Katalog

IYFA IKİ: :CUMHURİYET: 29 Eylü! 1971 lcim 19«:de îsrafl Muhrlbi Eliath'ın, Sovyet yapısı Mısır Devriye Botlan tarafından takriben 30 Km. mesafeden atılan 3 Styx Füzesi ile batınlması, Batılı iilkelerin Deniz Knvvetlerinde önpmli bir silâh noksanlığım Rözler flniine sermişti. O tarihlerde, ÎSATO Devletlerinin Suüstü Filoları bu pibi •ilâulara karşı tamamen savunmasız rt son dereee hassas olduklan halde, Varşova Paktı Donanmasında Styx FOzesi ile donatdmıs 150den faTİa devriye botu bulunuyordu. Bu durum, kuşkusaz. Donanma sabibl Batıl» ülkeleri Miyük hir endişeye Rçvketmisti. Bunun etkisiyte, Genç Israil Devleti, de* nizden denize atılan Gabriel ismindeki fiizeTİ. tamamen kendi olanak ve yetenekleriyle dizayn Te imal edcrek bizmete koyarken, Fransa ve Almanva da, orta menzilli cemi. lere karşı kullamiacak. biri denizden ve diçeri bavadan atılan iki fiizevi geliştirmek iizere, oıiak bir program başlattı. YENİ FRANSIZ ALMAN FÜIELERJ Seyfettin KURAL EMEKLt HAVA GENERAL man füzesine kıjasla, bir metre kadar daha büyük ve 1*3 Kg. daha afırdır. Scyir esnusında uzun süre çahşabilecek yetenekte bir roket motoru ile sevkedilen her iki füze de sesüstü bir hız» ve «4 Km.ye kadar uzanan bir naenıile sabiptir. Gemilcrden atılan Etocet'in ilk safha röclum metodu, önceden baçlanan değerlere Köre çalışan föze Rfidüıu sistemine, lıedef koordinatiannın evvelce verilmi? olmasını Rerektirir. Füze. ateşlendikten sonra. dalı? için vetecek as;ari bir yüksekliğe dik Mr şekilde çıkmakta ve kendini lıedefe vönelterek, aradaki mesareye före, ya henıen veya u v Kun bir noktava gelir.ceye kadar düz uçtuktan sonra hedefîne dalışa geçmektedir. Cnrmoran'da ilk satha hedefe ySneltme förevini. atma aracı nlarak kullamlan nçaklar yaptısmdan, sreTekli netış voln bilsüeri, fflzenin güdUm si.stemf yerine. uçafm sejrriisefer taarruz sistemine verilmektedir. Bu suretle dalış noktasına kadar uçakla Retirilen (iizeler, son dalış snfhası için hedeflerine jüneltilerpk atılmaktadırlar. Denizden veya havadan atışlarda İlk safhadaki yoneltmeler çenrl anlamda olmakla bcraber. dalış safhasında güdüm «örevini fiıerine almak firere her iki tüzeye takılan radar haşlıklan. lıedeflere tam isabeti »ağl*maktadır. Bu füzelerin güdüm sistemleri her törlü karıstırmaya Karşı korunmalı olduğu tihı, küçüklüklerinden dolayı »lçak irtifalarda radarla yakalanmalan da hemen hemen mömkiin sörülmemektedir. Bu itibarla, attlışlanndan hedeflerine isabetlerine kadar eeçtn kısa süre içinde, herhansi bir karşı tedbirle. yönlerini değiştirmek veya tahrip etmek suretiyle. etkisiı hate Retîrilemivecekteri ve hattâ bedef çpmileri kendilerine taarruz edilmekte oldujunij farketmeden bedtflerinl buUcakları kabul edilmektedir. Her iki füzenin savaş başlıklan nakkında çok az şcv bilinmektedir. Bununla beraber, hedef cemilerinin ttst yapısına nişan almanın uysun olmayacfi düşünüldüjünden, ba;hkla lan dengeyi düzeltecek yeni bir olanak sağladığı anlaşılmaktadır. Bölgelerinücki kuvvet dengesi üzerinde etküi olabilecck geiişmelcri rakmdan izleyen devletler, bu yeni silâhlar» sahip olma konusunda siriştikleri çabalarla, hem yaptıkları değerlendirtuelcTden bunların denizlerde oynayacağı rol üzerinde vuttarıdaki förüşü destekleyecek sonuçlara vardıklannı ve hem de, savaş çüçlerini, meycut ve muhtemel tehditlere karsı, uiusal amaçlannı terçekleştirecek sekilde geliştirme ve donatmanın ınanç ve bilinci içinde, gerektiçinde hiçbir fedakârlıktan kaçınmadıklarını eöstertnişlerdir. Jeopolitik durumu itibariyle, Kara ve h»vadan olduğu S i l ) i, denizden de eelebilecek en büyük tehdide karşı en yakın ve en tazla açık bulunan yıırdumıızu eavunabilme bakv mından Türk Deniz ve Hava Kuvretlerınıo bu tip füzelere olan ihtiyacı, Fransa. Almanya ve VunanUtan gibi, birçok NATO uikesininkinden de daha büyük önemde förnnmektedir. Bunun yanında. Vuııan rioııaııraasının sahip olacağı böyle bir silâh. deniz kuvvetleri açısından aramızdaki mevcut durumu biziın vönümüıden olumsuz olarak etkilcvecek ve hâlâ bir sonuca vardınlamamıs bulunan Kıbrıs sorurıunda aleyhimlze bir faktür olarak karsımıza çıkacaktır. Bu nedenle Türkiye yönünden daha da büyük değer kazanan bu füzelerin, iyi bir incelemeye tabi tutularak, teminleri hususunda sereken çab«nın gösterilmesi. haklı bir uiusal istek olarak belirmektedir. Batı Almanya ile birer NATO üyesi ol. maktan da iieıi sayılacak derecedeki çok yönlü dostluk bağlarımız, Transal l'laştırma Uçakları gibi, Cormoran Füzesini de yardım yolu ile alabitme olanağım verirken, Fransa ile giderek artan ilişkilerimiz de, Exocet'leıl leminde bazı kolaylıklar sağlayabilecek görünüştedir. g tayi tulan rt Iç denlzlerde h o ı * UNDEISI Kıd Kanut gibi LJNE Kaydedilen çelismeler nn zırh delicl nlteUkte olacağı ve tüzelerln, hedeflerine ulaşmadan kısa bir süre önce suya dalıp su kesimi altında bir yere Isabet ederek azami derecede bir hasar meydana ««• tirecek sekilde atılacaklan, en kurvetU ihtimal olarak Uert »üriUmektedir. anınmiş hir Fransnt ve fiç Alman flrmasımn dizayn liderliJinde yüriitülen hu ortak proırama göre, Alraan firmalan haradan atılan model olan Connoran (Karab.ıtak) füzesî üzerinde çalışırken, Fransız fir» ması da Etocet ( l c a n Ralık) ismi verilen ve denizden atılan füzeyi Keliştirmiştir. Bu ara* da, diğer bir Alman firmasi. FranMi fflıesl için îlk haTekrt. güdüm plâUormunu haziTİamakta ve iki başka Fraıısız ftrması da her iki füze için kendi kemiini yönelten radar basltklarım yapmaktadır. ( yıl içiıule geüstirilmesi tamamlanıp, atış denemeleri de başart ile somıçlanan Fransız fiizesinin eeri imalâta hazır nlduğu açıklanmıstır. Buna karşılık. güvenlik ıliisüncelerivle sıkı bir gizlilik içinde tutulan Alman füzesi hakkmda, 19SH Paris hava c » v terilerinde Dünya karau oyuna stınuldusnndan bnyana hiçbir açıktama yapılmamıstır. nununla beraber. kısmcn bilinen ve kismen de tahmîn edilen programlamaya göre. her iki füzenin de bu yıl harekâta hazır olraası bek!enmektedir. öte yandan, Exocct'lrri denizaltılardan atılabiiir şrkilde tadil etroek üzere, ayrıc» plân ve projeler hnzırlsuımıştır. Bunun jrerçekleştirilmesiyle denizaltılara, hem klâsik torpidolarla elde edilehilenden daha nrun menzilde bir tahrip (rücü ve hem de eşsiz derecede kendi kendini «avumn» yeteneği kazandjnlmış olacaktır. T Gösterilen ilgi ayınlanan bilgilere (töre. Fransıı, ATman ve Tunan Deniz Ku\vetleri için çok gayida denizden atılan Exncet rüzesi sipari; ediltni$ ve birçok diğer Batılı ülke de bu silâha sahip olmak için Fransız firması ile müzakereye geçmiştir. Bundan başka, tnEİltere de bfitün «avaş pemilerini bu füze ile donatmayı plânlamakta ve bu maksatla Fransa ile ortak bir iraalât anlaşması yapma yoilarun arastırmaktadtr. Etocet'in denizaltılardan atılabilir hale (tetirilmesiyle. çok daha fazla ilci gröreceği açiktır. Havadan atılan Alman füzçsi Cormoran hakkında, (telişme durumu için oldusu fibi, yapılan siparişler Jçin de. biİRİ verilmemektcdir. Esasen Almanlar. izledikleri politika icabı, NATO üyeleri dışındaki ulkelere silâh satışını yasaklamı» bulunduklarından, bu füzenin satıs prospektüslerini de gizli tutmaktadıriar. Bu nedenlerle, Fransa ve Alraanya dışındaki fılkelerin bu silâhı nasıl karsıtadık lan belirli olmamakla beraber. atma sistemi ve ilk safha jtüdiim metodu dışında. Exocet* in hfitfin özelliklerine aynen sahip olan, havadan atılma olanaği ile kullanmada esnekıik sa^Iayan ve hareket eden bedeflere karsı daha etkili görünen Cormoran'ın da, en azından denizden atılan modeli kadar ilgi e«r mcsinden şiiphe etmemek ırerekir. A.P. Senato Grnp Başkanı Nnsret Tnna'nın kürsüde denşesini bu derece Uaybedeceğinj ban» söylemiş olsalardı hiç inanmazdım. Onu vekârı ile, sojtuk kanlılı^ı ve ölçulü lisanı ile tanıyorum. Aslında bu yargıların dc|işmesini, içira hâlâ da istemivor, ama çeoen çün Meclis'te yaptı^ı konuşraa, doğruaanu isterseniz çok »ırkın oldu Sıkıyöııetimin Uzatılraası ile Inönü'ye tecavüzün ne iliskisi vardı? Herkes hakkında söıılendisi gibi bir zamanlar lnönü'nfln kardesi. sonra bir oS!u. aradan bir süre çeçtikten sonra diçer o?ln hakkında dedikodular çıktı, daha dofcrusu çıkarıldı, bu dedikodular ne Inönü'tıün kardesi, nc çocukları içindi, dosrudan dogruya înönü'nün kendisi içindi, maksat onu kamu oyunda Uücük düsiirmekti. Oııa karşı duyulan kini yaymak, daha doerusu tnönii düsmanının ktndi kendini t&tmih fibi hayli vavçın bir rub hastşlıfı arazı ?östermesi idi. D.P. bu ittaamları vaptı. takat «Ue» ispat ett» 4«nildiSi zaman isbat sofrasından her /aman kaçtı. yine D.P. bir takım sorumsuz cazete ve yazarian tahrik ederek Înönü'nün itibannı yıknıak icin santaj cabasi içine dfistü. fakat bu ç » . balar da çabuk söndü. Simdi ne zarnan Demirel'in hardesleri dolayısiyle hir t a h . kikat bahis konusu olursa, A.P.'den bir ses yükseliyor, sankî tnönft snçlu ve kusurlu ise. oııan »nçlu ve hnsurlu olaşı» D e miren mazur çösterirmi* «ibi. Nusret Tnna'nın ortaya attığl dolambaçh sözlerlc Inönii töhmet altında tutularak Demirel cavunulacak. Aslında Savın Tuna ters tepen bir filâh knllanmıs oldu. <,:üı»Wı tnönii Uftrsüve çıktt: ÇoSnnluk Bizde. verin karan, hakkırada tahkikat açın... deyiverdi: bn öyle bir sözdö ki. nzun zamanUrden beri kendisinden Türk milleti bararetle bekledtâi halde Demirel bir türlii atzından fikaramıyordu: « Kardeslerim. do'.aypıyle heri itham ediyonunuz? Buyurun tahkikat açın!.. diyemiyordu. Nusret Tuna bn garip müdahalesiyle ikisi arasında böylesine ve Demirel aleyhine bir mukayesenin yapılmasın» yol açmıs oldu, bu da tabii ister istemeı nemireli fevkalâde «edeledi, tahkikat konnsu ile Demirel'i birhirine çok yaklastırdı. * * * Mcclis kürsiisiınü dediUodu aracı olarak kullanmak, si. yasi ürkiitme metodlarını. vani töhmet altında olan insanı kurtarmak amacıyla, içi bos tchdidler savurmak yalnız A.P. Senato Grnp Baskanına deeil. hie kimseye yakısmır. Bu va. pılan işin öbiir adına Sayın Tuna danlmasın ama şantaj der. ler. Demirel bakkında Meclis tahhikatı yapıldı. «Demirel hodri meydan! Alnıma leke sürmek isteyenler varsa çıksınlar kar«ıma!» divcmedi. Aksine kendi (rrupunun zoraki karariyle soruşturmayı durdnrdoktan sonra açık kapıları zorladı v e ; « Efendtm Meclis tahkikata lüzıım görmedi» jibi çülânç ve iddialı övünmelere de bas vurdu. Bo iddiaların çüruk, aldatıcı oldujunu biliyordu. Fakat maksadı göriintüyü korumaktı. * =;: * Bu durumda ben Demirel'i düşündükçe soıümön önüne Injiltere, Danimarka. Norvec Kralı Büyiik Kanut gelir, tarihin yazdısı dotru ise bir eün tahtıııı alıp denizin kensrına kurmus, denizin kabarması zamanı, dalıcalara emir vermiş; meddi durdurmak ıstemıs: « Cekil!... diye havkırmıs. Tabii bir eüarel banvo almıs »ma boi;u!mamış!.. Sayın Demirel de tenel bir araştırma dalsasını maiyetinin emriyle durdurmak istedi. «üzel bir banyo aldı, oysa Kannt Mlandıktan sonra kaeıp eitmis. bu isin yüriimeyecetinl anlamtstı, Demirel ise hâlâ anlamadı. ortalıkta denizlerin dibı gibi karanlık bir siikut var. o bu sükutu Nusret Tonanın teryadivle yırtmak istedi. bn srada büvük bir dalga basın. . dan asağı eeçti.. Sonuc ^ ^ 7 eni Fransız • Alman fiizeleri, Batı do"• nanmalarının yıllardır sayıca üstün. t v kat silâh bakımından yetersiz bulundufn özellikle kıyı «ulan ve iç denizlerde kuvvet dençesini NATO filkeleri lehine çevirecek nitelikte çörünmcktedir. Bulunduğu mevki ve hölgedeki kosullar itibariyle Türkiye açısından daha da büyük önem taşıyan bu si> lâhların temini hususunda göstcrilecek çabalar, her halde. yurt savunması ile uiusal çıkarlann korunmasma büyük ölçüde katkıda bulunacaktır. Bu gibi önemli konularda. bazı maddî fedakârhkların R&ıe almmsısı Rerektifi, aksi nalde giderilemeyecek büyiiklükte kayıplann önceden kabul edilmis olacağı Füzelerin ösellikleri ransır ftizesi 5 metre boyda ve "03 Kf. anrlıkta olup. deni^den adlılığı irin tlİTe bir «evk roketini gerektirdi|indea, M Görüşler ovyet yapısı Styx tflzesine karşı Batı donanmalarımn silâh noksanlıpnı (riderebilmek içîn teliştirilen Fransız Alman tüzelerinin, açıklanan Özellikleriyle. Avrup» nnutulmamalıdır. Naliye Bokaniığından Son günlerde Bakanlıtımıza intikaJ eden lerden bazı kötü niyetli kişüerin bendiîerini görevli tamtıp işletmelerde İşletme Vergisi lcontrolu yapmaga teşebbös ettiklerl öğrenilmis, bulunulmaktadır. Bu itibarla tşletme Vergisi rriOkellefiermin kontrol için gelen görevlilerden behemehal hüviyet sormalan re, huviyet itoraz*tmeyenHWJ»/n^erhal Deffcerelarlıldara sey«L.^jolise,bildirrneIeri öneml* ric» olunur. • . . . ^ (Basm: A. 1410321325 7967» KALK1NMIŞ ÜLKELER VE TÜRKİYE alkınma sevijeieri arasındaki farklılıklara rağmen, ayru sosyal sistemin yöriiO' ffesindc bulunan ülke. lerin, bir diğeri ile karşılaştınlması, dünkü ya zımızda açıklanan ybntemler kuüanüarak yapılabilmektedir. Fakat, farklı sosyal sisteme sahip sosyalist ülkelcrle, kapitalist ülkeleri karşılaştırırken, aynı yöntemleri uygulamak, gerçeği yansıtmayan yanlış sonuçlara götürür. K Sosyal sistemleri YAZAN Dr. Beşir HAMİTOĞULLARI S.B.F. ASÎSTANLARINDAN o'uşturmağa olanak vermektedir. Fizlksel gösiergeî.sri kullanarak, Macaristan'ı birçok bakımdan, «47:ı kapitaüst ülke 'ie, dolar cinsmden ıfade ectilırus. kişi başına düşen. millî gcHr ölçütü Uzarinden karsılaştırabilmiTtir. Valnız tıerhangi bir ülkenin, ciofal fcapasiıesi ile, diğer kaynakları, tüketjm strüktüründen çok, üretün strüktürünu etkilsciiginden, bu yönîemde yararlanıîen, «16» sı «temcl>, «8» i b'itünleyiel, toplam «24». fiziksel • ekonomik sösterge, üretitn değil. fakat. tüketim göstergesi olmaktadır. Fiziksel şröstergelerin tüketim alanından seçilmiş olrr.ssı, müm kün öiçülerde, uiusal ekonominin en önemli sektörlerıni, içermek isteğinden ileri gelmeuted:r. Bu dogrultuda, örneğin. endüstriyel kesimi kavraya'oümek için. Janossy, çelik. çimento, elektrik ve diğer toplam enerü. kâğıt tgazete kâğıda dışınd"', tüketim göstergelerini. demir yollarının taşıdıSi mal tonajtm, seçmektedir. Tarımsal Kesimin seviyesini. tüketilmelüte o;an iıcari gübre. kullanılan trakt<ir sayısı ile. aılelerın tüketim seviyesi. tıbbi bakım ve kültürel eyiemlsr seviyesi, ha\"vansal protein. şeker, tahıl tüketim:. teİEfon. radvo. televızvon say:sı. doktor savısı. hastahane vataK say;sı ve çocuk ölüm sayısı. şıbi gösîergelerle yansımaktaciır. Görüldügü gibi. böylece ssçilen ve kışi başına dlişen, millî gehr tarzmda yansıyan, fiziksel tüketim Rösterfieleri, iktisadi kalkınma seviyesi ile sıkı iıişkisi olan alaniardan seçilmiş olmaktadır. F. Jar.ossy'nin, «dolar cinsinden. ifade edilmiş, kişi başına ciüsen düzeltümiş millî gelır» diye adJaı;d:rdığı, kalkınma seviyesinin. bu. yer.i ölçüsü ve yön temi: analiz için seçilen fiziksel tüketim göstereeleri hesabmdan sonra. resmî degişim kuru Uzerinden dolar olarak belirtilen kışi başına düşen millî gelir, kalkınma seviyelerinin karşılaştınlmasında baslangıç ve en y«r km ölçü olarak. ele alnıaktadır. hrken, nasıl bir insan ve toplum tipine varılmak istendiginin betirülmesi gerekir. Memleketimizı, yukanda ço« kısa deginüen Batı biçimi lcapıtalist toplumla, sosyalizmin, eşitlik, özgürlük ve mutluluk ilkelerini gerçekleştiremediğı ıçm «bürokratlaşmış», yabancılaşmış bir toplum oluşturan, insanı, ınsan özlomi ve cnuru ile bağdaşmayacak seviyelere indirgeyen, «Doğu üîkeleıi>. aiternatiflerinden birini seçmek zoıiJnda uirakmak, «sıın'i», bir zorlamaciır. Türk'.ye, bu iki kötüden. daha az kötü olanı seçmek mecbunjetinde değildir. Tarihin şiddetli «sillesini». yemeden önce, toparlanmak »erekmek'edir. Çağdaş. ileri tcknik ve vöntemleri almak bir şevdir, toplumumuzun, ekonomsal gerl bıraktınlmışlığa rağmen. sağlıklı kalabılmis yanlarını da «dejenere» edebi'scek, şu veya bu toplumu kopya etmek. ayrı bir şeydir. CumhurİYet'e DVYVRU PTT GENEL MÜRLÜGÜKLEN PÜL RESMİ YARIŞMASI 1?72 Münih Olimpiyatlan «nma puüarına bastınlacak kompoiif.vonların seçiml icin Türk «anatçıiarı arasında bir y»r:sma açılmıstır. 14/1/1972 günü sonuçîsnacak yarumanın şartnamesi Posta Dairssi Başkanlığından veya PTT Bclge Baştr.ürfürlüklerinden ahnabllir. lUnutulmuş köy/er \ ve karayollan Ben Orta Anadolu'nun unutulmus köylerindcn biri olan DivnJI ilçesine büğlı Çakmakdüzü köyündenim. Dolayımızdaki diğer koyier de unutulmuî, yüz yıJlardır kendi kaderine terk edilmiştir. Tüm bu köylerde yol yok. su ol devran... Karayollan. «Sultan yok, doğnı düriist okul ve ögretMurat Volu» denen eski bir yomen yok. Toprak verimsiz olduğundan insanian gurbetçidir. lu çok az onarmış. Onarması da Yıüarca Ankaıa'da, tstanbııTda. valnız sulann yırttığı yerleri dolbulabildikleri her işte, çahşarak duımak. Köyümüzün 15 Km. vakınına kadar bındiğimiz kamyogeçimlerini sağlamaya çalışırlar Satacak hic bir şeyleri yoktur: net bizi hurdahas ederek götürdü. Giderken Karahan denilen mt» buğdayı. soğanı bile satın alırlar. Bu köylerin ilk olarak orta ve k:de bes tane mahrutl çadır göryüksek öğrenim gören çocuenı düm. Söğüt ağaçlarmın gölgesin» kurulmuş. Köylüler karayollan benim. Öğrenciliğim sırasınrla çektiğim sıkıniılan bir ben. bit teknisyen ve işçüerine ait olduğu de çüekeş köyüilerim bilir Kırk nu söylediler. Een. madenci veya beş kilometre tahmin ettiğinı yo turist çadırı sanmıstım. Çünkü hınu defalarca yayan tepmişim 56 kişi söğütlerin gölgesine yan dir. gelmiş çay içiyorlardı, saatlerin On Iki yıldır ö?retmenim. Ba ibresi ise 11.00'i gösteriyordu. bam her yıl, kendilerini unuttu Yanlannda yol yapımında kullasumdan vakınarak. beni çaâırır nılan hiç bir »raç ve malzema Ben ise eoluk çocukln o uzun yo görünmü.vordu. lu yüvümemize itrıkân olmadığıOndokuz yıldan beri devletin nı yazarak kendimi savunmaya çalışınm. Babamın ve anamm bir gün buralara da el uzatacaeı£;önHinii almak için, her şeyi gö nı umutla beklcdim. fakat hâli ze alarak 1964 yılında bir kere kö soıuna eğilen çıkınach. ye gitrim DönÜ5te volıın yarı«ıSadık UELtPlNAR nı hayvan sırtında, varısını da Sanat Enstitüsü Tnrkç* traktöre binerek aldık Fakat yolÖârretmeai da de\Tİlen rraktörden mucize kabili ölümden kurtulduk. Aradan yedi yıl geçtikten sonra yine köye gittirtv De\ran yine Tarihin Sülesini 'Basın: A. 1398521168 7966) yemeden Dosja No: 289 531 Kıymet Ciıısl 20 Veltsan marka Bolon Erkek Bisikleti (20x750=15000 • 15.000, Koca M. Paşa Vergi Dairesine olan borçtan ötüru ToDçular Kışla Cad. Ko: 119 '9 sayılı mahalde tahtı hacz'e alınan yukanda cins ve evsafı gösterilen eşyarun 6'10' 1971' günü saat 14.00 de mezkur mahalde 6183 sayılı âmme alacaklarımn tahsil usulü hakkmdaki kanün hükümlerine tevfikan ve peşin para ile satılacağı sncak verilen bedel tesbit olunan değerin ** 75 şinden aşağı olduğu veya hic ahcı bulunmadığı takdirde ikînc: satışm 13 10 1971 ?ünü ayn ; saatte ve a r n mahalde rapîlacağı: fazlp malumat almak iste.risnlerin KM. Paşa Ver^i Dairesi MOdflrlüğüne mü"rscaatlsr; i'lân olunur. 'Basm: 213ll'7971> SAT1Ş ILANI Istanbul Defierdarhğından: Ülkelerarası bu karmaşık karşılaştırmaların, parasal birimlerle belirtilen ölçütlere dayandınlması doğaldır. Fakat kapitalist ülkelerie, sosyalist ülkeîerin karsılaştııılması sorununun dogurdugu özel durumlar ortamında «ortak gösierge birirrıine«. ar.cak dolaytı yol ve metodlarla başvurulabilmektedir. Farklı sosyal sistemlere sahip ülkeleri karşı'.sştırırken. karşılaşılan ilk güçlük. sosyaüst iilk?lerin, mıllî gelir hesapîarmın farklı olan kapsamı ile ilgilidir. Çünkü bu tilbelerd?. ekonominin «hizmetler sektörü». nürs. laaliyetleri, fiziksel bir ü kabul eciilmediğinden. tnilli sslir hesapîarına girmemekredtr. îkinci ve daha önemli sriçlük, fiyat sıstemının oluşması iie ilgUidir. Nihavet, sosyalist ülk'îlerde fiyat sistemi. bir merkezden tespit edüip güdüîmeste ve bir sosyalist ülkeden, diğer sosyalist ülkeye geçildikte bu senei ilkeye rağmen. değişikjikler yansnabilmektedir. Bu nedenlerle. sosyal'.st sistemin yapısa ve işleîişi ile i!?;li örelliklerln. eikisini bertaraf eciip, kapitaîist ü'.kelerle karşılaştınlmasma olanak verec?'s bir yöntemin bulunması zoranlu hale Eelmıştır. ülkelerarası fcarşılaştırılmaiarda kullanı'an daha öncekl den»melerden ue vararlanar. V. Janossy. yeni bir yöntem geiiştıi'miştir (1). Bu yöntero, fiyat sistemini işin ıçine kanştırmaksı zın, ayru karşılaş'ırma ba?amaklarında ve kullanım değşrı tizcrir.cîen, tüketi'en maddelerın miktannı temel alan. millî cerr değeri cinsinden bir «gösterge». B urava kadar kısaca yapılan açıklamalar. değinüen yöntemlerin. tarkh özellıkleri yanında hiç biririn, eksikbi^, mükernmel olmauığım göstfr mektedir. Kalkınma seviyelerini karşılastırırken. ssğhklı güvenılir. doğnı sonuçiara varabilmek için, çoğu kez bir tek yöntemle yetinmemenin gerektiği ve seçilecek yöntemlerin .ekonomsal sağlam temellere dayanması, ıktisadî sistemin öj£lliklerinı va kalkınma seviyestmn. aşama'arım, karakterize eden bileşiklerin başlıcalanm kapsaması ve de orar.sal olarak. genel niteliği değiştirmeyecek ve dijer yöntemlerle düzeltilebilecek küçük hataiar dışmdaki büyük yanılgılara. vol açmayscak neviden olmasına dıkkat edilrnelıdir. Memleketimiz bakımından çok önemli olan diğer bir konu iktisadi kalkınmalann sadece nicelik yönünden seviyesi de»ıl, belki ondan da önemli ve ksrmaşık olduğu için, rakamlann içermekten aciz kaldığı. kalkınmanın özellikle, niteliğidir. Kendilerine ulaşılınak istenllen ülkelerin, iktisadi kalkınmalannın, niceliği yanında, niteliği ve özellikle toplumsal yapılan dikkatle incelenmelidir. Vitrinlerin gerisine, kamaşmamış, keskin, görebiien Rözierle bakılmahdır. O zaman görülecektir Hi, Türkiye'ye örnek alıp, a\nen kopya etsin diye, önerilen kapıtalist Batı ülkeleri, görünüşte kişi başına düşen gelir seviyesini, her türlü sömürmenin çarklanndan geçerek. bugün. 2, 34 bin dolara çıkarmış ve teknolojik gelişmelerin doruklarına yiik selmiş olmalarına ragmen; safelıklı, dengeli, huzur içinde. muılu bir topluma kavusamamışlardır. Günümüzün en zengin ülkesi olan, A.B.D.'ri «imparatorlujrunda», •yoksulluk adalan bulunmaktadır» (2>. Başkan Johnson'un 20 Ocak 1964 yılı mesaHnda, resmen, 35 milyon (Türkiye nüfusuna vakın) kadar Amerikalımn. yoksul olduğu. kötü beslendigi, kötü barındığı ve kötü giyindiği. beliv'. Umektedir (3). Gayri resmî rakamiar ise, bu sayıyi 4(150 milyon arasıncîa göstermektedir. Hatırlatma sınırında kalmakla yetindigimiz için. örnekleı. arttırraağa gerek görmUyoruz. TürkiyeMin, kalkmması ka! kınma hızı, hesaplanır ve dig»r ülkelerie karsıia$tınlması yayı Sonuç A Boğaıiçi Üniversilssi Rektörlüğünden 23 F.ylül 1071 günlü gazetelerde Boğaziçi Üniversitesi giriş sınavlannda ba4an kazanan adayların ÖN KAVIT işlemlerinin şahsen veya yazı üe yapılma tarihi ranlı!5İ:kla 29 Ekim 1971 olarak yazılrrüştır. 29 ETLÜL 1971 olarak düzeltilir. (Basm: 214807980) maç. sosyal ve ekonomik yönden, kalkınmış, sömürjden arınmış, sevgi ve dayanışma temeüeri üzerinde vükselen sağhklı, mutlu bir topluma varmak olmalıdır. Bunun gerçekleşebihnssi için, kişi başına, yılda, 2, 3, 4 bin doların düşmesine gerek yoktur. Daha düşük örneğin, lUOü dolar civarında bir seviye. sömürünün her türünden armmış, insan sevgisi ve saygısı temeüennın vürüttüğü, özgür bir toplumsal yapı ortamında, insenlar daha mutlu olabilirler, yabancılaşmadan, ezilmeden. Kalkınması engellenmış TUrkiyenin, böylesi bir topluma erişebüme şansı, bugün, Batı'da ve Dogu'da «yabancılastınlmış», toplumiardan, kullanılabildıgl takdirde daha fazladır. Bence. iktisaden geri bıraktınlmış tilkelerto tek şansı, bu noktada bulunmaktadır. S O N (1) Ferenc Janossy. Le prohleme de la merure du niveau de developpement economique. Budapeşta. 1963. (2) J. K. Galnraitb. The Afîlu ent society, 1938, fransucası. L'ere de l'oppulence. Paris. 1S81. (3) Anan, E. Goldstein La euerre contre la pauvrete. La Net. Paris, Haz. Eylöl. 1970, s. 110 Yüzds 10 indirim az bulunuyor Ben gözleri görmeyen fakat her insan gibi yaçamalt için çahşmak mecbııriyctindp olan bir vatandaçım. Yeni ts Ksnummu. i>;verlerinde ve bühaüsa (tktisadi Dpvlrt Tesekkiillpri'nde " i ? nranınrt» «akat Istihdam odil»cektiri «mir hökmiinii getirmektedir Ne acı gerçekrir ki sadece 1 'âmâ^ ve 2 ko! ve bacaktan sakst işçisi bulunan iki bin kiv.nin calıştıjı koskoca Sümerbank l?tan bu! Pamukhı Dokums Fabrikasına yaptığım müraeaatta bizzat Pamuklu Sanayi Müdurü Hızır Gpylan tamfuıdan yer yoktur eerekçssi i)eT^ sürülfıyor ve avnı fahrikamn Personel Bürosunda dilekcem hasıraltı er>ilivor bırakı nn müsbet'i mfnfi bir ctvap v«rmek lüzumu büe cörölmüyor Rimrli, kanunları cikaran wTin Parîarnerîto iiypiprimi? sizlere pr? Ipnivorum! Yoksa çıkn'rlıŞmı? ts Kanımu «akatlancîı mı'' Ve sa'•ın Yiîriitme Kıınıîıı üvoleri' Sizleri HP HCSVIS i'vprabildim mi? Adnan FRTtRK Cutnh'irlye» Mah. Tıldıı Sok. Tin KiiciikreUmerfi İsçl emekü aylıklannın yükseltiimesi Isiendi tşci emeküleri olan biz çilekeşierin srtık dayanacak halimiı kalmadı. Memur aylıklan srtarken, memur emekli ayhklan da tümüyle yükseltildi. Devletimİ7Jn adaletine güvenerek iimitle bekledik ve bekliyoruz. Eminsu aylıklan bile urtırılıp onların vşraları sarıldı. Peki biz ne olacağız? Sigorta emeklileri devletin âdil himayesin* lâyik değilmiyiz? Kanunla tamnmtş sosyal giiveniik aisteminde deviet sadece bir gurup emekçiyi mi düşünür? Zümre tercihi yapüır mı? Sigorta pirimine temel olan aylık tavan ücretin son kanunla vükseltilme3İ biz emekli işçilere bir yarat sağlamaz Ancak 4 yıl sonra ve ileride aylık bağlanaeak işçiler* varar Geçim sıkıntısmdan buna'dık Eşitlik ilkesine uygun olarik sigorta emekli ayhklnnnm da vükseltilmesı için sendikalarımızın ve parlamenterterinıizin himmetini brkiiyoruz. Celâl CEYLAN Tnkmak Knyü Sayın Soförler! Gcc» v« «iMiduz voHsrdak! t>er?.7 ci?^i diümipri icin den e.riiniz Çizgilcrin üstünde sevrctmeviniz Günün ka:arma?r.ıdnr" ;'.'bar^n farîsrını?) çlob ve o'.âka lâmDalam i 2 i devamh otar'k cakını*. K\\'1P Sefer görev kartım kaybolmuştur. Yenisini alaca»ımdan. eskisinin hükmü yoktur. FROL ERBAŞ Askeri numaram 2838 Cumhurîyet: 7972 Türkîye Trafik Derneği • NIMBÜS SELDA'nın dotumunu dost ve akrabalarınııza müjdeleriz. S r m n . tsmail Durguncr Cumftunjet ioiS