27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA ÎKI ••CUMHURÎYET 26 Mart 1971 üşüneelerîn sonsuzlu^u; onlarm, her da kazanriıkiarı jeni yeni anlsmkir V G bu aniâmiârın çağd&ş rîünyadakı yurumlanît>âlâri>l« âçikSartabilir. Her çağı kapsayıcı, çâğları çaglara taşıyıeı bır etki guçleri vardır bu rtiışunrpiprın. Bu dıışııncçler, insanlıfin V»r oluşunun Inr ntdçmdir. Onlar olduğu için, insaniık da vardır. Her ça£ın smavından. de£prlendirmcl?nmi?n jreçrr. Olnşa öiuşa, hîcimJpne bicfmirnf, çafrdaş bir aniani kazamr. Aîatürkçü düsüpcfTİ, böyle bir gonjmzhık k»vramı K'înde düşünüyoruz. Çünkü bu ksvnafmı. insanın sfjcgistnden. rîîin, «"vrensrl «mücadefcsindpn» aîır. Onda, bir nhtstın emeci. ahntfri. onura, kutsal kanı, ianh«ei kiviiigi, özgürlük kazanma yolunrîakf sa%nşı vnrdır, Çaglnrın vapı«tnı, nnîsrpım Atatuıkeu dusımpp, nrdpn, var nldugu rîpn hıı ^aıı.i snnsıızlaşarak, gfniş alanfarn vayfîrhaktadır? lîıınun vanıtı, icjnde buhındugu11 7 bumhrnların nrdenini dp açıklar* ÎU, D ürkçü düşlincenin Adnan BINYAZAR daha insanlıfnıın bilincin» T*rmaAtaiurk, halkini köküi dpğiçîtnifrft şti. Tnplumunun devrimsel amaeını saptamış, ona, çidilecçk yolu ^östprmfşti, Ne ya?,ık ki, kpnd! rıkanndan başka bir şey düşünmnpn bır iakım polîtikacılar. halkî, Atatürkiin gSstprdığı vo!dan saptırmaya çaJışmışlardır. Böjlpsıne k»tıı bir çaba da, Türk devrimîrrtni.i ^prçpklpştirilmçsi yönünden engfllevici olmnşttır. IJp^rim ilkelerinin ycniden hatırlatlldjğl bpr dnnemde {27 Mavıs İ960, 12 Mart 1971), h;j pnpcl!p\ıcı!prın, «ffaflet ve dalâlrt içinde? buhmdııklan gı>rulmü?tür. bir çn£u ?, bir zaman ?or«nu *v larak çle atmaktadır. Atatiirkün açısmdan çağdaşlaşma; zaman'ı, «g'eçmiş yüzyıllarin gevşfc. tlei anlavışına förc değil, yîizyihmı/ın hız vts harpket kavratnına ?örp diişünmek» gürihle r. Bu da, bilim'i, en gerçek saymak olgusudur. ki Atatürkçuluçim kîvüiâi. gerçekliği v? özelliklp son•iuzluğu, bu düsünccde yoğıınlaşnıaktadır. Ataturk, bu biHmscl vöntemle, eski dti7ettin, e•»mıflarivlr birlikte ortadan kaidmladıişünür, Dundan ötiirüdür ki, dpvrimsfjvsu7İastjrmak isteypnler. tophırmı matik düşur.ceve zorîavanlar, vtırdun bplirli bir çıkar jmıpunun cebinp indirmeyi amaçla\anlar, pr gcç, Atatürk^'ü düsünrpnin «satnan» m vprîpr Çunkü o, insanhğ:ı arittikçe sonstızJaştırnn bir kafa vapısiylc düşünüyordu. mntto r? hfikflmpt, ... «Atstürkün Mze hedef verdisi çağdaş uygarlîk seviyesine ulaşmak timidini kamuoyunda yitirmiş ve Anayasanın öneördüffii reformları tabakkuk ettiremez» dunıma gplirsp Atatiirkçü düşünre, taribin hanpi dönemindp oîursa oîsun, elkisini d«yur«r. Onu, >ani parlamento ve hükümpti, « . Anayasanın önc;ördüâ;ü reform!arı Ataiürkrü bir görüşle plp alacak ve inkılâp kanunlarım uygıılavacak ku\»plli % inandi"cj bir hukıimee tin rîemnkratjk kurallar İCİnde tcşkilî» ne Çağnlar <dâ\pt pdpr) Çünkü Atatürkçü düşünrp, «Türkiiç Cumhurivetini korumak ve krt}lama\ı», IPITIPI çnrev sayar. Bu dıişüncpnin, SOn5u?Iuk ıçinde bir anfam kayanması, h^Hrli bir dötipmp yprlpştirîlpmpmpsi; surpkli dç\Tİm yasalarinı ujgulama japısını taşıma Memleket manzctralan Ttikseî Birdal elektrik mühendisidir. Dalaman KâSıt Fabrikasında görevlidir. 12 Mart mubtırasından iki gün sonra M«tla'nın Pnrtakallık köyünde basma Relen olayı bana föyle *nlattı : «Cumartesî, Parar günleri memlekPtte birtakım vatancîaslar için tatil güriisdür. Ben ve devrimin gereğme inanmış bazı arkadaslarım bu tatil gunlerinde köylerımizi dolaşıp onlann dertierini dinîempyi ve kendüerine snavasa! demokratik haklsnm na«;ı1 kull.mabılpreklpnni ögretmpvi kendtmizp gorev edinmı$İ7dir. Bu görevimizi Anayftsanın 20 madde'ine gore yerinç gptiririz. Dü«üncelerimİ7İ sözle ve va7ivla tek başımıza ve toplu olarak vavmaktavız. Pembe kartonîar Ü7Prıne va7tfıgımi7. Artsva^a madd^lerini VP ba7i halk şaırlerinin «üirlrrini pvvelâ köyîıılerımi7P ızah edenz Snnra da bunları kahvelprinin veya ba?ka riukkânîarımn duvarlanna 8sari7, 14O/1971 Pazar günü de bu gorpvimızı vPrinp îîPtirmek icin Mugla ili Ula ks7a"!nın PortakRİlık khyiinp 4 arkadaş gıttık Ar«mi7da o khvdp ringmus U7iır> «;üre imamlik yapmi's hır srkada»! da vardj A\nı /amsnıTa Portakaîlık kövünün AP'lî rmıhtan bu devnmoi Rikada^rmzm kavmpedprivdi. Kövün kshve«inde oturduk; muhabbpt koyııla«:tî, kahve dinlcvıcılerîe dnldıı Bir ara kahveve selâm^ız sabahsız giren birisi bır muddet bi7İ ffınledi ve : Siz kimsiniz ! 5 .. olun gidin buradan. îki tane cahil bulmussunu? kandırmava çalısıvorsuTuız. dedi Bu vatanda'sın muhfar olduSunu ogrpnmcp* Bnk TTîuhtar "srn maripmkı bu knvıın lırlrri spçiidin V P burada devieti tpm<;il pdiyoı^un, OTIPVV knviiınun anaya^sl demokratik haklarmı onlara ögrptmek senin baş görevincHr. S?n hem bu gnrevini verine getirmpmi««.in. hern d » onlara rîo^ru vnlu gostprpnlerı khvündpn ?avcı«i7ca kovuvor«un. Hak'iTSîn, «uclu«;un d n e bagtrdım Kövîü de «Ö7İçrİmizi ta?dik edir> hİ7der, vana rıkınra muhtar kahvevi terketti. Biraz sonra jandarmalar ffeldi t>!;tİPrimİ7 arand! Anavasa kitabı, Do^^tan Dosts Devıtlor ?dh «iir kitabı. kendı elimlp vazıp knhvpve asmak için getırrfıshm Anavasa maddpieri ve hnlk >;iirlerini havi kartonlar müı;adere edıldi. Jandarma Komutanına * Btıvur otur komutanım. Kövlülere sövledigim «ö7Îrn ha5indan itıharen bir kprp daha anlatavım. Dinle ve kararım VPT dpdim. Ve kövlülerp tekrar her şevi anlattım KövlüJpr de rnmdan ba«ka «07 sövlpmpdı^ımi ta^dık pHiler Ondan <onra : Komutanım «İmdi mulıfarın sikâvpinmne^i ılp hirliktP hİ7İprın dp ifadp<=ini al VP mahkprri' > P çıkalım Mpnte^poglu1 nun hıi7ur plânîannın na«ıl iflâ« ettiğmı ispatlıvalım. Sonra bu muhtardan davacı olahm Kamuovu da. ??7 hürrîyetini enselİPvenlerin hali na^ıl olıırmıı^ gör^ı'in dedim. Komutan «îkâvt U7erıne hizleri karakola götiirdu, ifadelerımizi aldı TJiulen Ula îlçp Jandarma Komutanma olavı tplefnnla anlattı Ula îlçp .Tandarma Komutanı Ba<?çavu!e Hü^pyin ögrpten. ilçpdpn kalkm Karabörtlen Kamkoluna geldi. Ve pantomim ondan sonra kop. tu. Komutan bİ7İ sorıı vagmuruna tuttu: Kimden İ7İn aîdm da knvliılrrle konu^uvorsun?. S?n ne biçim miihendis^in' Altmda araban bile vok „ Muhpndis rîedîtrin a?ır oturakh nlur, kpndi sevivesindrk] adamlarla konıi'Jtır: kövlüvü, fyçîvî kendisine muhatap alan ada. ma ben mühendi* ffpmem... Anava«a'vı da. halk ^iirlprini de duvara asmak suçtur Kövlüvle konusmak suçtur. Î7İn>;ız bir yerden hir yere gitmek suçttır VP bir «ürü buna b«n7er laflardan sonra Karabnrtlen Kn. mutanma döndü: Atm bunlan di^iplinç' Sabahlevin hepsint baplar ilçeye gptirir'sin. diye emir vprtîi Ri7İpr «di^iplin» dedikleri hücreye goturülurken arkamızdan bağırarakr Aha i«!te ANAYASA '.. Bi7İpr, Anavasa'nın 24. macîde";indp «kitap vç broşür vavımı ıVne bağlı tutulamaz» dendiğini ve diğer hak ve hürrivetlerımiri bildi§imİ7den, «derdimizi Savnya anlatin7» dıyerek «dısıplin» e girdik Sabaha kadar kücük hücrede «volta» attık. UyUma ve soguğa karsı korunma olanagımiz yoktu Tilrpye titreye 2 5 metre mcsafel} bir duvardan bir dHıvara yürüdük. Dolaşa. titreye sabahı bulduk. îlçeye gntürüldük. Savcmın karşisına çıkarıldık. Savcı sakin «sakm ifadelprimizi aldı. «Havdi serbestsiniz» denecegini beklerken «Suç i!İemeve tahrik, hükümete kar9 halkı kışkırtmak ve propaganda» suçlanndan Sorgu Yargıcı1 na havale edıldik. Savcı beyle Ö7Pİ konuştuk? N« yaptın sen Savcı Bey? Anayasa'nm ve bu şiırlerin sııç neresinde? rfedik. Mühim degll, zaten suçlu degil?enlz sizi Sorpu Yargıcı sahverir, dedi. Bu kuvvetli mantıktan sonra Sorgu Yargıeının huzuruna ahndık. Orada da uzun uzun ilmî tartışmalar yaptıktan sonra; bpnim tutukhı olarak yargılanmama karar verildi. Elime kelepçpler takıldı. Mapushaneve vollandık. Deniz Gezmiş yakalanmış diye yollara db'külmüs meraklı gÖ7İer arasmda «d'am»a girdik Bir gece misafır kaldıktan ve oradaki mahkumlara da cebımizdeki Anavasa'dan maddpler okuvarak sucumuzu katmerleştirdikten sonra Aslive Ceza Hâkimliğine verdiğimiz bir dilekçeyle serbest bırakıldık. Şimdi bu büyuk suçun cezasınm ne olacağmı merakla bekliyoruz.» Memleket Işte bn haldedir, bn taale ççtirilmiştir. Ejjer Anaraaadaki reformlar nyçnlanacaksa. önce idare orçanlarındakl bu tür zlhniyetin kökünden kazınmasıyla işe başlanması ny gnn olnr. sından gflîr. Sonuc ukarıdan b?H hplirttieimiz pribî, Atatürkçü düşüncp*. Anaya?al haklar ortadan kaldjrıldığ:ı, dojrmatik kafalann biljjre olarak tanıtılmak istpndisi. toplumu. «miispet bilimler» e ulastıncı yollann enfcllendisi hcr dnnpmde hatırlatma çörcvini verine çetirecektir. Kur'an kurslarına çöz vumulduğu, N«rcııların «şpriat dpvJpti» kurma çirisimlerinin İİ7Prinrip riurulınadıçı, devrîm okulları verînp ÎmamHatip nkiıltarı acıldıçı, nçrptmpnlerin btl toplumun rÜ7/amlılan çıhı çıısfprildı^i ber dönfmd*». Atatürkrii diisiıncpnin, «Dur'» di^pn sesiyle karşıla^ıîarcıkfjr Bu. devrim vasalarınm depişmpr kııralıdır, Ararılar, tefpciipr ve mürtecilere davanan hir anlayış, bir krz daha uyanlmıştır. Atatiirkün, «Bızi bu yanhş yola sevkeden habisler, biliniz ki, çok kere din perdpsıne bürünmüşlerdir. Saf ve nezıh halkımızı hep şeriat sözlerivlp aldatagelmişlerdir. Tarıhımi7İ okıuaıruz, dinlevıniz, görürsünüz ki, ımlleti mahveden. e«;ir eden. harap cden fenalıklar hep dm kisvesı altındakı küfür ve mel'anetfen o;elmışfır. Onlar her haMrh harpkı dmİP kar«;ılar]ar » (4) sözJpri, bir kez daha, uyarıcı pörevini yapmaktadır. (1) Doğan Avcıoğlu, Devrim Ü7erine, Bil^ı Yayınevi, 1970. (2) Varhk, 1 Kasım 1966 (3) Orhan Bxırian, Dcnemeler, Elcştiriler, Çan Yayınlan 1964 (4) Varhk, 1 Kasım 1967. Halk hükümeti stvîn başinda, Atatürkçü rîüsfmrç, ktırtuluş sa% aşlarıyle gprçekleş. tam baâunmhjfr V devrimrilı^i nn, P fhmn sçısından dpvrim, bır îktidar ripgil, «eski dÜZPnîn egemen sınifîarıyle hırlıkfe yık?{masi ve yiikseipn toplurmal gtıç'prm kendi düzenlerini gptirmesî» Vİ? (1) pprçpklpstırılır Onun drvimiyle, Sirt üstü vatıp, çalışanlann ffneklerini sömürpnlpr» karşidır dpınm. Tarjh glanına, «Egemenlik, kayıtsi7î şari.sız uîusundur» Hkesiyle piren Atatürk, hükiftnrtnı vapısını şöyle belirllyor: *SnsTOİoji bakımından bizim hükümptimizi ifade etmek lâzım gplırse. halk hükümeti dpriz, Sosyal mpsJpk bnkırnından da dü.şümlüjrümüz zaman, biz ha^atmı, istiklâlinî kurtarmak için çalışan empkeileny, Tavallı bir halkız! Mahîyetimizi bilelim. Knrtulmak ve yasamak için ç.ilısan VP çalsşmava mecbur o!an bir haikiT, Onıın için her hirimİ7İn hakkı vardır. Fakat çaJısmak saypsînde bu hakkı kamnırjz. Ynksa arkaüsfu yatmak vp ha>atmı çahşmarian ppçırmek isteven insanlann bijîim topluİHjhıtnııi! Içinrie veri voktur.ı» (2) Görülüyor ki. Avnfıpln'nnn, tanımjnda söz konusîi ettigi cibi, «eski düzpnfn pçeınpn smıflariyle birlikf? Tlkjlmasi» pprçppinp vnneliktir Ataturk devrimleri. Az gplişmiş ülke halkJannın üo ğma ya ka rsı T T alkm prnp^ini dpSprİPtidirme amarınm * janında, \ta(ürkçü düşürtrp, dnğmatik kafara da karşıdır, Gerçckt*», halka dnnuk nl. mjvan düşünpplprin kökrnindr, dopmatizmin etki«i yatar. Bur.u, fctrihimizin öiüm kalım dör.fminrie çok ivi kestirmiştir Kpmal Ataiürk. Bu npdpnlp, dini kcndi amacJannm ararı yananlata ve nnu volundan sapıtanlara karşı olmuşttır. Çağdas düsuncede, bu docjmatikliğe karşı oiu?, npdpn çpçprlidir? Atatiirkün tutumu har,£İ >önlprdpn dpçcrlcndirilebilir? öezlljklp din doçmalanndan kurtulmak, bîr ulusu. «müsppt blim» e vaklaştırır. «Mü<5ppt biljm» ise, «miisppt düsünce» vi gerçckİpstirir. «Müspet kafalı» insan, çaçdaşlaşma fi;ibi, bıitün bir insanh^i hoşçörii içindc düşiinen bir anlavışı sindirir kişiliçinp. Atatürkün çjğdaşhktan anlHdiffivÎP, bilim ariamlarımn yorumları arasmda sıkı bir ilişkinin bulnnması da. onun, çnk vanh düşünmpsinin sonuc ıdur. Söz ıjelimi, n. «Ulnsıımuzu ça^daş iıyjTarJık düzcyine ulaştırma» yı düşünürken, ya da halkmuzın üerleme ve gplişıme rolunu Ornekler ÂL tatörkSn düsünc<" dizeesindpki bu * suz anlamı, şu örneklf» açıklı&a ka\uşturabi]iri7. Orhan Burian, 1940 larda yazdîpi bir yazısmda, insancıiık' (hümanİ7ma) ı bi7İm Bçımızdnn dejelrendirirkpn şöyle bir RÖrüş.ü ileri sürihor: tnsanın Ö7Ünü ve evrendeki verini arastıran insancılîğı, tarihin bclli bir dnnemine verleştirmek. onu belirîi bir dönemde var savmak olanaksızdır. «Kör inançJarı bilereljk bpjpven kafa var oldukça, insancı (hümanist) kafa da var nlacaktır onun karşısında* (3) Atatiirkçülüğii de. devrim süreHnin belirîi bir aşatnasınria var sayamavız. Devrimsel ilerleviş söz konusu oldugıı siirprp, Atatürkçü dü^ünce rie rtkisini duvtıracaktır. Derrimirr, sarsmtı çpçîrmek tehlikesiylc yüz yiize çrlince kendisini bplli edecektir. Parla Tutmaz bu boyaî.. «N° vazık ki ÇÜİpr » Atatürkün gerçekçıhğıne erişmemiş Atatürk Kimmiş bunlar? Öçrenmpk ister misiniz? Anayasanın önjçördü£ü rrformlarin bir türliı PJP alınmama^ı inancına gelen General. eski D.P. lilere siyasî haklann verilmc<«ini kötü karşıiayan başka bir ^eneral, personpl kanununun uyşrulanmasmın cereyan tarzını iprenç hulan bir yu7ba?ı, parJamentprlerin maaşiarı konu«undaki çikışm etkisinde kalan bir albay, hn £Ün gizli açık vavmlarla nabizlarına «sız tnplumun tefc bilinçli kesitisiniz, arş İkri* şerbeti vprilen tetîmenler !•. Evpt hıınlarmiş Atatiirkün fi^rçekçili^lne erişmpmiş AtatürkÇÜJer! Birpr oyuncakmışlar şunun bunun elindp! Bir hıyanet şebekesi yıllardır çalışıp durmu? Türk Stıbaylarını kandırmış! 4maç. parlamenter deraokrasi düzenini onlann eJiyle yıkmakmış! Sonra ne, ojacakmış bilir misiniz? Satır satır okuyalıın da bımu da lylce ö^renelim: «Asıl hareket ondan sonra başlıyacaktı. Ondan sonra top!um bir Marksist düzen içme itilecek, bütnn Marksıst düzenlerde olduÇu gibi kuvvptlerin hepsi onlann kuracakları totaliter siyasî oreütıin pmrine sokulacaktı: Ordu, ünıversite, adalet, devlet mekanizması, ba«;ın » Nerdcn çıkarmış bunu, diveceksiniz şimdi? Son emekliye ayrılan ^pnerallerden üçü bir bildiri yaymlamışlardı ya, ondan!.. « Mıllet ve vafanseverhk kavs;ılarının dışında, millet ve vatanseycrlik kaygılarının ötesinde bır düşunce ve tutum içinde asla olmadığimiFin ve olamıvacaeımızm bilinmesini isteriz» demişler. Ru kpskin zokâlı yazar der ki: «Elbptte, Marksıstin subaya yaptırtmak ıstedığı, Mnrksizmi kurması degildir ki... Demokratik parİRinenter rejimi silâhivle vıkıp Marksızme yolu kçmasıdır. Ötekinin kliruculan ha/ııdır ve bellıdır. ÎJk meıhaleden sonra SUbay ypnı totalıfpr rpjimin öncüsü olmıyacaktır. Kurbanı olacaktır » Bav Tnker sö>lüvor bunları. BelH, fena bozulmuş devrimci Türk ordusunun 12 Mart atılımına. Yalnız o değil bozulan, hütiin çıkarcılar, kapkarcılar, ov tüccarlan, ulusun sırtından geçinenler, Kericiliçe taviz vererek yan gelenler, komisyon dalavereleri çpvirenler, hepsi hepsi fen3 bozuldu... Hele Erim kabinesinin bir takım temel reformlara el atacapını bilriirmesi, devrimci eğilimlerinden ötiırü tutucu politikacılarca PLânlama örg;ütünden iızakla^tinlan uzmanlann haş sorıımlu yerlpre jîetirilecekleri haberi. Kn çok da Türk ordusunıın en büvük komutanından en küçiik subavına, frine ^arnıca^a dek Atatürk devrimciliği çiz&iSİnde. bır kale gıhı birlpşıııpsi RilmP7 mi, hunca vıhn gazrtccisi, bunca yılın polttika ktılisleri U7tnanı, yazdıklannm gerçekle ilgisiz şeyler oldu^unıı bilmez mi? Bilir elbot! Ama ortalını kaı ıştunıak, havayı bulandırmak perpk. \ p vapTİacıksa şu çunlerde \apılmalı! Gün bug;ün saat bu saat! Krimm de\rımci kabincsi ana reformlara el attı mı, şimdilik sinmiş ve hcr şeyi sinej'e çekmeye hazırlanmış, parlamento da hu rpfnım vasalaruıı ona\ladı ITH, hiter her şev, Sona crer kaynııık lahakasıııırı umutları. düş'friî Bir sözcü gerck onlara. Bu da Kav Toker'den iyisi mi olacak? Yıllardan heri bu ulusa, bu vurUa. \tatürkp. devrimlerine en büyük ibaneti yapmı? olan bııtun rıkarcılar. hütiin asalakl.tr son iıimıll.uını bu çeşit karşı naldinlav.ı bnglamışKırdır artık. Dpvrimci nıdıı, dpvrimcı aydın, İşçi. öğ"renci, hilinçlı halk Aı.avasanm onçördüçü refornılarm Atatüıkriı bir cnru^le PIP alınıp gpr^pklp^tırilrnesinde kararlı. Kim kar^ı cıkarsa ezmeve, venmeve. altetme>e ffüvenli... Aına belli nhmaz divc hfsaplıvorlar, bclki bir yerden çözmek mümkün olur, dencmrktpn zarar çplmp? ki: Bay Toker bu davranışin önrüsü rolünde şrörünihor fierfjfiııden çok kurna/lık tasJamak, gereğinden çok bilmiş Rorunmrk bir vcrdc çıkmaza çötürür kişiyi. 1^ Mart atılunımn Mar\"Ia. M<ux'cılıkla ne ilgisi var? Anayasanın öngördü^ü reform]>ar \âpılsı;ı, Atatürk îlkplpıi caıılandırıisın, gericilik, çıkarcdık, çaç dış.ı davranıslar oıtadan kaldınlsın, sosval devletin gerekleri yprine gctiıilsiıı demek. Bay Tokcre yörp Marx'cılıkmış! Geçti o ça^lar, grçti!.. Komünizm, komünist, Marx, Marx'cı sözcükleri kirnsp>i kıırkutmmnr artık. Asker sivîl a^dınlar 27 Mavısın çetifdi^i fikir ü/güı lÜRÜnripn yararlanarak, Marx'ei;ık nedir, Atatürkçıilük nedır, sqlculuk npdır, sosyalizm, komünizm neye derİpr. hcpsir.i okudular. öğrendilcr. Türk ordusu Manc'cıların oyuncağı olaraktir di>e dii^ünmek o orduya en tutmaz bir hoyayla Jpkp jıiırmp>e kalkısrrıaktır Tiırk ordusu, teçmeninden orgencralinp kadar Atatürk devrimcisidir. O devrimleri yaşatacaktır, mçulajAcaktıı, hütiin yıırda, biitün ulusa yayacaktir. Atatürkçü duzcnın tumelk'rıni sarsUmıyacak, değiştirilmiyecek biçimde, guçte atacaktır. Sandıkçı politikacılar, halkın sırtından geçinenler, çıkarcılar, sinsi amaçlar ardmda koşanlar ne denli çırpmırlarsa ^ırpınsmlar bosuna . Kıpırdadıkça daha çok gümülecekler batağa... anayide kuUanılan malzeme ve ıısullorde geniş çapta yenilikler meydana ^eîmek t«dîr. Asrm başmda bir acaip malzeme olarak bakılan plâstik, bugün çelikle rekabet edecek kadar külliyetli miktar da imâl edilmektedir. Plâstik sanayii her beş yılda bir yüzde yüz artış kaydeden bir gelişme göstermektedir. S Sanayi için yeni maddeler Hazırlavan: Alüminyum da lktisadl gelişmeden bir kaç misli süratle gelışmektedir. Fiyatlarda da çok belirîi değişmeler olmaktadır. Meselâ 1954 ile 1964 yılları arasında plâstik madde fiyatlannda çok önemli indirimler olmuş, buna mukabil çelik fiyatları, inşaat maddeleri ve mühendislık masraflan ayni oranda yükselmiştir. Muhtellf metaller, plâstikler, seramikler oam ve çeşitleri gibl daha bir çok gelişmiş malzeme her geçen gün ilerleme kaydetmekte ve bu suretle yeni imalât alanlarına katkılarda bulunulmaktadırlar. Bugün yalnız yeni malzeme değil, mevcut malzemeden daha fazla tasarruf sağlamak suretiyle faydalanılmasmı sağlayan sistemler de geliştirılmektedir. Bugün yaklaşık olarak imalâtçı tarafından satm alman geleneksel malzemenin yansı hurdaya verilmektedır. Ancak toz metalürjisı, plâstik kalıplar, soŞuk kalıp gibi yeni üretim metodlan bu zararı kısmen karşılamakta ve bu sayede elde edllen yeni malzemeler her geçen gün daha genış çapta kullanılmaktadır. eydana gelen bu değışıkhklerin sanayi Üzerindeki etkileri çok taraflı olmaktadır. Makineleşme sanayiinde iş prodüktivite hacminı arttırmış ve bu sayede imalât masrafının yansmdan fazlası malzemeye git mektedır. Bu orantı sanayiden sanayıe, fırmadan firmaya ve ulkeden ülkeye değişmekte ancak aşağıdaki dagıtım büyük bır firma için hiç de aykırı bir durum arzetmemektedır Direkt malzeme yüzde 50, direkt işçilik yüzde 12 1/2, görülmiyen mas raflar yüzde 30 ve kâr haenu yüzde 7 1/2. Böyleee bir çok alanda işçilikten tasarruf, üretim masrailarmdan tasarruf önemli bir rol oynamaktan çıkmıştır Ancak malzeme masraflarmda yüzde 15 oranmda bir kısıntı yüzde 7 1/2 oramnda ek bir kâr sağlanmasma yol açmak tadır. MaJzemeler, ayni zamanda sermaye cirosunu da etkilemektedir. Sanayide ana sermayenm yansı kadar bir kismı faydalı üretim elde etmeye yarayan ma VECDİ KIZILDEMİR klnelerin satm ahnmasına ve tesislerin kurulmasma harcanmak tadır. Bu makinelerle istenilen randımanın elde edilme oranı kullanılan malzemenin vasıflarına ve elde mevcut âletlerm niteliklerine bağlı bulunmaktadır. Plftstik maddenin otomobillerin kitle halinde üretiminde kııllanılıp kullanılmaması keyfiyeti yalnız plâstik teknolojisinin gelişmelerine değil ayni zamanda asbestos elyafla, plâstik kalıplannın kııvvetlendirilmesine ve buna karşı metallerin kendilerini savunma gücüne bağlıdır. Son zamanlarda 270° derece ısı altmda kolaylıkla istenilen şekle sokulabilen süper plâstik bir halita geliştirilmiş bulunmaktadır. Ingilterede tecrübe olarak bazı otomobil modellerinde bu yeni malzeme kullanılmıştır. icatlar tılması ile kârlı bir iş olabilmek tedir. Nıtekim çelık makine aksamı İmal eden bır firma ise tonu 15 dolara mal oîan çelik çubuklar satm almakla başlamaktadır. Daha sonra tesislerde bu pikler külçe çelik haline getırilip işlendikten sonra tonu 130 dolara fırlamakta ve nihayet son parçanın kıvmeti tonda 174 doları bulmaktadır. MALZEME TEKNOLOJISI alzemelerin cinsi ve üretim usulleri bir firmayı üretim siyasetinden, imalât şekülerıni plânlamaya kadar genış çapta etkilemektedır. Bu yönden kâr temin edip rekabet edebilme imkânı ancak malzemeden randımanlı bir şekılde faydalanılması ve usullerin en aşa£ı rakıplermkı kadar randımanlı olmasıyle mumkündür. Malzeme sanayiinde meydana gelen önemli değişıklıkler uçak gıbi malzemeye davanan ve motor ve inşaat gibi ekonomik esasa dayanan butün sanayı dallarmı etkilemektedır. Meselâ buçün ünıte olarak bır malzemeden elde edılecek en \iiksek randıman çelıkfe olmayıp faybırglas, berılyum ve tıtanmm Ritai yeni malzemelerle elde edilmektedir. DÖKÜM VE KAYNAK an tamamlanmış üretim maddelerinin meydana getırdiğı zararı önleme usullerinden biri uzun sürelerden beri bilinen döküm usulüdür. Ancak kitle halmdekı üretim faalivetleri için döküm işleminin bır çok mahzurları vardır. Meselâ kumla yapılan dökümlerde her döküm için bir kalıp yapılmasma ihtiyaç vardır. Genellikle kabul edilen tolerans oranı bir çok aksamm bozuğa çıkanlmasma mâni olacak kadar hassas olmamaktadır. Diğer döküm usulü daha iyi sonuç vermekteyse de maalespf çok pahalıya mal olmaktadır. Bu da ton başına R 0 dolar arasmda değişmekte0O dir. M SERAMİKTE GELIŞMELER eramik alanmda da büyük gelişmeler sağlanmıştır. Meselâ seramik bugün cam silecek motörlerinde geleneksel bakır sargılarm takıldığı aksamın yerini almaktadır. Seramiklerın karpıt, nitrit, ve oksit gıbi makine âletlerinde faydalanılması savesinde kısa süre önce imkânsiz addedılen bır oranda çalıçmayı hızlandırmaktadır. Ateşten çıkarılıp buz gibi suyun altma konulan mutfak eşyası alan herkes cam seramık maddesinin gplecpgı hakkında bir fikir edınmış olması gerekmektedir. Nıtekım Rover gaz türbinin ısı degiştirici kısmı bugün camseramikten imal edilmektedir. Y •»•"•••••••••••»•••»••••••••••»•»»„,,»,„„„„„„,,,„, S Mehmet BARLAS N Faybriglas (cam elyaf) bugün dikine kalkan uçakların kaldırıcı motnrlerinin pervane ve mntörlermde, horıı hatlannda, uçak yakıt tanklarında ve bugün ıem dpneme olarak tıcaret gemilerinın omurgaları ve bınaların iskeletlerinde kullanılmaktadır. Halen yeni bulunan en sağlam malzemelerden biri de reçine ile kaplandığı zaman kompresör bıçaklannda dahi kullanılabilen karbon elyafıdır. Sanayi malzemesi olarak karbon elyafından 10 yıl önce kimsenin haberi yoktu. Bugün plâstikler ve camla kuvvetlendirılmiş plâstikler otomobıllerin karoserilerınde kullanılmaktadır. Bu maddenin daha başka alanlarda da kullanılacağma dair önemli lşaretler mevcut bulunmaktadır. apılan son bır incelemede karoserilerin metalden plâstiğe çevrilmesi ile model başma kullanılmakta olan âletlerin masrafının 1 milyon sterlinden 250.000 sterline indirileceği anlaşılrmştır. Geçenlerde motör ve transmis yon kısmı hariç hemen hemen bütün dığer aksamı plâstikten imal edılmiş bir otomobil modeli teşhir edilmlştir. SilikonNitrıd adını taşıyan yeni bir seramik maddesinin de büyük faydalar sağlıyacagına şüphe yoktur. Bu faaliyet alanlarına sıvı maden dalı ile uğraşanlar da dahildir. Sıvı alüminyum sevkeden pompalar halen tecrübe edilmekte olup döküm sanayiinde devrim yaratacak bir nitPİık vaadetmektedir. SılıkonNitrit'den ayrıca Wankel mütedevvir motör yataklannın satıhlarında da faydalamlmaktadır. Bir tesiste elde edilecek nihal madde Üretim masrafımn azal Bugün soğuk döküm usulünde yeni gelişmeler elde edılmektedır. Kavnak usulü de hurda önleyici bir sistemdir. Bu usul mon ta) ameliyesinde de randımanü bir sekilde kullanılmaktadır. Biitün bunlar gösteriyor ld, malzemeler ve sistemlerde meydana gelen yenilıkler üretim teşkilâtlanmasına büyük etkide bulımmaktadır. uhakkak olan bir şey varsa o da malzemeye dayanan üretım, yerini süratli bir şekilde malzeme ve işleme sistemine dayanan üretime terkedecektir. Bu da bir çok modern üretim metodlarınm malzeme, nihaî üretim maddesi ve âletlerin şekilleri, sistem kontrolu ve tesis bakımına ihtivaç göstermesinden meydana gelecektir. GİRAY YAYINLARI Genel dağıtım: Kemal KARATEKİN TÜRKİYE ÜZERİNDE PAZARLIKLAR t * (Gazeteci) Evlendiler. M P OKTOR Opr. Orolog Tıirkân DOKSANOĞLU ile Kenan AK1N Y V Süreyya ATAMAL 11« SıraMİrller 69/3 £ Teli 44 f» «4 f A A ü tt I M Beyoğlu 25/Mart/1971 *&%•>. f D OKTO R Y Of Belediye Başkanlığmdan 1 Of ılçe merkezine ve Cemalpaşa caddesinde on adet dükkân ve bu dükkânların Ozerinde (4) adet ev yapılması işi 2490 sayüı kanım hükümleri gereğınce ve kapah zarf usulü ile oksiltmeye konulmuştur. 2 Dükkân ve evlerin yapümasına ait birinci keşif tutan (277881,37) liradır. 3 Eksütme Of Belediye Encümeninde 2 Nisan 1971 Cuma günü saat 15 de yapılacaktır 4 Eksiltme şartnamesi, keşif projeler, Of Belediye muhasebesinde her gün mesaî saatleri dahilinde görülebilir, veya (100) lira.ücret mukabili Belediyeden almabüir. 5 Eksiltmeye girebilmek için a) (15144) onbeşbinyüzkırkdört lirahk geçici teminat b) 1970 yılı Ticaret Odası belgesi c) Dükkân ve evleri yapabilecek ehliyette olduğuna dair Trabzon Bayındırlık Müdürlüğünden ahnacak yeterlik belgesi, 6 ~ îstekliler teklif mektuplannı 2/4/1971 Cuma günü saat 14 e kadar makbuz mukabili Belediye Ba$kanlığına vereceklerdir. 7 Yeterlik belgesi İçin, son müracaat tarihl 30/3/1971 Salı günü saat 17 ye kadar Trabzon Baymdırlık Müdürlüğüne yapılacaktır. 8 Telgrafla müracaat ve postada gecikmeleı kabuJ edilmez. (Basın: 12158/2612) (Cumhuri.yet: 2617) JTarık Z. KIRBAKAN t Deri, Saç ve Zührevî Hastaf bkları Mütehassısı • lstikJâl f Cad. Parmakkapı No: 66 TEL: 44 10 73 İ Devlct Öpera ve Balcsi , İS1ANBUL NİMBÜS (IMüzikal 2 Pcrde 21 Tablo) Bıletler 28 Mart Pazar saat 10 da satışa çıkacaktır. 12621/2620)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle