25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA DÖRT 13 Aralık 1971 âğıt, barut, pKsula gibi ipeğin de anayurdu, Çin... Tarih kitaplanna göre Çinliler ipekten kâğıt da yapmışlar. tpeğin kesin olarak hangi tarihte bulunduğu bilinmiyor. Ancak M. Ö. 3000 yıllannda ipekçilikten söz edilmektedir, tarih kitaplannda. K Röporiaj MAHMUT ALPTEKİN İNSANLAR AYKAN UZOĞUZ Çin împaratoriçesi, «arayın •bahçesincfe dolaşırken ağaçtan (herhalde dut tğacı olmah) bır resne düşuyor yere. Bir ipekboceği kozası .. împaratoriçenın ilgısini çekiyor bu koza. Ipekboceğınin ilk bulunuşuyla ılgüı bykülerden birısı bu... Çinlüer tam bir «sır» olarak saklıyorlar bu buluşlarını. Dışanya kesınhkle hiçbir bilgi sızdırmamışlar. Bizanshlar M.Ö. 6. yuzjılda (Jüstinyen dönemi) ikı papaz görevlendirirler bu sırrı elde etmek için. Bu iki papaz Çın'e gider. Donüşlerinde bambu kamısı içinde ipekböceği kozasını gizlice getirmeyi başarırlar. M.S. 522'Ierde koza yetıs•firılmesine başlanır. îpekböcegı kozasımn Marmara Bölgesine gelişi boyle olmuştur. Daha sonra, Araplar yoluyla îspanya' ya göturültnüştür. Bizde uzun yıllar ilkel kurallarla çalışılmıştır. Hâlâ da öyledır ya... 19. yuzyılın ikincı yarısında Bursa'da Kuş Pazarı'nda Yohannes Taşçıyan adlı bir Ermeni yurttaşımız buhariı bır atolye (60 üniteli) kuruyor (Bır ünite, kozadan ipek çekmekte bir kisinin çahştığı bolumdur). Şımdi bile bu 19. yüzyıldan kalma usulle ipek çekiliyor. En büyük göçluk sermaye ve cehalet mazipek'le konuştuk. Soruyoruz Doğan Bey'e: Bu fabrika ne zaman ku. rulmuş? îlk kez Yohannes Taşçıyan kurmus bu fabrikayı. Fabrika dedim ama atelye tabii. Sonra burası bizim mülkiyetimize geçmiş. Ülkemizd© tabıi ipekçıhk giderek azalmakta öyle değil mi? öyledir.. SözgeHşi 1. Dünya Savası'nda 19 milyon kilo. Hemen üç, dört yıl sonra Kurtuluş Savası yıllannda 2 miljon kiloya düşmiiş. Elbet savaş yıllannda düşer. Ya sonra? O günden bu yana da hep düşüş gdstermekte. İpekböceği kozasının yetiştirilmesı hakkında bıraz bılgi versenız... Bizde eskiden beri yerli koza ürctimi vardı Yerli koza. nın uznnluğu dört, beş saııtimdir. SoDra Japonya'dan Polihibrit denen bir koza tiirü getirildi. Polihibrit'in uzunluğu 22.5 santim. Ne var ki verdiği ipek ipliği çok daba fazla. Şimdi, vukarıdaki düşmeyi buna göre değerlendirelim. Azalma var de. dik ama koza kilogramı azaldı, ipekte azalma yok. Çünkii bir kilogram kozadan slınan ipek arttı. Verim arttı yani. rağıyla beslenir. Böcpçiıı uvku dönemleri vardır. Böcek besIendikçe biiyümesini sürdürür. Gelişiminin sonuna dofru ağzından salya akmaya başlar. Bu salya ipek ipliğidir iste. İpek. böceği bu saUalardan kendisine bir juva yapar. Bu, kozadır.» Doğan Bey, bır kozayı uzatıyor. Bakıyoruz. Bunları anlatırken fabrikayı dolaşıyorduk 7aten. Sonra konuşmasını surdurüyor: Gelelim bu kozadan ipek ipliğinin nasıl yapıldığına: Bo. ceği öldürmenin yolları vardır. Islak buharda 7084 ya da 60 derecede böcek öldürülür. 3040 dakika sürer bu öldünne işi. Japonya'da sıcak, kuru havada 12 saatte öldürülüyor. Sonra ko. zanın ipekleri su kancalara ta. kılır. Ve ipek iplifi çekilir. Şu gördüğünüz bir finitedir. Man. cınık tâbir edilir. Bir kadın iş. çi yapar bu isi. Evet, kozadan iplik çckme işini kadın işçiler yapar. Güç istir. Kadmlar daha dayamklı, erkeklerden. Onun için bu bb. lümdeki isçiler, kadın. Her kadın da çalışamaz mancınıkhane. de. Kadının da dajanıklısı ge. rek. Çekilen iplikler sıcak suda yumuşatılır. Eritilmez. Az yumuşarsa, kopar. Çok yumuşa. ması da iyi değildir. Bö\lece kozadan çekilen ipek ipliği dokumaya hazır hâle getirilir. An. lasılmıstır her halde, ipeği çek. mek baska, doknmak baska Kozadan elde edılen (çekilen) ipek iplıgı baska alanlarda kullanılı\or nra' Tabii, ibrısım, dikis ipliği, nakış ipliği olarak kullanılmakta. Bazı makineler aracıhğıyla iyice islendikten sonra ameliyat ipliği olarak da kullanılır. ipek ipliği, dokuma endüstrisinde kullanılan diğer benzeri iplikler içinde sertlikte birincidir. Çeliğe göre 3/4 dayanıklılığı var. Boceğini öldürmek gerekir kosantD. Öldfirmezsen kozayı deler, uçar ipekböceği. Böcekleri öldürülmüs kozalar kurutuluyor, aynlıyor.. Şaşırtıcı " PEGtN, tanınan yumu^aklığının yanında bu sertlık o/elliği gerçekten şaşırtıcı. «Acaba o yumusaklık aslında sert olusundan mı ileri geliyor? Ya da bu sertlik \umusak olu. su\la mı ilgilidir?» dıje soracağı gelıvor ınsanın. Tabıi ipekçıhğın azalmasının ba^ka nedenlerı var mı? Bir kere tabii ipekçilik \ e . Timli de«ildir. Elde edilmesi güçtfir. Çok zaman ister. Bir isçiye isabet eden miktar 1 kilo gelmez. Bizde, bir iki yÜ7* > ıllık kurallarla, kuruluslarla >apılnor ipek dokumacıiıgı. örnek olarak, Japonya'da, otomatiktir. Dokumacılı|ın modern makinelerle %apılması icin bu makinelerin ülkemize eeti. rılmesine çok çalıştım. Mum. kün olmadı. llçililerle, ipek dokumacılıfı vapanlarla konus. tum, savundum bu sorunu. Des. tekleven çıkmadı. Nedenini de bir türlü anlayamadım. Azalıyor 6 t\ÜMüZDE tabil ipekçilik, ipekböceği kozasından elde edılen ipekçilik ülkemizde azalmıstır. Bursa'da bu tür ipeic fabrikası işleten Doğan Yıl Böceği öldürülen koza, ipek olacağı pünü bekler kozahkta.. Bu ıkı tur kozanın verlm durumunu rakamla soyler misınız' «11 kilogram yerli koza bir kilo ipek verir. 6.7,5 kg. polihibritten de bir kilo ipek elde ediliyor. Göriilüyor kl Japon türü kozs daha verimli. tpek. böceği tohumn, Ipekböcekçiliği Enstitüsü tarafından yetistirilir. Yurt dışından da satın alınıyor. Burada üretilen yetmediği için, ipekböceği tobuma kışlaklarda bekletildikten sonra köylülere dağıtılır. Ipekböceği dut yap. I Yazan: 49 FAİK BAYSAL KRALİÇE TUCTAN SOMBA DSA RA V/e BİR. ArA ATU*. Kozadan ıplık çıktıktan sonra arta kalan kısıra atı'.ıjor mu? Bakınız, ipekböceği koyun. la kıyaslanabilir. Koyunun sıitünden yararlanıyoruz değil mi? Kesip etini de yiyornz. Yünönden de yararlanıyoruz >a . İpekböceği de kovun gibidir. So7çelisi kozanın uç bulmasın. dan Şoffjpliji.iaınlir. Bnret iptUi,^Sop lpîf«i WMl.it ivi dc. fcildir. Ince bir zar eıbıdir. Ke. sik elyaflı ip yapılır. tpek ipliei çekıldikten sonra böcek ya gübre olarak knllanılır, ya da yağı çıkartılır. Gereğinde ku. rutulur da. Kurutulduktan son. ra nn halinde öğiitülür. tyi bir hayvan yemidir. ülkemizde elde edüen tabıi ipekten dokunmus kumaşiar yurt dı^ına satıh>or mu? Eskiden biraz ihraç edilı. yordu. Şimdi durmustur ihraç. Bir kere bizim ipek dokumala. rımızın kalitesi düsüktür. Maliyet de yüksek. Bu nedenlerle ihrac olanağı yok. Hiç değilse simdilik dnram böyle. Tabii ipekçilik Avrupa'da da ortadan kalkıyor. Japonya, Çin ve Kore'nin ürettiği ipek kumasları. nın en iyi müşterisi Avrupa'dır artık. Sunî ipekçıliğe ne dıyorsunuz? «Tabii ipekcilife rekabet olsun diye getirilmistir yurdu. muza sunî ipek. Kimileri kanstmr bu gunî ipekçilik konusunu. Sunî ipeğin ham madde. si Viskoz ipliğidir. Viskoz da ağac liflerinden vapılır. Kâğıt endfistrisinde kullanılan ağaç. iar Viskoz için de kullanılmaktadır. Viskozla dokunan kuma. sa Flos denir. Sunî ipek dedicimiz budur iste. Sentetik ipek ise baskadır. Kimyasal volla yapılır. Ana maddesi karbon ve sudur. Sentetik ipeğin örneği: Polyamit, tipik ipeğin örnegi ise naylondur. Tabiı ipekçilik konusunda en buyuk guçluk nedir? Sermave ve cehalettir. fpekçiliğimızin tflisememesi ser mayesizlikten. tsçilerimizin bil. gisi azdır. Bence buçüne dek modern dokuma ve ipek ipliği çekme makinelerinin ülkemize getirilemeyisi de ipek dokumacılığı yapanların yine bilçileri. nin yetersizliğindendir. Modern dutluklar kurma\a venı yeni baslanıyor bizde. örneğin modern dokumacılık \apan Japon. va'da yedisekiz isçi yapıyor, bizde 7080 isçinin yaptığı isı. mal guvenliği konusunda çıkan bir tartısma sonunda gece evine dönerken Radikal Partisi ü>esi bir h m a t milliyetçisi Uratuıdan başına scrt bir cisimle vurularak oldurulmuş olduğunu Selraano\için kulağına fısıldamıştı. Selmanoviç arkadaşının beklenmedik ölumune bir türlü bıanmak istcmcmiş \e Osmaniç'inkinde olduğtı çibi gunlerce kendine gclcmemişti. Memedic'in öldüriıl mesi>le Tıirklerde de bir sinirlilik başlamı;, bir aj aklanmadan cekinen Kıral Aleksandr huküme ti hemen bazı sert tedbirler almış ve Memedic'in olıımüyle ilgill her turlü yayını yasaklamıstı. Bnnunla da kalnııyarak Otilo\irc, Duratsviçe, Podgora. Bayaniçe, Potpeşe gibi koylerle Türklerin en çok bulunduğu Zaostro'da jandarma biriiklerini tak\i>e etmijti. Buııdan iki hafta kadar sonr» da >ine çok sevdiği bir arkadaşı olan çiftçi Hasan L'sküpiç bir cina>etin kurbanı olmustu. Üsküpiç bir millet\ekili değildi ama Türkler tarafından cok sevilen biriydi. Vücudunun ortadan kalkması gcrektiğinden çiftliğinde çalışan bir hırvat bu işl rabucak vc en du>gusuz bir şekilde becermis ve bir daha da ele geçmemişti. Bu dizi dizi cinayetler imparatorluktan bcri suregelen bir öliim kalım çatışmasımn bircr halkasıydı. Her saldırı çok eski ve iyi duzenlenmiş sinsi hir plâna davanıyordu. Osmaniç bu plâııın son kurbanlarından biriydi. Amaç Turkleri yıldırmak, mallannı mülkleri ni ellerinden alarak oıılan Yugosiavya'dan kacırtmaktı. Birbirini kovalavan bu kanlı olaylardan korkan bir çok Turk ailesi her seylerinl burakarak bir yolunn bnlu^atkığu aaayatanda almıjlardı. Görünbşte dost^Şlaı Kıralbk'hiikümeti gerçekte linsi bir duşmarrdı ve kendinden once geleo hükümetlerin Turkleri yok etme plânını koyu bir cizlilik perdesi arkasında titizlikle uygnluyordu. Ikinci Dünya Savaşının başlamasıyla Turkler geniş bir nefes almışlardı. Fakat bu sefer de karşılarına Mihailo\iç ve Neniç çıkmıjtı. Bunlar hep aynı adamlardı, valnız adları değişikti. Bu dıişuncelerle uzandığı yatağında durmadan kivranan Selmanoviç kulaklannda birdenbîre Metroviç'in sesini duyar gibi oldu. Bu uyuşukluğundan kurtul artık Selraanoviç. Biraz daha çecikirsen ber seyimiıi kaybedeceğiz. her şevimizi. Hemen jatağından fırladı ve odanın içinde bir Rşağı bir yukarı dolaşmaya başladı. Sonra çok geç nıedcn bundan da sıkıldı ve gidip pencereuin kenarına oturdu. Perdeyi hafifçe araladı ve dışarıya bir goz attı. Sokak koyu bir karanlığa gömülmü;tü. Karartma nedeniyle maviye boyanan elektrik lâmbaları bir kıvılcun kadar bile ışık vermiyordn. Her direğin altında yalnız kırnuzıya çalan, belli belirsiz ışıktan bir çember vardı. Karanlık bir kuyu gibi uzayıp giden sokağıa öbiir ucunu gonnek imkânsızdı. Başını kaldırıp gökyüzfine baktı. orada da yıidıza benzer hiç bir şey göremedi. Sessiz gecenin içinde, çok uzaklarda, arasıra bir şimsek rakıjormuç gibiydi. Bu zaman zaman gökyüzünü tarayan ışıldaklardan haşka bir şey değildi. Selmanoviç gökyüzüne bakmaktan yorgun düserek tekrar yatağına gidip yattı. Gozlerini açtığı zaman her taraf ışımıştı. Bütün gokyüzü masmaviydi ve başak sansı bir guneş erkenden etrafı yak ma>a başlamıştı. Çabucak giyinip mutfağa indi. Çoktan kalkmış ve ocağı yakmış olan Müberra'ya bir kahve pi;irmesini söyledi. tküıci sigaıasını yak tığı «ırada N'ezir gelip gazetesini getirdi. Hemen kocaman sayfaların arasma gomulup okunıaja ba; ladı. Almanlar uçsuz bucaksu Rus steplerinde Mos kova ve Stalingrat vonunde iki koldan ileri J"üru\uşlerine devam ediyorlardı Bir gun içüıde Kazaklar yirmi bin olü vermişlerdi. Londra yeniden bin uçakla bombardıman edilmişti. Bu haberi okuyunca Selmanoviç'in kalbi duracak gibi olmu;tu. Oğlundan halâ bir mcktup alamamıştı ve olmuş obnasmdau çok korkuyordu. Bir kaç geceden beri Londra radjosunun Sup diliyle yaptığı >a\ını dinleraeyi unuttuğundan oralarda ne olu; bittiğini ijice kcstiremijordu. Yugoslavya'da çıkan gazcteler Alraaııların kontrolu altında olduğundan haberlere inanmak cok doğru değildi. 1}gal korautanları bütuıı gazetelere isjerine gelenleri jazdırıjorlardı. Su Osmaniç'in ölümü beı ;evi altust ctmişti. Yoksa şimdiye kadar bir kola>ını bulup Londra'ja bir haber yollatnış ve bclkJ de oğlundan bir habcr almış olacaktı. tçinden bugun bu işi mutlaka yapmak karatını vererek yeniden gazetcsine sarıldı. Birinci say£anın en goze batacak hir yerinde onemli bir haber daha vardı. Mihailoviç'lc Neniç'in etrafındaki çember biraz daha daralmıs, > akalanmalarma çok az bir şey kal mıştı. Selmanoviç bu kaçuıcı çember diye aklından çcrirdi. Hajdutlar her setcrinde yakalanmadan kurtulmanm bir kolajını buluyorlardı. Yine aynl şey olacak ve Almanlar uzun süre bu konuda susmayı tercih edeccklcrdi. Artık hiç bir şeye inanmaz olnıuştu. Bclki Londra'nm bombalaııdığı bile yalandı. Çunkü B.B.C. her gece cn neşeli müzik parçalarını çalıyor, Alman bombardımanlanjia ala.v ediyordu. Gazetesini bir kenara koydu, Muberra'ya akşama geleceğini söylcyerek dısan çıktı. Araba kapıınn önünde dıırujordu. Heınen atlayıp \crine oturdu ve Nczir'e atları deblemesinl emretti. Arabacı hayvanlann boynundan yem torbalan nı çıkardıktan sonra dizginleri cline aldı ve arkadan Selmanoviç'in uzattıği sigarayı dudaklannın arasma sıkıştırdı. Nereye gidiyoruz diye sordu. Selmanoviç ufukta görünme>en bir noktayı (östcrdi. Çiftliğe çek bakalım, dedi. Şu bizim Azamoviç'i baya merak etmeye başladım. Uzun ramandan beri ne gcldi ue de bir haber yolladı. Nezir başına sıcaktan korunmak için beyaz bir bez sarmıştı. Okumaya dalmıştır yine. tşleri de yoluna koydujsa kitaptan başka bir şey görmcz gözü onun. O da çok >alnız, nasıl da bunalmıyor tek başına Allahuı dağmda? Neye bunalsın? Kitap okuyan insan yalnız değiidir ki. Nezir yüz kereden fazla duyduğu bu sözlerin karşısmda şaşkınlığından gozlerini yine koskocaman açtı, sonra kendi kendine alaylı alaylı güldu. Ne var bu kitaplann içinde? Her okuyan da böyle diyor. Biri daha var bizim evin orada. Burnunu kitaplann arasından çıkardığını gdrmedlra. Sonra aksamlara kadar bir şeylcr yazıp çiziyor. Dedlklerine gdre yazarmış galiba. Selmanoviç derin bir nefes aldı. Adı neymiş? (Arfcast rari B I L S H M . UES/lBI GETlQE' Bundan iki yıl önce, gecekondu önleme bölgesi olan Tuzluçayır'da bize arsa venlmişti. Once parasız oltfuğu bildirilen arsalar için, daha sonra alt yapı tesislerinin masraflan bızden arsa bedeli olarak ahndı.. Halen de bu paraları ödemekteyız. Ne var kı, ıkl yıl içerisınde tamamlamajnız gereken inşaatları bitinnemiz, hattâ başlamamız mümkun değildir. Çünku alt yapı tedslerı gerçekleştırıl. mediği gıbı, etrafta bır damla bile su yoktur. Su olmayınca inşaat yapmamız da mümkun değildir. Eğer kamyonlarla, özel vasıtalarla su taşıtacak olursak, o zaman ınsaat ıçm temın edeceğımiz bütun parayı suya harcamamız gerekecek ve yapacağımız evlerın fıyatı blr apartmanın fıyatını geçecek.. Bu konuda Imar . tskân Ba. kanlığına da dılekçe ıle muracaat ettik (Dilekçe No: 54989), belkl ınsaat süresi olarak tanınan 2 yıl bıtınce, arsayı verenler bizi hatırlayacaklardır. Ama bu bizim derdimize çare bulacak bır durura olmayacak, derdimize yem dertler ekleyecektir. Durumumuzun bır kere de ılgılilere ve yetkililere duyurulmasını dılerlz.. Bıze venlen arsalar gecekondu önleme bolge. sinde midlr? Yoksa gecekondu geüştirme bölgesinde mi?« Tuzluçayır sakinlerl adına Yasar ARIKAN ve Musa TILDIZ "Arsamız gecekondu önleme bölgesinde mi?,, Cumhuriyef e mektuplar TIFFANY JONES / EDEMEM <\, U4TLAR KEStC Y A RIN: Bütün amaç, fiyatların düşmemesi Belediye Başkanının dikkatine 1970 seneslne kadar yapılan çevre yollarma daır tstanbul Belediye Baskanlığından venlen raporda, Fatih, Mollaşeref Mahallesmde bulunan 210 sıra ıle numaralanan tüm yolların yapıldığı belirtılmekte İse de, yine Mollaseref Mahallesı Saray Hamam Sokağı 192 sırada yapılmış gorüluyor. Bu yolu ikı sene evvel asfalt vapılacak diye parkeleri soktuler. Muteaddit cfefalar şıfahen ve sokak sakınlerınden ımza toplayarak resmen oTılekçe ıle muracaat ettim Bugüne kadar hiç bir cevap verilmedt Dılekçem, Belediye Yollar Müdurlüğunün 6805 sayısına kay. den ılgıh muhendısin dosyasında beklemektedır. Meıkur yollar yapılmadan yapılmış raporu verildıği, bunda bır suııstımal olup olmadıcının gazeteniz vasıtasiyle acıklanmasını tstanbul Belediyesınden rıca ederım. Sıdıka TÜRÜ m Işçi emeklilerinin son iimidi yeni Kabinede YiHE GARTH • ÜEC DUVAB V E PABjMAtf LIKLAC KjA:R O[L|U K YER OÖŞEMELERI Tünel Cad. 40/2 Tel: 44 72 9f> Ilâncılık: 562b '0183 0 Türk Donanma Cemiyetine vapılacak her türlü bağış, Donanmamızı rıiçlendirecektir. • Dığeı vasıta kullananlara karşı musamahakâr r'unuz. Türkiie Iralik Derueği î=çt emeklıleri yeni hükümetten ilgı bekliyor. Geçım sıkıntısına dayanacak haümiz kalmadı. Memurlarm ve memur emeklilerinin aylıklanna zam yapıldığı halde onlar hâ. lâ sikâyetçi tken, bundan mahrum kalan, esitlik ve sosyal adaletten uzak tutulan Sigorta emekhsi, dul ve yetimleri ne yapsın? Eski işçl emekli aylık. larmın T.C Emekli Sandığı'n. dan aylık alanlara yapıldığı gibı aynı oranda arttınlması v« Sıgorta primi yeni tavanına gb. re avarlanıp ad'aletın gerçekleş tırılmesı gerekmez mı' Bizleı ıçm de ayhklara alt gösterge ve katsayı usulu getirılerek, ö. denecek aylıklarm vükseltilm^sı neden dusünülmez? Yen hukumetımızden bu derdimize eğılıp çare bulmasını Cmıtîe beklemektevız Mehmet Nnri YEŞİL Amiral Sağlam Cad. No: 72 GÖLCÜK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle