28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA ÎKJ: SCUMHTJRÎTET i 13 Arahk 1971 turk'ün yaptıklannı ve japmak istedlklerini çok iyi bilmcnin, artık bir zorunluk olduğunu, ulusça idrak etmiş bulunmaktayız. Atatürk'ü, düşünce ve idealletiyle >cni kuşaklara tanıtmak, •Kemalizmin bilimsel yorumunu yapamak maksadiyle kurulduğunu ögrendiğimiz .Atatürk Akademisinin». ulusal ülkümuze hizmet görcvini lâvıkiyle yapacağma inanmakta ve bu haberi mutlulukia karşılamaklayız. Anıtlanyla ve resimleriyle fiziki öielliklcrini iyi tanıdığımız Büyük Atatürkü, fikir, duygu, idealleri ile ycni kuşaklara tanıtmak. ulusal tarihimize ve ülkümüze. dolayısiyle ulusumuza hüyuk bir hizraettir. Devrim Tarihimiıi, onun buylik liderini ulusça iyi anlamak. «Millî Müeadelemizi» doğuran tarihî şartları. ulusça cckilen acı \e ıstırapları bilmck. Isliklal vc Cumhuriyetimizi» koruma azim vc irademizin doğına suıın \e güçlcnmesuıin ilk sartıdır. etirdiği dü$ünce az gclişmiş uluslannın G eağın, bağımlı \esisteml ve eylemleriyle, toplumsal, slyasal hayatlartna ışık tutan Ata TÜRK DEVRİMİ VE ÜŞÜ ATATÜRK DÜŞÜNCESİ Wmm Yücel YALÇIN • • AMMAN KÜLTÜR MERKEZt MÜDÜRÜ etkisini göstermiş, milli bağımsızlığt vazgecilmez ilke gören bir «fikir kuv\et> olarak, ulusal ha.iata ve tarihe mal olmuştur. Yaşadıgı caga damgasını vuran Biiyük Atatürkün yaktığı «İstiklâl» atesinin ısıği, Afrika ülkelerine Itadar uzanmıstır. Cezayirde bağımsızlık savaşı verirken ölen milliyetçilerin boyunlarında Mustafa Kemalin Madalyonu hulunmakta, Pakistanda bir kısım halk. özjurlük sa\asinui önderi Keınal Atatürkün resimlerini evlerine asmaktadırlar. Kemalizmin bayraklaşan aduıı. bağımsızlaşan dünyamn ufuklarında yazılı gördükçe, bu asra •Kenıalizm» asn demek pek mübalâgalı olmasa gerektir. Simdi bir soru akla gelebilir: Mustafa Kemalin Millî Mücadcledc gdstcrdiği olağanüstö basiret, cesaret, ve fedakârlığın kokeni nereden geliyor? Bu şaşırtıcı taferin sırn nedir? Soruyu ccvaplamaya çalışalım. Atatürk. bütün hayatı bo yunca. Türk L'lusunun cşsu değerlcrine. eşsiz büyüklüğüne ve soyluluğuna. kcsin olarak ve ictenlikle inanmıştır. Onun Büyuk S6>levindeki şu sozleri bu inancını doğrular. >Ben, milletin vıcdanmda ve istikbalinde ihtisas ettifim büyük tekâmül istidadını. bir «Millî sır» gibi vicdanımda taşıyarak, peyderpey bütün heyeti içtimaiyemİ2e tatbik ettirmek mecburiyetinde idim.» menıek, gerek tabiatta, gerek cemiyette inkılabm tekâmül Ue benzer olan müşterek kanunudur.» O. askeri raferlerin siyasi. sosyal, ve ekonomik zaferlcrle güçlendirilmedikçc, ulusun çağdaş uygarlık düzeyine yükHlmesinin mümkün olamiyacagını billyordu. Bu »ebepten. gelecek kuşakların yapacağı reformlara temcl olmak üıerc «Alt yapı devrimlerlni. yaptt. iKİ'te. Mferden sonra, Dumlupınarda yaptığı bir konuşınada !ktisadî düşüncelerini şöyle açıklar: «Ulusumuz burada elde ettiğimiz büyük zaferden daha önemli bir ödev pesindedir. O zaferin kazanılması. ulusumuzun iktisat alanındaki başarılanyla mümkün olacaktır. Hîç bir uygar devlet yoktur kl, ordu ve donanmastndan önce iktisadını düşünmüs olmasın.» tkti^adî kalkınmamızdan doğacak milli telirdcn köylümüzün yararlandırılmasmı bir sosyal ilke olarak gören Atatürk. 1922 martında Türk Köylüsü hakkında şoyle söyler: «Türkiyenin asıl sahibi ve efendisi gerçek üretimci olan köylüdür. O halde. herltesten daha çok gönence. mutluluğa ve zenginliğe hak kazanan ve lâyık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisinin iktisat politikası bu asli gayeye erişıaek amacmı güder. Ulusumuz çiftçidir. Ulusun çiftçilikteki emeklerini modern iktisat tedbirleriyle son haddine çıkarmalıyız.» »phesİK, Atatörkün en büyük devrimi, Demokrasi Devrimidir. Yani devlet şeklini, monarşik yönetimden demokratik yönetime çevirişidir. Demokrasi devTİmiyle ulus, styasf kaderint tek ?ef. diktatör eliyle değil, bizzat kendi seçtiği temsilcileri vasıtasiyle tâyin edecektir. •Hâkımiyet kayıtstz şartsız milletin olacak. ve millî iradenin ÜJtünde hiç bir kuvvet tasavvur edilemiyecektir. Atatürk, Cumhuriyct rejimini kurmakla. ljTS Birincl Meşrutiyet yıllarından çok partili sisteme geçinceye kadarki süre içinde, Türk Demokrasisinin evrim zincirine en sağlam halkayı takmıs bulunmaktadır. Bugiln Türk L'lusu olarak, çağdas uygarlık düzey ine yükselme ülkiinıüzün «ercekleşmesinde. fazilet rejiml olan demokrasinin vazgeçjlmezliğine yurekten inanmaktajız. Bujuk Millî Mücadele ürk İstiklâl Savaçının bmük önderi Ataturk. çcşitli tarihlerde Millî Mucadelemiz hakkında şoyle der: «Türkıyenin bugünkü mucadelesi yalnız kendı nam ve hesabına olsaydı. belki daha kısa, daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye, azim ve tnühira bir gayret sarfediyor. Çünkü, müdafaa etüği, bütün mâzlum milletlerin. bütün sarkın davasıdır. Şarktan simdi doğacak olan güneşe bakınız Bugun gunun ağardığmı nasıl göruyorsam, uzaktan bütun şark milletlerinin de uyanışlannı öyle gbrüyorum. İstiklâl ve hürriyetine kavuşacak olan çok kardes millet vardır. Bu milletler bütün güçlüklere ve bütün manüere rağmen, muzaffer olacaklar ve kendilerini bekliyen ıstiklâle ulaşacaklardır. Müstemlekecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiç bir renk, din ve ırk farkj gozetmiyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı hâkim olacaktır.» T Atatürk «Gençllğe hitabesinde» «Birincl vazlfen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir» emrinl vermiştir. Bu soz. çok dikkate değer bir anlam taşır. Atatürk, şahsen demokrasiye âşık bir insandı. Özei hayatında kendini elcştirenlere dahi kızmaz, başkalarının fikirlertni saygı ve clgunlukla karşılardı. cBildiğini söylemiyen, düşüncesini saklayan adamı ne yapayırm dediği çok ijitilmistir. Cumhuriyetimiz knrulduktan sonra. ekonomik ve sosyal kalkınmamız icin yol ve metod aranmıştır. Kendisine doktrinden bahserlenlere, «Doktrin istemem. sonra donar kalınz. Biz yiirüyüş halindeyi?. dcr. Büyük önder. Insant «asırtan o uzak görii;üyle. bugiinün eerceklerinl ytllarca 6nce ortaya koymu^tur. Dünyamızda her gün bircok sev dcğismcktedir. Değisen şartlara uymak Içln. sürekli yenilesmek ve dinamlzm sarttır. Atatiirk'ün fclsefesine enre. millî slya«*t ve ckonomide izlenecek vol. zamanın değişcn sartlarına göre. milli hünvemize uyan. bilimin ısığı altında. en güzel. en doğru ve en mükcmmeli arama mctodudur. Oysa. doktrinlerin donmus kalmları içinde düşünmek. venileşmemek. her şeyden önce düşünceyl durdurur. Düsünccnin durduğu yerde. hayat ve tekâmül durınu» demektir. Baska bir deyimle. «Atatürkcülüğün özü. aklın ecemenlijMlr. Akla uymayan hiç bir yol, metod onca makbul değildir. Çünkü ulusumuzun cağdas uygarlık düzevine ulaşması cn akıllıca i<tir. Aksi halde. uygarlık ateşi kendinden uzak kalan milletimizi yakar. Sosyal ve kültiircl reformlar. akla uygun olduğu için yapılmalıdır. l Kabine ve 1 partiler Haftanı raporu Istifa eden birinci Erim Hükümetinin yerine kurulan ikln | ci Erim Hükümetinin Parlamentodan 14. Parlamento dışından 11 üyesi bulunmaktadır. Ondört Bakanın yedisi, Parlamento I nun çoğunluk partisi olan AP'den, dördü CHP'den. ikisi kon I tenjan senatörlerinden, biri de MGP'dendir. DP, gecen dera . olducn dbl bu sefer de Kabineve Bakan vermemiştir. Millî I Birlik Grubundan 1 üyenin Ikincl Erim KaMneslne alınacaîı • daha 6nce açıklamasına rafmen bn erunun Kabinerie temsil > edilmemiş olmasının nedenleri bugüne kadar betli olmamıstır I Kflcük partilerle, dejHI Kabineve üve alınıp verilmesi konu I Minda. hükümet teşkiii ile ilçiii hicbir temas vapümarhıştir. . tlk kabine kunılusu sırasında da avnı vol izlenmistir Başba I kan temaslarında daha ziyade. Parlamentoda erubu bıılunan I partilerle eörüs alıs verisi yapmayı tercih etmistir. Her iki ka > binenin kunılusu sırasınd» bu tercih. bir hareket noktası ola I rak saptanmıştır. Bn rörünüsü ile ikinci Erim Kablnesl, likine nazaran rtaha cok narlamentova davalıdır. tlk bakısta Mecliste AP. CHP ve MGP'll fivelerin ve dolayısiyle parlamento çopınluğunun destriHne sahip çörünüstedir. Kabine taırnluşu sırasında partilerle vapılan temaslar genellikle bir pürüz çıkarmamıştır. AP. CHP ve MGP vftnetici leri kabineve k.ttılmava hemen karar verdikleri <ribi Basbakanın üve spçmeKİndp rle bir 70rluk cıkarmamıslardır. DP ise düsüncelerini pesin «övleverck prensinte Erim Kahinesine karv! nlducunu açıklavarak dısarda kalma kararım acıUlamıstır Bövlece ikinci Erim Kabînesinin müsait bir ortam icindp VP hic dp 7nr olmayan kosullar altında rahatça mevdana çıktığı sövlenebilir I I . | . I • • I . I ' . Sonuc tatürk'fln ölümüne yalnızca gözyaşı dökmekle ve üzülmekle. ona lâMk olmuş <ayılma>ız. Allahın Kanunları yürürlüktc olduğuna ve ebediyete kadar da yürürlükte kalacağına göre. her yajıyan canlının hir gün olmesi kaçınılmazdır. O da bir fani idi Turk Milliyetçiliğinin bilinci içinde. milli heyecanın atesiyle yanarak. ulusumuza ve yurdumuia hizmet etmekle onun ruhunu huzura kavusturacağımıza inanmaktayre. Zaten Bü>ük AtatüTk'iin kendlsi de «Benim fani vücudum elbet bir gün toprak olaraktır, fakat Türkiye Cumhuriyetl. ilelebet payidar kalacaktır? diyor. Büyük Önderimi7 Atatürk: Türk l'lusu olarak. Milli tstiklâlimizl azimle koruyacak, kurdugıut Türkiye Cumhuriyetini ebediyyen yaşatacağız. Liusumuzu cağdaş uygarIık düzeyinln üstüue çıkarmak icio, sağlığında bize testim ettiğin Kemalizm Mesaleslyle» volumuzu ayduılatacağız. Asil Türk Milletinin evlâtları olarak, kaderde. kıvançta. tasada ortak. bölünmez bir bütün ha> lindc. milli şuur ve ülküler etrafında birleşerek. ulusumuzu, dünya uluslar ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üvesi olarak vüceltmeyl. kutsal bir pörev sayarız Eserlerini \e de\rimlerinı. Türk L'lusunun hiirriyete, adalete. fazilete âsık evlâtlarınuı bekçiliğine emanet ederken. müsterib ol, ruhuo sadolsun. A Yakın tarihtckl olaylar, uzak görüşlü bıiyük insanın fikir ve görüşlerini doğrulamıştır. Mondros Mutarekesiyle, millî haysiyetimizi yok etmck, ulusal bağımsızlığımızı ve bütünlüğümüzü parçalamak isteyen Avrupalı cmperyalistlere karşı tarih önünde ilk «Milli İstiklâl Savaşını» vererek, sömürgecilere ve sömürgeciliğe karjı ulusça kesin darbeyi Indirdik. Atatürkün önderliğindeki Türk DevTİminin üniversal değcri ve anlamı bu zaferde düğümlenir. Türk Devrimi, Emperyalizmin ağına düşraüş olan doğulu miislumaıı milletlerc tutacakları yolu göstermekle, in&anlığın manevi evriminde yepyeni ve çok onemli bir safha açmıştır. «Mazlum milletler., Millî tstiklal Savaşımızın zaferini gördüktcıı sonra, arttk insanî \e milli haysiyetlerini duymaya, boyunlarındaki esaret zincirlerini söküp atmma başlamışlardır. Millî tstiklal sözii, artık yeni bir hümanizmanın parolasıdır. İşte bunun irindlr ki, «Kemalizm deyimiyle ifade olunan \taturk llVcleri ve Devrimleri. Turkiye ve dünya çapında Türk zaferleri sayardl. Ona göre, Arıburnu. Anafartalar, Sakarya. Dumlupınar Zaferleri yalnızca birer Türk Zaferiydl. Bunlara «Atatürk Zaferleri. denllme«ini iyi karfilamazdı. De\ rimlcrimiz için. Atatürk Devrimleri denilmesini de istemez. Türk Devrimleri» diye düzeltirdl. Dünya tarihinde. ulusunuD fazilet ve kahramanlığına onun kadar >ürekten ioanmıs baska bir lider göstermek zordur. Atatürk, varlığında gelişmiş. gelccek. oluş taşıyan insandır. Yaptıklarıyla biten insan dejlldir. o. iapacaklanyla başlıyan insandır. Toplumdaki surekli e\rimleşme ihtivacını soyle belîrtiyor: tnkılaplar, yalnız baslar Ama inktlabın bıtisj diye bir jey yoktur. Başlamak ve bitinaııem sonncu olarak, AtaB utürk, her doğal bir doğan onuru ulusun zaferden dan avnı r?hat1ığın hulnndujo iddia olunamaz. <>örüniise z'nre halen AP fcinde Kabinenin karulusu İle ilriii ters bir gö. Irüye raslanmamaktadır. Fakat CHP İçin avnı iey sövlenemez. Kahine kurulup açıklandıktan sonra CHP kendini hir sarsıntı içinde bulmustnr. Cumartesi tünü toplanan Crıınta olav mevdana cıkmıs I | Fakat İkinci Erim Kabinesi bn kadar rahat kosullar İcin | de knrnlmas olmasına raemen ortak partilerin ic isleri açısınI | I I I ı | I ı I | I t I I | I | I | I I I I tır. CHP Grnbnnnn bir kısım üveleri. tkincl Erim Kabine<ine üve verilmenl ve kabinenin vapısı konnvnnda coiunluk eihi düsünmediklerinden. bu konunun eSrüsüldüsü Grnn toplantısına katılmamıslardır. Itk hakısta hn erohun İkinci Frim Hükümeti nrorramına rüvenovu vermivecegi eibl bir ihtimal hatıra felebilime de. meselenin aslı mevdana cıktıkça ve eercek ö^rem'ldikce sonncun hunun tam ter«ine otması da nıiimkündür. tkinci Erim Kabineginin CHP hakımından gptirriiSi veni darnm bdylece. hir süredir canlı bioimdp «flren ic miicadelenin veni gelismeleri de beraberinde sürükleyeceğinin anlasılmasıdır. Kaçiik partilerin 12 Mart «onrasında nlatanTntö kosnllar altında iki defa Kabine kurulurken bir yana itilmcsi. onlann hic olmazsa cörüslerinin attnmanna iltifat edilmemrsı demokratik kurullar acısından bir noksanlıktır Kahineve bu partilprden üve alınması helki eenel kosullar ftiharivle znrdur. Fakat fikir alıs . verişini eneelleven bir neden bulunaoaeını kahul etmek çüçtiir. Bu partiler irinde tecrübeli ve demokratik mücadelenin cok sıkıntıtannı çekmis memleketse. ver politikacılar ve liderler vardır. Onların hic olmazsa tecrübelerfnden favdalanılmaması hiiviik btr noksanlıktır. f l kenin zor kosullar içinde bulundnio ve banta. millî beraherlik ihtiyacının kendini belli ettiÜ. narlamento icindekl birlik ve beraberti|ln de buna eklenmesinln ibmal edilmemesl cereken bir dönemde, en ufak güçlerin bile katkısını betap etmek vararlı olurdn. BUGUH YARIN r »*ı JO Yenilenme gerek.. Türk aydınları artık bir yenilennıeye muhtaçtırlar. Dünyada olup bitenleri izlcracyen, bir kitaplık içinde oturmayan, yılda bir kitap okuraayHH « İ M B . nasıl kamuoyunun karşısını kılavuz diye çıkabHirî • •' , Size bir öykü nakletmek Istiyoruz. Bizlm "bir ' Xlman hocamıi vardı. t'nlü bir profesördü. Hukuk fakültesinin her sımfında hemen hemen bir dersi vardı. Türkiye'ye büyük yararı dokunmus bir kişi. Şimdi. ülkesinde bü>ük bir ünivertitede öğretira görevlisi. Hukuk birinci suııfında oğrenciyiz. Bir gün, öğrencilerinden blrisi, kendisine bir kitap sundu. Hoca, evirdi çevirdi, inanmayan bir hali vardı. Sordu: Siz mi yazdınn? Evet, beo yazdım! Hoca biraz durakladıktan sonra şunları soyledi: Sizl tebrik ederim! Hiç bilmediğiniz bir konu hakkında. kitap yazmak cesarctini gosterdiğiııiz ıçinî Sonra öğrcndik ki, birinci sınıfta ögrenci olan, yabancı dil bilmeyen ögrenci, üçüncu sınıfta okutulan bir dersin konusu hakkında kitap yazmış! Türk a>dınlarının roğu. o ögrenci arkadaşımızdan pek faıklı durumda değildir. Ama, za\allı halka her gün yüksekten öğiıtler vcrirler. yuıt sorunları icin matematik kesinlikte çözümler sunarlar. Halktaki sağduyudan da \oksun olan, bu tepeden kutsal öfiitler verenler, halkı hiçe sajmajı da huy edinmislerdir. Bir gün bunlara da, Alman hucanıız gibi ders verecekler çıkacaktır. Ve de. aydınlar takımı buna muhtaçtır. O zaman, Türk intelligentsia'sı çok tutarlı bir görünüm kazauacağı gibi halk ve idareci kadrolar gözünde de itibar sahibi olacaklardır. Biz bu yazıyı yazdığımız şu sırada kabine henüz açıklanmıs değil. Ama, açıklandıktan ve işe başladıfctan sonra, şunu kısa sürede kamuoyu görecek ve anlayacaktır: Artık devlet işleri, sioganlaruı etkisinde yürütülmeyecek ve o etkinin uzak yakın izini taşıyanlar, hiçbir biçimde millet hayatında söz sahibi olma>acaklardır. Devlet işlcri, bayram oyuncağı gibi şuna buna vcrilmeyecektir. Şurasını burasıııı kırıp döktükten sonra azarlaınanın anlamı olmayacağı hiliniyor Tecrübeden geçmis, duşünceleri açık \c durulmuş kişilerc sorumlııluklar sunulacak. Millet, Parlamento. ordu bütünlüğü üstünde, bütün kurumlar titizlikle duracaklardır. Gerek dünyanın durumu, gerekse ülkemiziıı durumu, iç ve dıs bütiın güçlükleri aııcak, bu birlik ve bütunlük ilc ycnebileceğimiz scrceğini herkese kabul ettirmiştir. Partiler ve Parlamento hicbir güclük çıkarmıyacaklardır. Parlamento, hükümet \e ordu başba^a \crecekler, neyi yapabiliriz, neyi Japamayız. Keyi ne ölçüdc yapabiliriz diye ortak olarak düsünüp. kararlara varacaklardır. Ne yapılmak gereklyorsa. ülkenin ihtiyacı olduğu için yapılacaktır. yoksa bir doktrinin ya da siyasal akımın gereği olduğu için yapılmayacaktır. Bu temel ilke kabul edilince, kuskular ortadan kalkınca. süclük. anlaşmazlık söz konusu değildir. L'lke hızla, akıl yolunda kalkınma girişimine koyulacaktır. Aydınlar. bu gerçeği zamanmda görüp anlar iseler, bu yeni dönemde etkili olabilirler. Yoksa, hâlâ eski gazelleri terennüm etmeye çalışırlarsa, kendilerine kulak veren olmayacaktır. Bunun doğru olup olmadığını yakın bir gelecekte herkes anlıyacaktır. Onun icin veni duruma ve kendilerini yenilemeğe aydınlar takımı yönelirse, mezler. zarar gor üyük sanatçı Su* na Kan'ı kutlarun: Kültür Bakanı sayın Talât Halmana gereken en güzel cevabı vermiştir. 27 Kasım 1971 tarihli gazetenizin birinci sayfasınâaİcil «Suna Kan, Halman'ı Atatürkçülüğe ters düş mekle suçladı» başlıkb haberinizi zevkle okudum. B Suna Kan'ın yanında Halroan. (Namı dığer: Aşık TalAt) bugüne değin cıddl bıç bir kültür nareketme el atmamışnr. Bize Atatürk AnsikJopedisml hızlandınnaktan, dddl Batı kiftsıklerını Türkçeye çevırtmekten, vozlaştırılan tercüme ve vayıncılıktan kurtulma çarelerlnl araştırmaktan hiç bahsetmemiştlr. Aynca şunu da belirtehm: KUltür ve sanat çevralerimiz Suna Kan'ın yanında yer aldıfem; ciddl surette belirtmeli. bir takım sorumlu kışılen kendine Eetirmelidir. SAMİ KATALI mun durumu. daha t i Bach çağında bile, ıki musiki arasındaki büyük uçurumun acılmasına sebep olmustur. Buna rağmen bugünlerde Batı musıkısınin bütün unsuriannın alaturka musıkınin içinde ve bir koşesınde bulunduğunu soylemeve özel bir Rayret sarfeden ama bu genlı8in nedenlerinı açıkça sövleyıp evet bovie boyle olmuştur, divemeyıp eerçekçilık smırlannın kat kat gerisınde Kalmayı etra fa tek gözle bakmavi tercih edenler vardır. Simdi mektubunuzda defınllen biTkaç noktaya eeliyorum: Atatürk belirttiğinız gibı elbette buyük bir sanatseverdı Ama tartışmanızı okudugu zamsn kemıkleri sızlayacak büvük bir sanatsever. ü'nun çok sesj devletin resmi müziğı kabul etmesı bü^ilk bir hamledir. Buna rag men 1971'lerde tek ses egitimt yapacak bir konservatuvar ku Cumhuriyet TARTIŞMA rulmasının önerilmes] en azından. üzücüdür. Alaturka muslkinln Oevrlm çoktan kapadıgın] ama türlü sebeplerle bujrüne kadar geldiginı söyleyeniere Türk olduklannı hatırlatmak Dlraz tazla baksızlık degll midirT Türklerin babası ölümsüz AUtürk. çok sesli müzifti önermistir, unutmayınızl Tarlh Içindekl sanatJmızı bir vere atmak eerekmez elbette sa vın baylar. Oeftişen şartlara avak uydurmak. venilikler vap mals bir verde de kötüvü tepıo ıvıyı. ilkelı tepip medenıvl ka bullenmek tüm sanatlan vıkma!» demek değildir. Şımdi padişah lıkla tdare edilmedisımiz için kendimizi tnfcâr etmis olmuyo ruz herhalde. tkisini blrbfrinden ayırmak eerek. Aydın kaîalara bu düşer. Bilecik Vallsi merhum All Rıra Oskay ve Hatice Oskay'ın og'.u, Muazzez Oskay'ın sevgili eşı, Ali ve Tanju'nun çok sevgıli babalan, Mediha, Melâhat ve merhum Bedri Oskay'ın ağabeyı, Profesör D«mlr Başar'ın dflyısı, Doktor Operatör Resat Ayan'ın yeğeni, Salâhaddin Demirsü'nün enistesl, Emekli Ağır Ceza Hâklmi 10 Kasım 1938 tarlhlnden bu yana devrün ılkelerinden At*türkçülükten ravlzler venle « rile ilım 7e medenlyet düşmanı kıtleler yetişmeslne sebep oıunmu5tur Bu kıtle Abdülhamıt Han övgüierl içinde Atatürk dusmanlıgını bir marifet hallne getirmiştır. Arapça ezaniar, tekkeler, zaviyeler ihya edllmlş: nurculuic. süleymancılılc.. gib) daha bir alay saçmai'klar. tarikatçıhklar Türkiyevi sarmıştır. Böyle btr ortamda Türkiye Cumhuriyetinlrı genç btr Kültür Bakanı tutup da Osmanlı kokusu içındelci bir takım sanat hareketlerini eanlandıramaz: saravlarda alaturka konserler verdiremez. Dede'ler, Itrl'ler, fîafiz Post'lar elbette büyük sanatçıdıriar. Ancak bu büvük sanatçılan lnceleyip değerlendirebilmemlz için TUrkiyemizde devrtmlerin ram yerleşmesi AtatilrkçülUgün vüzde ^ z benimsenmesi şarttır. Batı medenlyeti içinde bu anlavısla ver aldıktan sonradır ki, aeçmış uygarlık dönerrrlmlzln deÇerlerin) ortava çıkarmaya baslıyabiliris. Aksi halde tutuculuga değil, ondan daha ötede geridlife. hurafelertn göbeglne sürükleniriz. Görüyorsunuz, bazı cenaze törenlerl nasıl Istismar edilmektedir. Tekbîr ve tahlil seslerini. okumamış halk yıfırilanna mal ederek din sömUrüeülüğU yapıvor lar. Böyle bir ortamın. bir Dedeyi, bir Itrl'yl. bir yetişkinin değerlendirdigi gibi değerlendirmesine imMn voktur. FEVZİ OSKAY 12.12.1971 günü Haktan rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 13.12.1971 Pazartesi günü tklndl namazından sonra Kadıköy Osmanağa Camiinden alınarak Karacaahmet Mezarlığında toprağa verllecektir Mevla rahmet eyleye. (Cumtıurıyet 10202) YEFAT Jezuit Rahiplerin Basrabıbi Atatürk fllotillisı (savas semllerinin) vapımı içm Türk üonanma Cetniyetine yardım ediniz. Türk Donanma Cemiyetı, kendisine maddî ve manevî bağışta bulunanlara sükranlarım sunar. Hedef: Dev bir DenizRÜcO, Türk Donanma Cemıvetine >apacağınız vardımla bu bedete ulasabiliriz. PATER JANOS VANDEL'in âni vefatını teessurle bildlrirler. Cenaze merasimi 14 Arahk J9TJ Salı günu saat ll'de Ferikoy Lâtln Katolik meıarlık lciliseslnde lcra olunacaktır. tlâncılık 10201 Tek sesli müzik akılımsızdır Erhan KARANCI Ankara» fî.T.ÎA. ögrencisl S una Kan'ın mektubuna Asçıoğlu'nun verdiftl cevabı tçim burkularak okudum. Ben bu tartışmaya falaneanın savunucusu olarak degil, Rerçekleri sörme bahtiyarlıgına erişmis bir amatör müziksever olarak katılıyorum. Zaten karşınıza aldığınız çok degerli sanatçımızın buna lhtivacı oldugunu hiç sanmıvorum. Teksesll olan alaturka muslfcı yUzyıllar boyunca hemen hlçbir atılım yapmamış. deSisen dünvaya ayak uydurmayı aklma getirmetnis. ilkel şeklint muhafaza etmlştir. Oysa aynı yıllarda Batıda meydana gelen tUrlü değişiklikler, tabil olarak. mUziğin de aşamalar vapmasına sebep oı mustur. Batıda müzik ook sesin en mükemmel ömeklerini verio, evrensel bir karaktere bürünürken. alaturka musiki saraylann duvarlan arasında kapalı kalmıs, çıkmak için cayret Rösterme mis. deney yapmamış, ilkel şekltyle fcalmıçtır. Besteciler Batıya kulak tıkamışlar. ne olup bitti6ini ögrenmeye zahmet etmemişler, sonunda da çagdışılık durumuna düşmüşlerdir. Musikiyle uğraşanlann bu lnanılmaz tutumu. hem de toplu Yılların en büyük geleneği Sağlığınız Bakımından Apartman ve iş yerlerinizdelci madenl Su depolarınızın içini Fiberglass Poliester Kaplalınız Depolarinız çürömez; boya (stemez; mikrop üremez. Deponuz yok ıse FİBERGLASS POLİESTER depolarımızdan aluıız. Tel: 22 78 98 22 30 21 P.K. 3 KARAKÖY. (Cumhurlyet: 10196) SONUÇ S ayın Kültür Bakanına yazarlanmızın, gazetccilerin ve nlce genis kültür çevrelerimlzin verrnesi gereken <»vabı tayın Suna Kan vermiştir. Biz, Kültür Bakanını Mevlâna lhtifallerinde, semâ ayinlerinde boy gösteren rardımcılarla çalışır görmek yerine, Atatürkçü sanat çevreleriyle lşbirlifl vapar görmek tsterdik. Sayın Kültür Bakanıma 5 6 MILYON 2 2 4 BIN LİRA Görülmemiş büyük rekor yılbaşında NİMBÜS Biletler kopışılıyor, acele ediniz. (Basın 25036) 10187
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle