Katalog

SAIFA İKİ; : CTJMHURtYET! 11 Ekina 1971 jıtrerclteler iehı «Devrim TarJhl Deı* •> Kit»bı>Di haurlarken üztintü hatta deh »etle zördnm ki, bn haşmetli devrimizin am1ın ve belgeleri toplanmamış oldngn gibi, derinligine bir anallri, baska devrimlerle kıyaslaması, »osyolojisi ve psikalojisi yapılma•aış, son bir özle devrim tarihimiz tedvin edilmemiştir. Oysa. ba tarihin yazılmasına ve Sgtetilmesine Atatürk o derece önem vermiştir ki, zatnanında devrim tsrihi ögTetifnini bir tek profesöre emanet edememi*. dört profesörü förevlendirmiştir. Gerçi eli. raJıde •üvenilir belge olarak O'nnn Nstnk'n bulannyor. Lâkia tarihi yapanla yazanın bir birini anlamast ve birbirine yaklaması sart tır. Tarih yazmanın sommluloğ«nıı, ta. rih yapmak kadar afır bnlmnstu Atatürk. Bir onnn bn emanetine ehil otamadık. Dnrum o kadar hazitıdir ki, daha devrim ka. nnDlarıaın metinleri ve görüşme tntanaklan bile bir araya getirilmemistir. Kitabıtna bnnlan almak için bodrnmlara itilmis ba devre Meeli* tntanaklarını bir araya getir. mekte büyük zerlnk çektim. t DEVRİM TARİHİMİZİN BAZI TALİHSÜIİKIERİ Ord. Prof. Dr. Sadi İRMAK lâyonlarm d»gmanna ve ötekilerin d« fcaklarının inkârına yol açacagız. fTVsbit edilecek ilk gerçek şndnr: Ata. *• türk, kin tammamıtır. Sivas Konre«inde bir kötü niyetle olmamakla beraber, kendisinin bakan Mçilmeınesi için harcayan Ranf Beyi Ba<çbakanlığa f tir. Birinci Cihan Harbinden iyi bir intiba tasımadığı AIi İhsan Fasayı 1. Ordunnn ba. şına atamıştır. Diinya sörü^fl ve miıacı tamamiyle ayrı olan Nnrettin Paşa'ya tzmir'« Kiren ordnnnn başında bnlnnmak «erefini habsetmiMir. Tutumlannı daima tenkit et. tifi Ittibat ve Terakki Fırkasının hir ktsım ileri felenlerine önemli jörevler vermiştir. Atatürk'ün bn kudrcti dış politikada da cö rülür. O politikada ebedî dost ve ebedî düs man tanımaz. Periaan cttiği Tsnanltlar» anUşma elinl uzatmakta tereddfit etmemiıtir. Atatürk bir gerçfkçîdir. Araacuıa vlas. ma >olunda berkese verim alabileeeti jörevi vermistir. O, çenis bir hosgörürlüğe sa. biptir. Taverlerinden başlıyarak en yükgek eörevlere tetirdiklerine kadar birçaklannın nice knsurlarına göz ynmmnştnr. Atatnrk, bir yetistirici, öfretici ve ateslendiricidir. Devrinin sençlerinden Neeatl, Vanf, Necip Ali. Mahmnt Esat, Sükrü Sararofl* hep O'nun millî bryecanla alevlendirditi ve dev. let adamlı^ına yetirtirdigi tiplerdir. Ne rare ki, bn mobİFSfm hayat kısa miis, iistelik lM.î'ten itiharen vakasına piHinı.s olan karaciter hastalığı O'nn rahatsız ctmiştir. ömrünün bu kısahğı di^inin oldnğn kadar milletimizin d* Uhsizlifidir. sür. ya. «ok ken ta. vcsini zaman zanun tepkl ile karstlavışUr. dır. Onan fizerine çektiği yıldırımlardan bir kiYOUmn hissî lebebl bndnr. Ikinci talihsiı. )jçi e«k ozan layılabilerek ön plin ırörerleriade kalması ve bn çok taareketli devrin kaçraılmaı kırıpnlıklarına mamx kalman ve ç«k bnynk bir liderin halefi olmak gibi raüthif ağırlıkta bir ynku yüklenmesidir. Basbakatılıfının son devrini, Atatürk'ün ha» ta «1111811 ve bazı aracıların bn fırsatı onnn aleyhinde knllanmalan da onnn talibsizliklerindendir. Inönü'yü iyi tamdıklarını ileri sürenler «nnn başlıca knsnmnnn kindarlık oldufnnn föylerler. Atatürk kadar nüsama balı ve onnn kadar güç tesir edilir oldngn gövlenemez» de hayatmda zaman tımın kindarhçm aksini ifade eden davranıflanna birçok örnekler verilebilir. Devlet Başkanı oldnğn zaman kendisine «empatileri olmadığım bildiği millî mücadele mensnplarını şerefli hizmetlere çağırmıştır. Toprak Kannnu zibi çok önem verdiği bir konnda aleyh. te dnrnm almış olan bir profesör millrtve. kilini o anda çok acı bir dille yerdifi halde aradan iki ay zeçmeden kabinenin en önem li bir bakanlı£ın» getirmintir. «Tuzellüik» lerden birisinin çok drferli elan oglnna mn bim bir göreve getirmekte tereddüt etme. mistir. Her halde onnn tarih önfindeki dn. rnmanu kindarlık çibi basit bir formüle bağlamak objektif olmaz. illi mücadele kahramanlanndan Ranf Beyin, Karabekir'in, Cebesoy'nn, Bele'. nin Atatnrk ve tnfinü ile aynlışmalannda araeı tezvirlerinin rolü kfiçümnnemez. A. tatürk öldüğü gün Karabekir, mrnkubiyetini geçirmekte oldngn evinin balkonnna fi. yah bir bayrak asmıs ve milletin yasına yörekten katılnustır. Biitün menkfibiyeti bo. vnnca «Mlllî müradele Hderliiini ancak Atatürk yapabilirdi» «özünü tekrarladıfını dnyanlanmız hayattadır. Cebetoy da böyle dnvranmışh. Parls^teM ınenkftbJyeti *eTrinde Ranf Bey tavan arası odasında siya. retine gelen bir yobazı Atatürk'e dil nzat. tığt için evinden kovdnğn ve «O olmasaydı tavaifi molfik olnrdnk» dediğini dnyanlar hayattadır. Şn var ki, bn zatlar kırgınhgtn •ornmlulnğnDn înönü'ye baglamıslardır. . tnönü aynlıımaaında da Ata. A tatnrk «emirlerinizi yerine getinniyor» îürk'e r~ Çoresi vardır Haftanm raporu yer» diye bir *öz vardır. Çok defa hir ibti. lâli beraber yapanlar senradan iktidar sa. vasına gjrerler ve birbirlerine kıyasıya galdırırlar. Fakat bi/de millî mâcadeleyi ve devrimleri yapnus otan en plân ekibi ile A. tatürk arasındaki ayrılısmalar bövle bir ik. tidar savasından ileri gelmemiştir. Çünkü b« ekibe giren kisüerin bicbiri «Bn is Atatürksüz veya onan liderliği olmakızın yaptlabilirdi» dememtalerdir. Aksinc, bn )iderliü yalnız O'nnn yapabileeeğini daima ve iftihar dnyarak tekrarlamışlardır. Bnna rağmen bir takım a> rılısmalar oldnfn bir jterçektir. Atatnrk, tnönü'ye; Ranf Orbay hera Atatürk hem Inönii'ye, Karabekir ve Cebesoy öuce Atatürk e sonra tnönfi'ye, Çak mak da tnönü'ye aman 7amın yürekten, tsman zaman sekil vönünden kırçın ve d«r gın gitraislerdir. Millî mücıdelrnin büyiik hatibi Akif'in memlekete darılıp gittigi efsanrsi yayılmıtır. Gerçi Atatürk bn avnli'maları veclz hir fermille hajlamıstır: «tz'anlarımn vrttifei sınıra kadar benimle bcraber oldnlar.» Fakat bn in'an sınınnın tskdirinde bazı rnb hal. lerinin ve bazı nçfincü sahısların rolieri, ysnlı anlama ve anlatmaların Snemi ince. lemeye defcer. Bn incelemeyi yapmarak ya nnki kuşaklara «Cnmhnriyeti knranlar birbirlerine dargın ölmüler» gibi karamsarlık yaratacak bir hazin mira bırakmak zoronda kalaeagız ve gÖzbebeÇimiz, bayraklaxan Atatürk hakkında gerçeğe a>mayan ıpekü. D svrim Tarihimiıin bandan da önemli !>ir talihsizliji var. «tfatilâl, evlâttarmt •eklindeki îhbarın rol oynadıfmı bilenler vardır. tnSnü'nün de zaman zaman tezvir. lere karsı koyamadıfı olmustur. Bnnnn ti. pik bir örneğini anlatmakta fayda vardır. 1944 yılında Mecliste sniistimallerle sava? için bir komisyon knrulmnştn. Bu komislonan raporn görüşülürken rabmetli Emin Sazak kendisine özgü Rivesiyle bir anısını anlatmııtır. «Millî mücadele esnasında tnö. nü'nün «yerden alıp gökte yediiji» bir devrede bazı memurların suiistimalinden sikâ. yet ettim, hemen eereSini yaptı, simdiki ba. kanlar böyle hassas davranmıyor» demist!. Bn eümledeki verden alıp cökte yeme tabi. ri Tfirkçeyi iyi bilenler için lözünfin geç. tiji, otoriter oldu'n devir demekti. Fakat bn konnsma tnönü've tamamiyle tenrine çev rilerrk aktanlmı* ve bn yüzdrn millî mü. cadelenin iki arkadası ebedi bir dargınlı|a dâsmüştür. 13 Mart »onrası dönemiB, bir bakıma, TUrfc devlet hayatını yeniden duzenleme donemi olduğu kabul edılmektedir. Hattâ, geçmiş olaylann vahameti ve tahribatt gözönüne ahnarak bazı çe\Telerin bu dbneme, devleti yeniden kurma donemi dedıkleri de bilinmektedır. Olaylar herkesin gözü önünde cereyan etmiştır. 12 Mart bncesinde ülke öylesine bir çıkmaza sürüklenmiştir ki, o giinlerin değerlendirmesi bugun nisbeten rahat kosullar altmda yapıldığmda, gerçekten de Türk Devletınin var olmak ya da yok olmak durumu ile karsı karşıya getirildiğine lnanmamak mümkiin değil. Onun içindir ki ordu müdahale etmiştir ve bir 12 Mart operasyonu siyasal hayatımızda yer almıştır. 12 Mart sonrası smaç ise bellidir: Partilerüstü anlayışta bir hükilmet, geçmi? olaylann tahribat ve teressübatını ortadan kaldırmaya çaiısacak, tilkeyi güvenli günlere ulastıracaktır. Geçtrilen endışell giinlerin önemird lyl takdlr edenler İçin girişilen bu deneme en mantıkt yol idi. Ayn göriiteki siyasal toplulukları, ülkenin tehlikelerle karşı karşıya kaldıgı bir ortam içinde bir amaç üzerinde birleştirmenin başka bir metodu da o günler içinde görülmediği içindir ki Erim Hükümeti şeklinde ortaya çıkan yeni idare her çevreden destek buldu. Partiler anlayış gösterdi. Parlamento, bütün icraat plânı program halinde ortaya dökülmüş bultman yeni hükümete büyük bir güven gösterdi. Artık herkea, ne yapılacagmı, nereye gidileceğıni biliyordu. Dış ve ıç tehlikelerin devam edegeldiği yeni hükümet tarafından sık sık belirtilen bir ortamda bu birlik ve beraberlik haline donüştnekten başka çare olmadığı, herkes tarafından kavranmış jtörünüyordu. öyle ya, bir yandan on bir ilimizde sıkıyönetim devam ediyor, yargîlamalar süriip gidiyor. Sıkıyönetimin uzatılması dolayısiyle Parlamentoda cereyan eden göriismeierde hükümet tehlikenin «avusturulmadığım açıkça ortava koyuyordu. Bu arada Parlamento Hükümet ilişkileri ılık bir hava içıcde geçiyor v« Anayas» degisıkligi gibi önemli işler aonuca baglanabiliyordu. Aradan alh ay geemiştir. Durum »imdi değismiştir. Hükümet içinde problemler meydana çıkmiftır. Partüer, gelişen kosullar içinde kendi çıkarlanm düşünmek durumuna girmiîlerdir. Hatta seçimi özlevenler çıkmıftır. Bir de reformlar bahsi açıluıca, daha bunların ne olduğu ya da ne olmadığı ortava konulamadan birleşik cephelenn dağıldığı, her kafadan bir ses çıkmaya başladıö Rörülöıi. Olaylar hep bildiğimiz şekilde çabuk bir gelisme kaydederek bupün vardığımız sivri bir noktaya kadar ulaşmıs oldtı. Bu sonuea kiîrıîn sebebiyet verdiğinin raştınlmasmm pratik bir yararı olduğu kanısına artık yer yoktur. Hükümetin bazı davranıçları mj bu sonucu hazırlamıştır, AP'nin zedeleneceğini sandı|ı hazı çıkarl?': mı buna sebep olmustur, yeniden iktidar olma hevesi mi dnb» etkîli olmu*tur? Bunları arastırmak sncak ortaya •faü» çıl:armpk bakımmdan yararlı olabilir. Ama, övle gorülüyor ki, haletı ioınden geçrnekte bulunduğumuz tatsız dönemin bir caresi obmaz. Çünkü üzerinde bulunduçumuz noktavı ivi tanımlamak lazımrtır. Bu nokta. 12 Mart'ta ürerinde birleşilmi? olan am^cm sarsı'mı hatta dağılmı* olduğu görünümünü veren bir noktatl'r. Buna. devletî yeniden kurma çabalannı yarıda kalmaya ?or!avan olurnnı^ bir geli*me de denebilir. Bu ise ülke için bir felâkett:r. 12 Ksrt'ta baslayan ve oluşan kurtulma ve yeniden yapma ham'e'inın devamında büyük bir zonmluluk bulunduğu meydsndadır. Sorunumuzur: bu tarafı tartısma kabul etmez. Bütün jfüçlerin yapıcı bir çabuklukta birleşmeleri Türkiye'nin çıkari»rınm peşin «aıtıdn*. Şimdi içinde bulundujumuz. (sdı ister siyasal bunalım, ister hükümet bunalım: olsun^ ortamdan süratle çıkmanm yolu bu ana fiHnîen hareket etmek olsa gerek. Meseleye sebep olamann olayı bu açıdan değerlendirmeleri halinde daha sağlam kararlara varma'arı kolaylasaeaktır. Zaman kaybına tahammülü olmayan bir karar cnında bulunulduğunu herke» idrak etmelidir. Bugünkü ortamdan çıkmak için hatta i'.eride devleti ve siya*! hayatı normal koullara kavugturabilmek için en kestirme yoldan 12 Mart «enrasında olduğu gibi, birlik ve beraberlik içinde belli bi amaca yönelmek gerekiyor. Y*ni, her »eyi unutup baalanüan noktaya gelmek. kaçınılmaz bir davranıs niteliği kazanıyor.» Karabekir'in menk&biyet devrindc Istan bnl basınının bazı eyyameı tipleri ona sal. dırmakta adeta yarışa girmislerdi. Fevzi Pasa tsmet Pasa aynlısmasında da sid. detli tabrik ve tezvirlerin rolü olmnftnr. Velhasıl devrim tarihimizin ön plândaki kad rosnnnn sonnnda avrılısmasında milli «Ta. go>Ianmızın bedbaht rollfri tarihimizin bir talihsizliğidir. Çünkü gerçek sn ki, mizaç ve anlayıs farkları dısmda bu kişiierin bepsi vatantever ve hamiyetli adaralardır. Eğer «Tago»lar •Imasaydı aynlışmalar bn şekli almayabilirdi. «o. dı. üarda çalıstnasını daha nvgun bnlnyorlardı. Elbette Atatürk'ün görüsü daha haklı ve daha gerçekçi idi. Fakat ötekilerin düsünce. lerini vatana ve Ata'ya bir ihanrt olarak damgalamak gerçefe ve insafa ngmaz. Bizim millî «Yaro»Iar bütfin bn fikir ayrılıklsnnı hâd hale getfrmisler ve bir ma kam bırsı elarak tanıtmaya nğraşmıslardır. Bütün bn talihsizliklerin tortnlan türlü «e. killerle yasamakta ve menfi etkisini sürdür mektedir. Onnn ivin objektif ve analitik bir devrim tarihi tedvin edilmesine büyük ih. tiyaç vardır. r kısım arkadavlan Atatürk'ün B nmln ekip içinde görnnmeyerek •Jıönü'nün de iki talihsiıliJH »lmıırtBr. • itatürk'ün J. Cihan Harbinde jüvenini kazanm» olması dolayısiyle millî mücadelede yasça ve rntbece kendisinden lleride knmandanların Sniine (eeirilmittir. öyle t* rülüyor ki, ba knmandanlar talibin b» cil. BUGUH YARIN Sayın Sunay ve sayın Tajjmaç Anayasamızın 97. maddesi şöyledir: «Cumhurbaskanı dev. basıdır. Bu sıfatla, Türkiye Cumhuriyetıni ve milletin bırlığim temsıl ener». Bu maddenin anlaym içinde. Sayın Cnmhorba'kanımızın A.P. yetkilileriyle yaptıklan temas Anayasamırın kendilerine yükledikleri bir görevin yerine getirilmesidir. Milletin birliğini temsil eden, devletin Sa>ın Bası'nın, bir kısım vatanda* temsilcüerlne, kendi filkelcrinde, ikinci sınıf vatandaş islemi yapılmadığını göstermesi yönünden, millet birliti \e butüaliijp«şıswıdao sou derece. olumln. bir davamstxr. Bnnalımdan rıkısın yoln, yordamı, metodo bu olmak gerekir. Tine .vürürlükte olan Anayasamızın 110. maddesine göre, Genelkurraay Baakanı, Silâhlı Kuvvetlerin komntanıdır. Madde ındur: «Baçkomutanlık, Turkıye Büyuk Millet Meclisı'nin manevi varlığından ayrılmaz ve Cumhurbaskanı tarafından temsıl o'.unur. Genelkurmay Ba«kanı, Silâhlı Kuvvetlerin komutanıdır>. Maddenin ilrili ktsimini aktardık. Bu maddeye göre de, A.P. yetkilileri ile yapılan görüsmede, Silâhlı Kuvvetlerin göriiünü yansıtacak kirae olarak, Sa>ın Genelknrmay Baskanının hazır bulnnması doğaldır. Anavatal dnzen içinde. devlet yapııınds ta*ıdıklan sornmlnlak yönünden, mesrn ve hnknkî sözcu olarak, Sayın Genelkurmay Raskanı ba görüsmede bo'unmakla: Millet, Meelisler, Ordn biitünlüiiinü saglama yönânden attıkları adım, kendilerini millet ve devlet hayatmda ebedi kı. laeak bir yoldor. Sayın Genelknrmav Başkanı, 12 Mart'tan bn yana: ciddi. yetleri. sükânetleri, yüksek sornmlulnk örneği tatam ve dav. ranıslariyle ayrıcalıksız bütün milletin güven ve inancına, Savın Cumhnrbasfcanımızla birlikte sahiptirler. öıellikle, her türln antidemokratik gidişin kamsında olmalan. mevki ve makam ihtirasından uzak. yalnız devlet \e millet endiesi ile hareket etmeleri, kendilerini milletin hnznr katnafrı haline getirmitir. •\atana yaptıklan sayısız hizmetlerin en yücesi: millet, ordn ve Ynce Mclisin birliğini, bütünlüğünü sajlama yolnnda attıklan adımlar olacaktır. Geçcnlerde ülkemizi zivaret eden, ünlü New Tork Times gazetesinin şöhret'i dış politika yazarı C. L. Sulzberger bu devlet büjüklerimizle de görüşmüşlerdi. İzlenimlerini fiç yazıda dünya kamuoyuna sundular. Sulzberger'in şu sözlerini, dikkatlerine sunmak istiyornz. Yazar. bir yaztsında, Amerikan ordusnndan söz ederken şunları sövlüyordu: «Ordular milletlenn ruhudur» ne ordusuz bir de\let. bir millet dtişüniılebilir, ne de millete dayanmayan hir ordu ayakta durabilir. Cumhuriyet Ordulannın ilk Bajkumandanı, Büyük Millet Meclisinın ilk Bakanı. Millî Mücadrlenin zafer senbolü, ttevltimizin kumcusu. büvük Atatürk'ün dehâsı. o karanlık günlerde bir Meclis toplayarak. Millî Mücadelevi, o Mecli* ile millet adına. milltle birlikte rürütmesi, Meclis, millet ve ordu bölünmezliği ile xafere doğru j üriinıesidir. Büyük zaferin anahtarı da, tılsımı da burada •akiıdır. Millet babalığına, devlet adamlığına, büyük bunalımlarda, sorumlu kişiler. gerekirse kendilerinden fedakârlık yaparak, o bunalımdan milleti ve devleti sarsmadan geçirmekle yücelirler. Gerek sayın Devlet Ba'kanımızın. gerekse sayın Genel Kurmay Baskanımmn yaptıkİ3rı, bö>Ie bi. millet babalığı, millet birliçini her »eyin üstünde tuima $ovlu duygusundan doğaa devlet adamlığının örnek bir davranısıdır. Bu millet bir barısa. buzııra muhtaçtır. Millet birliğe. bütünliiğe muhtaçtır. 27 Mayısta yaptığımız hataları artık tekrarlayamayız. 37 Mayıs sonrası, Anayasanın hazırlığına DP mensuplannı katsaydık. on vil bu Anayasayı AP>e ber.imsrtmek mncadeiesi yapmak zorunda olmayaraktık. Bugiın ne yapılacaksa AP'nin katılmasıyia yapılmalıdır. Milletin yeni çalkantılardan kurtulması, bütünlüğün korunması ve yapılacak şeylerin benimsenmesi için sağlant yol budur. Millet birliğini korumak için tuttuğunuz yoldan ötürü sizleri yürekten kutluyornz. nsanlan, yaslanmaya başladıktan sonra en çok rahatsız eden hastalıklardan biri de romatizmadır. Rütubeti yüksek yerlerde otuHAZIKLAYAN ran insanlan genç Vecdi KIZILDEMIR yaşlarda, hattâ çocukluk çağlannda bile ya* kalayan bu hastalık, organ üzennde çalışır.aUnnı yo mıklerl difarıya «lmmaktadır. hâlen tam olarak yeni* ğunlaştırnıılardır? Bunun se Bu amelıye tamamlandıktan son bir lcmemiştiıv =~ ^r: .Jtehit asunli bjr dirşejin, ağırya ra sani dirsek yerine. yerlestınlmeictfe .ve uçian pimîerle ke" y iık" 1 mam'asıHır. "Hâîbülıi I Sun'i dirsek keşif ve I Bugune karfar buhınan bir. çok ilâç, feşıtlı hastalar iıze. rınde denenmişse de, bazı kimselerde müsbet sonuç veren bîr ilâç dıŞer insanlar üzennde hıç bir etki yaratmamıs ve ılâca karşı doğan güven zamınlt or. tartan kalkmı?tır. îri'san vücudundaki mafsallar üzennde kendisini göstermekte olan bu hastahgın ilâçla tedavi"nnin ortaya çıkardığı guçlukleri yenemej'en tıp Slemi, yeni bir yol eçmi* bulunmak. tadır. pılacak olan sun'i bir dızkapağı butun vucuriun ağırhğını taşıyacağıncian, her zaman kırıl» ma tehlikest ile karsı karşıya bulunacaktır. İkinci problem ıse sun'ı mafsalın vücada yerle?tırılmesirufe bunların hareket im kânı sağlayacakları kemiklere raptedilebilmesîdır. Kemikle sun'i mafsah bırbirine a' rılmaz bir şekilde bağlayacak bir madde henüz bul'jnamamıştır mtfcU.» tuftüruiaıaîctafTı.r...,. . icatlar rın hepsinde de ba^arıya ulaşılmıs sadece uç hasta 60 ile M derece arasında dırseklerinı ha reket ettırebılmişlerdir. Denemclerin yapıldığı 15 haı ta da 5565 yaşlarındadır. Ha&taların bu şekilde seçümelerinin sebebi, romatızmad'an uzun sureden beri şıkâyetçi olmalan vo artık tedavi için başka çıkar yol kalmamış olmasıdır. | ., .,= .. „,, CUMHURİYET j I YENİ KEŞİF NE? YENİ YOL zun zamand'an beri injan vücudunda eksilen organ. ların yerine sun'ilerini yer leştırmek için yapılan çalışmalar, ozellikle elektroniğm gelışm»si sonunda başanlı bir sevi. yeye ulaşmı? bulunmaktadır. Kol bacak gibi uzuvların yer lerıne takılan sun'ıleri hakikiJerinden farksız bir şekilde çalı?makta ve beklenilenin çok da ha üstünde vazife görebümekte. dirler. Romatizma hastahğı üzennde çahsmakta olan İüm adamları da ılâçlardan istenilen sonucu alaraayınca, hastalığm bajgöster dıği mafsallann sun'ilerini yaprnaya çalımıs!ar ve nihayet rfir seğın yerıni tutacak bir sun'i maf«ah gerçeklestirmi=lçrdir. UI R oger Dee isimli bır Ingıliz ortopedi cerrahı ti rafmdan gerçekleftııilen Sadece pimîerle tuttumlan »un'i uzuv, devamlı hareket halınde olacağından, tam bir emnıyetle yerine yerleştirilmi olmamaktadır. Pıralerin her an fiğır bir hareket sonunda yerinden oynaması imkânı bulunduğundan, bunu nisbeten önleyebilmek için pimler akrilık çimen to ıle kemiklere bağlanmakta<iır. Fakat gene de hastanın ağır bır hareket yapmaması gerekmektedır. Çür.kü akrilik çimento dahl ağır bir hareketın vereceği yuke dayanamamaktdcfır. ATEŞE DATANIKU BOTA Z090 «antıgrad derecelik bir aleve hemen hemen değecek ekilde yaklaştırılan atese mnkavim bir boya yapılmutır. Goodyear tarafından gelistirilen bn özel boya, bina dnvarlarına riirülerek herhangi bir y»nın tehlikesine karşı izolatör vazifsini gSrecektir. Bn boyayı haiz •)inal«nn, yangının içinde bile kalsa, hiçbir zarar görmeyeeefi ifade edîlmektedir. j OKULA DEVAM EDEMEYEN \ ÖORENCİLER İÇÎN 9 «y sureli; her gun öğleye kadar devam eden 3 saat İngilizce Daktllo; Spor ve sosyal faaliyetler dersleri 51. HİZMZT TILI; SONUÇ un'i dırseğı gerçekleştire. rek, başarı ile 15 hastaya uygulamış olan Dr. Dee, şımdı dırseğin dı?ında, romatızma hastalığının kendısini gds. terdığı ba«ka oynak yerler üzerınde de çalışmalar yapmak. tadır. Yalnız doktorun belirttigıne gore, böyle bir sun'i oynak yerı tasarlansa rfahi bunun ger» çekleştırilebılmesı içın herşeyden önce, ağır hareketlere ve ağırhklara tahammül edebilecek maden alaşımı ile, bu parçayı kemiklere kesin olarak tuttura bılecek bir maddenin bulunma. S! da gerekecektir. S AMERİKAN DERSANESİ SULTANAHMET AKŞAM DERSLERt tnrilisce Fransııca Almanca (yeni knrulan lisan UboratDTarı çalışnıalanyla) Muhasebe Daktilo Sosyal faaliyetler dersleri Için kayıtlar devam etmektedir. Tel: ZZ 17 37 (Cumhuriyet: 8361) NEDEN PİRSEK? omatizma hastahğı vücut. taki bütün eklem yerlerinde kendisini gösterebilirlcen, rteden ilim adamları önce dirseğin yerini tutacak bir sun'i Defolı Gızeie Kâğıdı SatıKacaktır SEKAÂksa Müessesesi Müdürlüğünden Tesisimıan tecrübe itnalâü esnasında çıkan muhtehl çap ve boyda tskriben 800 TON defolu bobın ve taknben 1 U TON 0 defolu eb'at Bazete kâğıdı açık arttırma usulü ıle satılacaktır. Bu ise ait şartname; Genel Müdürlük Satış Müdürlüğu, fstanbul Alım Satım Müdürlugıl ve Ankara ve İzmır'deki BUro Müdürlüklerımizden temin edilebilir. Isteklîlenn talep ettiklen miktara tekabül eden •• 7^ı nıs/ betinde yatıracaklan teminat makbuzları ile birlikte 20.10.1971 gunü saat 9,30 da armrmanın jrapılacagı salonda hazır bulunmalan gerekmektedir. Müessesemız 2490 sayılı .Arttırma ve Eksıltme Kanunu»na tabı olrcayıp satışı yapıp yapmamakta veya dıledjğme yapmakta serbesttır. fBp.s'n: 2İ8T8) S336 fBasın 21Ü111 8343 R ÖKLERE SAHİP OLMADIKÇ VATANA SAHİP OLAMAYI IÜa« h*V» «UVVEILtRİNİ GUCLENOİRME FtKfl sun'i mafsal, sadece dirseklerd» kullanılabılmektedır. Bunun sebebi dirscklerin hastanın iradesı İle herhangı ağır bir şey kaldırmamasınır. ımkân rfahilınde olmasıdır. Bunun dısında sun'i dirsek takılmış bir ii';an ağır olmamafc şartı ile istedıği hareketi yapabilmektedır. Bizzat Dr. Roger Dee tarafmdan plânlanarak yapılmı olan sun'i dirsek, amehyatla hastanın Ivoluna yerlestırılmektedir. (Basın: 21878) 8337 9 NİMBÜS S un'i dlrsegin yerlne yerle^'irilmesi için kol açılmakta ve hasta dirsek ko un'i dirsek kaba olarak bır menteşeyi andırmaktadır. Fakat ozel olarak hazırlanmış bır ala'imdan imal edılmektedır. Sun'i dirseğin alaşımı krom ile kobaltın karıştırılmasından meydana gelen bir halitadır. Bu son derece sağlam madeni, vücut reddetmemekte, bunun yanıntfa herhangi bir paslanma olayı ile d« karsılasılmamaktadır. Yalnız, uni dirseğin yerine yerleştirilmesı için yapılma*! gereken amelivatın çok hassas bır şekilde gerçeklestirılmesı gerekmektedir. En ufak bır yer leştirme hatası hastanın kolunu oynatma kabiliyetini azaltmaktadır. Bunun yanında, ameliyatUn sonra hastanın kolunun yedi gün hiçbir şekilde oynamamssı g*. rekmektedir. Yedi gün ionra kel açıldığmda hasta çok rahat bir şekilde kotarra oynıtabilmektedir. un'i dirsek bugüne kada* 15 hasta Czerinde denenmistir. Bu hastalardan tadece bir tanerirde başarıya ula?ıiamamı*tır. Sonradan yapılan incelemeler, hatanm cerrah! ınü dahaleden llerl geldiği, nın'i or ganda herhangi bir yanlılık olrnı*ıgı görülmöştür. Buaun dıijiLda Itajm S En carpıa a2gileri S 2128 j 8334