Katalog

SAYFA DÖRT :CT7MHURÎYET 27 Mart 1971 mu ne sBndı, şikflyetl*rl zaptft. den? «Bİ eartım vnr bişeyim yok On ırgatlık bağım var, al benire üzümtimü o kadar . » Ajşe Şener'di kadmm adı.. Işıkh kbyünden .. I?ıkh yakır Gulnar'a, bibuçuk saat... «Bi avdır beklerim mü'slüman , Bi aydır beklcrim .. On. Iki ırgathk ba^ım var. on on. iki Bakamm yftk, çökenim vok kızım yok Befi deve çuval çelirdinı. Altl toluk bckmczire var, dnnır. satamadım.» # «SF.KSENBÎR va?anm» de. di Meryem ana, Mçryem mne Merycm Sevim. «Seksenbir vaiarım. Emlâk i! terler, veremivorum, suradar alıp şurava koyamatn, yalan mı cardaş? Yalan mı?» Turri erkekler, tüm kadmUr îüm çuvsllar. tüm ağaçlar, tum , tüm devcler, tum merba^ ^alladslar doğrudu? devu,,, «Ramazandanberi bnradavım bı cörek ahp vıvemedım. Bi SP\im yok bpnim, bekJprım, bek. lerim Beklenm, beklerim. sı. ram ^elme7 Çuvalların ü?p, rindc vatarım. beklerim, beklerim sıram felmez » Sıır gıbi, sıir gıbi M*Tyem mnpnın rlılındrn dnkulfnler «BekİPriiiîim. bpklprım, sıram eelmez Çu^ alların iıstünde \ a . DAM tutturdu türküyiV «öîdfc gıdo bcn ynllardan iıâdlm, Ayrılık mı komur hıî ttlurâdın?» Pİlm makıîTfisını dolaştmyo rum İnganlârm yuzîenndp El ler, eller, 61161" Düşuncpli yıız ler, yüzfer, yüzler Feîsjg grjg. 2er. ğözler, gozîer, gozlçr,,, Derc dokeri dudaklar, dudakîar. dudaklâr BUDUR OL HİKÂYET OL KARA SEVDA • «SfLETMAV tVüm benım Sdirri. Rprpket köyündpnim Altı döflüfn kâdar bagim var. 400 kil(i pekmpy, 400 kıln uzuın getıjdim, Sekıs nüfu^UZ. Çİft yîypppğim kadar ninmyor neylPFMiı" Ne** Ferşprnbe geldım < Kaç ki}oya mi shyoriar üzümîı? Ahnayınea. ne bîlcyim?» • «GÜLNÂJİ'lıyım, Sankavak MahHiiçgjndçn. Mustafa Güler sdım Onrtönümvsr bajım. ekspn^çtî harap kodum §rcidim bevav „ Ben yalan hilmrm. Bu senr b»n kjlov falan fazla oldu... Krndîme hîrez apırdım, pekmez mpkmpz ettim. 5 çuval ffetirdim. bıbuçuk ay o!d.U, Ostevc aldîlar hpni, hiç arijm "kunmaz, bekler dıırnroın. Bi amtiar tuttum. şeY kırası da \prrvnrum Almı^or. lar bi7den( yedı gundur en son. dur burâdâyim, sıra beklpnm „ YaŞlm rrtı? Nideceü yaşımı, altmışbpşdir...» L\ <\N plvan tphli7İer, çuvalSar, nakışlar ıçmcÎP çuval lâf", bıçım bıçım çuvallaı" derth ÎÇındpki kuru uzumler derîlı, çuvalların sahıpleri dertîi, ÇUvalları koydpn, koyler benyollardan dsn çeken e$ekier dertli, rınm şalvarl&nnâ yâpı^an bebp. l?T dertli, ak S&kâllı üreticıler derfli... Bre Allahın kulları, bır ben miyırn keyıf ehlı ıçjnızrip"3 FSanmayırt boyleyım Bır de Ççtin Yllftıâz, İçei mıiîetvpkıh , «MEC.LİS BAŞKA\LIGINA sorulanmın Tanm. Tpkpl, Ticaret Bakanlan tarafmdan yazıh nlarak cevaplandmlnıasma araçıhjjmızj nca CtlerJm: ... Içpl'de 2 000 000 kîlo kuru ii/um gnhre nlmaya vç dpnr/e dökiîlmejf; tprkpdıJmiştır, vapjsı ^ercfî tçcl tli İdaiçinde kalan TaşeH sulu t^nm »razisi o\dukç» a7dnr. Toros dağlarmın ıze dik indiçi bu bölgedc. ?eilkel üretim ve pazarl» ma kftşnllân içindp tanm vapıhr. Bti yörprtin en bahtsız ilçesi dp Crülnar'riır Yuzde 71 fv'sı knv toplânma birımlpnnden olan hal» Itin ana ppçîın urptimlerinden hiri dfe bapcılıktır. Bu yîl ttpl'de, 24 912 hpktar bag alanı, üretim içintîedir. km tek ve çarcsîz tarım M n!an bu kesım 1970 yıhnda 141000 000 K?r. üzüm üretmiştir. Tarsus ve Mersin kcsimlerinde erkpnci, «Tarsus Beyazı. r. Şarap, sîrkp, vt, mevya sU>u pndüstrisi hu böUede yoktar vp diişünülmemrktedir. Bu nedenle 141.000.000 Kgr. iizümün Adana Meyazı ve rJimnit türlerini içinft alan yüz•••#/ de 35'î kurutulur. Ortalama hefapia 49.000,000 Ksr. üzüm her yıl pa7ar sıkıtıtisı ceker. 1/5 oKardinal, Periet, Müskan ranında kuruvan îçel Ü7Üm!edor. Recep» türleri yaş olarak tükctime sunulmuş, 37 ilâ 27 rinin miktarı 10.000.000 Ksr.dır, Tinc ortalama hesapla î Kçr, kuruşa mal 'ilan üzüm!er 10 ilâ kuru üriim 27X5 135 kurüsa 50 kuruştan piyasa bulmuş. üremal olmaktadır. Tekpl her ul ticî, eraesinin karşıhtını alamamış, perişan olmuştur. Bu. ta gfistprmelik olarak pivasava fprcr. 100 ilâ 120 kurustan çok az nm kesimi insanınm yıüardır nııktarıİA alımda buhinur. Ve degişmevcn kaderidir. Bu tiir bü^ük iıreiici kitlesitii piyasası üzümlerin tarım alan» 4200 hek. na7h Ü7İim nazannda tüccara tar denecek kadar azdır. teslim eder. lîu MI TekeJ. 60.000 Çarfsizlik îçinde, köylü. elinKçr. semholik ü/üm almıs. eedcki üzümü kurutmak zorunluııeîlikle Gülnar. Silifkc, Mut üreticileri basta olmak üzere îçel kövlüsünün desteksiz, valnır ve nerisan bırakmıstır. Tuccarın pivasası, alım iste^i vok denecek kadar az ve insafsızdır. Bu nedenle: 1 Eldeki 2.000.000 Kerr. knrn Ü7Ümün kaderi ne olacaktır? 1 Tekel bn üzümleri köv. Hinün elinden mal olus fi%aiı altındn dahi olsa alma^acak mıdır? 3 Röla:ede ha^cıhk tanm kcsiminin rndüstrisi düsünülmekte midir? 4 Ba§cılık tanm kesimi iie nferasan üreticivi kredi ile dnnatmavı, iırptimi ilkellikten knr tarmar» düsünüvor musnnuz? 5 Pazarlama ve ihracat çahsmalannız var mıdır? Varsa nrJerdir?» PtRÎN'Ct SORUYA CEVAP "NIPP soru nnrrrpsıııın lıari'ıı pıbı bu snru nnPrgp^ının knri^ri de kuıu Û7um1erın karfeıine dondü. kim^e «ıship c'kmadı .. Madem ki ^orulmu«. birinci '0rnva «Elflrki ?.000 000 Kgr. kurn Ü7iımun kadrrinin hosaf olmasını tempnni ederiz» cevabı ıı j gıın rîuşer .. ONUNCU YAZI fikret otyam Üzum de£il, çuval çuval dert mı bır telle Başbakan Sülevman Deniirel'e duyurd"um Gulnar'dan . «Hai böle böle» dıye... Rıle bile, bıle bıle bişey çıkmayacağını .. Dayanamamıştım da .. Vevsel Erka'vhan adında bırisl vanıma geidı, «Yaz> dedi, ben de ya7dım: «Ihsovun şelâlesi boşnna »kar Gülnar'da Inhisar üzüm vüzüne nefretle bakar Rize'nin çaM kırk lira, Samsun tütün elli lira Gülnar'da üzüm bi Iira San üzümün yaşı Yavrunun bası » Ü7umımu Rjnı1' Ulkpde snz o/gurlüğu var, henfcoglu soyler mı söyler... Vıırdurn rfağiara dağlara ., Da&lann, dumanlı dağlarm baIbık Koca'nın, kafa kâadıyla îbrahim Yoruk'un kara kıl çadirına Sarıkeçili a^ırctmden Ibık Koca'nın yanına... E tarım » soru ÎR SORU da onlardan birısı vonelttl bana: «1 kilov kuru Ü7Ümden 750 çramhk rakı çıkar. Otuz kâât rakı, bişise Üzümümüzün kilovo 120 kurus. Çık bunun ıçinden . » Çıkamarî'm. Ve gurduklenmı, duydukları Konuver«im: A Y H A N BAŞOGLU | j TUNADAKIHAYALET B YARIN KARA KIL ÇADIRDA : r 42 O gıın orada. denizin kıyısmda, dalsîilaıın hıırtusunde gecelediler ve kendilerine saldıracak ko^lüleri sabaha kadar hpkledileı. Kimseciklcr gelmedi. Sabaha kaışı olpn bir co<uğu yaçmur nltında, >cşil bir tarlantn hendeğinc jfomduler. !sabahle>in ROÇ yüklcııdi. Nercye gideccklerini bilcmivorlardı. Ekilmcmiş en kııcıık bir toprnk paıcası bile >oklu. t;i> îtleri ustlerine yapışmış, kiiimlcrin renkleri hiribiıinp karı^mış, keçcleıin ııakışları sılınmiş, her bir vanı boyavan, develerln, atlsırın, eşeklcrin bacaklarından bojalı sular süzülüyor. Öğleye kadar jagmur altında Paya5 kalesinin önünde nereye gideceklerini bilemeden döndüler durdular. Oktav Bcv Sülcvman Kah>a>a geldi. Çlzmelerine su dolmuştu. Soylu atı üşumuş, kulaklarını dıışıırmıış, bııznlnıiiştü. Oktav Bey büyük gözlü, ortadan uzun bo>lu, ar.ıcık şişmanca, kara bıyıklı, alnından >ukarı saçları dokulmuş, bep kedeıli jr«>7!iken yirmi beş yaşlarındff gö^teren bir delikanlıydı. «Bu böyle olmaz, böyle yagmur altında . Yaçmur da hiç dinmiyor ki . Herkes olccek. Konacak bir yer bulmalıyız. Ben Cerenden vazgeçtim. Sizden hiç bir şey istemiyorum. Goçiı bizîm çiftlığe çekelim. Babam hiç bir şey söylemez. Bu kışı bizim çiftlikte geçirirsiniz, sonrasına Allah kcrim.» Sulevman Kahya bu teklife hiç bir karşılık ver mecli, sadece sustu kaldı. Neler duşunııyordu, kimbilir, Oktay Bey Sülpyman Kâhyadan olumlu, ya da olumsuz bir karşılık alamayınca atmı başka insanların, Muslüm Kocanın yanına surdiı. Muslüm Koea zor soluk alıyordu ama a>aktaydı. Yıızu sarı bir yeşile kesmişti. Ona da ciftlîğe gitme teklîfini yeniledi. O da ona hiç bir karşılık vermedi. «Ceren, Ceren, Ceren ne kotuluk var bu uşakta?» Sultaıı Karı konuşuyordu. Yağmur nltında Cereni goçuıı uzağına çekmiş, durmadan söjiüyordu. Suleyman Kahya Fethullahı çağırdı: «Goçü,» dedi, «Dumlukale yoresine çekelim. Orada çatışmadjjçımiz, doçıışmedİRİmiz, dıişman et. mediğimiz insanlar var daha. Belki bir >olunu, belki ustunc a>ak basacak bir toprak parçası, bizi kabul edecek bir kıraç yer buiuru7.» Yuzü bir umutsuzluk karanlığındavdı. Avurdu avurduna Reçmış, kamburu i>ice dışarı fırlamış, başı omuzlan arasma gomülmuş gitmisti. Sakalından yapış yapış bir su durmadan goçsune sızıyordu. Sakalı mintanına serilmiş, yapışmıştı. Fethullah: «Oktay Beyln çiftliği.. » diyecek oldu. Siileyman Kahyanın derinden, yılgın, umutsuz bir bakı. şt onıın susmasına, bir daha Oktay Beyin çiftliği lafını ağyına alnıamasına yetti. Fethullah gbçun yoniınu kuzeyc, Dumlukale yönüne çevirdi. Göç şaşkınhğindan kurtuldu, uzağa, bilinmeze. Dumlukale yönııne doğru j urümeğe başladı. Dumlukale çok uzaklardaydı. Bir göç >urüyüşuyle buradan Dumlukale en az dort bcş gunHik bir yoldu. IIIIIIUHIUI IHHHM Devam # «HASAN Ö7can adım. 68 yaşındavım. Bozağaç koyundenim. İS donum var bağım. 1500 kılov ıı/vım aldım. Beyaz üzümdertpekmP7 ettim. Siya çetÎFcfim 1200 kilov kadar. bırbuçuk ay beklerim burda... Listeye ahyorlar, okuyorlar ısımleri, bizimki çıkmıyor... 600 lira masarif ettim bo7 durma, ilâç 600 Hra... Altı nufusum var bpnım. Bır tarlam var 15 donum bugdav ektinyOrum, masraflar çıktıktan sonra 600 lira alırım. Yanı nufus başına 100 hra bevim! FA PICP 120 kurusa ahyorlardı.. Yu7on, doksan, seksen falan neyim. Çalınan çaba^ı. Ben belki otuzbeş gündür beklıvorum, ambardan çıkarıyorum gelırıyorum, ambardan çıkarı\ orum getıriyorıım, ambar parası da cabaM, sabah ambardan çıkarıvorum, oğlene kidar brkl^rim, sıra ge1me7, kırayı vpremczspn ambardan kovarlar, çıkarırlar çuvalları.. » 3 İ • I I m DİŞİ BOND Kaç, kaç, kaç?.. TİFFANY JONES " * 7um satmak için salkım salkım olm\ış köylulerle U7um çuvallarmm üstüne tuneyıp lâflıyoruz saatlerdır. Ben ya7maktan, kayıt etmekten usanmıvorum, onlar anlatmaktan. Bır yarısa Rİrdik, İnatla.. Ru du7en boyle surup gitmez.. Yırmınrı a=;rın jarısını aşıp gitmışı/, 1971 yılının Şubat ayı bile gelmış.. Bu bozuk dÛ7en bövle surup Ritmesm diye, ben vazıvorum, kavıt edıvorum, onlar anlatıvorlar, inadımız ınat.. Bakalım sonu ne olacak? Adamın adı Adam, soyadı Işık. 35 yaşmdaymış, Uluktu kövünden: «25 dönüm, evet yimbes dönüm ba^ım var. 2 ton mahsul alıyorum. Hesap ettim, benim çocugum vok, sadece iki ailem var» «Daha ne ol^un?» llkın şasırdı, devam etti anlamayıp: «îki ailem var, hesap ediyorum sadece vÜ7otuzyedi lira kâr ednorum!..» «K.ıç, kaç, kaç15» «Sadece 137 lira kâr ediyorum. Masraflar çıkıvor, eme^im hariç. 50 amele ka7ar 25 kâât vevmi\e>le, bi av devam eder 1250 lira eder. 25 amele de budar ^5 liradan bu eder 625. Bunun için iki torba kükürt kullanıvoru7,. 200 lira kendi emeçim hariç olarak da.. Kalan kâr iste bn... Ben üziimümü Gulnar'a getireli iic av oldu. Bir dükkân kiraladım. Ayda 75 lira verivorum. Bİ7İ liste\e alıvorlar, polis ve müdür arkadaslar bizim sıravı Beledive reisinin adamları olmadı^ım için benim sıram çeriye atılıyor ve kontujan doldu diyorlar.. Sıra bize çelince kontujan dohıvor!.. Gece, başka ambardan sahısların üzümü sabaha karsı üçte alınıyor. Biz müracat etmişsek, ediyornz (tstedi^iniz makama basvurun) di. vorlar. Kavmakam, parti baskanı, belediye baskanı çilan bu olaylara çöz yumuyorlar çibime sreliyor. Sahıs sahıs bütün vatandaslar kendilerine neler di vorlar, şahıs şahıs dinleyin bu yol ..» U Ölcn hayvanlarını hoğa7İıyorlar, etlerini rini koylerde ucuza satıyorlardı. «Ki7,ım Ceren, bu oğlan sana bövle candan SCTdalanmasa hic vıllar yılı aramızda gelir dc boyle su, runıır mııjdıı1' Al sana on tane beşibiryerde, al sana altın kupclcr, al sana altın bilezıkler getirmiş. Al saııa • Fethullah volda. bütün obanın kadınlannm kıı hırımıı tcpcliklcrinden, gerdanhklarından birer altın tophı,\ «ırdu. Obnda hiç para kalmamı;tt. O gece denıiryolunun altında. eski bir hahcenin lcinde konakladıiar. Fethullah altınlari gctirdi habasma verdi. Belki de kadınlar son altınlannı verijorlardı. Siılp^man Kahya onııne getirilen kulplu altmlnrı ateşin ışiğmda saydı. Iştc son servptlerl de buvdu. Bu servetle de ne yapılabilirdi? Hiç. Oba dağılsn, herkes başını alsa da bir yana gitsc, kenriilprînp bir sığınca bulsalar daha ivI olmaz mı? Ob« biribirinden a^rılmı>or di\e dp dıışundıı. A.^rıhnra toptan öleceklcrini sanıvorlar \yrılıp dağılmadnıısa olme>i >eğ goruyorlar. Simdive kadar obadan ayrılaıı, gidip bir ko>e, bîr kasabaya yerleşen >ok mu? B.tsını alıp da yitiklere kartştp gidenler >ok mu? Bdjle toptan a>rılmayı. birden dağılmayı kimse gÖ7e alamıvor. obadan birer ikişer koparak, azala azala tukcnecekler. Bir de bakmışsm kl Karaçulhı obası ortada kalmamış. «Birer ikişer, birer ikişer... Gecen gün Yeryurt oglu gccenin karanhğına karıştı Rİtti. Karısını, çocuklarını, koyunlarını aldı, geceye karıştı j^itti Iş, te böyle boyle,» diye acı gülümsedi Süleynıan Kah» va. Bir koca diin>a olu>or, icinde ben de vanm. sen de . Birlikte ölüvoru7, hay yiğidim. Belki henîm rlimdp can verivor koca bir Türkmen. Dünya kurulduğundan bu yana dikiH duran Türkmen soyu ağır ağır bitiyor. Şimdi de bizim ellerimizde ean çekişivor. Sııle>man Kahva o gece endırımn içinde, ntcşin başında, önunde parıldıyan altmlar sabaha kadar düşiindü durdu. Ceren kızım, anam, oğlan sen! saraylarda vaşatacak. tstersen bize de karışacak. Bİ7, kışm çiftli. pinde kışla^acağız onun, ya7in yajlağında. Çukurun yarısı onun.» «Ne dedi Ceren, tevze?» «Gönderdiğin altınlnra elini hile sürmeıli Al kaçır onu. Al kaçır dcrim ama, o kendinl öldürür. İnatçı.» Ceren bir gölge gibiydi. Canı kalmamış gibivdl. Hiç bir şey konuşmadan, hiç bir şeye bakmadan, hic kimseyi görmeden, yürüdügunu, gezdiğinl. yediğini, içtiğini bilmcden ortalıkta öylece dola«ıjordu. Hiç bir şey de düşünmüyordu. Yok gibi bir şeydi. Ama Ceren süzülmüş yüzü, gam7esinin çukurları. >ii/ü soldukça kırmızılaşan dudaklan, U7iın kirpikleriyle gittikçe güzelleşiyordu. Böyle bir gü7Cİliğe. genç olsun, yaşlı, çocuk, kadın olsun hayranlıkla uzun uzun bakmadan edemiyordu. Yüzün» dc, dudaklaıının kıvrımında, soylu, ince yürüyüşündc. bcdeninin inceliğinde insanı büyüleyen. allak bullak eden bir hava vardı. Cerenin yüzü acılajtıkca, yüziindeki bu etki de artıyordu. •MMMHHH» (Arkası var) 25 « Affedersıniz efendim... Yolunuzu bu şekılde kesmek z o runda kaldığım için sizden bınlerce defa özür dilerim... Times Squar'de cü^danımı çalmışlar... Durumu ancak metroya ındiğim zaman bilet almak içm elımi cebıme attığımda farkettım... Bana yırmı sent verebılırmısiniz acaba?.. Simsivah gozleri vardı... Pırıl pırıl... Bakışlarının iyı niyetlı olduğu derhal anlaşılıyordu. Iyı nıyetli. bıraz da alaylı, cTabıî.. Derhal...» diye mmldandı. «Hıç şakası yok şu yankesıcılerın... Şehirde değıl de sanki dağ başınd"a yaşıyoruz .. Ne gunlere kaldık boyle?..» «Haklısınız?...» «Saat kaç acaba?...» Alıskın bir hareketle hemen sol bıleğime bır goz attım... Sonra adamdan yana döndum... «Saatım yok... Evde unutmuş olacağım...» «Şu halde saatinlzi de çalmış olacaklar... Değıl mi?..» «Zannetmem... Evde unutmuş olacağım...» Itina ile taranmış saçlarım şöyle bir sıva7İadı : «Sizi anlıyorum... Hem de gavet iyi anlıyorum...» Tebessüm ederekten nezaketle konuşuyordu : «Tasavvur erîemlyeceğiniz kadar tehlikelidir bu hırsi7İar.. ?akaları vok .. Çok dikkat OLUM CIKMAZI L. BLOCK li olmak, yanlanna yaklaşmamak lâzım... önce insanı bır gurel ikna edivorlar, sonra da merhametsizce sovuvorlar. Çünkü bılıvorlar... Polise basvuramıyacağımızı bihyorlar demek istivorum . » Denn bir göğüs gpçirdl: «Ama ara sıra da tehlikenin bu çesıdini göze almak zahmete değıyor doğrusu...» «Bilmem...» «Ben merkeze gidiyorum.. Taksive bineceğim... Sizi de bırakabılirim istersenlz ..» «Havır... Tesekkür ederim... Evim Brooklyn'de.» «Ne garip .. Geceleyin, karanlıkta yol alan birer gemiye ben7emek ne garip...» Ellnı cebine atmıştı .. Sonra avcuma iki acfet madenî para bıraktı. «Cü7danınız çok yüklü olmasaydı bari...» «Hayır... önemli sayılmaz.» «Halinize sükredin... Yine de şanslı imi^siniz...» «Mânasını bir türlü anlayamadıgım su ince tebessümle gülüp duruyordu. «Hosça kalın dostum.,. Geçmiş olsun ..» *** Bir telefon kulübesi bulmak için Sekizind Cadde boyunca durmak<;i7in yürüyordum. Sonra va^geçtım... Bır bufeden da telefOn edebilirrfim pekâlâ .. Karşı taraf hemen cevap verdı. Doug'un ta kendısıydı : «Ben Aleks... Senden bir şey...» «Sen mısin?.. Aman Allahım?..» dive bağırdı birdenbire. Sonra ılâve ettı : «Neredesin şu anda?.. Nereye gotürduler senı?.. Derhal bır avukat göndereceğim... Sakın...» «Telâşlanma... Tevkif edilmiş degilım...» «Henüz teslim olmarfın demek?.. Bana kahrsa vakıt kaybetmeksızın teslim olmahsın Aleks... İki saat kadar önce polisler bana uğradı... Senın nerede olduğunu bilip bılmedığıml sormak için gelmışler... Cinayet haberi televizyonda yayınlandı .. Fotoğrafını da ffös. terdiler... Yann, bütün gazeteler bundan bahsedecek .. Şaşkın durumdayım Aleks .. Nedir bu başina gelen böyle?..» «Basıma gelen bir şey yok benim...» Bır süre ikimiz de se<;si7 kaldık. Sonra ben ilâve ettim: «Genç kadını öldüren ben oVğillm Doug... Seni temin eden'm... Bana inanmahsi"...» KOKimOLDEH ÇlkZAN OTOMOBİL ŞAOAMÇOLB AYLÂK MUSA BABA BU > ( ME DEAAEk: ÛuDÜGıUMU V. BİUVDCMUSüM •?, Ayse aldı sözii INALTYDI saclan... fîn7 İPri buSulu. Bi hr\*