15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 6 Ekim 1972 Olümünün üçüncü yıldönümünde Doğan Nadi Alim unutmuş... Kalem unutmamış AZJ bölgelerde «Âlem unutmuş, kalenf ^un,utmamif> biçimindedir bu atasözü. Bana göre hemen hemen aynı jey: Ne kadar benzersiz olursa olsun tek Insanra belleği de. ne kadar yaygın olursa olsun kamunun ortak anıları da bır yerde yitirir gücünü; kitap, belge, kisisel izlenimlerden daha çok yaşar; yazınm tarüşılmaz ustunlüğüdür. burada" belirtilen gerçek. Anlamadığıma ağhyorum ORHAN BORAN • •• « Anlıyorum Doğan bey» derdım. «Anlıyorum seygilı Doğan. • .' • Gozleri dajar; bazair dolar; bır şarkı mırıldanmaya, ya da s»; ,sl duyultnavan bir ısiıkla, basını ıkı yana gallayarak, benim çıkajamadıgım bır melodı uflerdı . Susar beklerdim... Hep kahkaha, hep espri, hep lâflama değildi sohbetlerımız .. "Meslegıyle, ısıyle, hattâ ozel yaşantısıyla ılgıli dertlennı kendıncfen 14 y < kuçük bana, sankı yaşıtıymışım, en yakınıymışım gia> bı anlatırdı O cömert sevginin, bana ayırdığı koskoca dilımı altında ezıhrdım bıraz: . Ve hayret ederdim. Ben ve benim gıbi yakınlannı, bırk^ç saat, bilemedınız, bırkaç gün üzecek kadar kıiçuk kuçuk bır problem, onu haftalarca kahrederdı.. ÜzuntUsunu paylastığımı hıssettiğı an, meşhur kahkahasını atar, konu değiştirır,"derdinin,ıbaşkasını karartmasına asla tahammul etmez, sesı cTuyulmayân ısiıkla, şekillendiremediğimıı mırıltılı şarkıyla, ıçıne kapanır, gomuKırdu... Bana bir fıkra anlatırdı :• « Adanı anlatnjış, anlatmış.. Herkes gülmüş; biri gulm«mif ,. Baştan anJatmjş; o kişi yine gulmemış.. Bir daha anlatınca gulmeye başlarken (Nihayet anladınız) demiş.. Berikl (Hayıt) demış (Ben hâlâ anlaraadını da eşekliğıme gulüyorum...)». « Anlıyorum Doğan bey Anlıyorum ıevg4ı Doğan..» O>s,a anlamadım... Beni uzmekten çelflndığl için anlatamadı, ' anlatmadı. Belki az kîside rastlanır hassasıye'tıyla anlattığını zannetti.. •' , Sımrti anlamadığınna aelıvorum.. " .' ' • B RAUF MUTLUAY yazdjklarmı? 1945 sonlarında ba» Udığı «Bır Dakika> fıkralarıyla, haftada bır toplanan «Yedi Dakıka> yazılannın yinni Ijes yülık.bi rikimî nerde? Evet küçücuk bir de'kıta'p var elimde: Akbaba mizah yayınları arasında çıknus '19561, 96 sayfalık, bir liralık bir kitap' «Bir Dakika» (fıkralar) Yılın hemen her gününde yazmış bir yazarın. kendini önemsemeden olabUeceğı kâ dar zor beğenirlikle seçıp ayırdığı alçakgönüllü bir derleme: 1946'dan 36, 19«'den 17, 1949'dan 19, 1952'den 12. »53'den 37, 1954'den 19 ye tarihsiz 32 «Bir Dakika.» 1W7, 1950, 1951, 1955, 1956'dan hiç bir »ey yok: ve sonrası, oluın yılı olan 1969"a kada/ bütün yazdıkları şimdi yalnızca olu gazpte »ayfalarında. Oysa vnasıl Abdulhamit donemini Eşrefın yergılerınde buluyorsak. edebivatımızın en çan Ahmet Cevdet Pa?a aAatır Kııası Enbıya'da; bir islâm sava|inda yetaüîten fazla kurra'nın (hâfız) birden olümü üzeraıe Kuran'ın yazüması gereğina in« mîdığını; bu gereksınme ile Halid'ın baskın yaptığı Iran ordusunuT beyaz yufkalannt kfiğıt sa narak develere yukletip Medineye gondertüğıni. Halkımızın, yerde buHuğu jhmlı kâ6ıt parçalannı saygıyla duvar kovuklarına Bakladığı donemde değiliz artık: bugünkü gazete Bksama paket Va ğıdıdır. Ne var ki bsskı tekhiği. hemen hiç bir ?eyi aranıp buhramaz düzeyde bırakmaz. Öyleyken gunü geçmiş gazeteleri bul mak için gene de yorulursunuz. Aziz Nesin'in evinden başka hiç bir özel kitaplıkta ğazete koleksi yonlanna raslamadım. Ya gazete lerin yerlerine ya derleme kitaplıklarma basvuracaksımz. Rahmetli Doğan Nadi'nin anıgına adanmış bir vaz'da n« gereji var bu satırların"' Bana göre özel likle var. N»nkt>rdür gazete yaıarlı|ı. Sitndi herkesin düinde dola5irsmi7 varm umıttılursunuz. Gazete sayfalarına dokülmüş bütün yaz'lar da aynı hızla geçmişe pder. Yuzbinlerce okuru olan bir yazar bile yaşayamaz gazete koleksiyenlannda: balk için yitik tir hepsi Eğer vazdıklan kitaplaşmamış, derlenip toplanmarnıs, bir eser halinde bütünlenmemi;ee. Üç yıl önceki gazete kesikleri şimdi önumde: aynı, ocaga emek katan insan}arın yakınlığıyla h»p gini ayırmış. saklamışım. Ölüm haberıni veren gazetede «Bir Dakıka> sutunu kapkara. Cumhuriyet'in «Doğan Nadi için» yayımladığı dort sayfalık ekde Haliksr nas Balıkçısı «Ölüm haberi acıdır ama daha acısı unutmak> demiş. Kahmetli Bâki Süha Ediboğlu Zalim.ve giızel aksam üstlerinde» «gıttıkçe artıyor yalnızlığımız» diyerek Tarancı'ıun şiirini anmış. Acıyla dolu dost yurekleri. yasla yorgun yazar kalemleri kişiliğinm ozel yanUrını, yeteneğinin gucünü, iyi arkadaîlığımn izlenimlerint belirtmisler. Barmcnleri, berberi, gazetesinin başmurettıbi duygularının yogun luğunu iletmişler. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun. Burhan Felek'in, Bülent Nuri Esen'm, tlhan Selçuk'un, Ecvet Güresin'in, Cihat Baban'ın. Kemal Bisalman'ın , Hasan Pulur'un. ı ayn ayn yazılarma konu olmtiş; dostluğu", ,iyiliği, yazarlığı, gazeteciliği, insanlığı . Bütun bunların hepsi yeniden elımde şımdı. Araa başka kaç kisı haürlar, anar. bulabilır bunlaıı? Yalnız onun içm yazılanlan değıl, Doğan fyadi'nln' kendi lı yanlarından biri olan mizah, alanında yihni be} yülık demokrasi çekişmesinin en unutulmaz gorunıimlerıyle karşılaşıypruz.' Azız Nesin'm yazdıklannın çoğunlugu şimdi kitaplarda. Çetin Altan, tlhan Se^uk da fıkralarıi mn bir bolümünu topladılar «Bır Dakika.yı yenid.en okurken bugun de değerin» yitirmemıg nıce unutulrtaz yaz'ı^a rasladım ve aeındım. Aslolan kitaptır. tnsan insanla yaşamaz; dujünceleriyle, \erine getırdiği goreviyle, kamuya mal olan yazısıyla yaşar. Onun için Doğan N^dı'nın anısim dost yureklerin acısında. aıle gözyajında, arkadaş gönüllerinde bırakmamah derim. Her namuslu yazar gıbi onun da anısı kendi ka İeminin, ürünlerine emanet edümelî; kitaplan yaynnlanmalı .. Cumhuriyet bunu yapabilir, yap malıdır, umarım, yakında yapacaktır. O zamandıleklerimizle umutlanmrzın hızmda gelismeye'n toplumumuzun spn yirmi beş yılına, ^izah Ve nuk{e açısından bakmış bır yazı yoğunluğunun ustalığma ka\iı»acak, bugünlerı de yeniden ve daha iyi değerlendireceğiz. « ' ' •* NLAMIYORLAR.. Anlatamıyorum...^ Ama Orhancı.. mm M ^ım seıı anlıjorsun cfeğıl mı?..» , İnsan hakUrına on plapda önem yeren Doğan Nadi, yalnız ideal bir vönttici değil; anaarCr ruhnhn yitirmemiş, içi içine sıfmayan beyecanlı ve dörtbası raamur bîr mahajoirdi ıvaı zamândjı. Difer bir de>imle tam bir gazeteci. Beklenmedik bir hadise mi patlak verdi?. Önn, hemen öracıkta göreftilirdiniı. örneğin yukar)daki fotoğraf . 27 Mayıs Devriminin ertesi tünü Ankara'ya kosmoş, General Gürgel'le ibtllâlin ayrtntılan üstündc bir gnrüşme yapmnb. Yazı yazıvor. müdürlük yaptvor. gerektiği zamanlarda da . haber koval»yordu .. Doğan, acahp nerelerdşdir fımdi? ,,,$EVKET FfADO M * • « Ressaın Arad'ın fırçastndan Dofan Nadi'nin bir portresi DAKİKA ı > Yafcancı tnristler 29 milyon dolar getiriyor, Türk turistler 34 miİTon götörüyor. Yabancı sermaye 100 milyon yatırsa, daha Hk senesinde 50 milyonunu gotürüyor. thraratımız bilmem ne kadar milyonu balsa, itbalâtımıs ondan bir nysli fazla oluyor.. . Ve, hep böyje. J . . Ben ticaretten hiç anlamam ama, ne de olsa, ba «alışveriş»te bir tuhaflık sezmemek kabil değil. Bir aklı eren (eğer varsa) çıkıp anlatsa da, rahat etsek!. D. N. DOĞAN NADt'NlN TAZDIGl SON «BİR DAKİKA» Kârlı iş EDENDİR 'bUmem, Doğan Nadi. hâfli dılim varmatfıŞı için «olumune» denflveyiTn, ama «ortadan kayboluşuna» al^arna > dığım yakın dosrtırı "«dan bırı olarak kaldi. Hayatını surdurduğu her yerde virlıgını beöı ederek jaşadığı ıçın raldır redır, ' Zamari taman her ikisrnin de önürden geçmeme ragmeK, aronu ehmfe koymuşum gıbi .bulmağa ahsık elduğum yerlerden fntık ne Dıvan'a, ne de Park Otel e gufiyorum. Belki onu busburının dn'unden geçecek olsam hemen Doğafı'ın orada olabılecpgı akhma geliyor, Dıvan Oteli'nin onunden geçhorsam «Doganiçerrtun ka.y.betmemejfe, bulu^majak bile onun o sevdığı yeırlerde, kalde olmalı jımdı» diyorunfi, «kimbılir kımlere takılıyordur..».; • •'. 'Aıasıriı, hayalimde olsun,yasamasıhı o'ralarda «ü,rdırmesinı müraXok, Divan'dan değil de Park Otel'in»,onunden gejiyorsam.yi', kîrn kıl*ıak için berhaldç. Yok<a gırıversem,'onu oralarda bulane Doğan geliyor jıp 'diye aklıma • «Dıvan'dakılenle arası açılmfşnîayacağımı bılm'ez mij ım ben' Bana acı gelen de bu ışte! sa mutlak» buradadır Doğan!». dıyocum «'Bunemiçtir barın sıvri . ~, ' Yıjlarsa beraber gıttiğımız, uç •ha^ta aynı lıekımln tetiavfsınssmdalyesinın.üzerİJre ve .JttıVardur.kahkahayı'»» de kaldiğ'ınYız; Çarsı ıçındeki Muratore kahve*sınde, kra^atsız karÇunku ne zaman Dıvan'dakılerle bozuş«'a Doğan. Park Otel'e taşmır, Park Otel'dekilere kızınca Dıv'an'a nakl^derdı Aksam iı.^ şı kar=ıya oturup dertlestiğimiz Evian^a *da^»o olelı bari gıtmeyı ' ^ım btt \u7den « • 4 zeri, saat bes sularında ya orada. ya burada. ama nfutlaka ikisın•, ;Ama çare y W Dofian nereje gıtmışae bız de ^gunün bırınde » > den birınde ona rastlardımz. Sızı gorunce. habersa ortayâ çıkr^ıoraya. şıdpce*jz Kte vyrmı gnn ıpnc| Bakı Suha ansızın yolaçıDofan Nadi'nin son fotofraflarından biri Milliyet gazetesinin nızla gozleri hayTetten açılarak son derece* tatlij kenanndan âdekıverd'ı.;<Buluşrauştur herhslde Doğan'la. Dusunu>orum da,xBakı" duzenlediği bir açık oturumdp, sorulan cevaplandınrken Yalnız ) ta bal gıbi sevgı akan bir gulüşle: '* yf ''penşan bır'hal'de getmıs ğorunce Doğan hem acımış. hem seaçık oturamlarda değil, konferanslarda, basın toplantılannda, cfıs «Vaaaaay efendim, bu ne surprız'» deyişi vardı kı,«dunyageziler sırasında yapılan çeşitll tjrtışmalarda ve fikir hareketlerinl kapsayan tüm faaliyetlerde gayct rahat konuşuyor, sorutarı en hamızın,. hcle iizerınde blzim yasadığımız bir parçasının bu kadar nrlılau kçnularda bile bir çekimserliğe kapılmadan ceraplandırıyordıt. tatlı bır adamla süslenmif olutundan bahtiyaAk • " • • • . \ Kalemegelİr gibi değil den* öldun? .Ölmemelîydîn. Ölmemelîydın. Jy bu acelecılik gıbi, sözcüklarını aşmadan hiciv yapmak, ler 'dizmek karalamak. Hiç. ' mi hem de politıkada, en hassas kohiç k61ay değil, olümünün üçünnularda, yıllar yılı aranılan bir cu yümi'hatırlamak.. Saat yelkosevgili kalmak.. Acı gerçekler\anları, bır dakika, yedi dakika den fünun mizahını yaratmak. diye dondukçe, nuktelerin, kahSonra da bir çocuk saiiyeti ve çe kahaların çınlıyor kulaklankingenliği içinde (fıkralannı tebmızda . «Bir dakika dlnler misirik edenlerîn karşısında> kızanp, nız?> Doğan konuşacak; «yedi dabozararak'teşekkürler sıralamakj kikanız var mı'ı pazar gürJeri Sendeki soylu tevazu az insanda Doğan'la dertle?ecek, baş başa haf bulunurdu. tanın olaylanm alaya alacaksınız. Doğan'ı okudukça, kımi güEvet, ölüm •Allahın emri, «ynlerek, belki biraz burkulacak; kilık olmasaydı.. Pırü pırıl bir domi: «yaşa Doğan, bravo Doğan, ' ğanın İçinde, gene pırü pırü, ne kadar haklısın, ne kadar doğcanlı mı canlı bır Doğan bir de ru yazmışsınv dıyecek. TerbiyebakiyorsUnuz, gözlerinizın cjnünnin, yazar ağırbaşlılığıtıın hudutde, görüİBKz, ürkütücü; ürperti M e r h n m Doğan Nadı, gazetecı ve \onetıci oldugu kadar sanat ybnti . dt kuvıetli bir insandı.' Dfinya edebiyatım yakından izler, sanat hareketlerine bÖTÜk ilei sdsterirdi. Mcrhum, Res't Baran'ın jübilesine de büyük katkıda bulunmnştn. Soldan sags: Basri Dedeoflo. Avdın Gün, Celâl BalkıryNezihe Becerikli, Mücap Onnogln. Nedret Gflvene, Periha» Ttdü, Doğan N»di, Vasfi Rıza Zn ba Ve yıl 1963. Fakat, sanki daha dün gibi» H ^ ^ J ^ Z ^ t MÜCAP OFLUOĞLU ci bir ölüm yoluna sapıveriyor.^ Aşklar, heyecanlar, jakalar, nukteler zincirini koparıp bilinmejen bir karanlığa gdmulmek. BiKmın, tıbbın, yığınların güçsüz, çaresız kaldığı bir dönemeçte' bırden yok oluvermek.. Ama; o nüktelerin, o serzenişlerin, o zekâ ve can dolu sozctiklerin ytirelîlerımizde taptaze duruyor.. Doğanla başlayan. gunlerimiz. Döğan'sjz ka lınca, alelâde, renksiz ve asık suratlı oldu. Artık, sadece anılarını yasadığımız bir Doğan Var çevremizde. Doğsnsız bir an olmamalıdır dıyerek, seni yanımızda, gozümüzde, sözümüzde yaşatmaya çalışıyoruz. • » • " tanırırrı. Inanılmayacak gıbi g«hr insarfa. Doğan Nadi iöyle. anlarınd'a kendısi ile alay ederdı, ardından «Olur şey değı)..» dıye ba*ardı kahkahayı. . Herkesin uykuya vardığı saatlerde. o uyanık kalmaktan hoşJanır, «uykuıfun insanlar için yarı ölum» oldufunu tekrarlardı • Ama ben şimdi oOna.iit hâtıraîanmı soyleye soyleye bitiremeBim. Zaten ele turmuş yine de o avuca sığar, fcaleme'gelir gibi değildîr kı" Doğan Nadi. An» şımdı oturniuş yirıe pnu anlatmaja çahşacağım. Vaz geç be kardeşirn nu anlatmağa çahdiyorum kendirfıe. Beceretnezsın bunu Asıl tuhafı fiTsat duştuKçe yine ondan sbz etmerfen de vapamıyorum iste . Boyle tezatlar şıyonım. Vazgeç be içinde bocalarken o dıpdıri, kâğıdın bir ucundan goz kırpıyor kardeşira diyorum şimdi bana «Hani bir gun • diye başlayacağım, vıne a\nı esprileri. aynı kendi kendime... Befıkraları, aynı hıkâye ve hâtıralan tekrarlayıp duracağım. Hayır.. ceremezsin bımu... Onlar masal oldu artık. 'Asü tuhafı, fırsat Park Otel'in tiraçasinda ılık akşamları bırlıkte tattığımız günleri hatırlarım. Hatırladıkça îçimden bir şey boşaldığını, bır şeydüştükçe yine de olerin daha eksilrfığiri hissedıyorum Lezzetmı eme eme vıskisını nun sözünü etmeıştıha ile yudumladığı o ılık akşamları ben ondan.sonra bir kere daha tadamadım. Kâç kere gittım oraya. Her şey yerli yerınde, , den yapamıyorum. aynı manzara, aynı masalar, aynı barmen, avnı garsonlar ama bir şey eksik, bir şey ki orada her şev gıbi geliyor adama. Njş blleyim ben, insan bir fena oluyor işte. ELİF NACİ , Bir zamanlar kâinatı altılst edecek kadar bıleklerinde kudret DOGAN NADt vehmeden bir Donkişot gibi ortalığa pa[a ç^alan, alabıldîğıne dolu âızgin yasayan benim gıbi.yaramaz bır adam için bu atılgan, OCAN Nadl'den son defa Beyazıt Camii avlusunda ayrıldık. hırçın ve taskm arkadaştan mahrum kalmanın acılığını, dıle geO gun herkes a>m şeyi konuşuyordu. «Ölecek adam değıldi^ ' ' tirmek kolay mı? Ne kadar sıksam kendimı, orijinal kelimeler. dıyorlard». Nasıl şey bu? Insan 81mez mi hiç? . âvına çıksam nafıle. Hepsi, yapmacfkmn, sahteyrtıiş gıbi gellyor Mıskln bir tevekkulle, sade, ba»it .kafalı, sünepe zikzaksız da burkuluveriyorum. * j bir duzlük içinde âdeta kıpırdamadan yaşayan mıymıntılar varBenim bu bazan azgın, bazan muhafazakâr ve s'akin. bir anı dır. Esner gıbi konuşurlar onlar v e daima uykuda gıbidirler. Inöburune uymayan, belki muvazenesiz fakat ozlü kışılıği hiç dtğişsanlığın çatı katında otururlaf. Onların aramazdan kayböluşlatım'eyen tarafımı sevdiğini söylerdi. Şimdi bu acziml, hell son gunnm farkına bile varmay;z belki. •. « lerde geçirdiğim enfarktüsten artakalan bu miskin ve damla dimAma bazılan da vardır ki, canlı, günün her laatinde aynı rin la halımi, kendisine karşı kalemimin bu beceriksizliğini, düimin deUk, aynı çeviklik ve coşkunluk halindedir, kabma sığamavan, bu tutukluğunu görse kimbüir ne kadar acırdı bana... * her an patlamağa muheyya bir bomba gibi, daima taşân ve koBeyazıt Camii avlusunda ayrıldığımız gunden bu yana ben, puren .. Ama ?akayık kadfer güzel insandır. Daima gulmek, cokoluma girip de öylesü» içtenlikle beni içki sofrasına sürukleyen mertçe etrafına çataret ve mutluluk dağıtmak ister. Bunlar azbol ve nefis kahkahalannı meze yaparak hayatın tadını çıkaran dır. Doğan Nadi böyle idi içte. Onun için ölümü lnanılmtz bır hem de hiçe sayan bir dosttan yoksun kalmışım ve i$in feci tarasurprız oldu, yadırgandı Do?an Nadi'yi nerede olursa olsun daıfı cosamıyorum da artık.. O benim hem patronum, hem askerhk ma haz içinde bulurduk. Bır biçimsizlik. çarpıklık, dengesizhk arkad'atun, meyhane omuzdaşım ve şahlanış yoldaşımdı. gordu mu onu kendine mahsus rtıli ile alaya ahr, şapşallarla, hoZaman öylesine zâlim, öylesme insafsız ki.. Çoeukluk, gençduklerle eğlenirdi. Zevklerinden birl de kasılanları, rüppeleri, lık arkadaşlarını, sevdiklerini birer bırer kaybediyor da insan onkendını beğenmlşlerle ne oldum delisl olanlarl hicvetmekti. BilIarla beraber yaşadığı gunleri andıkça içinden bir parçanın daha mem kim. biri «Istıhza zekılerin hakkıdır» dıye oturakh bir lâf koptuğunu hissediyer ve kopa kopa bir şeyciklerin kalmadığının etmiş. Doğan Nadi zeki ve eskılerin «nev'ı şahsına münhasır» defarkına vanyor. Işte bu, su katılrnamış mânasiyle tam bir «tükediklerl cinsten neseli ve şen bir yaratıktı. niş» tir. Onun için ben günün birinde tevekkeli cArtık yaşamakKaşları hiç mi çatılmazdı onun? Hbette . Bazan gözlerlnin tan utanıyorum» dememisim. bulutlandığı, alnında îinJçekler çaktıtı da olurdu. Fakat yakından Yalansız riyasız LİF NACİ dostnranın ben pek sevmem. Bunu kendisi bilir. O da benden boslanmaz. Onn da ben bilirim Böyleee, ben diyeyim 15, siz dejin 20 senedir güıel güzel geçinip gideriz. Zîra geçinmemek, anlaşamamak, kavga çüriiltü etmek, yalnız birbirini güya seven insanlar arasında oltır. Bnndan dolayı, münaka.şa edip birbirioe kiisenler daima kan kocalar, sevgililer, nisanlılar, arkadaslar, hatlâ kardeslerdir. Ba vasıflar ohnayınca da (mis^l: Elif Naei ile bendeıriz) eMsen nrıltıya, dınlbya lüzum kalmıyor. tmdiiiiii, gelgel<!Iinı üstadın ressamtık tarafına.. Naci'ye, bir fikir olarak, daima sSylemisimdir: Senin hay«tta bir k«ınrnn varsa", o da re'sim yapman! Hakikaten Elifin bn mönasebetsiz hayondan ötedenberi aikayetçiyim. O da bana, her sitemhnde söyle nmkabele eder: , Senin de dünyada bir karamn vsrss. o da resimHrn biç bir sev anlamamand.r.. Böyleee Ikimiz de, amma, Gaıetesine baberler ulaştırtekrar edevim/ kavçasız, gii • MÎK.ROFOND mak, röportajlar yapmak ve ırültüsfiz bir çıkmaza saptık: mtsleki yetenefini geliştrrmek İçin dünyayı dolaşmış, en aıak O. resim yapmskta inat ediülkelere gitmiş, gecesini gündüzUne katmıştı. Bn fotoğrafta, Dovor, ben anlamamakta.. ğan Nadi'yi, gençlik yülarına rastlayan bir Amerika gezisi sıraVe yapmalı bilmem ki? nnda <Tbe Voice of America» mikrofonu başında Türkiye ve DOGAN NAPİ Amerika ilişkileri konusunda konusma yaparken görüyorsunuz. Dostları da . beraber : goturöu , 1 \ *'ALTÂN \ .'•'.•"• POYRAZ E • Ç DÜNYAM1ZDA her zaI man yaşıyan bir Doğan • Nadi var. Doğan Ağabey artık bıze gostermiyor kendinı O girti, kalan dostlan da aldı. Çevreşinde blzi toplayan tek insan Doğan Ağabeymis me•ğerse. Artık onu seven bizler, birbirimizin yüzünü bile goremiyoruz. • Rahmetli Bâki Süha'nın dediği gıbi koca Doğan, sevimli, bilgili insan, nur içinde yatsın.• .. • ' D Benim için ölmedi V" ; , PÜRNEV " TUNASEÜ İRHİ PIRIL zekâsı. enşılmez espri gucü re smırsız ınsanlığı ile Doğan Nadi benim ıçın olmedı... Beşeri kuralian ınkâr nahasına bile olsa bu böyle Bınlerce hâtıresı. çok sevdigi Istanbul'un en sevdiğı koşelerinde bızimle beraber yajayacak. Canlı, dıpdiri ve unutulmaz. P .1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle