23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA DÖRT: :CUMHURİYET: 31 Ocak 1971 «MOST SECRET FROM FOREİNG OFFİCE TO BRİTtSH EMBASSY, ANGORA» U CÜMLE ve belgenin çok yakm bir tarih taşıması bana yetiyordu. Fotoğrafçıya çımdi giderek onbeş dakika sonra gelmesıni öğütledim.. Kapıyıtfabir gü. zel kitledikten sonra büroya koştum. Odaya girdiğimde adam bıTaktığım yerde oturuyordu. Kül tablası sigara izmaritleriyle dolmuştu. Sabırsız olmayan bir sesle sadece: Ne oldn? demekle yetindi. Cevaplamadıtn sorusunu. Kasayı açtım. Fara paketini alarak uzattım. Aynı zamanda önceden hazırladığım bir alındı belgesini de imzalaması için önune sürdüm. Eliyle sakın ha der gibilerden bir işaret yaptı. GulünÇ bir iş yaptığımı o zaman farkettim. Paketi üzerinden hiç çıkarmadığım pardesüsünün iç cebine yerlestirdi itina ile. Şapkastnı gözlerine kadar indirdl. Par desünun yakaları ise yine eskisi gibi kalkıktı. Bu durumda onu yakın dostları bile tanıyamazdı herhalde. Hoşça kalın cfendim. Ya. nn »ynı saatte. Başıyla selâmladı ve karanlıga daldı. Bense karanlık odanm yolunu tutmustum bile. Fotoğrafçı tam vaktinde gelmişti randevusuna. Küvetteki son bobi Askerî ve politik bilgilerin en akla gelmeyeni ve en B gizlileri nitfeçıkarıp kurutmaya ko. yulduk. Ağrandismana .giriştiğimizde fotoğrafçı bu teknikle ilgüi bilgıler veriyordu sürekli. Çeşıtli banyolar, fiksaj, poz zamanı vb. gibi. Işi yalnız başıma başarabileceğimi anlayınca gidip yatmasını söyleyerek sav dım fotoğrafçıyı. Iki bobinde tam elli iki nega. tif vardı. Negatiflerı birbıri ar. dından büyütüyordura. Mekar.ik bir biçimde ve oldukça hızh yapıyordum bu işi. Daktilo ile yazılmış metinler, büyüdükçe, tfaha net bir şekilde ortaya çıkıyordu. Boşa giden emekler AMAN geçiyordu îsi bitirdiğimde sabahin dördü idi. Elli iki ağrandisman ta. mamen kurutulmuş ve parla. tılmış bir biçimde hazırdı ö. nümde. Bir şeyler unutrauş olmamak için odayı yeniden gözden geçırmek gerekiyordu. Bazı kopyaları iyi basamamıstım. Bu yuzden onlan ortadan kaldırmam gerekiyordu.En iyisı yakmaktı. Ama kalorifer dairesi bahçenin öbür ucundaki bi. nadaydı. Şöminede jse yaka. mazdım sabahın bu saatinde. Fazla kopyaları yırtarak küçük parçalar haline getirdim sonra hepsini tuvalete attım. Tabii bu arada sifonu çekmeyi Z de ihmal etmedim. Sonra iki bobinle eiU iki agrandlsmam yamma alarak bü. romun yolunu tuttum. Kapıyı kilitledim. Elli iki belge şimdi orada Tnn«rmn tizerinde duruyordu. Henüz ne olduklanndan habcrsizdim. Artık oturup rahatça inceleyebilirdim onlan. Belirti yok AM MANASITLE şaşkına dönmüştüm. tnanıhr gibi değildi. Masamın üstünde düsmanın akla gelebilen en büyük gizlilikle laklanması gereken askeri ve politik bllgileri vardl. Değeri parayla Blçüle T mezdi bunlann. Üstelik belge. lerde her hangi bir çüphe tev. lıt edebilecck hiç bir belirti de mevcut defildi. Bu bir danışıklı dSvüj olamazdı. Belgelerin gerçekliğinden şüphe yoktu. Bir gizli ajanın bütün hayatı boyunca elde etmeyi cfüşlediği cinsten belgelerdl bun. lar. Uşağın, Cçüncü Reich'a yaptıgı hlzmetln derecesini ölçemıyordura. Bu dunimda belgelere ödenen paranın hiç bir değen kalmıyordu. Metodik çalışma ahskanlığım dan helgeleri önce Snem nrasına göre ayırmak istedim. Ama bu asla mümkün değilö*i. Belgelerin her biri hayat! önem deydi. Sonunda onlan tarih sı. rasına göre düzenlemeye karar verdim. Belfelerin sahte ya da snphell olmadı|ı gün gibî aşikârdı. Bu durnmda, Inçlltere Buyükelçisinin özel uşağı istedigi parayi tam mânasiyle hakediyor demektl. •••••••••••••••••••••••••••ı IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHHHIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIHHI * FAKIR BAYKURT 134 Kara koçnn derisinl yüzüp stnjfa jeçirdfler. Cinli Kâmlle: «Dokunmaym blreı!» dedi. •Çak içmis. Hec dokanmayin. Elin adammda ar hava. hesap kitap kalmamı? ki! Merkes, «Al Mosdu, dik Mosda, bııynr Ma«la. bu da benhn hatınma Mnsdn. şereffne Musdu. Mnsdn!. Cç giindür kalkıp kıpırdavacak yanı kalmadı adamın, dokanmaym!.,. dedi. Sonra nikâh kıymaya geldfler. Muvün uyuyoTdu. Dürü, girip çıkrp: •Gıcı gıçı tnçı!..« diyordn köpeklere. Akıs Aki?! Moruş Monıs! . • diyor. katmer veriyordu. «Çocukluk. ediyordu. Cemalin Evcide gelin ki7i .yenge» olmustn. >Dur artık Dfl. rii, otnr artık Dürü!» diyor. >Ge1 orur. bak sana ne deyeccm. eel otur! • diyor. kolnndan, bellnden çekip rorla oturruvordu biraz. Karyolanın iis tünde derslomeee calışıyordu DiirSyü. Ama dînlemivordu Dürü. Dinler göriinse de dinlemiyordn. Arada bir haşmT sallıyor: «Heva Esme aha heya, valla heya! » divor. avutuyordu Esmevi. Sonra rene rıkıvor. köpeklere katmer veriyordu. Karys lanın üstiine varmak. oturmak istrmirordu. Sandığın ii<1üne bir knrak mindrrl atmıs. hep mun iistiinde oturuyordu. Esme, döniin drvnüp kar>olaya d&zen veriyor. çarsafı. yorganı düreltlyordu. Yastıfrın vüzöne, yorganm ağzına kolonya. gü\ suyn şerpiyordıı. Hiisnürii. Kahük Musduya vekii ettiler. F.%. menin karnafa^ı Ali Onbaşı da DürSnün vekill oldu. Orta pvde kıydılar nikâhi. Kikâh dııa^ını okudular. Nlkâh kıvılırkm .Tnncerl damın fcasma cıkardılar Birinin bir çakı acın kapamasına. büyii, baç yanmasına engel oldular. Sonra 5fn":dıtvıı getirip1 v»dulnr. fpekli ven! niiamilarmı (fivdirip nzaftılar karyolaya. Dalıvor, devrillvordtı YnJnız Esme kaldı vanlarmda. Bekledi hiraz. ^Bu böyle. 7ahahaca zarho* eidecek e!hbîem, eviee zramış!» 'iMtl, SmtrttT «Fn»ıı»< inrvtıt Ben Kâmile ahama anlatRVik* 4edi. DüniTiı <nv. dıı Pemhe crreliçini givdirdî. Gorclik naslnndandı. Geoellktcn tenl RÖriinüyordn. Su »estisl dolnvdu. Kızarmn ta^^ık vardı sininin n«tnnde. Katmer vardı. PevnMf. baljı börekler rnrâı. Kürücük küciiciîk bir sürii hnvlu vardı. Esme. «yat abam yat zabnh ol^un hadi! . dedl. kahırlanarak çekin gitti. Vakit »radi. El ayak rekfldi ynkan odalardan. Bu eece henim ıreccm! Tokftrda kimse olmayacak! Goce kalkar da birlnlr! eöriir<*m fıınırnm! Simit velso nu ceker funınım! Bn eece henim eecem!...» de'nn dunıvordu îki eiindiir. Cinli Kâmile tnplavıp aşağı odalara indirdi herkesi. «Benim odamın altında da kimsecikler olmayacak! Bu gece benim gecem!...» dlyordu. Zaten odasınm altında atlar baftırdı. Kimsecikler bolunmazdı. teızlık bütün öst odalan sanyordu. «Bu radyo da zababaca çalacak! Heç susmavacak! Bu gecc benim (recem! Bundan kelll bütün ifeceler b«nlm, bütüüöun » diyordu. Radyo usol usul calıyordu. Bayram hazırlıkları, provalar. bandolar. mınkalar. partl IIdcrlerinin bayram mesajlan. bildiriler. göriilmemlj kalkınmalar. Büyük Türkiyenin ckonomik^ sosyal hamleleri Bvd köyü gittikçe Mssizliie gömülüyordu. Derenm Ince, fıs fısa benzer se^i, söğütla rin, kavaklarm altından akıp ıridiyordn. Gündüzün kuşlan tnneklerine. kovuklanna çekillp nısmuşlardı. Genenin ku;lan çıkmıstı. Mekik gfbi bir oraya, bir buraya akıp dunıyorlardı. Musdu uynyordu. Smktı... Dürü bir «ire daha nturdn undığin SsrSnde. Durardakl yedi numara lâmha kısüıydı. Aj^zı açık uyuyordtı Evcili Musdu. Horluyorda hafif. Ağzmın kaplamalan parlıyordn hftlâ. Ellerini yana indirmisti. Uyku ne kadar yoğundu! Başmı sağa yıkmıstı. Afzmın sulan akıyordu azar azar. IMotorlu bir makinc gibi horlayıp duruyordu. Korktu. dikelip kalktı Dürü. Acaba vakit ne vakirtl? Acaha rece daba ne kadar «ürerdl? Acaba tan yerinin atnuuına, «afağın sokmesine, horozlann, tavnklarm uyanmasına ne vardı daha? Acaba çok mu erkendi? Yoksa gee miydi? Vykuso gflip trelip (fözlerlne asılıyorda. Bir ara daldığuıı, başının göğsüne düştüğiinü. bir siira öylece katılıp kaldığim farketti. Toparladı kendini. Gözlerini oğıtşturdu. Baktı camdan dışan. Çilli bir gökyüziiydü drjanst. Ay dolanıp gitmifti. Yıldalar yokarlardan kayıp dn^ip duruyorlardı, Issıılık sürüp gidiyordn doğada. ovada, havada.* %m&~3# '•'fJUâJİJifHğ gittiğine göre . dedi Içtnden. Kalktı usulca. Sandığmı açtı. Yüreği güm eünt vuruyordıı Hiç tıktrtı etmeden açtı. Bir bohca çıkardı. Titriyordu ell ayaeı. hcr yanı. Bnhçadan kend» arbalannı çıkardı. Donunn. sıkma<nnı, çoraplarını. pahurlarını. yemeniierini. kuşafını, ke. pini çıkardı. Baska blr bohça çıkardı. UlugnSon yolladığı alt üst parasım aldı. Çöktü dizlerinin üstüne. Titremesi {teçmiyordo hlc Çıkarıp attı iis tündeki pembe şeyi. tvedi ived) giyindi kendininkileri. Musdu horluyordu Tıkırtı etmeden, hızır tı etmeden giyinip kuşandı. 'Arltaın »arl Kon«veresimAYHAN BAşoĞLu u IUHADAKIHAYAIET pcu uüseeu Yazışmalar E N ESKt tarihli belge bir haftahktan lazla değildi. En yeni tarihli olanlan ise üç gun öncesine aittl. Bunlar Londra Dıjişierl Bakanlığı Jle Ankara Büvükelçiliğı arasında. ki yazışmalardı. Belgeler çeîitll emirleri, bilgileri ve bu isteklere venlen cevaplan ihtlva ediyordu. A'keri ve poli. tik durum üıerine son derece önemli raporlar da yer ahyorrfu belgeler arasında. Her bel. genin sol üst kose^irde GtZLÎ ve SON DERECE KtŞİYE ÖZEL damgası mevcuttu. Tarihin vanısıra yazışmalann telslzîe hangi saatte verılip alındığı da belirtilmişti. Bu ayrıntı çok önemliydi. Çiinkü ilerde Berlindeki uzmanların Ingilizlerin şifrelerini çörmesinde yard'.mcı olacaktı. lngiltere Diîiîleri Bakanlığı. nın Londra. Washington ve Moskova arasındak; iiişkiler konusundaki düşüncelerini yan «ıtan belgeler de büyük önem taşıvorö*u. Ankara Büyükelçisi Sir Hughe, gerek o sıralardaki önemli pozisyonu. gerekse Ba. kanlığın tam güvenine sahip bulunuşu bakımından hayati bütün konulardan h«bexi»r je» ditiyordu. önümdeJo fotofraf. lar bunun ;a;maz kanıtıydı. öte yanda bu belgeler, apayn bir yönden, Almanlar için birinci derecede hayati önem taşımaktaydı. leın DİŞİ BOND VE \A/ıUIE'MfiJ ONÜt/P. £L UÇAC Apaçık G TİFFANY JONES ERÇEKTEN de belgeler muttefiklerin Üçüncü Reich" i. kahretmeye ne denli kararlı olduklanm apaçık gosteriyordu. Ve bunu kısa bir sürede yapmak istiyorlardı. Çiçero'nun sagladığı belgeler. objektif açıdan incelendiğinde Nazi Almanyası ile şeflerinin tam bir hezimete doğru gittiğini de şaşmaz bir biçimde yan sıtıyordu. Bütün bunhr masamın üstünde duran parlak kâğıtlarda yazıhydı. Uvkusuzluğuma raSmen rakamları yukardaki yargının tamamiyle doğruladığım sezebiliyordum. Bu propaganda değildi. Gerçeğm ta kendislydi. Muttefiklerin gücü o denli muazzamdı kl Almanya'nın savası kazanması mucize olurdu. Anadolu yaylasında şafak sök müştü. Ben, per6*eleri sımsıkı kapah odamda fotoğraflann üzerine eğilmiş incelemelerimi sürdürüyordum. Berlin'de ya 22 Madam Couchet buradaydı. Üç kişi vardı yanmda. Kadın tanıttı onlan komisere. önce matem elbiselı genci tanıttı: Kard'eşim Henry Dormoy, avukat... Sonra yaşlıca bir beyi t a . nıttı: Albay Dormoy, amcam... Nihayet gümüs saçlı bir ka. dını tanıttı: Annem. Hepsi de fevkalâde seçkin kisilerdi ve matem giysilen içındeydiler. Masanın üjtünde çay henüz ka]dmlmamı?tı ve kalmış olan tostlarla pastalar duruyordu. , Oiurmaz mısınız? îzninizle bir sey loraca. ğım. Cenazenin yamndaki ha. nım... Madam Coumhet: Kocamın kız kardesi. dedl, bu sabah Saint . Amand'dan geldı. Maıgret gülümsemedL Ama anlamıştı. Couchet'nin ailesinin cumbür cemaat gelmesinin pek istenmediğini gayet iyi sezmisti. Onlar ya köylü, ya da halktan kişilerdı. Bir yanda koca tarafının ak. rabalan, bir yanda Dormoy tarafının akrabaları vardı. Dormoy tarafı, kibar, ciddl, ölçülüytfü. Herkes siyahlar giyinmisti şimdiden. Couchet tarafı ıse koltuklannın altında belli fazla sıkılmıs kılığıyla o bacıdan ibaretti. Madam özel olarak birkaç kelime söyliyebilir miyim sıze? Kadın salondan ayrılmak ısteyen aile çevresinden özür diledi: Rica ederim kalm.. Biz san köşeye gideriz, dedi. Aglamıştı. Bu muhakkaktı. Sonra putfralamı$tı yüzünü. Göz kapaklarınm kırmızılığı belli belirsiz seziliyordu. Sesi iyice yumuşamıştı yorgunluktan. Bugün hiç beklemediginiz bir zivaret olmadı mı? Şasırmıs basını kaldırdı: Nereden bfllyoraunuz? Evet. öğleden sonra Ovey oglum eeldî. Daha Cnceden tanıyor muy dunuz? Çok az. Kocamı bürosun> a görürdü.. Buna rağmen bir 1 kere tiyatroda karşılaştık, Rayrnond tanıştıröY Ziyaretinln sebebl neydi? ^ıkılmıçtı, baîmı çevlrdi: Blr vasivetnameTiin cıkıp •ıifmarlıSinı öŞr<«nmek Htivordu. Avrıca ijlerimi kimin yo Oynayan gölgclcr , 3O AYLÂK MUSA MÜS& , KAPIOASİ OTÜCMA da Hitler'in karargâhında Almanya'nın şeflerinin bu belgelerin ortaya koyduğu gerçe| i anlamak isteyip istemeyeceklerini düsünüp duruyordum. Anlamak fsterlerse eger o za. man yapacakları tek şev vardı. Ama aldanıyordum. Bu baylar belgelerin gerçek olJuklan konusunda bütün şüphelerin izale edilmesine rağmen, muhtevasmdaki acımasız yargıyı kabul etmeyeceklerdi. Çiçero'nun belgeleri aralann da çekişmek için yeni bir kornı olmaktan ileri gidemeyecekti. Yaptıklan tek sey Çiçei ro harekâtının bajansına sahip çıkmaktan ıbaret olacaktı. Berlin sonuna kadar Ingilizlerden çalınan «ffizli belgeler» zaferiyle yetindi. Belgelerin stratejik önerr.inden yararlanmak yoluna gldilmedi hiç bir zaman. Belgelerden yararlanan sadece sifre uzmanları oldlı Reich'in şefleri belgelerin ayaklanna getirdigi büvük imkânları ve muttefiklerin Almanya'nın durumu hakkındaki gBrüşlerini kullanmaya hiç bir zaman girismedller. Bunca emek, çaba ve yorpunlugun sonucunda elde edi. len imkânlar böylece hiç bir işe yaramadı. rettlğını sordu bana, formaliteler için ona başvuracaktı. îçini çekti, bütün bu ıvır zı. vır şeylerden dolayı özür dile» meye çalıstı: Hakkı tabii.. Kalan serve. tin yarısı ona kalacak sanıyorum. Buna karşı çıkmaya da hiçbir nijetim yok. Bazı özel sorulara izin verir misiniz .. Ne zaman evlendiniz Couchet İle, zengin miy» di o zaman? Evet.. Bugünkü kadar degildi ama i<;leri adamakıllı gelismeye baslamıstı. Aşk ızdivacı mıydı7 Gölceli bir tebe«"îüm. öyle diyelim haydi isterseniz... Dınard'da tanıdık bir. birimizi. Cç hafta sonra ev lenme tek'if etti. Ailem öğrenmi*lHi ki... Mutlu muydunuzT Gözlerinin icine hakıvnrdu kadının ve cevaba hir ihtivadanmavı veg buldu: Epey yas farkı vardı Couchet çok meşeuldü ıslerivle... Yani sonuç fazla bir iliski yoktu aramzda övle riegil mi? E. vinin hanımıydınız Siz havatınızı yasıvordunuz, o da hayatını vaşıyordu Hiçbir zaman bir tarizrie bulunmadım kendisine. Hareketli bir hayata ihtiyacı olan çok eanlı bir insanrfı.. Onu kısıtlamak istemedim. Kıskanmıvor muydunuzT . Ba<!İangıçta .. Sonra alı«t'm Beni sanıvorum ki çok severdi. Oldukça srüzeldı ama çok a. Iımlı, çok çarpıcı deâildi. Çi?cileri blraz sllikti. Vueudu na. rin yapılıvdı. Sade bir zerafe. tı varrit. Knnforln ılık bir «aInr.da kadın arkadaslarına ea SON DOKTOI Tarık Z. Kırbakan | Derl, Sae »e Zflhrari haıta / lıklan Mfltehasnn • Istiklâl ,', Cad. Pırmakkam No. H. ^ Tel> U U n İı yet kibar çay lkram edlyor olmaltydı. Kocantz itk kaırmdan sık sık soz eder mıydı size? Gözbebekleri hemen sertleşti. öfkesmı «aklamava çahçtı ama Maıcet'nin aptal olmadığını anlamıstı. Bunu bana değil... diye başîadı söze Maıgret: özür dilerim, dedi ölümfm nedenlerinden öturü nezaket pek söz konusu olamıyor... Kuşkulanıyor musunuzT Kuskulanmıyorum kimseden. Kncanızın havatım. çevresini. son akçamki hareket ve öTavranı^lannı teshit etmeye ça l'.sıyorum. Bu kadının Couchet' nin bürolarımn bulunduğu bi. nada oturduSunu bilıyor muydunuzT Evet. Söylemîsti bana Ne biçimde konuşuyordu ondan? Kızıvordu ona.. Sonra bu duvcu«urHan utanmıs ve alt tarafı bahtsız bir kadın olduğunu söviemeve baslamıstı. Neden bahtsız? Cünka hiçbir ?ey tatmin ed'emiroT'du onu.. Sonra da .. T Sonra da Anlıyorsımtız ne demek istedığımı Çok ılgiliydi bizimle. Raymond'u cok para kazananıyor dive bırakmıstı Arkasmdan onu çok zengin olmuş görünce Kendisi ise sacîece küçük bir memurun kansıvdı Acaba hiç denemedi mi .. Hayır Kativen para istediginî sanmıvorum ondan Gerçi kocam söyleme^di bunu bana ama Bütün bildıjim Vosges ala nında eski karı?:vla karsılaşmanın kendisi için bir işkence olduğıı idi Tahminime aöre yolunım ü^tüne çıkmak için avarlıyordu kendini kadın. RavTnond'la konuşmuvordu ama ona nefretle bakıyordu Rîaieret eümle kapm altında hu karşılaşmalan düşünerek gülmekten alamadı kendini: Couchet. taptaze, pespembe arabadan inivordu: Madam Martin ise sivah1 eldivenleri. şemsiyesi. çantası, vapmacık tavırlan ve zehirli bak'.slarıvla yüriiyordu. karşüaşıyorlardı Bu kadar mı bütun büdikle••miz' Kocam verini deâiştirmeyi i'îterdi ama Paris'te labaratuvarlar için ver bulmak çok zordıı. Tabiî tanıdıgınız hiç bir düsmanı yoktu kocanızm? (Arkan »arl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle