25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 6 Ekim 1972 z gellsmlsük kavraımmn yenlden yorumlanarak bn geoH ba«lüc altında çesitll gelismlsHk derecelerinln buhmdugumm Mptamnasıyla blrlikte, tüm as geliamla ülkeler» Osgü bir fflrag olan beytn göçü (brain drain), yani blnblr «mek v« maddl fedakarlık aonucunda yeüstirUmis olan losan gücü potaiKiyelinin aoa yurdumm dışına göç etmesl, yenl blr anlam v««mnMj bulmanaktadır. Zlra ömeğin Hindistanda olduğu gibl sanayüeçm* T» tekoolojlk gellşimin herrtla alt besamağında bulunan blr înmrtı tmnk. ler lçfaj yüksek kalifiye elemanlannın önemll blr tnnmitiTn dı$ mkelere kayması ulusal ekonoml lçln giderilme» blr ksyıp aaytfma»fcen, bn durum Amerikan iktlsatçı Rostow*un deytml fle «taka off* yanl bağımsıs ekonomlk gelişzne aşamasında bulunan blr fllka lçln çok dddl ve olumsuz lonuçlara yol açablllr. îşte Türkiyede usun yıllardan beri süregelen beyln göçü süreclnin son zamanlarda TUrk kamuoyunun endlşe üe izlemekte olduğu blr olgu haltae gelmeslnin baslıca nodeni, yurdumuzım hızh endüstrilesme durumu karsısında çeşitll dallardakl uzmanlann. eksümesl lla birllkte ekonomlk kalkmmamızın duraklaması hususunda beslenllen kuşkudur. Hele son •amanlarda doktorluk, mühendlslik, mimarlık glbi serbest meslekler alanı dısında blr kıstm yüksek öğretim kurumlarmda akadeznik personel arasında daha çok siyasl gerâkçelerle girişllen temizlik, blr betama flkrl göç hareketini blr çeşlt «beyln lhracı» hallne dönüsturmttştür. Yflkşek seviyede eleman göçü konusunda son zamanlara kadar âaha çok tahmlnlere dayanarak yürütülen tartısma, son yıllarda TUrk sosyal billmler alarunda kayded'ilen sevindirld hamleler sayeBinde yenl blr aşamaya ulaşnnş bulururîaktadır. Ortadoğu Teknlk Üniverslteslnin öfretim üyelerinden Doç. Dr. Turhan Oğuzkan'ın Türklye Billmsel v e Teknlk Araştmna Kurumu (TÜBİTAK) yaıdımı Ue gerçekleştinniş olduğu yenl araştırması, gerçekten çok 11ginç bulgular sunmaktadır (1). «Turt dışında çalışan doktoraü Türkler» baslığı üe yayınlanan eserlnde araştırmacı yurt dısında çalı•an TUrk blllm adamlan, mühendisler, vs. gibl elemanlann kişisel Jteellikleri üserin* eğilmis, geçirdikleri «ğrenlm denemelerlrd değerlendlrmlş, neden ana yurttan aynldıklannı araştırmış, Türkive'ye dönüp dönmiyeceklerlni sormuştur. Ancak konunun amprik verilerlne eğllmezden önce bu gUçlü toplumsal süreci lnoeleyen belli başh teorik yaklaşımlan gözden geçirmede yarar vardır. A Olaylar ve görüşler Beyin göçü ve Türkiye Prof. Dr. Nermin ABADAN UNAT (3) Göç eden yOiselc sevryede etemanlar k e n « tükelertne yurt dıçında Itlbar fagiaTnnirtft^rri«tr (t) Seçkln blr aydm kendl Ulkeslnln sorunlamK baakm blr ülkede daha objektif olarak değerlendirebülr. Bu yaklaşımm temel fikrl şöyle özetleneblllr: Badece yüksek vanflı lnsan gUcü stokunu arttırmakla, her türlü kalkmma problemlnta kendlllğlnden çözümleneceglnl düşünpıek lıatalıdır. * , '(t) Beyln göçü oartHkle az gelişmiş bir ülkenin sosyal ve kültürel hayatmda çok thüymç duyulaa liderllk kaynaklarnn da kurutmaktadır. Belll başh Ikl yaklaşmıın kıyaslanması bize açıkça gösterlyor kl bu süreç te:. taraflı blr hümanirt yorumla geçiştirilemiyecek nltellktedir. Dolayısiyle birçok sorunlarda olduğu gibi bu konuria da ulusal çıkarlan Sn planda tutan milliyetçi gprdşün a*ıx bastığına çüphe yoktur. *<...... • .• • ' .'*.". ' • s ; Milliyetçi yaklaşım Bu yaklaşımı benlmseyenlere göre yüksek «evlyede eleman göçü, refah lçıncle bulunan gelişmiş ülkelerln lehine ışlerken, özellıkie az gelişmiş birçok ülkenin kalkınma fankanlannı daraltmaktadır. Söz konusu göç, az gelişmiş ülkelerln sınırlı sayıdakl stratejik insan sermayesinin blr kısmını başka ülkelere kaydırmaktadır. Bu . durum C: Kldd'e göre «blr anlamda, mUlt Mr felâkettlr». • Bazı sâyüar bu duruma daha da fazla açıklık kazandıracak nlteliktedir: B. Amerika, 1956 61 yıllan arasınd» bp doktorlan hiıriç, yılda ortalama 4 868 billm adamı va mühendls ka'bul etmiştir. 1967 yılında lse, meslek, sanat ve blllm alanmda üstün kabiliyet göstoren eöçmenler içln ulusal kota kaldınlınca, bu sayı hp doktorlan dahll, yılda 15.848'a. çıkmıştır. Başka blr deylmle üçüncü dünya İle kısmen endüstrileşmlş Ulkelerin önemll bir kısım Ustün kablliyetli elemanlan, ulusal bütçelerinln yardımı üe yüksek ögrenimlerinl bltirir bltlrmez ya da önemll araştırmalar yaptıklan sırada, llerl teknolojlsl sayeslnde âünyamn en Ustün geçim düzeytne kavuşmuş ülkesine koşup. kendf Ulkelerine yardım edeceklerl yerde bu üstün teknolojiyl daha da 1leri götürmeğe çalışmaktadırlar. Bu oluşum karçısında milliyetçi yaklaşımın ana flklrlerl Uzerlnde önerale durraalc gerekir. Bu fikirlerln baslıcalan îunlardır: (T) Beyln göçü sebebiyle temamen veya kısmen halktan alınan vergilerle finanse edılen eğltim sisteml, yanl kültürel yatmm, başka. blr ülkeye kaybedilmiş, olmaktadır. (5) YUksek vasıfk elemanlann kıybından dofan boşluğun glderllmesi ıçin uzun ^nllar beklemek gereHr. ' (3) Kilit noktada bulunan bir bilim veya meslek adamı bazı bal lerde ark^asmdan bütün bir bölümün göçmesine ya blr araşbrraa alanının tamamı İle terkedilmesine yol açablllr. * • Kimler, niye, nereye gîdiyor? r .». ; ı 1 I disHği, mühendlslik billmleri, flzilrfe görülmektedlr. îlgiye değer blr husus ülkemlzi terkeden deneklerin % 62'sinin profesör, doçent, yardımcı profesör Unvanmı taşımalan ve bu ünvanlan V» 47 oranında B. Amerikada almış olmalandır. Dikkate değer bir husus bu elemanlardan üçte üdsinln dıs ülkelerde üniversite veya yüksek okullarda görevlı bulunmasıdır. Glden elemanlanmız % 50 oranmda tüm zamanlannı araşürmaya ayırmakta> ancak % 32'sl öğretim faaliyetlnde bulunmaktadır. Hele lsletmecülk, yöneticilik gibi ulusal elemanlarm katkıda bulunabileceklerl 'alanlara yabancılarm hemen hlç sokulmadıklan da açık bir gerçektir. Oğuzkan'ın araştırmasının ortaya koyduğu üzere yüksek vasıflı Türk elemanlan yurt dışma iten faktörlerin basında ekonomik mtilâhazalar yerine elverişL çalışma koşuüan, uzmanlık bügislne uy,gun çalışma ortamı gelmektedir. .C/o 47) Ancak bu eğilimi şöyle da yorumlamak kabildir: Batılı Ulkeîerde yapılan bir kısun öğretim ileri'derece gelişmiş teVnoloJlyesahip olmayan ülkelerde geçerli olr mayıp, «orunlu olarak mezunlan bu Ulkelerde. talmağa zorlamaktadır. Keza bu elemanlann dönmemesini etküeyen tutucu faktörlerin başında ylne meslek! gerekçeler ("o 52) yer almaktadır. Araştırmanln ortava koyduğu üzere deneklerden aneak "o lTsi kesin olarak anayuröa dönme niyetlndedlr. Tahmin edfleceği üzere, eşleri yabaneı uyruklu olanlar en az oranda dönme nlyetinl tasunaktadırlar. Araştırma çerçevestnde yapılan he'saplara' göre B Amerikada bulunan' bu yüksek vasıflı elemanlann ortalama yıllık brüt ücretî 14 000 dolar, yani yaklaşık 168.000 Tt.'dir. Şüphesiz ki bu yüksek £ellr, meslekte tatmin edicl çalışma ve ilerleme imkânlanndan sonra önemll blif ver i ş ^ etmektedir. însaniyetçi (hümanlst) yaklaşım açısından blllm uluslararası Wr nltelik taşır. Billm adamı dünyanın nereslnde olursa olsun en lyl çalışma koşullan ve lmkftnlan arama hakkını taşır. Konuya ekonomlk açıdan eğüince ülkelerarası yüksek seviyede eleman göçü «insan sermaye»slnla tllkelerarası plyasa şartlanna göre harekatldlr. Maddl »ennaye glbl lnsan sermayesl de düşük verbn bölgelerlnden yüksek verlm bölgelerlne doğru akmak eğillmlndedir. Şu ka<lar M bu akış dünya refahı açısından bir kazançtır. Uğranüan a rar kaynak ülkede almacak özel ttt vergl ile karşılanablllr. tnsanlyetçl modelta savunucusu Johnson'a göre beyln gOçünün flderilebillr sıkmhlanna karşılık birçok dolaylı faydalan vardır: (T) Göç eden billm adamı, kendl tilkesinl masraflara sokmadan VOtün dünyanın yararlanacağı araştırmalar yapabllir. (?) Göç eden blllm adamlan ve yüksek vasıflı meslek adamlan tasamıflannı geride bıraktıklan alle Üyelerine göndermektedlrler. Insaniyetçi yaklaşım B. Amerlka Adalet Bakanlığma bağlı Göçmen Dalpes5nln yapmış' • olduğu resml açıklamaya göre 1962 • 66 yıllan arasındaM beş yülık dönemde B. Amerlkaya Türklyeden toplam olarak S12 blllm adamı, mühendls ve doktor göçmen olarak ka'bul edilmiştir. «1967'de ise yukanda belirtllen nedenlerle bu sayı birden kabarmış ve' blr yılda 13'U bülm adamı, 71'1 mücendis, 111*1 doktor olmak üzere toplam 195 Türk göçmen olarak, yani sürekli.bir ikamet amacı Ue B. Amerika'ya kabul edılmıştir Ankara Hıfzıssıhha Okulu ile John Hopkins Üniversitesinin ortaklaşa yürütmüş olduğu diğer bi* araştırmayp göre 1962 1963 yılmda mevcut olan 12 275 TUrk doktordan b i> 18'1 yarJ.2.248'1 yurt dışmda çalısıyordu,. Bu gruptan 832 s a p üe en çok Türk ^oktoru Bafı Almanyada. 607 ile ise B. Amferika'da bulunuyordu. (3) ' Oğuzkan'ın arastırnlBsı, tıp doktorlannı alm&yan ve h&len yHrt dışmda 'uıluhan 277 denekli flmeklera vardımı ile gerçekleştirdigi blr ankete dayahmaktadır. Buna göre doktora sahlbi elemanlanmınn yo71'i B. Amerikada, ''olO'u Kanadafla ve "08,'i B. Almanya da bulunmaktadır. Çoğunluğu 40 49 yaş, yani en verimH çağda bulunan bu yüksek vasıflı elemanlann üçte biri tştanbuld* doğmuş'tur. Tansma yakmının babalan tiniversite mezunu olup, kendilerl % 80 oranmda öğretim dill Turkçe olan liselerden mezun olmuşlar•dır. Göç etmlş elemanlar bu karara özellikle yâbancı bir Ulkede dokD 'tora seviyesinde çalışmalar yaparken varmışlardır ( /o 81). Biüm dallan açısmdan mühendislik başta gelmekte C'o 39), onu temel bi'Iimîer C/o.38), ^zlertıeHtedir. Sosyal bllimler ancak 'k 15 oranrnda temsü edilmlş bulunmaktadır. . îhtisas âlanlan açısmdan en anlam lı yığılmâlar lnsaat mtinen Ne yapmalı? Etkiİi karşıt tedblrler Slabilmek ve dönüşlert çekici kılabilmenln başlıca koşulu, Oğuzkan'm önerdiği Uzere teorik alanda yurt dışmdafialışanlar hakkında olduğu kadar tıp doktorluğu, mühendis lik, mimarlık vs. gibi uygulamalı alanlarda yurt dışında çalışanlar konusunda sistematik bilgl toplamak, Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Plânı çerçevesinde gelistirilecek yurt Içi ve yurt dışı yüksek öğrenim pclitikasımn temellerini sağlam esaslara oturtmak henüz öğrenimlerıni tamemlamamış doktora öğrenciieri Ue, deVlet raüfettişliklerin denetim yöntemlerini aşan biçimde, tlişküer kurmaktır Aynca kamu yönetimi açısından teknik eleman Istihdam politikasında liyakat mutlak oîamk ön plfihda tutulmalıdır Ancak büjün bunlarm dışmda hukuk! ya da siyasl ölçülere sığmayan bir unsur daha vardır: Onun kökeni psıkolojiktır, inanca dayanmaktadır. Bu ınanç, yurt sevgısi. Atatürkçülüfü kbklestırmeğe çalışan bir ülkücülük, anavatana hizmet etmenin verdlğj manevi tatmindlr; ünutmamalıdır ki, insanlıga ve dünyaya hızmet'etmenin ' bir yolu da bireyin yeöşmesinln her safhasında borçlu olduğu kendi {oplum. ve kurumlanna elinden geldiği ölçüde hizmettir (1) Tnrîjan O^ızkatı, Yurtdışında Çalışaa Doktoralı lürkler Türkiyeden başka ülkelere yüksek seviyede eleman eöçü üzerinde bir arastfrma. Ortadoğn t'niv. vayım No 23. 1971 (2) V. S. House of Representatmes, Committee on Goverment Operations, Ta>î Brain Drain Into the ünited States or Seientists, Englneers. and Phvsicians. Rashintrton. D. C v 1967 S. 17 90. Anayasa değişikliği H. BASRİ AKGİRAY <J. Savcıa ir yıl geçmeden Anayasamızın yeniden degıştmleceği, değışiklik tasanlarında, Anayasa Mahkemesi ve Damstay'ın görev va yetldlerinde yeni kısıtlamalar yapüması ve «Güvenlik Mahkemeleri. kurulması gibi ilkelerin benimsendiği, yetkili kışilerin basm* yansıyan demeçlerinden anlajılmaktadır. 28.61970 günlü Oumhuriyet Geretesinde yayımlanan cyargı yetklsin» tahammülsüılük» bashkh yazımızda ..... yargı gücünun varhğı ve ulus adına yargı yetkisinl kullanışı ban çevrelerc» yadırganmakta, ondan gelen kararlan etkisiz kümak için çaba harcandığı uzülerek gözlenmektedir» kanısında bulunmuştuk. Bugün bu tahammülsüzlüğün, Anayasayı değiştirmeye kadar varan gelişmesine tanik olmakla üzüntümuzun son kerte arttığmı belirtmek zorundayız. Hele. Devletın güvenllğini korumak amacıyla «GüvenHk Mahkemeleri» kurulması, gücvnü ve yetkisinl Anayasa'da b n l m Te Devletin olulumunda üçüncü güç olarak nltelenen yargı firgütü görevlilerl İçin onur kmcı >ir davranıstır. »ı '• Tartışnıa ÜÇÜNİGÜ SEKTÖR ATILIMI % B Gerçekten .Adalet Mülkün Temelidlr. üke«fnin ıjığında, bu temel sarsılmaam diye k8r kandil altında adalet dağıtmaya çalışan, hayvan damı ve handan borma yapılarda duruşma yapıp ulus adına hüküm veren, bü temel yıkılısasın diye katıra yirmi, kendisine S10 lira ücret yeğ görüldüğü halde, tüm gücünü harcayarak dağ, dağ hakkı ve haklıyı •bulmaya çabalayan gelmiş geçmiş vede bugün varolan yargı görevlilerinin, bu 'rutum ve davranıslar kargısrada yürekten yaralandıklan kuskusuzdur. Sundan ki; Anayasamızm blr yıl Içlnde1 lkind kez değişürOmesine kaUosmanın gerçek ama örtulü nedeni: a) Yürütme ve Yasamanın yargı deneti^ mine tahammülsüzlüğü, bu denetimden sıyrılmak için Anayasa Mahkemesi ve Damstay'ın yetkilerinin kısıtlanması, b) Varolan yargı örgütünun, Devletin güvenliğini koruyamadiğı dü^üncesi ile özel mshkemeler kurulmasmdan başka bir amaç taşımamaktadır. ^ Oysa, Türkjye Cumhuriyeü'nde yanm yüz/ıl gibi azımsanmayacak bir süre, anılan kişüef sayesinde Adalet Mülkün Temeli olmu? v* bugüne dek bu temelde bir çatiama görülmemiştır. Son bir iki yıl içinde ülkemizde olgulanan claylar nedeniyle, yargı örgütüne en küçük bir Buçlamada bulunmak büyuk haksızlık olur. Kaldı ki, ülkemizin 12 Marta gelişine kinllerin neden olduğu bugün artık belgelenmiş bulunmakteıdır. Gerçek bu iken, günahı yargı gücüne yük lemek gülünç bir çelişkidir. Ama ne var ki. bir bölüm politikacüar, yirminci yüzyılın son yansında hukuk devleti, yasa egemenliği gibi ilkelerin tüm uygar • ülkelerce nerede ise kutsallaştırıldığı bir çağda hâlâ «Devlet Benim» düşüncesinden kendilerini kurtaramamaktadırlar. Osmanlı Devlet yapısının otokratik yonetim biçiminden beyinlerini ve yüreklerinl bir türlü antamanus bu gibüerin Hukuk Devleti ve yasa egemenliği ilkelerinin doğal sonucu olan yargı denetimlni hoş karjılamayacaklan kuşkusuz dur. Anayasa değişjkliğinde »nlasma sağlanmak amacıyla toplanan partiler arası komisyonun çalışmalanndan sızan haberlere göre, biri. dışında. tüm siyasl partüerin Güvenlik Mahkemesi kurulmaauu ilke olarak kabul ettikleri, giderek, bu mahkemelere atanacak yargıç ve gavcüarda aT*nan nitelik ve kosullan, mahkemenln uygulayaca ğı usul hükümlerini de laptadıklan anlaîümaWadır. Demek oluyor ki, tüm yargı görevUleruun atama ve diğer «zlük i»Ierinl düzenleyen yürür^ lükteki yasalar, kurulacak mahkemeler için y«terU g6rülmemekt«, 8zel atams şekilleri ve yargılama usullerine gereksinroe duyulmaktadır. Böylece ve belki de yeni ekonomlk ve sosyal olanaklarla donatümıj, bilmediğimlz yenl tip yargıg ve savcılardan olusan mahkemeler yaratılmaktadır Böyle blr •ymmın adalet Srgütünd» büyük huznrsuzluk kaynagı olacağı onemsenmese bü«, , bu tutumun sakıncalı sonuçlar doğunnasından koı ' kulmalıdır. Oysa, bugün yürürlükte olan rasatara gör«, mahkemeler yasa yapmaz, yasa koyucunun olusturduğu yasalan uygulamakla yükümlü dür, Devlet güvenliğinln korunmasında, eezalann yetersizliğinden ya da yargılamalann uzamasından yakınılıyorsa, yasa koyucumm yeni yasalarla gerekli dÜzeltmeyi yapması her caman olanakliıdır. Bu yola basvurulmayıp isteklere uygun mah keme kurmaya kalkısmak, Uteklera uygun yargı yapmak .olur kl, bte bu ulkede bu kerte ters blr düsünceye.sahip kişinin olamayacağı lnancmdaGüvenlik Mahkemelennin Jmrulmasına tarafter .olanlann sık nk öne sürdükleri basha bir gerekçe de, baüda, özellikle Fransâ'da Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin var olduğu savıdır. Bu, öteden beri alısüagehni», nedenleri ve kosullan düşünülmeden batıyı örnek' alma tutkusundan baska bir anlam tajımaz. Bir kez, iki farklı toplumun yaşanülan, toplumsal yapılan, geçirdikleri aosyal olaylar itiban ile birbiriyle oranlanmayacak biçimde avn yapıhşa maliktir. Ömeğin, Fransâ'da on yıllık bir D.P. devri ve bunun getirdi|i '27 Mayıs Devrimi olmamı?tır. Fransız toplumu, 12 Mart Muhtırasınj . belki ancak bizden duymuştur. Buna karşılık Fransâ'da demokrasiye, parlamento sistemine ve seçimlere esasdan karsı olan ve kralcı rejimi getırmek çabasmda bulunan bir siyasi parti (Actıon Française) yaşayabilmi}, dinsel esaslara dayalı Katolik Partisi (Action liberal Populaire) politik alanda boy gösterebilmis, buna karşıbk bizim moda deyimimizle öteki sivri uçta, ülkeye yaygın örgütü ve yaym orgarilan üe bir Komünist Parti bugün bile Fransız politik yasanüsında Önemfi rol almıştn*. Oysa, Türkiyemizde dine dayalı, örneğin biı îslâm Partisi ya da Marksist' dünya gönişünü benimseyebilecek bir sol partinin kurulmasına 'hukuki olanak yoktur. Böyle olunca da Batı ülkelerinden ısmarlama ömek almarun ülkeye yararlı değil zararlı olması doğaldır Elli yüdır olduğu gibi mülküa temelihde en ufak bir sarsıntıya meydan vermemiş ojan mevcut yargı örgütünun bundan Döyle de aynı güçje devlet güvenliğinl koruyacağına inânılrnalıdu. Toplumumuzda, son yülarda görülen ve günümu ' zün uygar toplumlarmda da sık sık raslanan olaylar neden gösterilip, yasa egemenliği ve yarg' denetimi flkelerinden sapmaya kalkışmak haklr bir davranıg olarak kabul edilemez. HALKSEKTÖRÜ ' ARACI ''VB TEFECÎNtN ItALDIRILMASI t Ç 1 N TBDBİR ALMAlf'GEREK . ellsmis ve as gelismis ülkelerde,' o »iirnnin tüm fertle.1 rinin lktisadl kalkınmaya ka tılmasını aağlayan blr sektördur,' halk aektörü. Aslında bu.sektör, Türkiyede çok önoeden kurulmuş, fakat «tanm kredi ve esnaf kredi kooperatifleri» seklinde, dar bir çerçeve içindeki bazı klşilere «kredi temin etmeks popüler olmaktadır. Keçflerin njljtir. Clddl blr sorun olarak mak istemediğt (fbüyük yabtnmamacı Ue kullajylmıştır,. Yani, lan» yaî^acak, bdylece bu kööpe "duTmaktaflu;.*. •, " •. " ülke ekorjonusjne zararlan yüdevletin bu kooperatifleT aracıratlflerde bel^ lâşüeı değil, türn lar sonraçıkmaktadrr. BllhassB Kaçakçılıkia^, llkel yAiştlrme Uğı Ue'dâğıttığı krediler, gerçek toplum kendl emeğinl vç kendl orman ürünlerinin vetişme zablrleşince toplumu etkileyen bes lhtlyaç sahlplerlne verümemiş, mahnı. kendisi değerlendirecek, manlannda özlerine musallat ollenme sorunu çıkmıştır. » • o dar çerçöve İçindeki belli "kisibugüne değin aracmın vurduğu malan UzücüdÜr. Ormanlann Üretimdeki gellşmerBn ne kalerin kalkındınlması yolunda. devurgunlar« «aracı İle birlikte» gellşmemesi ülkemizde son yıldar düşük olduğunu Devlet Plfin ğBrlendirilmiştlr.. Hel«, 1961 Aortadan kaldınlacağından fiyatlarda erozyoa olaylanna sebep lama Teşki'.atının 1962 • 1970 yıl nayasasının 51. maddeslne c..J%v la.rda istikrar sağlanacak. elde lannı saptayan yülık artış ors/ı olmaktadır. let, kooperatifçillğln geUştirfl , «dilecek gelir ortaklar arasınd^ lanndan lz}eyebiliriz. 1962 197D tablosunda koyun, mesinl sağlayacak he türlü ted«Iştirak ettiklert sermaye o » ' biri alır» hükmü konunca» bu anında> dağıblacak ve bundan TABLO: 1 maç'daha, da etkin hale gelrrüş, doğan «artık Kelir» de sanayiye bu kdbperatiflera ilaveten «yapı aktanlacakbr. Koyun 1,871 artma H kooperat^lerl» .ve Almanya'ya Aynca bu kooperatiflerin saf2,201 azalma Kıl keçişt . işçi göndermek üzare «Köy Kallayacağı sosyal, kültürel haklar 0^01 (963 967 arasO azalma Tiftik keçisi kındırmsr Kooperatifleri» kurulda Uyeler arasında eşit şekilde* 0,740 (967'densonra) artma muştur. dağıtılac&kfer. Aynı jamanda koSığır' ... *. V» 1366 artma operatlf UyeJeri (kooperatlfte fiGörülüybr kl Halk Sektörü'o1.063 artma * (1) Manda *• Hen çalışanlar) bu kooperatifın larak üçüncü sektör diye tanımsigortalı bir tiyesi olacaklarmladığımız kooperatifçilik, bugüYine bu oranlann hayvan adetlerine göre yıllara dizilişl; (2) dan, Sosyal Sigortalar Kurumune değin gerçek amacından çok nun sağladığı sosyal haklardan uzak kalmıştır.. özellikle Yapı TABLO t. S da yararlanacaklardır. Kooperatifçiliğl konusunda kötü Btı kooperatlfler bir merkez ömekler çoktur. Kiralann «maKoyun Kıl keçisi Tiftik keçisi Yülar Sığır ve merkeze bağlı birlikler sekManda aş'ı» karşılayamıyaeağı derece28.137 15.888 10.542' linde kurulacaklarindan: merkez 1962 4.816 826 de arttığı 775 Sayılı Gecekondu •28*743 15252 10.688 den birliklere birliklerden mer4.773 1963 835 Kanununa göre « . Mesken yap29.363 14.924 10.836 keze doğru. ortaklan tarafmdan 4.730 1964 844 ma izni verÜmeyen» ve bundan 29.994 14.603 10.986 seri bir iiurakabe sistemine tâbt 4.688 1965 853 dolayı da «mecburi gecekondu» ' 305640 14.289 ' 11.047 tutulacak, kooperatlf yönetlcile4.646 1966 . 862 yapmaktan başka hiçbir işe ya31299 13581 11.200 ri busünkü kooperatiflerde oldu 4605 872 1967 ramayan, baş döndürücü bir hız31573 13.680 11.355 ğu gibi kooperatifi kendl çıkar4.639 881 19S8 la gellşen arsa spekülâtörlerlnln 33.583 13.385 11J12 lan doğrultusunda kullanma ola4.673 890 1969 sattığı «hlsse tapulu arsaların 33.304 13.097 U.67İ naklanm bulamıyacaklardır. Bu 4.70T 900. 1970 ihtlyaca cevap vermediğl bir döaçıdan tonlumun bütün fertleri nemde; tek «rumut» olarak, son yanna püvenle bakabilmek için Bütün ülkelerde .yok edilen, sığır ve mandamn . artış oranı zamanlarda yerden mçtıtar biortaklasa sorumlulukla «iktisadi gert kalmış ülkelerde bakım ve çok azdır. WttfusumuzdakJ hızla ter gibi türeyen «sınırlı sorumkalkınmaya» Iştirak edecek, iş üretimi kolay •olan keçiler btzde a.rtışla Myaslamrsa vakın zalu yapı kooperatifleri» halkın EÜven'.iSı saflanacak venl tş sa karşısma dikilmiş, dış yüzleri halan açılacaktır halka dönük tç vüzleri kendile 6 14.... ' TOPLUMUN BÜTÜN FERTLERÎ ÎK.TİSADÎ KALKINMAYA ORTAKLAŞA 6ORt/MLULUKLA ANCAK KOOPERATİFLER ARACILIĞINPA KATILABÎLtR »VETERİNER VE ZİRAAT FAKÜLTELERİNtN ÖĞRETİM SİSTEMLERİ HAYVANCILIĞIN IHTİYAÇLARlkl KARŞILAMAKTAN UZAK.. v manda daha çok fivat yükselmelerini ve altyapıyı teşkil eden halkın beglenmeme sorununu ya ratacaktır. Bu nedenle temel eğitlmsiz blr öğretim olmas. Temel eğrtimin kriterlerinden olan örgün ve gör gün eglöme 8nem verilmesı gerekir. YoğuA blr programı olan okullarda bu eğitime öncelik tamması tmkânsızdır. Ünlversitelerimizde Veteriner ve Ziraat Pakültelerind» bü konularda Bğrenlm' vapılmasına rağmen meselenln temeljne hizmetten uzaktır Günümttzde doğan küçük. ve büyük baş binlerce hâyvan bakımsızlık Ve tlkel yefiştırıhe nedeniyle TJlmekte ve tnllll" gelire katkısı vok olmaktadır. ' : Bunun vanısıra canll hayvanlann tüketim bölgelerlne dağıtımı Ue yem sorunu çözüm|enmemıştir. MaaleseY bllinçll bir pazarlama çalışması önerilrnemektedir Kesim sonrası htzmetlenn maliyetlerl vüksektlr Bunun nedenl tüketidve gelen et üzeruıe yapılan spelriBfttöT ışlemlerıdır. Oretlclden tüketidve mal ve hia metlerln kanalizesinl saglftvacak kooperatiflere bUvük Jhtiyac var dır. Yem sanayiMçfn vatmmlar vapılmaktadır Tüm arzumuz maliyetlerin düşük olmas,ıdır Gelirl tx olan hayvan ürptlcilerı ge lişmiş hayvanlar savesinde Kâr oranı vukselecektır Konumuzun ÖTÜ. olan «Havvan cılık ÖSrentm )kullan»nın • acılması lle b'lviik htı bbsluk dnlacak vetişen avdın, berjnlenn Ulke ekortomistne • katkfsı çok olacaktır Devlet • pranmma Teşktlatmın bu önerlmizle ıltnsinı umanz. Erşan TINAY ; > ' > tktisatçı (1) ( ! ) TBrktye Mîlti GeUrt Kay'nak ve TÖntemleri 963• « 971. ' D.İÜS. yayuıları (1972) . » '• TEŞEKKÜR Hastalığım dolayısiyle yat tığım Paşabahçe S. S. Hastanesinde yakın alakalannı gördüğüm, BAŞHEKtM MTJV. MALATYA VALİLİĞİNDEN Bayındırlık Bakanhğı Yapı ve İmar tşleri Reisliğinin 1 Malatya Arapkir Akşam Kız' Sanat Okulu lkmii mşaaü 527 Sayılı Kanuna göre 1973 yüına sari çlmak üzere 2490 Sayüı Kanun hükümlertne tevflkan kapalı zarf usulü Ue eksiltmeye konulmuştur. 2 tşin keşif bedeli (700.000.00) liradır 3 Eksiltme Bayuıdırlık Müdürluğü tl thale Komisyı?nunda 13.10.1972 Cuma günü saat 11 de yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnarnesi ve diğer evrak Bayındttlık MUdürlüğünde görülebfflr. 5 Eksiltmeye girebilmek için lsteklllerüı, a) (31750) lirallk geçici teminatını, ^ b) 1972 yüına ait Ticaret Odası belgesirü, c) Müracaat dilekçesl Ue blrlikte vereceklert (Eksiltme şartname beyannnraesini, teknik personel beyannameslni taahhüt beyanrjamesinl Baymdırlık Bakanlığından almış oldukl s n (C) grubundan keşif bedeli kadar lşin eksiltmesine girebileceklerini gösterir müteahhitlik karnestni Ibraa euretiyle • Baymdırlık Müdürtüğünden alacaklan yeterlik belgesini teklif mektuplan ile birlıkte zarfa koymalan lâzımdır 6 tsteklilerin teklif mektuplannı (13.10.1972 Cuma) gUnü saat 10'a kadar makbuz karsîlığmda thale Komisyon Baskanlığma veıeceklerdir. 7 Yeterlüt belgesi aunması tçin son müracaat taruıT (10.10.1972) Salı günU mesal saatleri sonuna kadardır. 8 Telgrafla müracaatlar ve postada v â ö gecıkmeleı kabul edilmez. Keyfiyet llân olunur. (Basın: 21704/713*) rine dönük yöneticüeri ile halka, «...uzun v&dell, ucuz konut vereceğiz» diyerek, herkestn gözü önünde onlan sıcak ve toplumcu ifadelerle okşamakta, zaten geliri dar olan vatandaşlan «dslandınp» ortadan kaybolmak tadırlar. Veya sonradan «maliyet yükseldl» deyip, ortaklardan fazla para talep etmektedirler.. Fazla parası olan zorunlu olarak bu parayı ödemekte olmayan da bu hakkından vazgeçmek suretiyle kooperatife önceden verdiğî «parasım» kooperatlf yöneticisine uzunca blr süre kullandırmaktadır Vasfi DUYAN tstanbul Hayvancılık okulları KAÇAKÇILIĞIN YANISIKA BÜYÜK ZARARA YOL AÇAN BESLENME SORUNU ANCAK ÖZEL EĞİTİM LE ÖNLENEBÎLtR. tSMAİL KÜÇÜKKATA evlendiler. 1 . { • • • mv • • • • s All Hacıpaşaoğlu'na, müdavlm hekım sayın Hâle Devrimel'e, Bas hemsire Nfgâr LSkçe'ye, tanıdık hekim, baş eczacı, hemşire ve personelin* teşekkürü borc bilirhn. Güzin A Y A N O Ğ t ü ~ ™ Iİ38 FATMA (Sezglıı) DEMtRKIRAN Ue Nazmi DEMÎRKIBAN . evlendiler. 5/1Ç/19" MALKAKA (Cumtıuıiyet 7144) Ülkemizde son yülann en büyük sorunlanndan blrisi hayvancılıktaki gelişmenin rantebl Yetkinln Yönetim Kurunarıolmamasıdır. Devamb gelişmenın tekelinde toplandığı koopelerin lzlenmemesinden ve bilinçratifler Üzerinde Devlettn murasiz yapılan hayvancılığm gerilekabe organı olmadığı gibl, sağmesiyle et sorunu Ülkemizde ddladığı. kredi fle bu kooperatifledl bir buhran olarak belirlenrin kurulmasma sebep olan Öosmiştir. yal Sigortalar Kurumnnun da denetimi olmadığmdan. bıi !faBunun doğal sonucu olarak arhadaki başıbozukluk öyleslne közın talebi karşTİayamamasıyla fi rüklenmlş M zamamn hükümeti vat marjlan artmış ve esnek bfr birkaç av önce bu konuda «.JıaV fiyat mekanizması yaratmıstır. kı aldatmak isteyen bazı koorteBeslenme, sıhhatll tiir toplum ratiflere karşı kamuovunun dikiçin en önemll «jorundur ' Bunun katinl çeken bir bildirl.yayınlaiçin halk yaranna uyumlu koomak» zorunlüğunda kamııştır. peratifdliği OTİİştlfmek ve ha'yvancılığın gej[ismesine '•önemli Türkiye gibi az gelişmis bir ülkatkısı olacak «Havvancılık Oğkede rtoplum kalkmmasını» e s renim okullanmn» açılması lvekestirme yoldan saSlavacak üdflikle gerekmektedir çüncü sektör GERÇEK HALK SEKTÖRÜDÜR. Gerek dış ticatlk öğrenbn sonrası önerüeeek rette, gerek iç tlcarette, gerek* hayvancıhk öftretim okuLan sa tanm kesimtade ve gerekse esveslnde billnçll bir hayvancılık naf keslminde «aracmın ve tefeUrptimine gidilecekrlr cinln» verinl alacak olan halk Ülkemizin bilhassa doğu kesisektörü. bu sahalarcla halktan al havvancılık önemlidlr. dığı güçle devletten alaeafı tesTŞnmsal eMme (eolotik vatnmin vik ve düzenlevici vardımla bir dan dolavı müsalt olmavan bu merkez ve bu merkeze baglı bir«ö^lerde havvancji* eenlş yer likler şekllnde kuracafı koopetutai'. ' .,• , . ' ratiflerle «aracmın» tek basına Yetiştlıilen hayvanlar kaçakvapamadığı veya kolav kazanı; çılık nedenîyle tcomşu ülkelere vollanndan vazgeçemeylp yapgitmektedir Bu hftlâ önleneme D O K T O R , Tarık Z. Kırbakan Deri Saç ve ZfihrevJ Hast» Iıklan Mütehassısj tstiklSI Cad. Pannakkapı No. 66 ^ 44 10 Ü Yine yüzleffce bilet sahibini zengin edecektir. » » • • • Mil\i Piyangonurt •'' • . * 9 Ekim çekilisüıtfe: Büyük • Ikramiye: BEREC Pll.LERl IKRAMİYELİDİR D!S TABIBI 1 M11Y0N LİRA '. * Toplam Ikraniiye : 8 MILYON 824.000 LİRA Milli Piyanqo topladığı oaranın yarı sındari fazlasını dağıtan tek idaredir (Basuv 2210/7143) Örhan TÜZÜM Saat Samatya Cad No 100 Teü a » 82
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle