25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA DÖRTs •CUMHURİîET: 17 Temımu 1911 EÇTİ6ÎMİZ mevsım içınde, diğer yülarda olduğu gıbı basmın sinema ile ılışküeri bızce pek olumlu yönde geüşmemiş sayüır. Gerçi sınemanın sansasyonel olaylan, sinema yıldızlarmın yaşamlanna daır en son dedıkodular. bırtatam gazetelerin magazm sayfalarını ve ilâvelennı doldurmakla kalmamış, bu dedıkodulan sıcağı sıcağına okuyucuya aktaran gündehk gazeteler bUe çıkmağa başlamış, ve ustelık bunlar onetnli sayılabilecek tirajlara da ulaşmışlardır. Babıâli basınının «uyutma» çızgısınde fonksiyon goren kanadının yeni aşamalandır bunlar .. 6 Kiıt \i I:\AI\I uo Yi ı: DORSAY Am& biztm sözunti ettiğımız b*sınla ılgi, elbette ki bu tur bır ılgı değıldir. Bız sınemanın cıddi, sanat yanıyla, eleştirmesiyle. ineelemesiyle basında ne denlı yer alıp almadığını soz konusu ediyoruı. Gazetelerin bugunku sınırlı imkânlan ve bınbır dertleri içinde sinemaya yeteri kadar Yeni raevsim yaklaşırken Ge/ecek sene için dilekler egılememelert bır dereceyp kadar mazur gortllebılır. Sinema elestirmesinin altm çağını yaşadığı devir, 10 yıl gende kalmıstır ve bırakınız gunlük gazeteleri, sanat dergileri bile sinemaya gerekli yeri ayırmamaktadırlar. Ama mazur görülemiyecek olan, sinema eleştirmenlerinin, genellikle eleştirmeye gitgide guç saglayacak çabalarda bulunmalan yenne, işı vurdumduymazlığa vnrmaları olmtüstadır. X Geçen jıi gösterilen uzun filmlerden 2,5 saate yakın sfiren «Generallerin Gecesi» Beledi>eden zamlı tarife alamadıği halde, sırf filmi getiren filimcilerin i>i niyeti sajesinde. gunde 5 seans verine 4 seans yapmak pabasına; kesilmeden gösterilmişti. Resimde. bu filmde Ömer Şerif ve Donald Pleasance görülüyor.. Örnekler B İR ELEŞTIRMEN olarak, eleştirme ve eleştirmenler hakkında fıkir yürütmek, as Jında belkl de bıze duşmez. Yıne de bu konuda bırkaç soz edelım. Çok satışh bir gazetede eleştirme yazan vülannnş blr eleştirmen, bu yı! da, yalmkat eleştırmelenm «Bu tarz filmlerden hoslananlar beğenebilirler» tünın de «La Palisse gerçekleri» ıle doldurmakta devam etmistır. Sayın eleştırmenin, bu dolayh gerçekten, «begenenler befenir, be> ğenmeyenler de beğenmez» tarzında daha dırekt bir gerçege ne J<onu ve resim:AYHAN BAŞOĞLU | GUNA1IKAR KRAUÇE zaman kayacagı m«rak edılmelctedir. Yine bir yüksek tırajlı ga zetede yazı yazan âostumuz bır eleştirmen, herhalde ışi faala olduğundan olacai, caten tasır geçen bır mevsimde çok onemli bir takım fılmlenn sözunü bile etmeye gerek gormemiş, bir «D«nü5Ü olnuyan yol», bır «Hayat bağları». bır «Çılgin mhlar» 1 goı. mezlıkten gelmıştır. Bîr dığer gazetede yazan yine dostumuz bır yeni eleştirmen, 1971'ın ilk 6 aymın bnemli ülmlerini 5«zarken bir «Aşkı arayan kadm*dan, bır «Kodinxlen, b;r «Hak mücm> dele»i>nden babis bile etmek ge1 reğir.i duymamıştır. Bır Losey ! unutmak veya bilmemek, günluk bır gazetede eleştırme yazmak iddiasındakı bir sınemaseverle bağdaşabilir mı? Velhasıl, gazetelere artık >«rleşmis, veya bu işe yeni başlamıs herkes, sinema eleştirmesını daha ciddiye almak, sınema olayını d«ha yakmdan izlemek 2orundadır. Yoksa ele?tirmen'l« halkm ve ele?tirmeyle basının bır »üredir açılmı? olan aralannı kapamak v e ele»tirmey« lâyık olduğu önetnli v e «ayfı değer yeri tekrar kazanAnnak bugünün sanat ve basın ortamında bır hsyal olmava devam edecektır. Bu arada, yine yiıVsek tırajlı bır gazetenin geçen yıl filmlert, yönetmenden oyuna v e Cotoğrala dek ayırarak, bır uzmanlar kuruluna(i) a>rı avrı mceletıp not vererek bır ortalama not çıkaran bır «ıstem uygulaması. takdırle ( ' ) karşılanmıştır. Ne var ki, bu notlar, hiç değişmeden hep 6 ıl« 9 arasında gıdip gelmekte, boylece bir yandan Türkiye'de hep kalıteü. iyi filmlerin gosterildıgı gerçeği ortaya çıkarken, dığer \aidan da kımsenın kalbı kırılmatnıs olmaktadır. t$te <ırema elestirmesı ( 0 de î»ten bovle olmalıdır, v e ı<te «penba ba«m» dediğinız de eaten bııdıır . Bu saheser notlama «*tpmınc Rore. «Snnın beb*jrinı» ve «S»»t 4 barnkU ölecek>in> f\hi l ı l m ^ r bile. *n a^a|ı S'e lâvılcı gorıilerek smema sanatındakı verlerıni aimaktadırlar. Doğrusu pes Geçen yıl (fösterllen bir diger uzun film: «Çılgın Kadın» z»ınlı tarife alamadıyı filmi tetirten şirket tarıfından bir hayU kesilerek «österildi. Resimde: Donald sance; Tul Brynner ve John Gavin bu fîlmde gorüluyor... bızde mahfuz yazmıştı bır mektubunda rımızın bıze ulaştıracaklan ş ı . kâyetlen, sinemalan ısimleny. le teshır ederek, açıklamaya devam edeceğız. Bu mucadeleye, Beledıyenin de bir yandan uzun filmlere ozel tarife vererek, diğer yandan reklâm füm." lerinı sınırlayıcı bir karar ala. rak ve filmlerin kesılip kesilmediğini kontrol ederek katılması gerekır, Sinemacının ülm. le ıstedığı gıbi oynamasını, fılmin sahlbi olan ıthalci bir yandan. Beledi>e dığer yandan mut laka onlemelidîrler. Ama bu konuda dığer bir çaba da, halkın kendısmden gelmelıdır. öıellıkle Şish'de sdzu geçetı sinetnalar, yakında lıstelerinı yayınlayarait abonman avına çıkacaklardır. Ama abonman alanlar, bu vıl aynı tuzağa kolayhkla duşmemeli. sinemacılarla konuçarak filmlerin başlama saatleri. rek. lâtnlann uzunlukları hakkjnd» garantiler istemelidırler... Her konuda iröfmar, ancak ve bncelıkle istismara uğrayanlann uğrasması ve mCcaJtlesiyle diıze. lebilir... Mücadele S ANSÜRÜN ve fıün ıthalcısinm elinden kurtulan iılmin bır de daha çok kazanç gayesiyle smemacı tarafından kesilerek kusa çevrilmesı, hiç bir şekılde hoşgörüyle karçılanamayacak, mücadele edilmesi gereken bir tutumdur. Bız, bu mucadeleyl bundan boyle rle yürutmeye ve gerek kendi gordüklerimızi, gerekse okuyucula SON ı e z Tahsin BERKAÜDİ 42 Büttın bunlar gerçek, fakat Doğan'ın ben. den, beniın de kendimden hiç memnun olmadığunız da en büyük gerçek! Ne yapsam bilmiyermn ki. Günler, haftalar geçiyor. Onun ttalTa'ya dönmesi yaklaştığı halde aramız bir türItt normalleşemiyor. So|nkl«ık mu de«em, çe> kinc«nlik mi desem, »ramırd» tnbaf bir gertinlik var işte. Dön erkenden Kuıltoprak'a gitmiştik. Orasuıı da pek sevİTOrum ben. Gözel İstanbul'nn neresini sevmiyorum ki... Dikmen'lerin evi knçük. fakat nahçesi büTiik. Hele yemveşil eamUra, ihtiyar çınarlara harıldıın. Yalıd» eksik olan bu kocaman (amlardır. Yemekten sonra herkes uzun fokemletere ncanmif. istirahat ederken Doğan bana bahçeTİ ve Tanmdmki koruyu jöstermek istedi. Bir saate »akın bir zunan ymnyana gölgeli yollarda yfiriidÜk am» konuamamız hrp genel konular üz«rinde oldu. Roma'daki gibi bana yaklasmadı ve brni sevdifini tekrarlamadı. Yalnız, eve girecefinut } i p d > durgun gözlerle yttıii me baktı ve çok ciddı bir sesle bana sn sozleri sövledi: Günsflı. birkaç güne kadar ben Romava gidiyarum. Orada süphesic ki seninle yine bulusup gör0seceğiz. 4ncak bu sene diplomamı almak için çok çalışmağa mecbnrum. Belki de esldsi kadar sana ayıracak vabit bulanııyacağim. belki senin de derslerin dahs »jhr olacak.^ Bundan başka bizimkiler orada olmıvac*klan için belk] buluşraamız da giiçlesecek. B o sebepten, avrılmadan evvel «ana snnIsrı söylemek istiyorum: Bugiin, vartn. hayatının herhanjti bir devresinde ve ne gibi sartlarla olursa olsun bent aramak isternen dost ellerim ve kalbim sans her xaman açık bulunaoak ve bent daima yanında göreceksin. Ben Terdiğini jteri alan bir tasan değilim. Bu kelimeler »jtzından o kadar agir ağır dSkülüyordu ve yfizü o kadar karifikti ki. ideta korktuoı. ona verecefc cerap Küçük bir çocuk gibi kuararak: Tesekkür ederim Doğan, s«na İIUUUTOnım. Diyebfldim. Onun rideceğine üriildürumn, Roma'da «* nn her zanun arayacağunı bildiğim halde nna bunları «öv)eınedifim İçin sündi otkMİea titriyorum. Kendiml hiç ı m ı hiç aolamıyorum. «** Avokatıın Fikret Bev bn mbah telefan H> ti. Bana ait bütnn re«ni muameleler bitmıî, »vnı zamand« \danx'da aanenııieıı bana k«l*n mirass ait dâvavı da kazanımfiz. l>ah« dojrusu, uzun umandanberi açılan veraset dâramnd» nihajet benira biricik mirasçt B B islere pek «klm» ennlTor. Pikret B M I yeni bir vekâlet verdim. Adana'r» sideeek, bugüne kadar bana ait olan verlerdm istUada etmiş olan vabancılarU «nlasacak ve bundaa ıonra henim mrnfutlerimi koravacAk. Halams bunn baber vermek için Kfledra sonra Bakırköy'e gittim. Tontonum pek sevindı. BilmiTOrum neden benim Tecfin olmanıı, çok zengin olmamı istivor. Aslın* b ı k a r a n n sahiden de zenjrinim faliba. Alberto ile Antpli'nın bana verdiklert vetmrrormns tibi «imdl babamla annemin miraslau da üst&nr e k lendi. Avukatın dediğine före annemin serve> ti pek azınranacah miktard» değilmis. çekÇocuklatumdanberi p s n mkıntısı Bn mediğinı için mi ncdendir bilmivornm. zenginlik beni hiç de heTecxnlandırmı;or. Hatt» halam: Belki bundan tonrs harattnı tauanmak \çin ralısmaktan Tazgeçersin. Dediti caman saskm aaskm rürâne baktım. Mimaruk diplomamı alır almar ç«lı$atağa ba$hyacağımdan şiipheniz olmasın, dedim. tniversite jıllanm bosa mı fitsin? •ı (Arkaa «ar) Belediyeye düşen DtŞl BOND G ÇCTCOEM B U NUM (ÇltJAL. VLADlM TİFFANY JONES GARTH EÇEN SÎJTEMA meviımı, işte yerli ve yabancı fılm. ienvle, sinema kuluplenmn çah'malarıyla, yansmaları. 8dulleri, yasaklamaları, yayınlan ve ele$tirroelerıyle geldı, geçti .. Bugünlerdc yıne gazete. lerde cıcili bicili listeler ytvııı. lanacak. gelecek mevstm îçin vaad1 edilenler çekıci biçimde okuvucunun onüne «ürulecek. T» levızyon, Türkıve'nın gundelık ya«amına gınp yerlestineeve dek halkm en büyük ve hemen hemen tek eğlencesı olan sinema ıle sıkı fıkı olmaya devam ed*ceğız, ve atnemacılar, artan fılm ıthal ve mahyet fiyatlanndan devalüasyon koşullarmdan n« denh yakınsalar da. yine bu nedenle, daha uzun bir süve, ne yapıp ne ıthal etssler, ceplerini doldurmaya devam edecekler. Ancak, butun bu hikâye yenıtfen baslamadan değınmek istedığımız birkaç durum daha var. Bır kere, bırkaç kez değındıgımız bir konuyu tekrar etmek ve uzun filmlere özel târife v«r memek+e dırenen Belediye'vl bır kez daha uyarmak isterız. Bu hareket, fümcileri önilne geçılemez biçimde UZUB tümleri ke=ip budavıp normal seans saatlerine indırgemeve itmektedır ve Belediye uzun filmlere eskidpn olduğu gıbi bıraz farklı bir târıf* vermevi kabul etmedikçe, bu gıbi fümleri tumüyle seyret. menin hiç bır olanağı kalmayaçaktir 12 «Kafa îişirmek hevesine kapüma ym«... Benim özel hayatım kimseyi UgUendirmeı...> «1yi ama. bizden yardraı Utedığine göre...> <Ben kimseden yardım ititmiyorum...» «Madem öyle, ben yanlı? »nUdım demek... Özür dilerim...» Valoti'nin sesi biraz alayls çıkmıştı son cümleyi söylerken. <özürlerini paralannla birlıkte bılmem nerene sokabilirsın.» «Tavstyeni yerine getirmek isterdim ama pek kolay olacağını SMimıyorum . » Tartışmanın tehlikeli bir yönde gelişmeğe başladığını gören reis, masanın üstüne îiddetli bir yumruk indirdi: «Keselim beyler keselim... Bizim gibi adamlara soz düello>unun bu türii hiç de yakışmıyor... Srçm» sapan ISflar etmek için toplanmadık burada .. Şimdi Clavet bize lütfen gerekli parayı nssıl temin edeceğini »nlatsın .. Bu konuda kendisine güvenip güvenemeyeceğimizi kararlaştıra • ltm> «Endi?e duymanıza hiç lüzum yok .. Ben kendi başımın çareaine bakmasını bilirim...» «Su balde mesele kalmıyor..» diye Valoti ondan yana bakarak konuştu. Clavet. odayı bir iki kere daha mrşuüadıktan sonra Moreau ile Jabeke'nin arasmdaki lüks koltuklardan birine kendini »ttı, derin bir götüs geçirdi: <Hepinizin ayrı ayrı benim için bir seyler yapmak için büfün iyi niyetlerinizi seferber etmeniz gerçekten güzel bir şey . Ama görüvorum ki hepiniz de actnacak durumdasmız. Sizi. bir dilnn ekmeğe muhtaç hale düşürmemek amacı ile talebimden vazgeçiyor, Vendi bafimın çaresine bakmayi çoV dahs uygun buluyorum .. Herkes jfibl ben de hisjeme düfeni verecegim... Kırk •ekiz s u t içinde...» Türkçesi: Şehbal AYGEN <En kesürme yol da bu *•ten . » Moreau böyle söyledıkten sonra oturduğu yerde hafifçe dogrulmuştu: «Simdi asıl meseleye dönsek de daha ciddı ?eylerden bahsetsek biraz ..» «Ben de aynı fikirtleyim » dive Paoli ekledi «Beni dinlemek zahmetine katlanırsanız size vapılacak şeyleri teker tekeT izah edebilirim .. Ortads noksansız olarak dönmesi gerek bir oar» var... Adam başma yüz bin dolar .. Toplam be; yuz bin . Bu paranın yarın değil öbur eün hazır olma'i sart. Yani Perşembe've demek istivorum. Hepsi dolar olacak Mümkün mertebe buyiık cinsten » Bir süre için susmus, ortaklsrını teker teker süzmüstü. Kimseden ses çıkmadığmt gSrünce devam etti: «Bu konuda anlaşmıs olduğumuzu görüyorum . Mükemmel .. 5u halde Perşembe akı>am) saat yedi ile sekiz aras» herkes Moreau'nun evine ugrayacak. TÜzer bin dolan teslîm edecek . » «lmkânsız...» diye Jabefce damdan dijçercesine reisdn lifmı kesti BeTİkiîer havretîe ondan vans dönduler Bu da ne demek oluyordu ?imdi? .. «Telâ?lanmavın eanım .» dive .Tabeke ffüldü. «Benim doiarlar hazır Takat ben parayı Persembeden Snce tesUm etaek zorundayım Cünku yann Briîfc. sel'e sideeefim.» «Farketmez . »<îly* PaoH c»vap verdi. «Istedigln zaman parayı geürir bana verirsin .. B u aksam ya da yarın . Buna nrukabi) bız döTdümüz Perşemb* akşamı Moreau'da buluşacağız... Kendisi için ystakb vagonda yer anrttun . Bileti hazır ..> «Arabamla da «ndebilirdim...» diye beriki fifcrini açıkladı «Hayır. hayır .. Tren çok daba emnivetH bir nakil vasıttsıdır. Karayolları boyunca tüzumundan fazl» »ğaç vsr... Görünmez kazalan unutmayabjn... Lâstik patlar. motor ârızs jrapar, daha bir «njrfl ihtimal...» «Benim hesabıma end:ş«duvdummuz için gerçekten mejnnun oldum » P^oli. masamn üstündek,. blok. nota bir seyler yazdı. kâğıdı koDariD Moreau'va uzattı: »Buradan çıfear çıfcmaz «•vahat acentasma oSrarsın .. Ya. takli ragon biletini ahrsm .. S e kiz numaravi avırttım sanı» t»te hu kâğjdın ö'rtünde vazılı . » Moreau. kâgım aldı. katîadı, cebrne travdu «Tek bir adamın beş vüz bin dolar gibi buytik bir osravls volculuk etmesî tehîikeH bir f/e» > diye Valoti homurdandı Bu. rBdümlü bir cnhnlevdi Knmıcmiî, ISf »*mî«! oimak irîn «fivljTrıisti Ortaklarrtan ö>ü ou tk»?ı duvmazlıktan gclmevi tercıh etmiîlerdi Fakat MOT»au <joSrudai doŞruvs k»«ted;!en »dam olarak «vni şevi fapam»rdı. K»»!annı çataraktan Valoti'y* baktı t «D1?»T bir deTtm> ne d c Reklâmlar üstüne Ü BMS<, OOZUMD AÇACAK. SEM <£NOI VOK, O.ıtt AYLÂK MUSA ATIVOB ZERİVDE önemle durulması gereken diger bir konu da. sınemalarda gösterilen reklâmiarın çokluğu v e bunları gosterıp para kazanma arzusurran sınemacıları bazen filmîert kesip kı=altmaga doğru itmekte olu'udur .. Bu durum hakkmda. gcçen «iinema mevsimınde okuvucularımızdan aldıâımız mektuplar, koca bır dosyavı dol durmaktadır Sıkâvetler. özeHık le Sısli'tfeki 'i «inemadan, havdi ı«ımlenni sövlevehm, Site v e Kent sinemasmdan gelmekte, zaten seans]arı Bevoglu sinemalanna kıyasla geç başlayan bu sinemalarda, özellikle gece •îeanslarında ^aat 10'dan »onTa varım saatı asan bir süre bitmez tükenmez rektâm filmlerinin gdsteTİlme^ı, anlaşıldı|ına eore. birçok s^vircinîn sabrınj tasırmaktadir. ü«tehk, bu sinemaların. bu reklâmlan tam olarak sösterebilmek lcin. fiimlerı Bevoelunrla cnayan kopvalarına kıva^la ki'alttıklan da «ik*vet konusu o'maktadır Avnı «ekilde bir oku\Tjcumuz. seç»n vıl Kadıkdv'de o\Tuvan «Gener»!lerîn reeeti» filmirrf Kent «"nemanrda tam I?ot>va. te3a#üfen er*p«i &t\ t»krar sevretti?ı OraV Ri"pTna«ında iî» V>ÎT hav',i budaıımi} olarak gordüğünu mek yanı?...» (Arkan var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle