20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet *ÖASIN AHLAK ÎASASINA UYMAY1 TAAHHÜT EDER • Sahibı: Cumhuriyet Matbaacılık vo Gazetecıhk TA.Ş adına NAZt.ME NADl • Sorumlu Yazı tşlerl Müdürü : OKTAÎ KURTBÖKE • Basan ve Yayan : CLMHURİYET MATBAACILIK ve GAZETECİLİK T.A.Ş. Cağaloğlu Halkevi Sk. No. 3941 B j'ı U n A I A D ı ANKARA: Atatflrfc Bulvan Tener Apt n \J L. M n . Yenısehir Tel 120920 • 129544 120920 1 3 6 12 ABONE ve İLÂN Aylık Aylık Ayhk Ayhk 18 M 108 218 Bajlık (Makru) »00 Lira tZMIR: Fevzıpaja Bulv«n Alşaroilu tşnam leı GUNEY tLLESt: Tel: 4550 3931 Kunıkapru M aokak ND. 40 ADANA Adi Post» Ivi Vurt Oi|i 27 81 162 324 80 • 2 v« 7 ocl (ayfa (Santlmlı 85 • 3 uncu uyfa ıSamımı) 75 » 4. 5. 8 ncı sayfa ıSanumn 100 • Nişan. Nikâh Evlenme Do£um Ölüm, Mevlid. Tesekkuı 23 üncO (S Cm> 150 • 100 » Ölum. Mevlid. Tesekkuı (5 Cm.) SAYIS1 60 KURÜŞ Taviz vermeden hareket etmek zorundayız (Baştarafı 1 Inci sayfada) SEKA bazı kağıtlara zam yaptı İZMİT, (Cevdet Yakup bildiriyor) SEKA Genel Müdürlüğü, Ithal malı birinci hamur kâğıtla, krome karton ve tuvalet kâğıtlarına yüzde 30 oranında zam yapmıştır. Zamlı fiyat uygulaması dünden itibaren baş lamıştır. tthal malı birincı hamur kâğıdm tonu 5.500 liradan 7.500 liraya, tonu 7 bine satılmakta olan 210225 gramlık krome kartonlar 9.500 lira, tonu 6500 lira olan 250 gramlık kartonlar 9 bin liraya, bir kilosu 140 liraya satı!an yerli tuvalet kâğıtları ise 240 liraya yükseltilmiştir Öte yandan diğer kâğıt cınslerine de zam geleceği bildirilmiş, ancak SEKA yetkilileri, gazete kâğırfına zam yapılmıyacağını ke«inlikle açıklamışlardır. Tehditle devalüasyon Karaosmanoğlu, ilk olarak devalüasyon konusunda çurüan soylemiştır: «19651970 dönemi içinde uyjruIanan düzensiz ekonomi politikası sonucunda ve ancak dış baskıların etkisi ile bir devalüasyon yapmak zorunda kalmmış tır. Bu devalüasyonun kaçınıl maz hale geldiği Ağustos 1970' den çok önce ortaya çıktığı halde cesaret gösterilip harekete Beçilememış, bütün dış yardım kaynaklarının kesilmesi tehdidi ile karşı karşıya kalınınca de valüasyon yapma fcaran verilmiştir.» Başbakan Vardımcısı, devalü asyonun başan koşullan ve alın ması gereken tedbırler konusunda ise şöyle konuşmuştur: daha az olmuş demektir. Şu anda elimizde bulunan millî gelir ön tahminlerine göre mal üreten sektörlerdeki artış hızı 1968 de •. 3,2. 1969 da •• 2,4 / ve 1970 de • 1,1 dir, gayri safi • ' millî hasıladaki artışı daha hızlı gösteren etkenler, «hizmetler» sektöründeki artışlar ile yurt dışmdaki işçilerimizin gönderdikleri dövizlerdir. Uzun vadeli kalkınma potansiyeli açısmdan bu politika, iç üretira yapımızın nisbî olarak zayıflaması sonucnnu doğurmuştur. nusuncta hükümet programmın açık olduğunu, «metnin yazılışından da açıkça göruleceği üNakdî giris Milyon dolar ' 12.8 7.4 14.1 15.6 o p l a m : Mal girişi Milyon dolar 4.4 5.7 10.1 42.8 zere bu şartların bir arada uygulanacağını» soj'ledikten sonra şu rakamları vermiştır : Toplam yabancı (Milyon dolar) sermaye girişi Kâr transferleıi İ7.2 25.3 13.1 31.8 2*2 31.8 58.4 33.0 1967 1968 1969 1970 T U2J 1ZL9 bulunduğunu da söyleyen Karaosmanoğlu, bu konuda gerekii çahşmaların yapılacağını bıldirmis, Türk toplumunun sıçrama j yapma imkânının belirdığıni, bu bakımdan tüm politikacıların kendılerine yardımcı olacak i larına ınandığını soylemiş, «Güç lükler çıktıgı takdirde onları o zaman görüşme imkânımız olacaktır» demiştir. Basın toplanfısından notlar (Baştarati t savfa<t«) sma Türkiyede tanık olmamıştım ..» dıyordu. Çok ıyi Türkçe bılen bu tngiliz gazetecısmi hayrete düşüren bu 29 yaşındakı gencın adı Atillâ Karaosmanoğlu idi. Dün de bir basın toplantısı vardı... Bu kez 39 yaşında bir genç yine rakamlar verıyor, gerçekler ile rakamlar arasındakı ilişkilerden. Türkıyenin nasıl ve neden geri kaldığını, Ortak Pazar ülkelerinin düzevıne ulaşabilmek için aradan 2359 yılm geçmesi gerektığıni söylüyor, anlatıyor, anlatıyordu Bu basın toplantısının sonunda da, yanımda oturan ve çok güzel Türkçe bilen bir Amerikalı gazeteci aynen şunlan söylüyordu: « Beş yıldır Türkiyedeyim. Simdiye kadar böyle gerçek bir basın toplantısına ilk kez tanık oluyorum...» Bu basın toplantısını yapan gencin adı da Atillâ Karaosmanoğlu idi... Çeşitli iç ve dış oassı grupları ile politikacılann «tu kaka» diyerek istifaya zorladıkları ve yurt dışına kaçırdıklan bu değer, o gün D.P.T İktisadi Plânlama Dairesi Başkanı ıdı. Bugün ise Başbakan Yardımcısıdır... Kendisine dünkü basın toplantı smda kısmen bunlan ima ederek sorduğum, «Reformlarınızı Parlamentodan geçirebilecek misiniz? Geçiremezseniz tutumunuz ne ola caktır? soruma «Su anda sorunuzun cevabını düşünmek dahi istemiyorum» diyordu Türk halkının çıkarlarına uygun ve gerekli atılımları uygulamak için Dünya Bankasındakı ay lık 30 bin liralık gorevi bırakıp 3500 liralık bir aylıkla göreve koşan Karaosmanoğlu. bu sözüyle açıkça olmâsa bile «O zaman kıyamet kopar> demek istiyordu, her halde .. Karaosmanoğlu bir politikacı de. ğildi... bundan dolayı yuvarlak sözler söylemiyordu... Bir politika cı olsaydı. şu sözleri nasıl söyleye bilirdi: Dış yardımın kesileceği teh didi ve dış baskı ile devalüasyon yapılmıştır . Bu konuda örnekleri arttırabiliriz. Oysa devalüasyon öncesi ve sonrasında bu soruyu yönelttiğımiz bir ıktidar mensubu «Kim baskı yapmış? Kim tehdit etmiş? Kim kime yardımı kesmiş? Bakın beni dinleyin böyle bir yardım kesıne tehdidi olsaydı 1 milyar dolar kredi verirler miydi? Devalüasyonu dış baskılarla yapma dık beyler? v.s., v^...» şeklinde cevaplamıştı sorumuzu... Bununla birlikte Karaosmanoğlu, bir yerde politikacılar gibi . bazı vaa^lMde de ..Ipulnnuyçrdu. «Toprak reformu yapacağrz» diyor. «Tarunsal kazançlardan vergi alacağız» diyor. «Dış ticaretteki dönen oyunlan önleyeceğiz» dıyor. «Madenlerde, petrolde ülke ve ulusun çıkarlannı ön plâna alacağız» dıyor... «cegiz, cağız ..» kelımelen ile Karaosmanoğlu gerçekten politikacıya benzıyor . Bundan dolayı kendısının parlâmento içinde ve dışında bir tepkı görmemesı gerek Çıkarları elinden alınacak «Küçük zümrelerin bundan rahatsız olacağını», yapılacaklann kendi yararına olacağını artık Türk halkı anlayacak güçtedir. tşte, klâsık politikacı tip ile Karaosmanoğlu tıpi polıtikacıyı ayıran tek çızgl budur... Hazine parlak değil Hükümetimizin aldığı ödemeler dengesi durumu ve Hazine Merkez Bankası ve Hazine Bütçe ilişkileri de hiç parlak değildir. Hazine, Merkez Bankası imkânlarını sonuna kadar kullanmıs durumdadır. 10 Ağustos 1970 tarihli tedbirlerden özellikle bunların kur farklarından hazine durumunun düzeltilmesi, Merkez Bankasından hazinece alınan kısa vadeli avansm ve kısa vadeli borçların tasfiyesi için faydalanılması düşünülmüştür. Bu amaca vanlamamıştır. Bütçe açıklan . Personel Kanununun getirdiği yuk ve diğer zorunluluklar 10 Ağustos'tan sonra meydana geunis olan olanaklann günlük ihtiyaçlar için kullanılmasını gerektirmiştir. Böylelikle önemli bir imkân yitirilmiştir.» Zorunlu tedbirler «Yapılan devalüasyonun başarı koşulları arasında bulunan bir takım tedbirleri almak ve kamu oyuna açıklamak yolu tutulmamış ve iktisadi devlet tesekkülleri konusunda alınması kaçınılmaz hale gelen tedbirler kamuya açıklanmayan bir gizli kararnamede kabul edilmiştir. * 1643 sayılı bu kararnamenin tarihi 30 Kasım 1970'dir tktisadi devlet teşekkülleri için eski hükümetçe hazırianan 1971 faaliyet progTammda büvük finansman açıkları vardır. İktisadi devlet teşekküllerinin yatırım yapabilmeleri bir yana, bir kismının pereonel maaşlarınm ödenmesi, mal ve hizmetlerine zam yapılmasına bağlı tutulmuştur. Ancak, gerekli cesaret göstrrilip. bu fiyat artışları zamanında yapılmış olsa idi. Yapılması zorunlu fiyat artışları daha az olacağı halde. ileride daha büyük fiyat artifları yaparak açıkları kapamak volu seçilmiş ve güçlüklerin hacmi arttırılmış, vatandaşın katlanacağı sıkıntıııın daha da artacağı konu su üzerinde durıümamıştır. Bu şekilde fiyat artışı zorunlu olan konular arasında P.T.T., elektrik tarifeleri ve Türkiye Radyo Televizj'on Kurumunun hizmet tarifelerinin yükseltümesi gibi hususlar vardır.» Eski hükümetin bu gizli karardan sadece Sümerbanlc mamuüeri üe çimento fiyatlanna zam yapabildiğini, hükümetin yenı personel rejiminin maliyetini hesaplamadan 1970 bütçesini Mec lise sevkettiğini, bu konudaki kesin sonuçlann bugün dahi elde edilemediğini soylemiş ve bu konuda şöyle devam etmiştir: «Yabancı sermayeyı ancak kalkınmamıza katkıda bulunarak alaniarda kabul etmek ve desteklemek durumunda olacagız» diyen Devlet Bakanı, bu konuda şunlan söylemistir : «Yabancı Sermaye Kanunnna göre kurulan şirketlerin durumu hükümet programı çerçevesinde ve Türk ekonomisinin ihtiyaçları yönünden yeniden gÖT. den geçirileeektir. Hükümet programmda yabancı y a t ı n m l a rın desteklenmesi için ileri sürülen dört koşuldan biri de bu yatırımlarda çoğanluk paylannın Türklere ait olmasıdır.» kadar yapılan demeler fiili ö 240 5 T o p l a m 6.400.4 Karaosmanoğlu bundan sonra teşvik tedbirlerinin toplam yüku hakkında «Tüm tedbirler bir arada dikkate alındıgında 1967 70 döneminde Türk ekonomisine, ekonominin katlandığı toplam yiik 8,2 milyar liraya ulaşmaktadır» demiş ve bu konuyu ?u sozlerle tamamlamıştır: İPRAŞ 1972'de TPAO'ya devrediliyor İZMİT, (a.a.) Petrol Rafinerisi Genel Müdürü Hasan Göker, dün saat 19'da düzenlediği basın toplantısmda, îpraş Rafinerisinin tümünün. 12 Mart 1972 tarihinden itibaren Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına devredileceğini açıklamıştır. Genel Müdür Göker, Ipraş'ın 1970 yılındaki net kârınm 150 mil yon lirayı bulduğunu da belirtmiş, 300 bin tonluk tankerlerin yanaşabileceği bir iskelenin de kurulmakta olduğunu bildirmiştir. Diyanet tşletinde (Baştarafı 1. Sayfada) Işlerı Başkan Yardımc.hğına vekâlet eden Yaşar Tunagür'ün de a?ıl gorevi tstanbul Müftulüğürfür. Yetki kanununa ihtiyaç yok «933 sayılı Yetki Kannnunun Anayasa Mahkemesince iptal edilen hususları için yeniden tasan hazırlanıp hazırlanmıyacagını sormnslardır. Bu konuda, yeni bir tasarı hazırlama niyetinde degiliz.» Değişti Enerjı ve Tabıi Kaynaklar Ba kanlığı Maden Dairesi Başkanlığı görevinı tedvıre menuır Mazlum ö g e t bu görevinden ay» rılarak MTA'daki eski görevin* dönmüştür. Maden Dairesı Başkanlığmı tedvırle bu Daire uzmanlarından Kadri Yersel görevlendirilmiştir. Diyanet Işlerınde kadrolann büyük kısmı «vekâlet» le doldukurulmuş bulunmaktadır. Toprak reformu ve tarımsal kazançlar Başbakan Yardımcısı, en çok yöneltilen somlardan biri olan toprak reformu ile tarımsal kazançların vergilendirilmesi konusunu birlikte ele alarak cevaplandırmış ve bu konuda şunları söylemiştir: «Toprak reformuna uygun tarımsal vergiler düzenini iki noktada ele almak gerekir. Bunlardan birincisi, arazinin etkin şekilde vergilendirilmesidir. Küçük toprak sahiplerir.i vergi kapsamı dışında tutan. fakat mütcrakki bir arazi vergisi getirilmesi esastır. Halen arazi vergisinden sağlanan yıllık gelir 100 milyon liradır. Geçen yıl Maliye Bakanlığınca hazırlanıp, hükümetçe Meclise stvkedilen vergi teklifi 1,5 milyarhk bir gelir tahminini öngörmekteydi. Yapılan değişikliklerle bu vergi işlemez duruma gelmiştir. En az eski tekllfte ki kadar gelir sağlayacak bir değişiklikle vergi tekrar getirilecektir. Arazi vergisine ek olarak topraktan elde edilecek gelirin de vergilendirilmesi şarttır. Millî gelirin içinde tarımsal faaliyetler le elde edilen gelir 1970 ön tahminlerine göre 37.8 milyar liradır. Bu gelire karşılık sadece 27 bin mükelleften 87 milyon liralık bir vergi alınmaktadır. Bu, muafiyet oranlanmn çok geniş tutulmasından ve ileri vergi tekniklerinin uygulanmamasından ileri gelmiştir. Bugüne kadar toplumun kaynaklarından ve olanaklarından valnızca yararlanıp, karşılığında hiç bir şey ödemiyen büyük tarım gelirleri sahiplerinin kesin olarak vergilendirilmesi sağlanacaktır. Toprak reformu, yalnız toprağı büyük toprak sahiplerinden alıp, topraksız veya az topraklı çiftçiye dağıtmak olarak düşünülemez. Toprak reformunun uy gulanması alanına giren toprak. ların en verimli şekilde işletilebilmesi için gerekli araçgereç, gübre, tohumluk gibi temel olanaklannı gözönünde tutuyoruz. Tarımda uygulanan teknolojir.in çağdaş seviyeye çıkarılması da kesin olarak gerçekleştirilmesi gereken bir konudur.» Devlet Plânlama Teşkılâtı bünyesı içinde bulunan Teşvik ve Uygulama Dairesının. Dış Ekonomik İlişlciler Bakanlığına bağlanacağını da açıklayan Devlet Bakanı, «Bir doğma olarak teşvik devresi »ona ermiştir» dedikten sonra bu konuda özetle şunlan söylemiştir: «Teşvik tedbirlerini verenler ve hükümet bu tedbirlerin maliyetinin ne oldufunu düşünmek zahmetine katlanmadıkları için istediğimiz ayrıntılı bilgileri elde etmek mümkün olmamıştır.» Uygulamakta olan başlıca teşvik tedbirlerini, ihracatta vergi iadesi, proje bazmda döviz ve kredi tahsisi, ozel ihracat fonu, yatırım indirimi, gümrük taksitlendirilmesi ve muafiyetl, geliştirme ve teşvik fonları olarak sıralayan Karaosmanoğlu bu konuda ayrıca şu bılgileri vermiştir: «Kaba olarak ve iki ana baslık altında 196770 dönemindeki maliyetler asağıda çıkarttlmıştır: Milyon TL. O Ihracatla ilgili ted. birler vergi iadesi 576.0 Proje bazmda döviz ve kredi tahsisi 7343 Özel ihracat fonu 496.2 Toplam maliyet 1.806.5 Bugün bunlara rağmen ihracatta gerekli artışlar sağlanamadığı gibi plân hedeflerine bile ulaşılamamıştır. Teşvik tedbirlerinden önce ve sonraki dönemler esas alınarak gerçeklesen ihracat bunu açıkça göstermektedir. îhracat milyon dolar 1.096 1.365 1.622 Teşvik tedbirlerinin uygulanmadığı 1964 1966 dönemindeki ihracat artışı '• 24.4 iken, teşvik tedbirlerinin uygulandıği 196870 döneminde artış oranı daha düşük olmak iizere '• 18.8 olmuştur. 1961 1963 1964 1966 1968 1970 0 Yatırımlarla ilgili tedbirler 1970 yılı sonuna kadar yatırım ları teşvik amacıyle Türk ekonomisinin katlandığı yuk şöylece özetlenebilir. Milyon TL. Yatırım indiriminden ötürü kayıp 1.080.3 Gümruklerd'en muaf tutulan ithalât sonucu vergi kaybı 5.079.6 Gelıştirme ve teşvik fon larından 1970 sonuna Komutanlar (BasUrafı l. Sayfada) ha sonra Akademilerde görevli bulunan Kurmay Subaylar ve öğrencilerle de uzun süren bir görüşme yapmışlardır. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlan bugün de Beşinci Kolordu'ya bağh birlikleri denetleyeceklerdir. Vergi reformu Başbakan Yardımcısı buradan vergi reformları ile ilgili sorulara geçmiş ve şunlan soylemiş tır: «Vergi reformu, vergi sistemindeki kaçak noktalarını kapatmak şeklinde en kısa zaman da tamamlanarak Meclise sunulacaktır. Hükümet programında sözü edilen serret vergisi niteliğindeki vergiler, bina ve arazi vergisi, gayrimenkul değer artışı vergisi, motorlu kara taşıtları vergisi ve veraset ve intikal vergisi gibi vergilerdir. Bu vergilerde bugün bazı kaçamak noktalan mevcut olduğu için dürüst hareket ederek, vergisini veren vatandaşlarımız, vergi kaçakçılığı yolunu seçenlere göre haksız bir işleme uğramaktadırlar. Bunlardaki kaçak noktaların en kısa zamanda kapatılması amacıyla birbirleri arasında organik bir otokont rol sistemi kurulacaktır. Veraset ve intikal vergisi, bugün tamamen etkisiz bir durum dadır. Gerçek ıntikalleri kesin olarak vergilendirme voluna gidilecektir. örnegin, büyük sermayedarlann hayatta oldukları sürede çocuklannı sermaye sahibi haline getirmeleri ve böylelikle veraset ve intikal vergisinden kaçma olanakları bu tip intikallerin de vergilendirilmesi yoluyla kapatılacaktır. ProfiJo'da (Baştarafı l tncı sayfada) hem de birçok toplu sözlesme haklarından vararlanamamak durumu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Aynca tazminat gibi hiçbir garantileri olmadığından her an işten çıkarılabilirier. Biz geçici işçiliğin kesin olarak kaldırılmasım şart koşuyoruz.» Sendika yönetıcılerı geçici işçiler ve memurlarla birlikte fab rikada çalışanlann sayısının 1500'ü bulduğunu belirterek, «Biz sadece aynı iş kolundaki benzeri fabrikalarda imzaladığımız toplu sözlesme şartlarına uygun bir anlaşma yapmak istiyoruz demişlerdir. Birkaç marka buzdolabmm ya pıldığı Profilo Fabrikası işverenleri ile Madenİş yöneticileri arasında dün sabah yapılan son toplantıda da taraflar bir anlaşma ortamı bulamadıkVjındarv, daha önce alınmış olan grev karan öğlen tatilinden sonra uygulanmaya başlanmıştır. Döviz rezervi zayıf Başbakan Yarduncısı daha sonra dış krediler ve döviz rezervleri konusuna değinerek şunları söylemiştir: «Devalüasyondan sonra (Merkez Bankası kayıtlarma göre) Ağustos 197B'den Mart 1971'e kadar 370 milyon dolarlık dış kredi dövizi ve 250 milyon dolarlık işçi dövizleri girişi olmuş ve yine aynı tarihlerde 385 milyon dolarlık ihracat yapılmıştır. Bu dönem içinde önceden birikmiş 300 milyon dolarlık transfer yapılmış ve yeni müracaatlar karşılanmıştır. Şimdi ithalât normal seyre girmiştir. Fakat döviz rezerv durumurauz çok kuvvetli değildir. 3 Nisan 1971 tarihindeki net rezerv durumumuz 129.4 milyon dolardır. Ayrıca, aynı tarihte elimizde, yapılmış akreditif taah hütlerinden henüz transfer edilmemiş 286 milyon dolarlık döviz bulunmakta idi, yani net döviz rezervierimiz serbest döviz sahasından yaptığımız iki ayhk ithalât değerinden azdır. Döviz rezervlerinin kuvvetlendiriunesi zorunluluğu vardır.» |# Cumhuriyet R»şat Harait Aaz ALTINİ 132.50 270. 17». 133. Napolyon 24 *j»r külçe 2»0 175. 1«. 149. 137. 138. 20.12 2«14 Rezzan Şenocak'ın 5. Resim Sergisi Ressam Rezzan Şenocak, 5 kişisel sergisıni 19 Nisan 1971 tarihinde Beyoğlu Şehir Galerısınde açacaktır. 30 Nisana kadar ziyarete açık tutulacak olan resim sergısinin geliri, «Köy öğretmenleri ile Haberleşme ve Yardımlaşma Derneği»ne verılecektır. Yefatve Teşekkür Merhum «nekli Top. Tuğbay Aıtıil Germeyan'ın esi, emekli havacı Albay Orhan Gemıe yan'ın ve İlhan ve îrlan Teksüt'un anneleri, Erdem ailesinın görümce, abla ve halaları, Haluk Yalçın ailesinin büyük anneleri, Erhan ailesinin teyzczadeleri HANIMEFENDİ 1341971 gunu vefat etmiştir. Onazesi 1441971 Çanamba £ünü kaldınlarak Bakırköy'deki aile kabrine defnedilral<tir. Ccnaze merasimine istirak eden akraba. dost vt yakınlarımıza ayrı ayrı tesekkurü acımız mâni olduğundan gazetenizin tavassutunu rica eder, merhumeye Tanrıdan mağfiret dileriz. Ogln: Orhan G«rmcyan Kızı: tlhan Tek«iit Cumhuriyet 3325 Telefon işçileri greve başladı AN'KARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Telefon Başmüdürluğünde çalışan işçiler dün gece saat 24'ten itibaren greve başlamışlardır. 25 aydan beri PTT Genel Mü dürlüğü ile toplu sözlesme görüşmelerini yürütmekte olan Habertş Sendikası'nın uyguladığı grevden sonra, işveren de lokavt ilân etmiştir. 27Q işçinin katıldığı grev nedeniyle, Ankara içindeki yeni telefon şebekelerinin yapımı ve kablo çekimı durmuştur. Resmiye GERMEYAN TEŞEKKÜR 9 4 1971 gunü aramızdan ebediyen ayrılan kardesımıı ve dayımız Personel Kanunundan gayrimemnunlar .KaH* brr^heSapta' yent peıi gonel kamımmdan sonra 1970 yılında gayri safi yurt içi hasıİanın •• 14 ü genel ve katma büt / çe ile iktisadi devlet teşekkülleri personeline maas olarak öden mektedir. Bu miktar, personel kanununun uygulanmasından önce cayri safi yurt içi hasılanın • ı 8'i idi. Diğer bir deyimle gayri safi yurt içi hasılanın • 6 sı • kadar bir kısmının yeniden devr let kesiminin personeli lehine dağıtılması yoluna gidilmiştir. Bu kamuya 8.1 milyar lira ek bir yiik getirmiştir. Bu kadar büyük ve önetnli ek ödemeye rağmen eski hükümet bundan yararlanması esas oUn, herkesi gayri memnun etmenin yolunu bulmuştur.» «Dış borçlar haklı değil» Karaosmanoğlu, dış borçlar ko nusundaki durumu ise şöylş özet lemiştir: . , • t > «Son yıllarda iç tasarrufları arttırma konusundaki politik güç süzlük ve ekonomi politikasının yarattığı çeşitli israflar büyük ölçüde dış borçlara baş vurmayı gerekli kılmıştır. 31 Aralık 1970 tarihinde dövizle ödenecek dış borçlanmızın ana para toplamlannın 2,5 milyar dolara varmış olduğu görülmektedir. kullanılmış olan borçlara (1.9 milyar dolar) ait olan ve ileride ödenecek faizler 900 milyon dolara ulaşmış bulunmaktadır. Bu durum da, 1970 sonundaki toplam borç yükü 3,4 milyar dolardır. Aynı rakam 1964 sonunda 1.6 milyar dolar idi. 1964 ile 1970 arasında ana para ve faiz olarak 846 milyon dolarlık dış borç ödeneği de hesaba katdırsa, bu dönemde 1,9 milyar dolarlık yeni borç alınmış olacaktır. Bu kadar büyük bir borçianmayı haklı gösterecek bir kalkınmanın gerçekleştirilemedJgi de açıktır» Bu bılgılerı açıkladıktan sonra Karaosmanoğlu, Türkiye ile Ortak Pazar ülkeleri arasında bir kıyaslama yapmıştır. Karaosmanoğlu, Türkıyenin A.E.T. geçiş dönemine girişi arifesindeki kalkınma hızımn 196470 yıllan arasuıdaki ortalamasınm yüzde 6, nüfus artışının yüzde 2,6 olduğunu, buna karşılıK 196368 yılları arasında Ortak Pazar ülkeleri kalkınma hızımn ortalama yüzde 3.72 olduğunu söyledikten sonra «Buna göre bu hız devam ettiği, bugünkü sartlar karşüıklı olarak aynı kaldığı takdirde Türkiye'nin Ortak Pazar ülkclerinin seviyesine ulaşması için aradan 2359 yüın geçmesi gerekmektedir. Evet, yanlış duymadmız 2359 yılın geçmesi gerekir» demiştir. ZEKÂİ ÖVEN'in cena2e merasimine katılan, biz " zat evimize gelerek veya tel Ş graf ve telefonla acımıza isti j rak eden akraba, dost ve arka S daşlara en derin teşekkürleri • mızi »narız. «frK* . * ; rffLESt ; îlâncıhk 30463313 • Dar gelirliyi yükten kurtarma Dar gelirli vatandaşların en az geçim indirinılerinin >anı sıra vergi yüklerinin azaltılması için ciddi gayretler sarfedeceğiz. Bunun icin vergi indirimlerinden ve muafiyetlerinden yararlananlar ile vergi kaçaklarının önlenmesinden sağlanacak gelirlerle bunun karsılanması yoluna gidilecektir.» Maden, petrol Maden ve petrol sorunlarma ise Karaosmanoğlu şu sozlerle değinmistir: •Boraksdan haşka devletleştirilebilecek stratejik madenler henüz tesbit cdilmemiştir. Bu konularda, bazı sektörlerin göstereceği çaba ve gelişmeler ve madenlerin miktar ve ekonomideki önemleri, devletleştirilip de\ letleştirilmemesi kararında etkili olacaktır. Yabancı petrol şirketlerinin Tür. kiyedeki ana depolarımn devletle; tirilmcsi karan sivil ve askerî ihtiyaclarımızın gereği şekilde karşı lanabilmesi için alınmıştır.» GUNUN KITAPLARI Bütçede 1.7 milyar açık 1971 bütçesinin yeniden lnceletildığini açıklayan Karaosmanoğlu, «Maliye Bakanlığının iik degerlendirmelerine göre bütçede, yalnız cari harcamalarda 1.61,7 milyar liralık ödenek yetersizliği vardır» demiş ve bütçenin denk olabilmesi içın, bütçedeki personel giderlerinin 14 milyan geçmemesi, iktisadi devlet teşekküllerinin mal ve hizmetlerine gerekli zamların yapılması ve bütçeden bu kuruluşlara yapılacak transferlerin 3 milyan aşmaması, konsolide bütçe gelirlerinde 6,5 milyar liralık bir artışın gerçekleşmesi ve yıl içinde ek ödenek verilmemesinin gerektiğinı söyledikten sonra şöyle konuşmuştur: «Bu koşulları gerçekleştirebilme olanakları hemen hemen yoktur. Bu koşullar gerçekleştirilse dahi, önemli sorunlanmız çözümlenemiyecektir. Bütün bunların gerçekleşmesi durumunda bile, kamu kesimi için 1971 yılı progTamında önjörülen yatırım artısı ssbit fiyatlarla «Sıfır» olacaktır. Bunun uzun dönemdeld kalkınma konusunda ne gibi ciddi sorunlar çıkaracağı açıktır^> Diğer konular Danışma Kuruiu konusunda Başbakan Nihat Erim'in göriişmelerine devam ettiğini, 1317 sayılı sendikalar kanunu hakkında Anayasa Mahkemesi karannm beklendiğini, işçı ve işveren ilişkileri ile çalışma ve sosyal gü1 venlik konulannda çalışmalar . yapıldığını, tarım iş kolunun sos . j*al guvenlik içıne almacağını, or' man içi köylerin kalkmdınlma ( sma öncelik tanınacağını, yurt j dışına işçi sevki konusunda ö' nemle duruldugunu, «Devletin ' de sermayesine katılacağı bir işçi yatırım bankası kurulmasının öngörüldüğünü» soylemiş ve konuşmasmı şöyle tamamlamıştır: «Durumumuz güçtür. Bu güçlükleri içtenlikle kabul edip doğru tahlil etmek ve cesaretli adımlarla çözümlerini bulmak zorundayız. Toplumnn büyük çoğunluğuna. özellikle bugünkü düzende eğitimde ve diğer devlet hizmetlerinde fırsat eşitliğin den yararlanamıyan, ürününü değerlendiremiyen, kalkınmadan gerekli payı alamıyan ve verimli çalısma olanakları bulunmayan kimselere yönelmiş olan reformlar, kuruiu düzenin bozuklugunda çıkarı olan kişi ve küçük zümreleri rahatsız edecektir. Oirenişlerle karnlasacağımız tabiîdir. Bu direnişleri yıkmak ve taviz vermeden hareket etmek zorundayız. Hızla bir reformcu kadro kurmamız gerekmektedir. Bunu en kısa zamanda gerçeklestirmek kararındayız. Ekonomik idarede açıklık ve kararhlık ana ilke olacaktır. Kararlarımızı çeşitli alternatitlerin fayda ve yüklerini dikkatle tartıp değerlendirerek alacağız.» 208sıYfa 117sckil 20 lira Jlndır yayınltrı ittanbul OEULER BOSANM Ueneı Dagıtım KEMAL KARATEKİN Ankara Cad. 51 tstanbul •aziz nean ÜNİVERSİTE'lerarası 1970 1969 1968 1967 1966 4OO ESER 15 LİRA ESERLER Gıriş sınıvlannda sorulan soruları GENİŞ IZAHLI çözen ÖĞRETMEN KİTAP T E S T çıktı. IDDİA EDIYÖRUZ Ünıversıteye bu kıtapla girilir Odemeli Ist: P.K. 27 FINDIKL1/İST. Tel. 44 80 99 VARL1K VAY1NLAR1 NOBELİ9G3 SEFERİS )er?y kosoîkı ORHAN KEMAL Projelerde maliyet değişmeleri Karaosmanoğlu bundan sonra önemli projelerdeki maliyet yükselmesi ve gecikmesi konusunda örnekler vermiştir. Bu bilgiler özetle şöyledir: O Keban barajı inşaat işinin ilk ihale bedeli 696 milyon, son kesif bedeli 1 milyar 576 milyondur. O Seydişehir alümina tesislerin. de ilk tahmin 2.9 milyar lira iken bugünkü tahmin 4 milyan geçmektedir. A İlk tahmini 1 milyar lira olan Karadeniz bakır isletmelerinin 1,5 milyar liraya tamamlanabileceği beklenmektedir. O Iskenderun 2 nei Demir Çelik Sanayü 6,5 milyar liraya mal olacağı ve 1974'te biteceği planlan mıştu:. Bugüne kadar ancak 100 milyon liralık yatırım yapılmışttr. Karaosmanoğlu daha sonra dış ekonomik ilişkiler konusuna değinmiş. ve şöyle devam etmiştir: •Tedbirlerin gereği gibi uyjulanabilmesi ve eldeki vasaların çi> diği sıniTlar içinde kalınabilmesi için Odalar Birliğine devredilmis olan yetkilerin bir kıstnı da Dış Ekonomik İlişkiler Bakanlığında toplanacaktır. Gerek dış ödemelerimizin bir el den yonetimi gereği, gerek yasala nmızın emredici hükümleri bu su. retle yerine getirilmiş olacaktır.. ÖÇ KIRMIZI GUVERCİN 4 BASKI roman 238 sayfa 10 Lira Genel daâıtım Kettıal Karatekin Millî gelir tehlikede Karaosmanoğlu, «Eski hükümetin politikası uzun vadeli kalkınmamızı çok ciddî bir şekilde tehlikeye sokmuştur» diyerek millî gelir konusuna değinmiş ve şunları söylemiştir: «Eski hükümetin politikası uzun vadeli kalkınmamızı çok ciddi bir şekilde tehlikeye sokmuştur. Buna çeşitli deliller vermek olanağı vardır. Bu konuda en önemli göstergelerden biri, milli gelir yapısındaki gelişmelerdir. Son yıllarda izlenen politikanın belirgin bir sonucu olarak mal üreten sektörlerin (yani tarım, sanayi ve inşaat) net yurt içi hasıladaki oranı azaldığı gibi, (1970 millî gelir ön tahminlerine göre '« 57 ye düşmüştür) bu sektörlerin gelir artışma katkısı da 1966 da '• 67.6 dan devamlı olarak azalarak 1979 de • 25 e düşmüştür. • Bunun ne kadanmn gerçek, ne kadarının milli gelir hesaplanndaki muhtemel bir hatâdan ileri geldiğini henüz tesbit edemfdim. Milli gelir hesaplannda bir batâ var ise o zaman 1970 deki millî gelir artışı söylendiğinden çok »Maksim Gorki Roman...«ı2O Tl. 1 may y a y ı n lVr'ı AICI. vnvsı.Aiu siı \ıı Aleksandroviç Bek'in. savaş romaru.»2 :'de*yayınlandı.^ III. Karma ekonomi Başbakan Yardımcısı, bir gazetecinin, kamu sektörünün mü, yoksa özel sektörün mü öncelik ta^ıyacağı sorusuna «Hükümet programmda karma ekonomi düzenine dayanılacafı ifadc edilmektedir» cevabını vermiç, «Dogmatik olduğnmuz tek yön bilimsel olmaktır» demiştir. Ortak Pızar konusunda dalreler araunda farklı görüşlerln Yabancı sermaye katkıda bulunmadı Başbakan Yardımcısı Karaosmanoğlu, yabancı sermaye ko „ Moskova Önlerinde CİNSEL TEKNİK m a y y a y ı n l a r ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle