23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA tKtz : CUMHURİTET: 18 Ekim 1971 rM~* ürkiye'de yıllardan beri dış ticaret açık•* Iarı mevcuttur. Daha teknik bir ifade ile Türkiye'nin dış ödemeler bilânçosn açık vermektedir. Her yıl yabancı ülkelere ödemek zorunda bnlnndağnmuz paralar, bn ülkelerden ekonomik işlemlerle elde olnnan paralardan noksan bulunmaktadır. ödemeler bilânçosn açığı tâbir olunan bn açıfı kapaya. bilmek amacıyle genellikle üç şey yapmaktayız: O D's ülkelere ödemelerimizi azaltmak amacıyle dış ticareti azaltıcı çeşitli tedbirler alınmaktadır. H Dış filkelerden borç para »lınmakta. dır. Q Dış ülkelerden çeşitli şekillerde yar. dımlar (hibe) temin edilmektedir. Dnmm böyle iken memleket düşünürleri ve yöneticileri daima bn halden şikâyetçi olmakta ve kendi kendimize yeterli olabilme amacıyle bu dış açıklann şn veya bn şekilde sona erdirilmesini istemektedir. Bn arada dış ticaret açıklannı kapayabilme amacıyle dış ülkelerle olan ekonomik ilişkilerimizi azaltacak tedbirler arzn edilmemektedir. Bn. rava kadar oybirliginde olmayan kimse hemen hemen yok. Fakat mesele, dış ticaret açıklanmızın sebeplerinin anlasıimasıdır. Bn. rada çok değisik ve çok bol fikirler var. Ama dogrusunu bn çokluk arasında da bulmak zor. TÜRKIYE'de DIŞ TİCARET AÇIKLARI Prof. Dr. Zeyyat HATİBOĞLU raç ettiğimiz malları yeter derecede dahi firetme iktidarında değildir, kaldı ki yeni ih. raç mallan bnlabilsin. Ba da ekonomimizin bünyesi ile ilgilidir. Bn çeşit bünyesel sebepleri istediğiniz kadar arttırırsınız. Bn çeşit sebeplerin doğru olnp olrnaması bir yana, hepsinin bazı özellikleri vardır: Bn sebepler herkesin anlayacafı, rahatlıkla inanabileceği ve söyleyebileceği niteliktedir. O halde bünyeyi değiştirelim. Yalnız şn var ki, bütün ekonomik problemlerimizde ol. duğn gibi meseleyi bu kadar kolaya almadan dıs ticaret açıklarının parasal sebepleri üze. rinde durrnak icap eder. ramızın dış değeri ile issizlik, kalkınma hızı, dahildeki fivat seviyesi gibi ekonomik hâdiselerin ilişkisini bilmektir. ARAMIZIN DIŞ MENFA. P AT GRUPLARI :DEGERÎ VE bazı men. Meseleleriraizi bu açıdan ele almaya gelmeden ortaya faat problemleri girer. Paramızın dış değeri. nin yıllardan beri lüzumnndan yüksek tutulmasında menfaati olanların bn konuda büyük ölçüde etkili bnlandnğu bir gerçektir. Nite. kim yabancı paralann değerini yükseltmeye karşı, yıllardan beri Tfirk lirasının yüksek dış kıymetinden menfaat temin eden kimseler iyi niyetle de olsa direnmektedir. Başka bir mesele daha var. Türkiye'nin endüstrileşmesine, şehirleşmesine yıllardan beri dıs kıymeti yüksek tntnlmnş Türk lirası büyük ölçüde yardımcı olmuştnr. Nitekim sanayiin knrnlnp çalışmasına yararlı olacak ithal mallarını Türkiye yıllardan beri hakikî değerinden daha düşük fiyatlarla satın almaktadır. Fakat bunun bedelini Türk tanm üreticileri ödemektedir. tthal mallarını ncnza almak, ancak tanm ürünlerimizi ncnza sat. mak snretiyle mümkün olnr. Başka bir tâbirle endüstrimizi, tanm üreticiliğimize, çift. çilerimize haklarını vermemek snretiyle kurmnşuz, knrmaya gayret ediyoruz. Acaba bn poütika doğru mn idi ve şimdiki bnlnndnğn. mnz devreden sonra eskisi gibi artık uygolanabilir mi? gelmiştir. Ba problemln sosyal adalet ile ilgili taraflan bir tarafa, artık ihracatımıza tradisyonel tarımsal ihraç malları yanında en. düstri mallan ilâve etmek isteniyor. Anlaşıl. dı ki, artık bütün ihracatımız eskisi gibi yal. nız tanm ürünlerinden teşekkül edemez. î a l nız tanma dayanan ihraç malları ile dış ticaretimizi denkleştirmek zordnr ve böyle ol. sa bile bngünkü şartlarda en iyi hal yolu bn değıldir. Eodüstriyel ihraç mallarını geliştir. mek, artık tek taraflı paranın dış değeri po. litikasını terketmek zamanının geldiğini gös. te"riyor. Nitekim paranın dıs değerini hakikî değerinden yüksek tntmak snretiyle sanayilesmek imkânları kolaylaşıyordn. Fakat bn defa sanayi örünleri ihraç etmek istiyorsak paranın dış değerini yüksek tntmak değil, lara aksine düşük tntmak eerekir. Endüstri mallanm satmanın en önemli yoln bnnları ncnza satmaktır. Hiç şüphesiz bn yeterli de. ğildir, bunları arzn olnnan kalitelerde üretmek gerekir. Fakat üretilme büyük ölçüde satış imkânına bağlıdır. Ancak ncnz fiyatlarla satış olabilir. ¥" Jcnz fiyatla sanayi ürünleri ibraç etmek * ^ süphe yok ki, ncuza üretmekle müm. kün olnr. Bu da iirelim tekniği ile, iyi çalıs. ma ile iUiIidir. Fakat bnçün mesele ile çok uzaktan ilgili olanların bildiği gibi, dış ülkelere satış yapabilmek için yalnız ivi teknik knllanmak, iyi çalışmak veterli defildir. Aynı zamanda bnrada paranın dış değeri büyük ölçüde etkilidir. Nitekim ekonomik bakımdan knvvetli bütün ülkeler paralarının deferini yükseltmemek için direnivor. Neden? Yüksek dıs değeri bnlnnan paraları ile dı; memle. ketlere mal satılmaz. Geçmişten ders almak Haftanm raporu Bazı sözler önemli kisilerin agzından çıkınca bir keramet I olmasalar bile günün koşulları içinde önem kazanmaktadır. | Bımlar, ister istemez lnsaru düşünmeye sevketmektedir. Günün karmakarışık sivasal koşullan ve gelişmeleri içinde I CHP Genel Başkanı sayın İsmet İnönü'nün Trabzon tl Konpe | sine gönderdiği mesajda yer alan bazı müşahedeler bu cinstendir. Dağınık ortamda kulak verilmesi pibi bir niteligl bulu I nan bu sözler: bir kere daha hatırlamakta yarar vardır. Inonu | şöyle demiştir: • «Anarşiden ve hükümet teşkilindeki güçlüklerden hiçbir | ders almamış Ribi bir havanın memlekette ve CHP içinde yayılmak istendiğini anlamaktayım.» I I Sebepler bünyesel mi? ÎŞ TtCARET AÇIKLARININ SEBEPLERt BÜNYESEL Mİ? : Dış ticaret açıkları konnsunda memleketimizde en yay. gın fikir bn açıklann bünyesel sebeplere da. yandığıdır. Bünyesel sebepler ile çok sevler kasdolunnr. Meselâ kalkınmakta olan ülkemiz için lüzumla fazla miktarda ithal malla. rını dış memleketlere ihraç etmemiz müm. kün bulunan ihraç mallarından fazla olması ekonomimizin bünyesi ile ilgilidir. Veya, içinde bnlundnğumuz ekonomik sistemimiz (karma ekonomi) yeterli derecede ihracat yapmamıza imkân vermez. Ba da bünyesel bir sebeptir. Satacak malımız zaten yoktnr ki, zira memleketimiz nznn yıllardan beri ib Parasal sebepler larının sebepleri ne olnrsa olsnn, şnrası bilin. meü ki parasal tedbirlerle dış ticaret açıklarını yoketmek imkânı vardır. Meselâ bogün dolann değerini şimdiki bnlnnduğn 15 lira. dan 25 30 liraya çıkanr ve bn arada dahil. deki fiyatlann şimdiki seviyesinde kalmasını temin edecek parasal tedbirleri alır isek, hiç siiphe yok ki, dıs ticaret açıklan ortadan kaybolur. Nitekim. bu matematik bir zarnrettir ve hiç bir istisnası düsünülemez. Yalnız şurası var ki, bn çeşit parasal tedbirler alınırken memleket ekonomisinde hiç arzn edilmeyen hâdiseler de ortaya çıkabilir. Meselâ issizlik olabilir. Meselâ kalkınma hızı azalabilir. Fa. kat bnnlarla birlikte dış ticaret açıklanmız da ortadan kalkabilir. lşte asıl meselemiz pa. D IŞ TtCARET AÇIKLARIMN PARA. SAL SEBEPLERÎ : Dış ticaret açık D Sonuc aramızın değerini P za etmenindışendüstrimiziyüksek muhafageçmis yıllarda gelistirmekte faydalı oldnğn söyienebilir. Fa. kat bngün eğer endüstri mallan ihraç etme zamreti mevcnt ise ve dış ticaret açıklanmm bn snretle kapamayı tasarlıyor isek, ister is. temeı dış ticaret açıklarının büyük ölçüde parasal bir olay oldnğnnn kabnl etmek ve bnna göre tedbir almak gerekir. isabet vardır. CHP Genel Başkanı ülkede sürüp giden siyasal havanın gecmişteki bazı olaylardan hiç ders alınmamış Wr doğrultuda vön almış bulunduguna işaret etmektedir. Gerçekten de 12 Mart ön^esinde Türkiye'de cerej'an eden olaylar ders almması gereken cinstendir. Hükümetsiz kalma tehlikesi ya da hükümet teskili konusunda karşıiasılan çiiçlükler İse vabaneısı olmadıgımız bir sivasl olavdır. Ülkemiz her iki konuda da, yani I anarsik olavların getirdiŞi tahribattan ve hükümet teskiltade | ki gliç'üklerdpn çok sıkmtı cekmiştir. Halen içinde bulundugumuz dar eeçit de bu sıkmhlann mevdana setirdigi siyasl ve I tarihl bir gelişimin sonucudur 12 Mart ttncesi anarşilc olaylan I nmutmak mümkün müdür? Devlet tehlike içinde bıratalmıştı. . Ülke. çeşitli heveslerin at oynattıgı sahipsiz bir meydan duru I muna getirilmişti. Huzursuzluk ortada kol eezmekte idi. Yan • nin ne olacağını kestiremiyen vatandaslar kuşkular içinde ka I ramsarlıga terkedilmişlerdi. Bir Ulke için vüz kızartıcı bir du | rum olan bu sonucun bir nedeni olması eerekirdi. Sivasal iktidar bütün bunlann sorumlusu olarak 12 Mart ile tarihe tescil I edillyordu. Nitekim CHP Genel Başkanı da avnı karudadır ve I mesaimda bu noktava dpfinmektpdir. tnöntl. Trabzon mesaim . da şöyle demektedirr «12 Mart. Mecliste ço&nnlu&u teşkil eden | siyasi partinin vetersizlİB» düşmesinden doRinnştur.» I I M esele önemlidir ve dış ticaret açıklanmızı artık bn açıdan görme tamanı Komisyono glfffik Geride bıraktığımız Perşembe günü; Toprak Reformu öntedbirler Kanun Tasansını görüsen karma komisyonun toplantısını Izlemeye gittik. Komisyonun ikinci gtinfiydü, bn toplantı.. Çok gerilere kadar giden olaylan bilmeyiz, bizzat yaşamadık. Ama, 1960'dan bugüne degin geçen olaylann, bir çoğunu yakından izlediğimiz için, iyi kötü perde arkalannı ve sahneye sunulan yüzünü bildiğimizi sanınz. Her zaman da haklı çıktık. Bundan hiçbir öğünme ve üstünlük payı çıkannıyoruz. Tıllarca önce yazdıklanmızın, hemen hemen aynen çıkmasını ispatlamak için, yazdıklanmızı sütunumnza alıp, kamuoyuna sunmuyoruz. öyleyse, niçin bunlan yanyorsunuz? diye sormak hakkınız. Şunun için; yıllarca, kapalı kapılar ardında süren tartışmaları bümegsiniz.» Gcjaçliğimiein en iyi yıllan, yurt sorunlarının çözümö"'için"dogTu Dİld1|uniz. inandığımız düşünceleri, umutlan soldurmamak için, bizim yazamıyacağım'ız, o k'apalı kapılar ardında bitip tükenmez tartışmalarla geçti. Yapmayın! etmeyin, her alkıs tutana koşmayın! davalarunızı başkalarının eline verip dejenere ettirmeyin mücadelesi ile geçti.. Sonuç ortada. 37 Mayıstan ne kaldı? Bugün bnnalımın çözümü için arkadaşlarımızın fikirlerini araştıran var mı? Bunu kendimiz hazırladık. Kimseye bir suçlama yöneltemeyiz. Bunları yaşadığunız için, bugün ne yapılacak ise millet ile, parlamento ile yapılsın diye çırpınıyoruz. Milletin yıllardır çözüm bekleyen problemlerinin, milletle karşı karşıya gelinerek, parlamento ile kuvvet ve kudret mücadelesine girişilerek dejenere edilmemesini savunuyoruz. Kendi ideolojileri için bir süre 27 Mayısçılan tutar göriinenlere, yüzlerindeki maskeyi atıncaya kadar Atatürkçü geçinip. zamanı geldiğine inandıklan an, Atatürk'ü burjuva milliyetçiliğiyle suçlayanlarla birlikte sahneye çıkamayız dediklerimiz, önce bize kızdılar. sonra ellerini köz yakmış gibi gerçeği görünce, onlardan uzaklaştılar, ama iş işten geçmişti. Bugün de başka biçim hatalar yapıldığını görüyonız. Tetersiz ellerde memleketin bir sorunu can çekişiyor. Size, bugünden bunu yazalım. siz; bize ne diyecekseniz, deyiniz. Bunu da kendimiz yapıyoruz, parlamento değil. Haklı olan parlamentodur, doğru yolda olan parlamentodur. Memleketin ekonomik ve sosyal bir sorunu, bir siyasal kudret aracı için kullanılmaya kalkılırsa, sorumlu parlamento tutulamaz. Okuyucularımı bütün vicdan dürüstlüğüyle temin ederim ki, komisyonun en yetersiz üyesi bile, bin kat tasarıyı hazırlayan ve savunanlardan daha iyi hazırlanmış durumda. Komisyon üyeleri, ülkelerini tanıyan, ihtiyacııiı bilen, halkın içinden gelmiş, dertlerini çok yakından yaşamış, yerli ve yabancı bu konudaki araştırmaları çok iyi izlemiş, konuya tamamen hâkim kişiler. Komisyon üyesi teknisyenler; konuyu Bakanlardan çok daha iyi bilmekte. EntelIektüel kapasite olarak komisyon çok üstün bir durumda. Bunlarm yanında, taktik ve siyasal stratejiden bihaber genç bir Bakan! Tanm yüzyülık bilgi ve tecrübeye sahip, teknisyenlerinin yüzde atroıjı yabancı ülkelerde yetişmiş, Tanm Bakanlığı saf dışı edilmiş, komisyonda yok. Sağ'dan, sol'dan toparlanmış, yetkileri ve yeterlikleri bilinıneycn. birkaç kişi.. Bu tutumla. kendilerini ne kadar zayıflattıklarını. acaba Karaosmanoğlu komisyon tartışmalanndan anladı mı? Komisyon'da yapılan konuşmaların yarısı dışarıya olduğu gibi yansısa. memleketin altı üstüne gelir. Mesele. bir reform konusu olmaktan çıknıış, tehdit edilen bir parlâmentonun vekarı meselesi haline getirilnıiş. Bir yanda. biz her istediğimizi yaparız, bizim de* diklerimize boyun eğmek zorundasımz diye gösterilen bir Başbakan Yardımcısı, diğer yanda üstün organ benim, sana boyun eğmem diyen bir Parlamento Komisyonu. Ve, hükmetmek istcyen bir ayduı grubu sözcüsü durumuna düşen Karaosmanoğlu, sana yüz yıllardır boyun eğmedim diyen bir Anadolu sanki karşı karşıya. Ve, Reform yapıyoruz.. Yine ne bekliyorsanız. beğenmeriiğiniz, yerdiğiniz Parlamentonuzdan bek leyin. l ültür Bakanlığı Kurulunca çok sevindik. Uluslann zenginliğini soyut ve somut değerlerin toplamı mey dana getirir. Günümüze kadar kültür soruıılanmızla Milli Eğitim Bakanlığı uğraşıyordu. Spor daha önemli olmalı, ilkin Spor ve Gençlik Bakanlığı kuruldu. Kafadan ayağa kaydınldı ulusun aklı. Şüphesiz sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Spor bir ka7anç İ durumunu ahr, proM fesyoneller kaplatrs§ı> ortalığı büyük kitle sporıSatJcai **6i de sevirci durumunda kalır, SporToto kumarına tutulursa, pehirler futbol yüzünden kanh bıçaklı olurlarsa, bu işlerden bir fayda gelmez ulusa. Spor, bütün ulusça benimsenir, uygulanırsa. profesyonellik kaldırılırsa ortadan, ulusumuzun, be. dence, kafaca, gelişmesini sağlamada yardımcı olur. K Kültür Bakanlığı ve Anadolu pıtlar meydana koymak, eylemlere gırm^Jc, aradakı anlayış ve se»Jii'\«\JBiimM»tJ daha da artırlcflAıt.' "dr/fenıfi olan halkı kültür karşısında seyircı durumundan çıkartıp eylemin İçine alabılmektir. Her kisıde külturün, sanatın bir bölümüne yetenek, eğilim vardır. Usta eline düşmemek, olanaksızhklar, yol. gösterici bulunmaması; yiter, gider hepsi. Yüzyıüar boyu unutulmuştur. Anadolu, yolgöstericisiz, yardımcısız, kendi kena*ine yoğurmuştur kültürlinü. Seçkinlerle halk arasında büyük bir kültür uçurumu açılmıştır. Atatürk 1932'de Halkevlerini ulusal kültüre yön ve hız vermek amacıyla kurdurmuştu. Halkevlerinın ışığıyla aydınlanmış kusaklar vardır Künümüzde. Kitaphklar, Halkevleri dergilerı, folklor. müzik çalısmaları .. Çok partili hayata geçiste politik nedenlerle darmadağın oldu hepsi. 1960 devriminde eksiklikleri farkediliverdi hemen. Halkeğitim Başkanlıklarıyla cfoldurulmak istendi yerleri. Bürokrat bir işleyişle bu kunıluşlar tutamadılar Halkevlerinin yerini; tutamavacaklardır da... Neden? Halkevlennde canla basla işe tutkun kişiler. geçimlerini sağlayan işlerinin dısındaki zamanlarda, bütün kültür kollarında. güçlerinin üstünde çaba göstermişlerdır. Bufün de Halkevlerimiz var, inanmıs kisüerin direnmesiyle ayakta duran: para bakımından olanaklan yok denecek kadar az, kendi yapıiarından voksun. ulusal kültürümüzün gelışmesı bakımından çok yararlı olacak. tır. Dr. Mnzaffer HACIHASANOĞLD gulanması hususunda yargı organ ları ye özel ,kurul ve kurumlara yardimc» <İBiak için. avukatlann. hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kisilerin yararlan masına tahsis. olarak ifade edilmiştir. Kanunun bu hükmüne göre de avukatlığın bir kamu hizmeti olduğu anlaşılmaktadır. Keza yeni avukatlık kanunu. aylık. ücret. gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında gö rülen hizmet ve görevlerle, tacirlik ve esnaflık gibi avukatlıkla birleşemeyen halleri yasak addederek, avukatlık mesleğini hukuki yardımdan ibaret bir kamu hiz meü olarak korumaya çalışmışttr. I 12 Marttan altı ay sonra bütün bunlan bir tarafa bırak I mak, unutmak va da unutmus eibi görtinmek srercekten de teh i likelerin en büvtigü olmak ?erekir. Nitekim bueün içinde bulundugurmız durum ve siya't eüclerin davranışlan bu kuşku I va ver verecek niteliktedir. CHP Genel Başkanı demokratik re I iimin 12 Marttan heri bir dar ewitten eeçtiSini Ifade etmekte • dir. Bu teshis doşru mudur. degil midir şeklinde bir tartıs I man.n varan ycktur. HerkP<= Ulkenin o dar eeçidin ortasmda bulunduğunun farkındadır. Biitün mesele. vine herkesin davra • nışlannı, dar geçitte bulunmanm pereklerine eöre ayarlavıp I ayarlavamadıgı meselesidir Kuşku varatan frerçek İse. eeçmisten ders alamamış eörünenlerin tutumlanm bu zor eeçidin ko l şullanna pöre ayarlavamamıs olmalandır. Şimdt içinde bulun | duÇumuz sivasal bunahmı da kendini. zor geçidin kosullanna Köre ayarlavamamıs olanlann bir eseri olarak görmek hatalı I bir varsn savılmamalıdır | Bu bakımdan CHP Genel Başkammn sözlerini sadece bir • parti kongresinde delegeleri uyaran açıklamalar niteliŞinde de I gil, ilerisi için rejim adına tehlikeler varatacak davranışlara • parmak basan bir teşhis şeklinde anlamakta yarar vardır. As ı lmda bu sözlerin amacı da bu olsa gerektir. | CUMHURİYET I VEFAT Kayserili merhum ömer ve merhume Firdevs Cıngıllıoğlu'nun mahdumu, merhum Halıt Cıngılhoğlu, merhume Hikmet Gundeş ve Mürvet Güpgup'ün kardeşleri, Halide Cıngılhoğlu'nun,..eşi, .jRagıp CuaiUUtoğlu. Hülya Zaıoı.ıAiife Bel^âroglu ve Lütfiye CıngıÜıoğlu'nun babaları. GaJı»p ve Esma .Cm gılhoğlü, Mehveş,' Selim. Kertm, Halım, Zaim ve Bnrak Be. kâroğlu'nun dedeleri Kubra Cıngılhoğlu, Prof. Sabahattin Zaım ve Doç. özer Bekâroğlu'nun kayınpederleri, Hahl Uyar'ın damadı, Salıh ve Hayati Uyar'ın enişteleri, Lütfiye Cıngılhoğlu, Ahmet Gündeş ve Abdullah Güpgup'ün kayınbiraderleri, Nuri ve Bedri Cıngıllıoğlu, Azra Uslu, Leylâ Feyzioğlu ve Hamra Gündeş'in amcaları, Haldun, Firdevs, ömer Gün. deş ile Samı, Rıfat, Nasuhi ve Ferruh Güpgüp ile Pembeviş Çanakçının dayıları, ÎSTANBUL TÜCCARLARINDAN Adlî reform ve avukatlık Halkevleri ültür Bakanlığı kurulunca çok sevinmiştik. Kafamıza da bacağımıza kolumuza olduğu kadar değer verilmesi çok önemli bir aşamaydı. Hele Kültür Bakanının, sıradan bir kışi olmayıp, sanatçi oluşu ayrıca sevindiricı idi. Ne eüze! de ba?lamıstı ise: «Bize Kültür Sarayı gerekmez » mi dememişti, bolge tiyatrolan için üst komiçyonlar, alt komisyonlar mı kurmamıştı, «Pahalı müzikallerin yerine Devlet Tiratrolanndan İıalkı daha çok ilçilendirecek, halkla ilgili oynnlar yer alma. lı . » mı dememişti .. Ne oldu? Münir Nurettin Se!çuk ve Topluluğuna konser dü. zenlettirildi, padişahlann bestelerini içine alan. Nerede? Topkapı Sarayının avlusunda. Akhmda yanhs kalmadıSma göre Sayın Kültür Bakanımız, «Bize Kültür Sarayı gerekmez ..» derken Jcültürü eski saray avlularma sokmanın daha uygun olacağını şöylemek istemiyordu herhalde. Bazı aydınlar. bazı çevreler, dahası bazı yazar ve sanatçılar kültür ve sanatın seçkiniere özgü olduğu kanısında. dirlar; onlar için yazdıklan. çiz. dikleri, söyledikleri. oynadıklan savındadırlar. Kültürü büyük toplumun anlaj'iş, sevgi düzeyine göre mi ayarlamalı? Nuru]]ah Ataç, «Halka inmek değil, halkı yükseltmek » diyordu. Doğru olan yol da bu olmalı. Ancak halkı bir yana bırakıp, seçkinlere seslenen ya Y K Sonuc K KİRALIK DEPO; ATELYE: ANTREPO ve FABRİKA ÎERLERİ KAZLIÇEŞME'de; tekmili betonarme; sahilden 25 metre uzaklıkta; karadan ve sahilden girişli 200; 400; 900 ve 1500 metrekare yerler afır ve hafif işler için kiralıktır. Telefon 23 50 56 her gün 13.30 dan 14.30 a kadar (Cumhuriyet: 8559) TfÎLtN ÖĞDEK ile TAMER ÇAĞDAŞ Evlendiler. Buyiık Tarabya Oteli 17.101971 Heris . 289/8558 ültür Bakanlığı illenJekl kültür çalışmalarını nasıl vürütecektir? Bir müdür, ikl memur atamayla kültürle ılgıli ıslenn yürüyebıleceği ka. nısında değilim. Halkevlerini, Halkeğitim kuruluşlarının içinde çalıştırabilmek olanaksız olduğuna gbre Kültür Bakanhğına düsen bir is vardır: Halkevlerine sahip çıkmak, para bakımından, yapı bakımından olanak sağlamak. Ancak bunu sdylerken Halkevlerinin de bü. rokrası çarkmda yerinl alma. sını istediğim anlaşılmasın. Halkevlerinin seçimle gelen, gönüllü kisilerin katılmasıyla güçlenen, her şeyo*en önce inanç isteyen bir çalışma düzenl var. dır; vazgeçilemez bu düzenden. Kültür Bakanlığı'nın, Halkevlerinin kalkınmasına yardımı A eni bir Türkiye ideali ile reformcu görüşleri savunan Erim Hükümetinin programmda «Adlî Reform» ihtiyacına yer verilmesi gerçekten hukuk devleti adına sevindiricı bir gelişme olarak düşünülebilir. Ne var ki. adlî reform da avukatlık adına herhangi bir gelismeye rastlanmaması ve bu hususta barolann ve Türkiye Barolar Birliğinin şimdilik bir görüş taşımamaları bu reformun gerçek muhtevasından uzak kalacağı intsbaını taşımaktadır. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu, avukatları Sosyal Sigortalar kapsamına almakla hayatını bu mesleğe vakfeden insanlann geleceklerini bir hiç olrnaktan çıkarmış bulunmaktadır. Ancak kanun avukatlığın mahiyetini mesleğin amacma uygun ik tisadî ve sosyal bir özden yoksun bırakmakla bu konuyu geleceğin meseleleri arasına bırakmışü... Gerçekten 1136 Sayılı Kanunun I inci maddesi. «Avukatlık. kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. Avukat, görevini yerine getirmede bağımsızdır.» hükmü ile avukatlığın mahiyetini kompleks bir şekilde tanımlamıştır. Avukatm görevini yerine getirmede bağunsızlığını ve avukatlığın serbest bir meslek olmasını, kamu hizmetinin icapları ile telif etmenin güçlüğü meydandadır. Kaldı ki yapılan işin her zaman ka mu hizmeti niteliğinde olduğunu iddia etmek de mümkün değildir. vukatın vekâlet hizmetine karşüık olarak, avukatla iş sahibi arasında avukatlık ücretinin serbestçe kararlaştırüması (M. 163) ve davada gösterilen başarıya göre değişmek üzere, dava olu nan veya hükmolunacak şeyin değerinin belli bir yüzdesinin avukatlık ücreti olarak tesbiti (M. 164/2V., avukatlığın serbest bir mes lek olduğunu göstermektedir. Kanunun 2 nci maddesinde ise, avukatlığın amacı «Huknki müna sebetlerin düzenlenmesî, her türlü huknki anlaşmazhkların çözüm lenmesi ve hukuk kurallarmın uy SONUÇ A \Tikatlığm gerek serbest meslek olma vasfı, gerekse kamu hizmeti vasfı açıklamaya çalıştığımız hükümler ve kanunun bütün sistemi itiban ile gerçek bir iktisadi ve sosyal teminattan yoksun bulunmaktadır. Bu sebeple denebilir ki avukatlık Anayasada sistemini bulan hukuk devletinin icaplanna uygun gerçek ve âdil bir kamu hizmeti amacını ger çekleştirmek için büyük problemlerle karşı karşıya bulunmaktadır. Şu hale göre; bugün için gerçek ten zorunlu olan adli reform ihüyacı düşünülürken, avukatlık mes leğinin geleceği yeniden ve ciddi bir şekilde ele ahnmak icap eder. Avukathğın adalet hizmetindeki önemi ve gerçek bir hukuk devletinin teessüsündeki rolü düşünüle cek olursa adlî reformun ihmal edilecek unsurlanndan biri olarak da avukatlık mesleğinin Anayasa doğrulrusunda iktisadî ve sosyal bir öze kavuşturulması ola caktır. Av. Cafer KATA lialip I ııiLHİIıııylıı 17 10.1971 Pazar günü rahmeti rahmana kavuşmuştur. Cenazesi, 19.10.1971 Sah gunu Kadıköy Osmanağa Camünden öğle namazını müteakip kaldınlarak, Karacaahmet'teki aile kabrıstanma defnedilecektir. A 1L ES 1 Not: Çelenk gonderılmemesi rica olunur. (Cumhuriyet: 8562) Taşkızak Tersanesi Döner Sermaye Genel Müdürlüğünden: 1) Dövizi Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünce temin edilmek üzere aşağıda cinsı yazılı malzemeler idarî ve fennî şartnamesı esaslan dahilinde Yurt dışından satın alınacaktır, YEFAT Baromuzun 1740 sicü sayısın. da kayıtlı AVUKAT NET GÖRÜŞ PENCERESİ RADAR ELEKTRÎKLt ISKANDİL S.P. TELEFONLAR MUHTELİF TELSİZ CİHAZI Satın alınacak malzemelere ait idarî ve fennl şartnameleri TAŞKIZAK TERSANESİ DÖNER SERMAYE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SATINALMA KOMİSYONU BAŞKANLIĞINDAN fîstanbul Hasköy) bedelsiz olarak temin edilir. 3) Teklîfler 15 Kasım 1971 tarihinde saat 15.00 e kadar Taşkızak Tersanesi Döner Sermaye Genel Mudürlüğü; Satınalma Komisyonu Başkanhğına verilmig olacaktır. 4) Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. Posta üe şartname gönderilmez. 5) Teklifler idarî şartnamede yazüı olduğu şekilde verilecektir. 6) Teklif proforma faturalan FOB bedelleri üzerinden gösterilecektir. 7) Teklif proforma faturalan 10 nüsha halinde İngilizce olacak ve 5 nüshası da Türkçe olacaktır. Proforma faturalar Batı Almanya Markı (DM) olarak düzenlenmiş olacaktu. 8) ŞartnRme!er firma mumessilJik be! o ssine haiz firmalara veya yetkili temsilcisine verilir; aksi halde müracaatlar kabul edilmez. 9) Firmalar müracaatlannda mümessillik belgesini veya bunun fotokopir.ini Genel Müdürlüğümüze vermeye mecburdur. 10) Genel Müdürlüğümüz 2490 sayılı kanuna tâbi olmayıp; yukardaki malzemeleri alıp almamakta veya diledigine verrnekte serbest olduğu gibi; dilediği firmanın teklifini yürürlüğe koyabilir. 11) Taşkızak Tersanesi Döner Sermaye Genel Müdüriüğü herhangi bir firmanm teklifini ö^.mesi ve üzerinde muameleye eecmesi Genp' •"•"'dürlük ile satıcı arasında baSantı garanti*' vüklemez. (Basm: 22202) 8552 2) vefat etmi$tir. Cenazesi 18.10. 197ı Pazartesi eünü (Bugün) öğle namazını müteakıp, Sultanahmet camünden alınarak ebedi istirahatgâhına tevdi edllecektir. Merhuma Tanrıdan rahmet ve kederli ailesi İle meslekdaslarımıza da bassaglığı dileriz. NECİP ARICA fstanbnl Barosu Baskanlıiı Cumhuriyet 8560 ILAN İstanbul Sular İdaresî Genel Müdürlüğünden 4 adet Venturimetre ithal edilecektir îdaremiz ihtiyacı 4 adet venturimetre kapalı teklil almak suretiyle ithal edilecektir. İşin muhamrnen bedeli POB. 120.000, TL. olup muTakkat teminat 9.000, TL.dır. Çartnameler çalışma saatleri içinde bedelslz olarak Ticaret Müdürlüğümüzden temin edilebilir. thaleye girmek lsteyenlerin şartnamelere göre hazırlayacakIan kapalı teklif mektuplannı muvakkat teminatlan ile birlikte en geç 29 Kasım Pazartesi günü saat 14.(..)'e kadar Beyoğlu, tstiklâl Caddesi 379 No.'da tdaremlz Müdürler Kurulu Sekreterliğine vermeleri gerekmektedlr. tdare lhaleyi yapıp yapmamakta veya dllediğine yapmakta serbesttir. (Basm; 22305} NİMBÜS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle