Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA İKİ: sCUMHURtYETs 5 Temmuz 1971 aşhaş Sretimi iein alınman 1930'lardan beri beklenen iki tedbirin yerine haşhaş üretiminin yasaklanroası, sasırtıcı oldn. Bu karar, biiyfik bir dünya rekoranun ve kapıları bir türlü açılamamış bir hazinenin öliira kararıdır. Bn ölümün ardından ağlamak roı, yoksa derin dertn düşünmek mi daba doğrudnr? Bonn hep beraber araştıralım : Evvclâ ve daba asağıda aynı konuya d5nmek sartiyle, şunu hemen belirtelim. Haşhas üretiminde Törkiye için ahnmasj gereken iki tedbir vardı : O Hashaş üretimini, devlet üretme çiitliklerinde ve bunlann kontroi&nde toplaraak, Q Cretilen hashaşı, bu çiftliklerin depolannda muhafaz» altına alarak, devlet eliyle, yabııt Kızılay tarafından kurulaeak bir d e v . let afyon ve »lkaleidler ganayii isletmesine se\k ettnek, dünvaya ham afyon degil, alkaloidler ihraç etmek. Ba iş üıerinde. düny» tekeliııi kurmak.. Çünkü hashas firetiminde Türkiye, evvelâ bitkisel bivolojik vasıllar bakımından, t a . biat verjisi bir tekliği ve fistünlük imkânını elinde tutar Sonra da, haşbaşın asıl özü ve dünya sailıfı için kıvmeti olan morfin derecesi bakımından Türkiye. erişilmez, ama kapalı kalmıs, kapıları açılamamış bir hazineri de kendi bağnnda saklar. Eğer biz, haşha* Uretimlnl yasaklayıp, başlıasın ölüraüne gözynmmak yerine, bir t a . raftan hashası devlet kontrolüne alıp, afyon aikaloidler sanayiini kurarak, dünya alkaloidier ticaretinde tekeli tesis etseydik, bn yot, alabjleceğimiz tedbirlerin en verimlîsi o l a . caktı. Ama is, bnnnnla bitmeyecekti. Bunun yanında bir de, Türk afyonunnn, hem de yıl. larca sürecek seleksiyon yollan ile değil, s a . dece bakımı değiştirmek suretiyle, Türk haşhaşının morfin deTecesini, bugünkünün bir misline çıkarmak mümkündü. Bn satırlar ilk okunusta bir mucizeden bahsediliyor eibi ,görüliir. Ama asajhda verecejimiz rakamlar ve uygulama neticeleri, isin bir mncize de|il. sadece bir bilgi ve teskilâtlandırma meselesi oldngunu, hiç kîmsenin tereddüdd kalmıyacak sekilde açıklavacaktır. Bn suretle Tfirkiye'de hashaa bitkisinin m o r f i n derecesi iki misline çıkınca ve bu ni«petle dünvanın hiçbir ülkesinin mor. fin nispetleri de rekabet edemeyince çünkü bona o ülkelerin dogal şartlan enjeldir . Türkiye, alkaloidler üretimini. dünya pazarlarının talebine göre ayarlavabilecekti. Bn ayarlama: Türkive'de hashas üretimini en rekurlu bSlçelerde toplayarak sabayı daraltmak, ama vcrimi ve dünva pazarlarından k a . zancı co&altmak seklinde vürüyecekti. Çünkü kilosu bntiin 150 200 lira arasında satılan ham afvon fiyatı ile. bi7im de ithal ettigimiı alkaloidler arasındakt fark. hayallerin kabnl edemiyeceii kadar asırıdır. Niçin bu vola ridilmedi? Şimdi bnnm Szetlemeye çalısalım: H HAŞHAŞIN ARDINDAN! Şevket Süreyya AYDEMİR oynn, Türkiye'nin ham afyon ihracatına d e . vam edip, alkaloidler sanayiine seçmeme«i etrafında toplanır. Cnmhnriyetten Snce ba sanayilesme zaten bahis konnsv •lamaıdı. Çünkü o zaman Türkiye, bütçesi, borçlan, i t . halâtı. ihracatı ve battâ siyasî kararian kontrol altında olan. sanayisiz bir y a n aömürgeydi. Bu yarı sömürçe seklinde tanımlama, bildiğimiz gibi Atatürk'ündflr. Cnmhnriyetten Snceld devrede ham afyon Bretimi ve ibrae»tı serbestti. thracat, birkaç elde toplamyordn. Yıllık üretim 100 ton kadardı ve sandık hesabı ile yürnyordn. îstiklâl Savan sırasında düşen üretim cumbnriyetten ionra canlanmaya basladı: 1924'te 50.000. 1926'da 90.000, 19M'de MJOOO kilo oldn. Fiyatlar oynaktı: 1923'te ortalama 1170. 