26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA DÖRT: : CUMHÜBtTET ı : 19Mayıs 1971 Köylü buğdayını ucuza satıyor «Milleön ekmeğl ile oynanmaz» diyorlar... lyi unt, biı millet aefil miyiz?. talığa. Çocukluğumdan b«rl buğday tarlalannda dolaşmayı, farı başağı »eyretmeyi »everim. Koylu amcaların yanlarında, harmanlarda c°k düvcn lurdüm, harman savurdum. Kaç defa gunes çarptı ovalarda... Nerde bir buğday tarlası görsem «ıçım ürpermeyle dolar», «ıki e'.im kanda da olsa> bırakır her seyi, buğdaya koşanm. Geçpn gun de öyle oldu. Ankara'dan ilçeye dönüyordum. Polatlı . Sivrıhisar Afyon arası iki yanlı buğday tarlalarından gözlerım kamasmağa ba». ladı. Arabayla yol üstünde bir çeşmenıa basında durdum. Uçbe? koylü kötü blr ağacın golgesın» sığınmışlar birbirlerını lailıyorlardı. Sokuldum yanlarınt. El sıkntık, halhatır sorduk, gidısattan bahsettık. thtiyar olanı: Ankara'dan nu evlat? dıye tordu. Ankara'dan, dedım, daha iki TÜZ kilometre yolnm var. Otnr konnsalım, d«di, akşama vakit çok. Oturdutn. İhtıyar d1» oturdıı Sonra hepsi oturdular... Bulııtlar bır gıdip bir gelıyordu. Gune' de oylevdi: bır gidıyor, bir geliyordu. Hafıf bir yel buğday tarlalannın uzerinde dolaşıyor, sapları, yeni kırkılmıs koyunun tuyü gibı, dalgalandınyor, parlatıyordu. Ekinler iyl... Ankara'dan bu yana izliyornm. Temyeşil çizgi vıayıp gidiyor iki yanlı; sanırım bn yesil çizgi beni evi. me kadar götüreeek yol boynn. ca. Ihtiyar tane tane konustu : Seni, dedı, evine kadar götürür bn çizgi. Götürsün âile. rim. Ama bizi tarlamtrdan ötf. \e götürmüyor yıllardır evlâdım. Daha ekinleri biçmeden, taneyi görmeden horçlarımız» \eriyomz. Hele iklim ivi gitmezse, iyi tohuma gücümuz yet. mez, gübreye el süremezsek dekar basına aldığımız en çok 204 kilo buğdavla evin yelunu na. sıl bnlnrnz? BUiyornm, İyl biliyoram derdinizi .. Kiloınnn en çok 90 knrn?» ıatıyornx bngdarın. Bir ytl bckledik... îıprandık, borçlandık T»rla değeri, tohum. gübre, na. das, üstelik emeğimizle bnfda. yın maliyeti bile degil 90 kurn^. Her önfime gelene anlatıyornm buno. Köye, ilçeye gelen politi. kacılara da anlattım. ^ir fırsa. tını b«tap Ankara'ya gitsem ye. ni Bakan beylere de anlataca. Zahmet etme, dedım, aenio yerine ben anlatayım. Tanır mınn Bakanlan? dıye sordu Tanımant, dedım, nereden tanıyacagim ben Bakanlan .. lhtiyar gözlerıni dıkti ve Tornlma öyleyse, d i l ler seni, dedi. Bir de bdyle kı. hklı kıyafetli gSrürlerse çiftlik aiası aânırlar. çıkanna geldi «anırlar. Bi*im davayı da pis edeMİn. Bnğdayın W Wç bir a. rünün i»ine benzemeı. Nanl? Karadeniz n?atı çayma, fındıgına: E»e'nin adamı pamnfnna. tatönüne. incirine. üzumfine. pancanna ber yıl Mtn alır. Biıim bntdayımı* üveydir. îs bngdaya feUnee «mületin ekıtıe|l ile oynanmaı» diyorlar. Ovnanmaz tabiî; bi» «milletB detil miyi«? Biı de topraktan kaldınyon» bntdayt. bem de srnne^iB en böyflk. en yakıcı oldn*u verlerde... Sonra ötekıler sbze Vtatıldılar: • Buğday ürunünü bblgelerinrfe Temmuz'un sonlanna doğru elde ettiklenni, borçlan ve biriken turlü ihtivaçları vuzunden ancak yemeklik ve tohumluk kadar kendilerine ayırabıldıklerım. kalanını hemen «attiklanrıı, bu yuzden de Mmdılerde 1T5 ku'U>ia kadar vuk«elmıs O'M bu|da\iannı mfcbumet kar^sında en çok 30 kurusa verehıldıkierinl » «övlecfiler «Eldfn gelse ba<ka *ey fkece^iı bn topraklara » divorlardı « Şikâ>et Meksika buğdayından lUân defcil, Hyatlardan .. Kıt olduğu yıllar, köylü emeğini. ürünunn» değerini arıjor»... sarı başakların savaşı başlayacak. Ve ılk kez Meksika Buğcfayı çıkacak ortava Turfanda bıber gıbi, turfanda domates gıbi Mmarık sımarık geçecek onumuzden kamyonlarla .. anılan ve Köse adı verılen buğ. day tipine, kılığına benzer <4 i Meksika ile topbaş turundekı buğdayımıza benzeyen 62 Me'«sıka'lar ıse bol bol ekiliyor. De. ğer buluyor. tk'ım şartlan ıyı gıderse yer. li buğdaylanmızdan rfaha v e . rımh oluyor Meksika. Dekann. dan 400 . 500 klloya kadar ürun alınıyor. Yerli buğdayımıza gore verimliliğinın oranını buâdavda arttıran Meksika, un olurken randimanında dusürüyor kendıni. En iyi Meksika Buğda. yı'nın 100 kılosundan 80 . 81 kı. lo un elde edilebihyor Yerlı bugd'aylarımuın unda randıman ortalaması 84 . 85'e kadar çıkibılıyor: Kabugu ince oldu£u için... tthal buğdayı karakterinde o. lan Meksıka'nın ekmeği de \>>^zet. beyazlık, gluten ve randı. man bakımından yerlı bujda>ımızdan aşajı kalmıyor. tklım iyi gitmezse Meksika değıl, tüm buğday ve tahıl cınslermdeki üretim düşüvor. Yetısebılen iktım ve topraklarna Meksika. verlı buğdayımıza kı. yasla tarım ekonomımız ıçın bulunmaz fırsattır. Ekıcinın Mkâyeti Meksika'dan değıl. Buğ. day fıyatından Bol olduğu yıl. lar. üretim fazlalıgi kapatıyor varayı: kıt olduğu yıllar koylü emeğini. urunünun değcrını ı . rı>or. Buğday Içın verılen emekİT. dokulen gubreler, beklenılen su. re. tarlanın sabıt değeri. ın^nn amortısTianı kılo başına verilen. 85 . 90 kuruşu kurtarmıyor. Bu >u?den olu%or sızlanmalar.. Bu vuzden Ankara yolundakı ıhtıvar: «Bız de topraktan kaldırıvoruz buğdayı» diyor. Bu yuzcten deterjan ekmek Istiyor tarlasına köylü Ama buğdaym bir dokunulmazlığı var: Başlıca ana gıdamız Buğdaya yapılan her zam, ekmegin daha kuçulmesıne ya da fıyatının artmasma sebep cluvor. Fakır fukaranın her sabah evınden çıkarken parasmı kazanmağa glttıgi ekmeği zenenı de yiyor, fakın de. Hanı, Iuk5 bır mal olsa, koy üstune vcrgıvı alan da belll olsun almaıan da diyelim Ama öyle dpgil bu. Ekmekte fakire ayrı fnat, zengine ayrı fiyat uygu. lavamazsm ki.. Peki yurtfumuzda faklr kesimının en çoğu nerelerde yaşı» yor? Kdylerde. Buğdayı kim ekıp kaîdınyorT Köylü. Ekmeğt fınndan alanların geçim oranı, ekmeği fınndan almayıp evînde yogurup pı^iren köylüye göre daha ivi, d«ha yüksek defil mı' Yuksek. öyleyse, çofunlu£u daha fakir bır kesimin emefimden d'oğan buğdavı ucuza »lıp. daha ivi geçim sartları olanlara vedıriyoruz. tım. B L'ĞDAT üstune bllmediğim >ok gıbı. Çekirdekten yetıstım. Cığerımı yarsalar buğca% tozunun kokusu yayılır or. 1968'de geldi ÜRKtYE'DE Meksika Bugdavı'm ılk defa 1968'de gorduk. Bınbır dedikodu ile gelcfl ülkemİ7e Meksika. Savu. nanlar çıktı. bır taraftan da yerenler' Dedıkocfular yanlı«. derın araş tırmasız, üstelik peşin yargılara da^anıyor. Meksika hıç blr <;ev vapm»dıvsa, Türkiye'deki buğdav bo^luğunun en az ıkı avını doldurdu. Erken olu«an bır tohum olmasıjla da yurdumuzun bahar turfandalarına bugdayı da ekl*dı. Hem de pahahlaşan değil, ucuzlaşan turfandayı örneğinGeçen yıl Mayıs avı baslannda U0 kuru^a kadar yukselen buğ. dav fıyatları. Mayıs sonlannda Adana'dan. Ege'den Meksika'nın so>le bır gdrunuv ermesı ile 15 . 20 kurus bırder. djstu Meksıka'iin tiırlerı colc Yuıdumura da bu çoklarla gırnl Meksika. Tanesı cfıs ile kırıld;fiında ıçı kırl' e^mer olan bu. rusvık yuzlu «Super X» ile onutı bır PSI olan «Mayo» ekmepe elverı^lı olmadıklarından ekım dı FI edıldı. Ekimı pek japılmnor =ımdı Bızde 220 39 numara' la î A Y H A N BAŞOGLU ITUNADAKIHAYAIET YARIN: Her sabab evimize ?iren vitamin deposu IIIIHNIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIinillllllllllNnnlliNINHHHNHinillU ..Ve bir hikâye ÖTLÜLERE vcda edip »v. rılacağım sırada bir de hıkâve anlattıiar: Fukara cinMnden köylünün biriM, bir at arabası do1u«u (600 700 kg. kadarl buğdayıı yukleyip. ilceve tahıl pazafına gotürmu^. örneğını go'terdiğl buğdavına alıcılar düşuk fivat vermi'ler. <Htm^rim> demi?ler kö\lıiye, «senın bu§cfayıpın edece|i bu.» Buğdav oldukça analizli, çavdarh ve zavıfmis. S?tıcı: «Ben n'apayım beyler.» demi». «Allahın ve toprağın verdiği hu! Azçok gübreledm toprağı. hükümetin ^attığı 116 kunj^iuk tohumu kullandım. • Ve basmıs vaygaravı oracıkta: Ben artık bnfday mn$. dar ekmiyereünı: her TII avnı dert. Ne derler onlara hani?.. Temizleme tozlan \ar Tok mo acaba «nların tohamo? Oradakilerden bin. me tozunun kimvasal bir olduğunu. tohumunun bulıınma. dıgını ^akavla kansık anlatmı» köylüve Kimva*al falan anlamam brn, derVıi^ köviü Tohnmnnn elime bir gfcirsem ekecegim va) lahi; hetn Karadenizlinin tarU. mna tiK ektiei eibi ekecegim. Bn memlekette Î0O çram temiîleıne t«ren î lira ediyor da benim bnidavıraın kilo^n neden 1 lira ' etmiror? YanıldıSım söylemi'iler kövlüyf: «Temizleme tozu olsa da olur, olmasa da olur» demiüler • Ama ekmegin ucuz olması sart! Ekmeksiz yasamaga imkân vok > Cevabını vermis adam* Tahv. aiz nrnc ekmek yire. eeksinix diye biz açltgimızdan eieliıa mi? Ve vurmııs köyün yoluna arabasını Sfkeli .. Hem de mutsuz. K DİŞİ BOND TİFFANY JONES ÇLDUKCA OA OtACAK . yn\arladılar. Çadırlar kayalann altında kaldı. Musacıfın çoenkları da kaçamadılar. Bak fıkaracıUlar kacamamıslar. Sabaha kadar jökten Ceren asaçıda ,OUtay Bcvı gordu. Atının lasiarvatdı iistümüze. Keeaman kayalar. Bak, boynnna ynmulmuş Ceyban Ntlı bak (Tep%a kayalar bu gece geldi.» diyordn. Agir, blü £Îbl. Belkı dt Alıçlı koyafın çuknrn üstüste taşlarla, kanyuyordu. Ceren bn adamı her ne zaman gör. ya parçalarıvla dolmnstn. müsse içi derin bir tiksintivle urpennisti, simdi Fethnllah : aldırmadı bile. Azıcık acımayla, azıcık sevgiyle, azıcık madına hayranlık dnyarak onn izledi. «Olmat.» dıyordu. «Beş on kurns için Insan. «Ben onnn kadar olamadım,» dlye içinden lıia ba aulünt Tapılmaz^» diyordn. Kndnrmnf, geçırdi. «Ben onnn tırnağı olamadım. Ben Hagözleri kan içinde oradan oraya dolaşıyordn. lili yitirdim. Daf daÇ arkasından gidemedim. Süleyman Kâhva çadınndaydı. Ceren çadıra Yol \ol onnnla birlikte sürünemedim. Kovnk girdi. Süleyman Kâhıa farkına bile varmadı. kovnk onunla birlikte kaçamadım. Ben bu sev.» Tamnlmus. kollarıvla bacaklarını kncaklamii, danın hakkını veremedim. Halil, Halil, senin bir çenesini de dizlerinin üstune keymas, aakallan snçnn yok, ben bn sevdanın bakkını veremetîtreverek dalmıj gitmiMi. dim. Kusnmma kalma Halil! Halile bir kere «Emmı, emmi, Sülevman emml.» diye *esol«nn candan bakmıs eözlerim. ona de|mi« el. lendi Ceren. Sesi piiranüz. satlam, ınivenliydi. leritn. ona gözükmüs bovnm. dndaklarım, kir. Sülevman Kâhra dnrnmnnn boımadan gözpiklerim, Maslarım. eözellerim. siz de knsnrnma lerini açtı. kalmayın.» Oba\a geldi, oba kayna<ıvordn. Pethnllab «Sana bir divecefim var.» köpürraüs. elinde tabancası, boyan damarları Sülerman KShya onun gözlerindekt ıjıltıyı sismis. azeın bir boia çibi ortankta dolajıyordn: jördü. «asırdı. Onn biç böyle görmemtstL , «öldürecefim, öldürecegim! Bepıini Sldü«Sövlt kızım. Cerenim^ receğım. Kövlerine ates verece|îm. G8zlerini «Ben Oktay Beve varacafım. Rendl gönlüm. kör edece&im • le. Bu adamın adamlıtına hayran kaldım. KimKadınlar bir araya gelmisler aglasıvorlardı. ı* onnn tihi olamaz.» Erkekler snsmuslar, taîların üsttine tiinemisler, «Olamaz.» dedı Süleyman Kâbya, ay«?a eözlerini vere dikmisler, ağızlannı bıçaklar açkalktı. «Yaman bir inat, yaman bir aevda. Al. mıvordn. Bir sürü çadır vıkılnus, üstlerinde kolah baTirlı eylesin Cereninu caman kaya parçalan Ba^lan parçalanmiî, kan içinde kaltnıs, biri kız, biri erkek tekizer, onar «Asajhda dotanıp dnrnyor, «Byle de çafcırttıı. yasında iki çocnğnn filüsii de kana bulanmıs bir lar onu.» kayanın dibinde yatıyordn. «Biliyernm, her geee gBrtyonını,» dedl 50Snltan Kan dizini döğiİTordo. levman Kthya. «Ne oldn, ne oldn. ne oldn?» «Sen dnymadın mı, sen görmedin mi basıCerenin karan bir anda obaya yayıldı. Oba Slttleri, çSkten yağan taşlan, ezilmiş çadırlan, mıza «elenleri? Sen bn gece bnrada degil roiyöteberileri nnntnp bir top sevinç gibi ugunda din? tyi ki eörmedin, ivi ki dnymadın,., Geee Alıçlı koTakta. sabaha kadar daidan çadırlann fittSne kavalar taaHaaaıııııaıııaaııaıiMaıııtaiMt«ııiftıııııııııaa (Arkaaı »ar» 85 EFSANESİ Meksika buğdayı GARTH 68 c Mister Türk orada mı?...ı dıye sormayı uygun buldum. « Karşınızda...» diye cevap verdi. « Selâm Türlc Benım ben..» Tam ismımJ soyleyeceğım sırada âni bır kararla vazgeçtim. Çünkü Turk sabıkalı bir eroin kaçakçısıydı. Bu tıp adanüann telefonlan polıs taraiından kont rol altında tutulabılirdl « Ben mister Kalem...» dlve devarn ettim. Hapıshanede benden sonra onun da avru açık kapıdan faydalanarak hürriyetine kavuşması içın gerekli diîekçeleri hep ben yazmış, bu konudaki tşlemın gelişmesi ıçın bütün rnuameleyi bizzat taklp etmisUm O da bu yüzden bana «Mister Kalem» diye bir lsim tatausb. Ona göre ben profesörlUfü t) 18n bir vana bırakmalı, doğru dan doğruya vazar olmalıydırn.Kalemimi övlesine kuvvetli buluyordu... < Mister Kalera ml dedic niz?..» diye sordu. « Evet. Ta kendisi...» « Bana bulunduğun yerin nurnarasmı ver.« Bu hattan konuşmak tstemıyorurn Kulak misafirlert boldur bu numarada... Üç beş saniye sonra ben seni aranm...» Bulundugum feulübenln n u marasıra söyledim. Dı?an çıkıp zilin çalmasını Oeklemek doSru olmavacaktı.. B AYLÂK MUSA İR TIL1 geçtı sanıvorum CHP minetvekillerinden bir dostum, Hayrettin Uysal gel mişti ilçeye. Yemek sırasmda bir ara buğday RÖZ konusu edıldi. Yanımızdakiler bilir bilmez Mekfiks Buğdavı'na ver vansm etmege* basladıiar Mıiletvekili dınledi bır süre, sonra eozlerimin içine baktiî «Sen bugdaycısın. ver cevabını» der cibisind'ei). Bir sevler söyledım oracıkta. Mek<ıika Buğdavı'nı savundum Tütünun. pamuğun, çaym, haş hasın. ıncırle üzümün binlerce hikâyesı vazıldı. rotnanı yazıldı «ııiri vazıldı .. Sineması, tiyat. ro«u vapıldı. Ama baslıca gıda. mız ekmegin ham tnaddesi olan buğdaya söyte derininden doku. nan olmadı hiç. Ve ben «imdi Meksika'dan ba^iıyarak dokunuyorum buğdava... Avlardan Nisan. Bu yazılan vazdtğım günlerde kahverengi vüzlü Meksika Buğdayt Adana Ovasında. Ege'de hızla boy alıvordu. Yakmda başaga duraoak Meksika'lar. DurmaŞa başladıgı verler de varrfır. Mayıs'ın son. lanna kadar yağmur güneç) eüneş yağmuru kovalarsa ba»aklar birden sararacak; milvarlarea siingü çibl parlak san uclannt gökvyzüne dikip beklivecekler... Dogerbiçerler tç Anadolu'dsn baharia beraber ho. murdanarak bır vandan Ege hir vsîidan A^aii Ovası'na salriırafaVlar O ki7em nvalarHs bıser.döğerleıle buğdaylann, OLUM ÇIKMAZI L. BLOCK bılırdı. Konusmayı sü^durüyo^ muş gibl yaparak bır elımle kulakUğı tutmağa devarn ettım, dığer elimle de mükâleroevı kesen düğmelere bastıro Uç bes dakika sonra telefon çaldı: « Ben de umuml bır telefon fculübesındevim.. Rahatça konuşabilir tsimlerimlzi de açıkça söyleyebiliri? Rrtık.. Ben seni Brezilya'ya tüydün sanıyordunı... Ya da başka bır Ulkeya...» «Hayır... New îork'tayırn balâ...» «Blr şeys ml ihüyacm rar dostum?.. Emirlerin» ârnadeyim.. öen benl o pis delikten lcurtarrnak arnaci Ue ta mı ugraştın? . Hakkını Memek içın elımden gelen ber seyi yapmağa hazırun...» «Şay... Benl dinle Türk... Benim . » «Parmy», bir de mzlı arabaya ihtiyaan Tar değıl mi?.. Para tedariîdemek bnemli sayümaz . Araba bulmak da fcolav Sen bana bir randevu »er. Nered» ve saat feaçta buluşabiH rız?. Senin verinde olsam vatat kaybetmeksizın MeJtslka'ya B > derdim . Hiıj de|Hls« bu, kiris! kırmak için Wr baslangıç O'UT cten ve nasıl geçrnek gerektsğınl ben sana etraflıca anlatınm. 6o luğu bır kere öbür tarafta al» rtın mı üst tarafı kolay . » «Turk .. O kadını ben 61dürmedim...» Bırkaç saniye sesslz kaldı. «Anlayamadım... Bıraz da» ha açık konuş...» «Sadece bir Koi batırlıyo rum...» Bu cümleden sonra bıldikltrtmı. ya da bUdiğiml sandıklan* mı butün teferruatiyle anlattım. «Oldurenin klro olduğunu gördun mü?. Nasıl bir tiptı?..» «Dedım ya sana.. Sadtee bır ko1 btr de e! hatırüyorurn..» «Bır fcol... Bir de el. Nas;l bır Koidu . NasıJ bir «1? . » «Ne bıleyim ben Bayağı bir kol Bayağı bır el tşte... «Bir dakika Bir dakika... Bu kol lr1 yapüı mıydı? Yoksa zavıf mıvdı? Örtulü bir kol muydu?.. Yani ceketle ya da sömlekje demek tstivorum Bır beyaza mı aitti. yoksa btr zenciye mı?.. Ne demek tstedigımi anlıyorsun degil mi?. Sık dişıru bıraz Hatırlamaga çalıs » Şimdiye ftadar klmbilir Kaç defa vaptıftım sıbi dişinn sıkarak tekrar düşündümlAıkaa rmtl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle