25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHU•RÎYET 29 197İ B ugün Cumhuriyetimizîn 49. yılım tjltîrdigi ve 50. yılına ayak bastığı günii kutluyoruz. Bu, biz Türklerin en bijyük Ulusal . Bayramımızdır. Hepimize kutlu ve mutlu olsun! * • Şimdi bu Bayramı kutlayan'ynrttaşltfr araıında, Salta^ıat, Millî Hükümet ve Cumhuriyet dönemlerini yasamış olan kusaklar, devlet biçimiyle ilgili ulusal bayram olarak, Cç "tür bayram görmüşlerdir: 1) Cülus Bayramı 2) Müll Hâkimiyet Bayramr, 3) Cumhuriyet Bayramu Olaylar ve görüşler Cumhuriyetin 49. Yılmda Ord. Prof. Dr. H. V. VELİDEOEOĞLU v Cülus bayramlar» „ ' '.«Ciilusu Hümâyun», bir padişahın olü« mfl, ya da tahttan Indirilmesi üzerine, hükümdarlık' sırası kendisind'e olan ve bn nedenle «veliaht» denilen" şehzadenin, onun ye^ rine padişahlık tahtına . otarması demekti. Bu iş sarayda millî ve dini büyük merasimle yapıhr, sadrazam, şeyhülislâm, bütün devlet büyükleri ve azınlıkla*m dkıl baskanlan • yent padisaha Dağlılıklannı blldirirlerdi. Buna «bly'at» demlirdi. Aynça înlparaforluğun her yanında topl»r atılır, gundüzün hükümet konaklarında' kutlamalar, hükümet meydanlarmda merasim yapılır, yeni padişahın başarılı ve uzun ömür * lü oiması lçin din adamlannca her cümlesi orada bulunanlarm «Âmin!» dileğiyle desteklenen dualar okunur ve hep bir ağızdan: «Padişahım çok yasa!» diye bağrıhr, bu bayram, yeni padişahın «çülus»unun her yıldönümünde, aynı biçirade tekrârlanırdı. Ben Abdülhamit dönemindekl cülus bays . ramlanhı hatırlamıyorum. Buna karşılık bugun halk arasfnda en yüksek fiyata alınan satılan ziynet altınına adım veren Sultan «Resat>ın cülus bayramlanm çok lyi anımsıyorum. ' s mutluluk getirmek idi, fakat bu parolanm komünist ülkelerindeld uygulaması kisi özgürlük ve dokunulmarlıklanmn bu uğurda hepten yok edilmiş olmasına rağmen mutluluk yerine mutsuzluk getirdi; fikirce uygar bir toplurn yerine teknik ve robot bir toplum yarattı. Bunu dojrudan doğruya bugünkü Rus yazarlarından bir. kısmınm eserlerinden öğreniyoruz. , ',• , §u baldö sadece devlet biçiminin «Cumhuriyet» olması kendi başma hiçbir sorunu çözümlemiyof. Meselâ brfgün Portekiz'de devlet biçimi «Cumhuriyet» olduğy halde, ortda kişileri bir ba|ka bakamdan rototlaftırıp susta durduran ve mutsuz kılan bir «istibdat» rejimi egemen bulunmaktaflır. Cumhuriyetin şerejine umhuriyet Bayramıdır bugün. Caddelerde hayraklar• dalgalanır, kürsülerde nutuklar söylenir, askerler subaylar gefit töreri^erinde rap rap yurür, kızlı erkekli öğrenciler dizis dizi dizilenir, sâf halk yığjnlan.bu millî cümbüşün duygularmda geçit .törenlerini yürekten alkışlarken bir adam sigarasını yakmış, viski kadehini eline^almış, kolhığuna yerleşmiş düşünmektedir. . . •' ' ' • > ' • Bu adam arada bir sokaklardakı kalab'alığa koyunlarma bakan ağa gibi göz. atar: Dünyadan habersizlerin sevinç çığlıklan, alfaşlan ve kırmız^|. beyaz sancak geçerken yükselen uğultu, bu adamın dudaklannda kıvnlan bir'lstihza çir • gisidir. . „ < s "Bu adam viskisinden bir yudum'daha alır.. • . # Sigarasından bir nefes dahaçeker.. . ' ' Va» tavana doğru üfledigi duman&nn halkalannda' ^îs» düşünür. Trakya dolayİarmdaki kil yataklannın tümünü kapatmâk için Meclisten bir kanun çıkarması gerekmektedir. Eğer birkaç maddelik bir. karar1 gürultüsüz patırdısız parlamentodan geçerse bütün Trakyadaki kilyataklannı alüminyum madeni sahası diye kendi çıkarına kapatacaktıf". Borasit işini yüzüp yüzüp kuyruğuna getinnîştir. Devletin Bandırmada kurduğu "fabrikayı bir elde sıfıra indirecek adunı afmak üzeredir. Eski Bakanlardân birinin kardeşiyle lngilizleuin anlaşması, Türkiye'de seksen, yıldan beri devam eden sömürijyü * perçinleyecek kerteye gelmistir. Memnu'h bir gülümsemeden kurnaz bir srfıtmay» dönüşen çizgiler oynaşır adamın yüzünde,. Meydanlarda yankılanarak pencçrenin camlarında titreşip kalan nutukların sesihdeıi birkaç cümle çalmır Jculaklanna: . * , Türkiye Cumhuriyetinin ebediyen pâvidar olacafîna, ordumuzun.şerefli askerlerimizin, gençliğinHzin, halkmnızm elele bu a«iz vatan'üstünde ayyıjdıçlı bayrağı dalgalandıracağına yürekten iman ederek.U . Keyifli keyjfli bh yudum daha' çeker adam Yeniden iş düşünmey» baslar: > ' ••.•' Sümerbank'tâ yeni kurulan Halıcılık Kürurau Müduflüğünü Isoarta'ya r/alcledivermiştir. Halı ağalannı tehdit eden ve küçük.hâlı tezgâhlannın şahiplerine nefes aldıracak olan bir hareket böylece çurütüünüştür. Piyasanın durumu olduğu gibi muhafaza' edilmelidir. Kolalı Amerikan gazozundan sonra Amerikalılarla ortaklaşa narenciye üstüne bir gazozu pîyasaya sürmek ve Türk firmalarını kırmak için Ankara'da gerekli adamlar tutulmus, gerekli kösebaşılan elde edilmistir; ama son dakikada bir aksilik çıkabilir. Parti kanahndan biraz işletnek lâzımdır .bu hi"kâyeyi,. Partinin resmi organı savılan. gazetenin patronuyla • kolalf Ame'rikan gazozunun patronu. hısımdır, Partinin baskanı da gazoz imalâthanesine kadar gelip şeref defterine ir. satedici cümleîer yazmıştır, ama ne.olur ne" olmaz.. O işi sıkı tutmalı! • • Askerler sokaklarda rap rap doiaşmakta, bayraklar dal. galanmaktadır. ' Adam bir sigara daha yakar. Pptrol işini iyi kıvırmıştır; Porselen îsinin cılkı çıkmışür. önce bir bankaya porselen fabrikası kurdurmus, 'sonra porselen fahrikasınm umumî satış hakkmı da bir Yahudiye satnııştı. Bu Yahudi gerçi Türkiyenin en büyük porselen İthalâtçısı idi, tezgâh jyi fcurulmuştu, sonunda akşilik oldu! Olsundu canun, her iş doğru gitse, iş hayatınm tadı tuzu mu olurdu ki..* , ' . Bir'yudum daha viskiden.. Halk sokaklarda ber şeyden habersiz dolaşıyor. kürsülerde A^türk üstüne nutuklar çekiliyor, renkli balonlar havada uçusuyor, alkışlar ve «yaşşa» sesleri arasında tören devam ediyordu. ' Adam arkadaşını düşündü: Yâmandı ha arkadası! Beyefendinm elbiselerinl dikerdL Bir elde nasıl mUyon vuracasını elbiseleri prova ederken talim etmişti, yalnız bir tek bankadan otuz müyon lira kaldumısü, is az kalsın bozuluyordu, ama bereket düzelmisti. Kaşlannı çattı adam: Peki ama otobüs işi ne olacaktı yabu? tki yüz bin liralık otobüsübeş yüz ljine satıyorlardı. Gerçi gazeteler bamı yazmıydrdü,''ani4 rezalet, fısiltı gâzetesinde ayyuka çıkmıştj. Bakanlîk dâ Rylftlan sözümona lindirmlşti, ne olacaktı yani! Otobüsü önce birinci ele devredecek, sonra da taksitle gene bes yüz bine satacaktı. Caddeden. otobüsler geçiyordu; otobüslerde okul çocuklart vardı; ellerindeki küçük Türk bayraklaruu sailıyorlardı. Adam Ijaktı: Bizim ototüslerden, diye mırıldandı visMsini içerek. Yağll isti bu otobüs işi.. Parçasıhı ithal ederek kazanıyordu, monte ederek kazanıyordu, ikinci ele satarak kazanıyordu, ücüncâ ele geçirerek kazanıyordu. • • Yolfakanmışotobüsler ardarda dizilmişti: Ooooı?.., bh, öri, üç, bes, on, yirmi tane saydı adam. Hesap etti: Yirml kere 250 bin lira kazanmıştı şu diziden.. Okul çocuklan otobüslerin penceresinden küçük Türk bayraklarmı saUıyorlardı. Keyiflendi adam, viski kadehini eline aldı: Cumhuriyetin şerefine Içivorum, dedi. C Millî Hâkimiyet Bayramı Ulusal Egemenlik v'e Çocuk Bayramı olarak her yıhn 23 Nisan'ında kutlanan bayram, llk Türkiye Büyük Millet Meclisinin Ankara'da açılısı dolayısiyle bu açılışından. bir yrl sonra çıkanlaa bir yasa iîe kabul edilmişti. Bu yasanın öyküsünü ve buna karşı direnişleri, geçen yılın bahannda CUMHURİYET'te yayınlanan bir yazı dlzisinde anlatmıştım. Bu dizi «TÜRKÎYE'DE ÜÇ DEVÎR.in 2. cSdlnin sonunda yer almıstır. Eskiden cülus bayramında bir tek kişinin tahta çıkışı kutlamrdı. Şiradi ise ülusun kendi yönetinüne kendisinin el koymasının bayrammı yapıyorduk. Artık padişahlığın kutsal ve doğal bir yasa gereği olmadığım biliyorduk. Asıl doğal yasa «hâkimiyeti milliyç» JdJ. Bu bayram 1923'te Cumhuriyetitı ilânedümesiyle, ulusal bayram olarak, ikinci sıraya 'geçtl 49. Cumhuriyet'Bayxamında> bütün bu ge& çekleri gozbnüne koymamızın nedeni, bugün ^\jrkiye'de dfi «vâtan ve millefln^ selâmeti», ' «halkın mntluluğu» parolaları arkasında ters • • • Ğumh'uriyet Bayramlannın • hangl tör.enle . yöne doğru gitme, tarihte ve günümuzde dekutlandığını herkes bildiğinden, tören üzerin1 nenmis ve felâketle sonuçlnhmış yöntemleri1 de değil, C'umhuriyetin niteliği üzerinde durYukanda «ferçek anlamınds CBmhnriyet» yVniden cfeneme değrultusun^ yönçlme eğilimak istiyoruz. deyimini kullandık. Bunun nedenini iyice an.minin, gittikce yoğuo olavk, belirmesidir. Atatürk «Cnmhnriyet fazHettir» derken, layabilmek lçin, gozlerimizi yalnız kendimize Atatürk «Benim için bir taraftarhk vardır. Türkiye bakımmö*an, döğruyu Soylemistir. Zi • değil, tarihe ve çağdaj yabancı ülEelere cîe O âi' Cnmhoıiyet t»raftarlıgi; fikrî, içtimaî ra Cumh'uriyet yönetimi bütün • ulusun iradeçevirmeliyiz. O ttlkelerden kimisinde yapılan inkılâp taraftarlığı» demişti. *Biz, şimdi ülkesine dayamr ve dayanmalıâır. Bu oimazsa büyük devrimleria gelişme akısrm, «restorasmizde,!bu sdzdeki '«Comhnrfyet teraftarlığı»nı «Cumhuriyet» olmaz. Bu sözçüğün Fransızcası yon» olaylanm lbret gözleriyle lzlemell ve alıyor.' «fikrî ve fçtimaî inkılâp» yani «düsünolan «Republique», Lâtince «Res pubMca» dan bunlardan der« almahyız. Zira «olması geretei ve sosyal devrim taraftariıfı»Bi ezmek isgelir; «Herkesin, kamunun malı» demektir. Aken»le «olan» arasındaki bağlantı pek kaypak x tiyoruz. «Atatürk*ü baştâcı ederken «Atatürkrapça «Cumhur» sözcüğü de, «ahali, halk kalave çoğu zaraan aldatıcı olabillr. .çülü^ii», ezmek demek olmaz m ı bu? bahğı» anlamını taşır. Bu nedenle «CumhuMeselâ 1789 Fransjz Devrimi'nin ve birkaç , pysa büyük Ata Türkiye'nin «çağda'ş uyriyet», halkın egemen olduğu devlet anlamıca yıl sonra kurulan Fransvz Cumhuriyeti'nin • garlık düzeyine ulaşması» için yukanki ilkegelmelrtedir. «ülküsü», kijinin mutluluğu idi. Bunu sağla• .leri «Cümhuriyet»e sıkı sıkıya bağiamıştı. Biz ' mjk için vatandaşlanh ' siyasal ve eknnomik Böyle bir devlette yönetici durumunda buşimdi bunlan birbirind'en ayırmak istiyoruz. özgürlüğü ve yasa onünde? eşrtliği yffterli salunanlar, her devlet işind'e «kamu yaran»nı Cumhuriyetin 50. yılnva adım atarken ve hâlâ nılarak bu llkeler «însan ve Yurttaş »Hakları göz önünde bıllundurmâk, kendi çıkarlarmm az gelişmiş uluslar listesinde yer alırken, olur BildiHsi»nde kabul ve ilân edîldi. Ne yazık ki, da bu yararın içinde ve bu yafârla birlikte D U • böyle jey I . ' zamanla, bu özgürlüklerin,, iktisadl . yönden sağlanabıleceğini hiç unutmamak ,zorundadırDevlet kavramı, elbette. doğal özgfirlüklegüçlü, ve varhklı olan aümrelerin iş&e* ya,ralar. Gerçek anlammda Comhuriyet, işte bumın rin sımrlanmasını, bfreyler arası iHşkilerin' düdıgı ve geni* halk yığmlannın ezilmeslnl jön . içln bir «fazilet duzeni*dir. rtne bağlanniaanı ve herkesin bir iktidara, leyemediği ^örüldü. Bu İse yalnız Frânsızların . «Benim fâni vücndnm elbet bir gân top değil, birçok'ulusun basına yenl felâketler açbir eimre bağh olmasını zornnlu kılar. . rak olacaktır. Fakat Türkiye Cnmhnriyeti * Ne ya» ki, Hans Kelsen'in «Demokrasi, Nitı. Şimdi Fransa, kişi özgütlük ve dokunul/ gonsuza değin ayakta kalacaktır.» diyen büyük teJıği'Ve Değeri» • adlı eserinde dediği . glbi: mazhklarını feda etmeksicio, toplumun mutluinsan, kurduğu Cumhuriyetin. ne yazık ki, «Elbette bir emre bafli olmamız, uvmamız geluğunu sağlamak için yeni îçözüm yollan bulancak 15 yılım gorebildî. O tarihten bu yana rekir. Ancaj# kendi emrimİ7eı uymak fsteriz. mak peçindedir. 34 yıl daha geçti. Onun öttimCnün 35. yılmda Dtffal ozçürlük, sosyal t e siyasal özgürlage Faşizm ^e Nazizm hareketlerinin erefi de, Turk ulusu Cumhurîye'tin 50. yılını kııtlayedönusmüştur. Siyasal bakımaan özgür olan kigörünüşte «ulusun selâmeti ve mutluluğu» idi. cak. Ata'nın «fâni vüoud\$» çftktan toprak olşi, hiç kuşkusuz.bir.iradeye, bir 'enrre *ağlıdıt: •.Bu erek uğruna yaratılan zulüm ve tethis, du. Fakat Cumhuriyet,' yanm yüzyıldan berl fakat yabancı bir iradeye değil, yalnız kendi yine pek çok ulusun felşketini hszırladh. ŞimyBşıyor ve omın dçdiğit<ibi sonsuza değin ya. iradesine (yani halkın rradesine) bai'Kİır.» di bu ereğe ulaşmak için ftalya ve Almanya şıyacak. • , * . ? • ''• * . tşte gerçek Cunrhuriye'tin .gerçek anlamı, daM «Cumhuriyet» Tejimi altında yenj çözüm Bu mutlu bayramı kutlarkıyı Tuhlarnnız, yukanki bir kaç satır icinde çok .güzel deyiyollan aramaktadırlar. , da. Atatürk dönernindeki coşkuYu, Atatürk mini bulmuştıjr. '••"•*•*. f Komönizmin parolası. sömürfiyü ve sömüdönemindeki .sarsılmaz inancı, Atatürk döneVe bizler,'s^vgili oktfrlanm, bugün, 29 ETÜCÜ sınıf ve zümreleri ortadan kaldınp üremindeki Türk'lük gururunu, bağsız kosulsuz ' kim 1972'de. Anayasal öz^ürlük ve dokn^nnl'timl halk kurulu^larr^«liylç yap'arak verimi bağımsızlık ülkysünü, yenid'en duymak, .yenimazlıklanmızın vok edilmemesj dofrnltnsnnarttırmak ve bu yoldan sağlanacak bolluV sfden yaşamaîı ve yasatmalıyız. . daki kendi irademizin^egemen' oidnğv gün yeslnde, her.türlü üretim.maddesindenıherkes* için bayram yapıvoruz.'Bunu unutmayalım! Aynca Cumhuriyet Ukelerini s'aîdıntordan «Ihtiyacı orariındaki* mik^an vererek, kamuya ve çocuk bayramı ile birleştirildl. Bunu simdl her yıl yine kutlamakta devam .ediyoruı. Cumhuriyet Bayramı ' korumak, bu ilkeleris yozlaşmavsma meydan vermemelc konusu üzerinde de ulu'sça düsüameli ve titremeliyiz. * . Gerçek anlammda Cumhuriyet Mutluluk ülkösü ve. acı gerçekler BEN ONUNCÜ YILDAYIML OKTAY AKBAL Evet Hayır 7 Günüii ardmdan Yefyiizîinde Çartiî B.M. 27 yaşında: ; ';•.' B. M KURÜLALIBERİ YERYÜZÜNDE nîasmalar I HOTEL BOGAZİÇİ \ 2 KİŞÎ YARIM PANSİYON 200. T.C. San Francis.co'da Anayâsa daÇÂTIŞMASTZ GEÇMİŞ GÜN YOK •*/ ha önce imz'alanmış ise de, ilgili ülkelefce onaylama Işlemi 24 • ABDVİETNAM ANLAŞTI PARİS'TEEkim 1945'te tamamlaadığ'ından, bu tarih Birleşmiş Milletlerin Kİ ZİRVE'DE EKONOMİK VE PARAcfoğum günü sayılmıştlr. Her yıl ,uje ulkelerde tertip Jdilen'tö , jŞALSORUNLAR AĞIR ÖîftTI SOVrenlerle kutlanırken bjı. yıl ba* rış örgutünün doğum' güniî sayET^ JAPONBÂRIŞ SC&ÜNU » K I B , dece resrai me.sajjartla a'ndmJS ,ve gazeteler bu mesajların pek RIS:' TÜRK B. YARDIMCILIĞI azına sütunlannda yer vermiş . lerdır. Gçnel Sekreter yayınladığı mesaıında, Birleşmiş MHletlerin doğuşu gününden bugüne yerjrüzünde çatısmanın olmad'ığı tek bir günün geemediğini söyJerken, bu ilgisizfiğin ne'denini belirtmiş oUıyor.%Waldlıeiın, Brrlesmiş Milletlerin bazı basarısızdoğru' atUacak »dımlan görüse re girismesi TSovyet Japon ban *püaçaktır, Fakat Amerika, Şovlığını sayıy6r: 26 yıldan beri devam eden Vietnam savaşı, 1967" .cekler. Hollaâdla. Avrupa parla şı sorununu ^ir kez #aha ortaya yetleıie bu konuda daha kolay atmıştır. Çin, Halk Cumhuriyeti anlaşılır eerekçesiyle, Doğu kamentosu üyelerınin doğfudan den beri sürüp giden Ortadoğu ile Varjlan anlaşma konusunda nadmda ftalya, Türkiyö Ve . Yudoğruya seçijmesiaj ve simd'iki çatışması, 8 yıldan beri çpzCmlehemiyen KtbrtS sorunu, hâlâ ' gibi millîtpârtement8 üyeleri a açıklamada bulunmak üzre Ame nSnistan'ı, Kuzey kanadında da bölünmüş olan Kore, sömurg.* • rasından 'göni^rilmemelerini 6 çika'ya gıden Japon Dışişleri Bar Norveç'i görüşmelenn.dışunJa' bı29 Ekim 1967 cilik, Güney Afrika'da, ırk ay'ı n«rmiş ise ö*e, Fransa ve lngilte> kanı Ohıra dönÛşünde Moskova' rakmayı tasarlam'aktadır. Kanatre buna karşı çıkmışlardır. Av ya uğrayıp bins sorununu; Söv lardaki devietler buna şiddetle rımcıhğı. Genel Sekretef bugün rupa .parlamentosunun yetkfleri yet yöneticil£riyle bır kez daha karşı çıktıkl^rından, ((bazı noktade 100 maddelik gündemde otşn nin •arttırılmasını da Fransa ka ' görüşmüş ^se de, gene bir sonuç ^lann» göruşülmesinde ^sbunlann birçok sorunları sayabilirdi. A' bulunmalanna .Amerika'nın razı elde edilememiştir. Anlaşmayı bul etmemiştir. Zirveden fazla nayasanın imzalandiğı güolerde ş«Çfler bekliyenler için bu sonuç engelleyen, Sovyetler Birlı'ğınin olduğu bHcürilmeRtedir. Bu socrada idik ve Türk heyetinin ühayal kınklığı doğurmuştur. savaştan sonra işgal ettiği, ddrt run hen}iz çozümlenmiş sayılmayesi sıfatiyle hazırlânmasmda rflalıdır, fakat Nixon'a pek güvePompidou ile Heath ise «başan küâik adanın g^ri verilmesıni birlikte çalıştığım bir Latin Aliftîndan» övgü ile sörettiler. Hiç Japftnya'mn istemesldir. Sava^ş nilemeyeceglni de NATQ merikah dostumun 'söylediği sösonunda Japonya çok toprak kay rınm bılmeterj ferekir. memnun olmayanlar arasında zü daima hatırlahm: îmzayı seyOrtak Pazar'ı öteden beri sabo betmiş ise de, bu dört»adahııl rettikterf sonra Latin Amerikalı . Merhum Mnstafa Efendi ile mer'hume Nasip Hanımm te eden Sovyetler Birliği de var Japon toprağı olduğunu Kore, bana «Fareler (Küçük devletler) oğullan, merhume Ntahmure Anoğlunun kıymetli. eşı, Seniye dır. Bu sırada Sovyetleri ziya Mançurya ve Kuril adaları Bibı > • Kibrısta genişletilmiş beşli gödisiplin altma aiınıvor, fakat Özdemir'in ağabeyi înş. Y. Müh. Ersin Anoğlu, Maden Y. ret eden ltalya Başbakaoı An fethedılmiş yerler olmadığım ıd rüşmeler hakkında ilk kez Rum aslanlâr (büyükler4) serbest kaMüh. Ergin Anoglu'nun sevgil! birieik bab,alan tnş". Y. Müh. dil etmektedir. Sovyetler ise temsilcisi Klerides sonuç konureotti şerefine verdiği yKnekte lıyor» demişti. Ülkü Anoğlu'nun •muhterem kayınpederi Başar Arıoğlu Elif onuşan Kosigin, söylediği nu Çin'in toprak isteklejjı için kötü sunda umut uyandıncı söz söylemiş Ve Makarios da, her Rumun E7 'yıl göstermiştir kl B.M., Aroğlu ve Erdem Anoğlü'nun sevgili Mlyük babalan, afle' tukta, ©rtak Pazar gibi grup bif ömek ^ollcağı dîTşüncesiyle < Enqsisten yana oldutunu,'1 fakat far^leri Oe disiplin altana aU llşmalann «çağ dışı» olduğunu dftrt adâyı %erı vermıyorlar. Rus büyüğümüz iyi insan. YAPI MERKEZİ kurucu ve ortagı, mamıştır: örneğin Israîl. Emekli Gümrük Baş Memuru ya eline geçirdiği topjaklan. geri kosullarııı bunu gerçekleştirmebelirtmiştir. f ye elveri'şli olmadjğını, ifade et> vermiye ttaşlarsa sonu gelmez. miştir. ARna'da cunta rejimininuzun sürmesi, Enosij^ten Kıbns'. Nixon'un Başdanışmam Henry • Hafta içinde 4 Halk Kurtuluş Rumlannı uzaklaştırmaktadır. Kissinger'm Washington, Paris *anî olarak 27 Ekim 1972 akşamı kaybetök. Azia naş'ı 29 Ekim Ordusu meıisubu tarafmdân fcir Simla'da Bayan GancU ile But Böyle bir gelişme de iki toplum ve Saygon arasında mekik do1972 günü Şişli' Caniiinde Ja'hnacak öğle namazam müteakipuçağımız dal|a Sofya'ja ka^ııal to 'arasında varılan anlaşjjıanm arasında ajjlaşmaya engel olan kuması, Paris'te Hanoi temsilciRumöli HisaVı'ndaki aile" kabristanında ebedl isUrahatgâhına. mıştır. Bu Cçüncüsü oluyor.Bi 'askerlerce uygulanmasına geçefl başhca unsuru kaldırmaktadır. si Le Duk Tho ile dörf gün, tevdi edilecelctir. ' ARIOGLU AİLESt rincisi bir deli tarafından 1959' Ağustosta başlanmış ise de, Kes Fakat Ada'da Rumlar ve Türkler Saygon'da'da Başkan Van Tîyö da, ikincisi de gene»Kurtuluş Or mir Sınınmn çizilmesı sırasında kendi aralannda çaöşmava başile bes' gün götfişmesi, Vietnam duculan tarafından geten Ma çıkan anlaşmazlık yüzünden gö lamışlardır. Grivas ve Piskopcssa,yaŞıöı*sona erdirmişa benzeyre'ta kaçınknıştı. 1959 öiayımn • Cumhuriyet V794 rüşmeler çıkmaza girmiştir. Bu lar, Makarios ile çatışırken, Türk mektfdir^ GörCşmeler gîzli tutuluyor, • Nixon^n Hanol ile V ' «lcahram'anı» şimdi tımarhanede çıkmazdan kiirtufmak için iki li ler de gelecek Şubatta yapılacak Başkan yardımcılığı seçimlerinde dir. öteki iki olayla ilgili o ^er mektuplaşmaktadırlar, yeni teşin kesihnesi, bir koalisyonun ratı^caklardır. 1960tan beri kürulması, seçimlere gînilmesi lanjara Bulgaristan sığınma hak bir zirvenin toplanmasından da Fazıl Küçük Başkan Yardımkı vermistir. Bulgaristan bu o söz ediliyor. Bu arada Bangla, ne d*aKatıan bir plan tizerinde .' deş'in içişleri kanşmış, dil so cılığındadır. Şubatta yapılacak lavlara biraz c?a ldeoîojik açıdan anlaşmaya vardığı anlaşılıyor. runjan da hem Pakistan hem seçimde bu görev için Rauf Denk Fakat Van Tiyö, komüföctlerin ^ baktığından, teö*işçiler SofyaVT Hindistan için problemler yarat taş'ın aday olacagı anlasılmakta ^ Merhum Şabit Bey vs Ayse seçiyt>rlaf. 1972 Mayısında «BoMUessesemlz kurucusu, deger• d«! katılacakları bir koaüşyonun Aksüt mahdumu. ^«miha Aksüt ğaziçi» uçağını kaçıranlann fo mıştır. Her üç ülkenin de huzura dır. Daha dinamik bir kişi olan B büyüSümüz, iyi insan kurulmasına karşı çilfinıştıx. Rauf Denktaş'ın seçümesi belki ihtiyacı vardır, f^Jçat Mucîbüjrrşh esi, Muzaöeı Aksüt'un agabetoğraflan, Bulgar mağazalarının Gerçl savaşı Vietnamlıİaştınrman'ın katt tutumu ve' Bayan Kıbns Türkleri için daha yarary i Levent Rahssn. Hlcfan v* ken Nixon, Van Tiyö'yti de güç vitrinle»ir»de •asıb imiş. Bu gi Gandi'nin kendisini desteklemçsi lı olacakür. Türkiye her halde* Keü'nln baİMİarı' lendirmiştir. Fakat Amerika'nm • dişle "Bulgaristan, Doğu Avru yüzünden banşa tranlâtaryor. Oo bu meseleye kanşmamahdır. , pa'nın Kuba'sı olabilir. Bulgar Ravada'n desteği olmadlkça, ğu Pakistan'a karşı giriştiği sa37.1Q.1973 eünfl vefat etmlsttr. «güçlenmiş» Van Tiyö'nün Ku • Başbakanının olayı hahçr vereri vaşta gördüğü yardım karşıhğı Cenazesl 29.101972 Pazar gOnö Hk notasında «bir faciayı önle. zeyden gelen saldırılâra mukaHindistan, dış politikasmda Sovlklndi naraazından aonra BurD O K T O R ^ vemet ec?emiyeceği meydanda" mek için» Türklye'nin çaba har yetlerin paraleline girmiş, Doğu 27.10.1972 eünO vefat" etmistlr. • sa Cekirge eamiindpn alınarak dır. Ejjer Nixon, Hanoi ve Vi.. camasırdan söz etmqpi de Sn,. Almanya ile diplomatik Uişkıler Cenazesi 2918.1972 Pazar günü Cekirge kabriıtanina defnedlle* etkong üe anlaşmakta samimi ^ lamlıdır. Anarslstlerin istekleri furmuştur. Hanoi'deki temsılcitkindi naraazından sonra Bureelctir. Kederli ailesbte ve yasa Oklrge eaınlindeto alınarafc • İse, ,bunu Van Tiyö engelleye' ni kab*uî ediniz mi demek isti s i n i d e Deri Saç ve Zfihrevl HastaCekirtre kabristamna defnedile. ^vordu? Her ne ise tatlıya BagBüyükelçiliğe yükseltmişkınlanna bassaSıgı dileriz. mez. „ ' ükian Mütehassısı IstiklU .cektir. Merhuma Tanrıdao rah. lanmıstır. Olay Batı Avrupa ülV t i r Banglades de Sovyetler BirliSeçim kampanyasmdS Mc Cad. Ptrmmkkapı No. 66 met dOeziz.. AİLESİ Asfalfts Firnuuı Menmplan Govern iki silâha gOreniyor ' kelerinde ve Avrupa Konseyin ğine Chittagong Hmarunda bir üs T E L J U 10 13 de de ilgi uyand"ırmıştır. Bayül vermiştir. Pakistan ise parlâme"du: Vietnam ve arkası âlmmaken'in belirttigi gibi, «Türkiye' ter ve iki meclisli rejim kuran yan skandallar. Vietnam şimCumhuriyet 779J Cumhuriyet 7792 bir anayasa hazırlamıştır. dilik ortadan kalkmış gibidır. , de olan • bitenler hakkında süpheler ifade edilmlş ise de» kim•••••••••••••••••••'•••»»••••••••••••••••••• se uçak kaçakçıhğmı uygun bulmamıştır. Ortak Pazar^n Paris't© toplaBrUkselde toplanan NATO Banan iki gün süreli zirvesipden kanlan, Sovyeüer tarafından bir ç sonra yayımlanan bildiri, görüşsüreden beri ileri sürülen Avrupa • ŞEKER BAYRAJVHNIZ1 rahat, konfor, sükun İçinde ve melerde siyasî birlikten ziyade 'Japonya Sovyetler Birliği ile Güvenlik ve işbirliği konferansıekonomik ve parasal sorunlara yıllardan beri diplomatik iliski nuı toplanmasma karar vermişAİLENtZLE BİRLİKTE dılediğiniz gibi geçirebileceğiniz ağırlık veriftliğini anlatıyor. Bu ler kurmuş ise de. iki ülke ara tir. Büyükelçiler kademesınde yegâne yerdir. da Fransız görüşünün 'ağır bassında İkinci Dünya Savaşının ba «lacağı anlaşılan ilk toplantı, FinEn az dört gün kalmak şartıyle ' tığını gösteımektedir. Fakat rıs antlaşması imzalanmamıstır. lândiya'mn çağnsı üzerine 22 1980 yilına kad*ar «Avrupş Bir ÇÛ halde Japonya, 27 yıldan be" Kasım cünü Helsmki'de yapılaliği» kurulacakür. «Birleşik Av. li teknik anlammda Sovyetlerle cakbr. Bu konuda anlaşma Nıx(Oda + Kahvaltı + öğlt veya Akşam yemeği + Senris ve savaş halindedir. Bir banş Bnt on"ın geçen Mayısta Moskova"yı rupa» değil, yani Amerika'ya YÂGDİRACAK tşlelme Vergisi) A benzer bir birliğinkürulması ta laşması imzası için zaman za ziyareti sırasında kararlaşmıştı. • Yemekler tabldot olmayıp misafirlerce listeden seçilir. sarlanmıyor. «Avrupa Birliği» man tesebbüse geçilmiş ise de, Konferansa otuzdan fazla Avrupa • Rezervasyon için 200. TL. kaparo bedel) almır. . federasyon mu, yoksa konfede başan elde edilememiştir. Ame deyleji katılacaktır. Güvenlik HOTEL BOGAZİÇİ (Adüye durağı) YE. İKÖÎ rasyon mu olacak? BelH değil. rika'nın Çin Halk Cumhuriveti Konferansından sonra belki de • Rezervasyon: 62 00 38 62 14 74 Telgraf: HOTELBOĞAZ ^ Dışişleri Bakanlan yılda iki ye ile temas kurması, Japonya"nm Ocakta karşılıklı ve dengeli silâh indirimi görilşmeleri de ya(Basm: 22910) 7785 • • • • • • • • • • • • • » • • • » • • • • rine dört kez toplanarak Birliğe da Pekin ile diplomatik ilişkıle• • • • • • • • • • • • •• • • •» • • • er 29 Ekim'de ben 1933 yilına giderim: Bir ılkokul sınıfı. Bir öğretmen, Turgut Bey. Onuncu yıl marşı: «On beş milyon genç yarattık her yaştan » Evimizi günlerce süsleyışimiz fenerlerle, bayraMarla, renkli kâgıtlarliii.. Beyazıt alanındaki gösterişli geçıt töreni. Bir gece taksiyle donanmış Istanbul'u gezmeye çıiışımız. En başta *da Atatürk'ün o unutulmaz söylevi... ' Bir masal sanki o günter. Uzak, aplar, sısler içind/a nasl, da güzel "torünür! Cumhuriyet'in onâricu fiiı ^alnız güzel abc anı oldugfi jçin mi bu denli iz bırakmış bende? Çocukluk anı, laruıda herşey güzeldir, Ama 29 Elam 1933 bir anı olarak gü • zel degil yalnız. Bir anlam, unutulmaz tjiı tarth, Türkiye devletinin en yüce, en erişilnıez doruğu olaraK önemli. Yalnıa benim için de değil, benim kuşagjm için de d^ğil. Devrimcl Türkiye için, Atatürkçü Türk ulusu için... Bugün ellinci yilına ' gtriyoruz Cumhuriyetimizin. Kırkdokuz yü geride kaldı. Olgunluk çağıdır elli yaş. Kisi olacağuu olmuştur 13u yaşta. Belirli bir düzeye, bir çizgiye, bir başanya ulaşılmiştır ya da ulaşılamamışür. Yani ne olacagı, ne olmayacagı açıkça ortaya çıkmıştır. Toplıımlar lçin de öyledir bu. Ellı yılın bir muhasebesinı yapmanın zamanı gelmeraiş midır? Gurur duyuyor muyuz sonuçtanî Kırkdokuz yıl sonunda gerçekten olgun, yeüşkin, büinçli brr toplum olduk ınu? Çıktüc mı, ulaştık niı «çağdaş uygarhk düzeyı»ne?, «Yeni bir güneş gibi dogduk mu uygarhk ufkundan?» Bunlara evet demek olanai dışıdır. Kımse bu elli yılj Atatürk'ün, öziedıği başanterla geçirdığimizi söyleyemez. îleri adımlar atılmıştır. ama o adımlar sonra geriye çevrilmiştir. Bir süre yerınde sayılmıştır. Sonra bir atılım daha, sonra yeniden bir genleme... • ' . • EIH yılm ilk onbeş yüı Atatürk çagıdır. Bu yıllar devnm ' ci atüımlann heyecanıyla geçmiştir. Ardı ardına yüreklı ginşimlerle. Uygar dünyaya yetişmek çabalan, kültürde, anlayısta, beğenide, yaşamada, toplum ışlerinde yüzyüa yakışan bir düzeye ulaşmak 'istekleri; yeni bir Türk insanı yaratmak, en ileri bilim kafasına sahip aydUnlar yetişürmek... Sonra duraklama yıllan geldi. Savaş vardı, savaş bitti, çok partili düzene geçüdi. Cumhuriyet'in. son yirmibeş yılı bir kısır döngüde yitip gitti, sonuçsuz çekışmelerle. Daha önceki devrimcılUt yülarında yapılanlan garip bir demokrası anlayısiyle teker teker yıkmakla! Ulusun büyük çoğunluğu bu denemeyle hiçbir şey kazanamadı demek aşırı bir sav olmaz samnm. Yüzeyde kalan bazı çıkarlar sağlajıdı kö^ere, kasabalara. Gerçek bılince ka\uşması sakıncalı görünen yığınlarm içgüdüsel özel çıkar isteklerilıe ufak paylar dagıtıldı. Devrimler harcandj. Batı uygarlığına dönük atıiımlar ters yöne çevrildı. yarına^ değil düne, önceki güne, halkı ujutmaya, halkın o anki isteklerine boyun eğmeye.,. Karşıdevrim güçlerinı desteklemek,' onlara dayanarak oy almak, seçim kazanmak. Geriye doğru koşuşta en dnde oünayl başarılı olmak sayan bir sürü partinin katıldığı yaıışa çok partili düzen, demokratik düzen' adı verildi. İşte böyle geçti Cumhuriyetin son çeyrek yuzyılı. «Elli yılda kırk milyon genç çıkardık her yaştan» diyebilecek miyiz şimdi? Hele şu son yıllarda... Umut kıracak kişıyi bezginleştirecek 'durumlan yaşadık. Yaşıyoruz. Cumhuriyet iLcelerini, Atatürk devTîmlerını gereği gıbi benimseyen, uygulayan bir demokrasi anlayışına ulaşarnadık bir ttırlü. • Sarsmtılar bundan. Bitip tükenmeyen anlaşmazlıklar bundan. Birbirimize düşman oluşumuz bundan. Karşıdevrimcilerin ağır basmasından, karşıdevrimci güçlerin Atatürk devrimini yozlaştırmak, bozmak çabalannın zaman zaman başanh olmasından. • • • Evet, ben hep Onuncu1 Yıl'dayım. Bir yıl sonra 50. yila da geleceğiz. Ben gene 1933'ün b unutulmaz bavramını yasayaca • ğım, duyacağım içimde. Türkiye Cumhuriyeti Onuncu Yıl'ın çizgisini aşamadı daha: kafada, düşuncede, yöntemde, inançta, devrimci, halk yaranna atılımlarda... Atatürkçü tıızla yürüseydik çoktan varacaktık o uygaruk düzeyine, o uygarhk , ufkuna... Bir hayıOanma, avuntusuz bir acı var şimdi. Uçup gitmiş bunca güzel yılm ağırhğı. Sonuç: tnsanlarmm yandan çoğu okumasız yazmasız bir ülkedeyiz. Dünyamn geri kalmış toplumlanndan birinin msaniyız. îşte kırkdokuz yılm acılan, gerçekleri, işte biz... Bunu görmemek. benimsememek; doğnılan yazanlara, söyleyenlere kızmak gelecekteki güzel yıHanmızı da bir dipsiz uçuruma atmak olacaktır. Ellinci yılın eşiğinde siz de duymuyor musunuz bu hüznü? Ben dftyuyorum. tçimdeOnuncu Yıl'm sevinci, mutluluğu var daha. Ben Onuncu Yıl'dayım. Türklye'miz de Onuncu Yıl'm devrimci çizgisinde olabilse. Nerde! Atatürk devrimleri açısmdan gerideyiz, çok daha gerideyiz... H Prof. Dr. Ahmet$ükrü ESMER VEFAT Vietnam : Ceçmiş olsun: Hindistan Pakistan: ;. . ..SAMI ARIOĞLU'nu / . V EF Af V EF AT, FerKan Aksüt Ferliatı Aksüt Tarık Z. Kırbâkan Paris'teki zirve: * NATO toplantısı: Japonya Sovyetler: v 30'EKİM BÜYÜK BAYBAM ÇEKİLfŞİ YARIN. ' O ÇİİLLÎ PİYANGO YARIN SEflVET . .BİR BİLETLE YARIfsfA HAZIRLIKÜ OLUN.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle