Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
\YFA DÖRT: :CÜMHÜRİr~"~: 21 Evlül 1971 1OT sesleri Ankara ufuklarmdan şehre yaklaştıkça, ru' hi s&rsıntıyı tutmak içın, buıkü Tiırk Hava Kurumu Merbinasının arkasındaki tepe• Namazgâh. ta bır toplan'ı ilmıs, vatansever konuşmadan sonra Tann'dan zafer nı. edilmişti. ephe komutanı, ordunun bü; kısmını çifte kuşatümadan. •tarcnak için 15 Temmuzda sa ı keserek, Eskişehir • Seyıti çjzgisine çetonişti. Türk taınin vahim günlenni y&şıyorî. SAKARYA ZAFERÎNÎN ;taabul'da çıkan rumca çaz©r durmadan ilâveler nesredeTürkler bozuldu, Mustafi nal esir oldu, dıye Galata ve •oğlu sokaklannı yaygaraya uyorlardı. Halbuki 18 Tem5 gtinü Mustafa Kemal cepheidi ve tanhî kararını vermış«Düşmandan arayı açmak , ordu, Sakarya, gerisine kaçeküecektır.» u emır başarı il« tatbik olun ş, ordu, 25 Temmuz 1921 güte kadar, Sakarya'nın doğua geçerek orayı tahkime başııstı. Muarızlar ayaklanıyor Bu çekilış. dışanda ve içerıdB çok ağır tesirler doğurmuştu. îngilterenin mağrur Başveki11. Anadolu facıasınin bir suçlusu olan. Hoyd George, bu Yunan üerleyisi karşısında: « Yunanistan kazandıfı zaferden doUyı Brtık Sevres maahedesiyle yetinemez, daha geniş ölçnde tatmin edilmelidir» demek gafletini de gostermışti. O, bu sozu ıle Anadolu Bozkırı'nın ortasında bir devlet taslagı halıne konması ıstenen «Sevres» Turkiye'sini dahı bu millete ÇOK goniyordu. Ona gore, artık Dagımsız bir Türklüğün sonu gelmıstı. Lloyd George'a gore, nufusu az veya çok olsun bütun milletlerin hür ve bağımsız yaşamaya hakkı olduğu davasınt savunan Anadolu mücadelesı ezılmış, dünya üzerinde cebir ve tahakkumlerme karşı koyan bu Mustafa Kemal'in bir kaza sonucu üst kaburgası kmlmıştı. Doktorlar, «Bu halde çalışamazsınız. Önce iyileşmeniz lâzım...» dediler. Başkumandan şu cevabı verdi: «Harpten sonra iyileşirim.» vuk Tiirk nareketinden yakalannı kurtarmışlardı. Liberal Başvekil ve Muîmfazakâr Dışişlerl Bakanı Lord Gurzon el ele aynı kabinede çalışıyor, ınsanlığa ve Türklüğe karşı hazırladıkları cinayetler serisinin yeni bir perdesini eçıyorlardı: SAKARYA. bır ucu cepheye bağlı olan telgTaf makınesuun başmda geçmyor, böbrek sancıîarı içinde kıvranan gecç Reıs, ithamlar va hucumlar önıinde irkılmıyor, orduyu Sakarya gerisine toplamanın bir hezimet olmadığını, dehâsına yaraşan bir sükun ve kesinlikle karsısındakllere anlatmaya uğraşıyordu. Yine cephelerde dövü$en bir komutan mebus. Kolordu Komutanı Yusuf îzzet Paşa, Sakarya (terisindekı hattı göstererek: «T«, bo h»t da eldrn tiderar, hanci hattı 8arunacafız?» diye Mustafa Kemal'e sorunca O'ndan şu kesın cevabı altnıştı: < Vatanı korumakta, sarunma hattı diye bir şey yoktur, iuvunma sathı vardır. Bn satıh, bir ba^tan bir basa vatanın bütün yttzndfir. Vatan s»thı, *n •on kayasın» kadar dü?manla bofuşularak savunulacaktır.» Bu sözlere, Meclisin içind* ancak bır azın'.ık inamyordu. Bunlann bu feci hezimetin Smılı saydıkları, «Mustafa Kemal» e «Ordunun başmda seni görmek isteriz, ordunun haşına sen geç» diye bağırıyorlardı. T» gayreH üzertne bu kavdırmalarla Güneye dönmüstü. Duşman Guneyden Ankara'nın 50 kılometre yakmına kadar sokulmustu ve ordumuzu çevirmeye uğraşıyor ve kuvvetlerimizi Ankara'dan ayırarak Kuzeye atmaya gayret ediyordu. Düşmansn silâh ve cephane üstünlügü ile devam ettirdıği taarruzlara, ancak vüksek bır sevk ve idarenin, Türk subay ve erinin eşsiz ve benzersız gücü karsı koyuyordu. Mustafa Kemal'ın kalbi bütün subayların yüreğtnde çarpıyordu. "cephede yanklar oluyordu, bu boşlukları dolduracak yedekler de yoktu. Erlerın gözü subaylannda idl: subayların öne ge çerek düsmana saldırdığım gören bırlikler yılmaksızm. hücuma geçîyor, cephede açılan gedıklerı şehitler dolduruyordu. Grup komutanları ıleri taatlarda erlerin arasından düsman sıperlerine fırlıyorlar. varalanna bakmadan dovüsüyorlardı. Artık düşman hatlarmda bozgun alâmetleri sezümeye başlamıştı. Taarnıza geçiyoruz &ıkar>anın galibl Mareşal Uazı Mustafa Kemal Paşa, o sa\asıu MiİH Savnnma Vekili Refet Pasa ıle (General Refet Bele) Hangi hattı? t T Ü K Muatal» Kemal'in Büytik Miltet Meclisuıdeki muanzlan ayaklanmışlardı, O"na bir saniye göz. açtırmıyorlardı. Eskişehir'in kaybı, bu cesur ihtılâl meclisinın moralint bozmuştu. Mustafa Kemal, Meclıste homurtularla karşüanıyordu. Mebuslar ordunun bozguna ugradığına kani idiler ve bunun sorumlusunu arıyorîardı. Ashnda bu sorumluluğu Mustafa Kemal'e vüklemek istiyorlardı. Henüz kııkını dolduran Mustafa Kemal, cephelerde dövüşürken sıhhatinden çok şeyler kaybetmişti, vücutça yıpranmıştı, fakat çelikten daha kuv\etlı olan iradesi sapasağlamdı. O. butun gecelerim ve gündüzlenni, • 3 Çıkan kısmın Özetî Garıp, ükokuln bitirmiş, yüzlercc trltap okumua bir çocuktur. Bütün »marı öğrenime devam etmek, bunun içın de Lıla^uz'daki Enstitüye gitmektir. An» son derece fakir... Yıüik kazancı beş lira.. Anasının, babasının da varlıça benzer bir seyi yok. Beklenen kabul kâğıdı da bir türlü gclmiyor. Bir üzüntü. bir ümitsizJik. Derken hir müjdf Hamza amcaların Rıza, Aksak Alilerin Selim. bir de Kemal Cılarnz'a tidecck, imtihana girecek, bir »ıans deneraesi yapacaklarmıs. Hrmrn ertf<ii çün yola çıkıvorlarmıs. Garip de onlarla gidebilirmt?... akarya'd» Genelkarmayımu (oturaniar sağdan): Şiikrü Âli öjel, Salih Omortak. Fevıi Çakmak, enuettin ve Ali R ı n Eren, Sslih Omnrtak ite Fevzi Çakmak arasında nzakta Nnri Berkâ'z. (Solda) lhsan Aksoley. '|| Başkumandan USTAFA Kemal. Meclısm Reısı. Millı Kurtuluş Mucadelesımn rakipsız lıderı olarak esasen ordunun başında ıdı, bu tekWin altında gızlenen mak sadı da anlıyordu. Gonülden ona ınanarak ordunun başına geç mesini ısteyenîerden fazla durum düzelmezse mıUetm son ümıdi ile birlikte onun da yıkılıp sonmesinı düşünüyorlardı. Mustafa Kemal, Başkomutanlıgı bir şartla üzerine aldı, Büyük Millet Meclisınin haız olduğu bütün yetkıleri zafer uğrunda kullanmak şartıyla. çetin ve gönül kırıcı mücadelelerden sonra Mustafa Kemal, üç ayiçia Başkomutan seçilmisi (5 Afustos 1921). i . 1 Mustafa Kemal. cephede savaçın ilk günlerinde bir kaza geçirmişti. kaza ağırdı. vahımdi. Onu savaşm ağır meşakkatine dayanamaz hale düşürebilirdi. Karadağ denilen küçuk bır tepe5e at sırtmda çıkarken dü$manın ileri hareketinı dikkatle gözetlemek için inmişti, tekrar ata binerken bır sıgara yaktı, hayvan kibritin anî alevinden ürkerek sıçradı, dizginleri elinde tutan Mustafa Kemal de sol yanı üstüne düştü. önce buna pe* önem verme<li, ata tekrar atlayarak Polatlıdaki karargâhına gıtti. Ancak burada üc kaburga kemiğinin kınlmış olduğu anlasıldı. Bu kemiklerin birisi ciğerinin üzenne o kadar basıyordu kı, çok geçmeden sesi kısıldı. Ank&raya gelince röntgende anlanuı vahametı görüldü. Hekimler: «Kemik böyle ci^erinizi tasjik ederken çalışmaya devam edecek olursanız öliirsüntir» dedıler. Gönlünde ve kafasında vatanın kurtulmasmdan başka hiç bir emel taşunayan Mustafa Kemal'in sert cevabı şu oldu: « Harpten sonra Malkoçoğlu GÜNAHKÂR KRALİÇE M DİŞİ BOND ' SEM CÛMI OLOUKTA^ı SC TEHSEM (SİİM 8LJ B e Karar.lıkta Garip giyinmiştl. Cyanıp nyanmadıkları belli olmnan karde<lerini bile aklına gptirmedi. «Geri dönersem, yiyip peksimetleri gel*cekstn • • > diven yüzlerini (tömıpyim daha iyi .» divordu içinden. Anası torbayı kaptı, Garip vüriidü. «Kardeslerini öpmivecek misln oful? Onlann duası daha geçgeldir. Op oğul ki dua etsinler. Bizi dtıymaz oldu kurban oldu|um, biz kapı kancıği olduk, belki onlan duya. Gitmek var, gelmek var... Allahın binbir türlü işi var oğul .. Dfinyanın öbfir ucu. ö p şunları öp . » Gfilü bövle sdyleyincp, Garip döndü kardeslerini efiterek, yatalUa. .lüzjprini görmeden öptö. «Dua Pdiş, kınla«ıcalar, dua edin. ondan k ü : lan;sirp kalstn hiç degilse » diye kızdı ^3lfi çocuklanna Hiç birinin sesi duyulmartı. Yiirüdü çıktılar. Anasıbahası kucakladı. fiptüler: «Allah inluna açık ptsin oğul. Allah erdekilerin vüzüne baksın . » dediler. Karanlıkta, tek tiik havlıvan köpek sesleri arasında dört yolcn düsiü rola. Hiç birinden se« çıkmıyor. Rıza önde, Selim ile Kem. * ortada, Garip arkada.. tndiler Pır.snn ayağma. Taslara ayaklarinı sürtp sürte Karanınoflunun defirmenini ceçtiler. Selim ile Kemal arada kıs kıs gülüyorlar. «Susun da adım atın ..» diye kıziyor Rıza. Dikbala alttan kestirdiler. Rıza sn gibi akıyor. Tek sıra yürüyorlar. Rıza küfür bile ediyor ama Selim ile Kemal gene kı« kıs gütmelerini kesmiyorlar. «âimdi Cavul'u aşıvoruz. Sesiniz çıkmasın. Burası Dornk'un vamacı, eelir de sovar, soğana çe^rirler bizi » Rızanın bu sözü Üstüne kiskiv lar azıcik kesildi. Hızb tırmandılar Doruk'u . Ormanhk. yerler ıslak. Tan attıatacak. Garip bir düstü. Sah ıslandı. Dirsekleri de ıslandı. Btız fibi soğuklugu, ıslaklığı duydu çıplak etinde. Ortalık tşıdı. KUçük bir öz geçtiler. l°r suyu görfindfi. •Görün simdi suyu da ahlınız basınıza gpl•in. Deryadeniz. Kıs kıs kıss... Şimdi nasıl?» Rızanın bn sözii üstüne Selim patladı: «Kıs ku ettik de neyini yedik? Soydurduk mu seni' Keşld soyulsaydın da Eğriboyun Hamzanın küflü altınlarını biraz da baskası veseydi. Nasıl olsr sizin viyeceğinlz yok. Şu altı peksimeti atlım mı bir çuknra tamam... Ne dersin Kemal?» Rızanın seni çıkmadı. «O kadar .. Kadın ftlirse benim, erkek jelirne erim gibi . » «O kadar . » ded) Selim de. Bir irl gulüştüler. Rızanın sesi çıkmayınca Kemal basladı bir daha: «Kaç bin Hran rar Selim Bep?» «Var canım .. Celepleri yeni sattım... Sansı bplli defil? Ben divem bes bin. sen d« on bin .. Dönersem. celeplifn gene baslıyacagun...» «Uen de. ben de . » Kema! Selimi cevapladıktan lonra Garip'e döndü: «KPI Ahmedin dölü. «enin kaç paran var?» darip o şakalaşmalan duymamıs gibl atıı baslı. vavas bir sesle: «t;ilî irunmım var. anant verdi. nerden aldı bilmrm . » Bunur fi«.tüne Kemal. Selime daha bir va »ashkla. ciddivetle sordu: «Sahi paran var mı niııl, kaç ktırusnn var"» «Kefenime veriNin oğul. bes ktırusımı yok Ar.am aksamdan l'nın Hasime çitti. valvardı da verm<"tni« O nkılaM veni evlrre o kadar da ta« tasıdıpi belbıkın kırdim. Ba«ina «öce belki « Selim bıınlan «tövlcdiktrn «onra da: «Senin vat mı. bn Bovnueirinin oğlu kpsik parmaçinıua KeBIPZ. bunclati hize fayda vnk, bak«ana egdi hovmın;ı giclivor Bahaç... SaM kac kunnun var?» divî pklerti. , \;«Spx.inldnin, IW katı d» hpnrte ,var. Veririm ÖÖfllııt^Jat h»rç. cpiphi «atmca verirsin. » KeT r t K * «.ıfcaTlu kanstırrtı ama, ont»n raitCŞtnın^'>Imadıeını Selim anladi. Sonra d» eklroî: «Dla bu Bomnperi «an» bir rirmî hes ktrms da vprmpdi mi? Hanuanın kpfenine nastp ola o kiirıü naralar » Rıza hu «iizlpre hic ses çıkarmarti Krmai Sie Splimin itişinkakısmalan. ırülmplpri. lâilanmala»ı ranını sıkmışti Itabire vürüvordo. t'r «nyu İvice vaklasmıştı. Selim UP Kpmal hr«on adım kala oh"«1ular vamaçta . tnmediler. Uıza indi, bir asası. bir vukan, feçilecek bir ver aradı, bir cıkar vol bulamıvordu. Sıkıldı: «Inin olan burava. babamzın uşağı vok bnrda. Gelin cabuk» dpdi. Kalktılar Kemal f\e Selim, Rıza'nın arkasına takıldılar. Cr'a dofnı sidpmpzlprdi. Köv köppksiz olur mn? Hele t'r . tlimlen aMna. adamına kadar tanıtmi«lardı. D8r dü dp bilivordu Ur Bevlerini .. «Atnan aman o köve uirama\ın Onlar hnkü1 mpti de <1in!pTie7İer Onlar l r Bevlpridir. Cıra gibi söndürürler de kimse acrını açıp da bi?e divemez. Oranın iti dp it, artamı d» it . fzak secin > • demi>lerdi lîr'a vukan vurdular voln. Bura ser.in. şura benim. kövden bir tüfek atımı uzaklaştılar lîr'dan knpek neslfri sellyor... ÜPkütüc». korkutucu kalın kaltn seslpr «Tıpkı Gani Ağanın Bozo"su » dedi İçinden Garip. . (Arakası var) Bozgun alâmetleri GCN, 22 gece süren kanlı Sakarya Meydan Muharebesinde. düşmanuı bu saldırısına karsı ordumuz cepheyi kaydırarak uzatıyor, kuşatılmayı önlüyor, savaşı bınbir yoksulluk içinde, viyeceksiz, RJyeceksiz, giyimsız. cephanesiz ve çanksız olarak yüz kilometre boyuncs bir cephe savasma çevirmis bulunuyordu. Önce Batıya karşı olan cephemız. düşmanın Günevden çevirme teşebbüs COK cezııce M 86 Valotl, bunlan da dıkkatls saydıktan sonra kasaya koydu. Toplam virml dokuz tnilyon ve sekiz yüz bin franktı. «Bütün bunlar sızın...« dlye destelerl iki adama işaret ettl. «Yirml tiç milyon ve dokuz vüz bin frantc, artı on tkt bin dolar... Bir dolar dört vüz doksan frank ettiğıne göre, dbrt btn frank kadar da tazlası var» Kontrol edin lutfen...» «Siz saydıktan sonra tatnamdır. ttimat ediyoruz » Amerikahlar telâşlı gnrünmeme çabasî İle paralan toplamava ve ceplerine verlestlrmeve başlamışlardı. Birimn ell, bu ışi yaparfcen masava takıldıgı 1çm avucundaki paket vere duşmüş, dolarlar etTafa saçılmıstı. Toplamak ıçın eğıldi.. BIT aralık hareketste kalrii . Sonra bırden doğruldu Parmaklannın arasında bir vü? dolarlık vardı... Kocaman kocaman ftfi7lerle buna bakıvordu... Hayret ve ısrarla. Sanki hayatmda hiç vüzlük dolar eörmemi5. bu fırsatı slk defa elde etmişçesine. Banknotu baş parmaŞı ile i«aret parmagı arasma aldı, vokladı, pencereye vaklaşarak i"=ığa tuttu, uzun nzun tnceledi. Sonra Valotl'vp vaklassrak ka5idı masanın Üstüne ettı Bsrikı sa^kmlıkla onu lzliyordu. «Aksl bir tesadüf tovaırn mevdana çıkardı . Ben bankerm .. Dolann sahtesıvle sahicismi bır bakifta anlarım . » Valoti'nin şaskınlıgı eitt'Vçe artıyordu. önce ınanmak Jstsmeyen bir lfadeyle Amenkaiıya sonra da yüz dolarlığa baktr «Yanl ne demek istıyorsu SEHFONISİ Türkçesi: Şehbal AYGEN nuz? . Şu para » pj suâl açacaütı bu Sscnucia. «Evet, şu para sah'ed'r deYa siz ne dıyecektınız? Safite mek ıstıyorum Hero de berbat bır taklıt... Bızim oradaö kal paralan benden aldığınızı söyiemekle vetınecektınız. Oysa ben pazanlar sizinfeılere kıyasla cok daha beceriklı. Sakanın bby'osl sıze Karşı gızlilıgın. s:nsıl:*:n sıze pahalıya malolabılır... Far zerresine lüzum cormeksjzsn t n kında mısınız acaba?..» ce kendımi takdım ettim. son «Sızi şerefımle temm ede ra da sızl buraya, lokalime eanm beyler . Kalpazanlıkla, ssh tekârlıkla zerre kadar ilgım gırdım. tvi niyetlı davramsırmn yok . » dedi Valotl îçten pe canlı bir fimegi savmalısmız bunu Meslegim kalDa7anîık ollen bir sesle ve samımiyetle söy savdı sayet, paralan çok daha lemışti bunu Benkıler, derhâl ınanmjstı .. baska vollardan sürerdırn piyaKanaat getirmişlerdi. Fakat tu sava . Defil rru? .» Amerika'lılar çekımser ?öriltumlan ne olmalıydı bu durum niivordu .. Suâl dolu ebzlerle karşısında? Kestiremıyorlardı bırbırlerine baktılar Vaioti'nîn bır turlu 1 «Düşünün bır Rere..» d've açıklama ;! her bakımdan tr.antıklıydı .. Gerçegı srtvl«iıp!nrien Valotı devam ettı. «Pansın en şık, en zant gece lokaiını ;sl» suphe etmek insalsızlık olacaktı\orum ben burada «Kupa ö. Ası» da bır sosyete kumarha «Sfiz konusıı dolarlan Mraz nesıdır .. Oraya da ortağırn... önce eetırdıler buraya Oı'^kst Şımdı bu sartları dikkate a!sn.. 1P mrpleme fırsa'ını bile btılaHal bövle iken, üç otuz para madım . Rndece saydım... Heptutannda çıkar sağlamak ıçln sı bu kadar.» sahte dolar sürmek hevesine ne «Anlıyoruz..» diye kapılayım?.. Delıhk, çılsmSonra eetirenîn bu tçte bir !ık olur düpedüz.» suçu olamaz... Karaktert ve sos VBI se^^vesı buna ssla müsaıt «Farkma varmavacagımıa degıl. Tenezzül etme? bftvle s«7 sanmı?sınızdır beltd de?.» ler» Ona da vutturduklanndan «Ynr.ı'ıyorsunuz.. St?:n far eminim .. Çünkü komik bir ç*7 kına »armadıStnızı farjefi<î!lm. Memlesete döndüğür.üa zaman netiee itibarivle.. Mespleyi tîpn bakkalınız defilse berbermiz, o elısine anlattığım zaman o d« da değılse nankanız farkına va en azmdan benun kadar nayret racaktı... Vardürtao sonra sor edecektir,» (Arkası var TİFFANY JONES ÇOCUK BU EM f fyfSf <3ECT Ol Kitap halinde cıktı Sayın Şoförler! Kavsaklarda eeçı; hakkına riayct. kazaları onlemelc icin en ı\> t«i. bîrdir. Türkiye Trafik Derneğî