Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 22 Kasım 1972 ürkiye'nin değerini yetesiye önemsemediğimiz tarih, halk kültüru ve sanat hazinelerinin yanında doğa zenginlikleri de var. İnsaıüik tarihinin binlerce yülık serüvenine tanık olan ülkemiz, kıtalar' arası bir köprii olmaktan doğan özelükleriyle de, ceşitli bitki v e hayvan türlerini bağrında taşıyor. Özellikle kuşlarımız, yabancı araştırıcılarm da uyarmalanyle kamuoyumuzda bir dalgalanma meydana getirebilse de, genellikle doğal zenginliklerimizin hem bilinçsizi, hem de umursamaz efendisi olma geleneğimizi sürdürüp gidiyoruz. Bereket versin, son yülarda ortaya çıkan bazı belirtiler, bu alanda da bir büinçlenmenin filiz verip yeşerdiğini ortaya koyuyor. «Tabiatı sevme ve koruma» konusunda ken . disine çok şeyler borçlu olduğumuz bilgin Curt Kosswig, bugün «Kuş Cenneti» diye bilinen Man yas gölünün bir köşesini, iç ve dış turizmin uğrak yerlerinden biri haline getirirken, doğal zenginliklerimizden birini gün ışığına çıkarıyordu <V>. Acıklı yaru ağır bastığı ölçüde öğretici ya lu da büyük olması gereken bir başka olayı «Dünya Tabiatı Koruma Vakfı. ilgililerinden R°Bemary Baldwin şöyle anlatıyor: «Türkiye'de çok yer gezdim, baharda, başka Avrupa memleketlerini de gördüm. Ükbahar, tnsanoğlunun tabiatı yokedip öteki canlılan tüketmediği her yerde çok güzel. Fakat ilkbahar hiç bir yerde Türkiye'de olduğu kadar güzel değil... Bu güzel memlekette gittiğim bir bölgeye iki yü önce Italyan avcılan, soğukhava depolu kamyonlarla gelmişler, iki gün içinde bin beşyüz ördek ve kaz vurup gitmisler... Civar kyylüler hâlâ bu katliamı. protesto ediyorlardı. Yazık ki pek çok kirase avcıların, yemlenme bölgelerinde yaptıkları büyük zararın p«k farlunda değil» (21. Bu ilginç. alıntıyı yaptığımız yazıyı süsleyen foteğraflardan birinin altmda, hepimizi derinden düşÜTidürtnesi gereken şu açıklama yer ahyon Türkiye'de yalnız 35 tane kalan Alageyik (Dama dama). T Olâylâr ve görüşler Kelaynaklarm öğrettiği ' Prof. Dr. Cavit Orhan TÜTENGİL tasında, etrafı meskun evlerle çevrflmi? bir kaya üzerinde yaşar... Kuşlan, yuvalannı yaparken, kuluçkaya yatmıs. hallerinde ve yavrularını beslerken gözlemek göriilmemis. bir tiyatro oyunu seyretmek kadar hostur. Sözü edilen kayanın alt tarâfında bulunan evlerin düz damları bir gözJemci için bu hususta son derece rahat bir yerdir... Kuşlarm koloni içindeki davramslannı gözlemek çok ilginçtir. Bazılan başlannı strtlarmdaki tüylere yaslayarak tek bacak üstünde hiç kıpırdamadan dururlar, ekserisi de tüylerini temizler yahut da gerdikleri kanatlariyle güneş banyosu yaparlar ve bu sırada da sıcaktan gagalannı sonuna kadar açık tutarlar.» Mart ortasmda başlayan yuva yapma işinden, kuluçkaya yatma, palazlan büyütme ve sıcakların dayanılmaz hale geldiği Temmuzda başka yere göçme evrelerini anlatan araştırıcı, Kelaynatdarın «hazin dramı»nı şöyle anlatmaktadır: «Ben 1967'de bu koloniyi görmeğe gittiğim zaman 45 çift saymıştan. Halbuki 1970'de bunlar ancak 35 çlft kadar üremişler. Takriben 80 sene evvel yani 1890larda bunlann tahminen 3.000 çift oldukları bilinmektedir. Bu miktar 195354'te 600800'e düşmüştür. 