1924te 3S00 rt 192«de 1481 kuruş ! Rakiplerimiz tran ve Yngoslavya idi. Yugoslavya, ••14 morfin mnhtevası tle daima bası çekiyordn. Cnmhuriyetten sonra ve hele «anayide himayeciligin basladıgı yıllarda ham afyonn Türkiye'de islemenin ilk tecrübesine girişildi. Eskiden beri ham afyon ibracatçısı olan T a . rantolar, Eyüp'te ilk aiyon müştakları tesisini kurdnlar. Ama oynn derhal başladı. Türkiye'de böyle bir tesisin knrnlmasını, dif iiiç sanayii ve ilâç ithalâtçılan istemiyorlardı. Tertipler çok cepheli oldn. Ve isin kestirilip atılması için. bazı sahıslar ve çevreler, Ata. türk'ün insani hislerini harekete getirdiler. Atatürk bir duyguln insandı ve Romanya H a . ricive Nazırına karsı verdiği nutnkta ifade ettiji gibi. aynı zamanda bir dünya vatanda$ı idi. Ona : Pasara. ba fabrikadan zehirli maddeler dünvaya kaçırılacak, dünya milletleri bnndan zarar görecek ve bizi «nçlayacaklar, diyorlar. dı. Dnrgulandı ve fabrika derhal kapatıldı. Halbuki nice vllâvetlere vavılmıs afyon üretimini. zaten açık olan kapılardan bütün dnn. yaya yaymak, elbette ki, dört dnvarı kapalı ve kapıları kontrollü Evüp fabrikasından ka. çırtmaktan daha kolaydı. Bnçiin ham afyon ihracatı, T»prak Mah»nlleri Ofisi eliyle yapılır. Ama raüstahsil, afyonunn tam teslim etroez. Kaçakçılık; Afga. nistan, tran, Türkiye ürettci bölgeleri fizerinden ve Akdeniz'de Liibnan. Avrupa'da Fran. sa yoln ile yapılır. Ama daha ziyade. kontrol. den mnaf olan yabanrı sahısların yardımı ile devam eder. Asıl sikâvrtçt Amerika'dır. Bir taraftan fezaları fethederken. diger taraftan, sosval seciye ile ahlâkî kurallar bakımından feri bir çözülüs içinde olan Amerika !. Çflnkü Amerika'da zebirli maddeler tirareti. Amerika BirleMk Devletleri'nin 1928den beri F.B.t. yani Federal Emnivet TesUilâtı Reisi olan E. Hower°in «Amerika'da Ganrsterlik» isimll eserindeki ffadesiyle, devlet içinde devlet olan örfütlerin elindedir. Ve Amerika'da or. ta mektep çocnğundan üniversitelere, «rdn. nnn en ileri kademelerine, kız v« erkek gene nesle, hattâ daha yaşlı nesillere kadar, zehirli naddeler alışkanlı|ı yaygındır. Ama gene de Amerika, hem zehirli maddeler ithalâtçım, hem zehirli maddeler imalâtçısı, bem de c e . hirli maddeler ihracatçısıdır. Meseiâ Amerikan Senatosnnds Alaska Senatörü Mike Gra. vel'in, Senato Alt Komisyonnndaki beyana. tından 1 Temmuz 1971 tarihli gazetelerde y a . yımlanan şn «özlerini alalım. Beyanat Viet. nam'la ilgilidir. ama bizim konumnza da ışık tntar : «Dünya tarlhinin en büyuk demokrasisinin, Lincoln ve Jefferson'un ulkesinin, burnunu, «ava? beylerinln bataŞına sokmasının, kıskanç Vietnamlı generallerin arzularına râm olmasının, karaborsacılar ve esrar kaçakçılan ile işbirliği yapoıası. nın. utanç verici gerçekler olduğunu ifade ederim.» Sanıyornm ki. bn yetkflt sSzlere. biz bir ıey ilâve edemeyiz. Ama bnnlara. gene nvns. tnrncn maddelerle ilgili olan ve Amerikan yetkililerinee açıklandığına göre. Vietnam'da »avılan «.OOO'e varan ortak genelevler tica. retini de ekleyebiliriz. Hattâ kısa bir süre Snce. tanınmıs bir Amerikan generalinin bn yözden mahkumiyetini, gazetelerde okumnstnk. Kapalı halan hasine V L T a s h a * nebatının, dünvada yabanisi h n . •*••• lunmamıstır. Tani hashas. vabanisi kayboimns bir bitki türünden, daha tarihten ö n . eeki devirde kültürlestirilmis bir bitki cin»idir. Çünkü tspanya'daki göl evlerinin kalintilan arasında. költörlestirilmis afvon. ban arkaik kaplardn bnlunmnstur. Afyonun ilk vatam, Himalayaların knzey eteklerine düsen Kırgızistan topraklan savılır. Atatürk'fin de tarih tezine nvfun töe vollarından, meselâ yonca nebatı gibi. Hindtuh dağları. tran vavlası. Fırat Dicle üzerinden Anadoln'ya intika! etmis. bnrada en nycnn vatanım ve en yüksek verimini bulmnstur. Dünvada. bn verime alaşan baska bir ülke yoktnr. tzah edelim: 1927 . 1932 aralarında ve Atatürk'ün yakm ilgisi ile Türkiye'de, biri «anayi imk&nlan . di|eri Türkive ziraati fizerinde Jncelemeler yapan iki yabancı bilginler heyeti memleketimizdr çalıstırıldı. Bnnlardan sanavi knrnlns. ları üzerinde çalısan heyetin raporn. devle. tin birinri be« vıllık sanayi plânına esas o l . dn. Törkiye ziraati ve imkânları üzerinde, Prof. M. Jnkovıki'nin fiiiî baskanlılında çalışılıp, 38 profesir ve ilim adamı tarafmdan kenai bSIgelerinde ve çrsitli deneme yonlarında bivolojik ve liraî neticeleri incelenen 10.000 paket kadar tohura ve nümnnelerin araştırma neticeleri, 1933'te ve 1000 sayfaya yaklasan bir büyük kitap halinde yayınlandı. Bn eserde Türk zirai bitkiierinin bilimsel evsaf tasnifi de yapılmıs ve bnnlar o gflnden beri, milletlerarası kodiarda knlla> nılmıstır. Bnnlara bizim ziraatcilerlmizin yeni bnluslarının da eklenmis olmasını ümit etmek isteriz. Birtakım maceralı tecrübelcrden sonra ve Atatiirk'ün tabiî hakll ilgisini de bildirerek, bn kitabın acele dilimize çevrilraesinin emrolundugunil, o zamanki Ziraat Vekili MuhliV Erkmen, yanında Tüksek Ziraat Enstitflsü öfretim üyesi Falke ile eelerek ânlattılar. tercümeyi benim yapmamı istediler. Konnnnn benim saham dısında olduŞunn ısrarla belirttim. Fakat anladım ki, Vekil biraz sıkışık durnmdadır. Hnlâsa kitabı dilimize çevirdim. Hata paymı kabnl ederim.. Ama bngün zaten, bn tereiime Vekâlet'te kavbolmustur. Sayın Hatiboiln'nnn Vekilliği zamanında. bn hn«nstaki arastırmalar da nek netice vermedi. Hükümetimize takdim edilmis olnp. o zaman Atatürk'ün vakından ilgilendiği anlasılan kitabın bütün ciltleri sonradan sanıyorum ki. kâgıt fabrikasına çönderildi. Eserin dahV sonra ve daha dar hacimli bir cevirisi de, bir t k t i o d î Oevlet Tesekkülü tarafmdan yapıldı. tste bn eserde afvon bahsi. büyük sayfa ve hacimli kitabın 476 507 nci sayfalan arasını kap«ar. Bilimset tasniflerle. tecrübe istasyonlarında alınan neticeler. nebatî laboratnvar tahlilleri ve nihayet afyonnn morfin randıman tabloiarj bn arada veralır. tste bn tablolardan eörüvornz ki, ve bir ıslah sonncn deîil. sadece bakım nvenlamalan ile Türk afvoniarı. dünvada en vtiksek morfin randımanına (1) niaşmışlardır. Meselâ bazı rakamlar vrrelim : 2. çiziste morfin Ortalama morfin Röiceler derecesi 17.63 Merzifon 22.98 Merzifon 16 l<t 20.54 Merzifon 18.69 21.39 Ama'va 181" 20.70 16 95 18 40 Konva 19 {16 Bn tablo, kitapta. hask* »ynntıları ile, üc büyük sayfa isgal eder ve bütün dünya afvonlarının morfin dereeeleri de ayrıca v e . rilir. Bn nispetler onların hiçbirinde yoktnr. Simdi ise hizde bu nispetler. 9 12 ve nadir ballrrde 14'e kadar çıkar. Tabancı heyetin tetkikleri sırasmda kendilerine Ziraat Vekâletinden, daha ziyade nargîleye meraklı bir zat verilmisti. Tohnmlann yabancı filkedeki deneme istasvonlarında bakımı v e laboratnvar tahlillerinî takip için istenilen ziraatçı nzmanlar ise eönderilmediti icin. ba bir misli ynksek randımanlara nasıl nlasıldıfını, biz ancak kitaptan izliyebiliyornz. (1) Eserin a«!ı Rusça. Fransuca tâbıri ile Teneur Moyenne en Morphine. ilk çiziste morfin derecesi 28.33 24 90 24.10 22 43 I I r. Koçaş'ın eleşiirisi Acuner'in dokunulmazlıği Haftanın raporu n ı « Gcçtığimiz haftanın başında Ba=bakan Siyasî Işler Y a r j dımcısı Sadi Koçaş'ın AP Genel Başka,nım suçlayan ctemccı v e l Demirel'in aynı gün AP TemsHlciler Meclisinde yaptığı konuşP ma siyasi havayı 12 Mart'tan bu yana en gergin noktasına çıji karmıstır. J 12 Mart Muhtırasımn verihs nedenı: «Hükümetin gorüf ve • ieraatının yurdn fcardes kavgası ve ekonomik hnzursnzlnklar ı içine sokmns» olması. «Anayasamn öngördüfü reformlannll gerreklestirilmemesi sonucunda Türkive Camhnriyeti'nin g e . leccjinin tehlike içine düşürülmüs» olmasıdır AP iktıdarının I si\a?al ve ekonomik alandaki «kolavcı ve basiretsiz» politıks. J sı 12 Mart Muhtırasının verılmesine yol açmıs. bundan sonra » da reformların gerçeklestirilmesi volunda yoğun çalışmalara I girisümKtir. Ancak esbi Basbakan Süleyman Demırel, AP J Temsilciler Meclisinde yaptıgı konusmada, silâhlı kuvvetlerın en kısa sürede asıl görevlertne riönmelerini ve seçimlerin ya I pılarağı ortamiTi yaratılmasını ijtemi^tır. j thtilâller veya ordunun siyasal hayata müdahalelerinin amacı. genellikle iktidarların basiretsiz ve tehlıkeli yönetimı I ni önlemektir. Bunun sonucu olarak sorumlular mahkema | önöre çikarak hessp verirler. ondan sonra normal düzene donülür. Bunun en bellrgin örneğıni vakın tarihimizden vermek I mümkündür. 27 Mayıs Devrîminden sonra Demokrat Parti. | nin yetkili ve sorumlulannın tümü mahkeme önünde hesap . vermıslerdir. 12 Mart Muhtırası. sorumlulan te^bit etmekle I beraber, muhtıra ertesinde iktida'rın suçlanan tutum ve tcras I tı hakkında herhangi bir lsleme girisilrtıemistir Sadi Koças • ilk kez bu konuvs de|inmis ve sorumlu AP iktidan baîinın I «mahkeme önnnde hesap verroe«ini» istemistir I Basbakan îdari ve Sivjı<t !?ler Yarriımcısı Sadi Koç»s de 4 mefinde, Demirel'in «Ordunun kısa zamanda asıl görevin» . dönerek. «eçirn ortamı yaratılmasi» istegini cevaplandırmıs vc I şoylp liemistiı : • «Sülevman Demirel, siyasî. sosval ve ekonomik alandaki, I vani tiim memleket meselelerindeki vanlıs tntumlanvla Tflr I kive'yi tî Mart vasatına, ncnrumnn kenanna getiren »iyasî . ekibin bas «ornmlnsndnr. Eier Savın Sülevman Demirel. bn I sekildr konnsmak istivorsa, evvel» kendisinl, isnat edilen «ai I belerden knrtarabilmek için siristiji parti içi politik manevra. . lardan ve Mecliste parmak çognıılnîunun himayesine »ıtın I maktan vazçecip âdil bir mahkeme. huznrunda temize çıkma£a ralısmalıdır^» I AP Genel Baskam Süleyman Demirel hakkında, simdıye I kadar kardeslerine hatcsız maddi çıkar saSUdıSı gerekçeçıyle I çesitli soruşturma Snergeleri verilmiş. ancak komisvonlarıiaki • AP çoklugu. soruşturma açıtmasina lüzum olmadığına karar I vermistir. Muhalefete mensup komisyon üveleri ise sorusturma acı!ma<;ını benimsemlşlerriir I Yüksek Mahkemenin iptal kararlan hakkında «Anavas» I Mahkemesi siyasi bir organ gibi çalısıp karar veriyor» diyen • Süleyman Demirel. mahkeme Kuzuruna çıkm8mak için Sorus • turma Hazırlık Komisvonlarında arkadaslarının ovlanvla | «viıe» almaktadır. Demirel'in âriil bir mahkeme önürde tüm »uçlamalardan tcmıze ckması vıllarmr sürepelen tartı^maları I Snleyecegi gibi. bu konuda tereddütü bulunan vatandaşlan I da en azından sevinrtirecektir örk afyon a ve âolayisivle hashaş ü r e . ticiliği üzerinde. cumhuriyet devrinde, sanayie yönelme özlemlerinin dofdnğn yıilardan beri devam eden bir oynn vardır, Bn T Tabiî Senatörler ve dokıuılmazlık dosvalan I ÜNE UNDEN Prof. Uri ve 4 Con Ahmet " Memleket nalktnın tanun zaman garipliklerle fin yapan bir takun parip igimlerle eğlenip vakit .geçir&iği çok olmuştur. Bun lardan biri meşhur Con Ahmet idi. Bu zatallı, enerji kullanmadan kendi kendine dönen devri daim makinesini keşfettiğinı iddia ederdi. Zaman zaman mizahlı gazete röportajları bu Con Ahmefi senelerce basın tiyatrosunun sahnesi önünde tutmuslardır. Bunun gibi bir de Maruf bey vardı. O da dünyayı ıslâb edecek lâyilıalar bazırlardı. Con Ahmet. Maruf bey, gibi kimselerle sîz her zaman karşılaşmazsınız.. Çünkü bu gibiler sık sık. hükümet çevrelerine musallât olurlar. bir memleketi sür'atle ayağa kaldıracak formüller bulurlar.. Lahiyalar verirler.. Bu gibiler bugün de vardır ve çoktur. Con Ahmet veya Maruf bey* benzeyen Avrupalılar da yok de?ildir. Bunlann bamları çok lekd görünürler. fakat zekâları kafalarınılan bir karış. yukarda gezdiği için insanı güldüren tuhaflıklara düşerler. Bu^sivri ıekilardan hir tanesi de bay Pierre l ri'dir. Bu Pierre € n , bir Fransîz iktisatçısıdır. Bu sıfatla da kendisini. Avrupa ülkeleri Dışişleri Bakantorı ile Amerika Dışişleri Bakanı Rogers'e akıl öğrctmekte yetkili gormüs ve onlara Montrö muahedesinin ortadan kaldırılmasıııı teklif etmiş bu nıünasebetle Le Monde'da bir makale vazarak, Türklerin boğazlan idare etmediklerini, idaı<eder göründüklerini söyledikten sonra, Mısır ve İstail'in Süvey? geliş gidişini açma yolunda bir türlü aiılaşamamalarmı halletmel; için dünvada ne kadar su Reçidi varsa, bunlann hepsıni milletlerarası kontrola tâbi tutulmasmı teklif etmiş, eğer Birle;sik Amerika. Panama Kanalmın anahtannı uluslararası bir komisvona devretmeyi kabul etse aynı işi Mısırülar da yapacaklarından Süvevş sorıınu çözümlenebilirmiş.. Hele hele, pğer Türkler îstanbul Boğazını yönetme gibi zor hir isten vaz^eçecek oisalar. tsrail'in de güvenliği sağlanmış olurmuş! . Profesör t'ri'nin jeolojik ve jeopolitik teorileri çok ince ve derin olduğu için bu teorileri anlamakta zorluk çektik . Dah» doğrusu hiç anlavamadık. Neden Panama'dan Amerika elinı etpsini çekerse, Mısır Süvey«ii kontroldan vazgeçsin? Boğazların milletlerarası bir kontrola tâbi olması. neden tsrail'in çüvenliğini arttırsın. yani Boçarlar Türklerin elinde olmazsa, Suriye, ürdün veya Gazze"den Kudüs üzerine Araplar hareket kabilıyetlerinî mi kavbederler? Bojazlarda uluslararası bir kontrol olursa. Sovyet Rıısva Karadenizde mahbus mu kalır? Böyle bir müracaata sayın Dı«islcri Bakanlığı Sözcüsü üktav tşccn lıiç cevap vermenıeli idi? Her ne kadar dünyadaki meczublara bile insani düsüncelerle önem vermek uygar bir tutıım ise de. göreceksiniı ba l'ri denilen zata sayın tşcen'den başka hiç kimse metelik verme>erektir. Aslında veremevecektir, çünkü bu nevi Maruf beyler dünvada pek çoktur, oysa insanların bu gibilerini ciddiye almuğa vakit leri voktur. * * * Su anda aklıtna bir şüphe gitmedi değil! Bu iş ortalıkta zoraki bir kıpırdanıs yaratmış olmak için özel olarak da düzen, lcnmis olabilir. Makarios'un ayaklaııması ile Ermeni olaylannın kendini çöstermesi ve Paris'te. Ameıika'da, zaman aşımına uj ramıs Ermeni dâvalarının avukatlarının birden sahneye fırlaması tuhat tesadüf, hep aynt zamana rast gebnektedir. Beiki Vri denilen zat, Montrö Andlaşmasını ortadan kaldırmak iste yeıılere bir yoklama olanağı hazırlayarak. bedeli karsılığında hizmet etmek istemiş olabilir. O zaman karşımmia kötü niyetlı bir tahrikçi var demektir. Böviesi Almanya'da. Fransa'dat ortaya çıksa. bu sacma öneri ve makalelerle meşhur olmak istese. gü lünç olur. herkesin kendisi ile alav etmesine vol açar... Fakat ne ajanslara konu. ne gazete sütunlarına haber olur. takdirlerimizi kntüye Uullanır, ve bir tahrikçınin veva bir divanenin layihasinı ciddiye alırsak korkarız ki sonra bizi de ciddiye almazlar. ı ürk Medenî Kanu • nunun bazı maddelerinde değişiklik yapıU masma ilişkin düşüncB tam 30 yıl önce doğdn. O zamanki, Adalet Bakanı rahmetli Hasan Mencmenci'den 27.12. 1941 tarih ve 427 sayıh şu mektubu aldım: M Değiştirme çahşmaları nasıl başlamıştı? şitli kısımlannda uygulamada şikayete yol açtıklan gerekçesiyle 56. maddenin değıştirilmesi için Adalet Bakanhğınca bir öntasarı hazırlandı. Ancak Medeni Kanunun değiştirilmesı bakımından o zaman vaktın henüz erken olduğu görüşü üstün gelerek bu tasarımn Mechs'e sunulmasından vazgeçildı. Medeni Kanunun değiştirilmesi konusu, 1943 yılında, o zaman mületvekili ve Türk Hukuk Kurumu Başkam olan rahmetli Refık Sevket Jnce'nın teşebbüsüyle bu Kurum tarafından da ele almdı ve bu konuda münakasalı bir konferans tertiplendı. Ankara Dil , Tarih Coğrafya Fakültesi büyük salonunda tarafıradan verilmiş olan 30 sayfalık bu konferans ile 24 sayta tutan tartışmalar ve cevaplar 1943 yılında Adalet Dergisinde bastınldığı gibi, Türk Hukuk Ku rumu Konferanslar serisinin 75 sayılı konferansı olarak, bu kurumca da bastınldı ve büyük yankı uyandırdı; fakat değiştırme çahşmaları bir süre durdu. pılması lüzumuna karar verflmistir. A Medeaİ Kanunun esas çatısına ve madde numaralarının sırasına dolnınulmavacak. kaldırı ian madde olursa hizasuıa bunun kaldırıldıjh işaret edilraekle iktifa nlunacak. ilâvesi varsa. alâkatlar maddeye eklenecek, vahut mükerrer madde halinde kanuna dercedilecektir. O önümüzdeki toplantıda Medenî Kanunun Sahsın Hukuku kitabından işe baslanacaktır. Bu bahsin fasıllan üzerinde bütün üyeler çalısarak tadil tekliflerini ileri süreceklerdir. O Komisvona dahil bulonmayan fakat mevzu üzerinde selihiyetli bulunan zevatın mütelâalarından da, gerektiği takdirde. istifade edilecektir. A Tercüme hatalarivle ıstılâh ayrılıkları üzerinde Prot. Hıfn Veldet Velidedeoğlu çalışacak ve bunlan izale volundaki mesaisinin neticelerini komisvonnn tetkikine arzedecektir. O Komisvonun toplantıian sonunda iktihaz edilen kararlar zabıt halincfe hülâsaten tesbit edilerek komisvonun tasvibine sunulacaktır. A Hazırlanacak olan öntasan Barolara, Ugili Fakültelere ve rt) ğer iltrili tesekküllere eönderilerek miitalâalan alınacak ve hun dan sonra Knmisvon nihaî tasarı sını hazırlayacaktır. A Hukuk tşleri Genel Müdiirü Âmil Artiis ile Prof. Fikret Arık komisvonun raportörlüklerine secilmişlerdir. A Müzakereier esnasında her azaııın söylediklerinin avnen zapta geçirilmesi imkânsiz görüldüğünden. müzakere neticelerinin Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu tarafından gerekçe halinde hülâsaten, her toplantıda. üyelerin huzurunda yazdınlması uygun göriihnüstür. MEDENİ KANUNÜ DEĞİŞTİRME I ÇALIŞMALARI I ı «Hukuk! ıstılâhlarda bir vahdet temini için Medenî Kannnumuzun yeni baştan gözden geçirilmesi Vekâletin bilhassa arzn ettiği hususattandtr. Bu iş için ileride Vekâletin yapacajh çalışmaya iştirakiniz sizden de rica edilecektir. Selâmlanmı bildiririm.» H.V. VHİDEDEOÖIU, I nî Kanunun miras hükümleri yerıne eski ahkâmın miras tıüküm lerini Ikâme gibı, taaddüdü zev catı kısmen kabul gibi düşünceler inkllâp hükümlerini bertarat edecek mahivette olduğundan. bu tarzdakı talep ve mülâhazalar hakkmda ne düşünecegınıa bıimıvorum. Fevzi Bozer Medenî Kanun üzerinde tâdilât yapmak çok mühim bir iştir ve uzun bir zamana mütevakkıftır. Fakat müzakerenin mevzuunu teşkil eden husus tercüme hatalannın tashıhı ve milli bünyemize uymayan hususların ihtivaçlarımıza uygun bir hale getinlmesi olmak üzere iki noktava inhisar edivor. Tercüme hatalarının ıslâhı zaruridır. Prensiplere dokunmamak Uzere kanunda tadilât yapmak da zaruridir. Acaba bbyle muvakkat tadiller yerinde midir? Bence Me deni Kanun üzerinde esaslı bir tadile ihtiyaç vardır ve bövle esaslı bir tadilı vapmadan s a t hî bazı tadiller tehlikelidir. Bakan Medeni Kanunun esasında vapılacak tadilâtm mahıyeti hakiında bir şey söyleyecek değilim. Bunu yüksek hevetiniz tesbit buyuracaktır. Fevzi Bozer Evvelâ bugünkü İsviçre Medenî Kanununu tercüme ettirmeli ve bizim kanunl» halen arasmdaki farklar nelerdır, tesbıt etmelidir. Sonra îtalyan Medenî Kanunu yerudır ve ondan da istifade etmek lâzım dır. Bakan îsviçre'deki tadiller nazara ahnmaudır. Fakat 1talya'daki yeni Medeni Kanun üzerinde durulmağa lüzum gttrulmıyebılır. Yeni bir Medenî Kanun yapacak degiliz. Tadil edeceğiz. Tadilin lüzumuna kani mısiniz? Fevzi Bozer Tadilin lüzumu na kânıim. Fakat esaslı bir tadil lâzımdır. Bugün intifa hakkı tatbık edilmıyor. Fakat on sene sonra tatbik edilebilir. Iştirak hali. mıras ahkâmı da böyle. Eski mifas ahkâmını bilen yok. Müskülâtm en büyük kısrru buradan ileri gelivor. Bakan Bendenizi endişeye sevkeden sebeplerden biri de şu dur: Zaman zaman mületvekili arkadaslanmız münferit tadil tek liflerinde bulunuyorlar. Ceza Kanunu için de durum böyıedır Medeni kanun için de vazıve» buduı^r'Eger böyle bir tadilin za ruretine kail degilseniz. o takdirde bu gibi münferit tadil teKlıflerine bu tarzda cevap verocegiz. Hıfzı Veldet Velidedeoğln Müsaade buyurulur mu? Bakan Zâüalinize en sonra söz vprmek istiyorum. Ord. Proî. Dr. I Büyük ankel edenî Kanunun yürürlüğe girmesi üzerinden henüz 15 yıl geçmişti. Bakanlık o tarihte hemen çalışmaga koyuldu ve gerçekten övülmeğe değer bir girişimde bulundu: Medenî Kanun deSişikligi çabşmalanna başlanmadan önce özellikle evlenme ve boşanma hukuku alanmda, yurt çapında semş bir anket açtı. Ülkemizin büyük ve küçük kentleriyle kövlerinde evlenme ve boşanma durumuna ilışkin olarak adalet ve idaıe adamlanmız tarafından yapılan gözlemler, Adalet Bakanlıgının anketine verilen cevaplarda açıklandı ve Bakanlık bvmlan top layarak o zaman çok büyük bir vankı uyandırmış olan ayrmtılı raporu Adalet Dergisinde ba»tırdı. M Soruşturma Hazırlık Komisyonları. çe^ıtli ıddialarla sıı^lanan eski Basbakan Süleyman Demirel hakkında «sorustnr I maya gerek olmadıtı» yolurda karar verirken. Cumhuriyet I Senatosu, Tabii Senatör Ekrem Acuner'in dokunulmazlı|ını kaldırmıstır. AP'li senatörlerin oylanvle dokunulmazlıüı I kaldırılan Tabil SenatSr Ekrem Acuner. 27 Mavıs Devrimini I y^pan kadronun yöneticlleri ara«]rda ver almıs. Cumhurivet Senatosunda yaptiSı uvarıcı konu«malan ile de takdir topla. I mış bir kisidir. Acurer"in dokunulmazlıâının kaldırılma^ın» I gerekçe olarak Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından 8 vıla mahkum edilen Sarp Kurav'la iliskı kurması gösterilmistir I Ancak Alt Komisyondaki Börü'me sırasında, bunun gercek | olmadıSı yolunda görüşler one «üri'lmüs. bu konuda bir albayın olumlu yöndekl tanıklıSı ds riosvada ver »lm!>;tır Hattâ I Aİf Komisyorjun APTi Bsskanı ,Mu«tafa Tı§lı. tctüzügün 140 • marfde'ine eore «ciddî deliiler» aramak eerehtiîini. avsa .dos ı yada bir MÎT Ifjanının baskaüinrian duvarak aktardıgı bir M I dia dısında Acuner aleyhinde delil olmadıîını. sksine lehinde bazı hususlann yer aldıSmi bildirmistir. APIi Komisyon Ba» • kanı, sagduyujuna uyarak Aounsr'in tfokunulmazhSının kal | dınlmssma mahal olmadıih yolunda ov kullanmıştır. Acuner dosyasının karara baSlanmasından önce AU Ko I misyon bu defa Tabiî Senatör Ahmet Yıldız'm dokunulmazlı | ğının kaldınlmasına karar vermistir. Dokunulmazhgmın kal. dınlmasına gerekçe olarak Ahmet Yıldız'ın bir süre önce An I kara Hukuk Fakültesinde düzenlenen bir forumda vaptıgı ko | nusmasında. Eencligin sil5Vılanmasını «nefsf müdafaa» »eklınHe nitelendirmesi gösterilmektedir. Demirel'in yıne bundan bir I süre önce «2M bin silâhlı sivilden» sojedcn konusması nedense I herhangi bir soru$turm*va konu olmamı*tır. Demirel de bu • sözleri parlamento dısınria söylemıstir. I Ahmet Yıldız'ın dokurn.'',mazİ!gını kaldıran Koır.isyona. I bu Komisvonun üvesi Tabil Senatör Mucip A'.aklı'nın çağırılmaması da ilgi çekicidir. I Geçtigimiz ay îçinde «Türk Parasını Kornma Kanunnna | aykın hareket eden» bir AP'li Senatcir başta olmak üzere, «mentura hakaret*. «memnra tehdit etmek» suçlarından hak. I larmda dava açılmak istenen 9 senatörün dokunulmazlıklan | avnı Senato tarafından devre sonuna bırakılmıştır Bütün bunlardan çıkan sonuç sudur : D.P devrini sona erdiren Ta I bii Senatörleri AP'liler ilkıgünden beri istcmemektedirler | Ştmdiye kadar Tabiî Senatörlük mts««esesinin kaidınlması yolunda AP'lilerin çabaları bir sonuç vermemı>tır Simriı I Anayasa degisikliginin gerçeklestirılmek Ü7ere bulunduğu sı | rada bu işi halletmek isteyen AP'liler büyük çaba sarfetmektedirler. I Basbakan Nihat Erim. Haztran'ın son gunü yaptıSı konus | mada, Cumhuriyet Senstosu bünyesinde bir değişiklik düşünülmediğini, «Senato'nnn olduju tibi kalaca&ını» sövlemı^tir I Erim'in bu sözlerine ragmen APIilenn Tabiî Senatörlüğün I kaldırılması yolundaki tekliflerinın (Krçeklesip gerçekleşmı . yeceği ilgi ile izlenmektedir. I CUMHURİYET ' KÜTAHYA Sanat Enstitüsü Müdürlüğünden 1 Enstitümüzün Elektnk, Demır Atelyesi ve Lojmanma Kalorifer tesisatı yaptırılma işi 2490 Sayılı Kanunun 31. madde^ı hüKümlerine göre kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. • 2 Keşif bedeli 111320 lira olup, geçici teminatı 6816 liradır. 3 Eksiltme Enstitümüz Müdürlüğilnde 20.7.1971 Sah günü saat 15.00'de Erkek Sanat EnstitüsU Müdür Odasmda teşekMU edecek Komisyon huzurunda kapalı zarf usulü ile ihale yapılacaktır. 4 thale ile ilgıli şartnamelerle keşif ced'.'ellerı her gün raosaa saatlen daiıilinde Okul Müdürlüğünde görülebılir. 5 Ihaleye istırak etmek ısteyenlerin ihale tarihınden Uç gün evvehne sadar II Bayındırlık Müdürlüğünden alacaklan yeterlik belşesıyle 1971 yılı vizesıne havı Ticaret Vesikası geçic: temmat mektubu veya makbuzunu 2490 sayılı uanun iıükümlerıne uygun şekılde hazırlayacaklan teklif şartlannı ihale saatınden bir saat evveline kadar Komisyon Baskanlığına tevdı etmeleri, posta ile bizzat müraeaatlarda gecikmeler k?.bul edılmez. tBasın: 17242; oö94) Sistem ve tasnif bakımından belki tenkit götüriir yerleri bulunan bu raporun asıl büyük do ğeri, Türk aile müessesesinde ea ki geleneğe dayanan gerçek durum ile Medenî Kanun kurallan arasmdakı aykınlığın, bu Kanun doğrultusunda giderilmest için öneri len hukukt çarelerden ziyade, olaylan, gerçekleri acı da olsa çıplak ve açiK olarak göstermesinde idi. Bu rsporda görülüyordu ki: 9 Bir kısım köylü ve kenttt vatandafunız medeni evlenme ve tek kanlılık prensibini benüz Denimsememistiı. • Turtta hâlS imam nikâhı geleneği sürüp gitmektedir; 0 tmam nikâhı dahi olmadaa yapılan serbest birleşmeler çoğalmaktadır; • Eski çok karılüık müessesesi hâli avakta durahilmektedir; • Eskl usııl nikâh sürdüğü V çin, eski boşanma sistemi de, doğal olarak, sürüp citmektedir. Adalet Bakanhgı 1941 • 1942 yıllannda bunlan anketle tespıt ettirip bir rapor halinde bastırmakla da kaımadı: Basılmış raporu Hukuk Fakültelerine. Ba rolara, Türk Hukuk Kurumu'na ve Medenî Hukuk Profesörlerine göndererek, bu rapor hakkmda görüşlerini sordu ve onlardan aldıfı cevaplan da Adalet Dergisinin 1942 yıhna sit son sayısında yayımladı. Bbvlece bu alandaki oiaylan. bunlara baglanması önerilen hukukî sonuçları veya bunlann önlenmesı için ılen sürülen hukukî çarelert. vet kıü kalemlerden toplavarak. hukukçu ve sosyologlara değerli bir malzerae sundu. Bir yıl sonra. varü 1943'te. Türk Medeni Kanununun Aile ve Mıras Hukuku kitapiarmın ça Komisyon ve ilkeler ihayet Medenî Kanunun ka bulü üzerinden 25 yıl geçince. Adalet Bakanlığı dsğıştirme çalışmalan için vaktiıı geldiğine hükmederek, 1951 yılı başlannda, o zamana kadarki uygulamamn ve doktrindeki yenl gelişmelerin ışığı altında M»denî Kanunun tümünün gözden geçirilip, düzeltilmesi ve gerekli yerlerin değistırilmesı amacivle, Yargıtay Başkanla'nndan. Üniversite ögretim üyelerinden, avukat milletvekillerinden ve Bakanlık Hukuk tşleri Genel Müdüründen oluşan bir komisyon kurdu. 5 Şubat 1951 tarihinde, o zamanki Aöalet Bakanı rahmetli Halil Özyörük'ün başkanh ğında ilk toplantısını asağıda adları yazıh üyelerin katılmasivle yapan bu komisyon. iki gün süren görüşmeler sonunda. bazı ilkeler kabul etti: VEFAT Merhum Rusçuklu General Ahmet Nuri Diriker"\n csi. Hacı thsan Yazganoğlu'nun kardeşi. Yük. Müh. Fuat Diriker Medıha Sengir, Meliha Akad, Feriha Arısan'ın anneleri. merhum Genera) Rasim Sengir, Y. Müh Lütfü Akad. Prof. Dr. Kazım Arısan'ın kayınvaldeleri, Hâkiro Turgut Sengir, Prof. Dr Orhan Sengir Y. Müh. Doğan Akad, Emel Alsgil. GOner Çakaloğlu. Duygu Arısan. Ahmet Arısan. Sedef Diriker. Pınar Diriker, Ahmet Nur Diriker'in anne ve babaaneleri, H NACİYE DİRİKER Hakkm rahmetine kavıısmustur. 5 7.1971 Pazartesi günü Si?Ii Csmiincie öğle namazmı müteakip. Zincirlikuyu'da aile kabristanındaki ebedî istirahatgâhına teslim edilecektir Ailah rahmet eylesın A İ L E S İ Cunıhunvet 5603 VEFAT Tevfik SaSlam ÖRN'EK SaSlık Merkezi Bastabibi ömek ve flsll insan TEŞEKKÜR Nefes darlıgı nedenlvle vat tığ,m Sosval Sigomiar tstanbul Hastahane.si 2 Dahillve Scı visinde tedavtsivle bana raha' soluk aldıran ve arkadas vnki"lıSı eördiitilm Müt. Dr NECA TT KOCABALKA\" 9 tt<t«r Dı SUNGUR FStN> : t.phetlt t«ıhisi tlp b«brek hasfalıSımı te« bit eden Müt Dr ORHAN UYGL'R'a: bübrek amelivstımı W ien elleri (le vapan Orolnii »ervist se« dp^erli fn«»n OroloS OoerstSr Görüşmeler edenî Kanunu degıstirme çalışmalan bakımından çok önemli tarihsel değeri olan ilk eörüşmelen 5 Subat 1951 tarihli tutanakian olduâu gıbi asağıva aktarıyorum: Adalet Bakanı M<«?n! Ka nunun yürürlüğe eirdigı tarihten bugüne kadar bazı müessesele rin milli bünvemıze uymadığı fik ri izhar edilmis bulunmaktadır tntifa hakkı, istirak halinde mül kiyet gibi. Vesayet altınaaki kin selerin mallannın idaresi konu su için de aynı düşünceler iler sürüldü. Bendenizce en mühmr tercüme hatalarıdır Sizlerdf ricarn budur: Medeni Kanundaki tercüme hatalannı bertaraf et mek ve bu kanunu kendi mılli bünyemize uydurmak ıcin ne gibi tadiller yapmak lâzım geliyor sa, bunlar üzerinde durmak ve gereken taâilleri yapmak. Meda Dr. Zihni TUĞCU elîm hastalıfetan ıturtnlamıva rak 4.7.1971 eünO veUt etmi$tir. Cenazesi S.1 1971 PaMrtesı eunü 6gle namazım muteakıo Fatih camHnden kaidırılarok E dirnekapı Sakır^canndnki ebedi tstirahatgâhına tevd) »düeceeini dost ve ealısma »rkadaflsn na duvurur. Kederll ailesine bassa el ı eı dileriz.' Tevfik Saitam Örnek SailıV Merkezl Pensncti Cumhuriyet 5602 Fevzi Bozer: Yargıtay Birind Başkam, Faiz Törnkoğlu: Yargıtay Tlcaret Dairesi Başkam, Hıfzı Veldet VeUd«deoğlu: Istanbul Ünıversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi, Fikret Ank: Siyasal Bügiler Fakültesi öğretim üyesi. Hidayet Aydıner: Avukat, Koo ya MiUetvekili. Amil Artüs: Adalet Bakarüığı, Huk. İs. Gn. Md. Komisyonca kabul edilmis o lanprogram ve ilkeler. harfi har fine şöyle tdi: A tnkılâbın ana ve esas prensiplerine tamatnen sâdık kalmah «artiyle, 25 senelik tatbikatın meydana getirdiği bazı zorluklar ve zaruretleri hertaraf etmek t. çin gerekli ıslâh ve tadUlerin ya M Dr. Orhan Mordalga'ya OD. Dr. ZÎYA GÜNCVe: Oo Dt BUPHANPTTtN GÜ"tAN'a: Ot> Dr. CEMtt, KAYIKCI'va: Dr FtKHET BARlfTCUV»: A« Dr AYDnj fl7rAV's: Aj. DT $ m Rl ERALTAN'a: A« Or OR HAN AFSfN'e: servis tıemsir* VP nersonel*np; v»1r>n ıloi^ınî esir?emiv»Ti P3tfcn7ttnr Dr NEC L^") L t l l ^ F t ' e v» ha«t*lı*ırnla ilı^iierei tiim dort v* akr» batarıma ep ifl dılekiertml «onanm. Z ZHhtH T n n n Cumhurıvei JB9* D O K T O B YARIN: {Süreyya ATAMAL \ SIMIlı Kongresıne ve İ meslekî mcelerneler ıçın < • Almanya'ya gitmıştir. t tNKILÂBIN SEMBOLÜ