Katalog

SATFA ÎKfc :ÜUMHURÎTET: 29 Arahk 1971 i «Nasıl, bataklıklarda adamlardan birisl kaçarak, öteki de onu kovalıyarak, hızü adımlarla gider gibi görünürken, birdenbire batan örgenleriyle, kurkuladıkları yolu sasırdıklannda, ne birlsi kaçabiliyor, ne de öteklsl bastırabüiyorsa; bu kahramanlar da, soluk soluğa v« yorgun argın, onlardan daha az ugrasınıyorlardı. Birt boyuna kaçıyor, öbürtl de boyuna, boşu boşuna kovalıyordu.» (tlyada, XXII, Dr. Ann Engin çevirüd.) ültflr Bakanlığı, nasıl sasırhcı bir çabuklukla kurulduysa, vine öyle şaşırtıcı bir çabuklukla kaldınldı. Sayın Kültür BakaBimıı da, günesin aynada şavkıması gibi. Amerikadan çeldi, bir anda çayıp geri döndu. Kumluştaki çabukluğun uyandırdığı saskınlıfa, kaldınhştaH ve olaylardaki şaşkınlık da eklendi. Henüz de üzerimizden çitmi; defcil. Büyük Bdevler beklenen bu Bakanlıktan yoksun kalma acıhğının yamsıra, tâ 1934 yılında tonuçlandmlmış bir takım temel sorunlann, yeniden ortaya çıkartılarak, Bakanlığın boş kalan yerine bırakılmasının fiıüntü verid olmadığını da söyliyemeyiz. Bütün dileğimiz, öbflr kuruluşlara bakarak ştmdlye kadar en az siyasanın bulaştığı bu alanın, bundan sonra da, yine dyle sürüp gritmesi ve hiç bir neden yokken çanak tutulan çeklsmelerin sokak politikasına dönnşmesiyle bu çevrelerde de baskı gruplanmn cirit oynamamasıdjr. • KUM SAATİ Cahit KÜLEBİ • Millî Eğitim Bakanlığı Başmüfetti§i Iında, Milli Eğitim Bakanlığı içinde, yine ansızın, Kültür Müsteşarüğı ünvanı ySneltilmişti. Ama, bir türlfi gercek niteliğiyle kumlamadığı gibi, gerekH yetke ve fonksiyonu da kendinde toplaranmmiftı. Bakanlık olmaya hazırhklı değildi. Bu durumlan anarken amacımız ne olanlan yermek, ne de kimseyi eleştirmektir. Ustelflc, Kultflr Bakanlığımn kuruluşu sırasında, memurluk sıfatımızın şimdi açıklanmasma olanUc vermediğl bir takım ciddî nedenlerle, kendi Isteğimizte, Müsteşar Yardımcılığından ayrıldığımız için de ayrıntıları belirtemiyeceğiz. Yalnızca, toplutnsal zonınluklarla girişilen reformlar yönünden bazı önerileri, çok kısa olarak, dikkatlere sunacağız. Milli Eğitim Bakanlığı «Eğitim Reformunda Strateji ve Yöntem» taslağında harskültür ve sar.atımıza razla yer verilmeyişinin yamsıra, bu kez de, Kültür Bakanlığımn kaldınlması dolayısiyle bu önerilerimizi açıklamayı zorunlu görmekteyiz. gelişme olmamış, ardından ise yoılaşma dönemi başlamıştır. K Fonksiyonsuz kuruluslar yok olur O Onellikle yasamımız kum saatinin bir o yana, bir bu yana döndürülmesine benziyor. Ha bitti ba bitecek derken, bu kez de çeviriyorlar saati dte yana... Bövlelikle ne oluyorsa akıp giden, yitirilen zamana oluyor. Ulusumuz yoksun, yoksul kalıyor. tlyada'dan yazımızın başına aktardığımız paragrafta çabalan anlatılan Aşil ile Hektor'un kaçıp kovalamasına benziyor durumumuz. Ne doğru diirüst kaçabiliyoruz. Ne de kovalamaya (rücümüz yetiyor. Yorjun argın, ezikliklerimizle, kırpnUklannuzla yoksulluğumuza gömülüyoruz. Bir, Atatürk dikmis kum saatini tepesi fistüne. Ne o yana dönebilmiş saat, ne bu yana. Kesip atmış kördügümfi. Devrimlerini, eylemlerlni kalıp gibi oiurtmus. Bunun neden öyle olduğunu artık çocuklar bile anlıyabiliyor. Atatürk, ne yapmak istediğini, nasıl yapacağını, kimlerden yararlanacağını kesinlikle biliyordu. Uygulamalannda tâvizcllifce, kayırmalar* yer yoktu. Kültür Bakanlığımn lyl niyetlerle kurulduğunu, elbette Sayın Halman'ın Amerikadan yurda getirilmesl için bu makamın açılmadığını blz de biliyoruz. Sayın Bakana iltifat pek ansızuı yöntltilmis olmakla birlikte, Bakanbğuı bugünyann kurulacag? iki yıl önceden Böyleıuneye baslar.mış, sonra da umut kesilmlştl. Aslında, değil bizim gibi topluma devlet etklnlifinin çokça oldujpı ülkelerde, Fransada bile, 4 Şubat 1959 tarihinde çıkarılan bir kararnune ile «Kültür tşlerivle Görevli Devlet Bakanlıfı» eoktan kurulmus, M. Andre' Malraur görevlendlrilmişti. Bizde de, 1965 yı Çağdas kültür örgütümü* zün kurucusu Atatürk'tür nemli olan, kuruluşlann adlan değil, fonkiyonlarıdır. Atatürk tnönü döneminin Gütel Sanatlar Müdrülüğü, bir Bakanlık kadar yetkeli, yararlı ve etken iken, sonraki yıllarda kurulan Güzel Sanatlar Ge> r.el Müdürlüğü. çok başarılı bir kısa dönemden sonra, (onksiyonunu yitirmiş. görevli sayısı altı misli arttığı halde Hişim Pasaya yakntınlıp yfikienilen «Okulsuı Maarif Nezareti» durumuna dönüşmüştür. Gariptir ki, Kültür Müstesarlığının ve dolayısiyle daha sonra Kültür Bakanlığımn çekirdeğir.i oluşturan bu kurulnşun fonksiyonsuzluk özelliği, her iki kuruluşa da kalıt olarak çeçmiştir. Çok iyi niyetlerle kurulan koca Kültür Bakanlığı, ilk günden başlıyarak, gerçek ve mecaz anlamlariyle, bürokrasinin politika ve küçük siyasa kolaylığının avucu içinde bir Ç«|it Showmanliğe dSnüşmüstür. nerdeyse mistik bir tad duyuyoruz. Böylece uzun süreler geçiyor. Unutuluyor. Tekrar komisyon çabşmaları başlıyor. Alan da memnun, satan da. Bir yanda baş yöneticiler memnun oluyor, bir yanda yer kapmak, çıkar sağlamak, ad yapmak isteyenler... Kültür ve sanat işlerinin yönetilip düzenlenmesinde buna hiç bir gerek bulunmamaktadır. Eski yıllarda bir çok kez komisyon çalışmaları, danışma kurulu toplantüan, hattâ kurultaylar yapılmıştır. Kanımızca, yeniden inceleme ve araştırmalara girişilmesi zaman kaybından başka bir şeye yaramıyacaktır. Eski çalışmalar yararlanılması için düzenlcıımiştir. Şimdi yapılacak çalışmalardan daha değersiz oldukları da söylenemez. Eski hazırlıklar sonuçlandırma ve içtenlikle uygulama basamağına ulaştırılmalı, gerekli durumlarda çok kısa süreli toplantılar düzenIenerek nzman danısma kurullannın incelemesinden geçirilmelidir. O Eskiden Milli Eğitim Bakanlığına devredilen kuruluslar da içerilerek, Gençlik ve Spor, hattâ Köyişleri Bakanlıklariyle bir koordinasyon çalışması yapılıp görevier düzenlenmelidir. Böylece kült'ir kurulusunun yapısı iyice saptanmalıdır. Bölge tiyatroları, bölge konservatuarları, Millî Folklor Enstitüsü, Sinemacılık Millî Merkezi, Türkiye Arşivlerl Genel Müdürlüğü bir an önce kurulmalıdır. öbür kuruluşların içinde, ya da gereğine göre ayn olarak, kültürevleri; plâstik sanatlar müzeleri, telif haklanr.ı koruma ve sanatçılara yardım v.b. gibi hizmeUer; bunlardan da önemll olarak Türkiye Anıtlarınm ve Sanat Eserlerinin Envanterini Hazırlama işleri en çabuk zamanda ele alınmalıdır. Müzelerimiz depo l.alir.deu çıkanlmalı, kır ve kent güzelliklerimizi koruma islemine yön verilmelldlr. Bu konulardan bazılarına ilişkin kanunların bir an öntt çıkarılması sarttır. UNDEM UNE Kayıkta kavga edenler! Erim Hükümeti, hem büyük davalan çözmek zorunluğunda olan bir hükümettir, hem de onun bu davalan çözmesini zorlastıran, bünyeden doğma, kusurlarunız pek çoktur. Bir örnek verelim: AP Pariamentoda Erim Hükümetlne olumla oy vermistir, oys» onun gazetesi, bu hükümeti her gün en şiddetli şekilde hırpalamaktadır: Bir başka örnek: Erim Hükümetinin başarı sağlaması, devlet işletnıeciliğini sür'atle harekete geçirmek, zamana değer vermek, böylece ckonomiyi hızlandırarak memlekctte istikrarlı ekonomik bir hava yaratmaktır. Oysa, davaların çok ağır yürümesi, piyasa istlkraruıı ve insan ilişkileriyle, kişinin devlete duyması lâzımgelen itibar ve gü\eni berbat eden göze görünmez sebeplerden biri olduğu gibl, merclâ Yunanistanda teşebbüs sahibinin karar vererek, fabrikasını knrması arasuıda bir yıl geçiyorM, bizde kırtasi tutuculuk yüzünden en az üç yıl geçmektcdlr. Kaprisli memurların, sorumsuz tutumları yüzünden, devlet çekmelcri: Türkiyede ümitlerin boğulduğu zindan olmuştur. Ba$ta Başbakan olmak üzere bütün Bakanların, (hizmette zaman) tasarrufuna öncm vermeleri şarttır. Plânlama Müstesarlığının kaybolan zamanlar ve kırtasi tutuculuğun vurda kaça mal oldugunu blr hesaplayacak olsa, sonucu öğrendiğimiz zaman gök kubbe başımıza yıkılır!. Türkiyede, hapishanesinden, pcrsonel reformu müesscsesine, meselâ, Gürarük Tckel îdaresindcn, Liman İdaresine kadar, hiç blr müessesemiz yok ki, islah edilmeğe muhtaç olmasın! Uışanya temsiki göndeririz, İş görmrsi için gereken parayı vermejiz! Milletlerarası toplantılara kalabalık delegasyonlar yollarız, oraya lisan bileni seçmeyiz!. Devlet Karayollarına. Su İşlerine, Imar tskân Bakanlığına gidiniz, namuslu ve diirüst adamların süratle balledebUccekleri. fakat halledilemez hale gelen dertlerden baska şcy dinleyemezsiniz! L'lnştırma işlerimizin neresindea örtüıünü kaldırıamz, genzinizi yakacak bir koku burnunuu gellr! Bütün bunlardan başka, dıs dert otarak Kıbrıı isimiz var. Avrupa, Rusya ile anlaşma peşinde; o zaman biz ne yapacağız? Bunu plânlamak lâzım . İşçilerimlzin problemi çetitli safhalan ile önem kazandıkça kazanıyor!.. Sovyet Rusyanın 69 tane gemisi Akdenizde Altıncı Filonun önünde resmi geçit yapmaktadır. Rusya artık sıcak denize inmiştir. Biz Kıbrıs davasını nasıl halledeceğimizi bilmezken, Arap ve Israilliler de, içine düştükleri badlreden n»sıl sıynlacaklannı bilemiyorlar! Hindistan • Pakistan kavgasının dolaylı esintileri biıe uğramamazlık etmiyecek! Bugünkü sartlar İçinde Ortak Pazann dışında kalamayız. içine girecek halimiz yok! Dış etkilerle Türkiyede Maocu sürekli devrim tatbikatı yapmak isteyenlerden en az ikiytiz klsl mesruiyet dısı saklambaç oyununa hâlâ devam ediyor! Birbirimize elbirlijp ile yardım \apacak bir zamandayız. L'lusumuzun meseleleri, hemen halledilebilecek cinsten değildir. Ama, bunları yüzüstü bırakıp particilik oynamak da vatanseverlik değildir. Biz bir tspanyol yazarın tasvir ettiği haldeyiz. Bu tabloyu geçenlerde çok değerli bir arkadaşım anlattı.. •Ucu çağlayan olan bir nehir, içinde bir kayık, sularla birlikte çağlayana doğru akıntıya kapılnıış gidiyor. Kayıkta, birkaç kişi var, onlar da canlarını kurtarmanın çaresine bakaraklarına. birbirleriyle dövüşüyorlar!» Biz kayığın içinde elbirliği ile sulara, dumene hâkim olabilirsek, çağlayandan aşağı yuvarlanmaktan kurtuluruz, elverir ki kayıkta kavga edenler kayıgın nereye gittlğlni anlasalar!» Şimdi ne yapılmalıdır? (fc Elbette en az bizim kadar üzüleceğinde kıışloı bulunmıyan Sayın Başbmkan. şimdilik bu Bakanlığı kaldırmakla sıfatlandırmaya saygımız enırel olan durumu huzura kavustunruştur. Simdi yapılacak en onemli i?. kunılufbrı Bakanlığın kurulmasmdan önceki durumlarına getirmektir. örneğin, elindeki biri tam, ikisi yarun konservatuarlar alınarak, hiç anlamı olmadığı halde, Yüksek öğretlm Genel Müdürlüğüce bağlanan Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünün adı geçen okullarım geri vermek, sonra da fonksiyonları, görevleri Teliştirmektir. Ondan aonra da, mütte^arlık veya müsavirlik durumunda kalan örgüte, Ir'lltür kunıluşlanndan beklenilen amaçlar benimsetilerek, ne yapmasi eerekiyorsa mutlaka kendisinden istenilmeUdir. Â tatürk, her alanda olduğu fibi. fakat daha da yakından ilfilenerck, Türk harskiiltür ve sanat sorunlarma el «tmıştır. Bir yandan tarihimlzin kaynaklannda önemt] saptamalarda bulunurken, dilimizin özleşip gelişmrsine coşkuyla kendini verirken; öte yandan da, nygar bir ulus kalmanm gereklerini dikkate almı?; müzik, tiyatro alanlannda büyük ayamalar sağlamıştır. Denilebilir kl, gerek Atatürk, gerek tnönfl sanki hükümette Kültür Bakanlığı ödevlerini fistlerine almı?lardır. Bu konuda iki duruma hayranlık, hattâ ?a;kınlık duymamak elde değildir: Birincisl, ssnat konularını ele alışlarındakl soylu biçimdir. öbfirü ise, günümüzün bürokratlan havanda su döverken hemen hiç bir işe n man ayıramazken. Atatürk ile tnönü'nün kültür ve sanat alanlanna o kadar geni» zaman ajırabllmi? olmalarıdır. Türk batı rausikisi, tiyatrosu, opera ve balesl hep onların katında dikilip yeşertilmiş, ileritd yıllarda ise tnönü'nün «efkatll elleriyle geli}tirilmijtir. Sonralan, başlangıçta bir Sonuç taianmızdan devralmakla övünduğümüüz, milli müzik ve halk oyunlarımızın yozlasmaktan ve kaybolmaktan kurtanlmasr, Atatürk ^öneminde derlenen ve şimdi çürümekte olan müzik plâklarının çağdaş teknolojinin olanaklarından yararlanılarak bantlara geçirilmesi, sanat ve bilim yaranna kullanıması çok güç olmamak gerekir. Aslmda, ikinci beş yıllık plânda da emroiundnğu halde, bu konu cesitli nedenlerle rafta tutulmaktadır. Peki, denilecek, yıllık ödenekler buna yeter mi? Para nereden bulunacak? Bu konuda hiç bir güçlük olmadığı, yalnızca su bilgiden anlasılaeaktır: Son on yıl içinde. Millî Eğitim Bakanlığı ödenekirri arasında, kültür işlerine ayrılan ödenek 1.000.000.000 liranın üzerindedir. Milyarlık toplam ile yapılan işlerin kanstınlması sonucunda düsünülecek nokta, kanımızca, paranın nasıl bulunacağı değil, bu ödenek ile nelerin yapılıp nelerin yapüamıyacağıdır. A Vakit kaybedilmemelidir B ir çalışma analizi yapılsa; komisyon kurmak ve hazırlık çabfmalannı sürdürmek bakunından belki de dünya birincisl oluruz. Bu durumumuzla yeryüzünde fdhret kazandık. Yine de, her yenilik davranışınds, her girifimde, isleri «komisyona havale» etmekten TELEFON DEGIŞIKLIGI Sentetik İplik Fabrikaları A.Ş. Bursa telefon santralındeki değişiklik nedeni ile 1.1.1972 tarihinden itibaren şirketimizin telefon numaraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. t L A N Istanbul 12 nci Sulh Hukuk Hâldmliğinden: 911/297 Vesayet Mecldiyeköy Kırmmgül sokak No. 7/5 de oturan 1320 D. lu Ohannes Muratoğlu'na, NişasAift Zaler sokak No. 32 de oturur Üstiyan (Fatma SuaanJ. nm vlsi tftyinfne MaMcerriemizce 15/12/1971 tarihinde karar verildi. Keyfiyet llftn olunur. (Basın: 8254/10554) ZAMAN P A R 4 U I R tSRAP HARAMU1R. Türkiye EkonomJ <| ]» K n n u n a <[ ayın Şevket Süreyya Aydemir, Enver Paşanın oğlu Ali Enver' in ölümüyle ilgili değerli yazısuıda, İngUtere'nin eski Başbakanlanndan Çörçil'in, 6nver P«şa için «Siyast Irtyjıtımı 20 yıl geriye atmıştır» demiş olduğunu yaayor. S Enver Paşa, baskın ve tarihin akışı tası komutanını değistirterek ye rine kendi adamlan olan Manastırh Yüzbaşı Mehmet Ali'yi getırmişlerdi. O da içeri girmelerine ses çıkarmada. Enver Bey, sağında ve solunda ünlü silâhşörîeri Kolağası Mustafa Necip ve Yakup Cemil ve peşindekilerle divanhaneye girmişlerdl. O gün, sadrazamın yaveri suvart üsteğmenl Nafiz Beyin izinli oldugunu da hesaba katmışlardı. O, gözünü budak tan sakınmayan yaman bir nişancıydı. Orada bulunsa, işleri altüst edebiUrdl. Hattâ. her ihtimale karşı, gelecek olursa odasında onu lâfa rutup oyalasm diye, dostu suvari yüzbasısı Cemil Bevi görevlendirmişlerdi. O, Paris elçimiz Münir Paşa'nın oğluydu. Fransa'nm UnlU Saint Cyr askerî binicüik okulunda staj gördügünden, gözde bir subaydı. ler arasmdaydı.. Böylece, Kâmil Paşa kabinesinl deviren lttüıatçılar iktidara geçtiler. Padişaha damat olan Enver Bey, 33 yaşmda Harbiye N a n n ve Paşa oldu. Rus Çar'ıyla tnglltere Kralı'nın Reval'de buluşup görüşmeleri üzerine, Osmanh tmparatorluğu'nun taksımine karar verildi diye, bizimkiler telâşa düşerek, bunu önlemek için Almanlarla ittifak yapmışlardı. I. DUnya Savaşı patlayınca, Alman ordusu Fransa'ya dalarak epey ilerledl. Ama Mame savaşında Fransızlan yenemeyince orada çakılıp kald: ve iş siper savaşına dönüştü. Zaten denizlere hâkım olan Anglo • Saksoniann karşısında, nefesleri kesilen Almanlann savaşı kazanması artık süpheliydi. SAATLİ MAARİF U VAR 18 5OO 18 5O1 18 5O2 . 8 5O3 „ 1 18 5O4 I Moran: 3378/1056S • Diğer vasıta feulla« nanlara karşı müsamahakâr olunuz. Türkiye Trafik Derneğl # Hedef: De» blr denis «cürfl Türk Oonanma Cemlyetine yapacağımz yardımla bu bedefe ula«abilirix. İstanbul Tıp Faküüesi Dekanlığından Fakültemizin aşağıda isimleri yazılı kürsulerinde açık asistanlık kadrosu vardır. İsteklilerin yabancı di'l smavlan 12 Ocak 1972 Çarşamba günu saat 9 da; Bilim Dah Sınavlan da 19 Ocak 1972 Çarşamba günü aym saatte Dekanlıkta yapılacaktır. İsteklilerin 10 Ocak 1972 Pazartesi günü saat 17 ye kadar; bir dilekçe; dört adet fotoğraf ve mezun olduklan Fakülteden alacaklan ders notlanriı gösterir mezuniyet belgesi ile birlikte Dekanlıga tnüracaatlan. AÇIK AStSTANLIK KADROSD BULUNAN KÜRSÜLER: Anatomi Histoloü ve Embriyotojl Fizyoloji Biokimya FizyoPatoloii Patolojik Anatomi Tıp Tarihi ve Deontoloji Adli Tıp Kadın Hastalıklan TC DoSum Deri Hastalıklan ve Frengi Nöroloii Radiodiagnnstik Radyoterapi Kanser Birinci Dünya Savası"nda, Çanakkale'dekl kahramanca raüdafaamıs Uzerine, mtittefik ordusuyla donanması, ağır kayıplar vererek, başansızlığa uğrayıp çe kilmek zorunda kalmıştı. O zaman Ingütere'nin Bahriye Nazın olan Çörçil, bu hareket ve zorlamayı israrla teklif edip plânlayan kişi olduğundan, gözden düserek görevinden çekilmiş ve bir süre siyasi hayatı kararmıştı. O sırada ordumuzun başkorautanı Enver Pasa olduğu için, onun yüzünden bu başansızlığa uğradun demek lstiyor Çörçil. Ama, bir başka subay eger başarabilseydi, bizim Birinci Dünya Savaşı'na girmemizi önleyerek, hem tarihimlzin akışını değiştırebilir, hem de Çörçil'in siyasi hayatı sarsılmazdı. Bu, gerçekten ilginç bir hikâyedir. Hani Tevtik Flkret, «Bir lâhzai teahhtir» adlı UnlU manzumesinde, Kızıl Sultan Abdülhamit'in faytonunun bir anlık gecikmesi yüzünden, yola konulan bombanm geç patladiKinı ve bu yüzden ulusun ondan kurtulamadığını anlatır. tşte böyle bir anlık gecikme olrnasaydı, Enver Pasa daha bınbaşı iken, bir kurşunla bu dünyadan aynlmıs olacak ve bizim I. Dünya Savaşı'na girmemize neden olmıyacaktı. TARTIŞMA sonra birlikte ganlmetleri paylaşmak için, onlann savaşı kazanamıyacakları belU oldugu hal de. bizi savaşa soktu. Savaş kaybedüdi ve koca devlet yıkııdı, başımıza nice felâketler geldl, ulusun en seçme evlâtlan harcandı. Vatanın yiğit gençleri kiminden kar, klminden de güneş eksik olmayan sekız cephede çarpıştı. Ordular, Sankamış'ın karlı Jağlancda donup çöllerde eritlldl... Sonratarı, geriye kalanlar. pes peşe gelen savaşlardan getirmiş olduklan o barut kokan soluk ve yırtık bay raklar gibi yıpranmış vücutlanna bakmaksızın, vatanı kurtarmak için, gene de son bir gayretle kahramanca çarpışacaklardı. Işte o gün, yaver Nafla Bey, daha atik davranıp ateş edebilseydi, Enver Paşa daha o sıra da tarihin sahnesinden çekilecek, devletin başına bunca felâ ketlerin gelmesine neden olmayacaktı. Yakın tarihimizin akışı da başka türlü olurdu HALI VERİYOR Cağaloğlu Yokuşu No. 38 İstanbul SON YAPRAKLARINDA TAKVIMI TAKLİDİNE DİKKAT Ilâncüık: 5930/10564 21 KALEM MAT6U EVRAK BASTIRILACAKTIR Muhammen bedel 125.Ü00.ÜÜTL. olup, muvakkat teminat 6.250,00 TL. dir. Kapalı zarfla teklif mektuplan 6.1. 1972 Perşembe günü saat 15.0ü'e kadar Taksim Gümüşsuyu caddesi üersah Han No. 90 daki Levazım Müdürlüğüne verilecektir. Şartnameler aym adresten temin olunur. TÜRK HAVA YOLLAR1 A.O. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ i Sonuç ^ Sıkılamayan kurşun «Babıâli baskını» A B NOT: Üroloji; Farmakoloji; Çocuk Saglıgı ve Hastalıklan; Göz Hastalıkları; KulakBurunBogaz Hastalıklan; Psikiyatri: Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon; Anesteziyoloii ve Reanimasvon; Ortopedi ve Travmatoloji; İkinci İç Hastalıklan Kürsülerinde açık asistan kadrosu yoktur; fakat sınavlan açılacaktır. (Basın: 25637/10551) alkan Savaşı'nın aleyhimize geliştlği o kara günlerde, îttihat ve Terakki Fırkası, lktidardakl hükümeti devirerek kendisl ıs başma geçerse, islerin düzelecegi kanısmdaydı. Bunun için de kanlı bir hükümet darbe sl tertip etti. Babıâli Baskını diya önlüdür bu olay. Kabinenin basında lhtiyar Sadrazam Kâmil Pasa vardı. Harbiye Nazın da Nazırn Paşa idi. Ordumuz başansızlık göster miş, düşman Edime'yi alarak başkent İstanbul'a yaklaşmıştı. 1913 yılı Şubatının başında, puslu bir ikindi üzeri, Binbası Enver Bey. beyaz bir atın Uzerinde, çevresinde silâhşörleri ve ardında da bir kalabaUkla. Babıâli'ye geldiler. Şimdiki Vilâyet hfnasındaydı o zamanlar sad razamlık makamı. Baskınalar, her şeyl lnoeden tnceye hesap ederek düzenlemişlerdi. Bir süre önce, muhafız kı ma Nafız Bey, o gün lzinl) olduğu halde, bir şeyler olacağını sezerek görevi başına gelmişti. O günler, herkesin ken disini kıyasıya harcayarak imparatorlugun yıkılmasmı önlemeye çalıştıgı bir zamandı. Divanhaneden gelen gürültüyü duyan Naiiz Bey, hemen yerinden fırladı ve kendisini durdurmak isteyen dostu Yüzbaşı Cemü'i Iterek oraya koştu. Orada, bir tiyatro sahnesindekl gibi, ortada Binbaşı Enver Bey, sağında ve solunda UnlU silâhşörleri Mustafa Necip ile Yakup Cemil ve bir sürü adamlanyla karşılaştı. Kendisine meydan okurcasına bakan bu kalabalıgı görünce «N'oluyor, ne istiyorsunuz?» diyerek üzerlerine vürüdü. Silâhşörler tabancalanna davramnca, o da tabancasmı çekerek Enver Beyin üzerine boşaltacagı sırada, karşıdan gelen bir kurşunla yere serildl. Bu sırada gürültüyü duyup gelen Harbıye Nazırı Nazım Pasa ile yaveri Kıbnslı Tevfik Bey. Mustafa Necip Bey ve daha başkalan vurulup ölen A ma, büyük nayaller peşinde koşan başkomutan Enver Paşa, Almanlara hayrandı. Onlann s>avası kazanacagına gözü kapalı inanıyordu. Zaferden İskender OHRİ T. C. BAYINDIRUK BAKANLIĞI KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 17. Bölge Müdürlüğünden ORTAKÖY İSTANBUL i LÂ N İNŞAAT Y. MÜHENDİSLERÎ HİZMETE DAVET EDİLMEKTEDİR MECİDtYEKÖY VÎADÜĞO ÎNŞAATI'nın KontroUuk hlzme^ leri için tnşaat Y. Mühendislerine ihtiyaç vardır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerl uyannca lşe alınacak adaylann, askerliklerinl yapmış. tngilizce bilir tnşaat Y. Mühendisi olmalan arzulanmaktadır. öngerilimli betonda, köprü işlerinde tecrübe, Udnd Usan tercih sebebidir. Adaylann belgelerlyle tstanbul Ortaköy'de Karayollan 17. Bölge Müdürlüğüne veya Ankara Karayollan Genel Müdürlüğüne müracaatlan rica olunur. (Basın: .../10562» ELEMAN AUNACAKTIR Türkiye Demir ve Çelik Işletmeleri Divriği Madenleri Müessesesi Müdürlüğünden DİVRİĞİ CÜREK Müessesemizde Baş Madencı olarak kursa tâbi tutulup 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu kapsamında çalıştinlmak üzere mülâkatla aşağıdaki şartlari ve belgeleri haiz elemanlar alınacaktır. ŞARTLAR: 1 Sanat Enstitüsü veya Orta Okul mezunu olmak 2 Askerliğini yapmış olmak 3 En fazla 30 yaşında olmak BELGELER: 1 Nüfus cüzdanı veya sureti 2 Tahsil belgesi 3 Askerlik belgesi 4 Adlî sicil raporu 5 Fotoğraf (6 Adet) Yukaridaki şartları ve belgeleri haiz olan elemanlann 7 Ocak 1972 tarihinde hizzat Müessesemizde hazır bulunmalan önemle rica olunur. (Basm: 25732'10553) (Basin: 25588/10552) NİMBÜS İLÂN Maliye Bakanlığı Telkik Kurulu Başkanlığına Kütüphane Memuru Alınacaklır Maliye Bakanlığı Kütüphanesi için; 6. ncı derece ile 10. ncu derece arasmdaki kadrolara tayin edilmek üzere; smavla Üniversite seviyesinde kötüphanecilik tahsili yapmış kütüphane memuru almacaktır. 6/1/1972 tarihine kadar Maliye Bakanlığı Tetkik Kurulu Başkanlığına başvurmalari ilân olunur. (Basm: A. 1691625715/10556)