1961'de ise sadece 200 çift, 1962'de 150 çift, 1964'te takriben 70100, 1965'de de 65 çift kalmıştır. Bu koloninin bu kadar açık olan in kırazmın sebepleri hakkmda aydınlığa kavuşulmuş değildir... Benira bizzat gözleyebildiğime göre, Birecikii gençlerin bu kuşlann yavrularını taşa tutmaları sık sık vukubulmaktadır ve görunüşe na zaran bu, onlar için sevilen bir eğlence sayümak ta, kuşlar için ise yok edilmeleri anlamma gelmektedir.» (3). Söylemeğe lüzum yoktur ki konu «Kalaynakdurmalıyız. Bîlimsel adı «Geronticus eremifa» olan bu kuj için çoğu Irişiler, biraz önce adını andığımız araştıncı gibi, «Kelaylak» karşılığım kullanıyor. Dilimizdeki hiç bir klasik sözlükte bu kelimeye (aynakV rastlayamazsmız. Fakat, Türk Dil KururmTnun, halk hazinemize dayandırdığı «büyük» çalışmalanndan biri olan «Türkiye'de Halk Ağzmdan Derleme Södüğfi»nün birinci cildinin 427. sayfasmda (Ankara 1963) Samsun ilimizin Dağ köyünde <aydınlık, ışıklı» anlamma gelen «aynakı kelimesinin şu karşüığmı da bulursunuz: «Su kıylsmda yasayan, kara, küçük bir çeşit leylek. (Birecık Ur.; Gaz.; Subaşı/Yüdızeli Sv.)» Böylece, adı geçen kusun fanunı kadar, kelimenin ku) lanüma alanı da CUrfa, Gaziantep ve Sivas illeri), başının tüysüz olması nedeniyle «kel» sıfatıyle kaynaşan <kuş>umuzun. aynı zamanda yaşadığı ve tanındığı çevreyi de bize vermektedir. Bu öneınli bilgüeri, halk hazinemize dayanan bir sözlüğe borç luyuz. lar» fazlasıyle asarak her türlfl değerlerimlzin korunmasma varmaktadır. Böylece, ortada, bir yandan mevcut olanı konıyup esirgemek, Türkiye için sonsuz değer taşıyan «Tabiat amtlarını canlı tutmak sorunu karşımıza çıkmaktadır. Tabiat anıtlanna, eski kültür kalıntılannı, yapılan nı ve ürünlerini içeren «Tarih anıtlan»nt da kat malıyız. Sorunun bir başka yanmı ise, halk kültürünün yozlaştmlmasının engellenmesi teşkil ediyor. Hilmi Yavuz'un bir yazısında haklı olarak parmak bastığı gibi, «Gerçek halk k'ültürümüz asmıp yok obnakta; duzensiz, beğenisiz, iğreti, ba yağj ve yoz bir «yığm kultürü» yavaş yavaş ağır lığını duvurmaktadır» (4). Bu dunımda akla ilk gelen, 1951 Paris izlenimlerinin beynime çaktıgı. Danton heykelinin böğrüne kazüı üç kelimelik ıjıktır: «Ekmekten Sonra Eğitim.» Okuyucu Mektupları "İETT Bize paso vermiyor,, Bizler Zeytinbumu Akşam Ortaokuhına devam eden öğrencileriı. Gündüz çeşitli resmî ve özel işlerde çalışıyoruz. Geeeleri de çeşitli zorun luklar yuzünden yarım kalan tahsilimizi tP n n a T n l f t T T | | | ^ r üzere gece ortaoku luna devam ediyoruz. Bu okula her birimiz çegitli uzak yerlerden geliyoruz ve en az üç vasıta değiştiriyo 0 ruz. Bu durumda almıs. olduğumuz ücretin yan yol parasına gidi yor. Bu yüzden birçok arkadaşlanrmz tahsillerini terk etmek zorunda kaldüar. Belediye otobüslerinde tenzflat» lı olarak yolculuk yapabilmek İçin paso almak gerekirken bu paso bizlere verilmedi Okul ida resine yapüğımız * müracaatta ti.T.T. tdaresinin bizlere böyle bir hak tannnadığını bildirdiler. Bu çok önemli dileğımizîn y«rine getirilmesi yani diğer ,öğrenciler gibi bizlere de paso verilmesini temin için sayın gazetenizin aracılığmı rica ederiz. 1200 öğrend adına saygılanmı zı sunarız. Beyin ekmeği Kelaynaklar 6rneğinin öğrettiği, yığınlara yS nelik «ekmek»ten sonraki «beyin ekmeği» demek olan «eğitim»in insanların çevresine ilgi, sevgi ve bilgi ile bakmasma yardımcı olabilmesidir Bunun için «Aydınlar katı»nda da geçmiş'e, doğa'ya ve gelecek'e bakış açısuıı ayarlayan bir •költür eğitimi> birikimine zorunluluk var. Dağ lanmıza. kuşlarnnıza, kahntılannuza yönelen bilimsel bakış açısmı ve evrensel kaygısını «yaban cı»lardan alıp yürek dolusu sevgilerle toplumumu zun ve tabiatımızm bütün kesimlerine eğihneden çeşitli zenginliklerimizin «umursamaz efendisi» olmaktan çıkamayız, Atatürk'ün başlatüğı «Türk Aydmlanması» bu alanları da kapsamak zorundadır. 1 Bk. C. Kossw1g, Kuş Cenneti Manyas Gölfl, Türkiyemiz. Yıl 2. S. 4, s. 3S4.1, (Haziran 1971) 2 R. Baldwin'in Udo Hirsch'in ilginç fotograflanyte «mslü yazısı için bk. Kaybolan Tabiat, îlgi, Yıl 7, S. 14, s. 3«, (Haziran 1972). 3 Bk. W. Fendrich, Kelaylaklar, Türkiyemiz, Yü 3. S. 8, J. 2226, (Ekhn 1972). 4 ÇSziim yoHarrada görüş birliği içinde olma«ak da yazarın yargisına katılıyoruz. Bk. H. Yavuz, Halk Kültürü Yok Olurkcn, Yeni Ortam, 3 Kasım 1972, s. ?. bozuk harcanıyor Ankara, îstanbul, tztnlr gîbl büyük şebirlertn hava klrlenmesini önlemek İçin: Mecliste bir komisyonun kurulduğu haberlerini gazete, radyo, telovizyonlarda okuyor ve dinliyoruz. Ne yazık ki, her sene bu hava ldrlenmesinin önüne geçma hususu kıs mevsimi bastırdıktan sonra aklımıza gelir. Kömür işletmeleri kalorifer ve dl ğer karneaJ olmayan vatandaslara linyit kömürü vermekt» Değerler bilincîne ulaştıran dergi Walter Fendrich'in yazısının bütunünO okumanızı çok isterdim. Vedat Nedim Tör'ün bilgelik dolu yönetiminde çıkan «TÜHKÎYEMİZ» dergisinin 8. sayısında (Ekim 1972) yeralan bu inceleme. derginin bütün sayüarmda yer alan yazıların ortak çizgisi olan tarih, halk kültürü ve doğa değer lerimizin bilincine varmak amacını sürdürüyor. Sözü, «Birecik sehrinin orta yerindeki Kelaylaklar kolonisi»ni sabırla izleyen araştırıcıya bırakalım: «Bugün bu kuş kolonisi Birecik'te, şehrin or Bir başka arastıncı da, «Bugün Türkiye'nin en nadir, fakat dünyanın, şüphesiz ki, en eski kuşlanndan biri» olan Kelaynaklarm hazin dramına dikkatimizi çekiyor. Walter Fendrich'in titiz öncülüğünde bu hazin dramı incelemeden önce, bu kuşun adı üzerinde Tarım Bakanlığına öğrencilerden acık mektup Eğitim tşlerimiz OKTAY AKBAL Evet Hayır INSAN VE SORUMLULUCU S orumîuluk, kljinln üzerine aldıgı ve yapmak «orunda bulundtığu iş, savunduğu fikir ve davranışlan için gerektiğinde hesap vermesl şeklinde tanımlanabilmektedir. Böylece sorumluluk, toplum içinde çevreye zarar vermeden, başkasının hak ve hukukunu çi.Snemeden, özgtirlüklere dokttnmadan yasama çabasını sağlar görünmektedir. Psikososval olaylann ışıÇı altında anlaşılıyor ki virminci yflzyılda her türlO eğıtime. dürene ve fikre rahatlıkla karsı kovma özgürlüftü Kelişmektedir. Allesinln ya da çeTresinin düçüncesine genellikle yeni yet'.senler, şu veya bu açıda hayır diyebilmekte, doŞruluk kazandıgı sürece bu direnişinl arttırraaktadır. Kadımn de5ersiîlik yargısma karşı her türlü sahada bunu yitirme çabasn göstsrilebilmektedir Yazarlar. bütün Jnnamalarla dolu kalemmi kaftıtlara rahatlıkla bosaltabilmektedir. VBneticiler lnanaraadıfı yönetim çekline karşı koyabil•mekte ve bunlar rahatça eleştirilebilmektedir. . Ö nce müfettlçler geliyor. Birtakım sorular!.. M. E. Bakanlığının bir daire müdürüdür bu sorularla karşı karsıya bırakılan. Bugüne dek yirmi cilt kitap yazraış, çevirmiş". Yıllardır gazetelerde yazılart yayırolanan bir kişi. Otuz yıldır devlet memuru. Neymi? suçu? Bir gazetenin «1000 Temel Eser» konusunda açtığı bir soruşturrnayı yanıtlamak. Yirmi liraya maloian bir kitabın beş liraya satılmasının zararlı olduğunu söylemek vb. Bir başka suçu da yasak kitaplar üzerine okurları aydınlatan bir yazı yazması... Bay Özbek Eğitimi'nin suçladığı memura bakın nasü bir »oru sormuşlar? « "Türk çocuklan her çeşit yazılan okumahdır" derken, M. E. BaVanlığının gençlere vermek istediği millî istikameti niye dikkate almadınız?». Demek, M. E. Bakanlıgı yetkilileri, basta Prof. Bakan Türk çocuklannın ancak belirli yazılan okumasından yana! Millî istikametteki yazılar derken ne anlıyorlar bilmem? Şu milli Istikamet dedlkleri, Türkçesi ulusal yön nedir, nasıldır? Atatürk'e göre ulusal yön mü söz konu^u edilen, yoksa Demirel'e, Fevzioğlu'na, Türkeç'e, Bozbeyli'ye, Satır'a göre ulusal yön mu? Herkes bilir ki bîrbirini tutmaz bütün bu yönler? Bay özbek Eğitiminin ulusal yönden anladığı, Türk çocuklannın, gençlerinin belirli yazılarla beynini'yıkamak, geri kalan her çeşit kitabı bir yana itmekse bu Atatürkçü çağdaş uygarlık anlavışına aykırı düşmez roi?. Sunları okuyun, bunlan okumayın! Niye? Zararlıdırl Bırakın da gençler kenrfileri anlasmlar doğruyu yanlı51! 'KarşılaştıraTak, okuyarak, bilinçlenerek... Üstelik o müdürün yazılannda «her çeşit yazüan okumak gerekir» gibilerden bir cümle de yokmuş! Ama doğrulan söylemek, karanlıgı dağıtıcı yazılar yazmak büyük suç! Hele bir Eğitim Bakanlığı görevlisi için nerdeyse cinayet! öylesine ki, Bakanlık müfettişlerl gelir. seni sorguya çeker, sonra da Millî Eğitim Bakamnın imzasıyle şöyle bir mektup alırsın: «Hakkınızda yapılan tahkikat sonucunda memuriyet sorumluluk ve vekarına yakısmayaeak davranıçlarda bulunduğunuz sabit olduğundan bundan sonraki hareketlerinizde de dikkatli olmanız kaydıyle ve bir defaya mahsus olmak üzere sizi ihtarla tecziye ediyorum.» Memurivet sorumluluk ve vekarına uymayacak davranış 1000 Temel Eser'in gereksizliğini belirten bir yanıt vermek, yasak kitaplar listesini sunmak.. Üstelik aynı Millî Eğitim Bakanlığı o 1000 Temel Eser dizisini durdurmuş. Yanlış ve zararh, özel çıkarlara yarayan bir yaym «ayarak .. Ama böyledir bizlm M. E. Bakanhgı! Bir bakan gelir, aydındır, ileri fikirlidir, gerçek bir Atatürk devrimcisidİT, cna gtire iş yapar. devrimci anlayışa aykırı yayınları durdurur. Derken başka biri gelir. 0 durdurulan yayınlan aynı adla sürdrremezse de baska bir baslık altında aynı ise devam eder. Önceki bakanın düsüncelerine uygun yazı yazmış, konuşmuj, memurlar bir ronraki bakanın gözünde suçlu duruma düşer orneğiri sunduğum mektuptaki gibi «ihtar»la cezalandırılır. Savm Şinasi Orel'in rfüsünccîinrie, görüşünde olan bir müdür, bir memur, sayın Sabahattjn Özbek'in gözünde «memuriyel sorumluluk ve vekarına» avkın davranmış kötü bir kişi sayılır. Böyledif bizim islerimiz! Çalıs istediğin kadar Yıllar geçsin Eğitim alanında yurda hizmet etmekle,.. Kitaplar yaz. ,çevir. Yazılar yayımla. Otuz yıl ver, bir ömCr .. Uzman olduğun bir alanda görüşlerini bildir topluma. 'Yasak kitap şunlardır şunlardır, ama şunlar yasak degildir, bazı yanlıslıklar vardır işin İçinde, de. Tutııcu bir yaym dizisi «yanlıştır, kötüdür» diye düşüncenı açıkla. Sonra Bakanlık 0 diziyi durdursun Daha daha sonra yeni bir bakan gelip kendinden önceki Bakanın yaptığı bütün işleri tersine çevirsin. Bu arada olan aradaki memurlara, müdürlere, öğretmenlere olsun!» Niye yazdım bu yazıyı? Bir ise yarasın diye değil ha! Biliyorum bunu. Ama olsun. Bile bile yazdım işte. Hani ne denir, iş olsun diye!.. «KİŞÎSEL TAHAYYÜL^ NE BÎÇİM BİR ÎNSAN OLDUĞUMUZUN, KENDÎ GÖRÜŞÜMÜZÜN BİR ANLATIMIDIR. HER ŞEYİMİZİ BU TAHAYYÜL YÖNETİR. Dr. Erdoğan AYDOĞAN NÖRO PSÎKÎYATRİST beveyninl, çevTesinl benimsemeyişi nasü olabilir? Bütün psikososyal problemJerin nUvestni teş kil eden bu sorun, gün geçtikçe dünya sosyolojl ihninin genel bir davası olarak değer kazandığı göTülmektedir. sey gerçek mi defil mi diye değerlendirilemez, tamamen dogru Imiş gibi değer kazanır. Demek ki ki?i, ne kadar Szgur olursa olsun söz ve davramşjarında kendini kisisel tahayyülü derecesinde sorumlu rutabilmektedir. Bir gangster, toplumun kendisini IUÇIU olarak yaratbğı kişisel tahayyülüne sahîpse, ne kadar ceza görürse görsün bu görüşü değişmediği sürece, ortamdan intikam alırcasına suç işleme ğe devam edecektir. Başka bir anlamda, kendi Uşisel tahayyülfinü bilen ki«i, özgfirlü ğü ile bazı şeylere uyma zorunluğu ve sorumluluğu arasındaki farkı bulabilir. Suçlu bunu bulamıyandır. Bu kisisel tahayyül, ne şekilde bir insan oldugumtmm kendi görüşümüzden bir anlatımıdır, kendi hakkımızdaki inanç larla gelişmistir. Kişisel tahayyül Sorumlulukta, en Onemli faktörün rolü olarak bu yUzyıhn degerli pslkoloiik buluşlanndan biri olan «kişisel tahavvülün» varlıgı konusa oldugu 11er) sürülmektedir. Bu demektir M îdsi, olmasını tahayvül ettiği birev Rfbi davranmaktadır. örnegin; kendisinin. adaletslzligin kurbanı olduftu Börusürıü benimAncak. dogru ya da doerulan seyen blrl, her darramsta adaletsizlik buldugu saptanmıstır. mayan fiMrler icin. birbirine sal kafadın dereresine fjeçildiğj an, gos Daima yetersiz olduğunu sına koyan kadın. kendi«.ine deV9İ psikoloii alanında 8z?flr düfersizlik yarRisı verecek olaylaşünce sonucu olan «fiMrsel kar«n koymaımın bittiSl nokta oları yaratmaktadır. Baska bir vanrak de&erlendirilmektedir Bu da. tembel olduÇunu benimseven ögrencinln bu kisisel tahavyülüİse birevin ve toplumun dtlşünnün dogurdugu fikirlerin eerce ve davranış bakımından sorumluluk açısmda. vetersizliŞini çekligini ortaya koyrnak için Byortaya cıkarmakta oldugu biçile davrandıgı görülmektedir. Çaminde tanıtlanmaktadır. Demek lısamamakta. çalışsa bile anlayaki, şu ya da bu förüs açısmda mıyacaguıa manmaktadır Tabiîkarsı kovan veva destekleyen kidir ki notlan bu görüsU destekşi nasıl bir birey olmak ve ne leyicidir. Kişisel bir tahayyül istediğini bilmek durumunda oliçinde olan birt. buna karsı doğdugu (ribi aynı düzevde sosva! nı ya da vanhs baska turlil davsorumlulugunu kavramak «oranamamaktadır. Arük böyle bir run!ulu§unda olması gerekll g6fikir ya da tnanç içine eirdi ml rulmektedir. kişiye her sekil ancak bu vönde eerçek jribi eörüntir. Kendi kisiKlsinin karşı koyuşu. sosya) sel tahavviiHl açısında eördüğü «soruml'uiuk cercevesi Icinde e cekçl bir kişisel tahayyüle sahlp olunmalı ve böylece sosyal sorum luluk değerini bulmabdır O halde kisi kendini tanımak zorunluluğundadır. Kuvvetli oldu ğu taraflarğ ve yetersizlikler bilinmeli her ikisine de anlayışh olunmalıdır. Kendi kisisel tahay yülümuz kendimizin benzeri o!malı v e kendimizden ne çok fazla ne de çok az olmahdır. Eğer bu kişisel tahayyül yeterli ve kuv vetli ise işte o zaman sorumluluk kendiliğinden ortaya çıkacakttr. Kendi çalışmalannda yetersiz oldugu kişisel tahayyülüne sahip kimseye. sosyal sorumluluğundan yoksun gözü ile bakılabi Ur. Birçok sosyal olaylarda suçluluk damgası altında olanlann bu yetersizliğe sahip oldukları düsunülebilmektedir O halde ki şisel tahayyülün bozukluğu, sosyal sorumluluğu ortadan kpldıra bilir, ve daima suça yöneltebilmektedir. Zeyrinbnrnn Akşam Ortaoknln recede isll hava dgerlerimlza Öğrenriler! adma siner. Temel KATA Hastaneler dolu; ba gldlşls bütün Türkiye hastane haline gelse bile hastalara kâfi gelmeyecektir. Vatandaşm sıhhatiyle oynamaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Acab» Türkiye'yl idara edecek htlkümetlere sağlam vU cut ve sağlam dimağ l&zım değil miT Dışardan birçok lüzumsua Mardin Ziraat Meslek Okulu, 15 Eylul 1972 günü öğrenime malların getirilmesi için mil» aynlmakbâşladı. Aradan 1,5 aya yakm yonlarca lira döviz J zaman fteçtiği halde. okulumuz tadır. Acaba hflkümet. kok W dan tavinleri çıkan 5 öğretme mürü ithali üe bir parça olsun nin yerine hiçbir Bftretmen eön Türk vatandasınm sıhhattru ko derilmemiştir ve Rönderilecek ruma ciheöne gitmeyecek miT lerine dair en küçük bir Umit Vatandaşm sıhhati, ithal edilen de eörülmemektedir. diğer mallardan daha mı n y metstedirT Modern tanmı TUrk köyTüsü AH Ekber Yünder •e çiftçilerine en iyi çekilde Anfeara ulastırabilecek olan bis genç Ziraat Teknisyenl adaylan tçin bu durum, bir faciadan baska birsev degildir. ögretmen yetersizUSi vüzünden derslerhnizin önemö bir kısmı bos eeçmekte: bir bölüm derslerimize de Teknik Ziraat Müdürlügü. Zira» MUcadele. D.S.Î.. Toprak Su «ribi teskJlâtlardan Ziraat MUhendis leri ırelmektedtr Bunlann eörevlerinin sıkışık olması ve bazan vasıta bulamama citri sebeplerVe derslerimize yetisememektedirler. Başkanından küçük ricası var.. Yüklenilen sorumluluk Fakat, bütün bu kişiler görfllebilecek kötü davranışlara karşın temel ümen yeteneklerden yoksun sayılamazlar. Hatayı yetersiz ve eğitimsiz bir kişisel tahayyülde aramak gerekli görulmektedir. Yaşamı boyunca alay edilen, oyun arkadaşlan tarafmdan suçlanan ve kendilerine yak laşbrümayan sakat bir çocuğun yavaş yavaş sosyal flîşkilerini kestiği, sosyal sorumluluktan uzak kaldığı, kırıcı ve yıkıcı davranışlara yöneldiği göruunüştfîr. Istenmeyen biri olduğu kanısına sahip bu çocukta, sosyal sorum luluk yok olmuş, anlaşılması güç bir insan haline dönmüştür. Yirminci yüzyü insanı. kendini nasıl tahayyül ediyorsa, o kişi gi bi davranmak gerçeği ile ortaya çıkhğma göre, bu yarahlan tahay yülü en soylu değerler içinde tutmak sorumluluğunu da yüklenmiş demektir.. Bizler, Karagümrük Muktesip tskender MahaUesi îzzet Ağa Sokağında oturan öğrencileriz. Sokağımız, üç yıldu; bugün yapılacak, yanh yapılacak derken Zaten eörevlert ögretmenlik oJ nihayet iki ay önfce yapılmaya mayan bu ziraat mühendisleri başlandı. Başlandı ama, iş yalnin bizlere ne derece favdalı nız kaldırım taşlannın kınlma olabilecekleri ortadadır Tanro siyle kaldı! Şimdi yol, bir çamur derjası.. Bakanlıftı okulumuzun bu durumunu bildfkleri halde olavı Okula gidip gelirken çamur içinkalıyor, büyüklerimizden enemsememekte blzleri fcendi de kadprimizle başbasa bırakmak azar işitiyoruz. tadır. Bu bakımdan, sayın Belediye tlcililerden, en kısa zaman r: Başkanımız Dr. Fahri Atabey,okulumuza öğretmen Rönderme den çok rica ediyoruz: leri içuı adetâ valvanyoruz, Sokağımız bir an önce yapılsm.. Îzzet Ağa Sokağı öğrencileri Mardin Ziraat Meslek adına Okulu Ocrencileri NEBMtN ELYER VEFAT Suça yöneliş Denilebilir ki, bütün davranışlarımız v e sorumluluğumuz hattâ yeteneklerimiz daima bu kişisel tahayyül üe yönetilir. öyle ki kendisini hiç kimsenin sevme diği bir insan olarak gören kişi, çevresinin kendisine pek ilgi gös termediğini hissedecektir. Gerçekte ilgisizliği kendisi çağnmak tadır. Kişisel tahayyülün yarattı ğı sosyal sorumluluk, başarısız kimselerde olduğu gibi başanlılarda da es değer bir anlam taşımak tadır. Ancak iyi yönd e ve iyi «onuçtadır. Denebilir ki birlikte yaşayabileceğüniz yeterli ve ger Foruk KALABAY Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesl bugün öğle namazını müteakıp Şişli Camlinden kaldınlarak ebedî istirahatgâhma tevdi edilecektir. Kederli ailesine başsağlığı dileriz. TÜRK TÎCARET BANKASI Umıun Müdürlüğü Rekl&mcılıfc 2456/8336) Bankamız Emekli Müdürlerinden İLÂN GARP LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN MUHTELİF LÂSTİK AKSAM İMÂL ETTİRİLECEKTİR MUessesemlzde mevcut araçlarda kullanılmak üzere fhUyaç olan cem'an 50 kalemde 2845 adet muhtelif lâstik aksam, kapatılmış zarflar içinde serbest teklif alınmak suretlyle lmal ettirilecektir. Teklif zarflannın geçici teminatlanyle birllkte 20.12.1972 günü saat 15.30'a kadar Tavsanlı'daki Müessesemiz Merkezl Muhaberat servisinde bulundurulması gerekir. Postada veya herhangi bir sebeple meydana gelen geeikrneler dikkate ahnmaz. BD İSLE tLGtLt SARTNAMELER : ANKARA'da : T.K.t. Genel Müdürlüğü, Satınahna Dairesi Baskanlığında, tSTA>fBÜL'da : T.K.Î. Satmalma Müdürlüğünde, (tstiklftl Cad. Deva Çıkmaa, Sümerhan Kat 45) tZMİR'de : G1.1. trtibat Bürosu Şefliğinde, (Gazi Kadınlar 1453 Sok. No: 18/B4) TAVŞANLI'da : GX.t. Müessesesi. Ticaret Şubesi MUdürlügünde, görülebilir. • Müessesemiz, Arttırma • Eksiltme v e thale Kanununa tfibi değildir. (Basın: 24263/8330) BİR FOTOKOPİ'yi B kuruştan pafıalıya mı çekiyorsunuz? Makineniz eski model mi? Bu sahada araştırma yaptınız mı? Tasarrufu sever misiniz? TEŞEKKÜR Senelerce huzursuz yaşantıma sebep olan ve beni ızdıraplar içerisinde kıvrandırarak, hayata küsmüş duruma ge'tiren hastalığımın nedenini ttstün tecrübe ve bügisıyle teşhis ederek ameliyatımın gerektiğini her fırsatta söyleyip vakm Ugisl ve desteğini esirgemeyen hazik İnsan Sayın Dah Müt. Dr. SAADET KÖMÜRCOOĞLrrna ameliyabm için bana büyük kuvvet ve moral verip ameliyatımı basarı ile neticelendirip benl sıhhatime. kavuşturan, nezaket timsali memleketimizin medan iftihan büyük insan muhterem Çok kıymetli eşim ve annemiz BATAN V E f AT EĞİTİM < CİDDİ KURUMLARINİ İ9İDİR Prof.Dr. Adnon Soiepçioğlu'no Anestezi Müt. Saym Dr Necdet TERÜM*e hastanede kaldığım miiddet içerisinde vakm ilfjisini gördügüm Güzelbahçe Hastanesi Başhekimi Dah. MOt. Sayın Dr. KEMAL ATA'ya, hastane doktorlanndan Sayın Dr. MACtD ABDA'va Savm Dr. OSMAN ATAMArTa Bashemsıre MUbeecel CX)VAŞ'a hemşire Fikriye ENGÎN ve diğer servis personeline eerek şah=en gelerek. gerekse telefon ve mektupla benl aramak zahmetini esirgemiyen eş, dost ve akrabalanma en derin minnet ve şükranlanmı arz ederim. A. RI7A Cumhurivet (Doğuşu Portias) vefat etmiştir. Cenaze merasimi 22.11.1972 hugünkü Carsam'ba günü saat 12J0'da BUyük Hendek Neve $alotn Sinagoğunda icra olunacaktır Eşi: Ni'im Parail Kizı: Odette Şostetnuuı Damadl: Matti Şusterman İlâncıhk: 98718342 VİKTORYA PARALİ KİRALIK DAİRE SUADIYE Tan duraK'ta, Bagdat Caddesi ile sahil arasında. 4. kat, deniz görür 70 M2. lik daire 700 liraya kıraya verilecektır TELEFON: 31 05 85 Cumhuriyet: 81 ^7 FEN BİLİMLERİ MERKEZİ lÜNlVERSlTEYE HAZIRUK | Kayıtları devam tKflyor BEŞİKTAŞ ÇIRAâAN CAD. 71 TEL: 48O98O NASHUASAVIH En Modern Makineierde En Ucuz Fotokopi İttmtal'da : •flttikopi BOra ••kintkri Ttl: 2233 01 4nkara'da : BOre Hakintlari Ltd. Ştl. T«i: 12 90 72 lÜâncüık: 9866) 8335 •>•••••••••• 8344 İLÂN Taşova Beledive Baskanlığından 1 Belediyemize ait BMC. marka kamyona üç tonluk su sarnıçU arazöz imâl ettirilerek konulacaktır. Bu iş 2490 sayılı kanumın 31. ci maddes: gereğince kapalı zarf usulü üe ve eksiltme suretl ile yapünlacaktır. 2 thale 8.12.1972 Cuma günü saat 15.00 de Belediyede Encümen huzurunda yapılacaktır. 3 Muhammen keşif bedeli 120.000 lira olup geçid teminatı 7250,00 liradır. 4 thaleye gireceklerm 1972 yılı vizesirj havl Ticaret Odası belgestai, kanunl ikftmetgâhım gösterir fotoğraflı ilmuhaberi. teminat mektup veya makbuzunu, asgarl beş adet ttfaiye arazözü imai ederek teslim ettiğine ve bunlann kusur8uz çahşhgına dair Belediyelerden alınacak vesikalan teklif mektubuna eklenmesi şarttır. thaleye giren şirket ise aynca 2490 sayılı kanunun 3. cü maddesinde yazılı belgeleri de eklemesi mecburidir. 5 Bu ise ait çartname Belediyede görülebüir ve isteyeM gOnderiIir. 6 Teklif mektuplarmm ihale saatinden bir satrt evvellne kadar Belediye Başkanlığına verilmesl şarttır. Postada TflkJ gecikmeler dikkate almmaz. \ (Basm: 33954/8323) Beykoz Ortaokulu Müdürlüğünden 1 Beykoz Ortaokulu kalorifer ve sıhht tpsisati onanmi tsi 24f!0 sayılı kanun hükümlerme göre Kapalı zart usuiti eksıltmeye konulmuştur 2 tsm keşif bede» 45 373, liradır 3 Eksiltme tstanbul II Sayılı Okullar SavmarılıSında thale Komisyonunda 8/XTI/1972 Cuma günü saat 10.30 da rapılacaktır. 4 Eksiltme şartname<d ve diğer evrak okul müdürlüğünde görülebüir. 5 Eksiltmeye girebilmek İçin lsteklilenn: A (340257) liralık geçici teminatını B 1972 yüma ait TMcaret Odası belgesini C MUracaat dilekçelen Ue birlikte verecpklerl sksHtmeye çıkanlmış olan İş tutarının varısı Radaı bıı ısır sabulünO vaptırmış oldugunB dair 15 DKırme opiepsmı ıb raz suredyle Vil&vet Belge Komlsy»nunflan «lacaklan yeterük belgesmı Komısyona vermplpp iâzımdıı 6 Yeterlik belgesl almması ıçın taril eünier' nanc Uc aiin ev vel müracaat edilmesn gerekhdlr Telgrafla müracaatlar ve postada vakı gecıiuneıer Kaouı edllmez. Keyflyet Ilân olunur. (Basin: «106/8327) (Ilâncılık: 9824) 8346 DEVLET GÜZEL SANATLAR AKADEMİSİ BAŞKANLIĞINDAN ADÂPAZARl BELEDtYESİNDElS Keşlf bedeli 271249.01 lira olan 13 sokağın Büz ve Plrket kanaliza.eyon .nşaatlarının eksiltmesi 15.12.1972 Cuma günü saat 15.30 da 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapalı zart usulüyle Belediye Encümeninde yapılacaktır. Geçjcı teminatı 14799.96 liradır. thaleye iştirak edecek müteahhitler thale gunünden üç îün önce müracaatla iştirak belgelerini almalan, keşii evrakl Belediyede görülebilir. SERAMİK SANATÇILAR11SA DZJYURU EMm 1972 de açılacak İken ertelenen 2. TUrk MiUl Çağdas SeramikCam Sanat ve Endüstri Sergisi. daha genış ölçüde sanatçı ve endüstri çevrelerine duyurulması ve daha yeni eserlerle takvlyesı gayesiyle, Cumhuriyeümizin 50. yıl törenlerinln ilk sergisi olarak «TUrk Seramife ve Cam Eserlerl Sergisiı adı İle Ankara Devlet GUzel Sanatlar Galerlslnde açılacaktır. Eserlerta 31 Mart 1973 gününe kadar îstanbul Devlet GUeel Sanatlar Akademisl Seramik KUrstisünde, Sergi Komiserl ve Genel Sekreterligine teslim edllmesl ve daha geniş bllgi İçin Sergi Komiserliğine basvurulması duyunılur. (Basın: 34103/8326)