25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
?A DÖRT: sCUMHURİYET: 9 Kasım 1971 Asıl sorun ( LKE ekonomisini ve kalkınmasını doğ I doğrudan doğruya etkilemesi bakmundan ilk göıönünde tutulması gereken sorun or i man sommıdur. Politikacılar yıHarca tou konuyu istismar etmiş, uzun vadeli, köklü | tedbirler. yerine, kısa vadeli geçici tedbirler kulağa hoş gelen sözlerle, orman köylüsünün oyunu almayı ön plânda tutmuştur. Soruna çözüm getirecek tedbirleri getirmemişlerdir. 1965 ile 1970 yılları arasmdaki 6831 sayıh Orman Kanununun birinci mad" | desindeki orman tarifinde yapıbnak istenen • değişikliğin getirecekleri ile götürecekleri | (fayda ve zararlan) nin tartışüması, soru • nu daha açıkça gözler önüne sermiş, orman | köylüsünün yürekler acısı yaşamı kamu ı oyuna maledilmiştir. I [ ÜI I t&m olarak toplannuş degüdir. Ancak önümü2deki yülar içerisinde orman Köylert Kalkmdırma Genel Müdürlüğü tstatistik Şubesinin bilgilerinden faydalanmak mümkün olacaktir. Orıtıan köylerinin kalkmdmlıtıası ile ilgili kanun hükümlerini üç grıvp altında topîamak mümkündür: 1> Anayasada yer alan hüküm, 2) Orman kanununda yer alan hüküm, 3) Devlet Orman İşletmelert Döner Sermaye Yönetmeliğinde yer alan hüküm. Orman köylerinin kalkındırılması Anayasa hükmü nndatd onnanlsrdan feçimJerinin sağlanınasuıa imkân olmıyan köylerde ve dağınık evlerde oturanlardan: A) Bulunduklan yerlerde muhitin lcaplarma göre ve muhtelif suretlerle kalkındırılmalan mümkün görülenlere, Ziraat Vekâletinin izni ile T.C. Ziraat Bankasmdan kalkınma kredisi a<;ılır. Kalkınma kredisi için 20 yıl müddetle Ziraat Vekâleti bütçesine 50 milyon liradan asağı olmamak şartiyle T.C. Ziraat Ban kası sermayesine mahsuben ayrıca tahsisat konuîur. Kalkınma kredisinin miktan, faiz nisbeti, müddeti ve diğer şartlan, Ziraat, İktisat ve Tiearet Vekâletleriyle Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası tarafından müştereken tâyin edilir. B) Bulunduklan yerîerde kalkındınlmasma imkân olmıyacağn anlaşüanlarm daha müstahsil bir hale getirilmeleri gaye?iyle ve kendi istek ve muvafakatleri tizerine başka yerlere kaldınlma larma îcra Vekilleri Heyetince karar verilebilir. Bu takdirde bunlarm bıraktıklan gayri menkuller orman mefhumuna girer. Bu mallann umumi hükiimler dairesinde takdir edüecek bedel. leri sahiplerine ödenir. Veya nakil ve yerleştirilmeleri iskân ve toprnk kanunlan hükümlerine Öner DEMİREL lslftme Ekonomisi Ustmanı Ortnan Yüksefe Mühendisi ORUNTJN ülke için taşıdığı önemi daha iyi kavnyabilmek bakımından bu konuda ırlanm:ş istatistiki bilgüeri den geçirmek faydalı olacak. Orman Kanununun 31. madi ile ormandan faydalanrnası röriilmüş köyleri üç grup alia toplamak mürnkündür. 1) nnan içi köy ler (dön tarafı ornla çevrili>. 21 Ormana bitiköyler (bir. iki veya üç tai onnanla çevriin. 3) Orroa10 kilometre uzaklıkta olan yler. istatistikler de bu gruplaman faydalanarak 1965 yılı nüfus yımlanna göre dtizenlenmişBu sütunlardaki tablo lncelenğinde orman içi ve orman biîiği köy sayısının 15.723 olduı. genel köy toplamınm • 44 » ıü meydana getirtnekte, orman Syleri nüîusu, genel nüfusun « 38.4 ünü teşkil ettigi görülmek ıdir. Nüfusun dörtte birinl meydana getiren bu kitünin h»yat şartlanna bakmak, ülkemizin geleceği bakımmdan öntm taşımaktadır. Günümüzde bir ülkenin Tefahını. fert başma düşen gelirle ölçmek yerine, milli gelirin fertlere dafılışı, okuma yazma oram gibi anormal hadlerin etkisinde kalmıyacak oranlara göre tâyin edilmektedir. Genel olarak söylemek gerekirse orman köylerinde refah seviyesini gösteren oranların hepsi Türkiye ortalamasınm da altındâdır. Rakama dayanan kesin bUgiler henüz 1961 ANATASASI 131. maddesi ile orman köylerinin kalkındırılması için almması gerekli tedbirleri belirtmiştir, tlgili madde şöyledir: «Ormanlann içinde veya hemen yakmmda oturan halkın kalkındırılması ve ormanı koruma bakmından gerekirse başka yere yerleştirümesi kanunla düzenlenir.» Göriilüyor ki Anayasamız konuyu önemli görınüş ve içerisine • altmştır. 6831 sayılı orman kanununun 13. maddesi iki fıkra halinde orman köyleri ve kalkmdınlmasını kapsamaktadır. Bahis konusu 13. madde şöyledirt «Dcvlft nrmanları içinde veya kenarında buiunup da civarla göre yapılır. Bu iç iskân işi, Devlet ve Zlraat Vekâletlerince müştereken haz:rlanarak ve İcra Vekilleri Heyetince tasdik edilecek plâna göre yapılır.» 1956 yıhnda yürürlüğe giren 6831 sayılı orman kanununun emrettiği 50 milyon lira her yıl bütçeye konulmuş olsaydı 50x15= 750 milyon lira bir çok orman köylüsünü bugünkü acıklı durumundan kurtanrdı. Devlet Orrnan İşletmeleri Döner Sermaye Yonetmeliii: Devlet Orman İşletmeleri Döner Sermaye Yönetmeliğinin 42, maddesi, orman köylerinin kalkındırılmasiyle ilgili hükümler tasımaktadır. Bu vönetmelik ile i$ yoklugundan, geçim güç'.üğünden ormana zarar veren köylüye iş temini suretiyle onu zararlı halden çıkarmak, faydal! hale getirmek hedef tutulmaktadır. Ayrıca ormana zarar verici unsurların başmda gelen keçinin kaldırılması, yerine bol süt verimi mümkUn olan ahır hayvancıUğının yapılması tesvik edilmektedir. Bu çahşmalardan oimak üzere köyiüye kredi temin edüerek Montofon ve Holştayn cinsi bol süt veren inek cinslerinden temin ve sun*i yem tedariki. mer'a ıslahı, yoncahk tesisi eibi yardimlar yaoılmaktadır. Bu faaliyetlerin yerine getirilmesi için köylüye aynl veya nakdî kredi temini uygun görülmüştü.. Döner Sermaye Yönetmeliğinin 42. maddesi ile ilgili pilot çalışmalar Kuılcahamam Orman İşletmesinde yapılmış olup sormçlar incelenrtikten sonra TUrkiye çapında uygulamaya geçilecektir. İşte iki orman kö.Tİüsü... Biri derin düşün^elere dalmı^... Bu gidişle halinin nc olacağim düşüuüyor. Digeri henüz 13 yaşında bir kızeagız. Kesilen agaçlaruı arasnıdan yalcacak olarak taydalanmak üzere dal parçalan topluyor. Ya^antısı bbyle başlamıs: böyle sürecek; bu gidisle de böyle bitecek... Dünyadan habersiz ve yokluk içinde. rol e'mesiyle tarımm sigortasıdır. Ormanianmızı tanm arazısi ve mera olmaktan kurtarmakta acele etmeliyiz. Ayrıca kooperatifçiliğin bu açıdan da önemle ele alınması şarttır. fconomik sosyal ve kültürel geliş me>n saglamak, ormanlann korun masında, memleket ekonomisinin gelişmesinde yardımcı olacaktır. Böyle ormanlanmızın bozulmuş olan tabii dengesi yeniden sağlanmış olacak ve verimUlikl'irinin arttmlması yamnda, faydalanma ile ekonomiye katkısı artacaktır. Çalışmalarda köylünun gönüllü katkısı, kendi istegı ile katümasını saglamak faydalı olacak, 19501970 yılları arasındakı üstten zorlama yerine alttan istiyerek yapma ve benimseme temin edilecektir. Bütün bu faaliyetler genel nöfusun dörtte birini meydana getiren orman köylülerini insanca yaşıyabıleceği olanaklara kavuşturacak, hiç değilse kimsenln ekmeğinde başka bir kimsenin gözü kalmıyacağı bir Türkiy« ortaya çıkacaktır. Sonuç 1 AMAN geçirmeden almacak tedbirler ve yapılacak çalışmalarla orman köylerinde e O R M A N Bitişiü Adet Nüîus °'o Oranlar Geael köy adedint Genel nüfusa Köy nüfusuna 4.280.38i •'. 25 •o 13.1 • 20.8 A O R M A N A lfl Km. 10 Km. den uıak 13.063 8.999.166 • 37 ' » • 28.7 « • 43.7 » Toplam 35.638 20.385.604 100 Vt 65.6 100 6.725 S.633.236 6.853 3.672.817 19 ll.fi 17.6 19 117 17.8 Tedbirler V KOMDA almmasj gereken tedbirleri üç grupta toplamak nıümkündür. 1) İyi bir organızasyon. 2) Orman tarım araaisı ve mer'anın kesin aynlması, 3) Kooperatifleşmeyi teşvik. İyi bir Orjanizasyon: Bu grup tedbirler arastnda plânlama, teşkilâtlandırma ve koordinasyonu saglamak jrer alır. Bir çalışmanın başanlı veya başansız olması o işi yapanlann yapabılme kabiliyet lerine Cpertormanslarma) baglıdır. Orman Köyleri kaikındırrna örgütü yeuı olup eleman seçiminde azami titizliği göstermek, çalışmaların bsşansında büyuk ıol oynıyacaktır. Zannedildigi gibi çok eiemaejle ^ ve b ^ a a ü . ^ : çıkmaz. Adama göre ış degil, ışe göre adam buloıak ve y«rfe»Vitmek prensip olmalıdjr. İyi ve ısabetlı plânlar çaiışmalarda temel kabul edilmeliclir. Plânsız ve programsız çalışmalar ükel toplumlann çalı^naları olup, modern toplumlarda plâ« tütün çauşmalarda esastır. Faaliyet lerde koordinasyona gelince, hugün köye hizmet götüren örgürler çeşitlidir. Yol, Su, Elektrik, Topraksu, Devlet Su İşlerı, Orman Bakanlığı, Köyişleri Bakanlığı ve Ziraat Bankası gibi örgütler bunlar araandadır. Bu örgütler faaliyetlerini kendi plân ve prograra larına göre yüratmekte olup r.ralannda bir işbirliği ve koordinas yon mevcut değildir. Oysaki gaye ve hedefleri aynıdır. Bugünkü çalışmalar bölük pörçük kalınakta ihtiyaçlara tam cevap verememektedir. Koordine çalışma gaye ve hedefe varmayı daha çabukla?tınr. Örgütler aralarmda işbirliği yaparak hizmetleri köye yaliut bir havzaya toplu olarak götürdükleri takdirde başarı yüzde yüz olacaktır. Mübendislik deyımiyle havza amenejmanı (bir navzada bütün kaynaklann gayeye uygun seferber edilmesi) yapümaüdır. Bütün Türkiye'de beili havzalar seçilmeh, hizmetler bu havzalara toplu götürülmelidir. Havzalar seçilirken bölgeler arasındaki eşitsizlikler göz önünde tutulmaİıdır. Bu çalışmalarda tek bır örgütü koordinatör tayin etmek, laaliyetler arasında ahengi sağlar. Son Kültür Sarayı yangınında nedenlerden birincisinin, iki başlı bir idareye terkedilmiş olması olduğunu gördük. Yetki ve sorum luluğun toplandığı örgüt olınalıdır. Orman köylerinin kalkındırılmasmda yetki ve sorumlulugun Orman Köyleri Kalkındirma Genel Müdürlüğüne verilmesı gerekir. Havza amenejmanı ve navzaların seçims üzerine bir çok şeyler söylemek mümkün ise de ayrı bir konuyu kapsadığından üzerin de tazlaca durmuyoruz. Yazan: 19 FAİK BAYSAL B konu ve resim AYHAN BAŞOĞLUj | GÜNAHKÂR KRALİÇE To: Hiç bir sey yok! Zaten cok dnracak de|ilim. Bnnları söyterken süpheli supheM bakmış ve sesini adamakıllı kısmıştı. Neden ve kimdcn korkuvordu acaba? Bn tür davtanısı Axamoviç'in biç hoşuna gitmemışti. Bununla beraber kaderine boyutı eğerek yeniden e\in yolnnn tuttu. Vürürkfn kendi kendine düsünüyordıı. îçeride konuşmak dışanda honoçmaktan daha tchlikflivdi. Xt\m% Milâs'ın akıbetine a|rama. ması için daha dikkatli ve dairaa tetikte dnr. ması gerfkliydl. Eve bir an 8nce varabilmrk için adımiarını sıklastırdı. Bir aralık bir sanive kadar tekrar durdn ve ayafeın» takılan bir tası ay eieeklerinin altına dotro ittî. Halbuki bnnu yapmasının hiç de geregi yoktu. Gerçekte Azamoviç o ta.şı oraya ittiğinin farkında bile de|ildi. Bir çeşit bilinçsizlik içinde bnlonayordn. Kafası hep iki üç adım geriden kcndiiini lıleyen Mordaç'taydı. Onun durnp durnrken, hem de böyle bir ıtece yarısı hiç haber vermeden çık» gelmesindeki eiıli »ebebin ne oiabilecegini bttlmaya çahsıyoTdu. Eve geldikJeri zaman önce Mordaç'ı içeri soktn, sonra arkadan kendisi girdi. fçeride ikisini de koyn bir karan. lıkla sinir bozucn bir sessizllk karşıUmışt». Aıamoviç heraen kibritini çıkardı, takat Mordaç yakmasına vine en?el oldn. Perdeler kapalı mı Miç? Kapalı Mordaç! Hepsi kapalı! Peki! Şimdi yak öyleyse! Heyecandan sesi titriyordn. Aıamoviç bit kibrit çaktı, koşup bemen lâmbayı yaktı. Bosun3 korkmnştu, odanın ortasında tubaf tuhat kendisine bakan Mordaç'tan başkası değildi. Birbirlerine sarılıp kucaklaştilar ve odanm içinde aşağı yokarı hiç konnşmadan İki üç adıra yürüdüler. Mordaç birdenbire çülmeye başladı. Sen böyle dcpdin Miçî Azamoviç'in bâlâ saşkınlıgı geçmemisti. Nasıldım ya? diye sord«. Benim bildiğim Mîç'ten knrtlar Wt« korkardit Tani şimdi ben mi knrtlardan horknyomm? Yalan mı? Nerden anladın? Anlamadıtn Miç. îalnıı kalbinin çarpıntılarını bnradan bile dnynyoram. Ben de seninkini dnyuyorum Mordaç. Benim artık kalbitn vok Miç! Yok mu? Bfnim bildiitim insan kafatıs yaşar ds kalpsiı yaşaramaz Mordaç. Ben de yasadigıraı söylemiyorum zaten. Neden ama? Sen bana her zaman insan ölümü kolay kolay kabul etmemeli derdin! ~ Vine de öyle Miç! Sana bunun »Uı olan bir şey sövlemedim. Aıamoviç cevap vennedl. Adamın attına nrkalıksı» iskemlelerden birini itti, kendi de s n i p karsısına oturdu. Heyecandan titreyen Mordaç çülümsemeve çalısıyordn. Şn perdeleri kapat Miç! Perdeleri mi'.' Evet! tâmbayı da kıs biraı! Azamoviç istemeye istemeye yerinden kaik. U. ilk öncp çidip lâmbavı kıstı. Perdeleri cabuk kapat Miç! Azamoviç verine oturmak üzfr»ydi. Hsnp perdcleri? Sanki yabancıymışın rfibi konu*uydreun sen do, . . •• ı »*«{?• « Mordaç'ın Wr kulaSı drşardavtfı. »ı>i.^^ Dogrn Miç. kapakları demek tstedim. Azamoviç tekrar kalktı, odanın dip tara. tındaki pencereye dofcru yürüdü. Canı sıkılmaya başlamıştı. Mordaç'taki bn dalgınlığm sebebini bir türlü anlıvamıyorda. tçinde bnlunduklan ev onun için yabaneı bir yer dejildi. Ayni masada kaç kere otunıp yemek yemişler, Sluvovica içmişler, birbirlerine bütün dertlerini ve sevinçlerini hiç çekinmeden anlatmışlardı. Hatta bir şrün Mordaç içkiyi fazla kaçırmı* ve oturdugu iskrmlesinden aşağı ynvarlanmıstı, Azamoviç onu sırtına yüklenip kendi yatağına yatırmıs ve sabaha kadar başucunda beklemişti, İŞimdi ise her seyi unutmoşa benriyordn. Aradan feçen Mman bunu haklı gösterebilecek u. vunlukta de$ildi. Mordaç"ın biri önde olan biri de arkaya açılan «M pencerenin perdeleri otma. dı|ını, ikisinin de birer tahta kapagi bnlnndu. funu bilmesi çerekirdi. Pencerelerin perdesi» oldnklannı bn kadar kısa bir »amanda nnntabilmesi Jçin İnsanın basından korkunç baıı »eyItrin t^cmesi gerekirdi. Mordaç çok « M bit adam defcildi ama övle bir hafızasi vardı ki aTa. dan yu* yıl bile «eç«e bir kere gb'rdütö bit seyi veya bir in«am hemen bir resim ıribi beller, isteie de bir daha unutamazdı. Halbukl çev. resine o kadar dikkatle da bakmazdu Sanki es. valar ve olaylar bafızasma kendiliklerinden gelip yerlesirler. ne olursa olsan »aman onlan eradan bir daha sileme7di. (Arkan trar İstanbul'un temizlik sorunu Dört ay kadar önce, İstanbulun temizligine ilişkin bir yazımıs için Belediye adına BasmYayın ve Turizm Müdürlüğünün tekzip yönlü bir açıklama cevabı yayınlandı bu sütunda. Yazıda «tstanbulun yiizüne bakılamıyacak kadar kirli bir şehir ohnadıfı» savunuluyor ve kontrollerin yapıldıgı ilerı sürülüyordu... Evet, tstanbul dünyarun en flır mmtriju D ı n a tçinde Sapıgüzel şehirlerinden biri, belki lann önünde âmirlerinin v\ de birincisidir. Ama üzülerek seslerini bekleyen kaç hademe söyliyebiliriz ki dünyamn en kirli şehirlerinden de birisidir. vardır! Başka bir deyişle «yüzüne baBaşka bir kontrolsüzlük ve kılamıyacak kadar» temizlikten perişanhk örneği daha vereyoksundur. Tabiatin ibtişamı ya lim: DUeyen, dllediğl duvara nında insanlarm ihmal ettigi ve reklâm afişlerl vaptştırıyor, acımasız kıydığı bir kenttir ts yağlıboyalarla yazı yazıyot. Sagtanbul.. ! sol sloganh yBaılarm iaılert hâSayılan belli bir Kaç cadde lâ görülüyor, okunuyor; baz»dışmda kirli ve perişandır îstanbul. Özellikle bos arsalar larınm yerleri güya kapatılarak çoplüğe dönmüştür. Tnşaat ar daha çirkin görüntüve çevrilmiş tıkları gelişigüzel atılmıştır. bulunuyor. Resml yapılana, caBaşıboş köpekler, kediler her milerin. okullann dış duvarlan sokağm, her arsanm demirbaş ilân alaları gibi kullarulmaklan gibidir. Yasak kararma rağ tadır. Belediye. şehrin belli amen sokaklarda hala ayılar oy lanlanna ilân yerleri hazırlayıp natılıyor... yararlanacaklardan vergl alHangi kontrol! Daha trafik a mayı, gelişigüzel ilân yapıştırkımı sırasında köprünün bir ta mayı önlemeyi nıçin düşünmez? rafından diğerine vaya geçişleö?et olarak; tstanbulun teri bile önliyernedik. Bırakmız başka geçitleri, ünîM Karaköy mizliği. güzelllgi ve bakımı ogeçidinln altı kadar üstü de ge na lâyık görünüşte ve degerde değildir. oiânsızdîr... çit olarak kullan:lmaktadiT; telBu kenti.ı gü^elliğinl ve teli örgüler paramparçaöır. Vasaklar nedense üç giiden fazla mizligini sörüp duyabilmenin *ki yoiu vardır: Biri. fcar yağıssürdüraletıiyfır... larmöa erimeden önce: dlGözöe biT semt savılan Kadığeri, mehtaplı sec»lerde tepeköv sokakları, Moda kıyılan çor> >nğmlariyle doludıır. tçinde Be lerden sevrederen... Kemal tîSTÜN lediye Şı;be Müdürlüğünün de Moda Cad. Sivastopol bulundu£u Kaymakamlık bînaSokak. No. 5, daîre 20 sı çevresi acınacak durumda CumhuriYele mektuplar T1FFANY JONES Ayırım B GARTH CGÜN ülkemizde neresi orman, neresi tarun arazist, neresi mera besin olarak ayrılmış değildir. Orman tahdit çalışmalanm bir an önce biürmekte sonsuz taydalar vardır. Hangi arazinin orman veya tarım arazisi olduğu bu suretle kesinlik ka zanmış olacaktır. Ayni husus meralar için de bahis konusudur. Meralardan faydalanma düzensiz olup gelişigüzel faydalanma sonucu meralanmızdan da gereği kadar faydalanamamaktayız. Bunun sonuncunda hayvan yemi sıtantısı çeken köylü ormanı otlak olarak görmekte ve orman tahnbine yönelmektedir. Tanm arazisi bakımından bakılınca orman aleyhine durumun geliştiği göriilmekte, bir iki yıl için ormandan açılan araziden ürün almak mümkün olmakta, sonra veriro düşmektedir. Bunu takiben ikinci, üçüncü ormanhk saha tarım arazisi için açılmaktadır. Oysaki orman tarım arazisi ve mera bıribirini tamarrtlıvan üçlü bir saç ayağıdır Bu ay^klardan biri olmaymca denge bozulur. Ormanlar rutubeti tutsna sı, eroz^'omı önlpmesi. sel df>rp lsrindeki akışı riüypnlpmps' iklime tesiri yüzeysel akışlan Kont Deprem vc Hacılar koyu Biz Hacılar fcöyü sakinleriı Burdur depreminde en çok ! sara uğrayan dört köyden risiyiz. Kftyümüzün yansınc fazlası yıkıldı Yarısı da şu da insan degil, tavşan dahi kı tılmayacak durumda. Depn müteakip günlerde tcöy mul rına Köyün tümünün yenı yi lan sosyal mesken sahasma r li nakkmda müracaat etme söyledim ise de: Bugün et1 ediyorum dıye bizi oyaladı günıerde gene müracaat < etmediğinı bilmiyoruz.) Burdur ve cıvan nâlâ sal roafctadır. Halk korkulu gü geçirmektedir Deprenun n« man ve hangi derecede ola belli olmadığına göre, 2. bir lantıda oturmaya mecbur e; ğlmiz güya bu Konutlarda {ertlerimizı. yakmlanmızı bedersek bunun vebali kim lacaktır? HacılaT Köytinün yeni t>! tetkikı ue tümünün deı için yenı ınşa edilen sahaya lini istiyoruz. Adı ve adres) saklıdı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle