Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 17 Aralık 1972 Mikkat edjyor musunuz?» demiyeceğim; l l ç ü n k ü olaylar, çizgili ve hareketlı te" l e v i z y o n reklâmlan gibi, herkesin gor züne çarpaeak bir görünümdedir: Seçimlere bir yıldan az bir zaman kala, MGP ve CP, h.em kendilerini doğuran Ana Parti CHP'nin, hem de eski iktidar partisi AP'nin ülke sathındaki oy dtepolarını zorlamaktadırlar. Maksatlan, seçim sırasmda kendl partilerine, bu depolar" dan oldukça yüklüve kabarık bir.oy volisi aktarmak ve böyleee «küçük parti» durumundan kurtulup, buyük partilerle boy ölçüşecek hale gelmekür. Bu hayali gerçekleştirmek için bu parti ileri gelenlerının, kimi zaraan şu, kimi zaman da bu doğrultudaki konuşmalarından burada soz edecek değiliz. Çünkü Snemli olan, deınokrasi savunucusu olarak görduğümüz büyük partilerin, yani AP ile CHP'nin durum ve tutumlarıdır. « Olaylar ve görüşler Miras Kavgası ve Partiler Ord. Prof. Dr. H. V. VELİDEDEOĞLU şarı sağlamayan bu «ağzı» Demokratik Parti' ye d'evnetrnelidir. Ne var ki gerçekte durum ve tutum böy's olmuyor. Birkaç ay dnce Cumhuriyet'te yaz^ mıştım: Istanbul'a uzak bir ilçemizin AP kong resinde bir delege Şöyle konuşmuş • «Türkiye* de ikiidar 14 Mayıs 1950'de sivil idareye germiştir ve Türkiye'nin asıi temelleri de o zaman rahmetli Adnan Menderes tarafından atılmıstır.» Bu satylan o ilçede çıkan bir gazeteden almıştım. Zaten Türkîye'mizdekı siyasal gidişın gerçek tfururrrunu anlamak için, Anadolu'da çıkarj yerel gazetelerin hiç değilse birkaçını sürekli olarak gözden geçirmek gerekir. Yine aynı gazetede başka bir konuşmacının şu sözlerini okumustum: «Ben Cemal Gürsel'e «rahmetli» demiyectfim, dtynniyeeefim, diyemiyornm, dilim vanmyor... AP önümüzdeki seçimde Allahın izniyle en az 300 (belki de 400) miUetvekili ile Meclise girecektir. O zaman Demokrat Partinin bıraktıği yerden işe devam edeceğimizi sizlere vaad ediyornz. (...) Biz iktidara geldiğimiz zaman bütiin kitapları dcfiştirip sizin istediğiniz sekle sokacsğız; bnnu Demokrat Partinin devamı olan Adalet Partisi gerçeklestirecektir.» (1). Parti'nin oylarım toplamış olan, Ad'alet Partisi karsısında «miras sebebiyle istıhkak davası» açan bir davacj durumunda görünüyor. Şimdi yeniden Anadolu gazetelerıni biraz karıştıralım. Istanbul'dan uzakta bulunan başka bir ilimizde Demokratik Parti'nin bir kongresi yapılmış. O kongreye, eskiden AP saflarında çalısmış olan Demokratik Partili üç milletvekiti de katılmış. Hatta bunlardan birisi AP kibinelerinden birıno*e bakan olarak görev biie yapraış. Şimdı, bunlann il gazetesinden aktardığım konuşmalarını dinleyiniz: <.. O zaman milletin temsilcisi olan 72 parlamenterin mnbtırasına kulak asmayan Basbakan. 13 Mart'ta dört komntanın muhtırasına boyun eğmiştir. Ve 228 milletvekiline sahip parti, 16 jnilletve. kili »lan partinin (yani MGP'nin) ardından yürümektedir.» Bir başka konuşmacı da şöyle diyor: «Re. form sözüne inanmıyornm. Asıi refonn milletin gönlüne iman telkin etmektir. Suleyrnan Demirel'in. 27 Mayıs ihtilâline rajjmen da£<lmayan kitleyi dağıtmak için bn kitlenîn i^ine sokolmns bir casus oidnğanu ilan edrbilirim. Demirel'in ulkeyi bu rfuruma getirişi âcizligin " den değil, kasıtlıdır. Anarşivi önlemeye Anayasa değfl, Demirel ve arkadaşlannın zihnlyeti engel olmuştur. Bir Demirel'in hırsızlık suçundan değil, anar$istleıin en ücra köylere kadar girmesine imkân verdiğl için, ihanet suçundan yargılanmasını istiyoruz.» Aynı kongrede, evvelce Demirel kabinesinde bakanlık yapmı$ olan ve simdi Demokratik Parti'nin ileri gelenlefinden biri bulunan bir milletvekili de söyle konuşuyor: «1950 1960 dSneminde millete bizmet etmenin en Srneğini verenler, bir gecede Indirildiler ve Basbakan ile iki arkadaşı idam edildi. Ama, o rün vatan haini ilân edilenlerin gerçekte vatanperver insan oldukları bngün tescü edilmiştir. (...) . Türkiye'nin 67 il ve 574 ilçesinden çoğunda böyle kongreler toplanmakta, bunlarda temiz yürekli Türk halkının karsısında yukarıki dü' zeyde konuşmalar yapılmakta Ve görülüyor ki bu iki kongrede ve bunlar gibi ülke düzeyin•deki ötekj birçok kongrede konu^an AP'liler. kendilerini «eski Demokrat Partinin 6*evamı« saymaktadır. Buna karşılık Demokratik, Partililer, AP liderinin eski Demobrat Parti kitlesini bölmek için onun içine soknlmas bir casus olduğunn ve asıi Demokrat Parti mirasçılannın kendilerinden başkası olmadıfını ileri sürmekte ve halkı buna inandırmak için en agir saldınları yapmaktan çekinmemektedirlor Bilindiği gibi Demokratik Parti AP içinde «411er hareketi» denilen kaynaşmadan dogmus, bazj kişilere bakanlık verilmemesi küskünlükler yaratmış ve bölünme bunrfan ilerf gelmisti Biz o zaman bir yazımızda 411er için: «Bir davânın davacısı çürük olursa. dava, ne kadar hakîı olsa da şerefini degilse bile gücünü ve ciddiyetini yitirir» demistik (21 ıLİRAYA lUniEVIZYON MURAT VE5555HEDİYE CHP'nin Durumu CHP, yeni bir. düzene girmiştir. Bu düzen «parti içi demokrasi» düzenidir. Yine \!HP, yeni bir doğrultuya" yönelmiştir, bu doğrultu Atatürk zamanında bu partinin tüzüğüne, daha sonra da, 1937'de eski Anayasaya girmis olan ilkelerin doğrultusudur. Zaten bu ilkeler, şimdlye değin halkçı, devrimci, milliyetçi ve istiklâlci açıdan uygulanmış olsaydı, ülkemızde son 20 yılda birbirini izleyen siyasal ve scsr yal zikzaklar, karışıklıklar ve müdahaleler olmazdı. Yavaş yavaş eski heterojen (çoktür) durumundan annarak homojen (tektür) bir parti görünümünü alan CHP, bu doŞruItuyu memleket çapında, hiç şaşmadan ve eskisi gibi zikzaklar çizmeden sürdürebilirse, .hukuka bağlı gerçek demokrasiyi kurma yolunda, hem kendlsi hem de ülkemiz için büyuk ve başarıh bir sonuca ulaşabilir. " . ..GAZETECILER Jli ;* • ' * • YILBASI PIYANGDSÜNDA Biletler.Spor Toto bayilerinde ve otomobillerde satılıyor Cumhuriyet 9001 Siyasal Mücadelenin Amacı Eski Demokrat Partinin mirasçılığı davasında tutulan yol bakımmdan yine de aynı düsünceö*eyiz. Bu yol, bu düzeydeki çekişrnelerle sürüp giderse, bizi, özlediğimiz hukukî bağlı özçür ve demokrat'ik hukuk devletine değiU faşizm diktasının en karanlık dehlizlerine ^ötürür". Bir dava uğruna yapıldıSı ileri sürülen siyasal mücadele kişilere karsı degîi. ilkelere, sosya! ve ekonomik eörus farklanra, kısacası düsünceve* karşı yürütülmelidir Boyle olmazsa partiler ve parti liderleri. kisi özgürlük ve ö*okunulmazlı5ını ayakta tutmak içîn değil, büsbütün yok etmek için faaliyet göstermiş olurlar. Tarih bunu, eskilerine ek olarak. veni bir örnek balinde yapraklanna gcçirlr ve yazık olur bunca emeklere! (1)) Cnmhnriyet, 8 Ekim 1972. (2) Cnmhnriyet, 6 Mart 1970. . DOĞUM ve TEŞEKKÜR ' Ataman Kliniğiride bize oğlumuz SeçiNi kazandıran, ilgisinı esirgemeyen, iyi insan yakın AP'nin Durumu AP, ülkeyî bugünkü duruma getiren eski siyasal ve ekonomık hatalarına rağmen, demokrasinin yaşaması, yerleşmesi, yeşerip gelişmesi için bir «umut» olma durumunu korıımaktadır. Ancak bunun için parti liderinin, son aylarda dinlediğimiz «sözleri» ile «özü»nün bir olması, yani, eski deyimle: ckavli ile fıilinin birbirini tutması» gerekmektedir. Bu da yeterli değildir. AP memleket ölçüsünde, yani bütiin Örgütlerinde esld Demokrat Parti ağzırıı kullanmaktan artık vazgeçmeli, hiç bir ba Demokratik P. ve MGP . Gelelim Demokratik Partiye: CHP karşvsında MGP nasıl aşırı düşman bir tutumd'a ise, AP karsısında da bugünkü DP aynı aşın dıişman tutumundadır. Demek ki, «Çocuk partileı» kendilerini doğuran «Ana Partiler»e, öbıir bütün partilerden daha çok hınçlıdırlar. Sürdürülen, bir prensip kavgası olsa. yüregimız yanmayacak. Fakat sürdürülen, bir tniras kavgasıdır. Hele Demokratik' Parti eski Demokrat Dr. İsmet Ataman'a her zaman ilgilenen, müşfik insan Dr. Derya Bulgan ile Dr. Aydın Keriş'e ve tüm Klinik personeline, yakınlıklarından dolayı sonsuz çükIII ran ve minnetlerimizi sunarız. Hasan Sevhan GÖK (Cumburiyet 900T) BEYBABANIN BALIKLARI OKTAY AKBAL Evet Haytr 7 Günün ardından Barış Gayretleri ve Çatışmalar Apollo17: • Karagümrük Gençlik Kulübü Yönetim Kurulu Başkanlığından Kulübümüzün Üye kayıt islemleri yenilenmektedır Eski üyelerimizin ve veni üye olacakların bir ay içinde kulüp merkezine müracaat edip yeni kayıtlannı yapmaları nra olunur. TÖNrtM KURDLl) Cumhuriyet 9002 •N*oldn bu bu Boğazdaki balığa, n'oldu?» Dikti şarap bardağını. Sonra bir çatal turşu aldı. «Köprünün üstü altı halık. dedi bir ba?kası. «Hamsi, hamsi, hamsi, o kadar. Nerde uskumru?ı Başladılar uskumruyu düşlemeye. Yok uâkumru. Gitmiş sularımızdan. Nereye? Canmın istediği yere... Pencere Snün'deki beybaba rakısını yudumladı. «Yeni köprünün üstünde de balık tutacaklar mı ha?« «Ona en az üç vüz metrelik olta gerek.» «Vapurlar geçccek alttan. Sen balık tutacaksın üstten. Bakarsın koca bir vapur tutulur oltana.» Bir süre susuldu. Süzüle süzüle geçti gitü bir Rus şilebi. Kimse yok ortalıkta. Sanki insansız yönetilen bir gemi, Öyle gidiyor işte, kendiliğinden. Derken bir Rumen vapuru. Bir ufak Denizyolları vapuru yaklastı. «Öldü be Boğaz öldü. dedi balıkçı kazaklı genç. «Saatlerdir denizdeyun. Balık yok arkada?. Nerde bu balıklar. Torikler...» «Git yüzelli liraya bir torik al, hey babam gel de ye o toriği.» «Sizin ağa düşmez mi o torik» dedi kö$edeki beybaba. <Şimdi torik altın» dedi genç adarn. «Altı masalı bir meyhanedeydik. Üç masa pencere önünde, üçü kenarda. Üç genç balıkçı yemiyor, içiyor! Beybaba pencera dibinde. Ben de ö'bür uçtaki pencereden dalmış seyrediyorum dışarısını. Kulağım onlarda gözüm denizdeki gemilerde olsa da... Hep konuşmuyorlar. Düşler kuracak vakit bırakıyorlar. Kırmızı şarap dokunuyor bazen. Olsun, canım knrmızı şarap istediyse, kırmızı şarap içmeli. Niye yoksun bırakmalı ki§i kendini özlemlerinden. Elinin yettiğince, gücünün erdijpnce... « Rusyada olan uskumru hiç bir yerde yokmuş beybaba, duydun mu sen bunu?» •Haydi yahu. Boğazın uskumrusu gibi var mı, daha doğrusu var mıydı? Rusyadaki balık gelir buraya sarkar. Biz yakalardık orda olsa...» Genç balıkçı «Kalkanı Rusya'da tutmuyorlar, buraya geliyor» Başka bir balıkçı söze kanştı: «Kefalı yakalayıp yumurtasmı alıp atıyorlar gene denize» Beybaba başladı anlatmaya: «Bizde Yumurtalıkta, orada da böyle yaparlar. Ayvahk'ta bir yer var, orada her zaman balık bulunur. Yağmur düşmeye başladı denize. Deniz su, yağmur da su. İki su birbirine karışınca niye denizin yüzüne bir canlılık gelir. Kıpır kıpır oynar deniz. Hep şaşarım bazen saatlerce yağar yağmur da niye taşmaz şu deniz? Balıklar ne yapar bu yağmurda? Nerden geliyor bu garip damlacıklar demez mi? Gazetede balıklar konusunda ilginç bir yazı var. Yetkili birl «palamut, torik, kolyoz, sardalya türlerinde azalma vardır» demiş. Denizlerimizde 470 tür balık varmış. Bazı tür balıklar niye mi azalıyormuş? Avlanma usullerimiz bozukmuş, bir. Kıyılarda kurulan fabrikalar denize zehirli maddeler akıtıyor, balık neslini kururuyormus, Oti. Balık yuvalannı. dagıtacak şekilde kum eekiliyormuş, üç. Marmara'da köpek balıkları görünmeye başlamış, dört. Ha!k et pahalı olduğu için balığa saldırıyormuş, beş. Herkes balıkçı kesilmiş, altı. Gözle görülen bir şey bu, herkesin balık avcısı kesildiği. Kıyılar boyu, köprüler boyu insanlar dizi dizi. Atmışlar oltayı denize, bekliyorlar kısmetlerini. Bol bol da geliyor bu kısmet! Hep aynı tür de olsa, balık balıktır! Karanlık indi Boğaza Beybaba sustu kaldı köşesinde. Genç balıkçılar çoktan . gittiler. Masalar temizlendi. Lârabalar yandı. Birazdan akşamcılar gelecek öğle içkicilerinin yerini alacak. Beybaba kalkıp gidecek. Evin e mi, kahveye mi, iskele yanınlaki kanepenin üstüne mi? tçinden konuşacak kendi kendine. Anılarmda bir insanı diriltip arkadaş yapacak kendine. Yanm kalmış, ya da hiç başlatılmam:ş bir konusmayı bitirecek, ya da Daşlatacak. Yarın öğleye gene buraya gelecek belki. Gene böyle conuşmalar, gene balık, gene şarap, gene rakı Yaşam geçexk farkma bile vanlmadan... â pollo 17'nin' Ay'dan ayrılmasıyle 1969'da başlayan keşifler deneyi de sona eriyor; artık her hal6> bu yüzyll içinde insanoğlu Ay'a ayak basmayacaktır. Ay'a ilk ulaşıldığı zaman olay heyecan uyandırmıştı. Sonuncu deney, Amerika'nın propagandasına rağmen, ilgi toplayamadı ve hatta gazeteler olaya iç sayfalarında yer verdiler; zira Ay'a gezilerde elde edilen sonuçlar, harcanan 25 milyar dolara değmediği karusı dogmuştur. Deniliyor ki^^tt'psrr*^ Ay'ın keşfi yerine öÜDSşÖâ TKsanın keşfi uğrunda b«C*r>saydı daha yerinde olurdu. Fakat uzay araştırrfîaları, dünyadan başka yaşayabıleceği bir yer olmadığım insanoğluna anlatmıştır. Bu nedenledir ki, yaşadığı büyük şehirlerm kirli havasını temizlemeli ve barış içinde bir arada yaşatnanm yolunu bulmalıdır. Lontfra, Paris, Moskova, New York gibi büyük şehirlerin kirli havalarını temızlemek İçin Tokyo'da geçen hafta bu şehirler belediye başkanlarının yaptıkları toplantı ile Helsinki'deki görüşmeler bu bakımlardan değerlendirilmelidir. Büyük sayılmasa da, dünyanın en kirli havalı şehri olan Ankara'nın .Belediye Başkanı da, hiç olmazsa gözlemci olarak, Tokyo'ya gidebilirdı Barış içinde bir ararfa yaşama çabasına gelince; Helsinki'rie 32 Avrupa ülkesıyle Amerika ve Kanada arasında bu uğurda görüşmeler sürüp gitmektedır. Görü$meler, gündetne alınacak maddeler üzerınde toplanmıştır. Cezayir ve Tunus, üye olmadıkları halde, Akdeniz sorununun da gündeme ahnmasını önerroişlertfir. Türk delegesi Batur da bunu destekleyerek, «Avrupa' nın ve Akdeniz'in güvenliğı arasındaki baglantıyı inkâr etmck güçtür» demıştir. Yugoslavya ise, Akdeniz'den başka Ortadoğu sorununun da gündeme geçirilmesını istemiştir. Gündem görüşmelerinden sonra Konferansın programı, hangl sevıyude, hangi tarihte ve nerede toplanacağı kararlaştınlacaktır. Norveç ve Danimarka 3 safhalı bir konferans olmasını, önce Bakanların, sonra komisyonların ve sonra da gene Bakanların toplanmalarını önermislerdır. Frarsa da bu görüştedır. Sovyetler ise sonuncu safhanın zirve olmasını ileri sürmüştür Karara bağlanmamış olmakla bırlikte», Konferansın Helsinki'de toplanacağı kesin. toplantınm d3 Haziran'da yapılması muhtemeldir. AY'DA KEŞİFLER YERİNE İNSANIN KEŞFİ HELSİNKİ'DE DEN BARIŞ, BİR YANDA SÜRÜP GİYANDA ÇATIŞMA . GÖRÜŞMELER BİR ÎSRAİL'İ HANGİ BASKI ETKİLER. İLÂN Ankara tktisadî ve Ticsr! îlımler Akademisi Eczacüık YükseK Okulu Müdürlügünden (Etiler); 1 Okulumuza aşağıda gösterilen lâboratuvarlara ımühanla asistan almacaktır. . 2 Personel KanunundaM şartîafa 'kf&m tstekHksrin Okul Müdürlüğune 18 Aralık 1972 günü saat 17.00'ye kadar 1B9racaat edecekler. 3 Yabancı dil sınavı 20 Aralık 1972 Çarşamba günü saat 10.00'da A. Ü. Eczacıhk Fakültesinde. bilim smavı aynı gün aynı yerde saat 1430'da yapılacakür. Lâboraturarlar Meznniyetleri (Fakülte veya V'üksek OknJ) Miktan 1 1 3 4 5 1 1 16 Prof. Dr. Ahmet Şükrü ESMER iki ülke komünlst dünyasının 11derliği için rek.abet halindedir. Her iMsi de savaştan kaçınmak karannda ise de, Sovyetlerin Çin sınırlan boylannda bir milyon ve Çin'in de belki daha fazla sayıda askerleri bulundukça, tehlike vardır. • . Bir hafta süren, tartışmadan sonra B.M. Genel Kurulu, Prtadoğu konusunda' karannı vermiştir 7 aleyhte, 31 çekimsere karşı 86 oyla (Türkiye dar&l) verilen kararda, Israil, işgal ettiği topraklardan çekilmeye, Işgalin kabul edildiği aniamına gelen her türlü hareketten kaçınmaya, Genel Sekreter de, GCverflik Konseyi ile birlikte 242 numaralı Konsey karannın uygulanması için tedbir almaya çağrılmaktadır. tsrail bu karara da meydan okumuştur, fakat bu katı tutumu Israil'i yalnızUk içine atmaktadır. Lehinde, kendisindep başka, oy veren 6 ülke, Bolivya, Kolombiya, Kostarika, Dominik, Nikaragua ve üruguay'dır. Amerika bile çekimser kalmış, kendisini her zaman ö*estekleyen bazı Afrika ülkeleri de bu defa desteklerini esirgo' mişlerdir. Uganda ve Çad ise îsrail ile iliskilerini kesmişlerdir. Bu katı tutuma karşı îsrail'in içinden mukavemet geldıği ve bazı liderlerin Golda Meir, hele Moşe Dayan'a fcarşı çıktıkları söylenmektedir. Bazi'Yaruıdi gençleri de .banş için gösteri yapmışlar. Dışarının baskısı ile yola gelmeyen tsrail yönetidlerini, içeriöTen gelen baskı etkiler mi? Bilinemez. Yeni Zelanda>fan sorirft Japonya'da d'a seçrm yapılmış, burada da sol eğilimli partiler kuvvet kazanmışlarsa da, iktidar değişimine gidilmemiştir. Ashnda, değişmesı de söz konusu değildi. Japonya'yı 1945'ten beri ashnda tutütu olan Liberal Demokrat Parti yönetiyor. Bu partinin'491 sandalyell Meclis'te 297 sandalyesf, ana muhalefet partisi olan Sosyalist Partisinin 87, Komünist Partisi'nin de 14 sandalyesi vardı. Seçira, iktidar partisinin sandalye sayısını 287'ye indir• roiş, merkez partileri zararına Sosyajjst ve Komünist PartiMrini kuvvetlendirmiştir. Yeni Meç liste Sosyalistlerin 118, Komünistlerin 38 sandalyeleri olacak•'ttr. İktidar gene görülebilecek geleceğe kadar Liberal • Demokratların elinde kalacaktır. Fakat bu*parti içinde birtakım hizipler vardır. Seçim, Başkan Tanaka'nın, rakibi Yukuda'mn hizbi karsısında durumunu kuvvetlendîrmiştir. Aslında Temmuzda iktidan Sato'dan alan Tanaka da bu maksatla seçimi bir yıl öne almıştı. Tanaka, iç politikada endüstri, iskân, havayı temizleme gibi birtakım reformlar yspacak ve tedbirler alacaktır. Dış politikada Sato gıbf, kayıtsız şartsız Amerikan politikasına ayak uydurmaktan kaçınsa da, bu yoldan pek uzağa da gidetnez. Bu konuda devrim beklenmemelidîr. • maatlerarası görüşmete'ritı. başarılı olhtasını dilemîşlerdir. Rum ve Türk cemaatleri ile Türkiya ve Yunanistan ve B.M. temsilcılerinin katüdığı beşli görüşmelere 10 Ocak gününe kadar ara verilmiştir. Toplantılarda Türkiye'yi temsil eo*en Prof: Aldıkaçtı da görüşmelerde önemli ilerlemeler kaydedildigini söylemiştir. Görüşmeler iyi bir yolda görünüyorsa da.Rumlann kendi aralanndakl çatışma sertlpv miştir. Sinod Meclisinin üç piskoposu, Makarios'u Cumhurba?kanlığmdan çekilmeye tekrar çağırmışlar, bu çafnnın «kanunsuz» olduğunu ileri süren Makarios, görevi başıhda kalaeağını söylemiştir. Grivas ise harekete geçmiş göVünüy'or. Otomatik silâhlarla donatılmıç. gerillalar, bir köy yakınlartnda Polise ateş açmışlar. Grivasrm kurrfuğu gerilla örgütü üye sayısının şimdiden 2000'i arştığ) söyleniyor. Bu tehlike karşısında Makarios, Kenya'ya yapmâyı tasarladığı geziden vazgeçmiştir Türk ve Rum cemaatleri barışırken Rumların kendi aralarmdaki bu çatışmalar Kıbrısfta asayiş ve sükunun kurnİKiasını engelliyor. .: ',,','' • • ' • ' Ortadoğu: Fizik Fen Fak. Ftzik BölflmU Biyokimya Eczacılık Fak. veya YUKseK Ok. Farmakognozi Farmasötik Klmya Galenik Farmasi Farrnakoloji Deontoloji ve Eca. Tarihi .. \* ... Toplam (Basın: A 17266 25441) 8996 Helsinki: ELIM BİR KAYIP Şirketimiz ortaklanndan, büjrüğümüz MttÖTAR ALEMDAR'ı kaybetmiş bulunuyoruz. Cenazesi 17.12. 1972 Pazar günü ikindi namazını müteakıp Fatih Camiinden kaldınlarak Edirneicapı Şehitliğine. def nedilecektir. Allah rahmet eylesin. • « * • . • . VEFAT Nezahat yarcaş'ın e$l. Hülya. Sükrü, ve Dilek Yarca>nın ba. b.nsn. çok deeerll ve iyi insan Vietnam: Vfetnam konusunda bildiklerimiz, Henry Kissinger'in Kuzey Vietnam PoBtbüro tiyesi Le Duc Tho ile son hafta içinde Paris'te 37 saat süreli 9 gizli görüşme yaptıktan sonra Nixon'a raporanu vermek üzere Washıngton'a dönmüş olmasından ibaret tir. Görünürde, Kissinger tekrar Paris'e dönmek niyetinde değildir. Zira ayrılırken, görüşmeler sırasında gösterilen kolay lıklardan dolayı Fransız Hükü metine teşekkür etmiş, Amerika'ya vanşmda verdiğı beyanatta d'a, Pajis'e dönmeyi düşünmediğıni, fakat Le Duc Tha ile teması. koruyarak gerekirse gideceğini söylemiştir. Fakat Amerika ve Güney Vietnam ile Kuzey Vietnam ve Vıetkong temrilcüeri arasındaki dörtlü haftalık görüşrceler ' devam ediyor. tkili gizli görü'melerde anlf?maya varılamamasının nedeni, Başkan Van Tivö'nün. Kuzey Vietnam askeHerinin Güney Vietnam'dan çekilmelelinde ve Güney Vietnam bağımsızlığının Kuzey tarafından tanınmasında direnmesidır Başkanın bu inadını kırmak için Nixon baskı yapabilir, fakat her halde şimdilik buna gideceği şüphelidir Görünürde, Vietnam'da barış gelecek vıla kaldı. • SALtH YARCAN SEKRETER ARANIYOR lstanbul'da bulunan yabancı bir firma müdtirü İçin gayet lyl lngilizce llsanına, steno ve daktiloya vaktt birincı sıxut bir Sekreter aranmaktadır. Müracaat sahiplerinln teorubeli olmalan şarttır Sekreterlo tşe başlamasından sonra yetiştirilmesl bahis konusu olmadığından bu ılftna ancak en yüksek vasıflan haiz namzetler müracaat etmelidir Ücret yukandakt şartlan haiz bir sekreter İçin tatminkardır P.K. 568 Karaköy, îstanbul adresine yapılacak yazılı müracaatlar gizli tutulacakür. .• . : • Çiçek Eeklâm: 1773/8988) " ••••>>«••••«•••» Allende: Peru. Meksika, New York, Cezayir, Sovyetler Birliği ve Küba'ya yaptığı geziden, Şili Başkanı Marksist Allende geri dön ' müştür Bu uzun gezisinin en ilginç yönü, New York'ta Birlcşmiş Milletler'de Amerikan şirketlerini ülkesinin kaynaklarını sömürmek ve ayaklanmalar tertip etnıekle suçlayan nutkudur. Şirketler bunlara cevap vermişlerse de, Allende'nin iddiaları vesikalarla doğrulanmıştir. Öte yandan Allende'nin Sovyetlerde kabulü, umuldtığu kadar gösterişli olmamıştır Amerika ile ticarî ilişküere giriştiklerinden belki Sovyetler bundan çekinmislerdir Sonra Markfi?min devrımle kurulabileceği klasik görüşüne saplı olan Sovyet üderleri, Allende'nin bur.u demokratik yoldan kurabileceğine inanmıyorlar Rejimin kacierinin gelecek Mart'ta yapılacak seçime bırakılmasına akıl errtiremiyorlar. Fakat Allende samimî kabul görmüş. silâh İçin de 50 milyon o*olar koparmışfır. Zivart' sonunda çiksnlan bild1ride, iktipadî ve sivasî reform çalismalarını basarısızlıga ugra» mak amacıvle vabancı müriahaleler de kınanmaktariır Allend"* simdt S'li'v.e çaSrılan Türk parlamenterlerini gftrecpkHr vrtat etmiştlr. Cenazesi 17 A» ralıK 1972 Pazar friinü öjle na. mazını müteakıp Erzincan'da topraga verilecekflr., Allah rahmet evlev^. EŞİ ve ÇOCUKLARJ Kıral Reklâm: «54.9006 ALEMDAfiLAR KOLL. ŞTİ. îstanbul Gemlik (Kamers 1066 9004> ÇinSovyet Çatışması: Gübre Tahliye ve NaklİYfsi llâtn 1 1973 yılı içinde Bandırma limanına çıkacak taferiben W.000 ton kimyevl çübre ile mücadele ilâcı sartnameye göre ahliye ile teşkillere sevk edilecek ve depo işçilıği yaptırılaîaktır. 2 Şartnameler Balıkesir Bölge Müdürlüğü İle Bursa Jube Müdürlüğü ve Bandırma Ajans Şefliğimizde ırıesaS saateri içinde görUlebilir. 3 thale 25.12.1972 günü saat 13J0 da yapîlacağından, eklifler 15.000 TL. rmıvakkat teminat ile birlikte 25.12.1972 •toii saat 11.30'a kadar Balıkesir Bölge Müdürlügüne verileCktir. 4 Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tâbi olmayıp ihaleyl apıp yapmamakta veya dilediğine vapmakta serbesttir. TÜRKİYE ZİRAÎ DONATIM KURUMU Balıkesir Bölge Müdürlüğü (Basın: 25167/8991) Doğu ve Batl Bloklan Helsinki'de aralannda barıs kurmak çabasında iken, Çin ile Sovyetler çatısmaktadırlar. Geçen hafta Ortadoğu sorunu görüşülürken, B.M. Genel Kurulunda çatıştılar. Pekin'de verilen bir dıplomatik yemekte SovyetİPr elesOrilirse, Moskova'nın peykleri; Moskova'da verilen ziyafe'te Çin eleştirilirse, Çinli konuklar salonlardan ayrılıyorlar. H?r ikisi de birbirir.i Kuzey Vietnam'a yardımdan kaçmmakla suçlamaktadır Şimdi de Doğu Türkistan ile Kazakistan smırlarında silâhlı çatışmalar olmus sının geçen Çinliler. 5 Sovyet askeri ile bir sivili öldürmüslerdir. Moskova'nın konu ile ilgilı proteito=unu Pekin reddptmistir. 1969 vılında Amur Nehn boylarında da silâhlı çatısmalar olmustu Çin'in Sibfrva'dan bubuçuk mllvon Km. kare toprak isteği vardır ki. Çarlık 7smanlanna kadar gerl gider. Ayrıca Gostivar eşrafmdan Şelıit Mebrnet Tato ile merhume ijevket Alemdar"ın oglu Muiilâ Alemdar'ın eşı, Mete, Yavuz ve merhum Cengiz Alemdar'm babası Mufıtaı ve Kenal Alemdar'ır dedesı MaKbule Ergüı'ün kardeşı. Kemal Al&ndaı ile merhurrj Velı Vahya Sükıü Alemdar'Iarın ve&enı Mübeocel Dalkılıç Birser* !^ener Uuveu Gbk Bayrak'ın dayıları merhum Nazıt ferptil'ür' fcaîinbiraderı ' Jane Alemdar'ın Kavifiijeden Nazmiye Solaksubaşı ile tcernurn Ali Caf»r Subaşj'nın damadı Tevfık Solafesubaşı Emine TavşanoBİu. Melâhat tçli'nın eıustelerl Eşref Içlı Prot. Faik Tavşanoğiu'nun bacanağı ve Alemdar ailesınin kıymetli evlâdı ' Uuhlar ıti 12.1972 Bünü vefat etmiştır Cenazesi 17 v/ ısoz Pazaı srünü ıkincu namazını müteakır Fatih Camiinden kaldınlarak ridirnekapı ijehıtlıgındekj ebedı ıstıranatgâruna tevdl edilecek tir. Allah rahmet eylesin.. . ' • A t t l 8 l (KAMERA: 1065) 9003 Kıbrıs: Genel Sekreter Kurt Waldheim'm önerisi ile Güvenlik Konsevi. Kıbns'ta B M Barış Gücünün görevinı altı ay daha uzatm^ştır Bu ve<ile İle Konseyrfe konusan Türk ve Yunan temsilcileri, Adada, genişletilmis ce Jaoon Seçimleri: Uzakdoğu'da Avustralya ve