24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA İKİ: COmüRtYET: 20 Nisan 1971 TT T Ikemizin, yeraltı ve yerüstü servet kay^ ^ naklarına ve tabanda yatan insan gücü potansiyeline rağmen, 1945'ten bu yana uygulanan türden bir demokrasi ve parlamenterizmle «Muasır medeniyet seviyesine» çıkamayacağı ve hattâ geri kalmışlıktan kurtulama>acağı çejrek yüzyılı aşan olumsuz ve acı deneylerle isbatlanmış bulunmaktadır. Ordu muhtırasıyla bu gerçeğin tescil edilmiş bulunmasını yurdumuz için gerçek bir aşama olarak görmekteyiz. Bu tür bir parlamenterizmin taraftarlan olan partilerin ve milletvekillerinin de, hiç bir kabinenin sağlayamadığı sayıdaki güvenoyu ile. Nihat Erim Iliikümetini işbaşına getirmeleri, bu gerçeği, dönülemeyecek bir biçimde kabul etmiş olmalarını göetermekte ve saptamaktadır. Yeni hükümetin programı, jasalar çereğince esasen yapılması gerektiği halde, artık ivice bilinen nedenlerle, yapılmayan \e hattâ tersine sürdürülen uygulamaların, evlemleri. yapma ve düzeltme vaitlerini getirmektedir. Toprak reformu ile birlikte yürüyeeek tarım urgulamaları ve kooperatifçilik, eğitim ve sanayilesme konularında enerjik bir tutum göriilmektedir. YENİ HÜKÜMET ve KÖY ENSTİTÜLERİ • • • • Hürrem ARMAN Hangi tür eğitimle? ağı vaadedilen uvgulamaların tümü insan eli ve gücü ile gerçekleştirilebilir. Her alanda işleri başaracak, uygulamaları gereğince vürütecek, yaparağı işe göre her >6nden yeterli insan yetiştirmeden hiç bir işın başarılması olanağı yoktur. Köy Enstitüleri uvçulamalan hariç. ilkten üniversiteve kadar bütün orçün (teşkilâth) ve yavpın eğitimimiz, bugüne kadar temel bir görüşe ve tutuma kavuşamamıştır. Parçacı çörüsler, palyatif tedbirler ve politik uygulamalarla tam bir çıkmaz içine' sokulmuştur. Geniş anlamda milli eğitimin amacı: tüm cneuklarımızın, eençlerin kendi istidat \e kabiliyetleri doğrultusunda fırsat ve özellikle imkân eşitliği içinde ve yetişkinlerin de kendi işlerinde yetişmeleri ve verimli olmaları nlanakları hazırlanarak, sektörlere. bunların özelliklerine göre eğitilmiş insan gücünü sağlamaktır. •» u tür hir temel förüşe dayanan tercih• * lere göre bir eğitim plânlaması vapılmadan her alanda reformcu ınçulamalara eirKilehiIme ve eğitimimizin çıkmazdan kurtulma olanağı yoktur. Sektörlerin verimliliği \e yapılması vaadedilen işlerin hiç biri millî ejitimden soyutlanarak düşünüleraez. Toprak tarım reformu, hayvancıhk, kooperatifçilik, orman. sağlık ve sanayilesme için gerekli insan gücü, teknisyen, uzmanlık, işbaşırıda jetiştirme ve tüm örgün ve yaygın eğitim çalışmalarının gerçekçi ve bilimsel bir temle görüse dayalı bir eğitim plânlaması ve uygulamasıyla yürüyebileceğini artık benimsemenin zamanı gelmiş olmalıdır. Yeni hükümet programının Milli Eğitim bolümündeki işlerin tümü yasalara, yurt gerçeklerine ve bilime göre ters yapılanların öncelikle düzeltilmesi anlamını taşımaktadır. Ama proçramda öngörülen uzun vadede başarılacak reformlar için insan gücü ihtiyacı eğitimde köklü bir değişildiği kesinlikle zorlayacaktır. Ve reformlarda samimi olan bir iktidar. doçal olarak Köv Enstitüleri sisteminden. ilke, metot ve uygulamalarından genis ölçüde yararlanmak zorunluğunu duyacaktır. T lkokuldan üniversiteye kadar okulları* mız sektörlere yaratıcı, üretici insan gücü sağlamaktan yoksundur. tncelemesiz. arastırmasız, gözlem ve deneyden uzak, ti« caret metaı kitaplardan çoğu işe yaramaz, unııtulma^a mahkum ölü bilgileri ezberci bir metotla vermektedirler; az katkı ile toplumdan çok alma şartlandırmaları içinde tüketici kusaklar yetiştirme düzeni içindedirler. Keform konularına paralel millî eğitim. her vönü, ile ele alınmadıkça vurt gerçeklerine, hilime uygun bir düzene sokulmadıkça hiç bir atılım hedefine tılaşamayacaktır. Atılımlarla birlikte çerçek bir eğitim düzeni düşünüldüğü zaman, milli eğitimin her bölümün de Köy Enstitüleri Sistemi ve uygulamalarından geniş olçüde yararlanılacaktır. l e n i hükümet programının birçok vaatlerinin yerine getirilmesinde gerekli ortamın yaratılması ve personeUn yetiştirilmesi zorunluğu yalnız ilkelerden yararlanmayı değil, Enstitülerin yeni koşullara göre kurulmalarını gerektirmektedir. Kırsal kesimde yapılacak reformlar ve bunların üretime geçirilmelerinde, organizasyonunda, öğretmenle beraber türlü teknisyenlerin yetiştirilmesi zorunluluğu vardır. Bunlar için gerekli insan gücü tercihlerinde köy kayııağı, Kö> Enstitülerinde oldugH gibi, kuşkusuz öncelik kazanacaktır. Bunlar için gerekli eğitim ortamı, gerçekten sonuç alınmak istenirse. Köy Enstitüleri ortamı gibi, konularının içinde yaratılacak ve uygulanan yöntem iş eğitimi olacaktır. jecikmeyecektir kanısındayız. Köy Enstitüleri 3803 numaralı kanunla, «Köy öğretmeni ve köylere yararlı diğer sanat erbabını jetiştirmek» amacıyla açılmıştı, bütün yurdu kapsayan bir sistem ve örgüt olarak işletilmişti. Sistemin içinde, çelişkisiz ve amaca uygun iş, ödev görülmesi için türlü kuruluslar, döner sermaye, işlikler, 810 köyün ortasında bölge okulları, bir köy üniversitesi olma\a aday, inceleme merkezi olan Yüksek Köy Enstitüsü vardı (1). l e n i hükümet, kırsal kesimle ılçili reformlan ve üretimi gerçekleştirraek, tabanla ilgili gelişimi kesinlikle sağlamak isterse, sistemi tümüyle inceiemek, içindeki bütün kuruluşları tümüyle ve kanımıza göre, temelde aynı ilkelerle, ancak avnntılarda bugünün kosullarına ve yetiştirilecek personelin özelliğine göre ve daha donatımlı bir biçimde, «adıvla sanı>la» kurup ısletmek zorundadır. Bir toprak • tarım. kooperatif, orman sağlık reformlarında. bölge okullarını da içine alan. bölge merkezleri kuruluşu; tarım araçları \e onarımı, kooperatif sağlık, yönetim merkezleri olarak zorunlu olacaktır. Sanat okullarının çoğunun bu merkezlerde kurulması. diğerlerinin fabrikaların ya da kendi iş alanlarının içinde kurulmaları gerekecektir. Buçün on üçbin kövümüzde okul yoktur. tkibuçuk mihon çocoğumuz ilköğrenimden \nksunıiur. Bu Aııayasal konunun çözümü için de Köy Enstitülerinin açüması, küçük köyler için eğitmen örgütünün ele alınması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Yoksul köylü kınııldanıyor Si'erek'ten yoksul kövlüler yazıyor: «Bizler Si\erekin Dağbası Nahiyesi B. Til köylüleriyiz. Ta. santımız halen asiretçilikle olduğu için Kırvar Asireti derler bize Gecimimiz hayvancılık üzerinedir. Aynı asirete mensup 6 köv ve 600'e vakın aile mevcuttur. Bu asiretin tümü yüz se. neden beri Hıdır ailesi tarafından idare edilir. Asiret körükörüne ve kayıtsız sartsız asiret reisine bağlıdır. Buçünkü reis Hüseyin oğlu Hasan Kırvar'dır. Maivetinde en asağı 500 mavzer tüfekli fedai bulunur. AJamız her seydir. agamız Allahtır. Sayın llhan Selçuk, Simdi bizler ağa baskısı ve a*a tahakkümünden knrtulmak istiyoruz. Kendi arazimizde namusnmuzla yasamak istivoruz. A*anın emrivle tasvip etmediiimiz işleri vapmak istemivornz. Fakat elimizden bir sev selmivor; ekili tarlamızı biçtirmiyor. suvnmuzu icirmiyor bize aga . Savın Selrnk, bizler atadan korkmuvornz; bizler kanundan korkuvoruz; busüne kadar, Cumhuriyet kuruldu kurulalı, kanundan korktuk. Çünkü kanun ağayı korudu. .Uanın kazada büyük dostları var. Efendiler a|anın dostndur. \Ja ovunu bu polltikacı efendilere verdi|i için efendiler de a*avı korur. Bizler oy knllanmavız. Afa askerdeki insanın oynnü bile kullandırır. Siverek'te Sevh Halit Gülpmar, Senatör ve diğer büyük adamlar atava destek olurlar. Aziz Selcuk, Tarih numaralarmı ekli listede size sundujumnz araziler bizimdir. Ağanın tüfeklileri, ekili ve nadaslı tarlalarımızı bize vermiyorlar. Bugüne kadar belki viizden fazla. tnüracaatımız neticesiz kalmıstır. Nahiyemiz karakol knmandanı her seferinde: Gidin siz. bir sey olmaz, efer adam öldürülürse siıi tanırım.. demektedir. Bugfin son müracaatta bulunduk. Avukat tutmak istedik; Bes bin T. lirası.. dedf. Verecek çüc yok bizde . Çaresiz akrabamız kanalıvla dnrnmn size anlatıyortiT. A{anın zalimliii hakkında ne yazsak azdır. Ağa bir değil ki, öldürelim de kurtulalım. A|a çok.. Aganın kuvveti de çok.. Ağanın tnfetf de çok Bizim ise hiçbir seyimiz yok Hiikümetimiz bile vokDüne kadar iktidarda olan afalann. beylerin hükümeti bize yaramıdı. Simdi duvduk ki, Atatürk'ün izinde yürüyeeek bir hükümet kurulmus . Size yalvarıyoruz .. Kanun varsa. bize vardım etsin. bizi zalimlerin elinden kurtarsınlar Kurtarmazlarsa blıde baska türlü davranacaçız, ve sonnnda biz de ölecefiz Son çare bu ! Tekrar rica edivoruz tçişleri Bakanı ilgilensin blzlerle Bu yazımızi vazm ırazetenize ! Oknsun Basbakan, okusun di|er zevat ve oknsun bizim gibi ezilen halk . » • Siverek'ten eelen mektup burada bitiyor. Mektuba ekli bir de liste var; köylülerin tapn senedi örnefinin bu listede dökümü yapılmu .. Bngünkü vazımızı bir de Tarsus'tan gelen bir mektnpla ta. mamlıvalım. Yenict'nin Tüksek Köyü halkı da imzalarıyla do. nattıkları su mektnbn cöndermisler : «Seveili tlhan Agamız, Burası elli dönümünden bir zengin çıkaran mümbit Çnkurova'nın göbefinde bir köy... Vatanın her kösesi için Çuknrovalı talihlidir, ajadır Çnkurova. ağadır Çukurovalı... Ancak burası bir köv ki, 4.000 dönüm toprafin ortasında ama, el süremez kövlü bir dönüme dahi .. Bir aga çelmis yerlcsmistir. Gerçek sahibi kimdir bilinmez? Senelerdir toprakları süregelen köylü değildir. Adımız çıkmıs zenein Çnkurova köv. lüsüne.. Gel çör ki, tek dönüm toprafımız yok. Çnkurova denince ırgat davası çelir aklına... Bizim gibi topraksız yoksul köylülere bak biraz da... Dertlerimizle seni dertlendirdik, bizleri hos görj» • Erim Hükümeti isbaşma teçip toprak reformn yapacatını söyleyince Anadolu'nnn yoksul ve uvanık çevrelerinde nmutlar kabarmava basladı.. Gönderilen mektuplardan ivice anlasılıyor bu.. Bugün iki örnefini yukanda sunduğumuz gibi nice dilekler geliyor. Acaba Yeni Hükümet yoksul köylülerin yükselen umntlanna cevap vermesini, ve halkın dinamiğini itici güç gibi ardına almasını bilecek mi? Toksa vuslat gene baska bahara mi kala,cakS ,,,,. „ ı,r. Soiıııc ugüne kadar uygulanan türde hir parlamentarizmin geçersizliğinin tescil edildiği bir dönemde, oy ve çıkar düşünceleriyle kapatılmış bulunan Köy Enstitülerinin, bu kaygılardan uzak olduğu görülen yeni hükümet eliyle kurulmasını ve bu yüzde yüz milli sistemden faydalanılmasmı beklemek tabandaki milyonlarca insanın hakkıdır. Tabanı canlandıracak atılımlara girişmeyen, onun ağırlığım getiremeyen iktidarlarm acı deneylerini yaşamış. bunalımlara itibniş. (eri bırakılmıs bir toplumuz. Yeni hükümetin atacağı olnmlu adımlan mutlulukla izleyeceğiz. Baslangıç için ortam hazır ski yiraıi bir Köy Enstitüsünün bugüne kadar yıkılamayaiı maddî kuruluş ortamı bu tür gerçekçi ve bilimsel eğitim alan•an ve kırsal kesim inceleme, plânlama merkezleri olabilecek nitelikte eldedir. Tarım, kooperatif, hayvancılık, orman. sağlık ve türlü sanat kolları için gerekli teknisyenlerin ve uzmanların gereğince yetiştirilmesinde bu kuruluslar, yok edilen iş eğitiminin uygulandığı merkezler haline getirilerek kullanılmalıdır. Eğer hükümet programındaki işleri başarmakta samimi ise bu konuyu ele almakta B E (1) Bak: Devrımci Eğitim Şurası, Sajfa 368 389, TÖS yayını 1969.. UNDEN UNE Beyin meselesi Be\ine Fransızlar (matiere grise) \anı (kurşunî madde) deriİMirlar. Onlar da bu maddenin Amerikaya doğru, ynl almasından şikâyetçidirler Az gelişnıiş milletlerin büyük dramlarından biri. Yetiştirdikleri. doktor, mühendis çihi elemanları ellerinde tutamnarak kaçırmışlardır. Nitekim satııı dostumuz Vedat Âli Ozkan, bunları memlekete getirme\e çok uğraşmış, ama bir türlü mınaffak olamamıştı. Bu sebepten dolajı düşür.en ve kafatasında be;in taşıyan bütün uygar toplumlan bu beyin meselesi ciddî olarak ilçiler.dirmekte. endişelendirmekte. meşgul etmektedir. Hal bö\le iken, Türki\ede bu beyin işi ciğer l e beyin satan esnafıı, konuşma se^vesine iniverdi. Orta mektep tahsili olmııan bir kalem sahibi, kendisi için yep\eni bir terim olan. devlette düşünüp karar verecek ir.sanlar aı»Hımıı»a gelen, (beyin takımı) ifadesini yadırgadı; insanda düşüncenin. bilginin. muhakempr.in merkezinin beyin olduğunu alelârie fizyolnjik bilgiden voksun olanların, bilmiyenlerin aniaması mümkün olmıyacağı için. savın Erim'in kullandığı bu tâbiri Ciğerci Murtazanın «beyin \ar bevin»!! nidasi^le birbirine karıştırdılar. Bu sebepten dolayı da hem Erim'le, hem de beyin takımı ismini alan. bu memleketin güçbelâ ^etistirdiği elemanlarla alav etmeye basladılar. Birisi (is he\ ir.de desil. kafada) diyor . Siz: hemen «ma«allah demek. bu zat be^nin kafataMnda olduğunu bilmivorl» (iemenize vakit kalmadan. bir baskası Karaosmanoğlunun açıklamalarına deçinerek «Bak şıı be\in takımın sözlerine!» diye sözü japıştırnor Ve demiş? deıince o sözlerin nitelistine, ne kadarının reel. ne kadarının hatâlı olduğunu sövlemek lüzumunu dınnıadan «Olıır mu efeııdim! Bu sozler moral bozuvor!» di\or ve her bcjinsiz insanın \aptısı sribi. kafasını kullanmavıp iççüdu«ü ile konuştuğu için âciz adamın kompleksi ile, veriştirnor be\in'e I epimizin gözlerine büyiik sansasyon gazetelerinde şöyle ha ' berler ilisir: •Yeni aldığı buzdolabının fişinl ters takan kadın, tepine tepine öldıi.. Yahut. Zavallı genç kadın cocuklarına doyamadan hatasının kurbanı oldu» denilerek insanlar acındırılır. Bizler de hiç diiçünmeden. «biraz dikkatli olsan ne olurdu» deriz. Suç kadına vüklenir, birkaç gün sonra da olay unutularak geçiştirilir. Halbuki olayı telcnik olarak düşünürsek; buzdolabı, çamaşır makinası v.b. elektronik araçları çalıştırmak için vapılacak şey: fişi prize takıp, k u . manda düğmesine basmaktır. Ama fiş nasıl takıhrsa takılsın. Çünkü teknikte bu durumda. fişi prize ters takmak veya düz takmak diye bir kavTarn yoktur. Eğer olsaydı, buzdolabı alana mutlaka belir. tilir veya fis prize bir yönlü takıla bilecek şekilde, özel olarak yapıhrdı. Halbuki fiş, iki tane aynı uzunlukta. aynı çapta. eşit metal parçalarmdan olusur. Bizim buzdolapçıların deyimi ile ters veya düz taküabilir. Zaten hazırlanırken basitliği ve emniveti yönün den her kesimden insan gözönünde buHmdurıılmalıdır. Eğer eviniz. de elektronik araç varsa, fişini, «imdiki olduğu durumunu desistirerek takın. Zaten iki türlü takılır, ikisini de denevin Havretler içinde ölmediŞinizi göreceksiniz ve isin kotüsü de aracıniT çalı^acak, ölen olursa demek ki fiş daha önce duz takılmıştır.! H Cici düzen nın ölduremedıgı Atasını öldürmeye yönelenleri gördükçe. Bir büyiik kongrede önderinin resmini göremiyen gençlik çıldırmadıgına hayret. Ustelik yannın yönetici kişilerl olursa bunlar. Ne korkunç, ne dipsiz bir kuyu. însan oğlunu bir an olsun donduracak, dilsizleştirecek bir sızı. öyle ya! öğrendiklerimız, dinlediklerimiz, gördüklerimiz yalanJkMlVOB. f9ryİft?..İBp9ir, bu olamaz. Tüm dünya y'alan olamaz. O yiice lnsanı damarlanmızdan söküp atamazlar Türk gençliğl yaşadıkça yaşayacaktır. Ey Türk gençliği! Seni kıskanıyorum. öksüzlüğümü seninle unutuyorum. Üzülme. Her şey yıkılsa istikbal bakidir. Güçlüsün. Aydmsm. Ve yeneceksin de. Cevdet YAZICI arzuyu, bu sevgıyi öğrencilerıne verme olanağı olan kaç okulumuz bulunmaktadır? Okullarda, fiziğin, kimyanın, biyolojınin labor^tuvarıntn bulunma sı gerektiği herkesçe bilinir. Işte bu laboratuvar çalışmalarının ve dığer derslerın hazırlanmasında ilk başvurulacak yer okul kitaplık larıdır. Okul kitaphklarmı, okulla rın beyni kabul edebilıriz. Okul kitaplıklarının amacı «Okul Kutüphaneleri Yönetmeliği^nd« şu şekilde belirtilmiştir: «1 Öğrencilerin, fikri gelişme lerine; iktisat ve kabüiyetlerine uygun istikametlerde gelişme ve programlann ihüva ettiği konular. da şahsi araştırma ve inceleme yap malanna geni« olçüde imkânlar hazırlamak ve öğrencilerin başka bir dayanağı olmak .. 2 Okul Kutüphaneleri, göz ve kulak yolu ile yapılacak eğitim ve bğretim çalışmalanmn da başlıca merkezidir» dendikten sonra «Türk kultürü, medeniyeti, edebiyatı ve tanhiyle ilgili eserlere, okullann seviyeleri gozetilmek şartiyle, okul kutuphanelerınde birincı derecede önem verilmesi zorunlu küın> maktadır. S O N U ^ ğer gençlerimizin boş zamanla. rını, oyun salonlarında, kahve köşelerinde geçirmelerini arzu etmiyor ve onları yalnız fotoromanlarm açıksaçık resimlerle do lu sayfaları arasında terk etmek is. temiyorsak; onlann, yurt ve dünya gerçeklerini iyice öğrenmiş. sağ lam karakterli. ileriyi gören. kültürlü. bilgili birer genç olarak ye tişmelerini istiyorsak, her okulda an kovanı gibi işleyen birer kitap lık kurmalıyız. All Görend (Öğretmen) E !••••••••••* C E M YAYINEVt S UNA R Bütün öğretmenlerın, öğrencilerin, halkı ve halk sanatmı sevenlerın kitabı: Okul kitanlıkları eni hükümetin Prosramında • VII. ve VIII. Milli Eğitim Suralarında başlatılan çalısmalar en kısa zamanda değerlendırilecek ve uvgulanmaya konulacaktır» deniliyor. 3 Ekim 1970'de toplantı sını bitiren VIII. Millî Eğitim Surası da «Ortaöğretimin yerıiden dü zenlenmesi ve yuksek öğıctime ge çis» konusunu ele almıştı O zaman basmdan izlevebildıâim kadan ile VIII. Milli Eğitim Surasında okul kitaplıklarıhdan soz edildi ğini duyamamıştım Nisan avmm ilk haftasımn Kütüphane Haftası olması ve yeni hükümetin de Millî Eğitimimizde köklü yenil : k ler yapacağını vaat etmesi üzerıne yıllardır ihmal edilmiş olan okul kitaphklarının bugünkü durumunu kamuo\Tjna duyurmayı yararlı görüyoruz. Bugün. kitap deyince, gerek anababalann, gerekse öğrencilerin ilk ansıdıklan şey ders kitaplandır. Bunlar da sadece sınıf geçmek için okur.ur Bunun dısında mecbur tu. tulmadıkça okuma arzusu duyan, ya da kitap sevgisi olan kaç öğrencimiz vardır? Daha doğrusu bu Çok enteresan bir tecrübe geçiriyoruz sayın okuvucular! Su bp^in takımı ile alay edenlere, onları küçük görer.lere bir bakınız! Bunların hepsi. alaia konu aldıkları kimselerden nitelık hakımmdan nesnel sebeplerle diploma gibi. hayattaki başarılı isler gihi. çok geridedirleı. Geri oldukları için de, kendi ker.dilerini hor sörmemek amacı ile tilkinin erisenıiyeceği mey\a>a pis demesi kabilinden. bunlar da ulasamnacalcları bevni. kuzu beinine beıızeterek harsivetlerini kurtardıklarını zanr.etmektcdirler. Çünkü bu za\allılar bilmiyorlar ki, kötüledikleri beyin ile kendi akılsızlıkları arasında cehaletin *öprüsü vardır. Herkes gibi her be>in sahibi hatâ edebilir. fakat bir insanın, burnu ile derisinin rengi ile ala> etmek nasıl ilkel insaıılara \ergi bir küçüklük duygusunun ifadesi ıse, insan beynini ala>a alm.ık da, beyinsizliğin tâ kendisidir. S O N U Ç | u7dn!abının fişini ters takma | yüzünden öiüm oimaz. Eğer varsa ölen zavallı kendi hatası nın değil, buzdolabmı bozuk yapnn ve denemeden piyasaya süren fırmann kurbanıdır. Uvgariığın avda tekerlekli araç yürüttüğü. in sanların» kalplerini defiştirdiği çağda. ''rıs konusunu önleyememe si çok gülünç ve çok yazıktır Olay daki sakatliffi ve dolabın markasını o Vıaberi veren gazete açıklayamaz îlân işidir bu. Suç ölpnde kalır. iki kere öldfirülmüs olur. So nuç sudur ki bu kurbanlar. kapitalist. \urguncu düzenin kıydıkları zavalhlardır Her iîimizde ol duğu gibi sebep ddner. dolaşır, ge lir ve cici düzenimize dpvanır. Hasan Özgen (O.D.T.Ü. Ankara) Y T ESEK K V R TfHİR'İrVİZİH (BELBEZ) Vakıtsız olümü münasebetıyle acımızı paylaşan, bızleri tesellıye çalışan arkadaşlanna, yakınlanmız ve dostlanmıza ailemiz ve şahsımız adına içten şükranlanmızı sunarız. BEDİA ve HİKMET BELBEZ YUNUS EMRE SABAHATTÎN KVXBOCLÜ (36U sayfa, 12,5 lıra) Yeni Ajans: 1253/3499 2. inci Sayısı Çıktı Dağıtımı GAMEDA eliyle bütün il ve ilçelerde yapılmaktadır. Anadolu'dakı okurlannuzın bayilerden ısraria istekte bulunması gereklidır. Cumhurıvet 3493 EVRIM INŞAAT İLÂNI •"..•nFTÎfiiıınıTTf^F Devri Sabık yaratılmalıdır 12 Marttan sonra niçin korkmak? Müstafi binbaşı Yılmaz Akkılıç ILHAN SELÇUKILHAMI SOYSALÇETİN ALTANUĞUR MUMCU TURHAN SELCUK Bu ortamda köy enstitüleri kurulmamalıdır ENGİN TONGUÇ Cumhunyet 3509 KAYIP Gokgoz köyü ılkokulundan almış olduğum diplomarru kaybettım. Hükümsüzdür. ÖMER DEMİROİ Cumhuriyet 3500 Dipjen gelen ses S avın Jale Candan*ın «Ateşten Gömlek» yazısıyla kısmen de olsa ulastık eerceklerp. Yasamak, sonunda. duymakdüşünrnek kutsaldır bence. Gençlik. duyarlık. düşünürlük, uvancı bir çağdır kişi yaşamında. Dokunulmaz bam teline. Dert bir değil. bindir onda. Zira, ulusunu taşıyor omuzlannda. Konuşan dil. gören göz, diisünen kafa onun değil O bir kentte dogmadı Edirneden Karsa kadar Bitlisten Vana kadar doğmusluŞy var bu topraklarda. Hakkftrideki tepeden inişll asansörsüz toprak künbette o vatar Onun sözleri bm'ür ısık arar karanhŞm dehlizinde. Tefeciye. mahalle zenginine satılmıs odur Horlanan. sömürliien !sCinin alnında kuruyan ter onu üsütür. Nasıl titremesln ytlreği. Ciha 16 \isan 1971 Cuma günü saat 04 2S'de kaybettığımiz buyuğumuz Izınır'ın eskı tuccarlarından narencıve mustahsıli sayın Mustafa Akbelen' i gene aynı gun Cuma gunu müteakıp, Izmir Alsancak cami inden ahp toprağını göz vaslarımızia ıslatarak Kokluca'daki verme koyduk. Sabahın erken saatlerinde vardımlarımıza koşarak. butun hazırlıkları i k mal eden. yaralı kalblerimize melhem oian, bizleri teselli ile fiöz yaslarımızı silmeye çalışan bütıin akraba ve dostlarımıza en derin savgılarımızı sunarız. Eşi: Melâhat Akbelen Kardesi: M. Rifat Akbelen Cumhuriyet 3501 NİMBÜS Sosyal Sıgortalar Kurumu memur ve hizmetlileri sağhk yardımlaşma sandığı başkanlığından: 1 Mersin Erdemlı'de motel bloklan, sosyal tesis idare binası ve bahçe elamanlannı ihtiva etmek uzere yaptırılacak dinlenme tesıslerının inşaat ve tesisleri ya"pımı kapah zarf usulü ile ve gotürü (anahtar teslimi) teklıf alma esasına gore ihaleye çıkanlmıştır. 2 Teklifler: ihale dosyasındaki proje ve şartnamelerde belırtılen şartlar içinde ve gotürü bedel esasma pore tanzım edilecektir. 3 Bu işe ait ihale dosyalan 5 Mayıs 1971t günü mesai saati sonuna kadar Sosyal Sigortalar Kurumu Genel müdürlüğünde sağlık yardımlaşma sandığı müdür1 lüğünden 500 lira mukabilinde temin edılebilir. 4 Teklifler: en geç 15 Mayıs 1971 günü saat ll'e kadar SS.K, sağhk yard:mlaşma sandığı başkanlığında kurulu ihale komisyonu başkanhğına verilecektir. Komısyon teklıfleri 10 gün içinde neticelendirecek ve müteahhit mukavelesini sağlık yardımlaşma sandığı başkanlığı ile aktedecektır. 5 Bu eksütmpye gırebilmek icin istekliler: a (b) grubundan müteahhitlik karnesi, b Müteahhit olarak yaptığı en büyük işi, gösterir belgeyi idareye tevdi edecek ve ihaleye girmesi uygun gorüldüğü takdirde, a Eksiltme dosyasmı 5 Mayıs 1971 günü akşarmna kadar satm almış olduklanm gösterir belgeyi. b 1971 yıhna ait ticaret odası vesikasını, c Özel şartnamedeki nisbetler dahilinde ve teklif edecekleri gotürü bedele eöre hesaplıvacaklan muvakkat teminatın S.S.K, Genel Müdürlüğü veznesine yatırıldiğına dair alacaklan makbuzu, d Aldıklan eksiltme dosyası muhteviyatına göre hazırlayacaklan teklifleri, Zarfa koyarak 15 Mayıs 1971 günü akşarmna kadar komisyona vereceklerdir. * • ••"• • • 6 İdare ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledigine yapmakta serbesttir. 7 Telgraf ile müracaatlar ve postada meydana gelen geçikmeler kabul edilmez. 8 5237 sayılı kanun geflegince belediyelerce istenecek ilân resmı ve yardımlarla bilimum harclar mütcahhide aittir. Keyfiyet ilân olunur. Cumhuriyet 3504 Haftalık Haber Dergisi 1 2 A N K E da bu hofla • Ordu Demirel Hükümetini ilk def'a nasıl ikaz etti? • Erim, Karaosmanoğlu, Orel, İnönü ve Demirel neler söylediler? hafta J L A N K I okuyunuz P.K, 161 BokanlıklarANKARA Cumhuriyet 3 Sondör almacaktır T.K.f. GARP LİNYİTLERİ IŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Tavşanlıda öulunan Müessesemiz Merkezinrie 14.5.971 tarthinde yapılacak mülâkat (müracaat fazla olduğu takdirde yapılacak seçme imtihanı) neticesine göre, bölgelerimizde İş ka nununa tâbi olarak istthdam edilmek üzere, öill askerlik hızmetini lfa etmiş, 30 yaşını geçmemiş, en az ortaokul mezunu, sondaj İşlerinde asgarl 3 yü çalışmış elemanlar alınacaktır. M.T^. sondör kursunu bltirenler tercih edileceklerdir. îstihdarru uygun görülenlere, tatmin edlcd yevmlye, dlger lşçllere tanınmakta olan sosyal haklar, çalışma ve başan durumlanna göre fazla mesal ve istihsal prlml verilecektir. Isteklilerln şimdiye kadar çalışrruş olduklan yerlerl eSsterlr hizmet belgeleri İle 2 adet fotofraflannı, durumlannı mufassal şekilde yazacaklan bir dilekçeye ekliyerek 12.5.1971 günü saat 17.00 ye kadar Tavşanlıda bulunen Müessesemiz Müdürlüğüne vermelerl rica olunur. T. K. t. Mahdut MesnliyetU GARP LİNYtTLERt tŞLET>IESİ M Ü E S S E S E S İ (Basın: 13630/3498)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle