19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA tKÎ: sCUMHUIİİYET: =28 Tcmmuı 1971 FT^arihte daima «sıyasi dâvalar»a rastlan•• nuştır. Marie Stuart, Marie Antoinette, " İS. Louis, Marechal N'ey, Dreyfus, Gandhi, Reichstas yan;ım, Petain, Laval. Salan dâ\alannı ve daha bir çoklarını saymak mümkündür. Yasadıftımız çaeda givasî dâvaiar artraıs çibidir. Memleketimizde de siyasî nitelik tasıvan dâvalar olmnstur. Siyasi dâvaların savnnma mesleiji açısindan bazı öıelliklerini orta\a koymakta fayda olsa gerektir. Siyasî suç ivaM suc» kavraroının tâyini ksiay değildir. Doktrinde «sübjektif teori» diye isimlendirilen ve «suc saiki»nin sivasî olmasını kâfi savan çöriis karsısmda yer alan \e islenen fiilin Devlet varlıijına, knrulusuna ^e düzenimiııe yünelmesini, yani fiilin hedefi olan hakkm sivasî olnp o1madı£ım ölçü sayan «objektit teori» ve hu iki anlayıs dısında. özellikle İsvicre Federal Mahketnesince tıenimsenmis olan siya'iî veya âdi suç niteliSinden haneUi ağır basıvorsa onnn tercihini isabetlı savan «terrih teorisi» etrafında inanclar daeılmıstır. Sucnn islenis seklinden eelrn vahset kart>ısında. sivasî saik veva hakkın. vetersizlifcl sonucuna varan trrtih tcorisi cün seçtikte daha dofcru çözükmektedir. Fakat tercihin, jeni* surette h&kimin takdirine hırakılması eereçinde trredditt edilmektedir (Martin.Acbard (E). Proces poiitiques rt observateurs. Revne de la commis<=ion internationale de juristes. 1971, n. S, s. 24). Siyasi dâvalarda mafakeme tarafsız katsa hile hükmütı, toplumda dicer dâvalarda ve. rilcn hükümler zibi karsılandığını iddiaya imkân yoktur (Jaffre (Y.F.), Les Tribnnanx d'exception Paris. 1962. s. 340). Bn dâvalarda sanık a\ukatlarımn da olagan kosoliardan voksun kalmamalannın «büviik hâkimler»e ihti\ac îösterdiii bilinmektedir. «Si>asî dâvalar>ı siyaset dısı tutabilmrkte dâvaların çörevli süjeleri (hâkim. savcı ve avnkat) arasında ortak soromlulnk var. dır. Zira siyasi dâvaların propaganda aracı Siyasi dâvalarda müdafilik Prof. Faruk EREM T. Barolar Birliği Başkanı halıne setirılmek istendiği açıkça görülür. Parti çelismelerini, ideolojileri dâvaUra siravet ettirmek eğilimi meslek knrallarına aykırı sayılmalıdır. nun kurallan ile pfhlestırılmıs değilse de meslek knralı olarak mevcnttnr. Bu bakımdan bir avakatın mahkemeye tarafsız müdsfi «larak ıçbrünmtmesi mümbündür. «Daha objektif kalabilen avnkat daha iri sonaç »Ubilmektedir» (MartinAchard. a. 28). tü. rütmeyi hedef tntan dâva dısı mnkmbil ithamlarla etkili olabilmek isteği ile ölçülü % e akla davanan sakin savonmayı tereih sivasî dâvalarda iki ayrı tvtnmdur. abançı bazı memleketlerde siyasi dâ. valarda mensup oldnkları «rgfitlerce secilen avukatları kabnle sanıkların z»rlandıklari gbriilmektedir. Bu süretle mndafi müvekkilinden fazla. örgütün divasını «a. vunnr. Bu arada sanıfın faydalanması mömkiin basnslann (me«elâ tahfif sebeplerinin) ör$flte zarar v«ree«|i diisüncesi ile ihmal edilmrsine de rastlanmıstır (Martin.Aehard, s. 38). Eğer santk dahi. idrelojisi bakınundan susmayı tereih ederse karar, aydınlanmamıs bir dâva sonncn kararlann biitün knsarl»n. nı tasımıs olaraktır. Siyasi dâvalarda avukatın cesareti göze çarpar. Savnnma mrslejinin Urihinde şereflı örnekler az defildir. Siyasî dâvalarda kendini. hattâ meslefinden otaca. jtını dahi dnsünmeden s a n n m t yapanlar pek Ç«M«T. Marie.Antoinettein avnkatı, Cha. veaun . La^arde savunması sonnnda tatak. lanmıstı. Berriyer şnnlan »öyltmişti: «Ben, Cümhüriyet'e kenvan»»ona iki »ey gnnn.Tonım : Hakıkatı ve kafamı. Birinciyi dinledikten sonra ikin« i i hakkında dilediğiniz ?ibı karar verebi•s lirsiniz» (Martin . Acbard, s. 29). dir. Fakat siyasî dâvalarda «sekil aleniveti». ni sağlamak osallerine de rastlanır. Gürö. «8ste dinlcyki v»rdır, çerçekte bnnlar raanken gibidirler. Daha asın nsnllere de rast. lanmıstır. Sanık aktör fibi çalıstırıltr. alenı celsede öferetilen sekilde snçann itiraf eder. Bn alenivet dcjil. aldatmadır. Bazı vabancı s»l diktatörlnklerde rastlanmıs. hüvük «ivav dâvalarda. aklın alnıavacalı aleni itiraflar böyVesine bir teknik (!) ürünüdttr. Aleniyet trasî dâvalar kadar« «dnrosma alenive. (i»ni ısrarî kılan dâv» çesidi y«k ?ibi. Takdiri tutumlar asî dâv.ılarııı çok defa mer'i usul ka' nıınu kurallarına uyçun sekilde yürütüldüğü çörülür. Fakat bu sekilde yargılamalarda da yadırganan hususlar olabilmektedir. Vsul kanunlarında, ender hallerde kullanılması öngörülen bazı yetkîlerin fazlae» ve sert hir sekilde kullanılraası dâvanın görünüsünü desistirmektedir. Dâ\anın asamalarında vürütme organının. özellikle gizli istihbarat roakamlarının etkilerini örtülii sekilde sürddrraelerinin bfl. yiik sakıncaları vardır. Dosyayı inceleraekte, sanık ile görüsmekte çıkanlan güçlükltr, hazırlanmaga vetmeyecek çok kısa mehiller, durusma hâkimi \e\a savcılarcian gelen dolavlı tehditler ve benzeri tutumlar dâvayı haksızlıia vaklastırmaktadır. Savnnma he. yecanı ile çok defa maknl karşılanan davra. nısların makama hakaret sayılması, islera yapılması sibi tutumlar sivasî dâvalar sonucu hiikümlerin topluma kendini kabal ettirme. sine engel olmaktadır (Jaffre. s. 339). Sonur a«i dâvalarda «kannnîlik kvraliarın» saygı gösteren Devlet, kendi on»r dnygusunn ve ttlastıtı uygarlık derecesini kanıtUmıs olur» (Martin . Achard. s. 3t). N.bel ödutünii kazanan. takat çe«itli baskılara marnz kalan Snvvet vazarı Solje. nitsın'm «Adalet» tanımı «sudur: «Adalet in. sanlıfın caflar boyo ortak mirasıdır. Bn iasan tabiatına kenetli bir kavramdır. çflnkö baska hiç bir verde ona rastlanaraamıştır, Adalet ona inanan pek az savıda kisi var ol. dağn zamanlarda dahi vasavabiimistir. tıafi Adalet yoktnr, vicdanlarda izafîlik elmadıii gibi. Zira. Adalrt. kisinin desil. hötün insan. lıgıa «narndur. Kendi vicdanının sesini din. leyen. Adaletin sesini dvnlivor demcktir. Ba. na 5yle geliyor ki vicdanınıza avkırı diisıneyecek en tyi yoln bize Adalet töstermektedir. Hanri sotyal alavda olursa olsun Adalete oy. gun hareket ederseniz asla hatıva dttsmezsi. nizv (Solıenitsın: Notes docnmcntaires. Pen. gnin Presse; bk. Revne de ia commission in. teraaUanale de jaristes. 1911, n. S, g. 4). Y H âkimin tarafsızlıiı kadar müdafiin de tarafsızlıîı esastır. Bn tarafsızlık ka. Kendılerini Hayır savunuyorlar... Fransa'nın ünlü Galimard kitabevini «komünist» sayan. Paris komünistlerinin lıu kitabev iııhı yanındaki Galimard «kıraathanesı»ııdc toplaııdıçını söyleven bir AP milletvekili gazeteci rıkmıs 'Meclis kiirsüsüne 100O Temtl Eser konasunda vervansın etmis. Ö\gıi vcrjan":ını bu elbet! Nevmis o dizide çıkan yapıtlar, kimmiş o yapıtları hazırlayanlar yazanlar! Sanki ;özümüz veni sörmeye baslaraıs şibi bir bir tanıtıvor, ba sandır, bn ma. vidir diyerek! Atatürk devrimlerine yfizde yüz karşı oldnklan s.iM'ır sÖ7İerivle. yazılarıvla «^aptanmis» bulunanları «Atatürk iciıı en IU7Cİ > azılurı varan kisi»ler olarak mı tanıtmn »r? Su anda kendilerini sa\nnamaiacak yazarlara en a|ır saldırılarda mı bulunmujnr? Hükünıete \ön mü göstermiyor? Kendini unutarak lıi/lere Atatürkçüiük öğfitleri mi verntiyor? Hani bir shzü \ardı Ata'nın. «Dünü unutma bnsünü daha iyi anlarsıtı» dive.. Piıır.i ııııutmu> oruz biz. Dfin ne dediler, ne yazdılar, ne i^tediler hatırımızda hcniiz. Bn bayın da vıllardır en kutsal konuları naMİ krndi vararına kullandısını. bu volda ilerleye ilerleye Meclise kadar ulastığını da hilivoruz. 1000 Teriıel Eseri savunmak oUnak dısıdır. Dostları. ahbaplari körumak. çıbar sa|lamak için knrulmus bir dizidir ba. Yahv ı ^tm.al. Ahroet Hasim çibi birkaç vazgeçilrorz yazann. sairin cfeSerli yapilfarı ^flısîhda bn'flhide yayınlanmış kitaplar va gizli bir hesabın, ya snna bnna çıkar saglamak. ya Atatürkçü diinva eörüsüne aykırı düsüncelerini sokusturmak ııivetlcrinin iiriinlrridir. ü kitap cıkmıs simdire dek. Bunların hepsinin Türk K \c\a düıı\a knltnrunüıı temel \amtları oldu*unu «iaııırım kurul mrlcri de sa\unamazlar. Orhan Sevfi'nin manzumeleri mi edebi\atımi7in temel kitabı, voksa Öztnna'nın Türk tarihinden secilmis yaprakları mı? Arık'ın kitaplarının edehi va da hilimsel bir dc;eri olduîunu sövlemek miimkün müdür? Hele o çe\iri. ler. hele o vfcenlcre para kazandırmaktan haska bir varan o\~ ma\an o derlemeler, hele o uzun önsozler. bilmem neler... Rir de ödeıırn paraiara bakahm. Bay Orhon'un manznmelerini torla\an kitaba 28.215 lira, Bav Çamlıbel'inkine 30.000 üra verilmis. Belki. cok para mı? dıveceksiniz. Bu sairler bmürleri bo\nnca \azdıkları siirler için almıslar bu parayı. Gercekte az biIF. Bay Orbon'un sairli^i çok sn şötiirür, atna bay Çamlıbcl pek b\le üeeil. Türk siirinin çelisme cizsisinde veri olan bir sairdir Karuk Nafiz. Otu? bin lira almı«, alsın varsın. Bay Orhon'a da ıok görme\elim bu parayı. Bunca yıl siir yaznornm, vazacaSim, >axdım dive didinmis. haydi o da alsın otuz bini. Ben cok sormem ikısine de. Ama nive yalnız Çamlıbel ile Orhon? Nive Temel Eserler dizisinde valnız bn ikisi? Hem Tanrı nznn ömiir \ersin ikisi de ha\atta. öyleyse bn ayrıro nive? Kitabma otuz hin \erılecek dcserde baska sairlerimiz vok mu? Devlet eli\le kırk bin sau bastmlan bu TemPİ Eser dizisinde çasımızın dejeerli sairleri nive ier alma<ııı? y'wt ille de belirli çe\relere >akın kişiler seıilsın? Hem yalnız 1000 Temel Eser Dizisi mi var? Ta Büyük Türk Ta/arları dizisi, \a Çağdas Türk Sazarları dizisi? Kim bilir hu dİ7İde çıkan romanlara. siirlere, hikâ^elere de neler ödendi? Bu clizilere «büyük Türk yazarı» ya da «çağdas Türk vazarı» savılarak kimler alındı? tste çağdas sairler ve yazarlardan birkacı: Butra. Sepetçio'lu, Defne. Asya. Çaçdas sair ve vazarlanmız bu kadarcık mı diveceksiniz? övle. bu kadarcık! 1000 Temel Ku. rulunca «caâdn^ Türk vazarı» savılanlar bn kadarcık. havdi bir iki es dost daha eklerler. biter gider. Ya Büyük Türk Tazarlan dı/isinde Sepetcioğlu'nun da jer aldığını söylersem ne dersiniz? Büvük Türk Yazarı Sepetçiogln! Duvduıınz defcil mi? 1000 Temel Kurulu yalnız cıkar daSıtmıvor. büvüklük. çağdaslık rütbelerini de sunnyor'.. Kime mi? Sakınlarına, dostlarına, ülküdasla. rına .. 1000 Temel dizisi durdnruldu va hemen kaleme sanldılar. Söyle deferli eserler vavınlandı. bövle iistün vazarlardı onlan yaıanlar di>e övgüler çiziktirdiler hemen. 4ma nedense AP iktidanna vakın olanlar vazıyorlar bu öveüleri! 1O Terael'de. 0O Bıiyük Türk Yazarlan. Çağdas Tiirk Yazarları dîzilerinde kitap. ları basılanlar. on bin, virmi bin. otoz bin liravı kolaycacık ce. he atanlar'... 1000 TemeVin en coskulu ö\ücüleri bunlar! Hemen hepsinin kitaplan çıkmıs bu dızilerde. Hemen hepsi hu kurulda görev almıs. Kendilerini savunmcTİaT. savunroava çahsırken de büsbiitün ele veri.vorlar kendilerini! E^itim Bakanlığı artık eğitim ısleriyle nsrasacak. Kültur Ba. kanlıeı da kiiltür isleriyle . tyı oldu bu bölünme. Kültür Ba. kanlıeı vavın konularını da bir düzene koyaeak elbet. Dosru. yu, çirkini. iviyi kblüvü ayırmasını bilen bir Bakan çeldi ıs basına. !>anatta degerli olan nedır. tamvan. avıran... Kimsenin basmadığı, basınayacağı manzomelerini. hikâyelerıni, tutarsız incelemelerini, devrim düsmanı karalamalarını on bıne. otuz hi> ne sokusluracakİ3rı bir çıkar kapısı vok artık!. P.uıııı hilıp sus. salar >*... Havır konusaeaklar,a|ı:Mirtnı her açısta daha da da karanlık çjkmazlara bata. caklar. eür duruma döseceklcr. daha «^aiBB^B^BB»»»«Bi«aB»«^»M*BBi lflm.lrll /HİO/ll. Mit'A\ A V A 1 R I 965'te Roma'da yin« siyah pelerınli «Carabiniere«ler, atları üzerinde, büyük bir kurumla dolasıyorlaıdı; fakat sa > ıları 1931'de, Mussolini zamanmdaki gibi çok değildı ve sadece tenha yerlerde ve büyük parklardakı araba yollarmda boy go«teriyorlardı. Yıllâ Borghese'nin büyük parkında • Esculape adına yapılan küçuk bir tapınağm önündeki ydpma gölde yine kuğular ve ördekler süzülüyor ve beyaz, sarı, kırmızı, çeşjt çeşit balıklar yin« yüzüyor ve bir elleriyle analannm veya dadılannın parmaklarını tutan çocuklar yine onlara > em atıyorlardı, Daha birçok «yine»ler sıralayabılirım. 1965 Roma'sında insanlar va hayvanlar,. sanki 34 yıl öncekt ayni insanlar ve aynı hayvanlar Zaten ben, Medeni Kanununu mıs gibi geliyordu bana. Görii | oMtğıraız , lçvıçre'de lisans ye mıs o kadar tıpkısı tınlnsına 4di ,, dektora yapmiftm. Almanya'dan ki'• 1 îstanbul Hukuk Fakülteslne bîr Medeni Hukuk Profesörü geliYalnız bir şey, önemli bir | e y yormuş. Onun derslerini stnıfta değişmişti: Dikta ortaıaı. 1931 1933 Roma'sında, üniver Türkçeye çevirmek için Almanlâzımmıs. «;te gençlerınden çoğunun yı ca bilen bir doçent kanmış kafalarmda Mussolini'nin Madem ki Avrupa'da devlet he'Buyük Roma İmparatorluğu) sabına öğrenim görmüşüm; mecburi hizmetim bitinceye değin hulyasının hızlı rüzgârı esîyordu. îleriyi gören aydmlar ise, devletin vereceği görevi kabul et neşesiz ve yaslı idiler. Bunlar, mek zorunda imişim.» bir yandan uçuruma doğru yone Tabii kabul ettim. Şimdı sunu len bir yuvarlanışın karanlık açıkça söylemeliyim kı, niyetıperspektifini görerek ttalya he mın dışında çıkan bu kısmetten sabına endişeleniyorlar. öbür yan dolayı üzüntü duymadım; zira dan düsünce özgürlüğüne vurul engin bilgisi kadar. engin ve temuş bukağının zinciri altında de miz bir yüreği de olan Prof. r<n bir acı içinde bulunuyorlarA. B. Schwarz gibi büyük bir d, Kimse politik düsüncesini, bilginin kürsüsünde tam beş yıl h.ıtut devlet ve hükümet üzerine çalışmak benım için buyük bir eıı masum görüslerini, iki yanı mane\i kazanç oldu ııa bakıp etraftan emin olmadıkBen Ssvıçre'de. model olarak ca. açıklayamıyordu. Gazeteier. aldığımız «Medenî Kanun>u öğavrı ayrı ad altuıda çıktıklan hal renmiştim. Schvvarz'ın kürsüsünde. hemen hemen hep aynı resim de çalıstığım yıllarda ise medenî lerle. hep birbirine benzer baş hukukun düzenlediği hayat ili"1hklarla, hergün Mııssolini'den kilerınin esasını, örneğın. mulso2 ederek, yayımlanırdı. Ben o kiyet kurumunun doğuşunu. bu ?aman. bugün de çıkmakta olan müessesenin binlerce yü once kıC'ovriere Della Sera ve bazen de mi insanlar tarafından nasıl zorII Tempo gazetelerini tzlerdim. la tnhisar altına sokulduğunu ve Eunlavdan, faşizmin başanların halk zararına kullanıldığım, indan <;öz edilmediği gün olmazdı. sanlann özellikle kadının nasıl t«te 1965'te ba ağır dikta ba boyunduruk altına alınıp. tutsak \ası kalkmış. insanlar dzgür ol duruma getirildiğini. miras kavlammm hangi temellere dayanmuş. vaktiyle kafası yıkanmış dı|ını, kısacası Medeni Hukukun seııçlerden coâu, İkinct Dttnya felsefesini öğrendim. Savaşında Afrika cöllerinde (Bn yük İmparatorluk!) uğrana can Ve yine öğrendim ki, insanlık vermişti. Üniversıtedeki eski öğteknik alanda korkunç ilerlemeı enci arkadaslarımdan hiçbiler yaptı: hele simdi dev füzerınin izine rastlayamadım. lerle Av'a ve gezegenlere ulastr, fakat Mısır Firavunlan çağından beri, baska fikre. başka düsünceve saygı, hoşgörü konusunda henüz bir arpa bo>Ti yol ya gıt1 vrupa'da Sğrenci iken, me ti. ya gitmedi. 20. vüzyılda Hitler rakım, ceza hukuku üzerine in zehirli gaz odaları ve topidi. Devlet hesabına oku lama kamplan. Stalin'in fınnları ve Sibirya kampları. öbür bir\ordum. 1933'de İsviçre'de dokçok ülkede din ve politika ugrutora imtlhanımı vermiş. esas ıtina i c lenen cinayetler bunu kabariyle ceza hukukunu ilgilennıtlamıyor mu? dıren tezim, Strazburg'da büimsel bir seriye kabul olunarak ya \ımlanmı=tı. Biz Ceza Kamınumuzıı 1889 tarihli ttalyan Ceza Kanunundan almıs olduğumuz için, ikincı kez, 1933'de Roma'inlerce yü öncekî çok eski va. ihtısasımı derinleştirmek ve günler, insanoğlunun kısadaha Berlin'de iken çalışmağa cık yasamı için «eski>, fabasladığım îtalvancamı ilerlet kat ihtiyar tarih için «henüz çok mek amacivle gitmistim. tste o yeni» olan günlerle, kimi zaman sualarda. vememiş içmemis, artır na«ıl da bağlanıjor ve yeni gündığım para ile Ceza Hukuku ko lerin olaylarmı ne güzel aydınntısunda bırcok kitap satm al latıveriyor. mıstım. Memlekete döndüğüm za Roma"nın ikî bin yıldan daha man niyetim Üniversite'de Ce7a oncesine ddnelim: Hukuku Kürsüsüne katılmaktı. Capitol ve Palatina, Foma'nm Fakat almadılar ve sonra beni efsaneleşmi? iki kuruluş merkeMedeni Hukuk Doçentl atadılar zi. Buralarda formalist. katı bir Gerekçe de şu: Ceza Hukuku hukuk ve sıkı bir yönetim ve Kürsüsunde boş kadro yokmus. asker disiplini hüküm siirü 1 BİtiÜN YOLUR ROMA'DAN GEÇER ve Afıika somürgelerine doktüğu ttalyan lıretlerini kendı ülkesinin fakir güney bolgesl için harcasaydı. o bölge bugün kuzey bölgesi kadar baymdır olur ve joksulluktan kurtulurdu. O zaman bunu düsünürken benim Anadolum aklıma geldi. Osmanlı Sultanları tarafından Beyrut. Şam, Mekke ve Medine'ye Bonderüen hazineler, oraları fethetmek için kanını dökmüs olan Türk evlâdmın vatanı Anadolu'ya harcanmış olsaydı, Anadolu kentlerinin çehresi bugün bu öll ^ ' k yansıtır m î y d ı ^ Roma'da düşünce kuıntüan .YAZANyor. Isa'dan önçeki din ve hukuk kuraJJa«nı,'.tekeJirıe aifnıs ., b,ojgörüsüz bir rahip.,.. i RontilVie/ îümresi dokunulmazlığı var. Her türlü haklar ve büyük görevler Patrici (soylu >'lerin elinde. llk dönemlerde Pleb denilen halkm idarede yeri yok. Köleler hiç insandan sayılmıyor ve pazarda alınıp satılıyor. Bu durum Roma'da ve bütün dunyada yüzyıllar boyunca böylece sürüp gıdiyor. Yalnız Roma'da değil. eskı Mısır ve eski Yunan'da da kölelik vardı. Yeni Amerika'da ve Güney Afrika'da dahi eski köle torunları olan siyahlann hâlâ kölelikten kurtulma ve eşitlik kurma savası siirüp gidiyor! Roma'da bir de duşunce ozgurlüğü vıcdan hürriyeti yönünde eski ile yeniye bir bakayını derken. insanın karşısına dev bir yapıt olan Colosseo çıkıverıyor. Burası. ilk hırıvtiyanlarm sırf inanıslarından ötüıni. genç, ihtiyar. kadın. çocuk demeden, vahşi hayvanlara yedirildiği büvuk anfi. Rehberler turıstlere. vah si hayvanların yeraltı dehlizlerinden geçerek insan avlarının üzerine atılmak üzere ortadaki sahneye hangl kapılardan çıkarıldıklannı gösteriyorlar. O çağın insanı bu dev anfide, kendinden ayrı inanışta olduğu için, başka insanların vahsi hayvanlarca parçalanmasını coşkun bir haz ve heyecanla seyrediyor. (apitol. dünyanın bugün hâlâ sağlam kalan en eski hapishanesi. Eurası ılk hiristiyanların gördüğü zulümlerm başka bir tanığı olarak ayakta duruyor. Zaman ilerliyor, çağ değişiyor, göriişler başkalaşıyor: Roma İmparatorları hiristiyanlığı resmî din olarak kabul ediyorlar. Bn kez de onlann. arkasından Bizans Imparatorlannm ve etraflanndaki köpeklerin güya din kurallarına uydurtılan zulümle ri. yüzyıllar boyunca süriip gidiyor. Gün geliyor, bu imparatorluklar da yıkılıyor. Ortaçağ başlıyor. Bu kez hiristiyanlık adına islenen cinavetlerin ardı arası kesilmiyor. Tiber nehri kenarındaki Santa Angelo kalesinin derin zindanlsrı insana ürperti, Borgiaia rın, tavanı ve duvarlan açık saçtk resim ve fresklerle süslü se> fahat salonu ise tiksinti veriyor. Ord. Prof. Dr. H. V. Veüdedeoğlu Bugunlni teknik, denız ve hava üstünlügünü elinde buîunduraj» uluslara rautlu \ a rın lar vadeder. Uluslann, özeüıkle batı blokuna bağh komşularunızın bu konulardakı Ustünlüklen yaruu gorebılmelen, değerlerdırebilmelen ile oluşmaktatlır. Bizde de bu oluşumu sa|latnalc ıçın ıkı onenrn var. Bu önerilerimde baçan oramnm çok jiiksek olacağı kanısındayım. (T) Divanet İ^lerı Baskanlıtı bütün nırt sathına vavılmıs olan teskilâtına. raazlarda. hutbelerde. sohbetlerde (Beni İsrail hikâyeleri anlatmak yerine) vatanda*lan. dindaşlan Deniz ve Hava eücfinii eeli?t1rmek için Biliyorum. Türkiye'de hepimibir vıl snre ile uvculanahilecek zin dertlen büyuktur. Bunun seri halinde hutbe va »aazlar bir ömegide durumumla ilgılı.. hazırlatarak sırt hu knnolan isPetkim Petro Kimya Anonım letmesi ve vatandaslan. dindas Sirketinde çahşmakta iken idalan baj;ı«i varisına çafirması de recilerin tutum!8rı vuzünden eişik Ririşlerle «özü hep bu ko ışimden çıkarıldım. mılar özerir.e jetirmesi. Suçum, dövüsen kışilert elö/amanırmzda farz olan Zeğüştürmemek için aracı olmak. kât'ı vrrecek fakir bulmak 70rOlavın aydınlatılması lçın salaşmıstır. Ancak grnel ahlâUm vı n Genel Müdür Hamza Badejenere olmasmdan muhtaç ol tuk"un biîzat AntMT»'ya makamayanlara zekât »erilmekte ve mına ejttlm. Fakat Röriiîmele alınmaktadır. irakânsız. sendikaya ba? vuruAmacı belirsiz demeklerl yS vorum. avukatla Rörüs derler. neten açıkgözler(!) »arlıklı va Son olarak eittiğnn idare ısler tandaslara munallat olmakta ve müdürtl ise. «Srn Ankarava bir amaçsız harcamalar Tapılmakta daha ant. ırenel mödürö fiır. ladır. kat su bmklannı da kestir. Büyük bir vrkun tntan «* Cünkü aşağı dosru olan bıvıkkât'ın ynrt savnnmasına veril lar solcn bmtıdır. tenel mümesi icin Diyanet tsleri olumlu dür hoslanmazlar» dedî. ve riddi çab» barcamalı ve teşSlmdl yetkılılere sorüyorum: kilâtını bunun terçeklestnesine Bizim gibi çahsnıaya muhtaç, yöneltmelidir. Calışarak tahsihnı devam ettir(?) Aydınlanmızın ezellikle meye ugraşan İnsanlar icin ıkt radyoiarda saat 1900 22.00 ara sefer Ankarava gitmek 500 TL" sında herkesin anlavabilecej! va ma! olmaktadır. Oysa biz, bif dille hazırlanrm? konusma çalışmadıkça açıs. Ankanya lan, uyanlan uziın siire telc aitrnek ve bu Idareciterle rallc»rarlanmah ve haltarman mane dele etmek tçin Daravj nereden vl hisslyatı etkllenmelidir. bıılalim? Sonra adaleti. insanu» Gerek Türk Donanma Cem« sörünüşü ve Uplne cöre mı uv yeti ve gerekse Hava GUcünü Eularlar? Yoksa bız tnbi fakir Güçlendirme Vakfı, bu Ikı etken aile çocuklarını haksızhğa uğ1 ve özellikle din görevlüerinm ratmafctan zerk mı alıyorlaT" Savet zevk alıvorlana, hugtla uyanlan olmadıkça lstenen başartya ulaşma veteneğırıdeTi vok ban» vapılan haksızlık varın stın kalma tehlikesiyle karşı kar dıgerine olacaktır 'Dururau «y dınlatm) demek suc osu? şıyadır. Sayın Bakan thsan TopaloJYannma süvenle bakmak lsteyen her Türk. bu yondeki u lundan durumun tneelenmenn! VP olaym aydınlatılmasını beltlı yarıiara uyacaktır. yorum. SayRilarımla... Haydaı îılma» Hikmet USLU AKSEKt Iekfif, yurdun snvunmasına verilmeli ENERjİ BAKANINDAN BİR İSTEK Kim gider, ' kim yaşar 1933'te bir sonbahar günüydü. Yine Venedik Sarayının balkonundan Mussolini'nin bir söylevini dinliyordum. Büyük ttalya' dan ve Akdenizj kasdererek <Bizim Denizimiz» anlamına gelen «Mare Nostrum>dan söz ediyor ve bu sözler olağanüstü bir kalabahğm. olağanüstü bir alkış tufanı ile karşılanıyordu. Aradan oniki vıl geçmeden î« talyanlar onu metresivîe birlikte kursunlayıp. bacasından bir aâaca astılar. Bunu düsünürken Waterloo'da tutsak olan Napolyon'un Paris'e getirilirken kendisini vuhalavan halktan bazısını vanındakilere edstererek: <Bu simalar dan btrçoğunu evvelce benî alkıslarken gördüğümü hatırlıyorum. demesi aklıma geldi. Eski Roma tmparatorlarından bugünkü Roma'da ne kaldı? Bir sürü eski saray ve hamam kalıntısı. Borgia'lardan ne kaldı? Bir sürü cinayet ve rezalet hikâyeleri. Mııssolini'den geriye ne kaldı? Yanmış yıkılmıs bir ttalya ve hâ» lâ yarasım dindiremeyen bir süIÜ insan ıstırabı. Roma'mn eski ve yeni çağlann daki çirkin politikacılanndan ne kaldı? Bir hiç, tam anlamiyle bir hiç! Buna karsılık, Virgile, Cieero, Dante, Michael Angelo, Leonardo da Vinci. Rafael, Mansonl, Giacomo Leopardi ve mueit Marconi yaşıyorlar ve dünya durduk ça vaşayacaklar. 1965 Roma'sında, bir yandan bu kentteki kendi eski günlerimle Roma halkmm eski çaflardaki yasamı kafamm içinde böylece birbirine karışınca ve 6te yandan o günkü dünyaya ve bu arada kendi yurduma bakınca. 34 yıl veya 2000 yıl sonra Mmlerin hiç olacağmı ve kdmlerin yine yasıyacafmı göriir gibi oldum ve e«ki anıtları çok güzel fconınmuş olan Roma sokaklartnı aylarca ağır ağır adımladım durdum. «Bütün ynllar Rama'dan e e . eer» ve .Akıl icin tarik birdir» sözlerinde herhalde bir hikmet r olsa gerek! .. PfflP ALMAN PATENTLİ F 20. asrm; " enerjisi 1 TEŞEKKÜR Yaptıklan çok basanü tmelıyatlar ile beni ?ıfaya icav vuşturan Ankara Tıp Fakultesı 1. Cerrahi Kliniğı Şefi, çok değerli hoca, büyüjt cer | nta PİLLERI Prof. Dr. HİLMI AKIN ile artadaşlık ve tnsarütk timsali, çok değerll cerrab Prof. Or. AHMET YAYCIOĞLU tlâncilllc: 41UU b'381 VEFAT Sadraiam Selim Pasa ahfadındaD merhum hâkim jffet Berk ve cnerhume Mediha Berk'ln oglu Nüzhet Pepemehmetoftlu'nun seveilî kardesı. Nazire Berk'in esi. merhunı tsmail Hakkı SayınVrul'un ve Fevriye Savınkul'un damatlan Onvan, Hızır Pepemehmetoğ. lu'nun, AH ve Rüçhan Kıvak'm dayılan, Mehmet Sayınkul, Firuzan Sevgen'in eniste1«ri. Dis Tabibl Doktor Niyet ve kısmei A Halil Nihat BERK vefat etmistir. Cenazesi 28 Tem. muz 1971 Çarsamba günü, öâle namazını müteakıp Kadıköv Osmanağa camîinden kaidırılarak Karacaahmet aile kabristanına defnedilecektir. AİLESt Sonue: 24026383 Tarih bağlantısı B DOK ÎOB ve başta Dr. ERTAN TATtlCIOGLU olmak uzerc yatuğım sürece yardım ellennl uzatan Dr. ATILLA TÖRU | NER, Or. TÜMER tXUS IX klmiğin bütün asistan ve bemşırelenne sonsuz teşekkürler. Aynca narkozu ç o t başanlı ıdare eden sayın Ooç Dr. REFIK PAYKOÇ ve s«yın Doç. DT. BtRSEN AKKARTAL ile anestezıyoloji asıstanlanna, nastalığunı t«kip eden sayın Prof. Dr. HAMDt AKTAN ile lconsülrasyonlara htırak eden sayın Prof. Dr. ZAFER PAYKUÇ, ve sayın Doç. Dr. OZDEN üZUNALIMOGLU'na. L&borstuar tetküclerınl yapan sayvD Prof. Dr. CEMİL ROTA Û8 radvolojtk tetkıklen yapan sayın Prof. Dr. UMIHAN BERK. en sıkıntılı anlarımda yardıma koşan sayın Prof. Dr. ÂKtP BERKt*ye, terazu örneğı, değerlı nekım savın Dr. SAFFET AKSOVCAN'a. başhemşire sayın SEHER ŞtMSEK ve Trp Pakültesi Sağlık Koleiinın çauskan ve sevımll hemşıre ve ögrenö. lerine. candan ilgılertnden do layı sonsuz teşekküTler. Ame livattan önce ve sonrakl »• yaretlert ile rnorâ) talsny»si yapan sayın Rektör Prof. Dr. TAHSIN OZGUÇ, s»yın Deksn Prof. Dr. LÜTFti TAT ve bütün öğretim Uyelerlne, aststanlara ve dostltnnjıza candan teşekkürler. Prot. OT. ADNAN GÜVENER | >• • • • • • « • •• •• • • •• •• \ « • • • • • •• > « • « • • • « • » « 2. Dert saç ve Zührevl Hastalıklan fctütehassısı tstikiil Cad. Parmakkapı No: 66 TEU: 44 l t 13 (Herış reklâm: 1615) • 6379 KAYtP Ehüyetiml k Hukumsuzdur. Btol 8AKA.NAT Bh. No. 47335 (Cumhuriyet: 6386) Son çağda on çağın ve yakın aamanların zulümleri daha mı az? Stalin'in, Hitler'in milyonlarca kurbanını. Mussolini'nin ttalyan fikir adamlarına v« kendinden ayrı dü'ünen polîtika adamlarına, hattâ doğrudan doğruya kendi damadı Kont Ciauo'ya uyguladığı ölüm cezalarnu <}ü şünüyorum. 1963'ten 32 yıl önce ben ttalya'da ihtisas öğrencisi iken, Mussolini, en giiçlü iktidar dönemini yaşıyor, nazırlanna, sirk hayvanîan gibi. çember atlama talimlerl yap tınyordu. Onun, Roma'mn flnlü Venedik Sarayı'nm balkonundan, Venedik Meydanmda toplannns olan yüzbîni «skın insana. finlü Roma imparatorlannm hayatinı tiyatro sahnelerinde oTnayan «ktörier gibi, haykınş ve lestlerle hitap etÖ|ml blrkae ker g5rmüştüm. Mussolini halka davsndığmı ve yıkılmayacağmı sanıyordu. Eger.o Habeşiîtan «avaîuıa ~ S ON S NIMBÜS Kırklareli Askerî Satm Alma Komisyon Başkanlığından AsaSıtfa cins mlktar, muhammen bedell Ue geçld temmatı y a a l ı yedJ k.lem ylyecek ma kabul edilmez. Cl n al CANLI KOTÜN ELMA NOHTJT KIRMIZI MERCÎMÎK YEŞÎL MERCÎMEK ŞEHRÎYE MAKARNA Miktan 80 ton 80 ton 70 ton 18 ton 50 ton 18 ton 90 ton Mnbammen Bedeli 624.0UO TL. 184.000 TL. 231.000 TL. 58.500 TL. 240X100 TL. 54500 T U 274500 T U Geçlei Teminatı 28.110 TL. 10.450 TU 12.800 TU 4.175 TU 13,250 TU 3595 TU 14.370 TU I b ı l e i Güoö 16/K/1971 16/8/1971 16/8/1971 17/8/1971 17/8/1971 18/8/1971 18/?/1971 ıIn 8a»« 15.0ü 16.00 11.00 15.00 11.00 1500 UJÜO (Sayı: 950 . Basın: 1834S/83T1)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle