23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA tKİ :CÜMHÜRITET 8 Nisan 1971 ••••••«a alk saüığınm korunması üzerine başlıca etkenler: gıda. konut. tababet ve ilaçtır. Anayasamızuı 49 »ncu maddesi ile Devlet. herkesin beden ve ruh sağlığı icinde y asav abilmesl ve tıbbî bakım görmesini sağlamakla bde\lidir. Bu maddeyi, Anayasaııın 2 nci maddesinde belirtilen sos>al hukuk devleti ükesi ile birlestirirsek devlet. halk sağhğınt etkileyen bütiin konularda gerekli tedbirleri almakla \ükümlüdiır. Bunun icinde konu ile ilgili diğer hususlar yanında onların kontrolii de \ardır. Bu yazamnda biz jıda ve ilâca ait onemli «iaa husuc'sırian kontrol ile onun gerekçeaini hıceleyeceğiz. H Devtel Gıda ve llfiç Konfrol Enstilüsü Prof. Kasım Cemal GÜVEN desinin kanser yaptığı tesbit edilmiştir. Bilindiği n/erc stktıcilik sanayii boya maddelerin i çok kullanmaktadır. Bu boyaların zararsız olmasi ve kanser yapmaması şarttır. Bu busns Dünya Sağlık Teskilâtınuı uzun arastirmalar sonucu zararsız olduğunu ve kanser yapmadığını tesbit ettiği boyalardan başkasının venilecek ve içilecek seylere katılamıyacağt sekliııde yönetmelikte hükiim altına alınmıştır. Bütiin bnnlann kontrolu yapılıyor tnu. vapılıyorsa sonucları nelerdir? Bn husııslan avdınlatıcı hiç bir malnmata sahip değiliz. Sokaklarda satılan şekerlemelere konan boya maddelerinin bu yönetmelikte eösterilen bova maddeleri oldıığunu. sanavide kullamlacak boya maddesi olmadığını kim garanti edebilir? Bu izahlariımzdan. gıdanın satışında bir has talık bulaşmasına sebep olmıyacak şekilde tedbirlerin alınmış nlmasınm ve ancak zararsız boya ve koruyucu maddeleri ihtiva etmesinin bn EonildÜEÜ anlasılahilir Bıınların temini ise Devlete verilmiş görevlerdendir. Biitun bu hususların temini için gıdanın kont rolıi şarttır. ması şarttır. Bu sahada mevcut aksaklıklar yukarıda yazılan oldukça zor analiz çeşitletine ait hususları gercekleştirecek tam kuruluşlu lâbora tuvarlann sayısınuı az olmasından meydana gelmektedir. Mevcut lâboratuvarlarıo birçoğu bu »mlizlerden yalnız en önde ıçelen biri. kimyevi analiz' dahi tam olarak yapılabilecek ciicte değlldir. Halbuki diğer analizler ıfiziki. mikrobiyolojik, famnakolojik) ilâcın etkisinin garantisi icin şarttır. Zira ithal edilen ham maddeyc bağlı yan maddeler. gayrı safiyet onun etkisinin iizerinde rol oynar. Bir maddenin izomerinin (maddenin fİ7İk özelliklerinin farklı şekli) ona kanşması ilâcın etkisi iızerinde biiyiik önem taşır. Oeğişik izomer şekilleri ilâcın aktivitesine tesir eder. Bu izomerler ilâcın kimyevî açık formülündeki îruplanıı. mekândaki yerlesmesindeki farklılıktan meydana gelir. Tabiat maddeleri yaratırken ona birtakım fevkalâde onemli değişik özellikleri de vermiştir. Meselâ maddenin polarize ışığı sola cevirenleri ekseriya tesirli. sağa cevirenleri tesirsizdir. Yani madde cok basit deyimle sola bakarsa tesirli. sağa bakarsa tesirsizdir Halbuki kimyevî bakımdan ber ikisi de aynıdır. Yalnız fizik özclliğindeki bu farklılık maddenin aktivitesini yüzde yiizden sıfıra indiren bir değisme göstertr. Bu özellikteki değişmeler onun ham madde olarak hazırlanmasında meydana geldiği gibi ilâç olarak almabilmosi için gerekli jek H verme esnasında da olabilir. Bütiin bu değişme lerin kontrolünün ilâcı hazırlayan tarafından ve Devlet tarafından (ithal edilen ham madde 984 «* yılı kanunun 24 üncü maddesine göre gümrfikler> de ve imal edilmis müstahzar ise 1262 sayılı ka nannn 5 ind maddesme jföre Sağiık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Urafından) yapılması kanuni »artlardandır. Halbuki ilâç ham maddesinin güro ruklerde kodeks standartlarına uyup ııvmadığı kontrol edilmemektedir. Müstahzarın kontrolii ise mevcut bir devlet enstitüsü tarahndan sınırlı imkânlar içinde yüriitülmektcdir inandıncı oimak ? Prof. Nihat Erim için bngnnt kadar bir sey yazmadık. Ama bngün yazmak gerekiyor. Çünkü Basbakan Erim. Meclis knrsösiinden bütün siyasi parti liderleriyle bütün konulan konnsacağını söyledikten sonra demiştir ki : « En fazla Sa\ın A P Genel Baskamna basvuracagım Kendısıne de >;oyledım Her gün aravaoaŞım Sabah aravacağım. ak«am arayacağım. sideceğım. sık sık gıdeceğım. teıefon edeceğım. ikna olmadı mı ikna edınoeve kadar uğraşacağım.» Evet. Savın Erim hövle konnsmnstnr. Ve biz de düsünmnsüzdnr : Bu Demirel bir askeri müdahale ile düsürülmedi mi? Bu Demirel, saibeli deeil mi? Bn Demirel, 12 Mart Mnhtırasında vazıldığı üzre «Turkıve Cumhuriyetinın geleceğinı sgır bir tehlıke ıçıne dusüren hukumet» in bası değil mi? Sayın Erim. sabah gidecek. aksam eidecek. bn Demirel ile konusacak: olmadı mı tekrar telefon edectk. bir daha gidecek: olmadı mı albastan vapıp bîr daha aravacak; ayagına varacak konnsacak. konnsacak: ikna edinceve. inandınncaya kadar konusacak 1? Mart Mnhtırasında vfiksek pasalar : « Kuvvetli ve inandıncı bir hukümet kurulması» nı i<te. mislerdi. Anlasılan. inandıncı olaeak hükümet ama: Demirel'' inandırmava çabalayacak Savın Krim bu volda elinden gelenî yapacak. Teleftm edecek. hir daha, bir daha, bir daha... Mooo Sülevman bev '.. Ooo* merhaba Nihat bey '. Nasılnnu? tviyim. Memleket? Iyi«lir. Sülevman bey ıixe bir sev danısacaktımM Bayrnn ! Türkiye'de Amerıkan tissü var mıî ü« vokt»r. tesis vardır. Dafıtılacak toprak var mı topraksıı köylnye? Dafıtilacak toprak voktnr. Yapm» Sülevman hev !.. Vallahi hem ns yoktnr. hem daeıtılacak toprak vokttır. Sülevman bev bn konnda sizi ikna etmek isterim. Yartn bnyurun. Ama ba ç«k onemli bir memleket meselesi ! Bugun isîm var. Ne isi? Sn bizım kereste isi .. Haaa Sölevman bey, bir de «iztn dosyalanm* varmıs .. Yoktnr. Nasıl yoktnr? V» voktnr, dafıtılacak toprak voktnr, dosvaro da voktnr. Sülevman bev siıi ikna etmek isterim. inandırmak isterim. Inanmam Savın Erim çabalasın bakalım Sülevman bevi inandırmava Erim. SSlevman bevi inandırmava calıstıkça milleti inandıramıvacakıir. Ortalıkta bir sürü laf dolasıvor laten Kabine hareketin mantığına oturmadı mı. laflar ağnlasır. Bn kabinenin çıkar cevrelerinin kabinesi oldntn agizlards sakızlasraava hasladı. Bir Utsan Topalogln. bir Sinasi Orel. bir Attilâ Karaosmanoğln. bir Sadi Kooas. hir IsmaU Arar, bir Mehmet Ozgüne» ve benıeri kisiler. e t e r vönlerini apaçık ve cesaretle çizemezlerse bo iddıaların altında ezilir giderler. Bn memleketin ileri tüçleri gözlerini dikmisler. Kabinedeki Bakanların ilk adimlarını iılivorlar. Simdive kadar «serefli tanınmıs insanlann. vahaneı knmpanyalarla isbirlikci çıkar cevrelerine masa olmıvacaklan inaneı. hennz devrimci ve AtatürkçB çevrelerde ıflretelmektedir. Eger tntncn ve çıkarcı çevrelere taviı politikasınm ü«lnhnna sığınılırsa. bn inanç vıkılır gider. Ve bır kere yıkıldı mı, artık tamiri imkânvızlasır. Bizden dostça hatırlatması. B unlarm neticesi olarak flâcm etkisi buçiin halk arasında bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Son zamanlarda Sağ Gıda «ında bmıik rol oynar. Bu alman gıdanın istenen e\safta olroası da şarttır. Bunu temin için 1939 senesinde kahul edilcn \c müteakip senelerde tadil edilen 1593 sayılı kaııun ile buııa bağlı olarak 195? senesinde yayinlanan tüzfikte gtda maddelerine ait standartlar verilmiş ve hangi hallerde bozulmuş. değiştirilmiş \e başkalaştmlmış olduğu. dolayısiyle satılmamasını gerektiren sartlar belirtilmiştir. Ayrıea umumi sağlığı ilgilendiren eşya \e levazım için 19S2 yıluıda \aymlaııan yönetmelikte yenecek \e içilecek seylere ilâve edilebilecek boya, muhafaza raaddeleri ve antioksidan maddelerin bir listesi verilmiştir. Bu kanun. tüzük ve yönetmelikte belirtilen hususlaim teftisj re murakabeM Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanhğına ve belediye teşkilâtı olan >erlerde belediyelere verilmiştir. Bugün biz mevcut bu kanuni merburiyetlerin kağıt iızerinde kaldığını esefle göriiyoruz. Kanuni sartları aramasi gereken nırsulleriıı bugüne kadar daha zi>«de satıcıyı koruyan bir hâmi roiünde olnıası halk sağlığına buyük zararlar getirmİ5tir. Me«eta tüzüğun 680 inci maddesine goıe gıda maddrlerinin ambalajlanmasında gazete ve matbu evrak ile yazı islerinde kullsmıhnis kâğidm kullanılması yasaktır. Bu aranan hustıt. bugun gıda maddelerinin kontrolsüzlüğü ve satışındaki fecî durumnn yanında (antazi kalır. Bn konuda diğer bir onemli rolü. boyalar oynar. Birçok boya mad alkın ıHayvani, H nebatilyeteri kadar değişik tipte korunmagıda aiması sağlığının lık ve Sosyal Tfardım Bakanlığı Yedikulede bir ilâc kontrol enstitüsünü kurmayi plânlamıstır. Bir bu enstitünün plânına ait sartnamede bircok eksiklik ve yanlışlann bulundnğnnu tesbit ettik. Bu hatalı hususlar sunlardır: A Mikrobiyoloji lâboratuvarındaki «teril oda şartı beynelmilel normlara oymamaktadır. Aynca sterilite kontrol kısmı icin belirtilen "rteril oda târifinde şahsm «ültraviyole ile sterlize edilmesi» bilim acısından imkânsız ve korkunç hatalıdır A Kimyevî kontrollerin yapılacağı lâbnratmarlnr ,ok kiıcıiktür. Burada calışacak birkaç kişi Türki.vede mevcut 3H I civanndaki ilâcı IM kontrol edemez. \\nca hıı lahoratuvarlarm yerlesm<> plânı da u\gnn değildir. O Parmakoloji lâboratııvarında esa« çalişma \eri bclli değildir. Havvan mııhafaza veri tiosterilmemistir. Denemede kullamlacak hay\anların kolnı. temizlik bakimından a y n bir bma içinde muhafazast <art iken hu nnutulmus ve şartnameye konmamıstır. Kurnlması düşünölen hatalarla dolo ve yetersiz bir kontrol enstltiisünün Türkiyenin ilâç kontrolüne ait sorumlalnğu taşiması imkânsizdır. Bu sebepten konunun işin başında İken tekrar ele almması ve diizeltilmesi zorunluluğu \ardir Uâc lacın etkisine tesir eden faktorler. ham maddenin sadıfi Ue. ona ilâç |ekli verilmesinde tatbik edilen tekniğin nygun olnp olma masıdır. Bu sekilde etkiyi faranti altına alacak husus. kontroldür. Kontrol: kimyevi. fizikî, mikrohiyolojik ve farmakolojik olarak yapılır. Ba hususların ilâç haztrlayan laboraruvarda yapıl¥ Soıuıc ıda \e ilâcın kontrolu. yukarıda belirttiğimiz değişik kanunlar ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığua \erilmig bir ödevdir. Bugün halk saglığınm ana problemlerinden olan Kida ve ilâcın kalitesinin kontrolu rey sonucuna bakmayan bir httkümetin ba;lıca pörevi olmalıdır. Bunu temin icin bir Devlet Oıda ve İlâç Kontrol Enstitusünun kurulması şarttır. G m UNE UNDEISI Demokratik değil ama... Komutanlarımuın mubtırasından sonra. «Türkiyede demokr u i mi kaldi?» diye bıvık altından sövlenenierin »ayrsı az değildir. Geçen gün bir tanesi. «Kfendim dijordu. bizde devlet adamı yok!. Bu muhtıraya boyun eğmiyeceklerdi. bu mubtıradan sonra biç kimsp vazife kabul etmivecekti O zaman » O zaman ne olacaktı? Bn sorunun cevabı memleket endisesi tasımıyan sorumsuz ir.san için basit! Ne oliırsa olsıın!. (Ne olursa olsun!) ilkel. ilerivi söremiven. sinirleri ile dnsünen basit insanların formülüdiir Tıpkı hastanın başında (ölse de kurtulsak!) divrn bencil kisinin düsüncesi (ribi . Hiç süphe vok. muhtıra demokratik hir hükfimet devirme nsulü değildir. nasıl ki tshkikat komisvonları başkanlarını zorla istifa ettirip gcnsorulan reddetmenin de demokrasive sığmıyacağı gibi .. Nasıl ki para ile din sömürftlerek ov toplanmıyacağı ribi Ne var ki. paralı önseçim. anayasa yetkilerinin ters kullanılm n ı veya anayasanın hiç uyçolanmaması Parlamentonun ve Ba. kanlıkların. secmenlere açılarak buralarda hizmet görülememesi. bir re.jimi çıirütecek. çökertecek sebepler olriuğu halde. buna karsılfcsmuhtıra Törki,veyi . diktava «S4*trecrtr «tşebbüsteırt SnteiBİf ve ,rdemokrssinin anayasa doğrnltusund» tiMatulu işJejBesi tsteğinden başka hir talepte bulunm.»mış.tır. Muhtirayı verenler, Türkhede otoriter ve totaliter bir rejim istemîvorlar, onlar hilivorlar ki otoriter rejimin adı. Mussolini'nin, Hitler'in idaresinde faşizm. Mgo'nun. Stalinin idaresinde ise komünizmdir. Onlar bilivorlar ki otoriter rejimde insan artık insanhk kıvmetini. havsivetini kavbeder. iktidarın zafcri uğruna kullamlan bîr makine. bir robot haline girer. İster sağda ister solda, hürriyetsiı sistemlere bakınız!. Buradaki insanların nasıl küçüldükleriui. sereflerini nasıl kaybettiklerini, nasıl tnutsuz olduklarını gorürsünüz Biz çok mn mutluyuz? Bu soruvu soranlara verccek cevabım su: Evet mutlu değiliz. Fak«u derdimizi bağırarak sızlanarak söyüyebiliyoruz. Hem ensemize tokal yivip. hem de tokadı atana (vaşasın!) diye bağırmak mecburivetini duymu> oruz. Elbet demokrasi kisinin erdemlifine ve olgunluğuna dayanır. Kişiyi eğitmek çok zordur. Romada Davuduu heykelini taştan oyan Mikel Ancelo, Kont Borghese'in çehresine sinirlilik alâmetlerini nakseden Bernini. Pauline Ronaparte'ı bütün suhlueu ile mermere mal eden Canova. Cenova mezarlığında tevekkülii temsil eden Fındıkçı kadınm. \tinada milli müzede vüzdeki çiz(rileri ynvarlayarak meleksima baslar yaratan Yunanlı heykeltrasın bütün hüneri taştan insan şekli varatmaktır. Halbuki çocuğu ana kucağında. okulda şekle sokmak bu bnyük heykeitraslann yaptığmdan da daha zordur. Çünkü çocuk mermer değildir. İnsan eğitilmeden. ana evlâdını eğitecek hale setirilmeden nğretmen. hele öğretmen. şekil verdiği çocuğa arastıncılık, merak ve bütün bu toplum için ortak bir mizaç: vani millî bir terbive veremeden bu devevi gütmek çok zordur. Zor olduğu içmdir ki işin kolayım arayanlar ir.sanları dikta baskısı altında bir model üzerinde tutmak isterler. Muhtırayi verenler bu gerçefi bilivorlar ve onun için Atatürk devrimlerinin bilhassa ejfitimj perişanlıktan kurtarmak için uvgulanmasını istiyorlar... Onların üzüntüleri: hürriyeti kullanmasını bilmiyenlerin. bîr iktidan çıkarcıhk ovunu zannedenlerin bir türlii akıllamnama' sından ileri geliyordn Evet. muhtıra demokratik bir usul değildir. fakat ögrenciyi öğrenciye vurdurmak. Vasar Tunagür'ü politikada kulhınmak. tarikatlan. Kur'an fcurslariyle ^aşatmak. imambatip okullarmda komando vetistirmek, iki anarsik hareketten birine prim vermek. demokratik midir? İster sağcı olsun. ister solcu durup dururken parkta kurşunlanan Tarhan Ozgür de can taşımaktadır, onun da anasının ve babasımn sızlayan yürekleri vardır. Zanneder misiniz ki bu vahşi tecavüze uğravan vavrunmı vakınları devlete, re.jinıe. sisteme karsı nefret duvmazlar... Sizi temin ederim, eğer imamhatip okulları siyaset ocaklan haline gelmesevdi. bir parti ov kazanmak için takkeye tarikat sevhlerine, Tunagür'e bas%urmasa>dı. hen eminim kı Denİ7 Ciezmiş ve onun gibilerinin aklına banka sovmak. polis kursur.lamak. devleti yıkmak gelmezdi. Yazan: Ord. Prof. Dr. H. V. VELIDEDEOGLU oplumsal kalkınmada plân konusu ile karşı karşıya gelmeldiğim • az sonra anlatacağun gibi oldukça eski bir tarihtedir. Şimdi ise bir hukukcu, hem de medenî hukuk hocası oldu»um halde bu konuvla olan sürdürmekliği nedeni, bir va»' dan geri bıraktırılmıs ve kalkınmava muhtaç dururna eetirilmiş olan vurdumuzun so runlarını, bu vurdun avdın bir evlâdı niteliffivle izlemek. öte vandan da bugünkü eenclik karsisında derslerimi verirken kafamı. çecen vüzvıldaki teorile rin ortamında hansetmemek. her vıl arelisen ve deffisen sosval ve ekonomik ortamla hukuk arasındaki iliskivî çözdcn kacırrnamak cabası olmustur. Î Teknokrasi ve plân üstun teknik ve askerî guçle tutmak durumuna getınlen A«ya ve Afrıka halklannın emek ve rioğal zengınlıklerinın sdmurulmesı (dıs somurıı ve emper. yali7m> «aveslnrie olmustur. Cumhurıvet Turkıvesı bu olanakların hıçbirıne sahip bulurmiıd'ıgı ıçm ancak sıkı bır ' " 'V r >' bn t i t i katlanr.a rsba> ile plânh btr devletçilık ılkesmın uvgulanması sayesınde kalkınabilırdi Butun mesele bu kalkınmada. ıdeoloiik etkenlerle ha«ka bir devletin kucagina düsmeme. va da Hövız ıhtıvaçları nedenıyle v e nıden emperyalızmin tuzağına gırmeme noktasında toplanıyordu. Ayrıca. devlet vonetimmcte plânlı ekonomı Ue kı*ı hak ve ozgürhıklerinı bağda*:tırmsk gereklivdı Bıraz çaba harcsmak ve ivınıvetlı davranniakla bu «on nok*a hiç bır <;akınca doğurmadan çözumlenebılirdı Çünkü devletçılik ilke=i «onradan e^ki Anava=amıza eklenerek Anava^al bir kurum durumuna gelmis. hukuk alanında mf<nı verini bulmustu lânlı ekonomıye bır tıirlü gırılemedı. Devletcılığe ı«e DOİitıkacıhk karı«tığı ve ıktısadi devlet teşekküllennden çoğu vemlık haline getiril«JİŞi için. bu tesekkü'ller verimlı ve ra^yonel çah'ma olanağıra bir türlii kavusamadi. Durumu bu hale sokan politikacılar sonradan da «îste devletçılıgin sonucu bu. Türkiye ancak ozel te^ebbüsle vani. (liberal kap:tali";t ekonoml «ı«temıvlel kalkınabilir» dive tuttuTdular Bır kısmınm amacı devleti ve Tiırk halk vıeınlarını değil. kendilerınin davandıklan zümreleri kalkmdırmaktı Eğer iktisari: devlet Tp«ekkülleri politikadan arının namuslu ve vetenekli uzmanlann eline bırakılsavdı. w nuc elbette ba«ka türlü olurmadde ile devlete yukletılmış olan odevın yerıne getinlme yontemını gösterıyor. navasa'nın emredıeı nite. lıkte olan yukanki kurallanna uvularak 1961'de Devlet Plânlama TeskiUtı kuruldu. Bu örgütte ilk kez bir araya gelen ulkücu Turk tekms\en ve bılgınlerl. rfojrultusundak! 2' rımınin atılımcı rul mava başladılar. Bu ruhu ivice anlamak için o tarıhte zengın incelemelerle yavınlanmağa baş .anmıs olan PLÂNLAMA adlı derginın ilk savı«ındakı (1> y a /ılarla «Plânlama» adlı kitapçığı<2l mutlaka okumak gerekir. Kımı politikacılar, «bize plân değil pilav lâzım» diye kültür. «uzlük ve bilmezliklerini meyda na kovarken. Devlet Plânlama Teşkilâtı 19631967 Binnci Bes Yıl'ık Kalkınma Plânını hazırladı Bu plân Mecli c kararıvle onavlandı (3) Bundan sonra İ963 yılı aynntılı programı ve ardından da vme be>; vıllık plânın 1964 aynntılı programı B a . kanlar Kuruiu karanyle yürürluğe kondu (4>. AP iktidarından sonraki tarihlerde eski bilimsel. lık ve obiektifliğini kaybeden plân uygulama programları da, Anayasa uvannca yürürlüğe knnmakta devam etti. e var kı, Devlet Plânlama Teskılâtı'nın politikacılara ba» eğmeyen bilgili ve ülkücü elemanları. gizliden gtzliye komünistlik suçlamasiyle darmadağın edilerek bu Teskilât takunyalı teknisyenlerle dol duruldu. (Akıllı) Türk politikacıları tarafından komünistlikle damgalanan bu p m l pırıl Türk beyinlerini akılfız ( ! ) batı kapitalistleri kapısarak çok yük<ek ücretlerle çalıstırmağa b a ş . ladılar. Bu nedenle plândan beklenen «millî kalkınma» verine bir s ü rö «ailevi kalkınma» lar görül. dü. Simdı savın Nihat Erim Kabinesinin teknokratık nitelikte. ki programıvle plân yeniden «ulusa! kalkınma» doğrultusuna dönecek gibi görünüyor. Plânlama ve programlaına ko nmu yalnız Devlet Plânlama Tpşkilâtının vavınlarında deeıl, Türk bilim ortarnında da. gerek doğu. gerek batı vönlerinden ele alınıp i'lenmeye baslandı ve bu alanda. telif veva çeviri olarak. deeerlı arastırmalar m e y dana konu!o*u. (5). kosullar gozonunde bulundurularak gelecek yıllara llışkin bolümler halınde ışlecmesı ve gerçekle^tirilmesı mümkün gonılen sonuçların rakamlarla kâğıda dokulme";i de ovlece s e reklidır Bu ıs. her konu uzennde derın ıhtıças ve bilgive sahip > ve ülkpnın sosya) ve ekonomılc '^tanıvan 'iımıre 8ETİNC «ATVTt (Yıuaaztfl) YEFAT Malıye Bakanlıg) tdari Dft valarMti^ivil* lcıymetli var ruya katılacak hir vetkı ile donatılır=a. o ?aman «teknotrat» kımligıni alırlar. şte plân ile teknnkrasının yakın ılı^ki^ı burada açıkca gorulmektedır Esasen bu vazı dızivınin basmda tanımla. dığımı? teknokra^i «ısteml. hemen hemen plânh ekonoml Ue baslamış ve gelişmıstir. Çünkü teknokrasi. sosyal ve kültürel havatın. fızlk varolus kosulla. rına uvmasını ra=lantılara ver bırakmadan gerçeklestirme «o rununu arastırır Su noktayı gozden uzak tutmamak gerekır kl. her «plânlı »konomi» mutlaka teknnkra*ı iriare^i demek riPgilrfir Teknokrasi görüsü. tekni8in insanın varaticı iradesinden C'ktıŞı. o iradenin bîr ÜH5nü olduju gerceâine vaslanır. Bu iradeve «ahip olan uzmrnt kisilerin. toelam kalkınması Icin devlet vönetiminde veri ve «öv. levecek «örü olması 157imHir cKamuovu 5nüne Rpform Kabine«i olarak» cıkan Nihat Erim Kabinesi. Türkive'de ilk defa olarak onlara bu verı sağlamıstır. I L Hırbiye Orduevt Hı «.4.1971 Hüseyin ANTIİ Savaş Cumhunyet 3053 ME V L İ T Kıymetll varlısımıl Yapı ve Kredi Bankısı Kapalı çaı$ı Subesı Senetler Servısı Sefi BEYEFENDt aniden vaitalandı»! amansız hastalıktao kurtulatnıyarak Hakkm rahmetine karusmusur. Ankaradan nakledılen nSslan 8 Nısan 1971 günü (persembe) ögle namazını müteakip Aksarav Valıde Camiınden kaldınlarak Edınnekapı Şehıtligındeltl ebed) aiip t<;HTahatj9hma emanet edilficektir. Tann rahmet eylesm. SAVAS *tLESt (Poyrazlar: 8ö4'3(rrO) Batının ıleri endüstri ülkelerine oranla seri kalmıs bir ulusun toplumsal kalkınmasında gerekli olan olân ve plânlama kavramlan ite ilk ke2. t«viçre'deki ösrencilisım sıra«:nda. 1930 veva 193Tde kar'ita^tım Stalin'in (b?« vıllık piânl hakkmdaki nutkunun «L'Efp o ^ sur le plan quinquermal» adıvla FTansızcava aktarılmı» ve bilimsel eserler vayımlavan bir Fransi7 vayınevince yayımlanmıs çe^nrisini okumuştum. Bu Mtap orta bovda. bir kaç vöz sayfahk bir kitaptı Basta kömür ve demir olmak üzere, maden. sanavi. enerii ÜTetimi. tanm iirünleri konusunda ee!ecek viltann teknik ve bilimsel plânlamasını ve kesin tahmin. lerini açık bir diile ve ılgi ç e kici btr biçimde anlatıyordu. |HE3 WtmW9Hrm . İsmet Korkutoğlu P M nun vefatının ' 52 oci sunune rastlayan 10 Nısan Cumartesi günü ikindi namaîını mutea kıp Osküdar Fıstıkağacı camlInde tanınmıs Mevlidhanisrdan Hafl? Hamd Celikkol. Yuruf Gered« ve Celâl Koc tarafından kıraet olunacak Mevlide akraba. dort ve arkadaslarımın tesnfin! ric» ederız. Anneri. Esi r e Çocnklan TESEKKÜR Amelivatımı vapan S S.K Dıskapı Hastahanesı Operatörü Dr FETHİ KARAVUR'a vardımcılan Dr. özcan özbasoglu'na Başhemsıre ve vardımcılanna Sevg] Tıırsut'a. Bevhan Kuru. Hatice Baysal Avsel Kemiksızoğlu'na. Velı Sevınc tle Osman ve Hasan Efendilere sonsuz teşekkürlenmlzi sunanm. SEDER ÖZER AÎLESt (Cumhuriyet: 3067) rhl Devletoilik ve çıkarcıhk kıtabı okuvunca düşüncfüm ki, geri kalmış ülkelerde kültürel ve özellik le ekonomik kalkınma. bu alanlardaki gidisin ba«ıbo« bırakıl. masıyla ve raslantıların akıntısına «alıverilmesivle «aglanamıvor. Başka bir deyimle. gerı kalrnış ülkelerin kalkınmasırırîa ve ılerı ülkeler dözevine ula*ma'inda. 19. yüzyılm hberal kapitalin ekonoml sistemi veterh olmuvor.. f f R '" n İ 1 kalkınma» ılkesı TürI İ U kive've re=mî olarak 1%1 •" * Anava=a=ı ile eirmistir Bu ya«anın «iktisadî ve sosval hayatın düzeni» kenar baslıSım ta^ıvan 41 maddesinin «on cüm« . Kalkınma plânlarını yapmak devletin ödevidir» demek suretivle, toplumsal kalkınma. nın 5nced»n hazırlanacak bir plân uvannca gercekleştirilme. sini devlete bir «Sdev» olarak vüklemistir Yine Anavasa'nın 126. madde. «ınin 2 fıkrasında: «kalkınm» plânları» ile ilgili yatınmlardan söz edilmekte, 129. maö*denin 1 fıkra«ınrla da: «tktisadî. <o«vat ve kSHürel kalkınma plâna bağlanır. Kal. kınma bn olâna töre gerçeklestirilir» denılmektedir. Bu maddeler 41 Greenmore College Boarding Departmenl 204 Bristol Road, Birmingham. 5, England. Boys and gırls from 319. Courses in all academıc subjects up to G.C E Advanced Lavel (Brıtish University Entrance>. Secretarıal Department for gırls from 15. Individua) intensive tuitıon. Also Summer Courses in English Language for Overseas students. Indoor heated swımmmg pool. and the College ıs centrally heated throughout. Apply: Secretary for Overseas Admıssions. (Basm: 31353 '3058ı O Teknokraside ' plânın önemi pnel tanımivle plân, bir olavı, bir amacı, ya da bir vapıtı önceden tasarhvarak onu rastlantılann etki=ine bırakmsdan ıstenilen son>ıca ulastırmak için her asaması avn a v n gö«terilmek suretivle. mevdana getirilen avnntıh bir program demektir. örneSln b e . tonarme bir vapınm mevdana eeririlmesl için, miroar, tasarladıgı vapının iç v e dıs cörünümünü boyutlu olarak çlzer: be» tonarme tasıma direnç v e e«.neklik hesaplannı. zemin v e b51 ge fme«el» deprem bölge«1) durumuna eöre yapar ve rakamlarla kâ&ıda d8ker Bütün bunlar cereklidir Yoksa vgpınîn eid1<rt raslantıları bırak'lmıı demektir. Bir binada plân nasıl eerekH 1»e. geri kalmıs bir ölkenin *osval v e iktî«adf kalkmırısi'rırt» (1) Plânlama. (Devlet Plânlama Teşkilâtı Dergisi) Cilt 1. s a . vı 1 (Ankara 1<Ht1> 1M <b. (î) Plânlama (Devlet Plânlama Teskitâti Tavinlan) \nkara (Temmaz 1961) 44 sh. (3) Restnî r . n t t e . 3 Aralık. 1M2. »avı 11Î72. (i) Resmî fV>7ete. 15 Ekim. 19«3 sayı 11531. (5) Dotan AvcıoHu'nnn tenel nitelikteki «Tiirkivenin Dö»eni» kitahı hir vjna hıra. kılırsa. bn konuda on eserler zikredilebilir: Dr. Esat f a m cB»tı nemekra«i<inde •Mvasi tktidar He tk«<adi tkHdar. (fstanbnl tkti«at Fakfilte«i V^vınları. !<»««) Dr. Mnallâ önrel «Tflrk T v . enlamasına AtıfTa P'Sn. Prne r»m ve Bütre tliskileri» (Fkonomi ve Malive En«ti. tnsîi Konferansları. F»knUesi » . 4 7 . 6 7 . Fkonomi!< Kalkınma trin rVneramlsntıa Teknikleri Çeviren Dr. Baran Taneef ( \nkara Sivass»! Rîlriler Fakültesi Yannlar. Cumhunyet 303] Vefatve Tesekkür Mora Yenisehırli, merhum Kâsım ve naerhume Hatıce Molla tızı, merhuro Kenmaga eşi I . E T T Hareket Müdürlüfünden emeklı Gıyaseddin Dorma'nın ablası Salime Çavdur. ve emeklı Albay Celâl Sahir Erkın annelen Ayhan Çelenlıgıl. tlhan Ayçe Cavdurlann anneannelen. Hu ma, ül\*a ve Bevza Çelenlıgıllerin büvük anneannelen Erkin allesınm Avşe Teyzelen. vefatı dolavısıyla gerek cenaze merasimınde ve serek *e tSzıvette bulunan. akraba ve dostlanmızla sınıl arka daslarıns şükranlanmızı su nanz Celâl Sahlr Krkin ve Ailesı Cumhıınvft Başsağlığı Denız Kuvvetlen K. Kur may Başkanı bavın Koramı ral Hılmı Pırat'ın anneler Salihatı nisvandan HANIMKIZ F1RAT AYSE ERKİN'in 6 Nısan »71 salı sünU Hak lun rahmPMne ftavusmusruT Merhumeve ^llahtan magfı ret kederh aılesme oassa? lıeı diler acılannı pavlası nz. Dz K K Kararcâh) Personpli fOıımhıırıvof Batıda bu sistemle basanlan kalkınma, başlangıçta. bır vandan ıeteki emekçı halkı sdmüren dev sanavl eelişmesi ve sanavı tekeli (iç tömürü), öte vandan 6 A R I N: TEKNOKRASt VE HIJKUK DEVLETİ Türkiye öğretmenler Bankasından Bankamızın ilk Genel Müdürü faziletli insan ustün ve NIMBÜS ORHAN AKÇAM'in vefatı dolayısıyle sayın aılesıne oassağlıgı dıler derin acısmı yürekten paylaşınz Bu vesile ile bıze tâzıyette bulunan dost ve meslektaşlanmızs» 5ükran sunanz. adınd» bir ofulları ccldl Uart dünraya Parim. 14 *4a Vrtrtıılamrt rt Tamana rf«*^Tn I Türkiye Öğretmenler Bankası
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle