Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 16 Kasım 1972 S osyal adalet çağdaş uygarlığın temel ilkelerinden biri oltfu. Bir ülkedeki lenginlik, hatta kalkmma, örneğin kişi başına düşen milii gelirin, enerjinln, tarım ve sanayl ürün > lerinin artışı gibi ölçütler o ülkenın uygar olduğunu belirtmeye yetmemektedir. Uygafhk, kalkınmamn sosyal adaletle oluşu ya da olmayışı üe yakmdan ilgilidir. Onun içindir ki, Batı'da olsun, Doğu'da olsun her ülke, sosyal hizmetlerin «eskisinden daha iyi olduğunu» ısrarla ve dikkatle belirtmektedir. Bugünkü sosysl düzenin kişiyi daha üstün sağlık koşullannda bakıma. kavusturduğunu, halkın daha iyi konutlarda oturd'uğunu, daha iyi beslendiğini açıklama çabasıyle ülkelerin uygarlık açısından Jtanıtılmasına çahşmaktad'ırlar. Olaylar ve görüşler Sosyal Âdalet ve Sağlık Dr. Erdal Atabek iokulamazlar. Çünkü, bütün sağlık ih'tiyaçlarını özel hekim ve özel hastane şeklinde karşılayan, hatta ameliyatlannı yurt dışında yaptırmayi bir sosyal gösterge durumuna sokan küçük bir yilksek gelirli azmlık dışında, halkın da özel hekim muayenehanelerine, çeşitli nedenlerle eğilira gösterdiği bilinmektedir. , Büyük çoğunluk, kamusal sağlık hizroetlerinden yararlanmaktadır. Ancak, kamusal sağlık hizmetleri d e aynı prensiplere göre veril* memektedir. Sağlık Bakanlığının sosyalleştirilmis bölgelerde verilen sağlık hizmeti hekim ba'kımı ve hastane tedavisi olarak iicretsizdir, ilâç'lartn çoğu piyasa fiyatından ve eczanelerden sağlanmaktadır. Yine Sağlık Bakanlığının dÖner sermayeli kuruluşlar esas\na göre çahşan sosvalizasyon dışındaki bölgelerdeki hastanelerinde verflen hizmet, faldr hastalar dışındakilere nisbeten düşük bir ücretle verelmektedîr. (Burada alınan ücret sabit bir ücret olduğu için, bu ücretler. yüksek gelirliler lçin çok •z, fakat dusük gelirliler için ödenemiyecek kadar fazla olmaktadır. Bu ücretin ahnıp alınmamasınin takdiri başhekimliklere bırakıldığı için bashekimler çok güç durumda kalmakta ve çeşitli baskılarla karsılasmaktadırlar.) Görüyoru* Id, sağlığı sosyal adaleti sağlayan bir hizmet yolu olarak kabul ettiğimiz halde bu hizmeti kamu sektöründe dahi sosyal adalet ölçüleri lçinde vermenin yolunn bulamamışlz. Çok ilgi çekici bir nokta, halkın sağlık hizmetme para ötfemekten kaçınmadığıdır. Bunun temel nedeni. elbette halkın çok parâsı oluşu değil. ücretsiz vapılan islerin kötü vapıldığına inanmasıdır. Halk, özellikle sağhğıyle ilgili konularda para ödendiği zaman kendisiyle meşgul •olunduğu inancına varmış ve hastalandığl zaman cparalı doktor»a gitmeyi sağlığının güvenliği saymıştır. Bu, elbette yalnız sağlık hizmetine özel bir eğilim değildir. Toplumun kamu hizmeti şartlaeması, bir tür «az gelişmis ülke kapifalizmi» şartlanmasıdır bu. • • ' Halkın sağlık hizmetine ödeme yoluyle katılması mümküntfür ve yararhdır, ama, bunun tek koşulu vardır: Sosyal adalet ilkesine göre olursa. Yararlı yanı, üeretsiz hizmeti gerekmediği zaman da almaya çahşmasını önlemesidır. • Bü yazıyı hazırladıjfım sırada göröştüğüm hocara sayıh Prof. Dr. Nusret Fisek, îflanda'da yapüan iiginç bir sağlık hizmeti sistemi uygulamâsıhdan bahsettl. Irlanda'da halkı gelir bakımından üç gruba ayırmışlar: Yüksek gelirli, orta gelirli ve düşük gelirli. Düşük gelirli grupta bulunanlara hekim bakımı ve hastane tedavisinin (ilâç dahil) ücretsiz verilmesi, orta gelirli grupta bulunanlara hekim bakımının ücretli, hastane tedavisinin ücretsiz verilmesi, yüksek geftrü gruba hizmetin tümünün ücretli verilmesi kararlastmlmış. Sigortab ol*n" işçüere genel sağîık hizmeti içinde verilet» bölümle. rin ücretsiz verilmesi ve sigorta primlerinden bu bölümlerin çıkarıfması, böylec* hastslık primlerinin azaltılma<;ı yolu uygulanmıs. Tabiî, hizmeti bu şekilde verebilmek icin de safiık bütçesi «ynı oranlarda arttınlmıj. Bu örnek b t lim için de ilgi çekicidir Konuyu bi« kendi açımızdan nasıl çBzebiUriz?. Hekim yönünden bütün Türkiye potansiyBlinden yararlanmayi sağlayan bir h'zmet gistemi kurulmahdır. tvi bir hizmetin verilebilmesi için öncelikle, kamusal, ayaktan tedavi yapan dispanser ve polikliniklertfe bakılan hast» sayısı smırlandınlmahdır. Bu ilk tedbir, kamusal sağlık hizmetlerinin kalitesinı derhal yiıkseltecektir. Hastayı, 6zel hekime gitme psikolo . jislnden ayıracaktır. îkinci ve aynı zamanda »lınması gerekli tedbir. özel hasta bakan hekimlerin de kamu hizmeti yaptıklarlmn kabul edilmesiyle, onlardan kamu açısından yararlanma yolunun buluriması olmalıdır. Bu da genel sağlık sigortası yoluyla olacaktır. Serbest çaiışan hekimlerin hasta bakım ücretleri bu sisortâ aracıhğıyle sîgorta yönetimi ve Türk Tabipleri Birüği tarafından ortak bir çalısmavla saptanacak, basvuran her vatantfaş için bu ücret sieorta tarafından hekime ödenecektir. Bu şekilde, hastayla hekim arasındakf para ilişkisi kalkacak. serbest hekimlik belirli bir hizmet düzentne kavuşacaktır İŞİNI BİLMEK im. neyi, ne kadar bilebilir ki?.. Ama esas mesele şut Bildığmj bilmek... ve bilmediğini de bilmek. Kıskanç kocanın biri eve top gibi girip kansın»: . Artık her şeyi bilıyo'rum... dıye bağırmış. Izam ediyorsuB şekerım... demiş kadın, Vaterlo Muharebesının kaç 'tarihinde olduğunu bil bakayım? Büyük söylememeli insan... Her şey bilınmez. Bazı acfamlar kesin bir edayla: •. • Ben bu isı bilirim... derler. . Cerçekten islerinı bilen insanlar savgıya değer. Amı «her seyi bilirim» dıyenler saygıya değmez. Bizim memlekette «işmf bilen» iki çeşit insan vardır. Biri işini bilir: Gerçek manada... Öteki de «işini bilir»: Mecazi manada.. . Ve çoğu zaman iş bulup rahat yasıyanlar, gerçek manada «işini bilenler^ değildir de, mecazi manada «işint bilenler» dir. Bir uçak mühendisi dtostum var. îmtihan kazanmış, devlet, millet kesesinden Avrupalara gitmtş, okumus, lhtisasını vapmıs, dönmüş. Mecburî hizmeti de var. Ama, mesleğîyle hiç ilgisi olmayan bir iktisadi devlet teşekkülünün başına müdür yapmışlar adamı... Eh... demiş dostumuz, bu da devlet hizmeti. Başarmağa gayret edelim. Ama bilmediği işln başına geçmesi yetmiyormus gibi, bir de partizanlann baskısı çıkmış karşrsına... Ikide bil telefonla yükse* kademeden emirler: t Hulusjye b\r iş uyduruverin... Bizdendir. Yahu Necatihin aldıgı para vetmiyormuş. Şunun aylığını biçimine getirip arttınn. tvi çocuktur, bizdendir. Sana .Hayri'yi yolluyorum Kapıçeşme Ocak Başkaoının bacanağıdır Işe alıver. Bizim uçak mühendtei bakmış ki, devlet teşekkülü Imarete ddnüyor, basmış istifayı. Kendisine; ' Peki şimdi ne yapıyorsunuz? diye sordum. Komisyonculuk yapıyortım... dedi.,Elli yasına vannca anladım ki bu memlekette okumak boşunadır. Ne , bflivorsam hosuna biliyorıım. Uçak mühendisi bu... Sırtma kanat takıp uçacak değil ya! Zamahın iktidarından gelen her emre: Evet efendim, sepet efendim... diyecek mezhep ve mesrepte d'e de§U. Eski Yunan bilg'elerinden Aristippos, Kral zalim Dlonysos'a dalkavukluk etmekten çekinmezmiş. Aynı devrin bilgelerinden Diogenes ise fıçi"!iyle' meshur... Kraldır, efendidir kimseve metelik vermeyen cinst.enAristippos bir gün Diogenes'i lahana yıkarken görmCş. tnsanlar arasında yaşamasını biiseydin, böyle lahana yıkamazdın... demiç. Diogenes cevaV vermiş: Lahana yıkamasını biiseydin zalimlere dalkavukluk etmezdin. Bizîm uçak mühendisi de şimdi lahana yıkamakta... Ama kaç kisiden bu cesareti, feragati beklemeye hakkımız var. Üstelik «isini bilmek» de iş bulmak için kâfi gelmiyor. «îşini bilmek» Jâzım Geçen gün bir sabah gazetesinde şöyle bir llân çıktı: «iki aydır işsizim. ts bulmamı sağlayacak bir torpil anyorum.» Yani mesele tahsil. terbiye, bilgi meselesl de degil... Iş bulmak için önce torpil bulmak gerek. Ama, işsizlik öylesine artıyor ki, yakında ne Thor kâfi gelecek, ne de Polaris... Zaten Turkiye is sahası değil, torpü sahasıdır. Mübarek memleket, memleket degil füze rampası. Patlattın mı füzenj, bütnn kapılar açık. E8er bövlp blr marlfetin voksa.. al başını. vürü Karapınar çöllerine rterdine gaıel sf K Üç yol Ciinkü, bilindiği gibi, gosyal adaîet üç yolla sağlanır: 1) Maaş ve ücretler, 2) Vergiler, 3) Sosyal hizmetler. Sosyal hizmetlerin, bu hizmetlerin başında da sağlık hizmetinin sosyal adaletin sağlanmasır.da <ok önemli bir araç olduğunu kolayca anlamak kabildir. Zengin birinin kolayca hekim bulabilmesi, istediği koşullarda hastane bakımını sağlayabilmesi, istedîği Ilâcı rahatça alabilmesi karşısmda, fakir bir insamn sadece bu nedenle hekim bulamaması, hastaneye yatamaması, gerektiği zaman ilâç alamaması, hatta kan bulamaması gibi bir çeliski lnsanlık onurunu yaralar. Bu bakımdan. insanlara eşit sağlık hizmetinin verilmesi, yeterli bir sa»lık hizmetinin hçrkese sağlanmssı, sosyal adaleti sağlayıcı, milli gelir daŞılımı dengesizligini giderici bir nitelik tasır. Onun içindir ki devlet raekanizması, her ülkede, fakirler lçin hastaneler yapar, hekimler görevlendirir, hastaların Ceretsiz bakımmı sağlar ve ilâç konulumı kontrol eder. Sağlık hiımetinaen yararlanan halkı iki ana gruba ayırnıak mümküntfür: Özel sağlık hizroetlerinden yararlananlar ve kamusal sağlık hizmetinden yararlananlar. Özcl sağlık hiztnetlerinden yararlananiar belirli bir gelir grubuna Hastane tedavisi . Hastane tedavisi,. en büyük gideri gerektiren sağlık harcamasmm kavnağıdır. Bu kaynağın sosyal adalet ilkesine göre de<*eklenmesi de, gene sosval adalet ilkesine efire halkın katılmasıyle mümkün olacaktır. Düşük gelir gruplan içjn hastajıe tedavisi ücretsiz olmahdır Bu gider, genel bütçetfsn aynlmalıdır. Kurulaca* sistem, ücret ödeme durumunda olan herkesin gelirinin belirli bir oranında saglıâa aynlmasına olanak vermo'i''tr Bu •nstemin uveulanmaııyle bugünkü «fakirlik belgesi» sistemi tamamen kaldınlmalıdir . Yüksek gelir eruplan. hizmetin tümünü ücretle alabilirler. fesasen, bu grup hizmeti kendisi ahna egilimlni koruyacaktır. Bu sistem kurulup uygulanabilir mi?, JC»nımca. evet. Kurulur ve uygulanpbilir» yapUması gereken de budur: Kamusal sağlık hirmeti sisteminin tek bir ilkeye dayanmast sosyal adaletin sağlanmas? için zorunludur. Bunun itin de sadece «Genel Sağlık Sigortası»nm kurulması yetmez. Yeterli bir .Saîlık Hizmeti Planlaması» uygun «Perşonel Yetiştirme ve tstihcam» programı ve hepsinden önemlisi, ilkelerin sapta'nması' ve uygulantna'inı «Milll SaJlık Politikası» olarak benimsemektir. ACIKLI GÜLDÜRÜ Eyet OKTAY AKBAL NİXON'UN KÂZANMA NEDENLERÎ S enel seçimlerde Amerikan seçmeni tercihini yapmıs ve Nixon'u dört yıllık bir dönem için yenîden Cumhurb^kanhfına geçmiştir. Bu tercihin sebep lerini v e Nîxon'un 'seçır.ileri • kazanma nedenlerini çejı'Ji baîlıfclar altmda analiz etmeğe çahsacağız. Hayır B ir bakıyorsun hepsi aynı yönde bjrleşmiş. Su sızmıyor aralarından. «Ona böyle böyle diyenin ağzını yırtanmı, «O benim ağabeyimdir», «Ben herşeyi ondan ögTendim» sözleri. Kucaklaşmalar, karşılıkü övgüler, öpüşîneler! El ele Jcol ko!a partileri uğruna savaşa girmeler. Seçimlerde. Meclislerde, politika kulislertnde aynı amaca doğru yürümeler... Sonra ne Oluyor, nasıl oluyor, niçin oluyor, anlamak güç! Bir daha baktın mı, onu burada, bunu orada görüveriyorsun. Hepsi ayrı birer bayrak açmış, adamını toplamış çevresine, veryansın ediyor birbirine. Sen şöylesin, ben böyleyim! Bea böy'.eyim sen şöylesin! Sanki yeni tanımıslar birbirlerini! Sanki yüzlerini, kişiliklerini örten perde birden kalkmış! Yıllarca ayn! partide birlikte çahşmamışlar gibi! Aynı üderin karşısuv da öne geçme. göze girme yansı yapmamışlar gibi!... Bir öyküsü vardır Zosçenko'nun bilmem hatırlar mısnuz? 1905 yılmdald kanşıklara bir raslantı sonucu katılan, bu ytoden de karakola götürülen bir küçük Rus memuru düşer bayılır. Bir daha da ayılmaz. Uyur uyur uyur. Bu arada yıllar geçmiî, Rusya'da rejim değişmiştir. Günlerden bir gün uyanıverir derin uykusundan. Geceyi karakoîda geçirdiğini sanır, büyük bir utanç duyar, kiınseye görünmeden kaçar. Sokağa çıkmca b i r d e n e görsün yasak yayınlar apaçılc satılmakta, hem de Tjağıra bağıra! Herkes birbirine «Yoldas» demekte, bütün bu ihtilâlci gazetelerl, dergileri almakta. Koşar, bir polis m»» muru bulur anlatır, muhbirlik görevini yerine getirdiğlne ina' narak... Ama polis anlamaz ne dediğini, atlatır basından. Küçük memur şaşkmlıktan şaşkınlıga dilser, oraya koşar buraya koşar. Geçen zaman içinde yapüagelmiş bunca değişiklikleri kavrayamaz bir türlü... Siz de 195760 yülannda dalsaydmız böyle bir uykuya, açsaydımz gözlerinizi bugünlerde, Zosçenko'nun o küçük memurundan beter bir durumda duymaz mıydımz kendinizi? CHP saflarında savasan tnönü, Satır, Gülek, Ecevit, Feyzioğlu 1973 de neredeler? O günlerde deselerdi ki, bu poliükacılann her biri birbirinin karşısına geçip birer ayn partinin, ayn görüsün lideri olacak, Ustelik de kimsenin kıyıp söyleyemedigi en ağır sözleri söyieyecek, inanır mıydımz? Hiç bir uygar ülkede böylesine yüzde bin tersine dönüş olamaz», görülemez. Bir partinin önde gelen Hderlerinin beş on yıl içinde birbirine dtlşman oldi'Şu bir ülke kolay kolay uygar sayılamaz. tşte toplumu yöretmek savıyle ortaya çıkmış politlkacılaranız. Hem de en ileri, en uygar, en devrimci bir partide yıllar yılı çahşıiHŞ, çarpışmış kisilerimiz! Hepsi en iyi öğretim koşullanndan geçmiş, doktor olmuş, profesör olmuş, aydın kişiler! Dün niye birlötteydiler, bugün niye aynldılar? Gelin de yanjtlaym! VersinleT kendileri yanıtı, görelim. Bir şey dlyemezler, inandırıcı bir tek söz söyleyemezler. MGP. CP. CHP. bir de Inönünün ardından CHP"den aynlanlar.. Dört toplului var dtinkü CHP'nin yertnde bugün. Hepsi altı ok Hkelerini, Atatürk'ün devrimci görüşlerini savunuyoriar sözdel Kimi yanm ağızla, kimi çeyrek. Kimi zaman zaman susarak, kimi kcnusarak... Aldatfık, kandırdık sanıyorlar. Ama Atatürk'ün kurdugu partinin ilkeleri ortada. Kimsenin bugüne dek uyçulamadığı, gereği gibi benimsemediği görüşler. temel inançlar ortada hatta havada... Onlar, on yü önce tam bir dostluk, kardeşlik, düşünce eş'.igi içinde kaynaşmıs göriinenler lse bogün ayn kamplarda. Yollar değişmiş, düsünceler degişmis, b»saplar değişmiş. Yarm ne olacak bunlar peki? Bir daha değişmeyecekler mi'' Bambaşka kişiler olmayacaklar mı? Durmadan yanılgıdan yanılgıya sürükledikleri topîum karsısında hiç iflâs etmeyecekler mi? Hep ayakta mı duracaklar, kendüerini, dünlerini, bugünlerini. yannlarını yadsıdıklan, yıktıklan haWe politika sahnesinden hiç aynlmayacaklar mı? Biz beceremedik, en yakm bildiklerimizle bile düşman durumuna düstük, demek beceriksiz kişileriz, yeteneksiz kişileriz, artık kapatala» şu politika kap:sını demeyecekler mi? Bunlara bunu söyîetecek güç yok mi'' Sizde, bizde, kamuoyunda, aydında, halkın. işçinin bilincinr de? Hiç umudunuz var mı? Bende kıfmtısı büe kalmadı.» Kime güveneceğiz eyleyse? Kendimize. Bilinçlenmeye bakacağız. Doğruyu eğriden, güzeli çirkinden ayırt edebilme yeteneğimizi güçlendireceğiz. Şimdilik... Yapacak başka şey yok. Ona buna güvenmek, baglanmak, kişilere. hele hele bin kez denenmis, bizi yanıltmış olanlara inanmak, hiç yok, hiç... NİXON, BEYAZ SARAY'DA OTURMANIN VE ÇEŞİTLİ OIANAKLARI KENDİ ÇIKARINA KUUANMANIN İÇİNDEYKEN, MCGOVERN KAMPANYA İÇİN PARA SIKINTIŞI. ÇEKİYORDU «Kanun ve Nizam» Nixon, dört yıl önceki Başkanlık seçimleri&e iç politika yönün den «Kanun ve Nizam> sloganı* ile girmişti. Nixon, bu kavramla düzeni muhafaza edeceğini, sehir lerde yoğunlaşan asayişsiz'jği azaltacağını, stıçlularla miicadele edeceğini, kunılu düzeni bozmar ya çalışan bazı gençlik hareketl* rine müsamaha etmeyeceğini an laüyordu. Amerika'da asayissizük ve topliımHalfi hıınalımlar almij yüriimüstü.. Vietnam harbini protesto etmek amacıyle hemen her göo yeni bir hareket görülüyordu. Özellikle gençler arasında yayılan. uyuşfurucu madde alışkanlığı da büyük şikâyet konulanndan birisiydi. Nixon'un «Kanun ve Nir zam» poljtikasıyla gerçi 1968'den bu yana işlenen suçlarda btr düşüş olmadıysa da, eski günlere oranla sulh ve sükun yaratıldıgı da bir gerçektj. Üniversite olay lan yatışmış, ırk ayınmından do ğan, bir tepki niteliğindeki 2enci hareketleri azalan bir yol izlemiştir. McGovern'in önerileri çoğunlu ğu temsil eden ve zaten tutucu olduklan bilinen orta sınıfta bir tereddüt yaratmıştır. Bu tereddüt atmosferi ve Nixon'un yarattığı nisbî sükun büyük kitlenin Nixon'u tercthinde pek önemli bir rol oynamıştir. Dr. M. Alev CO$KUN İşci sendikalarının tutumu Amerika'da sendikalar aslında tamamen politikanın içindedirler. Taft Hartley Kanunu adıyle. anı lan Sendikalar Kanunu 1947 yılmdan beri işçi örgütlerine devamiı olarak politikaya katümak olanak. larını sağlamıştır. Görünüşte parü ler üstü olan sendikalar, aslında son çeyrek yüzyıldır Demokrat Parti ve adaylannı desteklemişler dir. Ancak bu seçimlerde Demokrat aday McGovem'in Skirleri Amerika'nın yaşlanmış v e ratueu o. larak bilinen büyük sendikalarının liderlerini çekimserliğe itmiştir. Bu tutum, McGovern'in. radikal bir programa sahip olduğu husu"sunda ileri sürülen iddialann yaygınlaşmasından ve 5zellikle tutuculuğu ile şöhret yapmış olan Işçi Konfederasyonu <AFLCIO) Genel Başkanı 70 yaşlanndaki George Meany ile McGo» vem'm önerilerinin çatışmasmdan doğmaktadır Nixon, bu durumdan yararlanmasmı bilmiş ve 12 milyon üyeye sahip Konfederasyonun kesin olarak Cumhuriyetçilere kaymasalar bile, tarafsız kalmalarını sağla HACETTEPE ÜNtVERSÎTESİ ÖĞMTTİM GÖKEVLÎSİ loğunu en iyi »ürdürebllen bir miftır. Ayrtc» Konfederasyon dıpolttikacı olmuştur. Rus liderjında bulunan iki milyon üyeli leri ile Moskovada yapılan göSürücüler Sendikası ile ilişkiler rüşmeler, Amerikan Rus tieakurmus ve bu sendikanın Demok retinin gelişmesi ve silâhsızlanrat Parti yönetimi sırasında hapHer seçimin kazanılmasında se stılan Genel Başkanı (Jimmy ma konulannda varılan bazı obirçok sebepler vardır ve bunHoffa)yı affederek bu sendika lumlu sonuçlar Rılsya fle Hiş lann tekerteker sayılması aslın•CLyelerinin sempatisinl kazanmıskiler konusunda pek hassas o da imkânsızdır. Ancak Nixon'ın tır. lan Amerikan kamuoyunu etki seçimleri kazanmasmda özellikîe aşağtdaki hususlar rol oynamışBu ve bunun gibi birçok tedbtr , lemiştir. tir. ve hareketlerle Nixon geleneksel Dış politikada Nixon'ıır *a• Nixon'ın «Kanun v a ' Niolarak Demokrat Partiye oy veşarısını sağlayan ve bu başan, ren büyük bir kitleyi ya taraftız • yi "Kam'uoyunda ' yaygınlaştıran . zam» konusunda sulh ve sükun bırakmış, ya da kendi saflatma . önemli etken baş danışman Har istiyen Amerikan seçmenine birçekmistir. şeyler verebilmesi. vard Üniversitesi profesörlerin• Sendika liderlerinln McGoden Henri Kissinger'dlr PTof. vernle ters düşmesi ve bu koKissinger'in Çin'e açılmak ve şuUann Nixon tarafından kendi Vietnam konulannda dünyanın çıkanna kuHanılması. Nixon, 1968 yılında iktidarı dört bir yanma yaptıgı gizli zidevraldığı zaman Amerika enf0 Nixon'm ekonomik hayatta yaretler kamuoyunöTa ilgiyle lisyon âfetinin basın da bulunudar gelirli büyük kitleleri düizlenmiştir. yordu. 1970 başlannda enflâsşünerek kendi siyasal düşüncele yon kendisini kesin olarak BelNixon'u bu devrede en fazla rine karşı da olsa, enflâsvonu 11 etmiş ve dar gelirlileri teh' meşgul eden konu Vietnam harbi durdurucu ciddi tedbirler almadit eden bir nitelik kazanmıştu olmuştur. Bu harbin haksız ve sı ve bunlan son üti yıldır sü Amerikadaki siyaset bilimi ders lüzumsuz olduğu üzerinde yay resiz uygulaması. kitaplarına da girdiği gibi, gınlasan görüs, aslında McGo• DT$ politikada çok enerjik Nixon'm Cumhuriyetçi Partisi vem'in Demokrat Partinin aday bir. davranış içersine girmesi. muhafazakâr, büyük sanayi ve lığını kazanmasmda büyük rol Çin'e açılması ve komünist blokticaret teşebbüslerinin yani zenoynamıştir. Ancak, McGovern'in la en iyi biçimde diyaloğunu sürginlerin partisidir. Pij>asamn hiç bir şarta bağü kalmaksızın dürmesl, kendi kendine oluşması ilkesi savaş alanından Amerikan asker• Mc Governln programının bu partinin ve bu zümrelerin lerini çekmeyi önermesi, aslında çok radikal olduğu yolunda titemel görüçlerinden biri«i oltutucu büviik kitleleri ürküt caret ve sanayi zümreleri taramakla beraber, zorunluluk karmüştür. öte yandan, Nixon Besısinda Nixon ekonomik haya yaz Sarayda olmamn verdiği a fından ortaya atılan iddianm kamuoyunda jraygınlasmasının ve tı kontrol yönünde çok ciddi vantajlarla kampanya süresince kararlar almaktan çekinmemiş kamuoyuna, konunun olumlu tutucu olan orta tabakalarda bir ürkeklik doSmasmın sağlanması. tir. yanlannı aksettirmiştir. özellik• Beyaz Saray'da olmamn verle son bir aydır Vietnam konuimkânlardan Nixon 15 Ağustos 197O'te, Ame sunda Prof. Kissinger tarafın diği rahathk ve rikan tarihindebir başka ber. dan glzli ve açık olarak yürütü bolbol yararlanması, zeri büyük sıkıntılann belirdi len müzakereler Nixon'ın taviz • Aslında Amerikan seçmeni . ği. II.' Dünya Harbinde görül vermeden konu üzerinde nasıl ABD tarihinde Başkan Herbert mü? olan çok ciddi bazı ekono başanya ulaşacagmı hergün seç Hoover'den bn yana ikinci kez mik tedbirler almış, fiyatları adaylığını koyan başkanlardan menlere hatırlaüyordu. ve ücretleri dondurmuştur. Bir oy*unu esirgememiştir Bu geJeyandan etten süte, giyecekneğin yarattığı havadan yararlaten arabaya kadar bütün mad nan Nixon, tecrilbeli. kaptanm delerin fiyatlan dondurulurken, yola devam etmesi gerektiği s!oNixon, seçimlerde kendisire ganmı Işlemiştlr. öte yandan memurlar dahil hiç taktik olarak kamuoyu önüne bir kimsenin maaş ve ücretleri çıkmamayı seçmiştir. McGovern' • Nixon'm seçjlmesinde, Dene zam yapılamıyordu. Bu po nin ısrarlı çağırmalanna rağmen, mokrat aday McGovern "In fikirlitika Nixon tarafından kurulan onunla kamuoyu önünde (Teieviz merkezî bir örgüt kanalıyle yü yondal karsılaşmaktan kaçınmıs lerinin yarattıgı kuşkular da çok önemli rol oynamıştir. Amerirütülüyor ve kontrol ediliyor tır. Nixon, karşılıklı münazara kan seçmeninin çoğunlugu Ueride du. ve tartışma yerine, başkalan ^ğ gelebilecek yenilikler yerine, ezmdan yaptıkJannı anlatmak vo lindeki eski ve tecrubeliyi koruBu politjkamn o gün'den bu lunu seçmiştir. Özellikle, Çine mak eğiliminl göstermiştir. güne ciddi bir şekild"e uygulanması, enflâsyonun. kesin olmasa bile 'bir yerde durması, piyasanın istikrar kazanması ve özellikle dar gelirlilerin her gün Kerime Belli'nin eşi, Besim Emsal, Müfide, Aliye, Zarif, sabah kalkınca yeni bir zamlı Abdülhamit, Sihem ve Gazi Belli'nin babalan; Seyfettin Seymadde ile karşıkarşıya gelmefetünoğlu, Faysal Gülbahar ve Adil Şaban'm kayınpederi; Vail, melerini sağladı. Sonucunda da, Necmatlüeyl, Sadık, Enis, Samim, Gayyas, Ebrar, Betül; DerNixon'a dar gelirli kitlelerden can, Kübra, Büte ve Sadi'nin dedeleri; büyük oy gelmesine yol açtı. Antakya eşrafından yaklaşmasınm dünya barışi açısından getirdiği yumuşamayı, Rusya ile lyi ilişkiler kurmasının ve bütün komünist dünyası ile diyaloğunu sürdünnesinin tayda lanm, Ortadoğudaki basire'li tutumunu seçmenin önüne defalarca seriyordu. Nixon Bejaz Sarayda oturur ve çeşitli olanaklan kendi çıkanna kullanma içerisinde. bulunurken, Demokrat aday McGo vern kampanya için para sıfcmhsı çekiyor ve çoğu zaman yapılan insafsız iddia ve isnatlara karşı kendisini savunmak durumunda kalıyordu. Sonuç S/Ağnstos/196z VEFAT Değerli mesai axk£.daşımız, Bankamur Emekli Müdürlerinden Ekonomik durum CAHİT CANBAY'ı (Hoca) kaybetmia olmamn üzüntüsü içindeyiz. Cenazesi. 16 Kasun 1972 Perşembe günü (bugün) öğle namazuu müteakıp Şişli Camiinden kaldınlarak Zincırlikuyu Mezarlığmda toprağa verUecektir. Kederli aıiaeine bsasağkğı dileriz. TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. Genel Müdürlüğü (Yeni AJans 3467) 8169 Biliyorsunuz, Artık Herkesin Düsüncesi Şu: JSe Varsa Taktikler Millî Piyango'da Evet, Millî Piyanpo Topladıgı Pafanm Yarısındari Fazlâsını İkramiye Olarak Dagıtan Tek İdaredir. ÇOK ACI BİR ÖLÜM 19 KASIMDA TOPLAM İKRAMİYE: Millî Piyango Yine Servet Yağdıracaktır. I LA N 1 t.D.M.M.A. Galatasaray Mühendislik Yüksek Okulu Kimya Mühendisliği bölümüne; Sınavla, tamgün çakşmak üzere Kimya Yük. Müh., Kimyager ve Kimya Lisansı diplomasını 'haü olan asistanlar alınacaktır. ' ' •. ' » İsteklüerin mezuniyet belgelert 11e birlüîte 20.11.1972 Pazartesi günü saat 17'ye kadar yazılı olarak okul mudürlüğüne başvurmalan lüzumu bildirilir. Sınav günü ve yeri: 24.11.1972 Cuma günü saat 18.00 da Okul binasında. Üniversiteye girişte Dıs politika en yüksek puan icin HJZAY DERSHANESİ Dört yülık dönemde, Nixon'ın en basarılı olduğu alan dı? politikatfır. Nixon kendi yönetiminin «Anlaşmazlıklar dönemi degil. müzakereler dönemi» olacağını söylemjşti. Ame rikan seçmeni, oy verme yerlerine giderken dört yıl gerive baktığında, Nixon'ın özellikle bu konuda verdiği söze sadık kaldığı inancındaydı. Nixon'ın süphesiz bu konudaki en büyük başansı düny» nüfusunun dörtte Wrine yakınını temsil eden Çin ile ilişkiler kur masıdır tlk kez, Ping Pong müsabakalan ile başladığı için «Ping Pong Diplomasisi» diye adlandırllan bu ilişkiler sonucu, 22 yıldır Birleşmiş Mllletler dışında tutulan Çin'in, günfimüzün en büvök beynelmile! orffanİ7aüvonun« almman ger çekleşmiştir. Nixon sadece Çin ile kSprüleî kuran ve bu büyük »sya ülkeslne giden ilk Amerikan başkam olarak defil, aynı zamanda komünist blokla da diya SADIK BELLÎ 14 Kasım 1972 günü Hakkın rahmetıne kavuşmuştur. Cenazesi 15 Kasım 1972 Çarşamba günü Antakya'da 5ğle namazını müteakıp aile kabristanına defnedilmiştir. Ulu Tanndan rahmet dileriz. AtLESt ve AKRABALARI (Heriş: 1962/8178) 8 Milyon 624 Bin Uro 1 Milyon lira Bir Biletle Şansmıza Yardımcı Olunuz. (Basın: 23788/8157) BÜYÜK İKRAMİYE: 2 İD.M.M.A. Galaiasaray Mühendislik Yüksek Okulu Kimya Mühendisliği bölümüne; Sınavla tamgün ve Okul MüdürlüğünUn tâyin ve tesbit edeceği görevlerde çalışmak üzere; Kimya Mühendisleri alınacaktır. İsteldilerin mezuniyet belgeleri ile birlikte 20.11.1972 Pazartesi günü saat 17'ye kadar yazılı olarak Okul Müdürtüğüne başvurmalan lüzumu bildirilir. Suıav günü ve yeri: 2411.1972 Cuma günü saat 11.00 da okul binasında. (Basın f4014) 8168 Bir öğretim yılı siireli FEN EOÎTIMİ Laleti ordıı cad 243 tel:22 78 62 I.E.T.T. İşletmeleri Umum Mudurtugunden Imtihfinla Memur Ahnacaktır. 1 30 yaşım geçmemis enas Orta Okul mefunlan arasından 24 Kasım 1972 tarihinde yapılacak yazılı ve sözlü in> tihanla Personel Kanunu gereğince aylık verilmek suretl ile memur tahsildar ve saat okuma memuru alınacaktır. 2 tsteklüerin 23 Kasım 1972 Perşembe günü saat 16.00 ya kadar tşletmelerimiz Zat tşlerl ve Sicil Mudürlüğüne nüfus cüzdanı, diploma ve 1 adet vesikalık fotoğrafla müracaatlan. (Basın: 23987/8163) GAYRÎMENKUL SATIŞ İLÂNI İstanbul 9. İcra Memurlugundan Beşiktaş Bsbek mahallesi Nisbeüve caddesj Dilhayat sokağında kâin 632 ada, 265 parsel gayrimenkulde 90/635 arss paylı 7 bağımsız bölüm numaralı teras kat dairenin satısına ait ilânda dosya numarasının ilânın üst kısmında 1972/312 olarafc gösterilmisse de doğrusunun ilânın içinde yazılı olduğu Uzere 1970/312 olduğu tavzüıen Uân olunur. (Basın 7419) 8180 Cumhuriyet 8166