Katalog

SAYFA DÖRT: Tarımsal tuketıme gore ekonomı tıpleruü ayırdetmek gereicırse (81), memleketımız nereye gırer? 1 Tanmsal tiiketımın o nemlı olduğu ekonomılerde, sanayıleşme doğrudan «tanmsal fazlaya», bağlıdır (endogen), 2 Bu payın zayıf oldugu ekonomı lerde ıse. kalkınma, tanmsal faı laya bağlı degıl (evıogerO demek tıı. Anlasıldıgı çıbı, Turkıye, bı nncı duruma, gırmektedır, yanı tarımsal fazlaya, baglı bır kalkın ma modelinin, onemi buyüktur. Boylece kalkınma bu günün, tanmsa! kesimin ekonomıye olan egemenlığmı, sanayı ıle ıkame etmekten başka bır şey değıldır. :CUMHTJRİYEÎ Uşme odakları fcurmadan sosyalıst topluma geçışj amaçlayan. toprak reformlannm. «osyalıst alkelerdekı uygulanması ıse toplum^sl gelışimin tarihsel çlzgısıne paralel olarak asırlık bir siıre sonra ancak ortaya çıkabilmiştir Yukarıda adını ettiğimı? eıhı iktısaden sen ka!m= ulkelerde de reıimlenn bıçımı doğrvı1tu=ıın. da toprak reformiarı vaoılmıs ve vacilmaktadır GunMmÜ7 aerı kalmıs ülkelerının en onundeki kaikınma ba.«3makla''mdan daha vukarılara tırmanmakta olan Mck 5'ka'da tanmsal vapı 19'uncu «=ır d^ derın bir devrim gecirdl Bu donu^um olmadan bujnmkii eeli'mpvc vanlamazrİ! ıBrezıl^alı Pıof Ftırtsdo'vs göre) (88> KaP'talisi kalkınma volunu ı?)even Mek<îika Lâtin Amerikasm<l« fanrr=a! kalkınmavı gerçekle5tıren tek ülkedir Yalnız bunu ızdıraph vapmı=tır Ktrsal yoksulluğu, voğımla«tırıp vavarak «ehirlenni modernleîtırmı^tir Kspitalızm Meksıkada, tanmsal ko«ımde arttınlan ve öze'.lıkle ABD've ihraç edılen uretim «avesmdc büyuk SPİi=TTip!<>r şostrrmi'stır '89>. 17 Temmuz 1971 DES. Pans. l»5«. « <Î9) M D«bb, Ess«y on econ». mic planninc and eronth. < {u (M) C Bettelheım PlanıfıcatıoB et Cr«wsancf \cce\eree, Pans 1984 s »« (811 T.H S<hultz The Kconomıo Ortamatıon of Aenrulture, New Yorh I V S. 32. M* (8!) Mlllivet. 7.12 W«(83) Paııl Mantoııx I» R"olurion OJ 18« Sıecle, Tarij. Genin (î«) Paul Bairorh. Retolu««w Indnstrirlle et S«a« HevelopS«c HEd. Superieur. 1M3 *. î » . (83) .» 1 Claoham. The ecsnomie developpemonl of France »nd G"rmany. 181i 1»«. Cambridge. ». S2 . * . (U) Prof Dr. CahH Talas. Ekonomik Sistemler. Ank. Sevinc Mat.. 196». s. 31 (S7) OillKrt RoHiere. «La Ref«rme *«r«ire au lapon. D#veloppement Cıvilhation, Pari». Mart. tH6. s. 42. (88) Probtemes U'*merıque f>atin. Note e4 Etud» O»ouraen. taires. Paris. 13 iJSS s 5* (88) Prof F. Mauro. Economfe MeTİcaine. Vote et DocumentaJres. Parb. 19*8. *. 43. UKARIDA, tarımsal kesimin, sanayii ve sanayileşme olu şumumı dâvet etmesi gerekir dedik. Bunun gerçekleşebilmesi, ta • runsal Terimi, üretimi çoğaltarak, tanm için modern girdiler kullanmağa, kırsal bölgeler. de gelir seviyesini ytikscltmeğe ve sanayide, kalkındırıcı, yapısal değişiklikler yaptıracak fonlan karşılıyacak «fazla tanmsal üriinü» sağlamağa bağlıdır. Buradan, memleketımızde, sanayıleşme dığer nedenler yanında, genış olçude, tanmsal fcesımcie «tanmsal fazl> ürün», yaratamamakta frenlenmektedır denüebıhr. Yıne denılebılır kı, kısa surede (vadede) (78) sanayılesme. tanmsal kesımde, mevcut bulunan «tanmsal urün fazla'sına», bağlı. fakat uzun surede, endustnleş me, ancak bu tarımsal (azla ürunun yukseltılecek venm sonucun ria, çogalmassna bağlıdır <79) Bur.unla bırhkte, bu «tarıms>.\l fazla» nırı (surplus agncole), saaece mevcut olmasınm, tek başına. sorunu çözmeğe yetmıyecegı, gozden uzak tutulmamalıdır. Endustınel kalkınmanın gerçeklestınlebılmesı ıçın. tanm dışında da. elverışb. sosyal ve teknık koşullar.n bulunması, ve de sa*lanan «tanmsal fazlanın, fiziksel nıteliğt de, sanayı kalkınmasının, gereklenne uygun olmalıdır '80). Ablında tanmsa! fazlaya kalînn mak ıçın ıhtıyaç duyulmuş oıması, memleketın. kalkınma asamasına gırdığını gosteren bır belırtıden başka bır sey değıldır. Ve de tanmsal fazlaja olan şlddetli ıhtıyaç, memleketin. kalkınma yolunda, ilerleyışine paralel olarak hafıflemeğe balar. Y TflRIMSBL DEVRİM Sanapileşmenin tarımsal kosulları bılmek de, daiıa once beürtılen nedenlerle bır hayâldır. Or. Beşir HAMİTOGULLARI V TARIMSAL DEVRİMİN ARACI, TOPRAK REFORMU E F SA NE F E I İ K E T M t M I EJIMIN bıçımı ne olursa olsun, ıster kapıtalıst, ıster sosjalıst, ıktısadi kalkınmayı gerçekle$t:rmek ve surdurmek, sosyal, sıyasal. duzenı, kokleştırıp yurutebılmek ıçm, derınlığıne sosyal ve ekonomık düzeltımler. dönuşumler yapmak, gerekmektedir Ekonomık gelışme tanhımn ofretısı budur. Tanmsai Devnm. bu gereklerden bındır ve toprak reformu da bunu ger^kleştıren bır araçtır. R GERİLÎM , CNVMtZE dek, tarımsal fceI sımde yapılanlar, hukuksal çerçevede, toprak mulkıyetı rejımını. gelır fvandat), saglamak gıbi, sımrlı düzenlemelerden ıbarettir. Sozu edılınce, sosyoekonotnık gereklerie, polıtık endıseler arasmda bır gerılım yaratan; uzun bır zamandan ben tartışılan, kamu ovunun bır kesıtinde kurtarıcı bır «efsane» dıger kesımınde. şıiphe. endiçe, korfcu yara'an ve «felâket sebebi», gibı gösterilen «Toprak Reformu», son sıyasal gelişmeler dojjrultusunda «le alınacagı «TadedUdiü» andan ıtıbaren de, yaratılan sarsöz (slosan), kalabalıgında, tanınmaz iıale gelmekte, kamu oyuno şaşır*a bılmektedır. Oysa, demokra'ik dogrultuda, Ttfrkiye'nln, özel koşullann:n ve kalkınma gereiclerınm çağında bulundugu. Tarımsal Devnmi. gerçekleştırebılecîk bır Toprak Reformu: soz konuiudur. Unutmamalı kı, toprak reformu bır arsçtır. Evet, degışık amaçlan gerçeklestırebılcek bir araç. Tutucu olabıleceğı gıbı, bugunkü Gi duzenı, bır ıkı duzelum ıle surdurucu veya bugunkünden daha ıyı bır toplum duzenını gerçeklestırecek ılerıcı de olabılır. Tarıh ıçınde. 17 18'incı asırIstd kadar ınen kokleıı, mekâo ıçınde, Iran'dan Kuba'>a. F*ıansa'dan Rusya'ya, Meksika'dan Surıie'je Irak"a kadar uzanan ÎO'e >akın farklı nitelikte bir rejıme sahıp ulkede uygulanroıs olması. bunun kanıtı (delılı1 degıl mıdır0 Btı noktaya, az ılerde jenıden doneceğız. Cunku, memleketımız gıbı ekonomıve tanmın egemen oldugu bır ortamda. güçlu. dengelı. modem. ekonomımn dıfer sektorlerı ıle butunleBmış. bır tanmsal kesım olmadan. s&ğlam, etkılı ve kalkınmıs bır ulusa! ekonomıye kavu^mak mıunlrun değıldır Tarımsal kesımde, son yumi beş yılda daha da artan kapıtalist nitelıktekı ayncalıklara ve feodal ilışkilerın yansıttığı haykmcı eşitsizliklere rağmen, bırıkı tanmsal üriinun sımrladığı tekıl başarı dışında, tanmsal çevre. daha once değındığımi!' gen yonlen ıle, ekonomsal kalkınmaya goturen yolları tıkamaktadır. Mernleketı, böylesı antlekonomık, antl sosyal, antıdpmokratık b.r tanmsal yapı ve bozuk, çarpık, ışteyişe rağmen. endüstrileştıı e BtLİNÇ SLIND% Adalet Partı«ii Hukumeünın bıle, «bilinen», •Tarım Reformu Tasarısını» hazırlayabilmesi (bazı toprakların kamulastınlıp, köylüye dağıtılmasını öngörüyordu» <82> e» konomık yapıds oluşan bazı değjşmelerle ve sosval yapıda mey dana gelen son gelişmelerden ilen gelmekteydi. Çünkü son yirml yılda daha çok gelışen tıcaret, sanavı gibi tanmsal dı«ı kesinılerdekı faaliyet daUarının olusturduğu yeni ekonomık ağırlıklar \e kurdugu yenl dengeler, özelhkle son on yılda hızla gelişen sosvalsı>asal bılmce eklenmı= Anavasa'nın «Tsprak Refofinunıı», on. gören emrivie birleşerek, daha A dunlere kadar, sıyasü strukturuo temehni oluşturan genış toprak tekelıne (monopolune), sahip toprak ağalarraın, ağırhğını çok hafıfletnıiş, sı>asal alanda surukle>ıcı ekonomsal guç, topraktan, seımajeje, endustme doğnj gelişmekte olan kapitaJizm ıle uyar* lı olarak kavmağa başlamıstır Üretım aracı olarak toprağm egemen olduğu dünün ko«ulldiında, toprak reformuna karşı çok katı olan tutumların ve •koalis>onlarm». yeni ortamda oransaJ olarak çok yumuşamış olması, nasü nitelendirilırse nıtelendirilsin, sanayileşmenin «avak bağı, olan toprak reformunu, herhangı slyasal bır partı taraftndan da ele alınabılecek hale getırmişür. Uiu^araras] örgütlerde tekrarlanan bir söze gore: «Bir sonın ele alınabiliyorsa. bu, ekooomik demektir. ele alınmnorsa politlktir». Sakın btzde de, toprak sorunları, geçen zaman içinde po. Utik olmaktan çıkıp, ekonomık olmağa başlamış olmasmlar? Bun dan ötürü, günümüz ko«ullannda. önemli olan husus, nasıl ve kımın için bir toprak reformunun vapılacağıdır Tarımsal Devnmın bır gerçek* leşme aracı olarak gorduğumuz «Toprak Retonnunun». tamrmna, nedenlerine ve doğuracağı sorunlardan bir kısmına. geçmeden once, zaman ve «mekân» içinde. yukanda altmı çizdığunız noktaya donelım V orneklerden çıkan ortak sonuç çudur: 18 ve 19'uncu asırlarda endustrılesen ulkelerm hepsınde, tanmsal derrım. endustn devrımine oncelık errnı». ıkı kesım. karsılıklı destekleme dayanışma ıçınde bugunkü kalkınma açamasıns yükselmiflerdır. Boylece evrende toprak reformları. ilk kez kapitajist Batı ülkelennde gerçekleşmıçtir Tanmsal kesımde kapıtalıst ge B YARIN: ÇEŞtTLİ NEDENLER (78) R Barre. La Prrıode dan» l'\nalve Econoraıque. 4az Tahain BERKflMD 52 Halam socterime %u\üii »m* Halnk'un çatık k«9İan açılmadt. vazunde esen fırtına dağılmadı. öflce ile odaıUn dı<an çıktı Halâk İTİ bo« ı n u onun para mescleierindeki bu acayip tutımıtı, baJanı kadar defcîl«e de brni de biraz nxme|e basladı. Hep para» para para. * * * Bngnn Hllnk'la adamakılb mönaka^a et. tik. Hilton'd» ça» içiTordnk. Tanmnuz için projeler yaparken birdenbire: BilİTor mnsun ne Tapalım Günseli? dedi. Gfizel bır teklıftc bulunacağını tandıpm ıçın gültunseyertk sordum: Ne Tapalım? Yanıma birız sokuldu. Kalabalıktan çektnmese elimi aruçlan arasına alacaktı. Ben de ona Taklaştım. Çok tatlt bir dakika idi bd Yüziime dotru efildi. Bnrada ber «pıimın satıp «aralım; »e. ninle Amrrikava eîdip Terle«flim. Tanıma bir bomba dbsmni olsavdı belkı bn kada heyecanlanmazdım. ^afkinlıktan di> lim tutuldu. âdeta kekeledim: N'e? Ameıika'T» au verleşeüm? Sen galiba beniı ı «enelercf ne kadar act çefctiğımi, bz\urduma «eTRÜi tstanbnl'uma lcavusacasim fünü nasıl sonsuz bir sabırsizlıkla ve bevecanla beklediğimi ve hurada oe bÜTÜk bir iç rahatlığı finde olduğumu anlamı.Tor«un. yabut da anlamak istemitorMin Haluk. Hayır. bavır, artık buradan aynlmam, a»nlamam ben. O, sözlerimi dinlrmemi» ve bendeki korknnç tepkivi anlamadan kendi iç âlemine dalmış gibi tekrarladı: ls«ınburda raşumak zor ve tatsiz. Sen de bir defa oralan cörsen bir daba bu tarafa ayak basmak istrmezdin. tnsan ancak Amerika'da iketı raşadığını. rahatladıçını hissedivor. Ilk tela«ım eeçmişti. Sakinlemiştim. Ha< Mfce güliimsKerek cevap verdim: Saka edivorsnn değil mi? Fakat hiç de Küzel bir şaka değil bn. Şaka değil, çok ciddî söylüyorum ravrum. Birdenbire nykudan uvanmıstım sanki. Tan ciddi. varı alaycı bir sesle cordum: Peki verimizi vurdumuzu bırakıp orava pittijfimizi bir sanıve icin farzedelim. S n orada ne vapacaksın? Bn «uali hır beklemifordu. Ne mi vapacağim? Tanı tfçinmenıi7 icin nasıl bir çalışma proframı hasırladın? Urada bir hastahanede mi çaliîacaksin" Ondan kat'i bır cerap tstedığımt anlıdıtı için hemen kendıni topladı çok ciddi bir tarır aldı Elberte çalışacağım fekenm Havatıram dttzeııe kormam lâztnı Başka törlü olur tnu? O halde boradaki maUanmı», daha dofrusn «enin malın kaltnadığma sore hcnımkilen «ttmak ıçın bir «ebep vok Senin kazaıt' cınla tecinecek olduktan «onra.. Bu cevabım onu «aşırttı. Ka«lannı çatti rr ^gzümö hitirmeme mevdan »ermeden bana iJeta çıki<tı: Senın parandai ravdalanmak ıstediğıori uıuyorsan Tanılıvorsun Günseli BÖTİe bir ?e» dürünırKmiştım. Bn îdphcler bep balamın «enın üzerindeki testrleri. Bmi aptal nn Mnnnrsun" Bu feöçuk başın içinden teçenleri ben avnada gibi jöriivornm. l'zgün törünÖTeıtlu. Cantm «ıkıldt Undan şöphe ettifim için kendi kendıme kizdım ve çok MtMimi bir tanrla ona sokuldum Belkı biraz hakkın var Haluk. rakat karar vermekte o kadar leciktm kı. ' • ' " Hant1 karardan bahsedivorsuır? ' Benlmle erlenmek IstrdijHni bîU n« %lbrrto ıle âncela'va. ne de halamıza resmeıt bildirmedin Vüzüııden anlıvamadığun hir rtizsâr evtf. Bir iki saniye gözleri daldı. Nihayet çok tatlı bir sesle: Bo sece «eninle bahçedeki kanapemizde oturahm otmaz mı sevjrilim? dedi Kalbimin butun damarlarımda delic«sine çarptığinı duydum: «»vrinıden başka her «eyi unuttnm. Pelrl Raluk. Temekten «onra hahçeve çtkant. EylAl mehtahı çok narlak olur Bu cecenin ümıümân en güzel gecesi olacafına inamyorntn. GülUmsedi: Tatlı çocuk.. benim tatlt cocnrnm buna ben de ınanıvonım. Dönös rolunda onun bn nözlen en tçb bır mfizik çibi kulaklanmı oksadı durdu. Mesudnm.. seriTornjn, sevili>orum . (Arkas nt\ konuveresimtAYHANBAŞOĞLU | GUNAIIKAR KRALIÇE 2) TARIMSAL DEVRtM, ENDtSTRİ DEVRİMI, TOPRAK REFORMU CNUMCZCN çok gelışmı? kamtalıst ülkelennde, «Tanmsal> Devnm. Endustri De\rimine oncelilt etmıştır. Bu oluşu çok guzel anlatan kıtabında (83' Mantoux, tngütere'de. ağır endustri doğmağa başladığı zaman modern tanm kurulmuş bulunuyordu. Ve bu dönuşümu i/leyenler, doğan erxJustnleşm«. nın. tarımsal gelismenın bır sonucu olduğunu kavnvorlardı. G Tanmsal devrımler Ingütere'de lTOO'lerde. Fransa'da ise 17501760 yılları arasında gerçekleşmış oluyordu '84^ Bu gelısım çızgısını, Batı Avrupa"nın dlâer ülkelerinde de göruj oruz. Örneğin. Almanya'da 1850nere doğru, endüstrileşme, gercekten kendıni duyurmağa başladığı sıralarda. tanmsa) kesım. zaten daha öncelerden gelı*;miş bulunuyordu (ozellıkle, ulkenin doğu kesimınde) (85* Batı kapitalizmi. tekelcı kapitalızm oncesi. asamaya vardısında. iktisadi gelişme, daha da hızlanabil* mek ıçın, tanmsa! kesımı sıkan, feodalizmin, son kalmtıları, etkileri tarihe karı«ıvordu «Bu geliş. me içinde feodal toprak sisteminin kalıııtılarını yıkmak. toprafi kuçiık bir azınlifm clinden kurtarıp kdvliilere dağıttnak hareket. leri haşlamıs. miras sUtemi «olu ile. satın almaiarla. istinlak \e toprak reformları ile. Batı Avrupa'da. toprak rejiminde 185* 1M4 vıllnrı arasında feodal aiste* me Eftıiş öicüdf son verilmiştir» '86) Buna benzer bir eğilim, ABD'de de ızlenebılır Asya'da, buna benzer bir e\Tİm Japonva'» da gorulmektedir. I946'da son asaması ramamlanan toprak reformu nun kokleri. Japon\a'da, daha •Meiji«ler devrine kadar uzanmaktadtr Bu devrin düzehimcileri f^eformıst^, feoda] nitelıkteki tanmın, tanmsal venmin ve ürünün artrınlmasma büyiık en ael olduğunu çormüsler, 1871 de once toprak alış veri>;ini, çeşıtli ürün ekımini smırlamıs, sonra toprak sistemını gelıştirmiş. en sonda da. «Derebeylerin» mülklerını bır program çerçevesinde da. ğıtmıslardır (87). DİŞİ BOND ••&•• 22 Buna rağmen Helene'in guzellığıne ve cılvelenne dayanamarr..s, sonunda bunu da goze almıstı. Helene nlhayet banyodan çıktı. U çamaşırlannı gıymisti. Koltuklardan binnm ustune bıraktığı elblsesını aldı, ıtlna ıle sırtına geçırdl. «Plânladığınız son vurgundan senın hıssene de elll mıl» yon frank düsecekmıs galıbo... Vani yüz bın dolar...» dıye mırıldandı gıyinîrken. «Memnunsundur herhalde?.» Jabeke, genç kadınm durumdan haberdar olması karştsında enıkonu şaşırmıştı : <Kocan mı anlattı tana dururou'..» cEvet... Düşuk fıyata aldığınız bır süru altmı yıiksek fıyata sürecelsmişsıniz...» Jabeke hınzır bır tebessümle gulmekten kendıni alamadı. Valoti. karısına karşı bıle ıhtıvatı elden bırakmıyordu demek. «Evet . • dive mırıldandı. Ancak çetevı ve mensuplarını ilgilendırecek nitelıktekı bir plâna sadakat gosteren ortafını ele veremez, Işm aslını da her ne pahasına olursa olsun sövleyemezdi. Özellikle bir kadına .. Helene, çantasını açmıs, pudra kutu'sunu. nmelini, kremini ve rujunu çıkarmtştı. Aynanm kar'isına rahatca verleşerek makvai tazelemeğe başladı. U n . lu bir ressam da vaptığı tablo üzennde ancak böylesine titızlıkle çalisabitırdi. «Yıne canavarcaMna bir vurgun Cstünde olduSunuza ?uphe yok . Kimbilir kimlerin ocağma incır dikeeekrfniz'..» «Yok canım .. Bu basıt bir ahsveris ..» «Beni budala verine kovmak 7ahmetine katlanma «iındı.. Sizin ne karmaltamık âoIaplar çe^rdi|inizi, «onra da bumunuzu bile kanatmaksızm l«ın içinden «lyrıldıfınızi ben pavet ivi bilİTorum .. Baksana adam başına yüz bın dolar dü DS SEMI 4 8 1 iWr. YOZDÜfA, 3AS'M^Mag & OZBL &AO » YQ AUCi vEaıcısf ıte MO •f / '. i PEM DE *J Türkçesi: Şehbal AYGEN çecekmış .. Buyuk bir vurgun anlamına gelıvor bu » €Ne olmus yani?.. Adam başına yüz bın dolar düşecek dive ısın gerçekten büyük mü olması lâzım?..» «Hıç kımse durup dururken hıç kımseye tonla para vermez... Adam başına yüz bın dolar... Daha ne Olsun?..» «Adam başına yuz bın dolar demek toplam olarak beşyuz bın dotar denaektır... Başlıbaşma bır servet „ Ne yemekle bıter. ne harcamakla... tstersen aktına estığl zamao sokaj» at Yıne de bıtiremezsın...» Bövle sövlerken elındekt ru3U uzatmış, avnanın üstıine kocaman bir 500 «)n rakamı vazmıstı. Sonra biraz geri çekilerek uzun uzun sevretti. «Sıfırlann değen voktur diyenlenn aktına sasayım ..> «Yerlı venne oturtmak ?artiyle değeri vardır tabıl... Hem de nasıl..» «Bu şekılde bir araya gel. di mi «evnne doyum olmuyor rfegil mi'» «Haklısın . » «Dogrusunu ıstersen şu bes vüz binı, hese taksım etmek zorıında oldugunuzu düsündCVçe üzülüyorum .. Nerede be» vÖ7 hın, nerede yüz bın?..» Makvajını Wr dalıa gözden eeçırerek, alnına dü<;en perçemleri usta bir berberinkine tas çıkaracak hareketlerle dözelttıkten ^onra elbise«inin surasını burasını çeki^tirdi ve mem. nun bir ifartevle va'aSın kenarına 1!i«io Jabeke've bakti. Erkek Vueaklamak «rrum ile ondan vana bir hamle vaprr,"tı Takat e*nc kadın Herhal mâni olcfu Makvaiını Ikinci bir defa daha tazelemeğe hiç nivetl yoktu «Tekrar ne vakit buhısuyov ru2?..» dıye sordu «Şımdıden bır sey soyleyemem vavrucuğum... Yann bır iş ıçın Brüksele gıtmek zonındayım.» «Bu da öask8 otr tş mi?.. Sen mılyarderlığe dogru bıras çabuıt koşuyorsun galıba?..» «Zamanla tnsan her şeye alıştrmış . Ben de kendımi mılvarderlıfe alıştırmak tçın ne lâzımsa vapacağım...» ttNe kadar kalacaksın Bruk sel'de?..» «Üç dört gun kalmam gerelcecek yanılmıyorsam.. Doner donmez sana telefon edertm » Böyle sbyledıkten sonra karyoladan uımls, sabahlığıru gıvmıştt Geno kadını lcapıv» kadar eStürdü Helene, rujunun bonılmaması tçın dudaklarıntn uou tle bphi enu ve çıtap gıtti. Jabeke satona eırerek kh$edeitl bara vöneldi, kendine kuvvet li bır tçlö naariadı. Blrkaç yu dum ajdıktao sonra bardaği h» men oracığa birakrı, banvova, eirdı Büfün gücune kuvTetme ra|men Helene'in bu çeşıt zıya rerlennden sonra «nce sıcafc »r sasından da soSuk bır dus vap madıkça feendıne oplemivordtı. Cünkü Helene"ın sözluğünde fio» mak dive bır kelimeve yeT »eril memlşti. Gtvınmeden ewel tam mânâst ile «avaj alanma dönen yatak odasmı toolamak zorunlugunu duvdu Müzmtn bel'âr oMitSu için elleri bu tür islere çok yatYatagı dıizeltirken pönl tuva l*tın avnasına takildı Genç fcadm orava kocamsn bir sonnnn "•akıımı vazmivtı Bır an riuraîc lararak düşumnekten kendıni alaınadı. (Arkau tar) *7/ • i^r 4 1 ^ 0 ^ *Jfl TİFFANY JONES GARTH JIMD! SlBA. ^ 7 OABTı O6L0I, a t T I mfflh y < * • • ^ l n [1 BsşHy^J»^"""^^^^^ suitan kitap halınde çıktı