Katalog

SAYFA ÎKİ: 24 Haziran 1971 Haftolık Haber Dergisi kmeklik buğday \e jemcktik jağ sıkıntısından sonra, et sıkıntısı da kapımıza dayanmış ve son gelişmeler satın alma giicii sınırlı Rcniş tüketici grupları çaresizliğin sımruıa kadar getirip düşiindnrmeve başlamıştır. Sıkı>önetim Komutanlıklarınm fzmir ve Aııkara'da 15 TL. civarmda rutmaya çalıştıkları ct tiyatları Istanbulda 17 TL. olarak kabul edilmiş ve Utanbul Beledije Başkaıı Vardımcısı daj bu fijatla at eti satın alaruayanlara at eti ycmelerinı lavsiye ctıniştir. Aslmda bir iş hayvanı olarak lanımlanan atların. kasaplık ha>van olarak kullanılması teklifi yeni değildir. Zamanın Sağlık Bakanı da vaktiyle böyle bir tavsiyede bulunrauş ve bu söt uzerine mizah sülunlannda hayli lâf uretilmişti. Bugün de vapılacak başka bir şey kalmadığı için. et üretimini değil de lâf iırctimini artıracak olan bu garip, gürcnek. örf ve âdetlcrimize ters diişen öııerinin koııtrolsuzluk >iîztırtdeıı zaten uygıılamada olduğunu. 7anıan zaman basma yansıyan haberlerden ve sur dibi mezbalıalannda boğazlanarak dağıtıma hazı.iaıımnkta o!an at ve eşek resimlerinden öğrenijoruz. Çoğunluğu sağlık için zararlt, hastaiıklı ve kaşefctik hayvanlardan elde cdilen bu etler. kalabalık şehTİn kontrolsüz ortammda leşitli yollardan gidilerek en titİ2 kişilcre bilc >edirildiğine göre at eti yeumez demek hajli güç bir iştir. Çünkiı za man zaman yemek yediğimiz lokantalarda bu ctin bize de yedirilip vedirilmediğiuden bir tıirlii emin olamıyor ve biiyük lâf edetniyoruz. Ayrıca eski bir Sağlık Bakanı ile Istanbul Beledi\e<l Başkan Yardımcısınu» bu görüştc nluşları ije bk noktada meşnıluk kazandırmaktadir. El üretimi, balık, tavok ve tavşon Doç Dr. Osman Nuri KOÇTÜRK BİOKİMYA ve BESİN KONTROL ÜZMANI daca tuketim, bir taıaftan kacakçtlık ve gcrıcklerimizle zıtlaşan canlı hay\an ihracatı bui bu Wzgi>e getirmiştir. Bundan sonra at ve eşek eti yemekle değil. birbirimizi yemekle bile et sıkıntısını ünleyemeyiz ve birkaç yıl sonra Diin.ta Bankası veya benzeri bir kuruluştan > üksek faizli. uzun vâdeli kredi alıp et ittaal ctmekten başka çaremiz kalmayacaktır. Önümüzdeki yıllar için daha kötü koşullara kcndimizi hazırlamalı ve protein ihtiyacının karşılanması için, gene ithai yoluyla sağlanacak vc yenmesi âdet olmayan besinlerin ekmeğimize karıştırılacağı, çocuklanmıza yedirileceji günleri beklemeliyiz. çalıştıkları kamu oyunu, yanlıs yatgılara doğru çekehiliyorlar. Anadolu'yu bir buğdav tarlası haline getirme gayretke^liği icinde hayvancılık kesiminiıı ortaçağ koşullaruıa lerkedilmesinin sooucu başka türlu olamazdı. birimine karşıhk faıla et \eren ha>\ansal protein ka.Miaklarına biliro adamlarınuı öııcrilerine u>gun ymtuımlar yapraak kurtarabilir. Fakat bu işler yapılırken politika ve yabancı uzman konu\a el atacak oiursa, o şansunızi da yitirecegimizi dalın bugünden biliyonız. Bir kilo koyun \eya sığır eti üretebilmek için S birim standart >eme ihti\ac vardır. ()>sa a\nı yemin 3.5 kilosu ile bir kilo domuz eti uretcbiliyoruz. Avrupa \e Amerika filkelerinin bol ve ucuz et yemelerine olanak hazırlayan bu bilimsel gerçektir. Çoğunluğu Müslüman ve gelcııeklerine bağlı bir topluma aı kalmamak icin domuz eti >emelerini önermek yanlış olur. Bu yazının vazarı olarak bu eti biz de ağzımıza koymayiz Fakat tsrail'in yaptıği gibi et ve \umurta vcrinıi bakımından domuz kadar velut l e dinimizre %a. saklanmamış olan tavukçuluk bizi huguıı içine düştüğümiiz kısır döngüdeo kurtarabileccktir. u noktada ancak, B tavukçuluk Turkijejitavşan gibibalıkçılık, ve hatta bir >eın Ümitsiz öneriler izim kanımıza göre daha bugünden tıpkı Hindistan Ue Pakistan gibi açlığın egemen olduğu ülkeierden biri olarak tanımlanan ve uluslararası kuruluşlann açlık bari. talarında aynı renk miirekkeple boyanmış Türki\e'nin kötü kaderini bundan sonra değisrirmek çok zor bir iştir. Vıllardır kendi uzman. laruıın ujarı ve önerilerini küfür farzederek ona daha ağır küfürlerle karşılık vermeyi yoııctici olmanın gereği sanmış, sırtını yabanct uzmanlar ile onlann çıkarcı raportarına dayaraı; olan politikacı tüm sorunlanmır gibi et sorunu da arap sacına çevirmistir. Vaktiyle bufday üretip ihraç edeceğim iiye ortaya çıkrp, bir sürii lâf ve kötü söz iirettikten sonra, Bakanlık iskemlesini bir milyon ton buğday açığıyla terkedenler. bugiin bile Parlamentoda bilimsel olmaktan cok uzak ko. nuşmalar vaparak haklılıklarına tnandırmaya Daha kötü olacak undan 1015 yıl kadar önce. bir kilo knyun etinuı politik düşunceyle bir kilo fasulye fiyatuıa satıldığı günlerdc. Türkiyeniıı et polltikasına >6n veren, fakat âdet olduğu veçhile bu işten aıılama>an bir zata makamında yaıılış yolda olduklaruıı tıatırlattığımızda, koltuğupa yaslanarak bize verdiü cevabı halırlıyoruz. Bu öneınli ve ekonomist formasyonlu kişi. paranın giicüne ve eğer para verirse iireticinin koynunu değil evlâdını kesip pazaıa arz edeceğine Inanıyordu. Bcn parayı dökersem dağ taş et olur diyen bu zat. bugiin de önemli bir koltukta oturmakta. fakat et meselesi için o değil. ba<kaları koııu«maktadır. Bir taraftan geleceği düşünmedeD >urütulen hovar mamıstır. liastalanan tavukların riftliklerdeo ölu ve diri olarak pazaılara sevki, her yeri bulaştumış ve kesiıne para yatırmak tehlikcli bir hal ahnıştu. Türkive tavukçuluğu bugünkü haliylc bir sefalet işletmesi halindcdit. Nihayet halkın ve ozellikle koylük bölgelerde yasayan toğunluğun et ihti.vacuıı ve hattâ k^abalık merkezlerde çoğunluğuıı hayvansal protein ihtiyacını karşılamak için \eni bir ka.vnaktan da söz edebiliriz. Balıkesir'de 4 ba; Yeni Zelaııda tavşanı ile işe tıaş!a\ ıp bugiin i^letnıesini bir çiftliğe dönüştüren Ağabcyoğlu» isimli bir vatandajımızın denemesi bize ornek olmalıdır. Ağabeyoğlu besieyici değeri koyun ve sığır etinden çok daha yüksek. lezzetli ve sağlık için yararlı bir et olau ta\şan ctini. kuzu etinden daha ucuza satarak lıcnı gcçimini sağlıyor ve hem de işletmesini biiyuk bir hızla gcliştirebiliyor. Bu tavşanların kürklerlni satarak sağladığı yaıı gelir. biıyüdüğii zaman biı ilırac konusu ve döviz ka.\nağı da olabilir. Birkar dönüro yonca ekerek herkesin yapabileceği ve propagandası yapıldıği takdirde Türkiye'ye yerleşecek olan tavşan üretimi. Oevletin onemie üzerinde durması sereken bir konu haline gelmiştir. Nihayet yem masrafı ve Iıarcamalarının sıfır kuruşa indiği balık üretimini de geliştirebiliriz. İsrail'in kurulduğu günlerde halkının hav vansal protein ihtivacını bizim >emediğimiz ve bu nedetıle ihraç etiğimiz ucuz göl balıklaıı ile karsüayarak işe başladığı \e bugün buna muhtaç olmadığı. ct üretimini beş kat artırdığı uııu tulnıamalıdıi'. Balıkcılığımızı da politikacı ile oııun adamlannın elinden kıırtanp dcniz denileıı parasız ve tapusuz otlakta serbestçe beslenebilcn derya kuzularuıı soframıza kadar setirebilir§ek, Türkiye'de ct meselesi biı orao içinde çozümlenmiş olacaktır. " Î A N K I 'da bu h fo al • Erim Koçaş Karaosmanoglu Yankı'ya ne söylediler? Her hofto " Y A N K I okuyunu PK 161 Bokantıklor ANKARA TEŞEKKl/R Uzun bir müddetten beri beni rahatsız eden Kist Dermoid hastalığınn başanlı bir ameliyatla tedavı ederek bana yeni hir güç kazandıran değerli insan S S K İstanbul Hastanesı Haricıye Mütehassısı Opr. Dr. AŞIRET ALINÇ'a YAVUZ ERTUNÇ'a tedavim esnasmda büyük ihtimam gösteren asistan Dr. hastaneye yatmam esnasında yardunlannı esirgemiyen S.S.K. İstanbul Hastanesi Başhekimı SAİM AKSAV*. Başhemşire müşîık insan FİKRİYE KAPATAN'a; *czacı NEŞE BATMAN'a; Narkos hemşiresi NALAN DİLEK'e; riemşireler SAİME KODAL ve NECLA İ ÎEL'e ve görevlerini içtenlikle yapan S.S.K. İstanbul Hastanesinin muhterem mensuplanna teşekkürü bir borç bilirim. • M,.;',Nejat TEPELI L " ' "' ' Cumhuriyet 5234 Opr. Dr. TURHAN AKSOY'a Sonuc rarlavıp kimseyi uyaramadığımız ve artık herkes tarafından bilinmesi gereken bu önerilerl tekrarlarken, ümitsizlik içinde olduğumuzu da belirtmeliyiz. Ooğruyu söyleyenin ne Isa'ya ve ne de Musa'ya yaranamadığı bir toplumda bu hatırlatmalann bozuk diizenden pvim alanlann ofkesini ksbartmaktan başka bir seye yaranta. dığıııı iyi biliyoruz. Bizden hatırlatması. sorumlular ve yetkililer nasıl bilirlcrse gene öyle yapsuılar. akat yıllar kitaplarımızda. nıaF kalelerimizde boyu.konuşmalanmızda tckve TEŞEKKVR Eşimin rahat^ızlığı sırasmda yakın alâka ve yardımlannı esirgemeyen; her zaman minnettarı oldutumuz; büyük insan Ancak hu arada tavuk hastalıkları ülkemizde güvenli bir tavukçuluk yapümanna da olanak bırakilgisizlik ve kontrolsuzluk yttzttnA ncakiyice yayılan hayvan hastalıkları ve den Dr. Kâmi UÇANSU ile; oğlumuz Levent'in ilgüerıni gördügümüz Başbekimi dünyaya gelişınde kıymetlı S.S.K. Bakırkoy Dogumev: UNDEN UNE 2500 yıl evvelden kuvvet alan bir attlım önümüzdeki Ekim ayı içindr. Pers Hükümdarı Biiyük Knruş tarafından kurulan imparatorluçun, hanedanının yüzyıllar içinde değişmesine rağmen sürüp gelcn devamlılığı dolayısiyle, Iran Devletinin knruluşunun 2500 üncü yıldönümü, Siraz'da, daha doğrusu Şiraz'ın 50 kilometre yakınında Persepolis'in ta. rihi harabeleri içinde kntlanacaktır. Bu kutlama törenine şimdiye kadar sekiz tane kral, 15 tane cumhurbaşkanı, yedi tane vrliaht ve Fars Körfezi petrol seyhleriuden dört tanesi katılacaklannı baber vermislerdir. Bizim Foca'daki turistik tesislerimizi işletcn Fransa'daki Akdeniz Kulübü, Persepolis meydanına bir otağ knrarak; devlet başkanlarını bu törcnlerde misalir edecektir. Geçenlerde Paris'te yapılan miUetlerarası bir koordinasyon toplantısında bu yıldönümünün kültürel, artistik, tarihsel anlamda dünya yüzünde iljri çekici bir olay olacağı üzerinde durulmuştnr. tsin dikkati çefcpn taratı, tran torenhrrine Sosyalist Bloka mcnsüp derirtlerin, rejım farkını dikkate aimadan. katılmaic için büyük hazırlıklar yapmalarıdır. Is, dostluk ve • i niyet > düsüncesiyle ele alındığı zaman. rejim farkı gözetilmeksizin, milletlerin tâbi oldukları sistem üzerinde dumlmaksızın bütün dünyaca desteklcnmesinin aygarlık ile ilgili nedenleri vardır. Evvelâ L'NESCO. bn oıayı bir kültür tanıtması ve yayılma5i mescleüi olarak ele almış, basta kendisi olmak üzere bu törenlcre gereken önemin verilmesi icabetti|ini bir kararla dün. java ilân etmiştir. Heroen dünyanın her memleketinde ilim akademileri, üni. versiteler, uygarlık tarihinın bu kısmiyle ilgilenecekler, konfe. ranslarla, tiiimlerle, sergilerle. eski, çok cski, bir medeniyetiu 2500 yıl sonra geçirdiği bütün istihalelerle birlıkte yeniden hatırİ3iımasına, vapılacak çalısmalarla veni yeni buluslarla daha iyi tanınmasına hizmet edcceklerdir. Sovyet tlim Akademısi, Protesör Gafnrof'un başkanlığı al. tında kurulan bir komite ile hazırlık çahsmalarına devam etmektedir. Bu arada Leningrad'da mcshur Hermitage Müzesin. de bir sergi açılacak, büyük bir seminerde edebiyatçı, sanatçı ve bilçinler, lran kültürünün teınelleri üzerinde tartışacaklardır. Moskovada İlim Akademisinde tertip edilecek toplantılar. da tran'dan gelen profesörler kendi tarih ve medeniyetleriniD izahını yapacaklardır. Bu merasime Bulfaristan, Komanya, tugoslavya da ciddıyetle katılmaktadır. Bulcaristan'da Gorcbkine baskanlığındaki komitenin yaptığı hazırlıklara SÖTK, tiyatro artistleri, Hayyam' dan, Hafız'dan, Sadi'den «uirlcr oku>acaklar, Firdevsi hakkında konferanslar verilecek, resitaller tertip edilecektir. Bulsar İlim Akademisi bir oturumunu bu konuva tabsis edecek ve bu oturumda Pers ııvgarlıgı hakkında Uonteranslar verilecektir. Daıümarka, Belçika gibi memleketler bu Mİdönümünü yalnız artistik ve kültür yönünden değil. baska yönlerden de ele almaktadırlar. Buralarda «lran Haftası» ilân edilmekte, büyük mağazaların vitrinleri tran a ait mallara ve rek'amlara tahsis edilmektedir. Ekim *yı içinde Tahran Svraz ve Isfahan, dünyanın her tarafından çelecek olan tranolotların karsılastıkları yerler olacaktır. Merasime bütün dünvadan çaıeteci. radjo ve televizyon clemanları olarak birkaç bin kisinin katılacagı tahmin edilmektedir. ltalya; Roma'da b'ır sokağa Kurus ısmını verecegi çıbi, Fransa da, >apacağı kültürel törenlerden, sergilerden, mağazalardan, meslıerlerden başka t>tel Kulesini de bir ay süre ile Iran hanedanının kurucusu Büvük Kurus ile tran serefine ışıklandıracaktır. 2500 yıl evvelkı tarihe dönerek yapılan bu ılerı atılım, dost ve kardes lran miUetinın dünvada çok daha iyi tanınmasına hizmet edeceğı gibi. artık uvgarlık tarihıııe. yani hepimizin ortak taribimize malolmus değerleri de ortava cıkarıp, onlann kirini ve tozunu silerek dünva milletlerine vararlı olacaktır. VNESCO bu törenlerı tesvîk etmekte haksız değildır. Çunku bu törenler. milleiıerin kafalarmdakı «rejim» pesin hukumlerını gerive iterek birbırlerıvle vaklasmalarına ve dostluklarını gelistirmelerine ve barıs tiknni kültürel ve artistik faaliyetler içinde kuvvetlendirmelerine hizmet eden sebepler olmaktadır. '\' O îî: Bu arada lran'ı dü>=ündüren önemli bir mcsele sudnr : Bu törenler, kültürel ve artistik faalıyetler Uter istemez büyük bir turist akınını Iran'a çekecektir. Merasimın yapılacağı îjiraz kücüktür, burada deUet reislerivle maıyetlerinden baskasına >er bulmak güç olacaktır Bu sebepten dolayıdır ki, Paris'teki koordinasyon toplantısında, Sıraz'dakı tören çibi bir veya ıki törenin Tahran ve Isfahanda da tekrarı ve böylece bütün dünvadan tran'a koşacak olan tunstlerin de antikite ıçindekı Knrus havasını ve o havanın bugüne kadar selen taze esiııtisini koklamalannı önermıslerdir. Bu önerı kabul edilehildisı takdirde hem dünya turistleri. hem <le lran Hükümetı yönünden mühim bir eksiklik tamamlanacaktır. Mart muhtırasından sonra iktidara gelen hükümete, Türk toplumu ve Türk halkının yararı doğrultusunda faydalı olabilmek için, ne kadar iyi niyetle hizmet sunduğumu büiyorsunuz. Siz de beni yanaklanmdan öperek karşılamış, büyük iltifatlarda bulunmuş «daima içi dışı bir olan bir insan olduğumu» söylel yerek görüşlerimden ve 1 her türlü yardımlarımdan büyük faydalar sağlıyacağınızı söylemiştiniz. K Nihat Erime Anayasa konusunda açık mektup Yazan: Naci BUÇUKOĞLU Başhemşire Şakire KIRIMDAR; muavinı Nuran ERBAŞ; ebe Nezihe ORAL; ebe Sevim ÇAKAR; ebe Selma ÇAKAR hastabakıcı Nilüıer hanımla: emeği geçen bütün hastahane personeline teşekkürü bir borç biliriz Tanzer re Yalçın ERTALÇIN Cumhuriyet 3290 Bilim llâç Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketinden Bildirilmişlir 1 27 Haziran m o tarıhinde satışa arzedılen 2.000.000. TL. tutanndaki birinci tertip tahvülerımizin 1 numarah kupon faizlerinin ödenmesine 27 Haziran 1971 tarihinden itibaren başlanacaktır. 2 Kupon bedellen Bomonti Fınn sokak 55'A Şışhİstanbul adresindeki Şırket veznesinden ödenecektir. „, ^ Kupon bedelleri; a) Gerçek kişilerc: malî mevzuat. icabı .Ger N ' i " "nr Vergısı tevkifatı yapılarak ödenecektir. b) Tüzel kişilere; 31 Temmuz 1971 tarıhine kadar G.V.K. nun 96. maddesi gereğince vergı tevkifatı yapılmamasını bildiren bir mektupla müracaatlan nalinde vergı tevkifatı yapılmadan ödenecektir. 4 31 Temmuz 1971 tarihinden sonra müracaat edecek tüzel kişilerin; faiz t u t a n uzerinden yapılan stopajm ıstirdadını temin için Şırketimiz Merkezıne müracaatları gerekecektir. Bu vesile ile saym tahvil sahiplerinin Şirketimize göstermış oldukları itimad ve teveccühe teşekkürlsrimizi arzederiz Cumhurıvet 52' Prof. Dr. Muammer AKSOY muduyla, Anayasa degışıklıgı önerilerinizi, yazılı bır sohbet havasV içinde EÎzıriîe. taruştrıak isterim: ** önce Ünıversıte konusundan ıse baslamamın nedenı, hem bu kurumun yurd'umuzun koşulları altında duşunce özgürlügü ve toplumsal dıişüncelerın yaratıl. masında pek önemli bır yer ışgal etmesinden, hem de sı/ın radyo ve televizyon konusmjlanntzda bu konu üzerinde tekrar tekrar durmanızdan oturudur. Ümversltenin yönetsel özerküğıni kaldırmak, toplumumuzun kosulları içinde, ozellikle sosyal bılimleri «siyasetin emrine vermek», yani kısırlığa mahküm etmek, onu öldırüeü biçimrfe baltalamaktır. Türkıye'nin toplumsal sorunları üzerinde zamanın Başbakamm bır Ünıversite hocası olarak yaztyla ve sözle en ağır biçimde elestırmış bîr kısı olarak siz, hepimızdpn önce saptamış bulunuyorsunuz kı, Profesörler bile Türkiye'nın sivasa), ekonomık. sosval ve kültürel gerçeklerini çekınme. den dile getıremezlerse veva gerçeklerl yansıttıkları zaman onların siyasal iktidarın hışmına uğrama olanagı ortadan kaldırılmazsa. bundan Türk halkı ve Türk toplumu çok zararlı çıkar. Sizın de, benım de ortat hocamız olan Profesör Hirş, Ba«bakan Yardımcıhğınız zamanında yayınladığı «Dünya Üniversıteleri ve Türkiye'de Üniversıtelerin gelişmesi» adh 2 ciltlik kıtabın önsözünde şöyle dıyordu: «Hakiki demokratik bir rejim, bizzat kendi mahiyetini inkâr tehlikesini göze aimadıkça, bütün ilmî hakikatlere ve fikir cereyanlanna kapılarını açık bnlnndnrmakla Te ilim nayatını kendisine yakısan bir hür riyet ve mnhtariyet çerçevesi içinde bırakmakla mükelleftir» (s. T). kün oldufo Kadar faaliTetteıı uzak tutnutia çalışnıaktadırlar» Prof. Hirs, 'ktıdarın ılım yu» valanna el atması konusunda da sdyle dıyordu: «llmin görevi, objektif çerçekleri bulmag» çalısmak ve buldu^una kanaat getirdiği her gerçe^i sırası gelince bildirmekudir. Siyasete düsen isr. ılmin verilerinden an cak kendisine düsen görevlerden vüklenditı amaca elverisli olanlarını oyculamaktadır. Bu nedenle. bu gibi ayrılıklan bir anlasmazlık ve zıtlık diye kabul etmek dogrn olamaza (s. 185) Kamuoyunun bır ağırlığa sahip olmadığı, demokrasınin yeterince verleşmemiş olduğu ve demokratik geleneklerın henuz doğmadığı toplumlarda kı bızde de durum övledir yönetsel ozerkhk olmaksızın bilimsel özerklığın sağlanamıyacağını ayrıca belirtmek bile fazladır. Hele sizın gibi bu konuları bılen bır kışıye karsı bu kadar genel ve yaygın gerçeklerı belirtmek garıp oluyor Ne yapalım ki, radyo ve televızyonda bu tartışma götürmez gerçeklerl öylesıne bir an ıçın unutmuj gibi konuştunuz ki. hoeamızın bu ko nudaki sözlerıni cte hatırlatmak zorunluğunu duydum: «Bır kım seyi asistan, doçent veya profesör tayın ve azil meselesi özerklikle bılhassa Ilgilidır. Çünkü son sözün ilmi sahada «competent» olmıyan siyasal bir organa bırakılması, çok fecı sonuçlara sebebiyet vermiştir. Yukanda da açıktanan siyasl etkiler, ister parlamento, ıster doğrudan doğruya parti vasıtasıyla olsun, ilim bakımından değerli elemanlann Üniversiteye gırmelerıne manı olmuş veya ancak siyaset alanında kabıliyetli olan bilgısız adamlara Ünıversıte kapısını açmak zorunluğunu doğurmuştur Bundan ötürü, bu alanda Universiteye özerklık verilirse, müm. kün olduğu kadar bilimsel olmıyan etkiler önlenmış olur... Profesör, doçent ve asistanlar hakkında bütün devlet tnemur ve müstahdemlerine ilişkin hükümleri uygulayarak, tayin ve azıl. maas ve disiplin işlerinde olduğu gibi memurlara yükletilen özel ödev ve sınırlamalar bakımından da hiç bir fark gözetmeınek fikrinden tfaha isabetsız ve tahripkâr bir fikir olmaz» (Hirs, s. 190. 189). tsr'ıtor*' Yardımcınız, yakın arkadaçım Sayın Sadi Koças da aynı gün «uyarılanmı esirgernememı örelükle rica etti|ini. belirtmiştı. Arada geçen sürprırlı geii'melerden sonra, artık karsı karşıya gelraemizin söz konusu olmıyacağını tahmin edersinız. Ancak Anayasa konusunda görüslerimi ve uyanlarımı 12 Mart iküdannın Basbakanına duyurmam toplum hayatımız bakımından kisisel kırgınlıkları ikinci plâna ıten bir 6nem tasıyor. Bu nedenle size açık mektup yoluyla seslenmek zorunluğunu duydum. Değerli meslektaşlanm Prof. Bahrı Savcı Ve Prof Mümtaz Soysal ile ve Hukuk Fakültesin den başka öğretim üyelerivle bırlıkte odanızda. Adalet Bakanının da hazır bulunduğu gorusmelerde, herbirimiz ancak 67 dakika konu?abilme olanağına fahıp olmu«;tuk. Benirn ve arkadaslarımm sözlerinin hosunuza gitmedığı yüz çızgılerinuden bellı olmaktavdı. Ben ve arkadaslarım da sızın gorüslerinize katıimadık. Bu nedenle • cevap vermemiz gerektiğini, bır ba^ka konu^mamızın zorunlu olduğunu» belirttik. Siz de, bunu istediğinizi açıkladınız. Fakat Tanrı nasip etmedi; 3 arkadas belkı gazetelerden öğrenmiş olacaksınız gidip gelme olanağımızı bir süre için kaybettik. Yoksa ne yapar yapar size tekrar gelirdik. Çünkü yurd'umuzun önümüzdeki yıllarda kadennı çızecek (hiç değılse bu kader üzerinde biiyuk etkısı olacak) bir Anayasa deeisikliği vapılırken. 1961 Anaya. sasını hazırlayan komısyonlarda görevler almış biz üç Anava^a'cı, ki^isel etkenlere önem vermîyecek kadar Türk halkını ve Türk toplumunu yürekten seven ve onun için her türlü özveriyı en yüksek ödül sayan kişılerdeniz leketin içindekt ve dısındaki bütün ilmî bareketleri ve gelismeleri tetkik ve tahlil etmek, bufünün müeneselerini tenkit ederek yarını hazırlamak, memleketin yarınının raüesseselerinin çekirdeklerini mtydana koyarak ilmi, fenni ve sosyal gelişmeye bizmet etmek üatver|j* telerin vazifesidir. Bncünu tahlil ve tenkit edemiyen. onun üstüne çıkamavan ve sadece olanı öferctmckle vetinen, baska deyimle varatıcılık Rücünden yoksun olan bir Cniversite. adı ne oiursa olsun, vüksek bir teknik mektepten baska bir sey defildir... Üniversite profesörle. rinin hiçbir idari hiyerarşiye tabi olmamaları. ö|retimdeki fikir ve kanaatlerinden ötürü idari bir muaheztye roaruz kalmam» lan. bütün dünyaca kabul edil. mektedir kı, bn Üniversite personelinin ilim ve fikir hürriyetinin ve Cniversitelerin ilmi muhtariyetinin tabii bir SODUcudnr» (ı. 755. 756). u AMERİKA TURftMGO GEZİLERI Erint ne demişti? oplumsal sorunları ınceleyerek yürürluktekı çozümleri eleştiren Üniversite hocalarına karşı siyaset adamlannın gösterdiği demokratik hoşgörüyle bağdaşmaz bağnazlığın ve susturma eğiliminin ve bu nerfenle Üniversite özerkliğine kıyma yoluna sapışın ne kadar zararh sonuçlara ula=tıracağım, siz bir profesör Olarak zamanm Basbakanına ne güzel anlatmağa çalışmıştınız: Uzun süre 1 numarah hasmınız ve hücum tahtanız olan Adnan Menderes'e karsı kaleme aldığınız yazılar yüzünden Üniversiteden istifa ederken, aynı zamanda Ulus Başyazarı ve CHP yönetim kurulu ilyesi olmasına tahammül edemiyen zihniyetı, kamuoyuna haklı olarak şöyle şıkâyet etmistiniz: «Türkiyemizin demokrasi TOlondaki yeni gayretlerine mü. tevazi hizmetimi katmaya bir Üniversite mensabn olarak de. vam etmeyi, memleketime karsı kntsal bir borç savdım .. Be. nimsediğim CHP saflannda daima müsbet bilçinin ve vicdanın sesini aksettirme|e çalıstım ., Ulus gazetesindeki yazılarım, memleket tneselelerini bilim ve. rileri lavîyesinden mütalaa hedefi gütmüstür. Tazılanmın po. litik sayılıp sayılmayacafı hususu üzerinde dnrmaya hiç lü. zom görmcdim. Kanaatimce mnhtar Üniversite Profesörü, memleketin siyasî hayatı ile yakindan mesçul olabilir... Bu faaliyet, gerçekten demokrasi ile idare edilen ve üniversite muhtariyetinin gerçek manasım anlamış ve benimsemis bir menj lekette, tabiî karşılanmak s c . rekirdi. Maaiesef bizde böyle olmamıstır. Üniversite dısındaki faaliyetime gelince; Anaya samızı ciğneyen, medenî millet. lerin müsterek prensiplerini hi. çe «ayan hareketleri tenkid et. tim. Tenkidlerim, demokrasinin. Huknk devletinin kevfiliğe kay. dınlmasındaki kesafetle müte. nasiben siddetlendi. Yazılanmın iktidarı sinir!en<'.irdiei, bastan • tibaren eizlenmedi. Gaıetelerin de hep bunu ifade ettiler. Şah. sıma tecavüz edüai. Üniversi. tedeki faalivetim hakkında iftiralar yapıldı .. Bütçe komisyo. nnnda adım söylpnerek üniver. siteye hürum edildi. Rasbakan. Istanbnl CniverMtesindp «nvle. diji nntukta. bir nroff<söriin memleket vazifesini bu sekilde I Merkezı Ne* Vork't» olan ve Amenka'daki Turkler îaıafından kurulmus en biiyuk Turizm Anonim Sirketı Makul fıvaı ve mükemmel turlan Ue Amerika kapılarınj sızleıe acmıs Bulunuyur. OEV JET LÇAKLARtVtK INTERNATTON'AL ISTANBL'I. NEW VORK tSTANBlL CORPORAT1ON GİDİS DÖNLS 4.000 TL. 12 8 1'9 1971 '21 gunlukt Amerika ici turları a> n ucıeîierciir. İSTANBUL: TURAMCO Cumhurisc. Cad. ÎS Taksim Tel; 49 4! 71 ANKARA: TET Ltd.îzmir Caddesi No. S3 12 A Te!. 17 18 78 RADAR TURjZM Vaii Dı Resit Cad. 32 Tel: 17 80 34 Cumhuriyet 5217 f •..•••••••••••••••••••••••••••* VEFAT Merhum Yanyalı Abdullah Beyin ve Nesitne Hanımın kızları. merhum CelâJ Karaata. merhume İclâl Babacan ve Fatma Karaata'nın hemsireien. merhume Asiye. Perlev ve Zubeyde Babacan'ın teyzeleri: t l han Karaala'nın eörümcesi TM.O. Bas KimyagerliSinden emekli TESEKKUR • | Safra kesesi arneliNaîımı tituhkJe vaparak baıu sıhhatimı kazandıran. tedavim muddelin t ce thtimamını esirRemiven. I?t l ı b Fakültesı 1 inci Cerrahi Klmiği Operatorleruidco COK deeerlı Doç. Dr denn naimıet ve suAran du^gularımı bıldirır. gerek ameinatım ve gerek tedavim esnasında vahın alâkalarını eordugum Narkoütor Dr Gulumseı Cilıngiroğlu. Lzman AS. Dr Doğan Sarıbeyoğlu,, Dr. Avnan Kızı! Dr. Teme] Dağoğlu. Ur Ntcmettın Sökücu. Dr Mesııt ParlaJc. Dr. Cavit Avcı. Dr. Hamdi Gunjîel. Dr. Azız Ongun, Radyoloii Teknısyen) Sükru i'alçın, hemsııe Sükran Yuksel ve klinik Dersoneline. hastahanede ziyaretime eelen dost ve arkadaslartma tesekkürlerimi sunarım Dr. En. VILD1Z AYDOĞA.N bır prutesörün tenkıdlenndT. kurtulmak için, öniversite mnh. tari.vetinı baltalataeak Radaı soinkkanlılığını kavıp etmis. tir... Oniversitemız rnensupları. nın siyasi ve fikrî hürrıvetterini her vatandas sibı engel<iı kullanabileceklerı eiinü heklemek üzere, fakültemiz kadro. sundan avnlmama müsaarie buyurnnuz. TahammiitsüzlUh vq. zündpn bn vola sirenlerin asıi maksadı hasıl olmustur Artıh Cniversite muhtarıvrtinp kıyıl. masına vesile kalmamıstır Va. nnın lercek demnkrasisini kn. racak sevçilı üğrpncilerımin benim bn hareketimin mana^ı. nı kavravacaklarına emjnimı (N'ıhat Erım. Ulus. 20/7/195^1 aün olıiuŞu sıbi rıugiir de degerım ka' betmemi? Du sözlennizm ü?erırp bıt k»2 daha eâilmenı?! nca eder eel». cek vazımda çok rlsh? ailamlı v» «orunun çö?nmün<> rjah» ri^ cfeğerlı ı^ıklar n:tan «"?|pr;n!7j ıp ya/ılannızı halırlatatağıroı vaadederım. Kaya Çilingiroğlu'na ZİŞAN KARAATA 23 6/197] Çarşamba «unu vefat eüniştır. Cenazesı 24/6/1971 Persembe eünü rbugün) gislı camiinde feilınacak oğle namazını mu!»akıp ZİDCİrlikuyu'daki aile kabrine defnedilecektiı. Tanrıdan maefiret dileriz. A t L E S t Not: Celenk cönderilmemesı rica olunur. Cumhuriyet 5287 vapmasını, iktidarın müsamaha. sını kötüye knllanma şeklinde anladığını açıkladı. Bu uğrasmalara rağmen, bfiyük gaye ve vazife ağrunda, Fakülteraizdeki hizmetime ve nesriyat faaliyetime birlikte devamı bngiine kadar faydalı çörüyordnro. Fakat artık dnrnm defismistir. Şimdiki iktidarın basmdaki zat, partisinin programı ile bir krre daba tezada dü$mek bahasında da olsa, Üniversite mobtariyetine kıymaktadır. Aleclis komisvonunda Millî Eğitim Bakanı ve iktidar milletvekilleri, doğrndan doeruva sahsımı öne sürmfislerdir. Cnivcrsitemizin muhtariyeti. ne, beni bahane ederek vvralaeak darbeyi nnlemek isterim. 1946"dan 1950've kadar profesörlerin fdare he\eti fiveli^ı vapmaları ve dilediklprf sekilde vazılar vazroaları ile Fakiilteltr valnız mesaı «aati vönünden ilsilenmisler. haskara nııları ta. mamen serhpst hiraUrmslardır. Fakat bugünkü iktidar lideri, Hatırlıyacaksınız HI Tartışma $ ırndı sözlenm hoşunuza fitmese de, belki bir kaç önem !ı noktada sizin biraz daha düşünmenize vesile olur ve böv lece bazı vanlı? adımlann düzeltilmesine hizmet ederim u ocamızın cüniversıte özerkliği» başlıkh bölürode de şbyle dediğini kuşkusuz hatırlayacaksınız: «Objektif ve soynt gerçekier pesinde kosan bilimle, ancak aktttel ve kendi daromnnn sağlayıct bilimsel so nuçlara müsamaha çösteren siyaset arasmda daima bir anlac mazlık ortaya çıkmaktadlr. Bu dunım sonucnnda iktidarda bnlunan partiler kendi âkidelerine mnhalif bilimsel araştırmalarl» ufrasan bilim adamlarını müm Birsey kaybetmedi NIMBÜS B u sözler Türk toplumu için değerlerinden hiç bir şey kaybetmemışlerdır. Daha 1.4.1945'de tek partı devrinde îstanbul Üniversitesinin TBMM'ye sundugu raporda şöyle deniliyoTdu: «Totaliter rejimlerle buna benzer rejimler istisna edilirse, Üniversite personelinin fikir ve öğretim hürriyeti her yerde tanınmıştır. Bu, ilim vetkile.ri kabul edilmiş olan personelin tabiî bir hakkı oldnğo çibi, bnnlar için bir vazife de sayılmak çerekir: Gerçekten üniversiteler. gadece buçünkii tekııik ilıtivaçları kar. sılayacak birer riiksek mektepten farklı nlarak varını da hazırlamakla mükclleftirler; meın O