26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA İKt: sCÜMHÜRtYET 25 Şubat 1971. ıki Yunan riloıofu Eflatnn, 2300 yıl önce içinde yaşadıfı toplumnn düzensizliğine ve devleti yönetenlerin kara cakilliğine bakarak: «Ya krallar filozof, ya da ftlozoflar kral olmak» demis. Sokrat'ın öğrenciti ve Aristo'nnn hocası olan bn şair filoıof, dü•öneelerini sonraları, öıellikle devlet yönetinıl. yani politika bilimi üzerinde yoğunlaştırarak «Cumhuriyet», «Politika». «Yasalar» «ibi ünlü eserlerini mevdana getirmiştir. Bnnlardan bir kısmı Türkçeye de çevrilmiş buInnmaktadır. Eflâtan'dan bn yana 2300 yıl geçmis. fakat onun özlemi hiçbir çafcda gerçeklesmemis, ne krallar filozof. ne de filozoflar kral olmuştur. Zaten kendisi de bundan umudunu kestiSl için «filozofkral» isteginde ısrar etmiyerek dttsüncelerini «hnktık devleti» aıerinde yoğunlastırmıstı. E 'Hâkimler Diklaloryası, • I Ord. Prof. Dr. H. V. VELİDEDEOĞLU I H ği fören vatansever kisilerin birer ikiser an. dan aynlmasının nedeni bndnr. Biz sahsen AP iktidarının daha ilk aylardaki davranıslarından, onun gerçek niyetinin, hileye ve ortam yaratılabilirse kardesi kar. dese kırdırmak gibi eebir ve şiddet de dahil elmak iizere, her vasıtaya başvurnp 27 Mayıı Anayasasını tasfîve ederek, bir restoraıyon Idaresl knrmak oldufcunn sezdik. Bnnn bef vıldan beri bn sütonlarda açık açık yazdık dnrdnk. Amacımız AP'nin gerçek niyetinl, bütün halkın. namuslu aydınların ve asker . sivil. bütün yüksek makam sahiplerinin göz. leri önüne sernıekti. Bu görevimizi, eski yaTilarımızdan pasajlar deriemek snretiyle, haşka bir vanda bir kez daha yerine getirmeye çalışacağı». bn partiye nmnt B aslangıçtakırıklığının sonradanbaglayanların düs ve evvelce onnnla isbirligi yaptıklan balde acı jrerçe. kan kanuniarı parlamento ımiş glbı tasarrufta bulunarak, kaldırabılmekte, hükümet tasarruflarını, yani hakimiyet tasarruflarını da idari tasarrufmu? gibi Şurayı Devlet iptal etmekte: Anayasa kuvvetler ayrılığı prensibini benimsemiştir. dense de tatbikat kuvvetler birliği seklindedir ve bu şekil hâkimler diktatoryasıdır » Biz AP adına parlamentoda yapılan bn konnsmavı hiç yadırcamadık. Bn parti iktidara geldi|inden beri onnrı ve liderinin zihniyetini gördüğümüs için, kalemimizle daha o zaman bn zihniyete karşı çıktık: AP 1965'te tek basına İktidara gelir eelmez, onun hükümeti, seçimlerde millî bakiye sistentinin kaldınlması için Meclise bir tasan göndermişti; memleketin çok önemli sornnlan çözüm bekIerken. Mecliste haftalarca kısır çekişmelere yol açan bn tasan o vakit kannnla«amamı«tı. Biz daha o zaman bn davranısı çok acı bir dille eleştirmiştik (Cumhuriyet, 22 Aralık 1965). Bir sfire ortalık dnruldn. Derken 1966 yılı sonnnda ve 1967 basmda bir «Temel Hak ve Hürriyetleri Korutrı Kanunu» çıkarılmak iütendi. Bu, dnrnp dnrnp dikta yolunda veni bir atılımı gösteriyordn. O zaman da dedik ki; «Tann insaniara akıl vermiştir. Halkın gdzü açılmıstır. Fakir olup da günün birir.de yoksulluğunun bilinclne varmayacak insan tasavvur etmek, şuursuzluğun ta kendisidir. Mesele bu sınıf suurunu, ba'kı rejimleriyla boğmaga çahşmakta değil, dcmokratik vs hürrivctçi yola kanalize etmekte ve gerekli reforrnlan vaparak sosyaî ada'eti gerçekles. tirmek suretiyle, toplumda ni';pî bir refah cağlamakta. kısacası bugünkil Batı demokrasilerinin tuttuğu volu tutmaktadır.» (Cumhuriyet, 5 Mart 1967). tıklardan olusmuş toplnmları vönctmek durumunda olanların da. karakter yönünden, kavpak. hiç detilse, Makyavel'in deyimiyle, oldukça esnek olraaları gerekmekte idi. Oysa llkçağdaki filozoflann en ünlüsü sayılan Sokrat'tan. çağımızın güçlü filoıofn Bertrand Russell'e kadar çelip feçen gerçek filozoflar, düşünce namnsuna sahip oldnklan için. hiç. bir ı ı m ı n kavpak ve esnek olamazlardı. 6 İ . lindigi gibi. Sokrat kendl çağındaki toplumnn çürük inançlanna karsı çıkmın ve bnnn ha. yativlf Sdemisti. Tine bilindigi (fibi ihtivar B. Rnssell, Vietnam saldırısına ve dolavısiyle bütün bir emperyalist dünyaya karsı çıkarak, aydınlardan kurdnfv finlü mahkemesinde sal. dırgan Amerika'yı ve Vietnam balkına yapılan raltnü mahknm ettifl için, emperyalist politikacılar ve enlann yardakçılan tarafın. dan «bnnak» nfatiyle nitelendirilmisti. Fakat fereekleri çamuria cıvamak olana|ı yektn. kral, da «1. F ilozoftanolanak ya için,kraidan filoıof ya. masına yoktn; çünkü insan radılısı kavpak olduju bn karpak yara Düsmcmhk mı? fksen yafindan sonra iktldar kalemsorlütfl görevini vüklenmi» vaktivle În8rü'yü övmekte yektâ. olan bir eski çair, bizim için: «AP'ye düsman» dive yazmıs. Düsman olmakta ne cıkarımız var? Lise sıralannda iken dnrn Türkçe ile yazılmıs giirlerini zevkle okuvarak kendiiine sempati doydnturnnz bn şaire aeıdık do|rnsa! Biz çok lükflr hicbir knnılnşa, hiçbir kimseye düsman detiliı: v&reîimizde vnrdnmvzun insanına kar*ı düşmanlık dnyjnsn diye bir dnygu yatma» ve yaçama/. Biz ancak vatanımıza söz dikene, halkımızı sömörrne. yani Ttirkön dBsmanına düsmanızdır. Bizim her partinin fktidar döneminde yazmı; oldufcnmuz yazılar ve yaptı^ımız tenkitler meydandadır ve 29 yıldan beri hep bn sütnnlarda rıkmiftır. Kavtımız, insanlara veya sivasî tesekkfillere fenalık et. mek deîil, onları uyararak memlekette hnknk devletini hâkim kılmak ve halkımııa bn yaldan hizmet etmektir. Çıkarlan İçin yan yasanlar bnnu anlavamaz. Evvelce bir kex açıkladıiımıı flbl. gervet, şöhret. mevki v e . ya politika (ribi relip geeici sevlerde hiç bir Ihtirammız ve tntknmns olmadı ve olmayacaktır da. Bnnlardan nzagız biz. Bizden ard nivet bekleyenler ancak ard niyetli olanlar. dır. Amacımız ürkçemizde «Arlatı«a eöre fetva verilir» diye bir söz vardır. Tnrkiye'de AP'nin tek basına iktidara pelmesinden beri bn parti, kendi felsefesinin doğrnltosunda bazan sinsl, bazan da çok açık adımlarla yfiriiven, «Anayasa ve Huknk devleti* slo*anını a|zın. dan düsürmediÇi halde, hem 1961 Anayasasına, hem de hnkuk devietine düsman olan bir partidir. Onun lideri de, memlekette bnçün tanık oldnJSumnz hnzvrsuzlnk ve kansıklıkların sebebinin bn Anavasa'da yattıfcı konn•nnda halkı. hatta Millî Güvenlik Kurufe'nu kandırmaya çalısan ve bn aldatmacada, ka. lemşor ve yardakçılanvle birlikte, bir dere. ceye kadar başanya nlasan bir liderdir. Oysa biraz akıl sahibi namuslu kisiler açık açık görüvorlar ki, bütün huzursuzlukların, karısıklıkların, kardeşin kardeşi vurmasının ve akan masum kanlarının sebebi, Anayasa'nın gereği gibi uygulanmamasinda. daha doftrusu, uygulanmak istenmemesinde yatmaktadır. T Ne yazık ki! e yazık ki, baskalannın ve bizim samimî uyarılarımu favda vermedi. AP özjrürlükleri kısarak dikta özlemi akıntısına bir kez kendini koynvermisti. Onnn bn özleme kapıimasının nedenlerini, bn partinin son s e . çimlerden önce yayınlanan bildirgesini eleıtirirken söyle sıralamıstık: (\) Kuvvetli ve denetimsiz bir icra kurmak ve istedigini yapmak; (?) Bir kitle partisi olan AP'ye oy veren yığınların kendi menfaatlerinin bilincine var« masını ve bu menfaatlerin AP'nin kapitalist işbirlikçi felsefesiyle taban tabana zıt olduğunu açık seçik bir şekilde görmesini önlemek; (Ş) Bozuk olan iktisadî dunımun açıkça •İ6?tirtlmesine engel olmak; (î) AP llderi Demirel'in büyük işler yapma ihtirası (Cumhuriyet, 6 9 Ekira 1969). ]\p\'miş bu diktntorya? •\ y^ Snbat tarihli taxetelerde okndnm: •* * Bir AP milletvekili, Meelisteki büt. ce förüsmfleri sırannda kendi partisinin p n . bn adına »öz almis ve konnsmasının bir yerinde söyle demis: «Anayasa Mahkemesl, parlamentodan çı tste simdi de Türkiye Büyük MIHet Meclisi kürsüsünde sözcüleri, «hâkimler diktatoryası» diyerek yeniden Anayasa ve hnknk devleti ilkesine saldınyor. Sormak gerekir : Bu nasıl bir diktatoryadır? Sayın Nadir Nadl'nin geçen hafta çok güzel bir mantık zinctri icinde belirttigi gibi, «Yurdumuzda bir hâkimler diktatörlüğür.den söz etmeye olanak var mıdır? Nasıl olsun ki, yargı organlanmızdan herbiri kanun yapıcı değil. kanun uygulayıcı durumundadırlar. Kararlarını örce kanuna, sonra da vicdanlanna dayanarak vermekle görevlidirler. Kanunkoyucu durumunda olan ise, TBMM'dir. O da çıkardıgı kanunlann Anayasa'ya uygun olmasma dikkat etmekle yükiimlüdür. Bir kanunun Anayasa'ya aykınlığı söz konusu oldu mu, belli koşullar altında Yüksek Mahkeme kararını bildirir. Bu karar hiçbir zaman bir diktatörün davranıçı gibi öznel (sübiektif) değildir. Tersine bilimseldir, nesnel fob.iektif) dir ve Anayasa doğrultusunda gerekçeli olarak kaleme ahntnak zorundadır.» (Cumhurivet, 19'2'1971). Verdigi karariarla parlamentodaki çotvnlnğu Anavasa do^rnltnsnna cevirmeye çalışan Anavasa Mahkemesinin bazı kararlan kendi cıkarlannı kösteklevince AP sfttcüsü, ynkarıda belirtildiei eibi. «hâkimler diktatoryası» feryadını basıvor ve devam edivor : • Anayasa Mahkemesi ve Surayı Devlet (bu yargi organının Anavasa'daki adının «Danıstay» oldnfnnu bilmiyor galiba!) gibi müesseselerin ltararlarım hukuki zavivede ciddt bir tetkik ve tahlile tâbi tuttugumuz takdirde görünen odur ki, hâkimlerimiz maalesef mücerret hukuk icinde kalarak degil. aktüel ve sansasyonel hadiselerin tesirinde kalarak karar vermektedirler.» n «hadiseier» hep gözSmüzün önönde eerevan ediyor. Memleketin hall sn son bes yıl icinde ne oldn. nasıl kanlar dökfildü ve döküliivor? tktisadî dnrnm nasıl perisan oldn ve olnyor? Anayasa nasıl nyenlanmadı ve nvgnlanmıyor? Bnnlara care aramak dnrnmunda olan kisilerin kendi cıkarlannı saSlamak için nasıl birlesiverdiklerini küçük mektep çocnkları bile nasıl bilİTor? Ve sonra sayın sözcüve zöre, hâkimlerimiz «sansasyonel hadiselerin tesirinde kalara'c karar veriyor» mns. Hayır efendim. En yüksek mahkemede. klnden İlk mahkemedekine kadar. hâkimlerimizden cojnnnn gözü açılmıstır; onlar nznn zaman kime hizmet ettiklerini. bneünkü yasalann kimierin yaranna isledigini. memle. ketteki iktisadî mekanlımanın içvflzönO artık bilmektedirler ve Batı demokrasilennde vltrlnlerde srezen düsünce nrünlerini mahknm edici bazı istisnalar dısında vasalann tasıdıSı «adalet» Bzüne eöre karar vermektedirler. AP Içîn yakmmak defil Bvünmek ve artık Anayıısa dotnıltnsnna dönmek çerekir. Tabiî memleketi daha da perisan etmek istemivor. larsa ! ! Halkevleri 39 yaşmda On iki yıl AtatürkTin sofrasında hizmet etmis Cemal Gran . da'nın kitap halinde y«yınlanan hatıralannı okuyordmn. Arka . dasımız Turhan Gürkın'ın kalemiyle derlenmiş olaylar arasın . da, aktüel degeri olan birini isaretledim. • Cemal Granda anlatıvordn : vu..ı • «Bir Irak Heveti yurdumuza gelmiş. ekonomık ve K u " u r e l ; EÖrüsmelerde bulunuyordu. Ankara'da yapılan ^P 1 *™ 1 "™ i Atatürk. iki ülke arasındaki kültür iliskilerir.in gehst rilmesıni . istiyor "Irak'la Türkive kardeş memleketlerdir. Yıllarca oır • arada yaşamıslardır. Behemehal münasebetlerimızi artıralım J diyordu. . „, *,: Z TopUntımn sonunda Atatürk. orada bulunan Milll Bfctıtn J Bakanına : .. ! Bagdafa Türk tiyatrosunu eönderelim.. diye emir verm • Bakan bir an ne yapacagır, sasırdı. Devlet Tiyatrosu henuz kurulmamıştı. Yabancı bir ülkeye yollanacak sahne gucumuz • yoktu. Gidip orada mahcup olmak vardı. Yavaş sesle : . Hangi tivatroyu Eönderece«iz Paşara? diye sordu. | Ankara'da bir Halkevi var mı7 • Evet, var... 5 Orada bir temsil oynanıyor mu? ; Oynanıyor. . i îste Türk tiyatrosu odur. Bagdat'a onu gondennlz.» • Tnkandaki olay Halkevlerinin bn memleket için ne demek • olduŞunu nznn bir makaleden daha iyi anlatır; Gazi M™«»J» S Kemal'in Halkevlerine verditi önemi ve deperl dile R e t l " r " ' S vazık ki, Atatürk'ün ölümündcn sonra bir süre devam edebılen • Halkevleri. tkinci Dünya Savasmdan sonra ülkemizde azçınla . «an karsıdevrim dalgaları içinde botBİdıı. tsmet Paşa bn ol». . vı söyle açıklıyor: • « Halkevleri. kültürün, 7arrara ihtivaç eösteren en zor ; dallannı. başta çüzel sanatlar olmak üzere halkımızın bılmc^ne • yerleştirecek etkili araç olarak d^ünülmüştü. Büvuk olçude basan alanma da «irrnişti. Demokratik reiimle C H.P. çek lince . yeni iktidarın Halkevleri konusunda gösterdigi gnzu kapalı ta . a==up. simdiye kadar bir türlü anlasılamıyan bir faydastz, belki . cok zaraKı içgüdünün tepkisidir. Yeni iktidar. halkevlenne ta . maınen el kovabilir. ve kendi idaresinde her türlü 5iyasi sakın . ca'inı önlerdi.» S tsmet Pas«, çok ivimser düsünmektedir. Tenl iktidann • Halkevlerine karsı olusn «bir türlü anlasılamıyan bir faydasız • iceüdünün teoH<=» deSildir. Politika ile kültür. birbirinden ay ; rılamaz hir bfıtünün parcalandır. Karsıdevrimcl «rüçler. bn . eercefi tsmet Pasa'dan daha ivi deSerlendirdiUleri icin Halkev . lerini bir kalemde sildiler. Halke%lerini tasfive plânı: Ezanı . Arapcava cevirmek. Köv Enstitülerini voketmek. öçretim Bir . liii Devrimini vıkmak. medrese öiretimini resmî ve eayriresmi . vollardan rflistirmek eibi bilincli ?cnis strateiinin bir yanıdır. • Demokrat Parti iktidarından sonra pittikce eelisen karşıdevrim • dalealan. devrimci lavik kültürün Anadoln'da odak noktalan • sayılan Halkevierini âdeta maaşa batlanmıs iktidar biımetkar lan elinde çürüttö. S ÇfirüviU. Kadri Kaplan ve arkadaslannın bir beklenllmez Ş evlemle Halkevleri yBnetimini ele ceçirmelerine kadar sürmüş • tür. Bu süre icinde Halkevleri ismi var cismi yok hale getiril . mistir. Bfitçeden alınan yüzbinlerce lira bn vollarda çarçnr edil • mistir. Savın Kadri Kaplan. Genel Baskanlıga secilip, arkadas • lanvla birlikte «Halkevc'ü&i canlandırmak. istedigi taman da • sivasî iktidar kar5isma dikilmis. kurnmnn malî kaynaklarını • birdenbire kısıtlamıstır. 5 Simdi bn maddî imfcânsızlıîa raSmen. Halkevleri, yenl bir • atıhmın hevecan kesimine eirebilmistir. Anadoln'nnn her yanın • da yeni atılımın öncüsü elmak istevenlerin. Halkevlerine el ver J mesi eerekir. Devrimci kültürün odak noktalannı yeniden ya • ratmak ve canlandırmak. devrimcilikte en gecerli hizmetlerden J birisidir. Bn hizmetlerden olmak ürere, kısa sürede. tstanbul'da • bir Halkevi Tivatrosn yaratıldı. Bn tiyatro, simdi Bakırköy • Halkevi salonnnda «Hamlet 70» pivesini sahneye koymuştur. J Salt amatör oyunralann «rönüllü cabalarıyla mevdana petirilen J Halkevi Tiyatrosn'nnn ilerde bütün vnrda yayılan hizmet kapı S lannı acması beklenir. Devrimci kültürün rüzel sanatlarda ger S çek dejerler yaratacak hızını alması için çalısmak, dnrmadan " cahsmak cerek. Halkevcilik bn demektir. Ve Atatürk'ün bo S konuda sövlediklerine lâvık olmak kolay defildir: S Orada bir Halkevi var mı? • Evet, var • Orada bir temsil oynanıyor mn? . J Oynanıyor. ,,r „„„, ; •iıj r.«r* *I ı:. , S B Sonıır fiozoflar kral olamadıgı gibi, hâkimler de diktatör olanıazlar; fakat hâkimler diktatSrleri mahkum edebilirler ! F İÎNDEISJ ÜNE üoktor Lütfi Kırdar 17 Şubatta ölümünün 10 uncu yıldönümünde onnn dostlan, kadirşinas bir hareketle mezarının baaında toplandılar ve îstanbul şehrine cok değerli hizmetleri geçmis olan esld bir Vali ve Belediye Başkanını andılar. Benim de çok sevdiğim ve saydıfım bir insandı Sayın Kırdar. Parti içi çeldşmeleri ve o deivrdeki bazı genç milletvekillerinin şımarık kuyu kazmalan. dolavısiyle harcanmasıydı o çalışkan. medeni, vakur insan İstanbuka daha çok büyük eserler kazandırmak imkânını 'ulacaktı. Taksimde yaktığımız Opera yok mu? Fikir onun, ise baslama onundu. Şimdi çıplak bir arsa haline gelen Taksim gezisi yok mu? O gezi onun uygarlık anlayışımn neticesi bir park olarak meydana gelmişti. Stadyum onun eseri oldu. Sonradan naramparça edilen yesil sahalarla sehre nefes aldırmak istiyen o iyi yürekli insan, Mısrrcarşısmı restore etti. Perspektifini llkelik, zevksizlik, hulâsa cehalet yüzünden daralttıgımız su kemerlerini heybetiyle ortaya çıkaran, Halici Marmaraya bağlıyan Atatürk Bulvarını o açtı, yol üzerindeki Osmanlı mimarisinin incileri olan medreseleri o restore etti. Hulâsa Kırdar. yapıcı ve yaratıcı bir insandı. Kırdar ayni zamanda raütevazi bir Vali idi .. O devrin gazetecileri şahittir, gazetelerin kapatıldığı, sıkı yfinetim idarelerinin mânasız şiddet hareketleri ile çoğu defa vatandas haysiyetini inciterek hükfım sürdüğü devirlerde Kırdar, o günün acılarına katlananlara teaelli dağıtırdı. Sert bir devirde. sert olmadan fakat tâviz de rermeden idareci olmanın mümkün olduğtınu ispat eden nygar anlayışlı bir insandı. Gururuna düşkfindü. tstanbul Vilâyetinden alındığı zaman kendisine büyükelçilik teklif etmişlerdi. bir gün bana şu suali sordu: Ben bu elçiliği alır gidersem halk benim hakkımda, «Onu tstanbuldan ayırmak için. aktif olmıyan, fakat paralı bir is teklif ettiler, o da bu tâviz veya idari rüsrete boyun eğdi» diye diişünür mü? Ben: Dıişünür! diye cevap verdi|imi hatırlıyorum. Aradan bir süre geçtikten sonra bana sunn söylemişti: Düşündüm, elçilik konosunda görüşünüz haklı. Ben de teklifi kabnl eUnedim. Rahmetli Kırdar'ın siyasete Demokrat Parti cephesinden yeniden atılmasına onun gururunu saran tereddütleri çözerek delâlet ettiğimi veya onnn bu karara ulaşmasında bir oran icinde etkili olduğumu zannediyorum. Gün geldi. ben Demokrat Partinin artık sözünde durmadığını, kendi düsünce ve vaadlerine ihanet ettiğini, kendisine çizdiği yoldan aynldığını jördüm. Bir yol kavşağında D.P. arabasından indim. Kırdar bunu vapamadı, çünkü Bakan olmuş, 1 6 1 lara doğrn hükümetle beraber kötü 91 bir buhranm içine yuvarlanmıştı. Bir gün tesadüf bizi nçakta birleştirdi. İstanbula gidiyorduk . thtilâlden on beş yirmi gün evveldi: Lutfi Bey demiştim, Bakansınız ama gelin hem Bakanlıktan, hem milietvekilliğinden, hem de Demokrat Partiden istifa edin. Memleketin akibeti bir buhrana sürükleniyor .. Bana: Görüyorunt, demişti, siyasetten nefret ediyornm, fakat öyle sartlar icinde yaşıyoruz ki benim su anda istifam: beraber çalıştığım Başbakan ve diğer arkadaşlan kamuoyn önünde snçlamak olmaz mı? Evet gitmek istiyorum, fakat bunun zedelemiyen bir yolunu bubnalıyım. ^ *** Kırdar Tassıadada duruşma sırasında kalbi, vicdanınm nğradığı baskılara ve memJekete hizmet etmiş bir insamn eserleri ortada dunırken, jandarmalar ve süngüler ortasmda hesap verme durumuna düsmesine dayanamadı. Kaderin mânasızlığını bir çoklan gibi aklı ile yenemedi .. Duygrularının ve gururunun acısı ile duruşma salonunda yıkıldı, ve orada hayata gözlerini kapadı. Kırdar serefli, çalıskan, dürüst, iyi kalbli bir idareci idi. Bu memleketin hasretini çektiği, fakat bulduğu zaman yine ensesinde zalimce boza pişireceği uygar idarecilerden biri.. Geçen on yıl dünmüş gibi geldi bana . Ona içimden rahmet okudum ama, doğrusunu söyliyeyim de rahmet okuma beni hiç teseUi ettnedi... ersonel Kanununun uygulanması ile birlikte, yürürlükte bulunan 1101 saydı kanun hükümlerine göre, fförevlilere taıunan nkk1 ve aylık artışlannm emeklilere de intikali perekirken, Hükümet 1970 martındanberi yü rürlükte bulunan kanunlan uygulamamak suretiyle, emeklilerin haklonı tanımamıştır. Bu haksızlık ve adaletstzliti örtniBk, kasıth davTanışına yasal bir tutamak kazanmak a n » cıyla şimdi de: 1101 sayüj kanunun âdil hükümlerinin dolaylı yoldan emekliler aleyhine değiştirilmesi gayret ve çabası içerisinde yeni bir kanun tasansı getirmiştir. Eğer, 1101 sayüı kanun oy avlamak art düşüncesiyle çıkanlmış bir seçim öncesi vasası değilse degiştirilmemelidir. Hukuk açısmdan, bir gelir ve kazanç sayılması olanağı bulunmayan, emekH avlıftndan dolay lı yoldan vergi kesilmesini, gene dolaylı olarak karşıhksız emekli aidatı öd^nesini öngören yeni yasa değısikligi kamuojtınu kelime oyunlanvla aldatmak iç4n düzenlenen bir plân ve hazine açığını emekli, dul ve yetim haklanyla kapatmaÇı öngören yüz kızartıcı bfr tasandır. Bu tasannın kanunlaşması degil. hazırlanması bile hükümetin ve adını adaletten a! an bir partinin ittbannı redeler. Daha bir yıl önce çıkanlmış bir kanuntın hiç bir hukuki ve mantıkî nedene davanmadan aleyhe de»istirilmesi, hak ve adalet 1 1 kelerine aykındır. Emeklileri devlet hazinesine a«:alak. yararsız. gücü ttlkenmis bir topluluk olarak gören hükümet jrörüsü de tümüyle yanlış ve haksızdır. Paranın cok değerli oldugu uzun bir süre ve yıllar boyu kesenek vererek, hükümetle bir sosval sieorta teminat ve taahhüdü altına Rirmiş ve aylıga hak kazanmı$ emeklinin kanunl haklannı bir sadaka eibi kabul eden «ceplerinde ne varsa» onu vermek isteven bir hükümet zihniyeti. adalet. insaf ve vicdan ölçülerivle bağdaşamaz. olumlu bir sonuç elde edilemedj. Sivil, asker tüm emeklilerin haklarun korumak için 20 Ocak 1971 tarihinde Ankara'da toplanan kongre bize gösterdi ki, dâvamız, acılanmız ve dertlerimiz müşterektir. Bizi bizden başka düşünen ve savunan yoktur. Münferit dernekler ve örgütler halinde dâvalanmızı ve haklanmızı yeteri kadar savunamıyoruz. Amaç birliŞi. kader birlijl yapmış sivil, asker, memur, işci tüm emeklilerin bir (Emekliler Milll Konfederasyonu) halinde toplanması, birleşmesi ve örgütlenmesi yanrumız için teminattır ve temel şart tır. «Bugünün görevlisi, yanmn emeklisidir» parolasıyla hareket ederek, görevlilerle de anlaşmamız, fikir ve amaç birliğine varmamız gereklidir. Emekli davasında tek çıkar yol da budur. Tiirk Persen'in bu konuda gösterdiği gayret ve anlayış ve yardım her türlü takdirin üstündedir. P •aisa T.R.T. ROMAN FAKİR BAYKURT tini taşımamaktadır. Gittikçe artan ezici hayat pahalılığı ile zam furyası ve öteden beri önlenemeyen sun'î fiyat artışları karşısmda esasen bugüne kadar mağdur olan emekli kitlesinin bir sene daha cüz'î bir avansla maaş zammım geciktir mek büyük bir haksızlık ve insafsızlık olur. Nasıl olsa sonra da mahsubu yapılacağına göre, verilecek avans miktannın °/o (30) değil 1i (50) üzerinden verilmesinin çok daha isabetli ve adilâne bir karar olacağı inancındayız. Tevflk TARCAN de ederken, evvelkl Kadrolar<la terfı edemejenler neden magduı edilmektedır. Bu buyuls hakst7lık ve adaletsizliğin orıadan kal d.nlması için bugunkU sasdön dürücü hayat paiıalılıgı da gozOfünde tutularak, evveİKi taaro arda terfi edemeyen ve esasen cüz'i bir emekli maaşı alar bu mağdur zUmrenin naklannm tes'ım edilmek suretivle ızdıraplanna son verilmesi için ksnuna vjzuh verilmesini uasbateo ıstır ham ediyoruz. H. Avni SAKARYAU ÖDÜLÜ TIRPAN Cumhuriyet'teki tefrikası ilgiyle izlenen romanın kitabı çıktı... Ankara'nın kulağı dıbinde Gokçimen köyünde Düru' nun basına gelenler, Turkçenin buîun akıcılığı ve sıcaklığıyle bütün acılığıyle anlatılıyor. Tarıhin üst uste yığdığı bunca derdi dağ taş çekmez. Ama Gokçimenüler çekiyor. Ve artık iyice tak dediği için baş kaldırıyorlar. TIRPAN, Fakir BAYKURTun romanları icinde ve romancılığimızda bir aşamadır. TIRPAN'ı bir solukta okuyacak ve etkileneceksiniz... 375 sayfa, 15 TL. REMZİ KİTABEVI ISTANBUL İsabet yoktur 1101 sayüı yasada değişiklik yapılmasına karşı çıkan Makine Yüksek Mühendisi Ali ütka da «Emeklilik rejiminde yapılmak istenen haksız değişiklik baskı ve partizan idarenin habercisidir» demekte, görüslerini açıkladıktan sonra şu sonuca varmaktadır. «Gayet açıktır ki, Maliye Bakanının tutumunda ve politikasında isabet yoktur. Bn tntnm er veya geç Anayasa Mahkemesinde rayına oturtuiur. Bunda şüpheye yer yoktur. Ancak şu var H, hnznrsuz Htleler jrünbeçün ve artan bir yoğunlukla sokaklara dökülürken. ve bunlan önlemek icin şu çünlerde meclislere şiddet kanunlan sevkedilirken, bugün emeklilerin ve yann da gerçegi kavrayacak olan memurlarm da hiç yoktan huzursuz kılınmalan. memlekette mevcut huzursuzluğa menfi yönde katkıda bvlunr ktır. Şayet Maliye Bakam bu tutumunda ısrar eder. ve bu tutumunda başan saflamasma müsaade edilirse. çok daha büyük problem ve eüçlüklerle karşılasmamız beklenmelidir. Bu sebeple çönül Malive Bakanının ısrardan vazgecmesini, ve aynca Anayasa'nm nvanik bekçilerinin knnuva seyirci kalmamalarını dilemektedir. Çünkü konuya dikkatlice baloldığında, meselenin sadece bir emekli haklan meselesi olmayıp bir rejim meselesi oldugu kolayca anlasılır.» Eski kadrolarda geçen süre tanınmalıdır on zamanlarda Personel ve E meklilik Kanun tasanlan mü nasebefivle muhtelif neşir or ganlan delâletiyle birçok tepkiler vâki olmuştur. Ancak en mühim olan mağdur emeklilerin ızdıraplanna hiç de temas eden olmadı. Mâlum olduğu üzere, 1101 snyılı kanunla çıkanlan 22.9.196$ tarih ve 6/12430 sayıh Bakanlar Kurulu karamamesiyle, son görevlerinde kadrosuzluktan terfî edemeyen emekliler, bekledıklsri sürenin derecesine göre emekli olduklan tarihteki kadrolan nın (3) list derecelerine Kadar emekli aylıkîannı almakta ve böylece bir nebze olsun mağatıriyetleri önlenmektedjr Ancak bazı emekliler son kadrolanndan önceki yı'.larda kadrosuzluk tan terfî edememiş iseler bu hu sus değerleridirilmemektedır Bu nun yanısıra vazii kanunun ve paralelinde çalışanlar, Bakanlar Kurulu karanna mesned olan Komisyon çalışmalannda, sayır Komisyon üyelerinin de gözlerinden kaçmış olmalı M, 1 C 1 1 sayıh kanunda eski emeklilerin bugünkü emsalleri seviyesirıo çıkanlması hükmü, son kadnyiaki bekleme süresiyle bağlı hâle eelmektedir. Son kadrolannda terfl edemeyenler intibaktan istifs Cumhuriyet 1645 TEŞEKKÜR Hayatt tehîlke görteren mide kanamama Scilen ve yerinde gerekli müd»hale Jle beni hazik elleriyle amellvatımı raparak veniden hayata kavusturan Haydarpasa Nümune Hastanefl 1. Hariclye Senrtsi Sefl muhterem boca: VEFAT Kadriye Egilmezin vefakâr eşi, Nebahat Sanyal, Rauf Eğilmez, Melâhat Şahimoğlu, Melâhat Semiz, Nezahat Çorbacıoğlu'nun sev6İ1İ babalan. tsmail Sanyal, Saadet Egilmez. merhum Hatemî Şahtmoglu. Mustafa Semiz ve Hayati Çorbacıoğlu'nun muhterem kavınpederleri. emekli ormancı. Fazilet tirrsali. essiz insan. SONUÇ emur ve işçi, asker ve sivil emekliler, yannın emeklisi görevliler ve onlara aile ve çeşitli sosyal bağlarla katüanlarla milyonlann çok üstüne çıkacak bir topluluk, gelecekte, haklan kolayhkla yenecek ve hükümetin oyunca*ı olacak bir hüviyet ve zavallılıktan sıynlacak, yurt kalkmmasında söz sahibi, bir muvazene unsuru olacaktır. Nihayet, emekli deyimi ise yaramaz, gücü tükenmiş ve asalak anlamından kurtanlacak toplumdaki yerini saygı değer bir vatandas olarak tekrar kazanacaktır. Bize bütün bu olanaklan sağlayacak, milyonlan bünyesinde birleştiren (Emekliler Milll Konfederasyonu)nu kurmak ve yaşatmak, her emeklinin ve yannın emeklisi görevlinin başlıca düşüncesi ve müşterek: ama cı olmalıdır. Fahrettin SOTDANER Emekli Tümgeneral S N HÜSNÜ ÖZTÜRK'e \ erçek bu kadar da defildir. Daha acı ve üzücüdür. HUkümet emeklinin cebine el atmıştır. Emekli Sandıfında top lanan keseneklerden her yıl Bütçe Kanunuvla ortalama 1,5 milyar lira Maliveve aktanlmakta, yasa yoluyla aşınlmaktadır. Emekli kesenekleriyle. yani mar lul. emekli, dul ve yetim haklanyla pereksiz, zarara çalısan, lüks turistik oteller insa edilf miş bu sefalet vuvalan mutlu EMİNÖNÜ HALKEVİ bir azınlığm ve ban irntiyanlı 39. HALKEVLERİ BAYRA>n kisilerin yararlanmasma tahsis edilmiştir. Emekinerln matduriyeöre son vermek ve haklanru korumak icin bütün emekli dernek ve örgütleri. tüm yetkili ve sorumlu katlara bas vurdu. Yasal 25 ŞUBAT PERŞEMBE AKŞAMI SAAT 21.00 DE yoldan her türlü eyleme getfldi. SPOR VE SERGİ SARATINDA Basm ve yayın aracılıfti ile hakDâvetiyeler: Sergı Saraymdan ve Eminönü Halkevinlı davamız kamuoyuna acıfcden temin edilir. Tel: 22 92 40 landı. Yetkililer uyanldı. BildlrilT vavınlandı. Üzülerek arz edeUm ki, henüz Cumhuriyet 1663 G Anesteziyolo]) ve Reanbnasvon Şefl Prof. Dr. CBM\L Ö N E R s 4. Dahiltye Servisl Sefl Dr. HATOAR ALTTNOK'a ve vardımlannı estrEemeyen 1 Hariciye Servlsi Srf muavlni Op. Dr Abdullah Tahtalıo81u. anestezlst Dr. Hehmet Snrıbay. Dr. tsmall Tuncer. Oo Dr Cem Eneez. Op Dr. Adnan Artukogu, Dr. Mehmet Özok yay. Dr. Vahao Bovvadaoflu, Dr. Yavıi2 Ertunc. Dr Bev Özkahrarnan. Dr. SabıH Akksva. Dr. Cemal Yılma* HorozoSlu. hemslre Nlmet Aran. hemslre Sennur Haslrn. Reanimssvon servlsi doktor baçhemçire ve hemsirelerinln eBstermls olduklan jefkat ve fhttmaml*rma ve yardımcı oersonele fİB 6türO tejekkflr edı>Hm. Nihat BtTREN Cumhuriyet 1635 MAHFÎ EĞİL!\IEZ Hakfcın rahmetine kavuşmuştur Aziz nâşı 25^.1971 perşembe eünü (Bugün) öğle namazıru müteakip Sişli Camiinden ttaldınlarak Zincirlikuyu mezarugındaki ebedi istirahatgâhma tevdi edilecektir. A t LE8 1 (Cumhuriyet: 1650) BftŞSAGLIĞI KUOİ'ÜJKA'iİFİMİZ İDARE KURULUNDAN HÜSEYİN ENEREN'i Yerilecek avans nisbeli d«$ıkt«r mekli ayhManndakl intibak işlemlerinin bir yıl kadar sü recegi için emekli ayhklannın */o(3O> avansla birlikte ödene ceğini Maliye Bakanı basın top lantısında açıktamıştır Emeklilerin intibak islemleri bir yıl gibi uzun bir zaman güreceğin» göre, raıasla birlîkie veri. lecek % (30) rJspetindeki avans mlktan tatminklr olmadıgı gibi maaşlara da zam mahiye ANADOLU HftLK OYUNLARI FESTİVAİİ E r I ' I ' I KİRALIK DAİRE Ankara'da Tunalı Hilmi caddesinde 112/8 numaralı, telefonlu. sıcak sulu: parkeli; kaloriferli daire klralıktır Müracaat: Tel: 17 55 57 Den, Sao re ZOhrevt lıasta /. lıklan Mütehassın tstiklâ) ) Cad. Parmakkapı No 66 /, reb « İ I O kaybettik. Kederlı ailesine bassağlığı diler. acılarını Daylasınz. Cenazesıne eeler sayın Belediye ve Genel Meclis üyelenne. Esnat arkadaslanmıza rtmizi «nınanz. Fatih Esnat Kefalet Kooperatifi Başkanı FVM TEZER (Cumhunvet 1652) 1 , I | i , TMGT Öğretim Müdürlüğiî Tecrübeli öğreticilerimizden bütün orta, lise vc yüksek okul dersleri evlerinizde verilir, Her gün: 14.00 18.00 arası. Tel 44 91 64. Cumhuriyet 1641 Cumhuriyet 1643
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle