25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA DÖRT: ıCTJMHURÎYET 25 Şubat 1971 Millefvekili maaşlarmo zam I I ve dövülen gazeleciler Mustafa BAYDAR ECLİSTE gazeterflere yspılan saldın o devir gazetelerinde aşağıdaki baslıklarla yer almıştır: «Şayanı teessüf bir hâdise / Zam tahsisatına taraitar olduğu ilaa edilmesmden muğber olan bır mebusun bır gazete mu habirine tecavuzü» (TANtN) «Gazetecilik hayatında rafi. eaaif bir tecav6z/Tezyidi tehsiaate Uraftar oldngunun nesredilmesine mnğber olan bir mebna tstanbnl gazetelerinden birinin mnhabirine tecavtiz ediyor.» (VAKtT) «Ankara'da bır mebusun çir. kin bir tecavuzü / Tahsisata zam meselecrade söyledigi «ozün nesrini mudbi hicab goren bır milletvekili bir muhabire taarruzda bulunmuştur.» (VATAN) «Tfkrk ailei matbnatma N Serelliler, şerelsiıler blr teeavüı / Mnhabirler protert» makamında flç gün telg rsf eekmiyeeekler / Ankaradakl arkadaslanmızdaa bi. ri mebnsan tahsisatının zam. mıns taraftar oldngnnnn neş redihnesinden mnjrber olan bir mebnsnn tecavfizüne maraz kalmıstır.» (İKDAM) Teessüf telgrafı U OLAY uzerıne toplanan Tıirk Matbuat Cemıyeti Ydnetim Kurulu, duyduğu üzüntuyu kamuoyuna aşağıdaki biçımde duyurmustur: «TSrk Matboat Ceraiyeti, abî. B ren. kannn ve hürriyetin timıa11 bnlnnan Büyük Millet Mecliai binası dabilinde gazete mnhabirlerine vnknbulan taarrnzu matboatın şahsiyeti maneviyeaine ve hürriyet ve emniyetine karşı bir tecavüı telâkki ve bandan dolayı derin teessufleri. ni beyan eder.» Aynca Meclis Başkanhğına da aşağıdaki telgraf çekilmıştlr: «Ankara'da Büyük Millet Meo Hsi Reisi Fetbi Beyefendi Haıretlerine. Millet Meclisi dahilinde gazete muhabirlerine vnknbnlan taarrazn, matboatın şah•iveti manevivesine ve hfirri yet »e emnlyetine karşı bir tecavüı telâkki eden Türk Matbuat Cemiyeti, Meclisi Mnhte. remin bn fikre iştirak ve teearfizfl takbih ettiğine kani «1. makla bermber, ba kabil ahvali müessifenin tekerrürüne mâni olmak üzere bn tel&kkiyi izbar edeceği fimidini a n ve takdimi hürmet eyler.» TÜRK MATBÜAT CEMİYETÎ 1924 yılında Ankara'da vaıife gören Istanbul muhabirlerl. Soldan sağa dofru: Ertugnıl. Büâl Sabri, Münlr Mueyyet ve Kemal Salih Beylcr »onra MechsteH üzücü olayın ıçyuzü öğrenilmeye başlandı. Olaym aynntıların* girmeden 6nce Meclisteki fırtınanın kopmasına sebep olan haberl okuyahm. Bu, 21 Ocak 1924 tarihli Vakit Gazetesınde imzasız olarak çıkmı? aşağıdaki haberdi: «Ankara, 20 Kânuni sani (Hu»usi muhabırımizden) Halk Fırkası bugün saat bir buçukta içtima ettı. Tnkat Mebusu Emin Bey ve elli reökinin verdiği bir taknr üzerine mebusların tahsısatı müzakere edilmiştir. Adhye Vekili Seyit Bey söz •larak demiştir ki: Eskiden mebnsan »«011 (ayhk) Ubsisat olarak elH «Itın slıyordn. Biıgfin hayat düne nirpetle çok pahalıdır. Tabsisa. tımız yetismivor. Bnnnn üçynı liraya tezvid edUmesi zar«ridir. Feridun Fikri Bey (Dersim) de Adhye Vekilinin reyine iştirâk ederek tahsisatın yetijmedigi likrini teyid etmiştir. Bir aralık ftza arasında mebu* tahsisatmın bir Fırka meselesi yapılmamasını ileri surmüşlerse de Feridun Fikri Bey, sözüne devamla: Bonn eelsei »tivede »Syliyebilirim, bunda mecbnriyet vardır, demiştir. Gazıantep Mebusu Remzi Bey: Tahsliatın azlıgına ksniiz. Fakat bn meseleden serefli bir snrette çıkmalıyiz. Tahsisatın tezyidini celecek Meclis için yapalım. dedi. Hasan Fehmi Efendi (Kastamonu) tezyid fikrine taraftar olduğunu beyan etmiştir. Bundan sonra Vehbi Bey (Karesi) 'öz almıs ve Bütcemizde acık vardır. Millete böyle bâr (yük) vttkletmeyelim, demiştir. Abıdın Bey (Saruhan) Fedakârhk etmeliyiz. Mecliı en. cümenleri bütçenin tevzini için nfrasıp dnrnrken ve ihtivaclan kısarken bnno yapraamalıvıı, dedikten sonra Hâlet Efendi (Erzurum) de «Mîllet. bütçe fakirdir, tahsisatımıı yrtisir» 70lunda beyan.ı mütalea etmiştir. O sırada müzakeratm kifaveti hakkında takrirler verilmiştir. Ali Saip Bey (TTrfa) «TeHsmiyor» dıve ısrar etmiş ve ilâve etmiştir ki: Zammı fazla eörenler kendi dairelerine bagişlasınlar. Bundan sonra tahsisatın tezyidi teklifi re'vf esamiye vazolundu 400. 300 liraya dair olan takrırlerden 300 lirava iblâgı talebi reye vaz'ın bidavetinde nısabı ek?eriyet kalmadıjjindan, ikinci defaki rey toplanısmda 62 red ve 14 müstenkif reve mukabil 92 rey ile kabul edüdl. EkseriyeHn ısranndan sonra tah«d«atın tezvidi taraftarları, tezvide alevhtar olanların munzam tahsisatj kabul etmemelerini teklif ettiler Zamma alevhtar olanlar mukabele ederek: «RaziyB. Şerefliler. serefsfzler aynlır» demışlerdir. Büvük Millet Meclisi HeveÖ Umumlyesinde mebusların tahsisatı meselesi, bütçenin müza» keresi sırasında müzakere edl. lecektir.» Bu haberde aynca iki resim yer almaktadır. Bunlardan biri Urfa Mılletvekilı Ali Saıp Bey, diğeri Gaziantep Milletvekili Ah met Remzi Beydir. îste bir miHetvekilinı gazete muhabirleri üzerine saldırtan ri Fırka içtımamda sarfedilmeIhsan Bey'e, aonra da Neeati mistir. Binaenaleyh serefsizlik Bey'e, Meclis koridomnda biratfı, bazılannın ve bnnlar mekaç tokat atmıstır. yanında Ali Saip Beyin asabiBn esnada VAKtT refikimizin yetini tahrik etmiştir. sahiplerinden Giresnn Mebnsu Ali Saip Bey ile Gazıantep Hakkı Tank Bey, arkadaşlan. nı siyanet için müdahale etrais, Mebnsn Kılıç Ali Bey, VAKİT Gazetesinin mnhabtrinin kim ol bnnnn üzerine vakayı seyreden dusıınu tahkik edivorlardı. Kılıç Ali Bey de karısmış. Nihayet Afyonkarahigar Mebnsn Ba sırada bir gencin Meclisin Ali Bey ile daba bazı mebnslar harici kapısından içeri girditi arava eirerek avırmışlardır J pencereden görülür. Bn genç, 26 Ocak 1924 tarihli VATAN VAKİT Gazetesinin mnhabiri gazetesınde olay biraz daha ay Ihsan Bev'di. thsan Bey içeri girince Ürfa rıntılı olarak anlatılmaktadır. Mrbusn Ali Saib Beyle karsılaBu yazının yukarıdaki haberi sır. tamamlayıcı nitelikte olan bazı kısımlannı aşağıva aktanyoruz: Mnhabfr, karsısındaki «atın «Ankarada mebnslar maaala. kim oldnfnnn daha anlamadan evvel AH Saip Bevin iki kvv. rına zam hakkındaki kararı ve. vrtli samarına maruz kalır. rince Istanbul gazetelerinin mü. talaalarını ötrenmeyi merak ve thsan Bev, bnnnn üzerine ga. alika ile bekliyorlardı. Tahsisa zetesine mevznnbahis olan telg. ta zam karan verildifi günden rafın kendisi tarafından eekil. beri bazı mebnslann: medifini söyler ve beyanı iti zar eder. Hele Istanbnl mnhabirleri Bn hâdiaeden bir saat kadar bn hâdisevi tenkid etsinlçr de sonra Meclis kapısından VAKtT göreeekleri vardır, tarzında tehditierde bnlnndnklan da isitili Gazetesinin diger mnhabiri Ne. yordn. Bn saviat gazetelerin ge cati Bev görünnr. lecek nüshalan hakkındaki alâRivaset Odasının pencerele. kayı bittabi ziyadelestirmisti. rinden Neeati Bev'in içeri girdigini gören Celâl Nuri bev, derSalı çünü sabahleyin tstanbnl gazeteleri Ankara'ya geldiği za hal dısarı fırlar ve VAKİT muhabirinin yanına giderek kenman her samanki tibi tehalnk. disine bir saat evvelki hâdiseyi le arandı ve oknndn. VAKtT Gazetesinin bn bâdiseye tahsis anlatır ve : ettiçi telfrrafı birçok mebnslar Sakın içeri girme, başına pek mübalâialı bnldnlar. bir belâ gelir, tarzında nasihat verir. Birçok mebnslann iddıasına çore bn «Serefli. screfsiz» tâbiVecati Bev, bn sözîere knlak Huseyin Necatl, Fırtına koparan yazı A NKARA ıle tstanbul'un bağlarını koparan üç gün. luk bovkot sona erdıkten A Y H A N BAŞOĞLU TUNADAKIHAYALET aımayarak meseleyi bir izzeti. nelis meselesi yapar ve itidal ile Meclise girerek paltosnna çıkarır. Mecliste Giresun Mebnsn ve Vakit Gazetesi sahiplerinden Hakkı Tank Beyi arar ve onnnla koridorda törüşmeye baş lar. Tam bn sırada Ali Saip Bey, bunların yanına gelir ve Neeati Beye hitaben : Hüseyin Neeati sen misin, der. O da cevap verinee, AII Saip Bey, Neeati Beyin yüzüne kuvvetli bir samar indirir. Bn sa. marı ikinci bir samar takip eder. Fakat bn ikinci samar, Hakkı Tank Beyin samandır ve AH Saip Beye indirilmistir. Bn sırada Rivaset odasından Kılıç AH Bev çıkar ve Tank ve Neeati Beylcr bir taraftan, Kılıç Ali Beyle Saip Bey de di. ger taraftan bir mndarabe m hnr eder. Hadsiz hesapsız tokat. lar, «amarlar teati edilir. Kal. paklar, fesler, sözlükler yerle. re düser. Encümen odalannda ve salonlarda bnlunan tnebnslar derhal imdada kosarlar ve boğaı bofaza girmiş olan me. buslan vekdiğerinden ayınrlar. Hadise de bn snretle hitam bulnr.» YARIN DÜELLO tÇİN KANUN TEKLİFİ EFSANES1 medik. Yirmi dört saat izin, ya da altuı dağarcıklarının ağzını açacaksmız. Fehmi Ağa bojle emBu gece karyolasında. yaldızlı mobilyalat reyledi. Başka soz istemem.» arasmda rahat, mutln btr uyku uynyacaktı. AdaCip blr toz bulutu içinde yitti gitti. gözlerded nadan, Ankaradan konağma dostlannı, Hükümet, ıradı. parti ileri gelenlerini çağırmayı, onlara bu saray Suleyman Kâhya orada, öylece kalakaldı. gibi konağını göstemıey4u1>düsrhyordn. Bu • * **W(rslüın*lfbca: " * • *• • * / onu epeyce sarsmıstı. Çok, ka^anıyo^ çok. jjid ı^amBea^^u^fe^ml Ağapın babasım^dedesini iyi bir turlu para dayanmıVordu. tanmm. lçtiğimiz sn aynı gitmezdi. Babasma üç Kedi Veli en güvendiği adamıydı. Kedi VeUnin yasuıda bir kuheylan armağan eylemistim, ba dedesi de onun dedesinin en guvenilir adamıydı. Fehmi Ağa o zaman çocuktu. Hep gelir kucağıma Kedi cipten ter içinde indi: oturur, kösteğimle oynardı. Bir gün de kosteğiml «Yorukler Deliboğa buyıiğüne konmuslar. Derboynuna takmıştım. Çerkes isi. Fehmi Ağaja gi> vis de onlardan para kopannış. Ben para istedim, der, ona halimizi arzederim.» hık mık ettiler. Soyle ağam, ne yapayım?» Ali ai, «Git.> dediler. monı mor, öfkeli, ondan blr emir bekliyordu. Muslum Koca Haydar L'stanın atını istedi. Çün. • îcabına bak.» dedi Fehmi Ağa. kü obada kalan en guzel at onundu. Yaşlıydı ama, Kedi Veli sevinçle: gcne soylu. güzel bir attı. Atı süslediler, en güzel «Başüstüne,» dedi, nagant tabancasını yoklaeyer, en guzel sırmalı dızginler, işlemeli üzengilerle dı, hemen yanına beş kişi daha aldı, beşi de silâh. donattılar, Müslüm Koca da Bohçadan en güzel, çok lıydı. geri dondu. eski zamanda Maras bedesteninden alınmı; sırmalı Karaçullular, başlannda Suleyman Kâhya, şalvannı, çepkenini takındı, ata bindi yola düştü. gözleri büyumuş, gelecek felâketi bekliyorlardı. Biri sağmda, otek) solnnda iki delikanlı da onu yeKedi Veli, kısacık, kurnmus, insafsız, cipten diyordu. yıldınm gibi atladı. nerayarak, arkasmda adamYenl konağa bir lklndl üstü vardılar. Mfislflm lan, çadnlara vardı: Koca atınm basını tutmalannı. onu tçerfye buync •Size yirmi dört saat mühlet verlyorum, Ağa etmelcrini bekledi. Konuk gelmemiş miydi? Konukemreyledi, hemen hüyüğumüzden kalkacaksmız. luğun goreneği bn değil miydi? Konağm kapısmda Ya da, ya da, ya da Dağarcıklardaki çil altınlan bekledi bekledi, atınm üstunde dimdik, bell bıkını önüme sereceksiniz. Fehmi Ağa böyle emreyledi. kınlarak öylece uzun bir siıre durdu, ne gelen var. Ulan bıktım sizden. Ulan öldürdunuz beni. Ulan di, ne giden Ne yapmalıydı? Aşağılamanın en babanızm malı mı bu hüyiık? Ulan sorgusuz subüyüğüne uğramış, bu yasa varmıs, başma boyle alsiz gelip konuverirsiniz. Oooh, efendiler yazın blr 1? gelmemişti. Çekip gitmekten başka yapacağı yaylada, soğuk sular basında, çam, yarpuz koknhiç bir çaresi yoktu ama, çekip gidemezdi. lan arasmda. . Biz burada sıtmanın, sineğin, »an Yanmdakl delikanlılardan birisine ölü bir tessıcağın, ılık kan gibi suların İçinde . Ulan bir ba. Ie: na, bir de kendinize bakin Bir flske vursara sıp sıp diye yanağınızdan kan damlayacak. Ulan biz •Şn konağa var da Fehmi Ağayı sor bakalım, msan değil miyiz? Üç çocuğum var, üçü de hasta. orda mı? Ordaysa, babanra dedenüı dostn Müslüm Avrat iki yıldn yatakta. Çamurlu, sıtma suyunu Koca sana konuk geldl de...» içe içe kamımız hüt dağı gibi şişer. Ulan siz inDelikanlı gitti, Müslfim Koca kendinl öyle dünsansınn da biz değil miyiz? Slze yirmi dort saat dik atın üstunde zor rutuyordu. izin. O kadar! Tamam^ Az sonra delikanlı sararmış geldl: «Gelsin diyor,. dedi. Geriye döndü, hızla cipe yöneldl: •tste o kadar, o kadar...» Mfislnm Koca zoria, kemikleri çatırdayaSuleyman Kâhya, Haydar Usta, Müslüm Koca, rak attan indt Bütün bedeni uyaşmnstn. Zor Rüstem, kadmlar, çocnklar, Ceren, Kerem orada solnk ahyordn. Yeni, mermer merdivenlerden knrudular kaldılar. delikanhlann kolnnda çıktı. Ürkerek, halılars Suleyman Kâhya arkasmdan kostn: basmaktan korkarak, çanklannı merdiven ba. «Dnr^ dedi. «Dur Ağam, sana bir kel&mım smda nznn nznn çözüp cıkardıktan sonra, var» ntanrac, talona girdi. Fehmi Ağa yaldızlı bir Veli cipe binerken: koltuğa fBmülmüş otnrnyor, kocaman sigara. «Yirmi dört saat izin, hemen kalkacaksmız. Biz «ını tflttfiruvordn. Müslüm Kocayı görünce gnltoprağı slzin için besleyip buyutmedik. Kan dökmeye bagladı: "(Arkası var) ıııııııııııı •••••••••••••••ııııııııııınııııııı ııı 12 DtŞl BOND TİFFANY JONES GARTH M £ \M 8CVA. Tokatlaşma U EJBLJ AYLAK MUSA ^ TETlât 8OM... 8OM r tllmlİlfiJ&fe Ç GÜNLÜK boykot bıter bitmez hemen bütün Istanbul gazetelerinm Ankara mu habirleri Meclisteki tokat ola. yını bütün «ynntılanyla gazete. İerine bildirmişler ve bu haberler mansetler halinde gazetelerde yer almıştır. Bu konuyu kısa bir biçimde okuvuculanna ilk bildiren Tevhidi Efkâr oldu. Bu gazetenin 25 Ocak 1924 tarihli nüshasmda aşağıdaki satırlar» göz atahm: «tstanbnl gazetelerinin mnhabirlerini protesto makamında üç gün îstanbula telçraf çekmek. ten raen eden bn hâdisenin şm snretle eereysn ettiği söyleni. yor: Zammı maas meselesi Fırkmda mevztmbahis oldngn vakit, gazete mnhabirlerl tanıdıklan mebnslardan bn mesele hakkında malumat istemisler ve B^ren diklerini alelacele gazetelerine bildirmiılerdir. Bn meyanda «Vakit» refikimizin mnhabirleri Neeati ve thsan Bevlerin çektik lerl telgrafnamede zam taraftar. Iannm zam aleyhtarlanna «iı almavmız. dediklerinl ve onlann ds «Razıvız. Şerefliler, şerefıizler aynlgın» sevabım verdlklerin! kaydetmigler ve Urfa Mebasn Ali Saib Bevin de «Te. tismrror. nmmı fazla görenlsr kendi dairelerine bağısiasınlar» dediHni vanmşlardır. Bu rnretle «ŞerefHler, seref«iiTİef aynl. <m» cflmlest AH Saib Beyîıı y*. kanki «8zfln« bir cevap teafr'l evlemlytir. Sarp Bey, fssrteda fe« fıkravı gSrflnee, fena halde hiddetlenmls ve kendi «Syiemedigi bir gevi razetelerine teblig eden VAKtT mabjtbirlerlnden evvela 43 «...Adı geçen yekun üstünden yüzde on bir komisyon ve masraf olarak da.. *** Madam Martın bırakmıştı ag lamayı. Yeniden yatağa yat. mıştı ve soğuk bakışlan yeniden dikilmişti tavana.. Martin kapı aralığında duruyordu. Artık iyıce kaçırmıştı ıpin ucunu. Ellerım, gözlerinı, bütün vücudunu ne yapacağını bilemiyordu. Komiser kendi kendıne: Bir de hamiş var, dlye m&nldandı Hamışe «Fevkalâde mahremdir» notu eklenmiştı «Kızlık adı Dormoy olan Madam Couchet'nin de keza vasiyetnameye karşı çıkacağını bğrerimiş bulunuyoruz. •Öte yandan, üçüncü vâris Nme Moinard haktanda da bil gi edlndik. «SUrdüğü hayat şüpheli gOril nen bu kadın henüz haHarmı istemek için herhangi bir müracaat yapmamıştır. «Halen kendisi maddî fcaynak lardan mahrum olduğu için, bi ze kalırsa en «ağlam, tazminat olarak kendlsine beUrli bir meblâğın ödennıesidir. «Bize gellnce biz bu meblâgı Madrnazel Moinard durumun dakl bir kimseyi etklliyecek bir yekun olarak yirmi bin frank civannda takdir etmlj bulırnu Oynayân gölgeler yonn. eBu konuda Karannızı bekleri2.» Malgret piposunu sönmiye bı rakmıştı. Kâğıdı yavaşça katla dı, cuzdanııun ıçine koydu. Etrafında sessızlik icere bir sessizlik vardı. Martm nefes da hi almıyordu. Kansı, yatağm üstunde, bakışlan saplı, ölraüs Sİbi yatıyordiL Komiser: tkl mllyon beş yüz bin frank diye mınldandı. Makül davranmas] için yirmi binini Nıne için düşünce... Madam Couchet ancak yanstnı verir bunun ya.. Madam Martin'in dudaklann dan hafıfce bır zafer gülücüğUnün geçer gıbl olduğunu farkettl MUthiş blr servet... Oyto değil mi Martın? Martıa bırden titredl... Savunmak. için kendısıni toparla^ mıya çalıştı. Ne kadar verecekler diye düşünüyorsunuz? Parayı kasdet mıyorunî tabü. Gıyeceğınız mah kumiyeu kasdediyorum. Hırsızlık, cınayet... Belld teammüd'ü de ısbat ederler. Elbette hiç bir türlü beraat söz konusu olarnaz. Hıssî bir cınayet değil çun ku. Ah.. Şayet karınız eskı kocasıyla yeniden ılıskı kurmuş olsaydı.. Ama durum öyle değü. Sadece para ışı bu, sadeca para... On yıl? Yirmi yıP Benitn kanaatıml ist«r mısınız? Unutmayın ki halktan gelme jü rt üyelennin katiyyen tahmın edilmez kararlan .. Ancak esM örneklere bakılırsa genellıkle aşk dramlanna karşı hoşgortl sahibidirler de, çıkar meselel» nnde müthlş serttirler Sankt zaman kazanmak için ve sırf konuşmak için konuşuyordu. Bu da anlaşılmaz bır şey değildır. Küçük burjuvadırlar, esnat falan. Onun için de ya metresleri oimadığı ıçın onlar* dan çekinecek bır yonlen joktur, ya da çok emindırler metres lennden Ama hepsının de korkacağı bir şeyleri vardır hırsıalardan. Yirmi yıl... Bence yok...Benca kelle gider bu işte.. (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle