÇu gibi geliyor b»na. Yahnt da kör vey» topal olarak yasaraaya mahkum atacafız. Tarım hir insan olarak yasamaktansa ölmek en iyisi. Dündar Selmanoviç bir süre nçak seslerinl diniedi. Yanılıyorsnn Mary. Körlük y» da topallık senin sandıjın kadar korknnç bir sey dejil. tnsan her duruma göre kendini ayarlamasını bilen bir varlıktır. Budanan bir bitkinin aradan cok çecmeden nasıl yeni yenl sürgünler verdigini bilirsin. A>agını ya da kolunn kaybedcn bir insan da tıpkı bir bitki gibidir. Meydana gelen boslu^u baska uzuvlan hemen tamamlayıverir. Gözlerini kaybeden bir insanın kararan dünvasını biraz sonra hayali ısıklandırmava baslar. Bacaklarını bir tren kazasında kavbeden, hisiklet yarısçısı Edward'ı TInutma. Bir iki tiin hen riurmadan bacaklannı aradı, fakat sonra ünlü bir bisiklct yanşçısı yetistirmek istedİEİ cocu^uvla uğraşmaya başladı. Havata eskisinden daha sıkı bağlandı, kendisine spor alanında ün kazandıran bacak. larını nnntuverdi. Çocuğann kaybeden bir anneyi düşün Marv. Bir kadın için felâketin bnn. dan daha büvüğü olamaz. övle olduğu halde roca|nnnn arkasından ölen kaç anne vardır? ölecejKne yeni bir çocnk dosunır hemen. Onun. la da birincinin bıraktığı ve doldnralmaz sanılan boşiajhı doldnrur. Taşamak bndnr Mary. Yasamak bir sevler kavbetmek ve onlann ye. rine venilerini kazanmaktır. Mary basını kaldırdı, gözleri sirndi pınl pınldı. Ben bn konnda seninle ayni kanıda değilim. tnsan yasadımı her sevi tam olarak vafamalı. Edward bile bile kendini aldatıvor. Hepimiz kendimizi aldatıyoraz. Dnrnmn değerlcndiremedifimiz için de bir türlü mntlu olamıyomz. tnsan arkasında daima bosluklar bırakan bir yaratıktır. Bir avağın boşln|a doldnrnlabilir ama asıl boslnklar rnhnmnzda meydans gelenlerdir. En iyisi arkana dönüp bak. mıyacaksın. Ama o da elde olan bir sev degil. özlediîimiz barıs günleri celir, fakat yine üzülecek bir şeyler bnlnruz. Gerçekte HydePark' ta seninle dolaşırken yine mntln değildim. tçimde beni dnrmadan yiyen bîr knrt vardı. Sıkılıyordnm, bir sevler olmasını istiyordnm. Gelecek günler gözüme daha gâzel eörünüyordn. Kendi kendime pembe pembe hayaller knrnyordnm. Bir adaya eidip yalnız başıma yasamaya kalkıvordom. Bes dakika sonra «n. dan da vazgeçiyor, odama çekiliyor, ünlü bir yazar olmaya karar vererek bir oynn denemesine girisiyordnm. Sonunda Hitler hepimizin aklını basına getirdi. Simdi mümkün olsa da çeriye dönebilsem divorum. Halbnki o zaman bn çünlere çelmek istiyordum. Sekspir'in dediği gibi insan kararsızlıklar ve boslnklar tçinde yüzen bir varatık. Sen de öyle degil misin Selmanoviç? Dün vazgeçmistin. bngfin yine çitrneye karar verdin. Selmanovic'in cevap vermesine kalmadan profesör Charles Brown'ın sesi duyuldu. Dün geceki hava baskınında bütün raatbaalar yıkılmıs. Haydutlar bazı hastaneleri de bombalamıslar. Mr. Hndson bir horozun ibiği gibi kızardı. Ne? ne? diye bağirdı. Hastaneleri de mi bombalamıslar Biz sosyalistler iktidara geldi. ğimiz gün bn rezaletlerin hepsine son verece. di. tiz. Times bugün de çıkmadı mı Mr. Brown? Hayır, çıkmadı Mr. Hndson. Ondan daha korkune İ>ir sey de oldu. Nasıl? Çagdas Neronlar Cniversiteyle ynrtlatı da bombalamıslar. Yüzlerce öfrenci enkazın al. tında kalarak ölmüs. Her tarafta yançınlar çıkmış. İtfaiye daha birçok yangını sbndürememis. Ama hiç merak etmesinler. Tarih denilen olaylar mezarlıgı bn cinayetleri de sayfalanna aktarıyor. Madame Irene takma dişleriyle bir ölü gibi sınttı. Dnydufuma g5re şisko GoebeUs yakında Londra'nın altını üstüne getirecekmiş. Hitler de «tngiltere denen o cüriimüs kadırgayı denizin dibine göraeceğim» demiş. Mr. Hndson bir an doraksadı, herkes ona bakıyordn. tnanmayın Madame Irtne, dedi. Beşinei Kol'un yıkıcı propagandası bn. Bütün amaçları sinirlerimizi bozmak. Ama biz ne Avustnrya, ne Polonya ne de Çekoslovakya'yız. Üç ay sonra bn canilere yaptıklarını bir kaç misliyle ödeteceSiz. tngiltere dünya dnrdukça yaşaya. cak, Hitler sapığına da hiç bir zaman teslira olraayacaktır. Profesör hemen bazı notlar aldı. Konnşmak için nçak gürültülerinin biraz hafiflemesini bekledi. Ne yaparlarsa yapsınlar, Almanîar yenilmekten kurtuiamazlar. Birinci Dünya Savaşında da aynı şey olmustu. Savasın ilk üç yılında her tarafta yıldınm hızıyla ilerlediler, fakat sonunu getıre mediler. Savas bir futbol maçıdır. Yalnız forvetle. rin dcRİl beklerin de güçlü olmaları gerekir. GaUbiyet denilen şey de her zaman ilk golü atanlann değil. daha çok son golü atanlarındır. Madame îrene'in yüzüne bir gurur geteıişÜ. Pansiyonumda sizin gibi degerli bir profesörün bulunmasından övünç duyuyorum. Berlin'e girdiğimi7 gün burada büyük bir zafer ziyafeti vereccğim. O gün herkes benim davetlim olacak. Sabahlara kadar hep birlikte eğleneeeğiz. Mary umutsuzca güldü. Çok iyi olnrdu Madame trene, dedi. Ama ba ziyaferinizi verebileceğinizi hiç sanmıyorum. Madame trene'in burun delikleri öfkeyle kabardı. Vcreceğim, diye bağırdı. Yalnız burada değil, de Gaulle Paris'e girdikten sonra orada da ağabeyimin otelinde ikind bir ziyafet vereceğim. Zaferi hep birlikte çılgınca kutlayacağız. Umanm siz de bize katıhrsınız her halde Mr. Hudson? Mr. Hndson mitralyöz seslerinl dinliyordu. Ziyafetinizde bulunamiyacağım için özür di. lerim Madame trene, dedi. Ben böyle bir ziyafete katılmak için insanhğm gerçek zaferini bekliyeceğim. Mary gözlüklerini tavana kaldırdı, ampul hâlâ sallanıyordn. Bn gidişle hiç birimiz o mutlu günleri göremiyeceğiz galiba, Bu gecenin son gecemiz olmadığını da hiç kimse Iddia edemez. Profesör kalın sesiyle araya girdi. Yamlıyorsunuz Miss. Mary, dedl. Mr. Hudson'unkini bilmem ama Madame trene'in yemeğinde hepinıiz bulunacağız. Çünkü gcnel sığınakların yapımı ilerliyor. O zaman hiç kimsenln burnn bile kanamıyacak. Yalnız biraz heyecan çekece. ğiz, hcpsi o kadar. Simdi bile görmüyor musunuz? Artık çocuklar bile bombardımanlara alıştı. Eskisi kadar hiç birimiz korkrauyonız. Benito'nun dediğ) gibi savaş günlük hayatmıızdan oldu. Hem çabşaca ğız, hem de dövüşeceğiz. Bir Londralı olarak buna alışmaiıyız. Madame Irene telâşla sığınağın orta yerine gel. CArkss »art Oenizine sahip çıkmazsan Yurduna sahip olamazsın Türk Donanma Cemiyeti jardıiîiınızı bekliyor A RIN : Türk hamamı ve Van kedisi GARTH Bayburt Belediye Başkanlığındaır, Kazamızda yapJacak 880.000. TL. keşif bedelli soğuk hava deposu inşaat ve tesisat işleri 2490 sayılı kanuna göre kapalı zarf usulO ile ihale edilecektir. Geçici teminat miktari 38.950. TL. dır. İhale 2 Mart 1972 Perşembe günö saat 15.00 de Belediye Başkanhünda yapüacaktır. tlgili evrak Fen İşlerinde görülebilir. tsteklilerin 28 Şubat 1972 günu .nesaî saati sonuna Jcadar müracaatla yeterlik belgesı almalan posta ile müracaatta gecikmeler nazan itibare ahnmayacagı ilân olunur îRî Genel Müdürlüğünden Türkiye Televizyon şebekesl İçin 12 adet televlzyon vericl lstasyonu kurulmak üzere tekmk ve idart şartDamelerine göre Vericl, Anten, Elektrojen grubu ve teçhizatı saün alınacaktır. 1. Bu lşe aıt teklıl lsteme, ldarl ve tekmk «artnameler, Ankara'da Türkjye Radyo Televizyon Kurumu Malzeme Müdürlüğü'ndeo 250, TL. mukabil temin edilebı. lır. 2. Teklifler en geç 5 Nısan 1972 günü saat 14.00'e kadat TRT Kurumu Genel Evrak Müdürlüğü'ncfe bulundurulacaktır Bu tanhten »onra göndenlecek teklifler ve postada vakl gecikmeler nazan İtibare alınmaz. 3. Bu ışe ait geçıci teminat 3 milyon Türlı lirasıdır. 4. Kurumumuz 2490 «ayıh thale Kanununa tâbi değildlr (Basın: 10619.934) (Basın: 10570/937)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle