25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 Mayıs 1971; :CÜMHURfYET: SATFA ÜÇ •DT Dunyada •TTTî HABERLER Değişiklik çok hızlı ve çok büyük... ünya çok hızlı ve çok büyük çapta değişiyor. Dün «doğru» diye bildiğimiz bir kavramı, bugün «yanlıs» olarak gördüğümüz zamau sasmamalıyız. Isterseniz, askeri alandan bir örnek verelim: Yakın zamana kadar askeri istihbarat servislerinin temel förevi, ülkenin güvenliğine tehdit yöneltebilecek karsı kuv. vetin niteliğini tesbit etraekti. Halbuki şimdi istihbaratın bu eski görevi bir ölçüde ikinci plana düşmüştür. Bloklar dengesine dayanan siyasal konjonktür, ortaya «yıldırma» diye bir doktrin çıkart. mıştır. Nükleer dehsetin doğurdnğn bu doktrinde, taraflar birbirlerinin askerî sırlarını öğrenmekten çok, kendi elle. rindeki gücün derecesini karşıya duyurmaya çalısırlar. Me. selâ Amerika, elindeki nükleer bombalarla her Sovyet vatan. daşını 20'ser defa öldürebilece. ğini açıklar. Sovyetler de buna karsı Amerika kadar güçlü olmadıklannı, kendilerinin her Amerikan vatandasını sadece birer defa öldürebileceklerini ileri sürer .. Sonunda is, stratejik silâhla. nn sınırlandırılması görüsme. lerine (SALT) davanır. Ameri. ka ve Sovyetler Birliği masa basına oturnp, ellerindeki kıtalararası füzelerin ve antibalis. tik füzesavar sistemlerinin dö. kümünü yaparlar. önemli olan, hangi tarafın daha fazla yıldı. ğını kestirmektir. Bu hesaplaş. mada gizlenen fazla şey bulnn. naz, Baska bir alan da, doktrin ile nrtmlama arasındaki iliskilerde görülen değisikliği sekillendirir. 19 uncn yüzyılın ihtilâlcile. ri ile buşünün ihtilâlcileri ara. sındaki farkı görmemek imkân. sızdır. Geride kalan yakın çafın ihtilâlcileri, devleti yıkıp yerine yeni bir kurnm getirmeye çalısırlardı. Ya simdi? Tlzağa gitmeye lüzum yok; Marksist Leninist partilerin iktidarda bulunduğu pek çok ülkeye bakalım .. Partiler yine ihtilâlcidir ve nihaî gaye, baslangıçtaki gibidir. Ancak, bütün bn ülkelerde birer tane de hükümet vardır. Bu hfikümetler, turncu devTimci farkına bakmadan dünyadaki bütün devletlerle nor. mal siyasî ticarî ilişkiler yüTütürler. Parti kongrelerinde «ihtilâl», «dayanısma» gibi kav. ramlardan geçümez. Fakat hü. kümetlerarası temaslarda da, «barış», «bir arada yaşama» ilkeleri hâkim olur. Bu zıtbfın bir çözüme varması gerekmez mi? Ya parti hükümeti, ya da hükümet partiyi yoketmeli değil midir? Hayır !. Böyle bir şey olmaz. Meselâ Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti, daha iki gün önce Seylan'a 10 milyon dolar iktisadi yardımda bulundu. Halbuki Seylan'daki hükümet, Çin görüsüne yakınlıkları ile bilinen büyük bir gerilla örgütünün kökünü geçen ay kan ve atesle kazımıştı. Acaba Çin Devletinin patronn Mao, içi kan ağlayan partinin patronu Mao'ya aldırmadan mı bn ka. rarı almıştı? Hiç sanmıyoruz. Bu çağda artık hesapsızhğın yeri yoktur. Değişiklik o kadar bızhdır ki ve her olay birbirine öylesine bağlıdır ki, atılacak bir tek yanlış adıtn, kıtaların kaderini tersine etkileyebilmektedir. Binlerce elektronik beyin ta. rafından yapılan hesapların, kıtalararası nükleer basiıkh füzelerin her saniye hedef değiştirmesini etkilediği bir çagda, politikacının da hiç olmazsa beyin hücrelerini aynı paralele sokması gerekir. Çağ artık, Sırp MiloviçTn tabancasından çıkan kursunlarla Avusturyalı Arsidük Ferdinand öldü diye dünya savasının kopacağı bir çağ değildir. Vietnam bile, birbirine » t görüslere sahip süper güçlerin dostluğuna engel olamıyor. Bugün, bu değisikliğin hızına ayak nyduramayanlann ve hesaplannı yanlış yapanların sonunu kestirmek de güçtür. Çünkü simdi «son» diye gördüğümüz olaylara, yann «baslangıç» diyebiliriz. Bütün mesele, her gelişimi «determinizm» e sokmamaktadır. Eğer hâlâ, «Ne kadar hata yapılırsa yapılsın gidisin istikameti değismez» diyenler var ise, bunlar «determinist» değil, bildüimiz «fataiists lerdir, kadercilerdir. Nasıl Cervantes, kitabı ile sövalyeüîin sonunu noktaladıysa, Einstein'lar, Ferni'ler. Oppenheimer'ler de nükleer teorileri ile baska bir döneme geçisi îsaret etmislerdir. Bazıları buna «Nükleer Çağ» diyor; biz ise «Akıl Çağı» demek taraftarıj ız. D BEYRLT, TEL AVİV, (a.a.) tsrail Dışisleri Bakanı Abba Eban, îsrail übnan Savunma ve Malıye ordusunun «Bmahane» adlı dergısine verdıği bir demeçte, «Süveyş Bakanı Ebas Saba, Fransa' Kanalı konusunda kısmî bir anlaşmaya varılması halir.de, tsrail kuvya dort gun süren resmi zıvetlerinin Süveyş bölgesinden geri çekiliş şeklinin, yalnızca sağlanan yaretını tamamlıyarak Beyrufa anlaşmaların mahiyetine yanı donuşunde, Lubnan ile Fransa anlaşmanın, düşmanlığın ya taarasında, Lübnan ordusunun mamen sona ermış ya da birkaç Fransız sılâhlarıyla donatılması aylık bir ateşkesten ibaret kalkonusunda on goruşmelenn baş mış olmasına bağh olduğunu» ladığını soylemiştir. soylemiştir. Lübnan resmi haber ajansının yayımladığı demecinde Lubnan İki tarafın görüşleri arasında Savunma Bakanı, Parıs'i, Franbir uçurum bulunmasma rağsız yetkilılerle Lübnan ve Ortamen, kapılann henuz tamamen doğu ile ilgili genel siyasi kokapanmadığını, dolayısıyle de bu nuları gözden geçirmek ve Lüb. çeşıt bir çözüm umudunun ortanan ordusunun Fransız silâhladan kalkmadığını belırten Abba rıyla donatılması hususunu goEban, «Kısmî bir çözüm, daha rüşmeye başlamak üzere ziyasonraki muhtemel antaşmalar ret ettiğinı açıklamıştır. Bakan, için bir güven havası yaratacak, Lübnan'm Fransa'dan sılâh satersi olursa, başka noktalsrda tın alması konusundaki görüşanlasma olanaklan çok güçleşemelere Beyrut ve Paris'te decek» demiştır. vam edileceğini belirtmiştir. Abba Eban, «tsrail'in başka taLubnan'a A.B.D., îngiltere ve vizler veremiyeceğini, şu anda STOCKHOLM, (THA) başka ulkelerin sılâh satroak istavizde bulunanın tsrail olduğutediklerı bildirılmisti. ir Portekiz Asker Kaçaklan nu ve Mısır'ın bu konuda bir Komitesının açıkladığına göLübnan'ın sonunda Fransız sinoktada gerilemediğini» ileri re, şimdıye kadar, Portekiz' lâhlarında karar kıldığı sorulsürmüştür. in Afrika'daki sömürgelerinde saduğunda Ebas Saba, «Henüz bu tsrail Dışişleri Bakanı. «Süveyş vaşa katılmak istemeyen 100 den konuds bir şey söyliyemeyiz» Kanalı bir kez daha kapanırsa. fazla Portekiz askeri îsveç'e iltidemiştir uluslararası ulaşuna açılması ar ca etmiştir. Elias Saba, Fransa savunma tık olanaksızdır» demiş ve şunStockholm'a yeni gelen iki Porişlerıyle gorevlı Devlet Bakanı ları eklemi?tir: tekiz askeri îsveç televızyonunda Michel Debre'nın, Lubnan'ı zı"Cünkii, bir daha hiç kimsc yaptıklan konuşmada, îsveç'ın yaret etmesı ıçin yapılan davetı böyle tehlikeli bir yatıruna gi tarafsız oluşu nedeni ile bu ülke kabul etuğını, ziyaret tarıhinin rişmiyeeektir. Bize gelince, ka yi seçtiklerini, Fransa'dan Stockdaha sonra tesbit edileceğini de nal yeniden barışçı bir su yolu holm'a geldiklenni ve Fransa'da bıldırmıstır olursa, bundan güven duyanz.» bulundukları sırada Portekiz'e sürgün edilmekle tehdid edildikEban, son olarak da, Altı Gün Savaşına yol açan olayları ele lerıni soylemişlerdir. Portekiz Asker Kaçaklan Komi almış ve şöyle demiştir: HER ZA.W •O döneme ait dosyaları ve bel tesının kimhğının açıklanmasını hznvamzde nlnn geleri inceledikçe, bu çatışmada istemeyen bır üyesi, Komıtenın 1 TÜRKİYE CUMHUJ^fETİ Sovyetler Birliği'ne ağır bir so tsveç'e iltica eden vatandaşlanna •\ T 'X l k ZlRAAT BANKASIdır rumluluk düşrüğune inanıyorum. yardım amacı ile kurulduğunu aKahire'ye maksatlı olarak yanlış çıklamıştır. öte yandan Vietnam'daki sava haberler veren ve Mısır"ı seferberliğe teşvik eden Sovyetlerdir. şın bır sonucu olarak yaklaşık oGcrçekte. Altı Gün Savaşınm kay larak 500 Amerikan askenne tsnajfr Moskova'da ve Şam'da ha veç'e iltica hakkı tamnmıştır zırlanmıştır.» llıliii Ebaıı Orta llııoıı savaşındaıı Rusya'yı sorumlu lıılııyıır Sömürgede savaşmak istemeyen Portekizliler İsveç'e kaçıyor lübnan Ordusu fronsız ile donotıfocok I , Çetin Özbayrak Insan, dert ve kraliçe Nedense hep toplum sorunla ca paralar döküp pırlanta gibi da genç bir muhabir dınüjor n, ülke sonınlan, uluslararası yetiştirdiğiniz, ay parçası kızuuz yağlann boznkluğu konusundasorunlar üstünde durulur da, kalkmış ne olduğu belirsiz garip ki söylevinizi, o kadar içten konuşmanız, onu bile etkilemiyor. pek öyle birey'in sonınlan üs birine gönül vermiş, var nu milKısaca bir okuyucu mektupu ya tünde durulmaz. Genellikle alı yarlannızın bir faydası. Kim zıp kocaman derdinizi dile gctir şılmanuştır kişisel dertlerin a anlar derdinizden. Deyin okumenizi öğütlüyor . çık seçik dıle getirUmesine. ör muşsunuz, adam olmuşsunuz, neğin dünyamn neresinde olur çünün birinde bir eenel müdür Dünya dediğiniz bu işte, insanız olun, kimse aldırmaz mi koltuğuna oturmuşsunuz, hersanlar da, bu bildiğiniz dünya denizdeki rahatsızlığa. Mideniz şey güzel, dünya toz pembe, geüstünde yasıvorlar. Ozetle dertağrıyor diye gazetelerin baş kö lin görün ki kannızla geçinemisiz kimse yok. Kraliçeler, prens şelerinde yer alamazsınız, ola vorsunuz, pembe dünyanız bir ler bile dertli. Ve ayrıca onların ğan bir vatandassanız. Az çok çençlik hatası uğruna zindana da derdinden anlıyan yok. Orne tüm düzenlerde bu iş böyledir. dönüyor ve az ötenizde, tüm ğin tngiltere Kraliçesi Elizabeth Belki az gelişmiş bir ülkede, ül toplum sırtını çevirmiş, bir ağız II., yıllık gelirinin geçimine yet ke hazinesiyle boy ölçüsebilecek dan sesleniyor «bize ne..» medifi gerekçesiyle, tahsisatına bir servetin sahibiyseniz, önemDiyelim kac kapıyı aşıp genel yüzde 9 oranında zam istemiş. siz sayılacak bir sütun köşesinKraliçenin şimdiki geliri yılda de. hastalıçınızdan söz edilebi müdürün odacısı olmuşsunuz, umduğunuzdan, düşlerinizden ölir. Bu kurahn dışında kalanlar, 475 bin sterlin (yaklaşık olarak tedesiniz, ancak şu yüzsüz, kaçoğunlukla çekici bir güzelliğin 17 milyon Türk lirası eder). Ansahibi yıldızlar ve ona benzer pı asındıran gereksiz ziyaretçiler yok mu, aksama dek hem cak, geçenlerde kendilerine yabirşeylerdir. kındığı dostlan, Elizabeth'in iscanımzı sıkıyorlar, hem de mev Gerçekten gariptir toplumun kiinizi ait üst ediyorlar. Çoğu tediğini haklı buluyorlar. Gerçek bireyleri ile ilgilenmemesi. Oy zaman oturup muhasebe serviten de Buckingham sarayını sa toplum sorunlannı meydana sinde Ayse'ye Maryhme'e, Aü'ye bir geçim derdidir almış gidigetiren. birbirine benzer kişisel Bill'e çay, kahve söylemekten yor. Ülkenin yönetiminde artık dertlerin birikimidir. Ama yine canınızın çıktığı günleri hasretle pek sözü kalmamış olan Kralide aldınlmaz bu dertlere, tek amyorsunuz, kim anlar derdinizçe, özellikle hayat pahahlığmdan den. Balat'ta ya da Chelsea'de tek olduklan sürece. >akınıyormus. Sövlenenlere bakı Tut ki Deviet RaylraniKimT, kepenk yafcüığı yapıyorsunuz, lırsa, mutfaği yöneten kâhya, teklik teklik, akşama kadar iyim hay'ız mı haylaz bir oğlonuz ser deyişle bir ufak şişe içkinin Tanrının günü kapı aşındınp, var, bir türlü derslerine çalış bile yolunu buluyorsunuz, mem Portekiz'in sülün, İran'ın havmıyor, sınavlarında başan çösparlak olmayan teremiyor, üzülürsünüz elberte. mınsunuz fazla \ma su vağlar yar, Amerika'nın istakoz, Tuna^asantınızdan. nistan'ın balık fîyatlanna yaptıAma kime ne, kimse ilgilenmez vok mu, kahrediyor gününüzü de ğı zamlan yeriyor, Londra'nuı oçlunuzun tembelliğiyle. Bir ününüzü de. Kalkıp okuru olisçi mahallelerinde bile domatemilyardersiniz, bir eliniz yafda, duğunuz gazeteye gidiyorsunuz, bir eliniz balda, keyfiniz yerin herkes başından sa%ıyor. Sonun sin, kabağın eskisi kadar ucuz de, oysa yülarca emek verip onsatılmadığını havkırıyormus. Ya giyim masraflan! Kraliçe bunu da oek yakmlanna açmış, artık eskisi kadar genç görünmeyen Prens Philip, kıyafeti için daha fazla para dökmeye baslamış. Londra'nın terzilerini tutu cu bulduğundan. Paris'i tercih ediyormaş. Veliaht CJıarles da bir başka âlemmiş. anasınm «Amerikan otomobilleri ucuz, oğlum onlardan al» öğüdünü dinlemeyip, flle de gidip, ttalyanların deli saçması füzelerinden ısmarlıyormuş. Ta Prenses Anne, o bir melekmis, ama onu da annesi düşünüyor, artık gelinlik çağa gelen kızının çeyiz masraflan hayli kabarmaya başlamı?. Kızm hakkıvmış bu ama, gel de para yetiştir» Amerikan Mariner 9 aracmın atılması ertelendi CAPE KENNEDÎ (THA> B irleşık Amerıka'nın Merıh gezegenine göndereceğı Mariner9 uydusunun fırlatılışı, yer deneme teçhızatında mey dana gelen bir ârıza nedeniyle 24 saat süre ile ertelenmiştir. Mariner9, altı av sürecek Me. rih yolculuğuna başlamak ıçm Türkiye saat ayanyle Pazartesi günü 0017'de fırlatılacaktır. Kontrol merkezinin bir sözcusü, meydana gelen ârızanın fırlatılış için saptanan süreye kadar giderilebileceğini soylemiştir Mariner9'un benzeri olan Mariner8 uzay aracı üç hafta önce fırlatıldıktan kısa bir süre sonra roketi Atlas Centuar'm otomatik pilotajında meydana gelen bir elektrik kontağı nedeniyle yandığından teşebbü* başarısızlıkla sonuçlanmıştır Mariner9, Birleşik Amerika' nın, hafta içinde Rusların Merih'e doğru yola çıkardıklan ve daha ağır olan iki uzav aracına yetismek için son sansıdır Bunlardan biri bir milyon mil önde bulunmaktadır. Mariner9'un 14 Kasım'da Merih gezegenine ula>abilmesi için 4 Hazirana kadar fırlatılması gerekmektedir. B Almanya 20 Transal uçağı verdi ANKARA, atı Almanya, Transall C160 tipi 20 ağır ulaştırma uçağı vermiştir. Batı Almanya'nm NATO yardımı programlan cerçevesinde verdigi uçaklardan iki si Ankara'ya pelmistir. Hava Kuvvetlerinin 60'ncı kuruluş yıldönümü olan Sah günü Etimesgut Askeri Havaalanmda düzenlenecek bir törenle. Batı Almanyanm Ankara Büyükelçisl, Hava Kuvvetleri Komutam Orgeneral Muhsin Batur'a ucaklan teslim edecektir. Gerive kalan 20 Transall C160 uçağı da, kısa aralıklarla Türkiye'ye gönderilecektir. EVET. « b kiraz festivali DOLAYISIYLE U S KALKÜTA, (a.a.) on 24 saat ıçinde Batı Bengal'de çıkan kanlı karışıkhklarda biri eski bir yasama meclisi üyesi olmak üzere en azından sekiz kişi ölmüştUr. Polis, Batı Bengal Şyalet Meclisi eski sosyalist üyelerinder. Tnkar Mandal'm gece büınmeyen kişüerce Assapsol kasabksı yakınında bıçaklanarak öldürüldüğünü bildirmiştir. Batı Bengal'e komsu Bihar eyaletinde, Cemşidpur sanayi ka sabasında da bir polis memuru bıçaklanarak ağır şekilde yaralanmıştır. Kalküta'ya komşu Paraganas1 ta polisin kendilerine bombalarla saldıran kalabalığı dağıtmak ıçin açtığı ateşten üç kişi olmüş, kurşun yaras: alan dört kişi de hastaneye kaldırılmıştır. Paraganas ile komşu Nowrah bolgesinde de şiddet olaylarmda uç kişi ölmüştur. Hindistan'da şiddel olayları "Eroinmanlar ihrac edilmeli,, • REZERVASYONUNUZU YAPTIRINIZ Komple pansiyon 8 0 t ! Telefon : TEKİRDAĞ KUMBAĞ • 2 KUMBAĞ YURÎSTİK TESÎSLERt'nde B WASHİNGTON. (a.a) 2 ndiana Demokrat Senatörü I Bırch Bayh, Amerikan askerî • yetkililerinin, ordu içmdeki eroin müptelâlannı etkili bir şekılde tedavi edecek durumda olmadıklanndan bunlan şerefli bir şekilde ordudan ihraç ederek sivıl rehabilitasyon programlanna devretmelerini istemiştir. Senatör, uyuşturucu maddeler rehabilitasyonunun, hastanın evinde tedavısinı gerektirdığini, ordunun ise bu koşullan sağlıyacak durumda olmadığını kaydetmiştir. Senatör Bayh, rehabilitas yon programlannın komutanlıktan komutanlığa değıştiğini ve ge nellıkle yetersız olduğunu ifade etmiştir. Demokrat îndiana Senatörü Kongreye, uyuşturucu maddelere müptelâ askerlerin tedavi edi lebilmeleri için, şereflerine hâlel gelmeksizin ordudan çıkanlmalanyla ilgili bir önerge vermiştir. PLAJ * DİSKOTEK * RESTORAN * DENİZ * GÜNEŞ (Basm A 8941 15331) • 4547 (Basm Organızasyon 71.138) 4559 MeydanLarousse 59.sayı BÜYÜK LÛGAT \NSİKLOPEDİ (128 sayfa, 20 lira) DİKKAT: Bu sayıda renkli ilâve 2 yapraktır. (Manaians: 1437) 4561 Kraliçe çoğunlukla ortaya sürdüğfi dertlerde pek haklı, dünyanın «zam zam» diye tnlediği günümüzde, onun da 17 milyottluk tahsisatınm üstüne, 13 rnilyonluk bir zam istemesi elbette akla yakın. Buna karsı çıkanUv n, înçfltere «dert düşmanı» üân ; etmeli ve de seslermi kısa «amanda kesmell. Dünyada heraen herkesin geçim sıkıntısmdan kıvrandıgı, ha yat pahahlığmdan yakındığı şn günlerde, kraliçenin yerinde isteğini kınamak, delilik değildir de nedir acaba? Alman Pransız ortak yapımı olan Transall C160 ağır ulastırma uçaklannın belli başlı özelliği, ağır tonajı ve yük taşıma kapasitesine ragmen kısa mesafeli alanlara lnip kalkabihnesidir. Uçaklann taşıma kspasitesi 1015 ton arasmdadır. Transall C160 uçaklan, 90100 kişilik tam teçhizath bir tatayı bir anda nakledebilmektedir. Oçakların uçuş sürati ortalama saatte 250300 mil'dir. Havada kalma süresi. vakıt ikmali yapmaksızın 5 ilâ 6 saattir. Daıüssafaka Cemiyetinden Müteberrilerimizden Darüşşafakalı merhum Mehmet Emin Paksoy'un eşi, Cemiyetimizin şeref üyesi ve kıymetli müteberrilerimizden MtAMt, (a^J enezüela'nın başkentı Karacas'taa Mıami'ye gelmekte olan Amerikan «Panam» MOSKOVA, (a.a.) Sovyet ar. havayollarına ait bır Boeıng707 keologlan, Ukranya'nm Dinyeuçağı bir hava korsanı tarafınper Petrovsk kenti yakınında dan Küba'ya kaçınlmıştır. Uçak Milâd'dan önce 4. yüzyılda yaşaHavana'nın Jose Martin havamış bir tskıt kraliçesinin mezan\ alanına inmiştir. Panam şirketi, nı buimu?lardır. uçakta Buenos Aires'ten binen Kraiıçenin başında altın bir taç, 21 ve Caras'tan binen 39 yolcu piımaklarmda onbir yüzük buile 9 kişilık raürettebat bulunlunmaktadır. Gerdanlığı ve ayak. kabıian altından yapılmış aslan" duğunu bildirmiştir. ve garip bir hayvanı gösteren kü çük kabartmalarla süslü disklerle ö'rtülüdür. Mezarda, kraliçeye «öbür diiny&da cşlik etmeleri için» öldürülleri sanılan üç hizmetkârınm taLutları ile iki üç yaşlarındaki bir oğlan çocuğunun lâhdi bulunmaktadır. Kaymak taşındsn yapılmış olan lâhitte, kraliçeden sonra öldüğü tahmin edilen oğlu yine altın süsler içinde yatmalctadır. Bilindiği gibi, tskiüer, Kaikas dağları ile Tuna nehri arasındaki bozkırlarda yaşayan goçebe bir kavımdı. Rusya'da bir İskit Kraliçesinin mezarı bulundu Uçak kaçırıldı SAYIN V FAHRİYE PAKSOY Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Aziz naaşı 31 Mayıs 1971 Pazartesi günü (bugün) öğle namazını müteakip ŞÎŞLt Camünden abnarak Karacaahmet Kabristanında ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. Rahmetlinın akraba ve dostlanna ve Darüşşafaka camiasına başsağbğı dileriz. Tanrı rahmet eylesin. Cumhuriyet 4565 emin bir ödeme vasıtosı HONG KONG, (a^.) Patet Lao'nun Lideri Prens Sufanuvong'un geçen hafta Hanoi'yi ziyaret ettıği Kuzey Veitnam Haber Ajansı tarafından açıklanmıştır. Sufanuvong başkanlığındaki 14 kişilik Patet Lao heyetı Pazartesi günü Laos'un Sovyet taraftarı bu örgütün kontrolündeki bölümünden kara yoluyla Hanoi'ye gelmiştir. Patet Lao liderî Hanoi'ye gitti Mehmet BARLAS CAPE TO\\N, (a.a.) Tıp tarihınde ılk kalp nakh ameliyatını çerçekleştıren Doktor Christian Barnard m, ıkıncı kıtabım Ekim ayında pıyasaya gıkaracağı öğrenılmıştır. Barnard'ın yeni kıtabının adı «Kalp krizi»d:r Doktor, bu ese rınrie kalp hastalıklarını mcele mekte ve bazı tavsıyelerde bulunmaktadır. Barnard'ın kitabı ®m • A KM1 İJJ31) • 4548 Paranız yanar veya kaybolursa zarannız büyük olur. Fakat Osmanlı Bankası çek defteriniz yanar veya kaybolursa hiçbir zarannız olmaz.. Paranızı yanınızda taşımak veya herhangi bir yerde saklamak yerine, Osmanlı Bankasında çek hesabı açtırarak değerlendiriniz. Bu şekilde ödemelerinizi rahatça, süratle ve emniyetle yerine getirebilir, ayrıca faiz ve bütün ikramiye imkânlarından da faydalanabilirsiniz. Çek karneleri müşterilerimize ücretsiz verilmektedir. Lutfen BROSOR İŞTEYİNİZ, OSyVVANLI BANKASI Modern bankacılık hizmeti (Fulmar: 22S) 4660
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle