Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA ; CUMHURÎYET: • Z9 Ağustos 1971 rkeolojik ve paleontolejik sraştırmalar; evrende ilk uvgarlık belirtilerinin Anadolu'da. Çatal Höyük'te doğduğnnu göstermektedir. Kutsal kitaplar, Anadolu trajedisitıia «Nuh Tutanı» ile başladıgını, Nnh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'na indikten sonra oğlu Tafes'in neslindeıı Törk Ulusunun meydana geldigini yazar. Ne var ki, Anadolu'nun serüveni sona gelmez bir övküdür. Perdeleri kapanmayan bu dram bnrada yaaayanların doğdugu gün başlar. Dünya yaratılalı, bn ülke çogunlnkls U fihali ve sorumsuz bir devlet düzeninin, ba. sıbo7uk bir gidisin. lagar bir tntamnn çalkantıları ile sallanmif durmuştnr. A ANADOLU nun BITNEYEN ÇİIESİ Prof. Dr. Ragıp ÜNER tiştirildt. Ulnsal ve bilimsel düşünceden n . lak düşünüldü. Hamamlards Hıristiyanları ayırd edebilmek için ayak parmaklarına çıngırak takıldı. «Yıldrz sözcöğünfl konuaan ve yazanlar lindanlara atıldı. Bir zamanlar eğitim için Avmpa'dan SJrenci kabul eden o dönemin Üniversitest olan Fatih Medreseleri, gecekonda baline geldi. Talihsiz Anadoln, anarsik ortam içinde nznn yıllar aarsıldı, sarsıldı .. Bir gün jeldi ki, devletin birlifini kornmakla görev. li olan idare adamlan ve emnivet örgütU ona ba* kaldırdı. Sonnç ne oldn? Bngün Anadoln'da d o . ğan bir çocngnn «Yasama Cmidi» 21 yıla indi .. Ortalama Insan ömrü knvlerde 33, kentlerde ise 34 yıla kadar düstö. Dogan c o . cuklann yüzde ellisi geri zekâlı kaldı. Ba. ıi bölgelerde bir ailenin aylık geliri 85 l i ' raya kadar indi. Türkiye tüm olarak geri kalmıs bölgeler arasına karıstı gitti. nın çehreslnl değiştirecektlm. TUrkler 61ür, fakat esır edilmez!» A 191C: ÇANAKKALET3EN ÇEKÎLEN TEL: Birinci Büyük 8ava?ının en ateşli jünleri yıl 1916 «Türklenn karşısında tabıye kaidesı sökmüyor» diye bir telgraf çekil. mişti Çanakkaîe'de bir gemiden... Her seyi ile yok oldu sanılan bir avnç Anadoln ç o . cuinnnn öniinde Inciliz ve Fransız savas. çıları yenilçiye uğramış, kaçmaya hazırlanıyordn. O (fönkii askerlik bilsisi ve tabiyesine çöre sahilde bnlnnan askerin ikl misti aıkerle çıkarma yapılırsa alınmıyacak kale yoktu. Baskomntan Hamilton fahildeki Türk askerinin on misli çıkarma yapmış, ama Çanakkale *ene de alınamamış, üstelik yenik düsmüslerdi .. Gerçek bn idi. Türk nlnsnnun karşmnda tabiye kaidesi »ökmüyordu Baslarında da eşsiz bir dehâ Mustafa Kemal vardı. O 19Î1: ATATÜRK'ÜN ASKERİ: Kurtnlns Savası baslamıstı. Cepheye giden a s . kerleri bnsünkii gibi hatırlıyornm. Bnnla. rın bir çotnnnn ayafinda ayakkabı yoktu. Bir çofunda pacavra sanlı idi. Çank siyen. lerde dolak vardı. Çofunun başı açık, ç o . fnnda a«lnk renkll bir bez baSlı idi. Ba. zısı kalpak eskisi givmişti. kimi terlik drni. len beyaz örjjü sannıştı. Çoğunda lime lıme eski asker ceketi, bir kısmında güve yemiş kapnt, bazısı kapnt bezinden beyaz g6mlek ve d*n (tiymisti. Kiminin omnznnda martin, kiminde kayıssız mavzer, kiminde kır. ma, kiminde tek tüfek .. Hiç bir tüfejin m e . kanizması, diğerine nymaz, birinin mermisi. ni öteki atamazdt. Kaburtası çökmüs atla. rın çoğunda semer yoktu. Getn olanında ü . sengi yoktu. Süvarinin bir kısmında mızrak, bansında kılıç, pek azında tüfek vardı. t l . kel yapılı kışlalard» Tifo ve Dizanteriden Slen aakerlerfn at arabalartna yflklenerek Kötürfildnklerini dayanılmaz bir acı ve çaresizlikle «eyrederdik. Ama ba asker sonnn. da en modern silâblarla donatılmış, orduları yok ediverdi. Çünkü baslarında eşsiz dehâ Kemal Atatürk vardı. Bir dostun ölümü... 25 Ağustos ? ünü Ankara'da kalbinin birdenbire susmasıyIe gözlerini hayata yuman Raif Meto'yu T, Ağustos Cuma Rünö topraia verdik. Bugünün basın dünyasında sozu gcçen kusak, onu tanımaz, fakat 194« 50'lerin fırtınalı cünlerım yasamıs olanlar onn anılarından nkarama/lar. O da bırçokİarı gibi memlekette mutlu bir demokratik düzenin kurul. ması için can havliyle basın ve politika alanına atlamıs. ağabeyi Fazlı Meto'nuıı ölümünden sonra da politikadan duydn. gn nefret ve gönül kınklığı ile Adana'daki topra|ının başın» | dönmüstü. Basında çazetecilik volu ile çeçim temini İçin çalışmadı, demokrasi davasını yürütmek icin uğrastı, 194S ile 1953 arasında Ankara Palas'ın en renkli siması oldn. Dünya olaylarını takip etmesi. kültürü. her gün Fransızca ve Ineilizce basını yakından takip etmesiyle. iç politikadaki sahsiyetlerin dostu oldugu kadar sefaretlerin de itibar ettikleri bir insan olarak eöründü. tç politikadaki sah«;ivetlerin dedim.. Bunlann adı. Bayar. Menderes. Köprülü. Samet idi. Bunlar çok defa bir karar verecekleri zaman onun fikrini voklarlar.. Çogu zaman da o. onlara çider. «Su bildirivi vavınlıvorsunuz, bu olamaz !» der. kocaman parti lidırlerini ikna eder. sonra da olayların kendisini haklı çıkardığını eörürdii. Yalnız nazik deçil, medenî bir insanın nezaketiyle dostluklarını yürütürdü. hayatından verdifi örneklerle ve vefakârlığm nasıl olacaeın» ses.sizçe anlatırdı, tıpkı sessizre scvaplar isledifi. sessizce dost dediji insanların vardımına kostuju eibi .. Kendine özeü ve kendisi etrafında toparladıfı bir çevresi vardı. o yalnız on. larla kendi do^flujıınn vüriitmpklp vetinmez, o dostları da birbirine bağlardı. Nadir Nadi. Suat Hayri Ürçüplü. Enver Güreli. Sinasi Hakkı Erel. Osman Okvar, thsan Soyak Rİbi Raif Mrto, hastalıgi ile hiç kimsevi rahafeız etmck istemez. eesine bir dakikada havata sözlerini kanadi. Bu ölüm çok erken teldi ama. ona da yakısan bir ölümdü. Çünkü kimse onun varlıjı ile rahatsızlık duvdnğnnn sövievemez. Hiç, ama hiç kimseyi fizmemek için sanki vomin etmisti. VefakârlıSının eezasını çok çekti, Menderesin de gerçek ve vefalı dostu idi. onn girdiği trhlikeli yoldan çevirmck için onunla bir dostun vaptığı müradelevi vapmaîa baslamıştı.. Ovsa arava eiren sahtekâr politikarılar. onun Menderes'i bir felâketten Snlevecek vakınlıSına tahammül edemedüer, kiralık kalemlrrle onun kalbini didik didik ettiler. O kalp kınldı. Beklrdi ki, Menderes'in kırdıfi kalbi Bavar tamir etsin Ondan da se<t çıkmadı.. O kadar ki. hiç deiilse o eennete dojrn sonsuz sefere çıkarken. bu kıreın kalbe birkaç çiçekle Ba. yar'ın tarziye verdiiini veya bir zamanki zalimee oynanan ovnnları tasvip etmrdijinl görmek isteyenler çelenklerdeki yazılarda Raif't unutan bir eski dostun ismini boş gözlerle aradılar.. Politikanın ihanetine ujravan Raif Meto, kendi yarattıjh dostlarının omnznnda kendi iyilik ve sevapları ile eennet. mekân oldn. Âtatürk'ün bir notu terine kendi eliyle sunları yazmıstır: «Birfün bu milleti idare mevkiine Eeürsem içtimat bir coup (darbe) yapacağım, ama bu darbe tonunda hiç bir zaman Avam'ın derecesine inmeyeceğim. Avam'ı kendi «eviyeme çıkaracagım.» Sayın Prof. Dr. Afet tnan aracılıjı İle KSrdüfvm bn deierli ve önemli notnn Türkiye'de yasayan herkesce özellikle bilinme•inde yarar var kanısındavım. Her yıl Cumhurivet bayramında 5|retmenleriyİe gençlik Ankara"ya eider ve oradaki t;eçit resmine katılırdı. Cumhnriyetin onunen yılı çok özel bir cosknyla. ama mn. hakkak bilinçle kutlandı. Ankara Haikevi nalonnnda konusan zamanın Millî Eğitim Bakanı Resit Galip bize şöyle seslenmişti. Mustafa Kemal Çocuklan Bir Türk ıtenei için bnndan büyuk bir Brslcnis olamazdı; bnndan da büyük bir rütbe... Atatürk'ft z;5ren ve bilenler bn seslenl. lin ne anlam tastdıfını. çok ıyi bilirler. A. detâ bizler bn sesle sartlanmış, nlusal sorun. lan yüklenmistik... Bn insanüstü kisinin, bn dünya tarihih de beiki de besbin yözytlda bir telmis olan Büyük Taratıcının, Türk nlnsnnn nereden alıp nereye getirdiiine tanık olanlar bn ün. levisi her an dnyarlar ve dnyacaklardır da... tatfirk, Çanakkale Savaşından A çittifci bir Avrupa baskentinde notsonra def Nereden nereye geldik T e yazık ki, bir tarih bovn bn ülked« ' yasavanlar sürekli bir mntluluga kavasmamıslar. sık sık insanlığın en kanlı savaslan burava yapılmıs, Haçlı Ordnları buravı yajmalamıs, taribin her döneminde Anadolu insanının kanı dökülmüstür. Böylrcc yanan, rikılan Anadolu Harap. çorak, ajaçsız ve smuz Bn toprak üstünde yasavanlar bn güne dek kavrnk. kansız yaşam. larını sürdürmüslerdir. ^ Anadolu insanı, tslâmivetl kabnl ettlk. trn sonra, (ek basına altıyüz yıl boyunc» Müslümanlığı savnnmns, bn uğurda üc Ana Kara'da (kıt'ada) «rl gibi I an akıtmıstır. Bu iilkenin vârisleri Yemen Çöllerine Turu Sina Yarımadasma tren vnlu. bnz fabrikası yaptırıp «knllar açarken, çamur biriktntisi içen Anadolu köyüne dönfip bakmamışlar hile Anadolu'nun ilk dönem hükümdarları içinde birkaç yabancı dil bilcni, «Bilçinlerin atının avagmdan »ıçrayan ç a . mıııları bir şeref nısanı olarak sandukamın ü^tune koyun» diyecek kadar bilime n y f i gösterenleri vardı. Anadoln insanı, • d ö . nemde nygarlık alanında daflardan gemi y ü . riiteeek güce ulasmıi. kanat takarak göklcre uçmayı basarmıstı. «Hezarfen Ahmet Celcbi» Galata Kulesinden orarak Csküdar'a inmis, «Lagârî Ahmet Çelebi» ismindrki Türk. ilkrl bir füze ile göklere fırlavarak nzay fikrini ilk ke« ortaya koytnn;. tn. Uç tarihsel olav A keçi kuyruğunun A ma nonraları bn aynı Insantar o bale geldi ki, Osmanlı Ordusunnn «tratejisi, gösterdigi yöne göre d« nadolu'da çok vanlı tarihsel olnsnm ve celisim izlenebilir. Anadoln adamı için takvimin her yaprajı bir tarih... Ama k a . nımea, O'nnn anntnlmayan fiç taribsel y a . vantısı var. • 1799: AKKA MUnASARASI: Ondoknzuncu vüzyılın büyük komutam Napolyon, koca koca imparatorlnkları çökfrtip. kıtalan çıjj gribi ezdikten t e n . ra Akkâ Kalesini kusatmntı. Cezzar Ahmet Pasa komntasında bir avnç askrr kaleyi şiddetle savnnnvordn. Içerideki yiğitler bnno yeterli bulmayarak kaleden çıktılar. Frann> askerlerinin G<stüne atıldılar. Mafmr Napolyon, Mısır'a dofrn kaçarken ?5yle di> y*rda: cEğer Akkâ Kaiesi düşseydi, dünya. Ne oldu? n «esln ıtctirdifi cüçten ve eösterdifi yoldan, varattıjı nlnsal birlikten niçin yoksunuz?.. Bn nlnsnn onunla beraber yenemeyecefi zorlu engel yoktn. Acaba. ne o\du?... Akkâ'da Napolvon'n kovalayan, Çanak. kale ve Kurtulns Savasını varatan, karadan Reml yürüten, ilk defa nzay fikrini ortaya atan, diinvanın rn nvear nlusuna ne oldn?» Niçin geri kalmış bölgeler arasına kanstı gittl... B I BUGUN YARIN Batarız •4 Sann Başbakan 1972 bütçesinin hazırlıklarında karşılaştıkları gtıçlüklerin bir kısmını, kamu oyuna açıklamak gereğinl duy. muşlardır. Bu ana kadar personel giderlerinin ulastıgı teviye 32 milyar lira. Burada duracafi da şüpheli. 1971 bütçesi 38 milyar lira. Bunun 2,5 milyar lira açık vereceği kabul ediliyordu. Bütçenin karşılaması gereken, personel giderleri kadar haratl diğer cari giderleri de var. Bu demektir ki, bütün bütçeniz carî giderlere kapatıiacak, hiç yatırım yapmıyacaksınız. Oysa. siz kalkınmaya muhtaç bir ülkesiniz, yatırım en hayati sorRnunuz. tki ay öâcesine kada», Ankarada kara kara düsünSTen konu, 1971 bütçesiıffe 3 milyar lira yatırım öngörülmüştü, bütçede yatırım karşılığı 130 milyon lira vardı, bu paranın üst yani nereden temin edilecek idi. Anladığimız kadan iie aorun, 1973 bütçesinin hazırlıklarında daha da karanlık bir tablo olarak gSzler önfinde «ekillenmiş. Zam yapılamıyoı veni vergiler getirilemiyor, çünkü kamu oyunun son zamlardan sonra görülen tepkisi karşısında, bu yola yönelraek kolay değil. Oysa ki, bütün giderler dikkate alındığı zaman, 1972 bütçeai 50 milyan aşıyor. Bu bütçe nasıl bağlanacak? Sorunu, bu durumda, hükümet haklı olarak Parlamentoya götürüp, orada tartışıp. çare aramak istiyor. Biz, sade vatandaş olarak anladığımız kadan ile sorunu açıklamaya çalıştık. Yetkili tekııik kişilerin, konuyu enine boyuna tartısmaları gcrekecek. Kalkınan bir ülkede bir vıl içinde personel giderlerinde 10 milıar birden artış olabilir mi? Kaynaklarınmn tümünü, cari giderlere ve sosyal servislcre tabsis ederseniz, kalkınabilir misiniz? Artık bunlann açık açık tartışılması zamanı gelmiştir. Çünkü, daha >apmak istediğimiz reformlar var. Bütün imkânlarımızı bu alaıılara jöneltirsek, baslamış yatırımlar uzun sürede gerçckleşirse, yeni \atırımlar yapamaz isek, nasıl sanayileşeceğiz? İstihdam sorununu nasıl çözümleyeceğiz? VI Mart öncesinin baskı havasından. korkularından sıyrılarak, bu soruııları, objcktif koşullara ve bilimsel verilere göre tartışmalıyız. Çünkü. 12 Mart öncesi, bir enteilektüel terör havası hâkim idi. Hiç bir konuyu. belli bir baskı grupunun açısı. çıkarı dışında, ob.jektif olarak tartıyııak mümkün değildi. Hemen, ya mcmur düşmanlığı 'le. ya halk düşmanlığı ile, \a işçi, ya Rğrenci va da ordu. özel ve kamu girişimi düşmanlığı ile damjalamrdınız. Bu baskı ve ürkün<ülerden sıyrılarak knnuva eğilmeliyiz. Bakınız olay nasıl gelişti? Personel reformu kanunu kabul edildiği zaman. maü hiikümlerinin uygulanması ertelendi. Bir çeşit. çerçeve kanunlar adı verilen bir kanun kabul edildi. Malî hükümlerinin ertelenmesinin nedeni. bütçeje 1,5 milyar bir yük getireceği, vatırımları kısıtlamadan bu paranın bulunması güçlüğü idi. Sonra ne oldu, insaf ile belirtelim, öyle bir baskı havası yaratıldı ki, hükümet. yani Demirel' hükümeti daha fazla personel reformıınun malî hükümlerini ertelemede direnemedi, direnemezdi de. Lâiibali bir idari mekanizma da bu durumun yaratılmasında büvük ölçürie rol o>nadı. Belki gerçek olarak, nütçenin ne kadar bir malî yük ile karşılasacağını bilse idi. biraz daha direnir, hiç değilse maaş ve ücretlere '• 50 bir zam ile yetir.irdi. Hem, kimse memnun edilememiş, hem de içinden çıkılmaz bir durumla karşılaşılmıştır. Plânlama, ilk hesaplarında 300 milyon, bilemedin bir milyann üstünde. bu işin ilk tahminleri aşan bir yükü olacağını söylemistir. Buyurun. bugür.e değin tesbit edilen bu tahminiıı 8 nıiljar aşıldığıdır. Şimdi. bu administras.v onu düzenlemeden, reforma falan girişirsek, içtenlikle korknmuz odur ki, reform yapamayız, ama büsbütün batarız. tşlere girişmeden, gireceğimiz suyun derinli&ıni, korkusuzca iyi ölçüp biçelim. NOT: 11 Scyın Hüseyin Tekgüç: ılginize, iyi duygularınıza teşekkürleririıi sunarım. Dileklerinızi Yayın Müdürlüğüne ilettim. Tetkik ediyorlar, size cevap verilecek, saygılar. 2) Sayın Hikmet Gökten; Ulus'tan bir okuyucumla bugün yeniden buluşmak, benim için gerçek bir mutluluk oldu. Beni böylesine dikkat ile izleyen bir okuyucuya sahip olmak çok değerli bir şey. Uyanmza çok teşekkür ederim, hak lısınız. İyi duygularınıza. ilginize teşekkür eder, saygılar sunarım. ski ve Yakın tarihl denizler hâkimiyeti ile geçmiş, üç yanı denizlerle çcvrili, bir imparatorluktan gelme genç cumhuriyetimizin bugün içine düşürüldüğii deniz ticaret filosu •e işletmesi durumu ile Harb Filosu re donantna gücü Ttirküm diyebilen her vatandaşı üzmekte ve yannlar için . derih derin düşündürmektcdir. E Refnrmlara ıli'iıi/ıililıii'iı liii\liiııiiil> zorundayız YAZAN. Sıtkı ULAY Eski Ulaştırma Bakanı tün taşımalannda yabancılara muhtaç olarak deniz ticaretlndeki istiklâli elden gitmis olacaktır. Buna karşılık Türkiyomiz bızla artan nüfusu ile ithalât ve ihracatta yannlar İçin geniş bir taşıma ihtiyacı ile karşı karşıya gelecek durumdadır. Halen işe yarar gemi tonajı 600 bıni aşmaz. gemi slparişlert verdiğlmiz Japonya, îtalya hatta Yugoslavya, Almanya tezgâhlan 5 ilâ 10 sene süre ile programlı bir sekilde do lu bir kapasitededir. Biz bu süre ler esnasmda para, yani döviz karşılığı gemi alma ve yaptırma te^ebbüsünde bulunsak dahi hepsi nazlenır durumda olduklann dan bize ancak yabancı piyasa ve şirketlerin 1015 yıllık gemllerini ve demodelerini yenileme suretiyle saön almak zorunluğu doğmuş olacaktır. Bütün batılı devletlerden önce tersaneler kuran bir Imparatorluktan gelen Cumhuriyetin motörleri dışardan aluımış araba vapurlarını ve bir kaç da küçük tonlu tankerın tekne kısımlannı yaparak bunları merasımlerle denıze tndırmiş olması Türk ulusunun gözünü ve karnını doyurmaktan çok uzaktır. Düne kadar gemi in$a sanayiinde yeri olmayan Îspanya, Yugoslavya, Brezilya. Arjantin devletleri süper tankerler de dahil olmak üzere her birt yılda 4 milyon DNT tonu aşkm gemi mşa etmektedirler. Romanya. Bulgaristan hatta Mısır son 5 se ne içinde yeni bir hızla yılda 100 bin tonluk inşa kapasitesine ulaşmışlardır. Bir ibret oîarak gösterelim ki, nüfusu bize yakın olan îspanya'nın 19"9 yılındaki gemi ihracından elde ettiği gelir 60 milyon dolara varmıştır. ürkiyemizde ise bugün derbeder durumda ve âtü kapasiteli gelişi güzel bir çok tersane ve taslaklan mevcuttur. Bunlann hepsinin toplam yıllık kapasıteleri ancak 60 bin tona zor vanyor. Bunun elbette ki nedenleri ve sorumlulan olacaktır. Daha 1936 yılında düşünülen ve keşıfleri yapılan Pendik Tersanesi aradan 35 sene geçtiği halde henüz kuv\Teden fiile çıkaruamamıştır. Kaldı ki dünyamn ve dolayısiyle Türkiyemizin stratejik durumu, Atom ve füze çağının gelmış olması ile, dünya bloklannın teşekkülü ile 35 sene öncesine nisbetle çok degisik bir durum arz etmektedir. Dün 35 sene evvel Pendik'te yapılması düşünülen ve bugün de üzermde israr olunan tersanenin bugün için hiç önemi kalmamış ve yeri ise tamamen demode olmuştur. B;z bir Atlantik ve Akdeniz ittifakı içinde bulunuyoruz. tzmit'te kurulacak bir tersanenin yannki savaş ve hatta tamir ihtiyaçlanna cevap varemeyeceği gözle görülebilir bir aşikârdır. Hatta bir az daha i!eri konuşacak olursak Golcük askeri tersanemız dahi ancak ilk ve bir iç tersane olabilecek bir coğrafî mevkidedir. Bunlann ya tamammın veya büyük kapasıtelerinin veya yarı tamir kısunlarının Akdeniz limanlanmıza intikal ettirilmesinde anlayanlar için büyük faideler vardır. Bu sebeple tersane durumlanmızın müstakil bir plânla gerek yerleri, gerek müşterek ve birbirini tamamlayan iş gücüne erdirilmeleri süratle plânlanıp ele ahnmağa muhtaç, durumdadırlar diyoruz. Buraya kadar teferruata girnıeden angre olarak durumumuz ile tenkitlerimizi sıraladık. Zaten blzdm hastalılclanmiz • • » • • • • • • • • •• • • • • • » • • » • •• • • • • • • • • » • • • • • •• • • • Geçırdığım cHerni Dı?cal» hastahğımı isabetli karar Geçırdığım cHerni Dt?cal» hastahğımı isabetli karar ve + J başarılı tedavısıyle kısa sürede tamamen İyıleştiren değerli + ve faziletlı insan, örnek hekim • S.S.K. NtŞANTAŞI HASTANESÎ Fizik Tedavi v» • dan bırt de daıma tenkülerl + Romalızmal Hastalıklar Mütehassısı Sayın kaydederek bu durum karşısında tutulacak yolu göstermemek acaipliğıdir. Şüphe yok ki kım olursa olsun bir kişinın şu yolu takip etmeliyiz demesi ile de sahih ve demokratik bir anla + tejekkür eder, şükranlarımı tunarım. yışa varılmış olmuyor o halde t HAKKI AYKUT bizim özlemini duyan bir vatanII Genel Meclis Cvcsi daş olarak tasviyelerimiz kasaca ••••••< >••» • • • « ••»•«•••»••••••• çunlar olabiliyor: (Cumhuriyet . 7203) ^IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIII'. t AÇIK TEŞEKKÜR \ 1 Dr. Nejat URAS'a DUnyamn her Ulkesinde kara ve hava nakliyatı artarken bun« ların hiçbirisi ile ölçülemeyecelc bir taşıma gücüne sahip olan deniz vasıtalan ve nakliyatı civar kiiçük komşulanmızda dahl bize oranla yü7de yüz bir artışa erişmiştir. Bu durumun ihmaller ile, böylece devamı yannlarımız için çok tehlikeU jtinlere oizt yakla<=tırmı? olacağını söylemeje dahi dilimiz varmıyor. (î) 27 Mayıs thtilâlinin a« altıncı ayı sonuna doğru Geçirmiş olduğum enfarktüs dolayısiyle benden maddl ve E aevî hiçbir yardımını esirgemiyen memleketimizin tanın E bir Yiiksek Denizcilik Surası mıs ij adamlarından v» Galatasaray Spor Kulübü Başkanı E kurmuştuk. Bu Suranın ilk topE Sayın E lantısında Türkiye Deniz Ticareti ile gemi inşa sanayii ve ge mi işletmeciliği konusunda ö hastalığım «ırasında büyük ihtimam gösteren Sayın nemli ve hayati fikirler ortava atıldı fakat adetimiz olduğu üzere bu fikirler kayıtlarda ve = aynca Cağaloğlu Sağlık Yurdu doktor ve hemşirelerine E dosvalarda kalmıştır. E teşekkürlerımi sunarım. ^ Bu otoriteyi, veya daha az E HACI ALÎ T C R K O G L O E mevcutlu bir şurayı veya en kırıllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllMIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIllll?: sa zamanda deniz ticaret ve de(Cumhuriyet . 7200) niz sanayi odalarını kanunla kıırarak derbal işe başlama zorun ^••••»»•••••••«•••••••«•••••••••••••«r T T T T T T T 1 luğu ortava cıkıyor. Bunlar gerçeklere politika karıştırmadan partilere alet olmadan en kısa zamanda hatta plânlamanın da tdşlcri Bakanlığı. Tetkik 2 aeneden beri devam eden iştiraki Ue veni hamleyi ve re ve psiko somatik hastalığı Kurulu t>ej) formlan eski hazırlıklardan da teşhis edilerek ilâç ve gıda reYakup AKMAN'ın Jimi İle bir türlü halledilemeistifade ederek tesbit etmeli ve yen günde en az 5 . 6 kere dıâni vefatı sebebivle sonsuz acıöncelikle Türkiye Cumhuriycti5«n çıkmak seklindeki müz'iç larımızı. cenaze torenıne bizzat nin bugünkü ve 25 sene sonrasıve ailemizi gaşkına çeviren rakatılarak. çelenk. telgraf, meknın zorunluğu olduğu deniz ticahatsızlığımı. ruht sebebe baj. tup gondererek veva eve kadar ret politikasını tesbit ve bunu layarak 2 ay gibi kısa bir zagelerek paylasan. İçisleri Bakakolay kolay değişmez bir kanun manda psikanaliz yolu ile tedanı Sayın Hamdi Ömeroğlu'na, vi eden memleketin biricik ositaslağı haline getirmeli ve bunAnkara Valisi Sayın Serif Tükanaüstl rüksek insan. Sayın, ten"e ve İcisleri Bakanlığı men. da gecikmemelidirler. suplarına. bütün akrataa ve (5) Ya başlı başma, veya h » Dr. Kemal Keskinel'e dostlarımıza ayrı avn tesekkunrlanacak Mılli, denizcilik kare acılı günlerimizde imkân nunu içinde denizcilik işleri, eeyürekten teşekkürler ederim. bulamadığımızdan alenen t«mi inşa sanayii, bankacılık ve Sekkürlerimizi sunarız. ' ö . MERtÇ ışletmecilik. liman dok ve saır Akman ve Gerçeker Kadlköj demzle ilgili bütün teşekkülîeaileleri rın gerçek statüleri yer almall ve bugünkü teşkilât tamamen (Cumhuriyet: 7198) (Cumhuriyet: 7196) bozulup yeniden kurulmalıdır. Çünkü bankacılık bir başka ış • • • • • • • • • • • » » • • • • • • • • » • • • • • • • • • ••• • • • • • • • O deniz isletmeciliği ise bambaşka bir iş kolu ve istikameııdir. Dünyada örneklerine uygun sırf deniz ticaret ve sanayiini finan• seyahattedir. J se eden asgari şimdılik 500 mıl^ Hastalarmı 15. Eylülden itibaren kabule başlayacaktır. J von veya 1 milyar lira sermayeli bir Maritim Bankın kurul ••••••••••t»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»»» masında denizciliğimizin infcışaCumhuriyet 7209 fı için büyük faideler mülâhaza olunmaktadır. pabilse idik bugün hem ticaret f3) Bütün dünyada şehir beİse kredilerini sırf bu vöne tahfilomuz dünyamn sonuncusu du lediyelerinin yaptığı şehir içi sis ve vöneltmiş olmalıdır. rumunda olmayacak, hem de halk taşıma teşkilât] bir deniz (?) Eğer bütün buniarın başıyurdun dövizle kalkmması icm ticareti işi değildir. Ve yaüancı na bir de valnız deniz ışlen ile bugünkü girtlağa kadar borçlu para da getirmez. Yakmda nüfuuğraşır bir Deniz Ticareti ve durumda olmavacaktık. Ne ya Sanayii Bakanlığı kurulacak osu 4 milyona varacak Istanbul zık ki. varınları görme gücü ünBelediyesi de parasızlıktan. sulursa sanınz kı, hamlenın başkânlarından mahrumuz. suzluktan, bütçesizlikten kıvralangıcı mevdana getınlmiş oıa(S) Tersanelerimız ve gemi nır ve hükümetlere gözünü dikcaktır. Bu günkü Ulaştırma Baİnşa sanayii tamamen ayn bir miş avucunu açar bir durumda kanlığımızm mevcut kadrosu ile sokulmalı ve bekler bir haldedir. Bu sebeple teşkilât haline deniz ticaret ve sanayiini yürüttersane kapasıtelerimiz koordine şehir içi hatlan, vapuriarı plânmesme tmkân olmadığını biz edilerek hem kendi filomuzun lı bir kararla beledivelere leşkiçok yakından ve ıçinden görgemilerini yapar hem de yavaş lâtı Ue birlikte devir edilmeli dük. Bakanük içındeki 5 10 kiyavaş dışandan küçük gemilerve Belediye gelirlerini kendileri şilik bir deniz dairesl ile bu den baslayarak dövız karşılığı sağlamalıdırlar. işlerin vürüyemiyeceğini bu Basıpariş alabilir bir duruma so(i) Şehirlerarası kabotaj hatkanlığın mütehassıs ilgiüleri de kulmalıdır. Başarılı bir kısım ölan ise ayn bir teşekkül haline herhalde takdır edeceklerdir. zel teşebbüsümüzde bu hamsokulmalı ve bir başa bağlanmale belırır durumdadır. Fakfit ma lıdır. Bunun işletme tarzı ve alesef devlet çapı ve vardımı kuruluşu mütehassıslannca sağolmadığmdan. bu ışleri iyi kısa lanmalıdır. Dosyalarda bunun alkınmamızın, dövız kazanvadelı bir plâna ve reforma taslak, plânlan mevcuttur. cımızın hatta turizimden da bağlayacak aniayış ve hamle de fazla önemının deniz ticare(5) Yabancı limanlardan Tflrbelirmediğinden çeşıtli form.\lıtinde olduğuna kanaat getirerek kiye'ye, Türkiye'den yabancı ligecikmeden işe başlanması ve manlara olan yük ve yolcu ta telerle işten anlayan müteşebbis hamleleri de maaiesef belki bu yolda dökülecek paranın bir şımalan bir başka umum miide sönüp gitmeğe mahkum bıaltın yumurtlayan tavuk oldudürlük haline getirilmeli ve bu rakılacaktır. Çünkü işin bu a ğunun bir an önce takdir edilumum müdürlüğün bir idare ve landaki gerçek bir sahibi yokimş olmasıdır. Göreve basladıilmi istişare kurulu olmalıdır. tur. ğmın tlk günlennde, kendisi deBu teşkilât ilerde gemi alım ve Serli bir Topçu Kurmay Albayı inşamız ilerledikçe yabancı hat(7) Dcniı ticaretimizi, gemi olmasına rağmen denizciligin bilar için bir yabancı limandan inşasım, gemi satın alınmasını ze getireceği dövizi ve kalkınma diğer yabancı limana vük ve ve dışanya gemi satılraasını yayı takdir ederek deniz ticaretina yolcu taşıyabilir bir avn teşek ni ihraç edilmesini zorlaştıran verilmesi gerekli önemi beyanla* külü de içinden doğurmalıdır. bütün kanun ve formaliteler bu sayın Ve bununla büyük döviz karanişten anlayanların iştirakiyle ve n arasında müjdeleven Başbakan Yardımcısı Sadi Kocı yollanna girilmelidir. Yunan niden tanzim edilin kolaylaştınl çaş ve değerli mesai arkadaşlslılar bunu en giizel sekilde tatmah ve bu ise hatta prim ve nndan bu hamlevi beklemek bik etmektedirler. Ikinci dünya öncelik sağlanmali ve veni kuhakkımız olsa geıekur. harbi içinde biz yalnız bunu yarulacak müstakil Maritim Bank | SELÂHATTİN BEYAZIT'a | | Doç. Dr. AYDOĞAN ÖBEK'e | Bazı rakamlar on on yılda dünyadaki küçüklü, bmüklü devletlerin deniz ticaret filolan yüzde 300 oranmda belki de inamlrnası ror bir srtjş kayıt ederken bu on yılda denizci Türk ulusu ticaret filosunun %lizde 11 oramndaki azalması şüphe yok ki üzücü ve yiirekler ansıdır. Bundan on yıl önce tezgâhlannda mavna dahi yapayaman komşumuz Bulgaristanın bir deniz lilkesı olmamasına rağmen bugünkü ticaret filosunun 100 bm DW. tonu geçmesi ve daha dün kunılmuş bir devlet olan îsrail' den de aşağı düşmüş olmamız hiç de iç açıcı bir durum ve bu sahada nurlu bir ufuk vadetmese gerektir. Hele 1516 milyon tonluk Yunanistan'ın senyesüM erişmek imkânsızlaşmıştır. Son on yılda Japonya yüzde (270), dün kurulan Yugoslavya yüzde (210), Sovyetler Birliği yüzde (168), Norveç yüzde (90), îspanya yüzde (85), Pransa yüzde (32), Almanya yüzde (15), Ingiltere yüzde (15), eski vilâyerimiz Romanya yüzde (291), Bulgaristan yüzde (229), Pakistan \uzde (91), İsrail yüzde (73) artarken, Türk ticaret filosunun son durumu da maalesef aşağıdaki gibidir. Arian laşıma ihtiyaclarımız evlet lstatistik değerlendir melerine göre 1961 yılında toplam 6.273540 ton Olan dış ticaret taşımalan 1970 yılında 10.577 ton olmuş ve bu gıdişle 1978 yılında 27 milyon tona uîaşacağı hesaplanmıştır. Diğer yönden mevcut kabotaj kanununa gore Türk bayraklı gemilerimizle taşmması zorunlu yurt içı taşımalan halen 12 milyon tondur. Bu dahi şimdiden kapasıtemizi aşmaktadır. Yannlarımız için eğer bir de niz ticaret reformu j'apılmazsa 1978 yılında 27 milyon tona ulaşacak bu taşıma zorunluğu "tarşısında her yıl bayrammı kutladığımız kabotaj haklanmız ve deniz nakliyesindeki iç istiklâiimiz açıkça söyleyelim ki söz konusu edilmefe de başlanabilır. Kaldı ki deniz ticaretinin gayesi yabancı limanlar arası taşımalarla döviz sağlayarak yurdun kalkınmasma birinci derecede kat kıda bulunmuş olmaktır. Yunan lılar bu yolun zirvesinde bulunmaktadırlar. Komşumuz Yunanistan, dövizinin çogunu deniz ticareti ile sağ lamakta ve kalkınmasım her a landan fazla bununla arttırmaktadır. Rusya. Isveç, Yugoslavya ve Bulgaristan bizden çok önce uyanıp harekete geçerek bu alana dökülmüş bulunuyorlar. İstanbullu vatandaşlar her gün boğazlardan geçen ve İstanbul'a uğ rayan, Yunan, Bulgar, Yugoslav, Romen tanker ve yolcu gemilerinin vızır vızır işleyişini görerek hergün bir ıç sızısına maruz kalıyor sanınz. Sorumlulanmız elbette biliyor, nesaplıyor ve düşünüyorlar ki 1978 yıiı sonuna ka dar bugünkü halimizde demirle yip kaldıgımız takdirde artan ihtiyaçlanmız karşısında navlun olarak kiralayacağımız yabancı gemilere 16 milyar lira gibi bir parayı ödemek zorunluğunda olacağız. Onumüzdekl 1978 yüına kadar kabotaj hatlarımızdaki yolcu ve yük taşımalan için asgari (500.000) D V tonluk bir Uâveye, \ dış ticaret taşunalanmızdan hiç olmazsa yüzde ellisini taşımak akaryakıtm tamamını kendi gemilerimizle nakil edebilmek için de asgari 500.000 DW ton olmak üzere filomuza en kısa zamanda asgarî 1 milyon tonluk ta şıma gücü eklemek durumunda kalmamız gerekecektlr. S D AÇIK TEŞEKKÜR TEŞEKKÜR T • Dr. ADNAN KÜRKÇÜOĞLU t Deniz Ticaret Filomuz on on yılda tonajı azalan dünyamn bu alanda geri kalmış iki devletınden bıri de Türkiyemizdir. Azalma durumumuz yüzde ll'dir. Bugünkü yolcu ve yük cinsi dahil toplam tonajı 773902 gros tondur. Bunlann yarıya yakın kısrru 20 yaş ve daha yukarı gemllerden kuruludur ve kısa bir sürede kadro dışı kalacak ve yerini dol duramazsak gerilememiz yüzde 20'yi bulacak ve Türkiyemiz bü S Sonue ACI BİR KAYIP Merhum Doktor Süleyman Etnın Paşa'nın ve merhume Feride Hanımefendinin kızlan, merhum Doktor Yusüf Saim Atasagun ve Y. Mühendis Fethi Atasagun'un biricik ablaları, Refia Atasagun ve Sevir.g Atasagun'un görümceleri, Emin, Feride v» Hakkı Atasagun'ların halası, faziletli, çahşkan ve vatanperver insan K HANIMEFENDİ elim bir traiık kazası neticesi vefat etmiçtir. Mevlâ rahmet eyleyt SIDIKA ATASAGUN Gemi inşasındaki acı durumumuz enizlerin ve deniB ticareti ile dövız sağlamanın önemını takdir eden bütün dün ya devletleri tezgâhlannı süratlo gelı^tiıır duxumdadırlax. Busuu A ILE8 I MM .(Cumburiyet . Î199> D