Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 Ektm 1973 Kablolu televizyönlar «berleşm« araçlannın fellsmesi bakımından dflnya, beşon yıldır çok 3n«mli blr ayamanın içlnd» bulunuyor. Korkunç bfr hızla 7«&i araçlara ySneliyonu. Bugünkü ançlar yakın bir gelecekt» tarihe kansacak, bambaşka araçlaria haberleseceğix. Ama'yenl araçlar biz* n« çealt habarlfr ulastıracaklarT Haberleşme özgürlüğü n» olacak e saman? Bugün laten fittlkç» kısıtlanan ve çeşitli «aldmlarm ufrayan bu özgürlüğün 8«ü o« olacak? Klmler yararlanacak bn SzgCrlükten? Yannkl araçlann masü olacağını gösteren yeterli bllgüer var •Umizde. Yenl gelismelere yönelen araçlann başında televizyon feliyor. Televizyonun üfi alanda gellştiğini förüyoruı: M Olaylar ve görüşler Basmdan Televizyona HIFZI TOPUZ Iar kuruluyor, geniş yatınmlar yapılıyor bu lşe. Televizyon rldeokasetleri yakında gehşjniş Ulkelerdto kitap gibi satılacak veya kiralanacak. Videokasetli gazete programları da hazırlanıyor. Abone olduğunuz firma her sabah evinize bir videokaset gonderecek, olayların filmini leyredeceksiniz. Hele MünOı Olimpiyatlan, televizyonun ne ölçüde önemli blr haberleşme aracı oldugunu bizde de nasıl ortaya koyuverdi. Bu, gerçekte pek yeni bir bulus değil. Kablolu televiayon yıDarcTan beri Kanada'nın, Amerika'nın ve Belçlka'nm bazı kecimlerinde uygulanıyor. Bu televizyon simdl Fransa'ya da girdt Dört bölgeda bunun uygulanması içln hazırlıklara başlandı. Bu hazırlıHar çeşitli tarbsınalara yol açıyor. Televiıyon ORTF'in tekellnde olduğu için Devlet, kablolu televizyon a lzin vermek latemiyor. Birtakım hukuksal anlaşmazhklar çıkıyor ortaya. Nedlr bu kablolu televizyon? Yayınlar blr verici Istasyondan yönetiliyor. Bu irtasyon blr yandan kendi güçlü antenleri ve kablo llişkileri ile çeşitll taleviıyon yayınlannı alabülyor, bir yandan da kendi stüdyolannda özel programlar hazırhyor. Böylece blr merkezden 3040 yayın yapabllme olanağı sağlanmış oluyor. Bu merkez, telefon teli glbi kablolaria abonelere bağlanıyor. Televizyon alıcılannm üzerfnde bir yığın düğme var. Aboneler dlledlklerl yayını izleyeblliyorlar. örneğin Kalifomiya'da San Diego kablolu televlryonunun 44 yayın programı varmış. Kablolu televizyon «istemi ile Isteyen film seyrediyor, Isteyen maçlan lzliyor. isteyen de haberlerle yetiniyor. Bu televizyonlar ordinatörlere, elektronlk beylnlere de bağlanabiliyor. îşyerinde gerekli bilgtleri kablolu televizyonla elde edtebiliyorsunuz. Amerika'da «Home Com» denen bir örgüt bu tür tasanlar flıerinde çalışıyor. Aboneler, ilgilendikleri program konulannı TV merkeztne bildlriyorlar, siparişlere göre programlar hazırlanıyor. Radyonun yeri Uydularla haberleşme Uydularla haberleşme son altı yedi yıldır çok geliştl. En önemli iş, Dunya ile aynı hızda gidebilen uyduları belirll bir yörüngeye oturtmak va bunlann bir süre sonra parçalamp yok olmalarını önleyebtimekti. Teknolojik gelişmeler «Geo statlonnaire» denen bu tür uydulann yapılmasını sağladı artık. Bu uydularla geniş bolgelerl kapsayan lürekll televizyon yayınlarımn düzenlenmesi şimdi gün meselesi. Bu yayınlar büyük olaylar yaratacak dünyamızda. Bunlar her şeyden önce propaganda aracı olarak kullanılacaklar. Durucu uydularla yayına hazır iki ülke var: Amerika ve Sovyetler Birliği. Uzun süre bu tür yayınlar onlann tekelinde olacak. Devletler hukukunda da yeni sorunlar çıkıyor ortaya. Egemenlik hakları saldınya uğrayacak. Belki yeni blr kültür sömürgeciliği ile karşılaşacağız. Bunları önlemek lçln şimdi UNESCO'da bazı konvansiyon tasarılan üzerind'e çalışılıyor. Eğer uydular eğitim hizmetinde kullanılacak olursa aonsuz ufuklar açılabılir insanlığa. Durucu uydu aracılığiyle yayınlanacak televizyon programları İle öğrenci başına düşecek yıllık eğitırn masraflarının bir dolan geçmeyeceğl anlaşılıyor. Ama bu < eğitimin özü ve yonü ne olur, o baska. 1950'lerde dunyada topu topu 10 milyon TV vardl. Bu »ayı şimdi 300 milyonu buldu. Biriki yıl sonra da 500 milyon olacak. Televizyonun nasıl bir gelişme içinde olduğu şu son yıl içintfe îstanbul damlanndan yükselen antenlerden de anlaşılmıyor mu7 Televizyon başdöndürücü blr •hızla gelişiyor ama radyoimn yeri başka. Bugün dünyada 700 milyon radyo var. Birkaç yd içinde bu sayı bir milyara yükselecek. Evlerinde televizyonu olanlar sabah 68 arası, akşamları da 67 sıralarında, ışten dönerken radyo dinliyorlar. Yapılan «raştırmalar, 2000 yılma kadar radyo yayınlannın önemini yitlrmiyece'ğlni gösteriyor. «Moleküler elektronlk» le yakında çok ufak bo>^a trahiistÖTİer yapjlacak. örneğin, çakmak buyüklüğuncte bir radyo. ile UKW yayınları dlnlenebilecek ' . . Gelelim basına.. Gazeteler büyüfc krizler geçiriy'or bütün g<v lişmis ülkelerdB. Tekelleşmelere gidiliyor, gazete sayısı azalıyor. küçukler yavaş yavaj yok oluyoriar, maliyet masrafları yükseliyor, ilân gelirleri artmıyof. Televizyo'n gıbi haber vereh gazeteler yeni kbşullara ayak uyduramazlarsa • batıyorlar. Gazete okuyuculan yaşlamyor, geüşmiş jılkelerde gençler gazeteleri zevksiz, uyutucu ve gÜnlük olayîahn dışında kalmış sayıyorlar. Neden bu bSyle? Fransız Ulusal Gazeteciler Sendikası'mn geçenlerde yayımladıgl blr bildiriye göre, gazeteler, yerlesmiş dfîzeni «avunuyorlar da ondan.. Basın siyasal, ekonomik ve sosyal düzenin dışın# çıkamıyor Neden çıkamıyorlar? Bilcfirıye gore gazeteler, hükumetle ve'ilân verenler)e ilışkilerl bakımından tutucu oluyorlar. Günlük sorunlan deşemiyor, objektif olamıyorlar. Sosyal konular uzerinde geniş anketler yayımlanmıyor. Büyük mesken topluluklarındaki, .l^yerlerindeki, okuVlarda•ki.güçlüklerl, yaşantıyı'gisteren roportajlar yapılamıyor. Geniş halk kitlelerinin çıkarlarını savunan incelemeler yazılamıyor. Siyasal ve sosyal alandaM yenl akımlan, eğüimlerl bellrten araş. tırmalar çıkmıyor gazatelerde. Düşünce •• yorum gaz*telerl bu krlze güçlükle karsı koyabiliyorlar. Amt ylne d» dCfüno» çoğulluğu azalıyor basında. TekeUer olaylar» tek açıdan görflyor, tek tfüsünceye yBnellyorlar. Ünlü «L« Monde» gazeterinin Başyazan Jacques Fauvet blp ıür« 8nc« »6yle dlyordu: «Kapaoaa her bir gazete ile Szgurlüğümüzden bir parçayı yitirlyoru»». Tekelleçmeler, îstanbul'da toplanan FİJ Kongreslnde de geniı tar» tısmalara yol açtı. Pekf, basın nereye gidlyorî Bundan birkaç yıl 6nc« Japonya'da yenl tür bir gazetenin yayımlanmasına baslannuıtı. Evinize bir çeşlt fotokopi makinesl yerlestiriyorsunut. Bu tnakine gazete yayım merkezıne bağlanıyor. Bir düğmey^ bastmı* mı, makineden bir^gazete yaprağı çıkıyor Belki yann birçok yerlerde bu çeşit yayVnlann geliştiğjni göreeeğiz» Ünlü fngiliz bilimsel gazetecllerinden Arthur "Clarke, fld yıl önce UNESCO'da yaptığı bir konuşmada şöyle dlyordu: «Onümüzdeki on yıl içinde evlerde yenl bir haberleşme aracı görecefiz. Bunun bir perdesi olacak, bir kamera'sl, bir mlkrofonu, blr çoğaltma makinası, bir de elektrohik beyin klaviyesi. Bunlan evlerinde bulunduranlar birbirlerini görerek haberleşecekler, dilediklejl yayını izlfeyebilecekler..» Olur şey ml bu? Ama televi*yon da elli yıl önce akıl alacâk şey.miydiî . . • . Basın özgürlüğü • •*' Basının durumu Videokasetli televizyönlar . Televizyonda lkinci önemTî geUşme videokaset alanında oluyor. Bu buluşu, baskı makinelerinin bulunuşuna benzetiyorlar. Yani haberlesme alanında^ geniş yeniüklere, devrimlere yol açabilecek bir buluş. Videokâsetleri yeni tur bir televlzyonun gozüne yerleştiriyor, sectiğiniz filmi seyrediyorsunuz. Yapüao hesaplar, videokasetli televizyon alıcısının 400 1000 dolara, filmlerin 2040 dolara, kasetli kameralann da 200600 dolara satılacağım gösteriyor. Televizyonda begendiğiniz bir program olursa bunu kendi kameranızla kasete alıp dilediğiniz zaman seyredebileceksiniz. , Şimdl blrçok fllkelerde videokaset hazırlayan büyük flrma •Ya basın' özgürlüğü nereye gidiyor? Bu'özgCrrükten' kaç. kişl yararlanabiliyor ki zaten. 'Bir, haber verenin özgürlüğü var, bir de haber alanın Haber verenin özgürlüğü d s iki çeşit: HaberV leşme ara.cını ellntie bulunduranlann özgürlüğü; haberieame araçlarında çalışanlarm özgürlüğü. Haberleşme aracına sahip olmak gittikçe güçleaiyor, Haberleşme aracmda çahşanlann özgürlüğü de sınıriandınhyor bir yandan. Gaztteciye hiçbir yetki ve sorumluluk tanımayan bir eğilünin geliştiğini görüyoruz. Buna karşılık yenl bir eğijim var, o da şu: Halkın çoğunluğu haberleşme hakkını doğrudan doğruya kuUanamıyacağı lçin hab.erleşıwe araçlannda çalışanlara bir çeşit vekâlet vermlştlr. Gazetecüer çoğunluğun adına bu hakkı kullanır, bu görevı yerine getirir, bu özgürlükten yararlanırlar Gazetecinin çalışma ve haber verm* hakkını sınırlamak , çoğunluğun haberleşme hakkını sınırlamak demektir. Bu cîa haberleşme özgürlüğüne lndırilen bir darbedir. Bugün hemen hemea dünyanın her yerınde kanunlar teknolojik gelişmelere daha ayak uyduramamışlardır. Genellikre XIX'uhcu yüzyılın koşullarına göre hazırlanmı» yasalar yönetiyoc dünyayı. Bu yüzden de teknik gelişmeler yeni özgürlukler sağlayamıyor bize, haklanmızı yitiriyoruz özgürlük sorununa haberleşme araçlannın gellşmesi açısından baktığımız. zaman yeni ilkelere yönelmemiz gerektiği belirıyor. " ' ' * Saçınız uzun mu ? OKTAY AKBAL Evet Hayır Haf tamn raporu CÛMHURIYETTEN SEVGILERLE I V f I Nadi ve arkadaşlarının Cumhuriyet'ten uzak kal• malan bazılannı sevindîrmışti. Bunlardan blrl, Adalet Bakanlığı da yapmış bir politikacı, gazetenin yeni yöneticilerine, «Camhnriyetin knrncum rabmetli Tnnuf Nadi'nin rnhtms . azıba sokan ve blı oknrlannı en acı h*yal kmklı|ıns n | n U ı ı kisilerl nzaklaştırdığımı Içia dnydnğnmm sevino ve bnmr sonsnıdan diye kutlama mektubu göndermeyi ihmal^tmedi., Mektubun lon cümlesi* büyük bir coşkunluğu belirtiyordu: «Tann yvrdnraara vataa hav InlerlndOB konırnn!» . Böyle bir kafa, bu filke'de, doğru 50 yıllık geçmise bir göz hem de blr devrim ısığımn paratınca, Atatürk doneminden ladığı dönemde Adalet işlerinin başlayarak 1971 Temmuzun» kaen yetkili lorumlusu olmuştur. dar çeşitli ned'enlerle CumhuriAdalet neresindedir bunun? yete anlayışsızlık gösterenler, Bir başyazar ve bir grup gazedüşmanlık ilân edenler, haksız te^ilerin Cumhuriyet'ten ayrüısuçlamalarla gazetenin, ilerici, şını «Tann ynrdamnzo vatan ulkücu politika.sını mahkum ethainlerinden konuran!» diye meğe kalkînlar nerededuler? kutlamaya kalkan adamın AcfaCumhuriyet, aslında devletin, •letle, hakla, hukukla ilişkisi ne? Ulkenin ve halkın faydanna ol• Ve haber vereyim size, geçenmayan bencil düşmanlıklann çıJerde, biz «vatan hainlerine», bu karcı kurnarlıkların dalgalannı oüyük «vatanseverden» yayınyara yara 1972'nin kıyisına ulaşlanması ricasıyla bir makale mış bir gemi gıbidir. Biz #yakpeldi Yeniden ilerici, ülküci tayız ve gazetenin, halka, topkarakterinl belirleyep Cumhuluma karşı ne derece ciddî soriyette fikirlerinin yayılmasını rumlulukları oldugunu bilerek ve paylaşılmasmı lstiyordu. gorev yapıyoruz Cumhuriyefin Türk kamuoyu üzerindeki etkisinden faydalanma fırsatını kacırmak niyetinde değildi. Imzasmm Cumhuriyet'te cikma«ından seref duvacaktı ve bir yıl önce, arkalanndan en asırı. en ınsaf'iz blr fifkeyle Cumhunyet'e boyle bir görev suçlayarak bağırdığı gazeteci ve 6*uygusu veren şey, okuyucuyazarlarla bir arada aynı çizçinun sıcak ilgisidir. Gazete dış de eörünmek ona gurur vereetkilerle bu ilerici ülkücü tucekti. tumundan saptınlmak istendiği zaman, Nadir Nadi'den sonra Bu şerefi ve gururu ondan yönetimi ele alanlara yığınla esirgedlk tabil.. mektup (rörderilmis ve Cumhu ••• •• S izln saçınız var mı? Uzun mu? Yoksa dazlak mısınız? öyleyse yaşadmız, tehlikeden kurtuldunuz demektir! Kunse yakanıza yapışıp zorla berbere götüremeyecek. Çarşınm orta yerlnde engizisyon işkencesi uygularcasına saçınızı zorla kestirtemiyecek. Ya saçınız uzun olsaydı, hele ya yaşınız yirmilerde bulunsaydı, yanmıştınız, Blr de yolunuz bir ilçeye, örneğin Malatya'nın Heklmhan ilçesine tfüşseydi, tamamdıl Orada uzun saçı duşman sayan yetkililer var, pusu kurmuş bekliyorlar, blr taçı uzun delikanlı elimize düşse de gösterelim dünyanm kaç bucak oldugunu diye!.. sayümamı gerektiren en uiak bir ip ucu bularnaymca komiser yardımcısı B., polia memuru A. ve M. saçımla alay etmeye başladılar. Sonunda komiser jrardımcısı B benı götürüp saçımı kestınnelerini polıslere emretti. Çarşıdakl befbpr dukkânına gıttik. Polisler . kendilerini birer milli • kahraman, beni da an&rşistin biri gösterme çabası iÇindeydıler. • " ElektrikU •sandalyeye oturtuıur gibi berber sandalyesine oturtuldum. Dukkânın önünde toplanan ilçe halkmın gözleri önünde aorla saçım kestirUdi.» Olay bu. Bir yurttasın «temel hak ve özgürlugü» iste böyleslne hiçe sayılnuş... Genç okurum bakandan soruyor: «Benim saçırrun uzun olması suç ise en ağır cezayı verin, degüse bana bu işlertA yapaniardan hesap sorun.» Bakalım saym tçişleri Bakanı bu saç öyküsünü duyunca ne düşü&ecekj Saç uzstma özgürlüğü yoktur mu dlyecek. Yoksa saç. , uzatmaya karşı, Anayasaya Dir' madde ekle. • ' meyl mi önereoek? öyle, ya da ljöyle, bir çey söylemesi gerek Bakanın .. Bıyık uzatma özgtirlüğii vaı, favori bırakma özgürlüğü var, sakal salıverme özgürlüğü var. Hepsi var, kentlerde dellkanlıların, orta yaşlılann, hatti daha da yaşıılann istediklerl,' boyda saç umtına özgürlüğü var. Ama Malatyalı bir dellkanlının Ersegün Çam'ın •saÇ'' larını lstediğl boyda uzatmasma izin yokl Uzatırsa, tutar gbtünir meydanda kestlrirler böyle iste... Demek özgürlükler, naklar da sana var, bana yok, bana var, ona yok, ons var, suna yok... Adamına, yerine, durumuna göre! Bu hem acıklı, hem komık, nem de korkunç olay nice saçmalıklanmızın bir örneğidir. Bir'simgedir içinde bulunduğumuz anlamsızlıklara. YBzması bizden. Çaresini bulmak, böyle durumlann tekrarlanmaması için gerekenleri yapmak ilgililerden, yetkililerden™ 4A"V4 Temmuzdan soara, I I I f I tam bir yıl, Nadlr CUMHURİYET DAİMA, EN BULANIK EN KARMAŞIK GÜNLERDE .BİLE ' TOPLUMA, ÜLKEYE, İNSANLARA YENİ UFUKLAR AÇAN, YOLLAR GÖSTEREN, ÜMİT VE GÜVEN AŞILAYAN BİR ÜLKÜCÜ, İLERİCİ TUTUMU BENİMSEMİŞTİR. CUMHURİYET BU KARAKTERİ İLE, ESKİ VE ŞEREFLİ BİR GEÇMİŞİN SAHİBİDİR Malatya'dan bh mektup aldım. Ersegün Çam adlı blr genç okurdan. Başına gelenler hem acıklı, hem gülünç. Hem de chürriyetçi demokrasi», «Hşi özgürlüjü» ş.özlerinin'bol bol kullanıldığı bir ortamda iylce korkunç... îki üç llgill, kendlndı dünyanm yetkisinin bulunduğunu sanan ikiüç kişi tutarlar, size keyifleri nasj{ işterse öyle davranırlar. Saçınızı kesmi?leXt £^pe iyi; ya kafanızı, ya elinizi, kolunuzu Kesseler, ne yapacaksınız? Gidln hakkınızı araym Marko Paşanın mezarındânl Ya da «hürriyetçi demokrasi» kahramanı Sayın Dejnirel'den! Ne yapacaklar bakalım, milletin gozü dnünde kesilen •açlannifi geri verecekler mi size, ya da bu çağdışı davranışı yapan ilgililerl cezalandıracaklar mı, hiç değilst bu Çİrkin i?in hesabını toracaklar mı? Yok, en lyisl Malatyah Ersegün Çam'ın Içişlerl Bakanına yolladığı mektuptan bir parçayı sunayım size, 6*aha iyi: «Askerllkle ilglll bazı lşlerimi yapmak lçin 6.9.1972'de doğum yerim Olan Hekimhan ilçesine gittim. Askerlik çubesae uğradım, görevli binbaşı yapmam gereken işleri söyledi, oradan aynldım. Çarşıya çıkmak Uzereyken bir polis memuru' beni karakola davet etti. Karakolda hüviyet yoklaması yaptılar. Tamam Jandarma, askerlik subesi ve savcüıkla biı* ilışığimin olup olmadığı soruldu. Yok. Suçlü SADUN TANJU rîyettır tlcarl endlşeleri 6ne çı kansı fiddetle protesto edllmiftır. »Şlmdl gazeteniı bsna üıüntü veriyor, çok sevilen eski bir doıUn çirkinle^tifini, bayagıUftı|ııu fSnnekten doğan bir üzüntü...» cfiyen; «Okunacak tek gazetenin de biz oknrlaruu çok görüldüğiinü ve bnndan boyle gazeie okumama talihsizliğl ile başbaşa bırakıldığınuzı size bildirmekle lçimdekl an Jbiraıcik hafiflrmis olnyor» diye* yazan; «Artık Comhoriyet oknmayaeatım», «Gfiefim yettifince, yoı. lastmlmıg btr Cnmhnriyet'in hâlâ Itibar gSrmesine mâni oiacagırn» diye protestolar yağdıran okuyucuiar, gerçelten de bu tehdidi söz3e bırakmamışlar ve gazete aleyhihdeki yoğun bir politikayı bizzat onun okuyuculan sCrdfifmüşJerdîr. • • Sonuç onlar içih bir zafer, fakat AtatUrkçülügGn en ülkücü kuruluşlanndan birf olan Cumhuriyet için kesin bir yenilgi olmuştur. Gazete blr yıl içinrfe net tirajımn yansını kajbetmiş; •her ay devamlı olarak bajaşağı bir grafik çizgisini. takip etmiştir. Cumhurivet. onu »evenler ve ona inananlar tarafından öldürülürken, son anda kurtarılmıştır Gazeteyi yeniden merhum Yunus Nadi'nin ülkücü, ilerici politikasına döndüren yeni fönetim, İM ayllk çalışmasmın sonunda, 9 aylık kayıplan gidorıci bir tiraj ve prestij kazanc» sağlamayı başarmıştır. Ülkücüilerici politikasından taptınlarak ortayolcu, tutucu, denged bir politikaya gazeteyi oturtma gayreti, Cumhuriyetin okuyuculan tarafıncTan önlenmlştir. Qir yıl içinde günlük net satış' 80 binden Î6 bine düşünce, gazete için tehlike çanları çalmıs; Nadir Nadi ve gazetedeki arkadaslarının yönetime yeniden hâkim olmasıyla, iki ay İçinde 18 binlik net bir tiraj yükselişi sağlanm'ıştır Gazete bugünkü temposuyla vıl sonuna kadar yaralarıpı iyice sarmış olacak ve 1971 Temmuzundaki seviyesini kazanacaktır. Bugün bir kısım samlmiyetsiz politikacılann edebiyatını yaptıklan «balk sevgisi», «halk ^cste|i»; Cumhuriyefin son blr yıllık macerası içinde «okny.en sevgisi». «oknyncn destejH» ola OKUYUCUNUN SICAK İLGİSİ O kadar sevinmeğe ihtiyacımız varki!.. CİHAD BABAN luslararası müsabakalarda, ezile ezfle, yflzümüz kızara kızara, kendimıze ait meselelerde, kUçüklük duygusuna düse düşe o kadar bunaimışız ki Cemal Kamacı'nın bir Fransız boksdrünü mağlup ederek, Avrupa Şampiyonluğunu kazanması içlmizde biriken sıkmtüann ve nasretlerin birden bire boşalmasına yol açtı... Cemal Kamacı'ya bize bu imkânı verdiği içln çok teşekkür ederiz... Çok memnun olduk, Allah kendisinden razı olsun... Inşaallah Dünya Şampiyonluğunu da kazanır ve biz de sevlnçten yarı dellye dönenz... Günden Güne rak gerçek gficfintlgöstermlşHr. Bu sevgi ve tfestek olmatay)ı, Cumhuriyet, devletin hayatına eş bir geçmişin şerefTerini bir »oktadan ileriye . götüremiyecekti. Meselâ Cumhuriyet'e' 'ş3yl« bir mektup gelmeyecekti: «Toplnmnn sosyal ve ekon«mik »omnlanna d«ginmeyi ve gerçek olay lan bfltfin açıklıgı ile kanraoynns dnynrmayı ve bitlerin bilidçlenmesinde de bü• yük görevlert yüklenen »ayın gazateniırn, bis Konya Ereglid elma üretidleri olarak..» ,Ve bir.çimento işçiıinin Gaziantepten gönderdiği raektuptan bir cümlc: «Cnmhnriyet yazarlanyla blrlikte bis Cumhuriyet oknrlan da Cnmnnriyet'e dfinıoiig bnlnntrronır.» Cumhuriyet'e dönen Sinoplu bir okuyucudan: «Cnmhoriyeti okvyonnn. Çflnkü Cnmhnriyet ftkhr fasetelerinln en iyisi. ÇünkS Cnmhnri• yet emekci halktan vana. Çünfcfi Cnmhnriyet eğftimslı bırakılmış halkın eehaletlnl kaldırmak için nlrasan tek Kiıete. Çünka Cnmhnriyet blr «rrnbon, bir kesimin gazeted degtt, bir kjtle gazetesl. • .Cnmbnrivet'e tntknra l«1e b«nnn içlndir.» BUtün bunlan. öğünme paî^ı çıkarmak için vazmıyoruz kuşkusuz Cumhuriyet. toplumun her katınd'aki jîkuyuctılannın bilinci ve sevgisi ile 6yle. blr muttuluk içindedlr ki. önümÜ7deki ikind 50 yıllık hizmet dönemine hazırlanırken. kaffa ve flikü yoluyla bize baSlanan okuyucularfmtzın desteflndeki triicün kıvancını belirtmek ihtlvicını duvuyonız Bu hafta için.'ie okuyueulanmıza verecejintiz yenl blr haber. lnanıyorur ki aramizdaki sevjrl ve desteği daha da Rüçiendireeektir. YENİ UFUKLAR Ü roldu demektir, çünkü herkes ona yüklenlr, odabakarkl çalışması takdir edilfniyor, çabayı o aarf ediyor, meyvesinl başkası topluyor, o da âmiyane tabiri Ue bos vermeğe baslar. Yani aynı cins işe, aynı emeğe, aynı maaşı vermediğiniz memurun pasif tutumu, yani hizmetlni «amanında yapmaması, ve köttl yapması halinde onu aorumlu tutamadığınız zaman, elbet çalısmadan para almayı terclh edecekler çok olacaktır. ' Acaba hükümet büyük lstifalarda her hakeme gittiği zaman dâvayı niye kaybediyor, diye düsünen oldu mu? ve bu durum bu işe bir çare bulma eğilimlerinl yarattı mı? Hayır!. Bir resml daire kendi kiracısı İle ihtlJâfa düşer, önce kapı dışan etmek lster, kiracı mahkemeden tedbir alır.. Aynı idare aynı koşullar altında, ilişldler kurmuş olduğu lkinci kiracısı İle de aynı şekilde lhtilâfa düşer ve bundan ftmme htzmeti müteessir olursa bu haksız muameleyi iklncl defa tekrar eden memur Tiirkiye'de sorumlu olmazsa, ftmme hizmeti yürürmü? Mahkum olacağmı bile bile hakeme gidenle, netice alamayacağını bile bile mahkemeye giden memura (gözUn kör mü?) diye klmse sormaa mı? billrsiniz bir çok hazlne avukatı için kıymet ifade eden yalnızca mahkemeye girip çıknıaktır, onun, hukukl noksanlar yüzünden dâvayı neden kaybettiğini soracak TUr'dye'de merci yoktur, veya bu merci işlemez. Bunun gibi, bir müesseseye hakb da olsanız yatınm indirimi verirseniz dikkati çekersiniz!.. Fakat Bakanlığın masalannda milyonlan uyutursanız size kimse bunun nedenini sonnaz... Onun lçin Türklye'de idare maklnesi tabii gelişmenin aleyhinde çalışır, başanlı llerleme varsa bu idare mekanizmasmm şiddetli frenlemesine rağmen vardır. Bu nedenle bezginlz, keyifsiziz.. Bu nedenle memur önüne gelen evrakı başka bir yere paa vererek lşin içinden kurtulmağa çalışır, bu nedenle de biz ciddl emek ürUnlerimlzle ortaya bir şey koymuş olsak bile o iş burnumuzdan gele gele meydana konmuş oldu|undansevinemeyiz!. ve bir fırtbol maçı. bir boks maçı bizi sevinçten deliye çevirir. o fcadar sevinmege ihtiyacımız var kl, sayın okuvucular, o kadar sevinme&e fhtivacımız var ki! fakat ne vaz:k parti lideıierimiz bizim bu ihtivacımızı aniayamıvorlar. onlar da kasvetli tablolar Ç 7 İmek marifet Imîş ^ibi her gün ruhlanmizi ka rartıyorlar, TUrk milletl gulmeaini unuttu. Şundl bir başka temennimlz var, bundan sonra yalnız yumruk atarak ve yumnık yiyerek şampiyonluk kazanmakla yetinmeyelim... Bir romancımız Nobel annağanı alsın, bir doktorumuz şimdlye kadar meçhul kalmış bir hastalığa deva bulsun .. Bir mühendisimiz bir mimanmız öyle bir âbide kursun kl herkes parmak ısırsın .. Bir beatekânmız dünyayı do> laşaeak bir şarla bestelesin... Doğrusunu ısterseniz bu cins naberlere büyük hasret duyuyoruz, fakat bir türlü böyle haberler alıp sevmemediğimiz için bu sefer Kamacı'nuı zaferi Ue sarhoş olmanın çaresini anyoruz.. Cumhuriyetın 50 incı yüdönümL münasebetiyle bütün dünyanın beğenlp seveceği blr anıt kurabilir miyiz? diye düşünmüştük, hevesimiı böğrümUzde kaldı, acaba bu memlekette doğacak bir beste dünyayı dolaşır mı diye umutlandık, bu umudumuzu, yiürlnceye kadar bir yıl daha taşıyacağız Kafa lşlnde, kültür işinde dıkkati çekemezsek. kuvvet işinde belki bir şevler yaparız, deü:k ama. spoı hayatımız dedıkoduya saplandı bu dedikodu çamurundan bir türlü sıynlamadı, sıynlamayacak.. Hangi manyetoyu kullanalım ki, toplumumuzu bize şeref verecek bir hızla ileriye doğru fırlatsın, kendlmize özgü sanaüardsn başlayarak varlığımızla öğünmek lmkanını bulalım. . Bu manyetonun sırn, herkesin kendi ödevinin üzerine eğilerek dağılmadan. vaMt kaybet meden çahsmanın ımkânını bulmatodır. Oysa Ankara'da bir Bakanlıkta verilen emir te'eks asnnda tstanbul'a bir ayda fntikal edemıvor. uçaklarımız 27 saat rötarla kalkıyor.. Bir okuyucum devlet teşkilâHnda halka dönük atılımlann neden vapıIamadıŞını Personrl Kanunu <i!ç leri içinde anlatıvor memur ıieri maasa raı geçtı1 artık dokunulmaz bir hâl aldığı içm calısmıvor. işler küçük memurun sırtına binijor, edı çalışkana çıkan mab Cumhuriyet bu gıbi yargı ve karakter kusurlarının ötesinde, bütün.karşı devrimcl suçlamalannın üzerine çıkarak ve zaman zaman gCç dönemler atlatarak 49 yildır görevine devam edlyor. Geçenlerde, bir petrol sirİcetlnin bir arastırma kurumuna yaptırdığı incelemenin sonuçİarı da gösteriyor ki, Cumhurlyet. cTün olduğu gibi bugün de «kamuoyn yapan», «kamuovann etkileyen» önemll yayın organlarından biridir. Çeşitli meslek grupları, halk katlannda yapılan anketler; gazete reklâmlarınm, etkisinr ölçerken, her kolonda «Cumhuriyet»in adının Cn slralarda bulundugunu ortaya çıkarmıştır. Cumhuriyet, gelecek yıl 50. yılına erişecek olan Atat'ürk ' Türkiyesının bütün tarihini kapsavan: son 50 yıla damgasıtn vurmuş bir basın müessesesidir. Turk devletinin ve halkının bütün gelişmesi; olumlu olumsuı bütürn macerası Cumhuriyet ciltlerinden izlenip öğrenilebilir. Siyasal ve sosyal.dalgalanmalar çok kışiyi ve müesseseyi yere vurmuşken; devamlılığını. karakterini ve etjdsinl koruyan pek az müessese arasında Cumhuriyetln bulunusu bize gurur vermiştir. Bu yapısıyla. Cumhuriyet *»zetesini sadece bir yayın organı, bir tlcart şirket. bir aile roalı olarak görmek: imal edSlen? pa/ara çıkanlan, satışından kâr sağlanan bir tlcarî eşya ölçüsüne vurmak mümkün değildir Böyle olduğu içindir ki, Cumhuriyet. daima, en bulanık en karmaşık eünlerde bile topluma, ülkeye. insanlara yeni ufuklar açan. vollar gösteren, ümit ve friiven asiiavan bir ülkücü fiericl tutumu benlmsemlşttr. Bütün tutucular bulanık suda balık avlama heve<;H1eri. insanlan umutsuzluk İçinde çare«iz bırakmalt ve, gırtlanna bİTimelt srık?Ö7İPrt. Cıımfıurivi'tin 1lericl ve fllköcülilfüne düsman olmuşlardır. Ama bucün ceriye TEŞEKKÜR Hamileli|inin başından itibaren eşim .Zerrin'cTen şefkat ve llgisini esirgemeyen ve başanlı blr doğumla "bize kızımiz ' ARZU'yu kazacdıran, değerll insan, ' ' ' , TÜRKİYE ZİRAİ DONATIM KURUMU •:' v'GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN Prof. Ercüment BORA'ya < e SIHAVU MÜFETIIŞ MUAVINI AUNACAKIIR: Ve yakınlıklarını yasam boyu unutamayacağımı; Ataman Kliniğinin bütun doktor ve personeline teşekkürü bir borç bilii MÜFİT ALAÇAL1 (Cumhuriyet • 7238) BAŞBAKANLIK YÜKSEK DENETLEME KURULUNDAN Uzman Yardımcısı Alınacaktır 15 Ka/ıro 1972 Çarşamba günü Ankara'da yapılacak yanşma smavı üe 7. 8. 8. derece aylıkh kadrolara uzman yardımcısı almacaktır. Smava katılabilmek içln : a) 657 sayıb kanunun 48. maddesl A fıkrasınm 1, 4 ve 5 İncı bentlerindekl sartlan haiz ohnak, * b) 15 Kasım 1<»72 tarihl itibartyle 35 yaşını doldurmamış olmak. c) Hukuk tktisat, tşletme, Siyasal BUgiler Pakültelert, Orta Doğu Teknik Üniversitesi tdart ÎUmler Pakültesi, tktlsaHl ve Tleari fiimler Akademileri veya bunlara eşltliği Milll EğlOm Bakanhğınca kabul edilmış vurtiel ve yurtdışı fakülfe veya yüksek okul mezunu olmak. < ç) Yukarda belirtilen kadro aylıklannı müktesep olarak almış bulunmak. d) Kamu tktisadl Teşebbüsleri veya benzert resml ve flzel kuruluşlarla en az Uç yıl çalısan? olmak gerekir. Sınav konulanm soşullanm ve istenecek belgeleri bildiren vazıü açıklama Kurul Genel Sekreterliğinden alınabl Ur. Sınava katılmak lsteyenlerin gerekli belgeierle Oirlikte en geç 1 Kasım 1972 günü saat 17.00"ye kadar Kurul Baskanlığına başvurmalan lâzlmdır. (Basın: A. 14983 22350) 7227 1 Kurumumua, Hukuk, Siyasal Bilgiler; ÜÂisat, lgletme, Orta Doğu Idari İlimler Fakülteleriyle, İktisad'l ve Tleari Üimler Akademisi, Yüksek Ticaret ve Ticaret Okulu ve bunlara esitliği Milli Eğitim Bakanlığınca onanmı» yabancı okui ve fakülte mezunlan arasından, yanşma sınavı ile Müfettiş Muavini alınacaktır. 2 Sınava girecek adayların askerliğini yapmış veya bu hiımetlerinin ertelenmiş olması şarttır. 3 Yazılı sınavlar 12 14 Aralık 1972 tarihinde Ankara, îstanbul ve tzmir'de yapılacak; bu sınavı kazananlar Ankara'da yapılacak sözlü sınava çağmlaeaklardır 4 Sınav konulariyle, diğer hususlan ihtiva eden açıklamatar. Ankara'da Genel Müdürlüğumüzden; Ankara dışında da Bölge Müdüriüklerimizden almabilecği çibi. isteyenlere posta ile de gönderüebilir. tsteklilerin 28 Kasım4972 tarihine kadar Genel Müdüriagümüz. başvurmalan ilân olunur. (Basın: A 14982 • 22355) 7230 İLÂN Istanbul Sular İdaresi Genel Müdürlüğünden 10 TON KORDO SATIN ALINACAKTIR Idaremiz ihtiyacı 10 ton kordo 4 parti halinde kapâlı teklü alınmak suretiyle saün alınacaktır. îsin muhammen bedeli 70.000. TLn muvakkat temlnab 5250 TU'dır. , Şartnameler çalısma saatleri içinde bedelsiz olarak Ticaret Müdürlüğumüzden temin edilebilir. thaleye girmek istiyenlerin şartnamelere göre hazırlıyacaklan kapalı teklif mektuplannı muvakkat teminatlarıyle birlikte en geç 16. Ekim 1972 Pazartesf günü saat HOO'e kadar Beyoğlu tstiklâ) Caddesl 379 No ds tdaremir Zabttlar ve Kararlar Bürosu Mudürlüeüne verilmesi gereknıekjedir. İdare. ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledijine yapmakta serbesttir. (Bastn: 225C5) 7229