16 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kYFA DÖRT: :CUMHLTtfYET: Zo Eylül 1971 ATI cephesinde «Yüdınm Savaş> 10 Mayıs 1940 sabahı tanklarm saldınsı ile başlamıştı. Saatler sabahın beş otuz beşini gösteriyordu. Alman nrhlı kuvvetleri bütün heybetiyle Lüksem burg'un giiney smırı* nt geçmiş, Belçika yolu ile Fransa'y* yönelmişti. B Ar*ç kuyruğu en azından *8 ılometreyi bukıyordu... FraniV ı, öldürücü darbeyi tadirmek :ere bulunan muaxzam birliğin ışındaJri komutan, Jstilâ hareîtinin belirli bir noktasmda abasını durdurarak yolun keınna indi. Yanında iki genç ıbay daha vardl. Haritayı açaık dunımu bir kere daha gözîn geçirdiler. Komutan, gen». ıl rütbell Hefrn Guderian'dı... ırhlı araçlar konusunda Almanm n en yetklli askerlerinden iriydi. Aynı hattın biraz daha kuzende faaliyete geçmiş durumdaı diğer zırhlı birliklerin başını da Rommel bulunuyordu. Gudenan, mevcut plâna göre arjıtaşacağı bütün engelleri tzla zorlamaksızın aşacagmdan, ımde sonunda da Manşa dayaacağından emindi. Kendine oluğu kadar emrindeki pınl pı1 birliklere dc güveniyordu. Ayıu topraklar üzerinde yılır öncesi Alman ve Frans:z uvretleri bir kere daha karşiışmışlardı. Komutan, Birırrt 'ünya Sava$ınm bu amansu arpışmalannı bütün aynnfeılaı ile incelemiş durumdaydı. F.z ere büiyordu svdeti vakın harıın unutulmaz çatışmasını. Faat aradan yı 11ar geçmi*. şartlar egişmi?, Almanya da «rtık maı sayılaa eski yenilgiden geıemce ders alnuştı. Karşı ülkelerdeki uzmanlar. »arruzun yine aynı yönde ve şağı yukarı aynı taktikle uyguınacağını tshmınden gert kai mtmışlardı. Kendılenni »avunma baknnından yeterince hazırlıklı sanıyorlardı. Hem Almanya bu yolu bir kere daha tercıh etmekte belki sakınca görür, saldırıyı baçka vönde gerçekleştirebilirdi. Yıldırım Savoş ve Orak,, harekâtı... B ÜTÜN bu tahmınler yürütüle dursun, tedbirler de bol keseden alınsındı. Almanlar hazırlıklarını bitirmış, saldınya geçmişîerdi bile. Büyük taarruza, özelliğine uygun bir de isim verilmışti: «Si Chelscnitt • Bı 194t Tilının Mayıs ayında. çekilcn bu fotoğraf; bir Alman tankını istilâ bölgesindeki su birikintlsinden geçerken gösternıektedir. çen Orak» harekâtı. Plâm, Hitler Genelkurmayınm ftn parlak en gözde generaUerinden Von Manstein gelıştırmişti. Birinci Dunya Savaçı yıllannda, Fransa'yı topyekün isgal nar sanyesi ile yine benzer bir plân Uygulamıştı araa bu deîa Manstem, birlikleri biraz daha güneye kaydırmayı taktik açıdan da> ha sağlara telâkki ediyordu. Buna mukabil Alman Genelkurtr.ayının, Fransa'va karsı tat bik mevkiine koyrnak üzere hazırladıgı başka ve değışik pı rıları vardı. Manstein bunlan kesinlikle reddediyor, zafere ulaşmak için Belçika yolunu tercih ederek düşmanın topyekün ımhası cihetine gidümesi lâzım gel oiği fikrini ısraria savunuyordıı. Hitler'in bu direnmeden hoşlanmadığı muhakkaktı. Fakat plânın ayrıntılarına aklı vatmıs, mantığın da bunu gerektirecegine inanmıştı. Duruma mudanala ederek soz konusu plânın uygulanması için gerekli emirleri rermekten geri kalmadı. Fakat Manstein, Genelkurmayı tenkıde cesaret ettiği, böylece de disıplın kurallarının $aşmazlı|ına karsı çıktığı için cezalandınlacak, görevmden alınarak gerı hatlara verilecekti. Fransa İçin kanlı bir ilkbahar başlıyordu. «Ardenne» harekâtı 48 saat •j içinde tamamlan^ mıştı. Oysa, üst may kamlara gelen bilf ginin özeti «Önem',> siz şeyler oluyor» | şeklindeydi miş, taarruB da başlatümıştı. Gu denan bu için gerçek ustasıydı. îlldeki plânın yüzde yuz başarıya ulaştırılması mümkün bir jaheser olduğunu daiıa ilk bakışta anlamıştı. Ayrıca emrinde ki zırhlı birlıklerin vurucu KUVvetme ve dayanılnaazlıftma yürekten inanıyordu. ilanevralar sırasmda bu zaten denenmis, görülmüş bir şeydi. Emrindeki yüksek rütbeli subaylar da veni sa\aş ekolünün eşsiz ve ilen görüşlü birer temsilcishdi. Fransa nın istilâsı sırasmda Almanlann takuje uUrak cepheye gönderdiği tanklardan biri 7 Ne kadar zaman geçti, kaç saat nyndnlar, akşam raı, sabata mı belli dejil. Rıza'nın bağır. tısı üstüne nyandı Garip. «Aksak Ali'nin teremesi. ın diyornm sana.. Beni dısan cıkarmm. Sırtın ısındı, peksimeti hakladın. ba?ladın kndnrmaya. tn diyomm »an«..» Rıza böyle bafınyor. I ı f ı n saHanıyor. ü a rip korkmay» basladı. «Rıza'nın sesi yığının dısına cıkmaı. Cstelik de Selim ölfl ırfbi nyuyordnr simdi. benim bil. diğim Selim nyanraaz. Ne ola ki?.* diye diisönüvor. R « » çıktı. sayıp söverek. Garip de s o jjnlhm » t » n * kadar »üründü. De|isik seslcr dnydn. çıktı, »yağ» kalktı.. Ortalık aydınlanmı<i, köylüler et yöklemeTe gelmişlerdi. Arabalar. ök'ttıler, mandalar. bağırtı. cafırtı Sağa sola bakmdı, sonr» nrtmın dondntıınn anladı. Sıcak yıfından kann östtine çtktnıM' R"«» cekeiini eıkarmıştı »t yıfınının içindeyken, simdi giydı. Üşümnyor pek. Garip titremeye basladı. Kısırdağı'mn oylntnona yaslanan köyden arabalar ?«lmiş, girdikleri ot» yüklüyorlardı. Araba*i da eneyi ot atmıslardı. Garip basını önüne egdı. «İeeride yine var mı arkadaşınu?» •Burda yok. şn yıfmda »ki »rkadasımı* var.. .Çıksın onlar da, cağınn, elini çabuk tut osul, eapr •nlan... dedl y»*lı «dara ©ğlnna. Çağırdılar, C«firdUar Selim'le Kemal duymadı. R«a hemfn SKan gibi otun icine akh. Selim ile Kemal'i ark««nna aldı geldi. tkisi de şaşkındılar. lsıyan ortalık, M>&uk. »yku sersemliği onlan sajırtmiîtJ. «Durmayın, «t yakm, bu çocuklan çula sarm, ısıhn...» Yaşlı adam böyle söyleyince, s<wünün icine bakan oğullan atüdılar. Rıza çul» e>n»»«"Üçü urıldılar. «Kim salır sirin gibl dört cöcü|ö böyle »s^ıı dağlara. Burası nere siı nere? YavnıUrım insan dağdıı knlmaz. köy yakın: gelseydiniz, nğrasaydına. >ixi kim konuk etmeı? Tanrı konuğu ko\ulur »mı? Bu kövün adı Kiziroğlu'dur. Niye nelmcdil "j>lı> lta«a göıü tiftik sarfnlar içbıdcki yaşlı «danı roküt çomeldi yanlarına. İji bıraktı. İki habavigit, bl* ı;ocnk ayakta bakıyorlar. Dede başladi sorçuja. Bir bir öğvendi ne oldaklarını. nereye gilllklerini, ne yapacaklanııı Hep Rtra konoşuyor. öbiirleri sDSUyordo. Akıllanraışlardı Ur'da Rıaı fınat kolluyor, Garip'e i$aret edecek kl. •Miyif gidelim. biri hıraksın, «eç kaldık» dedirtecek. Garipten önce dede yakaladı Rızanın i$artü. ni, görmemezlikten jeidi. «Mirzo . • dedi dede birdcn. Kiiçük oğlan geldi. Dede ona bir^yler söyledi. Ç«cuk ata atladı, uçtu ko>e. «Sen fidelim dersln, aferim oğium, yolcu yolunda gerek. Gidecekslniz. Çocuk şimdi gelir.. fidersinlz..» diye Rıza'nın işaretini de cevaplandtrdı. Sustn bizimkiler. Köye uçan atlıjı söretı diğec ara. barılar toplandılar. Hepsi «bir şey oldn ki.... dborlardı. Geldller, ot yanan ocağın başında çulun altın. da üç Urkek knrt eniği sibi hakışan çocuklara diktiier (özlerini. Rıza tanki o köylülerden biri ffibi Karsı taraf AY1S ayının ılık re güneşlı günlennde Fransu ordusu Magınot hattının arkasına juvalanmıştı. Komuta heyetl, her türlü tehlikeye karşı gerekli tedbirlerin âlmd'.ğı kanısındaydı. Askerler rountazaman izine çıkıyor, vaktı gt)ea ler yılhk tatil için memleke'lerine sönderiliyordu. Subaylar ıse tıpkı eski garniîonlarırtda oldugu şıbı lüks ve konfor içınde Kunlük yaşantılarım sürdürüyorlardı. Fransiîlar için Maginot adetâ sıhırlı bir engeldı. Hiçbir kııvvet bunu a$ıp öbür tarafa geçemezdi. Oysa Fransa'da De Gaulle, Almanya'da da Hitler aynı fıkirde değiüerdi. Magınot. bunlara göre bir bütün olarak Fransız askerini ba$tan çıkaran, lakaydiye yönelten Dır beton ve demir vıgımndan ıbarettı. Müstahkem mevkı tsvicre sınırından ba?lıvor. Sedan'da son buîuyordu. Sedan'dan ötesı Fran sa için dupedüz tehlik«,ll bir bölseydl. Gamelin ve Genelkacmavı, bu fıkri birjuöji.î)«ıii|(te t a semek ıstemivoriardı. Israrla üs tunde durdukları nokta şuydu: Tehlıke sbz konusu olamazaı... Cünkü Ardenne bastanbaşa ormanla kaplı bir bolgeydi. Alman zırhlı kuvvetleri bu kesımı hiçbir şekilde aşaroazdı. Şu ha'de Gamelin ve maıyeti geceleri ^ m u ş a c ı k yataklarma vatıp deliksiz uj'kularına devam edebılırlerdı. tnanılmayacak bir şeydi araa, Fransı? ordusunun birlik çogunluğu. diger bir deyimle 44 kotordusu Magınot hattımn arkasmdakı kesimlere verleştirüni'^ti. Magınot hatttna knasla biraz daha güneye tsabet ediyordu bu yığjnak. AlmanJar ıse Zigfrid hattının arkasında sadece 19 kolordu tutmakla vetınirorlardı. N Bbylece «Bıçen Orak» harekâtının başına Guderıan getiıil konu veresim; AYHAN BAŞOĞLU | I GÜNAHKÂR KRALIÇE idi. Atlı geldi. Terkide bir de kıı geldl, indiler. Kıı m alyeşil giygileri göze batıcıydı. Rua hiç baknıadı bile. Selim. Kemal, Gatip üçii dc kızı ROI ucuyla süzdüler. Kız el çabukluğuyla ortaja kocaraan bir derin badıja koydu. Elindeki gÜRÜmdcn »ıcak sütü devirdi. Torbadan kaîikları çıkardı, di>T. dünün önüne de teker teker koydu. îığın yığu! fetil döktii orta>a. •Ba?layın, yiyin ve yolcu olun» diye sö>lend Dede. Bizimkiler birbirine bakıştılar. Selim bajİH mak için sabırsızlanıyor, gelgelelim Rııa'dan korkuyor, yolda jediğini burnundan getirir. Kemal ile Garip de Rıza'M bekliyorlar. •Hadi hadi..» dede sıkıştırdı. «Bismillab* dedi Rıza, kaşığı raldi Selim H < Kemal yetijti. Garip de basladı. Kemal ile Selim gittikte hızlannı arttırdılar. Çala kaşık.. .Vlrmi dört saat arlık. tek peksimet, soğuk Sakaltutan'ııı başı ve sieak siit... diye dusündü dede, hoş gördü Selim ile Kemal'i.. "Su de, siz de, bunlar gibi utanma>ın... dedi Dede Garipin yanındaydı. Kız tam karşısında Garip'in. Dört yanları da bir halka, Gözler hep Üstlerinde. Dede: •Kıznn, bu çocuğun ranklarını bir kipleştir» dedi. Elpençe ayakta duraıı, bndıya'da süt ataldıkra yere bile ko\madıği giiğümdeu sut doken al>egilli kı/. eğildi, sütii koydu oraya. Garip'in çarıkla. rına yapıjtı. Önüne cğilen kızın sıcak sudan, soğulı suya değmemiş ellerini. al al kınalarmi, ak ak tnr. naklannı gördii Garip. Vaş ondört. btmıı?. Eli titredi utancından, süt kaşığı döküle döküic dondu ağzına. Gün gormüş, omür sürmus dede durumn kavradı. araya soz katmak istedi. kız doğrulurkeu: •Vavrum senin adın nc?» Omuzunu tuttu Garip'in. Ona unutturmak istiyordu durumnnu. •Vah. vah, vah.. yairucuğum.. Sen tek zıbınla mısııı? Donmadm mı sen?» di.\e soylendi. Çcpetevre kbı liıler, iki babayijit oğlan. hele su «dağlar maralı Kiziroğlu güzeli.. • L'tnndı. kiicüldu, yokiuğa. yoksulluğa bin kiifretti içinden Garip... O a.vdınlık ortalık karardı. karardj. ba;ı döndü.. uslu çekildi. eUodea kasik düştü . »lusewk . . , , , , Dedeııin ne Renrliği, ne e^ki delikanlılıjı. n« de öttüğü zamanlar çıldi aklına. Veni onarılaıı ıliklerini. kocaman asker düğmelerlni çozdü, açtı yakasını paçasını Garipin.. Garip'in gözünden süt, fetil. yer nofrası, okul... her şey yitti. Yer yanlsft da yere girsem» diyordu içinden. Dede çulu iyicı sardı Garip'in sırtına. «Bunlar da tek zıbmla» diye«ekti Garip. gcljelelim ki ağzını açacak güçte değiidi. •Mirzo..» dedi gene yajlı adam. Bir sej Itr söyl««ii rocnğa. Çocuk atladı ata, uçtu köye doğru. Dede geldi uene yerüıe orurdu. «Oğlıım admı söylemcdin bana, adını..» •Garip» diye cok yüksek bir sesle söyledi.. Tutamadı sesinl. •Anan . baban hit; bisc yapmamı;lar sana da, hte rok yerinde bir ad koymuslar. Garip» Garip..» diye birkac kez soylendi dede. .Kaç yasındasın Garip. ojlum ^ «Kıtlık yılı doğmu^um.» (Arakan T V ) Satranç * STİL harekâunın ön plar.dakı soruınluları Von Kleist, Guderian ve Rommel'di. E!lerinde noksansız bir plân vardı... tsgal edilmesi gereken bo!geierı muazzam bır satranç tah tası ssklinde vorumlayaralt, zırhlı birlikleri savaşın şartlarına uvgun bır sekılde hedeften hedste vöneltecekler «Bicen Orak» operasyonunu basan ile sona erdirecek'.erdi. Von Manstein olanı umulan neucevı sagladıgı taktirde «SıU dınm Savas» sayesmde Fransanın ışı sadece on gün içinde bitirilecek, iilke kuvvetlerinın tumü ile dize getirüecekti. Kanlı bir tlkbahar baslıvordu Fransa ıc:n. Ardenne harekâtı 48 saat ıçmde taınamlanruiştı. Tabıî engek lerle uğraşma zorunlugu olrnasaydı cok daha erken bitecekti bu yurüyüş. Ormanlar bovunca tanklarm yıkıp gectiğı ağaçlar verde vatıyor, Almanlar en umulmadık yerlerde bile kendilerıne rahat rahat vol açıvorlardı. Birkaç Fransız ve Belçika birltfeinin karşı taarnız ve savunma çabası tiç beş dakika içinde puskürtülmüs. zararsız hale getirılmişti. I 90 «Aklına hlç bir çey gelmesın sayın madam... Söyleyin lutfen kendisine... Bız defteri kapadık, olayı da unuttuk.. » Madeleine çaüşma odasınm gırdiğinde bir kere daha hayretler içinde kaîacakü. Kocası k.ocaman bır tabanca çıkarmış, şarjörü yerıne takıyordu. Sonra alışık bir hareketle naraluya mermj sürdü. «Ne oluyorsnn böyle ku•aım?. Bu ne telâş?» Sebebınl bana da söyler misin tutfen?..» «Ah namussu2 herif...» diye Clavet birden gürledi. «Namussuz kere namti'suz... A=sagılık deyyus... Daha önce nasıl oldu da akıl edemedim. Tam ona gbre bir dolap bu... Üstlmöe damîrası 'ar âdeta...» «Kimden bahsediyorsun Tanrı askına?..» «Şimdi vakit yok... Su ka öarını söylivebilırim sana .. Sır çözüldü... Bızira be^ yüa b:n dolann üstüne ottiran Valoti'nin tâ kendisidir... Kesinlikle bıüyorum artık ..» «Nasıî biliyorsun?..» «Biliyorum işte... Bizzat vapmadıysa bile araya bır takmı adamlar solcarak önee van m müyonu yürüttiî... Sonra da Moreau ile Paoli'nin öldürül mesini sağladı...» «Korkunç bir Iddia... Emin misin?..» «Emlnim... Neden emın olduğumu daha sonra anlatacağım sana... Şimdi hesap görme zamanı... Sabırsızlıkla beklediğim an geldl... Foyasjmn bu ka dar çabuk meydana çıkacağım ıımmuyordum.. Vav hergele yay...» Tabaneayı beline taktt, nalto Eunu gıydi, kapıya vöneldi. Madeleine onu durdurmak 1* çin blr hamle yaçtı tma boşu» naydj artık... «Benl rahat bıralnnalısın karıcığım... Sen salona gec... Masalan göz altında bultmdur... Vaziyeti idare et. Valoti'mn hesabını bir «tn önce görmek zo rundayım...» DİŞİ BOND Tiirkçesi: Şehbal AYGEN Israr etmenın mânası voktu. Genç kadın bunu gayet tvi anlamıştı. tçınde garıp bır sıkıntı ile kocasının koltaıu bıraktı, gıtmesine razı oldu Clavet, lokal! vıldıran s:bı tertcetmıs arabasma atlamıstı. Nasiı da acele Pdıyor, bır an once Valoti'yı ftısürmak amacı iîe nasıl da heyecanlaniyordu. Gun gıbı a?ikârdı Her şev .. Daha önce sezınlevemedıği ıçin ktndi Kendine lazıyordu. Kırmıza ışıklardaD birının öaünde durmak zonında fealmca gözü sağ taraftakı telefon Sulübesıne Uiştl. Kısa bır süre düşündıi... Sonra karannı verdı. Arabayı hemen oracıktakl uvgun yerlerden bınne parls ederek kulübeye vöneldi. • Jabeke, nihayet derin bır nefes almak tmkânını bulmustu. Teker teker elden geçirdiei beş vüz bın dolar arasınds sadece otuz bini sahte basılmısti Di|erleri normaldi. Hem de gıeir şncır. Sahteleri itina ile sağ!»mlar<3an ayırdı. DoSruldu. eerindi. bır sigara Takh. Altı saat sürmürtO sayım i?i.« Omuzlan rutulmtı?. beli de enikonu aŞnmıstı Ömrü bojrenca belirli bir is yapmağa, bîr yere rsatleree mthlamo çalışma?^ alı sık değiidi... Çok zor gelmiştl ama. dişini «ıkaraktan bitiıtneğe de muvaffak olmustu. Paralan tekrardan çantaya yer leştirdi. Sahtelerini kolayca ayırdedebilmek için en östteki paketin en üstüne tllstirdi. tlk ftr=atta bunlan vakrr.atı. ortadan kaldîrmaJıydı. Gizli dolahm kapaŞmı kapaTiış doğnıluvoHu. TeVfon çaldı Koşup kuiakhğı kaldırdı merakla. « Alo, buyurun...» « Sen misin Jabeko?.., Ben Clavet...« Nasıîsın bakalım?...» « Seni hemen gormem lâzım...» . Hemen mi?... Ne var?... Acele bir iş mi?...» « Tahmin edemeyeceğ"' kadar acele ve önemli...» « Sen gelene kadar ben burada heyecandan geberecek miyim yani?... Nedir mesele?..> « Telefonda söyleyemem... Bes dakikaya kadar sendeyım.. Gelip seni alacağım... Kimsey» bir şey söyletoe...» « Pekâlâ... Bekliyorum.» Jabeke. tetefonu kaparken düsünceliydi. Ortağımn sesi hiç d» normal değiidi. Ne olmuştu da böylesine heyecanlanmıstı acaba?... Yine birtakun «ksüikler çıkmutı muhakkak. Durup dururken ne diye telâçiansın. hiç beklenmedik bir anda ne diye telefon etsindi?... Son olnylsrla ilgili bir dururn söz konusuydu süphesiz... Su hikâye artık kesinlikle kapansa Çok iyi olacaku doerusu ya. Biliyordu... Clavet, durup dururken paniŞe kapılacak tiplerden olamszdı. Sonra telefond» soylenmeyecek kadar önemli demişti. Gerçekten önemliydî şu halde. Diiçündükçe endlşe ve menüa aroyor, garip bir sıkmts hissedi•vordu içinde Oysa her seyin yoluna sirdi|inî. meselenin de kacandtSını zannediyor, sıntraz bîr rahatlık hissediyordu kendinde Arns dertler ve tersîikler bitmiyordu bir türlü. (Arkası %»r) TİFFANY JONES GARTH Gudenan, emnndeki »rhlı birliklerle bütün enjrebelen asaraktan Sedan'a dayandığında saatler 12'vi gosteriyordu. Harekâtın baslarjncmdan sonrakı ikınci Rünün 12'si. rransız Yüksek Komuta Reveti durumdan habersız Eibivdı a$ağı vukan. Gelen bilgirıin özeti «önemsiz çeyler olnyor» şekHndeydL Ortada bir gerçek vardı. Gamelin'in maivetmdeJd vetkili subaylardan bir teMnin bile Almanlann, Fransa'va doğru vtv la çıkardıgı kuvveüer konusunda kesin bir fikri voktu Kaç kolordu, kaç tank, kaç asker, kaç top?. Burunlannın dibıne kadar gelen btı yildırnrj birliklerden Fransızlar ramamiyle b * bersiz bulunuyorlardı. YARIN: Hitler bile şaşınyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle