23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA IKI CUMHURİYET: 31 Ocak 1971 ivasal iktidann, suufsal yapısı gereğ] bir kısır dongunun (fasit daire) içine düştüçü artık açık olarak çorüluyor. Geri bıraktırılmışlıgın etkisiyle raeydana gelen sii. rekli sosyal ve ekonomik bıınalımın her geçen gün biraz daha güçler.dirdiçi devrimci muhalrfet antidemokratik kanunlarU susturulmak istenmekte, egemen sınıfların tasizm öılemi gittikçe açığa çıkmaktadır. Demokrashi sadece dört vılda bir sandık başına çitmek olarak görmiven \navasamızın gvtirdiği, siyasal iktidarı olıışturan organlan denetleyen vargı organlan ile kamu orunda önemli etkileri olan özerk kuruluslar bu süreç içinde iktidara ayak bağı olmaktadırlar. gemen sınıflann üniversiteyi hedef alarak baslattifi fasist kanıınlar getirme çabası, eçer imkân bulunursa Ar.avasanın değistirilmesi ile sonuçlanacak zincirin bir halkasından başka bir şev değildir. Bugün ilk hedef ünhersite oldoŞuna gore fasizme karşı ilk direniş görev ve şerefi de, öğrencisi, öğ. relim üyesi ve yarduncısıyla üniversiteye düşmektedir. Universiteye kabul ettirilmeve çalışılan «rüksek Öğretim Kurumlarında Çalışma Güveni ve Özgürlüğü hakkinda kannn» tasansı ile «Iniiersitelerarası Ortak İlkeler kanunu» tasarısınm faşist tasanlar olriuğu çeşitli forumlar, bildiriler ve Cumhuri>et gazetesinde çıkan incelemtlerle ortaya konmuş bulumıyor. imdi bu tasarılara, özellikle de «Tüksek i Öğretim Kurumkuında Çalışma Güveni ve özgurlüğu hakkinda kanun» tasansına karşı çıkanlar, iktidar çevrelerir.den ve iktidarın doğrultusunda düşunen iıniversite mensuplarından gelen şöyle bir suçlamayla karşüaşmaktadırlar: Siı bu kanvnu istemiyorsu HANGİ AITERNATİF? Doç. Dr. Murat SARICA nuz, yerine de hiç bir tasan önermiyorsumız; demek ki üniversitelerde meydana gelen karışıklıklan kınanuyorsunaz, derslerin yapıtamamasını da onaylıyorsnnuz. Eğer bu zihniyet bir derece>e kadar kamuoyunn da etkilemeseydi, üniversitelerde çocuju bulunan bir çok ailenin ve sokaktaki adanun tasvibivle karsıVanmasaydı, soz konusu edilmeye dahi değmezdi. Ancak bu etkisi nedeniyle, ilk bakışta doğru gibi gözuken bu iddia karşısında bazı gerçekleri tekrarda yarar gormekteyiz. Ne T»r H Iktidarlar, Anavasamımı Sngördüğii reformlara yan çizerek sadece «ihmal suretiyle icra suçu» ışlemekle yetinmemiş, üstelik Anavasa doğrnltusnnda gelişen sosyalist akımı kannn dışı yoüarla bastırmaya çalışmakla bir kere daha oyunun kurallan dışına çıkmışlardır. Bövlece sosyalistlere karşı taşb sopalı saldırıları kanun yolundan önlemiyen, aksine bu saldırılan kıskırtan iktidarlar, her geçen gun biraz daha bilinçlenen devrimcilerin tepkisi karsısmda, devrirnci giiçlerin iktidara gelmesini kanunl&rla ve her eesit terörle Snleven rejim olan faşizme ilk adımlarau atmış oldular. Kıbrıs çıkmazı , Sonuc eri bıraktınlmıj, emperyalizmin bovnnG duruğundaki ülkelerde kısır dönrüden kurtulmak için tek alternatif, işçi sınırının öncülüğündeki antiemperyalist güçlerin iktidarıdır. Bunun yolu ise devrünci kuruluşlann «uıtifaşist cepheyi kurmalan ve çeşitli gdrüslerin eylem içinde tek stratejiye doğru yönelmesidir. tçinde bulunduğumuz durumda önerilebilecek kısa vadeli alternatif ise ölen devrimd fençlerin kaatillerinin en kısa zamanda adalete teslim edilmesi ve iktidann getinnek istedifi faşist kanur.lapa gerekçe hazırlıyabilmek için rtriştiği taskırtıcıhktan vazpeçmeMdir. Oys.T sınrfsal yapısı geregi. bugünün Iktidannın bn önerileri bile gerçekleştirebilecetine inannuyornz. « Reformlar yapıldv mı? navasamız. bir jandan bütün fertlerinl kaderde, knançta ve tasada ortak, bölünmez bir bütün halinde fförmek isterken, öte jandan Doğudaki sığırtmaç Mehmet ile Istanbuldakl sanayici ve tüccann, bugünku durumlariyle kaderde, knançta ve tasada or tak olamıyacağı gerçeğini de görmuş, getirdiği sosyal haklarla ve bu sosyal hakların gerçekleştirilmesi için önerdiği sosyal reformlarla, toplumumuzun sınıflı bir toplum olduğunu kabul Ptmiştir. Oysa Ana\asanın kabulflnden bugüne kadar iktidarlar, Inayasanraın 10 nncu maddesiyle detlete yüklediği, kişinin terael hak ve hürrivetlerini, fert huzuru, sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşamıyacak surette sınırlavan siyasî, iktisadi ve sosyal enselleri kaldınnak gorerlni yerine setirtnemislerdir. toplumun soglamak Dveevlet, olmadıçına genel çıkannı araçlanna amacıyla gökten zembille inmiş bir örjüt çtiç göre, firetim sahip sınıflann iktidarlarından bu reformlann gerçekleştirilnıesi zaten beklenemezdi. Nitekim demokrasi bu gerçefi kabul eden rejim demektir. Butıin sını5ara iktidara geüş yo> Innn açık tutmak, demokrasinin temel sidir. gerçeği karşısmda, ovunun kurallannı bozanlara önerilebilecek tek alternatif budnr. Başka alternatif istemek egemen »ınıfUnn tuzağına düsmcktir S osyal bunalımlann disiplin ve ceza kovuşturmalariyle önlenemiyeceği bilimsel Hayır «Dos'lar benı hatırlasın» diror Âşık Veysel. «Dost dost dıye nıcesine bağlandım» diyor umutsuzlukla. Dost varsa, hatırlar elbet. Aşık Veysel «Veysel gıder adı kalır Dostlar benl hatırlasın» demiş sazı elinde. Karanlık bir yalnızlık «Bebe gıbl kollarıında yaylattım» dediğj sazına «Gızlı sırlarımı aşıkâr etme» öğüdünü veriyor. Sanki şiirlerinde duyulanın ötesinde bir «sır» varmış, olabilirmiş çibi! «Dzun ınce bir yoldayım Gıdıyorum gunduz gece» Bir yaşamın bütün sırrı gündüz gece fidilip hiç bir yere varamamak, varamayacağını anlamaktır. O ki«i şairs«, bir yaratırıvsa yapıtıvla verir o sırrı, ortak eder hepunize . Çağlar'ın bir sözu vardır: «Sıvastan şaır çıkar» Elma armut, üzüm, pamuk, fındık, portakal, kömür, bakır değil. şair çıkar Sivastan. Sivası gören bilir ya apayn bir dümadır burası: «însan ekmeğım koyabılır Sıvasa» demişti Daflarca. Bövlesine duru, temiz bir toprak. Yokluk. voksulluk içindeki insanlar. ağaçsız, föleesiz uçsuz bucaksız kö\ler, kasabalar Bir hürün çöker otobusle bir yerden bir yere giderken. Bir istasvon kahvesinde çökersin bir sandalveyc Orta Anadolunun tarihten gelen, tarihe giden «sır» lanm tadarsın şarabınla birlikte Sessiz insanlar gelir geçer çevrenden. Otobüsler tıklım tıklım köyden kasabaya gider gelir. Sair oimak doğanın bir dürtusıidür, şiir yazmak, kendini anlatmak, duyduklarını baskalanna aktarmak. «Sivastan şair çıkar» sa bu vüzdendir işte. Doğanın ürünlerini insan kafasında, hî^alinde, düşünde verir; türkü olarak. şiir olarak «Uç yuz onda gelmış idıra cıhana» divor Veysel. Şarkışlanm Sirralan kfiyu. Anası mer'aya gittiğinde sancısı tutmuş. yol üstünde doğurntuş oğlunu. Göbeğini de kendi kesivermiş bir tasla. Soara bebe Vejseü bir. çaputa şajrmış yurüyereh dönanuş köyüne. Demek bir jolcu olarak gelrniş dünvaya! Şiir yoluna öyle çıkmıs doğuştan!.. Yedi yasında bir çiçek gelmiş Sivasa. Çiçek yok çevrede, ot yok, ağaç yok, valnız hastalıklar, yoksunluklar var. Çiçek de hastahk biçiminde gelmiş, Veyselin sol çözünü bulmuş, hem de çiçeğin beyi çıkmış bu gözde. Bir doktora gitseymiş bulunurmuş çaresi. Kim bulacak doktoru, kim götürecek? Bir göz yeter demişlcr. Iki gozle görülmeye değer bir dünya değil nasıl olsa! Ama öteki göz de gitmis ardından. Babasının elindeki değnek akıtıvermiş o gozü. Kapkaranlık bir dünyada kalmış Veyselcik. Babası avuntu olsun dive bir saz alıp vermiş eline. Sonra yaşam!.. Tatsız. olavsız, boş, anlamsız akıp geçen günler. Evlilik, kansının kaçışı, bir yaşmda kızının ölüşa, yeniden evlenîs, bu kcz yedi çocuk. ardından on sekiz torun . 1933 de bir şajrin >olu duşmüş Sivralan köyüne. Tecer dinlemiş âşık Ve^«eli, elinden tutmuş, adını duyurmuş, yardım etmiş. tanıtmış. Veysel almış sazını eline, köyünden dışan çıkmış, jurdunu dolasmış saz çalıp söyliverek. «Bitti ömrüm geçtı çağım Senın volunda yolunda Soldu çıçeğım yapragım Senın yolunda yolunda» diyerek volda doğmuş bîr şair yaşara yolunun sonlarına dogru sazı elinde yiiriımüş. Karanlığını şiirleriyle dağıtarak. Hepimizin içindeki o ortak karanlığı kaçırtarak lş Bankasının Kultur YaMnlarında çıktı Veyselin bütün şiirleri: Dostlar Bera Haurlasm. Yararlı bir iş Vevselin bütün şiirlrrini bir araıa toplaian bir kitap yoktu şimdiye dek. Ellmin altında dunnor. Açıp, arada bir okuyorum, kulaçımda Veyselin kendine özçü o kalın sesi. «Dost dost dıye mcesıne sarıldım Benım sadık 5ârım kara topraktır Beyhude dolandım boşa yoruldum Bem sadık yârım kara topraktır» Neresinden açsam dostça sesini duyuyorum. Uztın ince bir yolda oldufcumuzu dururuvor. üzuntu vermbor, korkutmuvor. bir kaçınılmazliğı yaşatıyor yalnız: «Duşunulurse de Yol bir dnkka rmktarmca « ^ * A I ÜIM»A1« Gidıyorum giınduz gece » ^^^mm^^mmmı^^Bi^m^^m Oostior seni hgtırlıyacak.. EEK2GGGGEGCCGGGCCCG KAYACAN ila ORHAN FIRAT Nljanlandılar G«yrettep« 3011971 MeydanLarousse L\W)lsst % BÜYLK LÛGAT ANSİKLOPEDİ Cumhuriyet 896 51.sayı (128 sayfa, 20 lira) DÎKKAT: Bu sayıda renkli ilâve 2 yapraktır. ÜNİVERSİTE HAZIRLIK KURSLARI Rer 15 gtinde W başlaör lan devrelerln bepsl Razlran sonuna Kadar deram eder. FENDİL DERSHANELERt Telefon: I7 60SS Ankara (Stüdyo 7: 1032/889) cıktı! • ML Gençler pek hatırlamazlar, ama orta yaşlılar çok iyi bilirler. * 1950'lerde Kıbrıs davası ortaya çıktıgı laman, bitim iktidann I knllandıgı formül : • Kıbns Türktür.. idi. • Gazetelerde, radyolarda, mitinglerde, nntnklarda «Kıbns { Turktur \e Turk kalacakt.r» sözlerinden başka hiçbir sey du. | ynlmazdı. Anadoln'nnn doğusundan batısına dek meydan top j lantılan vapılır, bn toplantılar, radvodan vansıtılırdı. «Kıbns | Turktur» lafına Byle bir sanlmıi, övle bir inanmıstık ki, başka sey anlatmak ve dinlemek mümkün deÇildi. Hcle bir Tannnın kuln çıkıp : Thıran hele, bu gerçekçi bir tez değil. Diyebilir miydi? Alimallah adamın sıkıp »nvnntı çıkanr, nfalayıp toronu hav»ya savurnrlardı. Böyle bir sey sövliyecek olanın, ne vatan hainlifi kalırdı, ne satılmıslığı O zamanlar dıs politikamıc «mıllî» idi. «Mıllî dıs politika» demek, biçbir tartısmaya olanak tanınmavan tabulann kapalı kntnsn demekti. Türkiye, Bayar Menderes ikiliıinin cehalet yönetiminde «Kıbrıs Türktür» diye hop oturup hop kalkarken, lözgelişi bir dıs politika yazan kalemi eline alıp : En gerçekçi gorüs, bagımsız federatıf Kıbns devletlni desteklemektır .. diye yazamazdı. Zamanla gerçeklerln «ert dnvarına kafamııı çarpa çarpa «Kıbns Türktür» iddiaıından «Ya takslm, ya olüm»e geldik. Ama orada da dnramadık. Dünya politikasının vatmanlan, bi. zi istedifimiz clnrakta indirecek kadar enavi degillerdl. Bir süre «Ya taksım, ya ölum» tesbıhini çeke çeke vakit Bldurdük. Sonra Kıbns'ı Makarios'nn Cumhurbaskanlı£ında bir vönetime teslim ettik. Ve bn kadar dSnemeçli bir politikanın patikalannda kendini kaybetmiş yöneticilerin hiçbiri : Yabn, ben me|er ne kadar cahil, ne kadar dünyayı bflmez, ne kadar ntanmaz bir adammısım.. diye kendini elestirmedi. Aradan yıllar geçti. Olavlar birbiri üstüne vıîıldı. KSprfllerin altından sular gürül gürül aktı. Kıbns'ta federatif devlet tezini benimsedik Hem de bu tezi Ismet Pasa, Sülevman De. mirel vesaire gibi politikacılar ele aldılar. Oysa daha önce b« fıkri savunan Türk avdınlarına «komünist, vatan haini» damgası vuruluyordu. E|er bu pislikleri bir \ana iterek Kıbns gerçeğinin ne oldufnnn davanın basında e8rmü«i olsavdık, millet. lerarası alanda bizi rezil eden bir sürü açmaza düsmivecektik. Ama is isten geçmisti . Şitndi kapalı kapılar ardında ne oldnfu beliniz Kıbrıs konusmalan lürer giderken, bizimkilerin <federatıf devlet» i de unntup «umter devlet» e yanaştıklanm işi. Öyoınz. On beş yıldan beri Kıbns politikamızı alıp bir goıden teçirdigimiz zaman, nereden nereye geldigimiıi düsünmek aeıdır. Ve bn davramşıraıı, yalnız Kıbrıs davasına özgiı defildir. I ı l lardan beri toplnmnn katı çevrelerine ve tutnco egemenlerin*. en basit bir (ikri benimsetmek. de\eve hendek atlatmaktan tor olmnstnr. Simdl KıbnVtaki Türk toplumu ne haldedir? tktisadi alanda gittikçe erimektedir. Ankara'dan vazedilen bir katı yönetimin koşullannda bezjfin düsmüştur. Ada Turklügiı çözülmekte, toprak Türklerin ayağının altından kaymaktadır. Savas koşullannın havasında \e uzun günlerin bıkkınlıtında yaşamak, bir davanın kanıksanması ve kanıksatılması İçin yeter. Ankara'dan Kıbrıs'a giden iktisadi vardımın ne biçimde kullanıldığmı denetlemek olanaksızdır. Bazı çıkar gruplan, Kıbn» Türklüğünü gerçekçi fikirler çevresinde toplamaya çalışan ilerici adımlan vok etmek için her çareve basvurmaktadır. Üçkâğıtçılann çıkarcılıgı kalıplı fes gibi Ankara'dan Kıbrıs'a giydirilmektedir. Atina cuntası fırsat beklrmekte ve uzun gunleri kendi • yaranna takvime ıslemektedir. Makarios, Kıbns'ın iktisadi kal kınmasını Türkler aleyhine ve Rumlar lehine bir çark gibi isletmektedir. Kıbrıs TGrkleri de bir kısır yönetimde alm yazgilannnı sonunu beklemektedir. Bu yazgıya karşı çıkan ilerici gençler, valmz Kıbns'ta degil, Törkive'de tutucu iktidann baskısı altındadır. Turkiye'deld Kıbnslı devrimci öğrencilere tutucu iktidar adetâ terör yapmaktadır. Devrimci oğrencileri sınır dışı etmeye kadar varan poliı baskılan restnî politika olarak uygulanmaktadır. Sozun kısası, Kıbrutaki Türk toplumu, bızim tutucu iktidarlann gerçek • dışı politikasmda helâk edilmiştir. Ne yapsın Kıbns Türkleri? Atina dusman, Lefkoşe hasun, Ankara yeteraiı ve bağnaz mı bn • * Türkiye Kızılay Derneği Genel Müdürlüğünden Dernegimizce 94.200 kutu muhtelif standart eb1ath 17.500 kutu tekli ve 500 kutu çiftli di« röntgen fümi satm ahnacaktır. Şartnamesı Ankara'da Genel Merkez'den, k t a n bul'da Kızüay İstanbul Müdürlüğünden temin edüebüir. Teklinerin engeç 5/3/1971 günü saat 16 ya kadar Genel Merkezımıze tevdi edilmiş olması lâzımdır. Postada vukua gelecek gecikmeler nazan dıkkate alınmaz. Cumhurivet 890 Vefatlar için Kıyrnetll hocalar ve duahanlardan mutejekVil cenaza rr,erasim ekibimiı bir telefonl* «mrinltdedir. ••••••••a•••«••••••••••••••••••••••••••••••••••••!••••• i* ^ ^ ap "^^^••^^•r^a^^p(««B»«»MF^P'^B^^ DOLLY PEREZ J üe 3 YAKUP BAROUH 3 nişanlandılar. tstanbul "5 Cumhuriyet 897 HOTEL » BAYRAM TATILINİZİ rehat, konlor. sükun içinde ve AİLENİZLE BtRLtKTE dıledığmiz gibi geçırebılecegıruz yegâne yerdır EN AZ L'Ç GÜN KAL.MAK ŞARTtîLB Gazete llanı ve umum muamelat İçin ayn ücret alınmaz. Cenaze i$l«nlerinl lşletmemiz deruhta eder. Acı cünleriniz) paylajırtz. 2 Eişi Tanm Paosiyon 130. T. L İ f | T e 1 : 47 20 06 İSLAM CENAZE tSLERl + Kahıaltı + Öğlf veya Akşam jemeği + Servia ve lsletme Vergisi) Yemekler tabldoc olmayıp mısafırlerce hsteden lefilır. Rezervasyon ıçm 130 TL. kaparo bedelı alınır HOTEL BOĞAZtÇl (Adlıve durağıı YENİKOY Rezervas>on 62 1» 01/M Telgraf. HOTELBOĞAZ (Oda İSTANBUL PORSELEN SANAYİİ A . Ş . NOT: Bütün mucmeleler ljletmeye ait olmak üzere rJrı ıçi, yurt dıjı cenazs nakll vs. püır. Cumhuriyet 893 Reklâmcılık: 159/887 İDARE MECLİSİNDEN. Aşağıda yazılı gündemı göruşmek üzere, Ortaklar Genel Kunılunun 30 Mart 1971 Salı gunu saat 10 30 da Sırkecı'de Yenı Postahane karşısı Kredı Han Kat 3 de adı surette toplantıya çagınlmasına idare Meclısınce karar venlmiş olduğunu, Ana sozleşmenm hukumlerıne gore, bu toplantıya butun ortaklanmızin katılabileceklerini ve kendilerinl başkası ile temsıl ettırmek ıstedıklerı takdırde vereceklen bir yetkı mektubunu doldurmaları gerektığını, ortaklann hisse senetlenni veya teidı ettıklen bankamn ılmuhabennı ıbraz etmeleri lâzım geV dığını, bu çağınnın ortaklara defterlmızdekt kayıtlı adreslerıne aynca taahhutlu mektupla bıldınleceğını, büânço ve kâr ve zarar hesabı ile îdare Meclısi ve decetçıler raporlarının toplantıdan 15 gun e\vel Sırkecı'de Büyük Postahane karşısınckakı Kredi Hanmda Tasfıye Halinde Turkıye Kredı Banfcası tdare Mecksı toplantı salonunda tetkıklerıne hazır bulundurulacagını ve bir sene içmde de buniardan bırer suret alabıleceklennı ve yukanda mezkur yetkı mektubu omeklerını aynı mahalden temın edebıleceklerını ilân ederiz. G Ü N D E M: 1 1970 yılı faalıyet ve hesaplan hakkında Yönetim Kurulu ve denetçıler raporlaruıın okunması ve kabulu, 2 Şırketın 31.12.1970 tarihi ltibarlyle yıllık bilânçosu, kâr ve zarar hesabının tetkık ve kabulu, îdare Meclısı uyelerınin % denetçilerin ibra edilmelerı, e 3 Ana sozleşmenın 32. maddesıne göre denetçiler için seçim yapılması, 4 Ana sozleşmenın 29 maddesine göre tdare Meclısi Üyelerıne ve 36 maddesıne gore denetçılere venlecek odenek nev'ı ve mıktannın tesbıtı, 5 Turk Tıcaret Kanummun 334 ve 335. ve Ana Sözleşmenin 27/C maddelerine gore idare Mechsı Uyelerine, tıcaret ve şırket konusuna gıren ışlerı yapabılmeleri için izin venlmesı. 6 Ortaklann dılekleri. (Cumhuriyet: 905) V EHVEN FİATLA SATILIK KOPÇALARIN en iyisi İngiliz markasını taşır. İlâncılık: 1723/903 VARGEL AKFİLİN MODA TEŞVİK YARIŞMASI SONUCUÜDI rince Irak gorünür gorunce ffla'TAY Ala'RAT BULDOK 45 40 60 KA.MUR4N DURC'ya MURACAAT ROYAL LÂSTÎKLERI TEVZf A S ÎDARE MECLİSİNDEN Şırketımizm yılhk Umumî Heyet Toplantısı 24 Şubat 1971 Çarşamba günu saat 15.30 da, Buyükdere Caddesı No. 97 dekı Şırket Merkezınde yapılacağından, saym hissedarlanmızın mezkur tarıhte toplantıya teşnflerı rıca olunurBüânço, Kâr ve Zarar İdare Meclısi ve Murakıp Raporlan Şırket Merkezınde hissedarlanmızın emrıne amâde bulundurulmaktadır.. GÛNDEM : 1) Başkanhk Divanı secımı. 2) İdare Meclısi ve murakıp raporlan ile büânço ve kâr ye zarar hesabımn okunması ve müzakeresı 3) Hesapların kabulu ve İdare Meclısi ve Murakıplann ıbrası hakkında karar ıttıhazı. 4) Kâr tevzu ve tanhının tesbıtı 5) Murakıplann seçımı ve ucretlerının tesbıti. 6) İdare Meclısi Reıs ve Azasma Türk Tıcaret Kanununun 334 ve 335 ıncı maddeleri veçhile muamele ıfasma mezunıyet verümesı. Zaptı ımzaya memur edileceklerin seçimi. Cumhuriyet 891 Cumhuriyet S95 DUYURU . Odamızm XVII. Genel Kurul toplantısı 13 Şubat 1971 Cumartesı günü saat 10 00 da İmar ve İskân Bakanlığı konferans salonunda başlıyacaktır. Önemli meslekî sorunlarm goruşulecegı toplantıya üyelerımizın katılmalarmı düerız. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Cumhuriyet 911 Akfıl Müessesesının geleneksel yıliık moda teşvık ya • rişması geçenlerde HıltonŞadın'anda yapıldı. Jürı fınale kalan Sedat Akdemır, Semıre İpekçüer. Alpa Gomleklen, Fatoş Moda Evı, İlhan Şefık Yusuf Sağdıç ve Yavuz Konfeksıyon arasmdan yarışmaya Mona Lıza isımlı elbise ile katılan Fatoş Moda Evını bırıncı olarak seçtı. Jürı üyeleri arasında Türkiye Güzelı Ağfet Tuğba>. güzellık uzmaru ve kreator Kutluay. T\vnggy Haldun Güven, Vakko Fabrikalan sahıbi Vıtalı Hakko ve Beledıye Başkanı yardımcJanndan Orhan Ergüder de bulunuyordu İlk uç dereceyı kazanan yanşmacılara Akfıl'ın altın, gümüş ve bronz 1971 madalya ve kupaları verıldı. Resimde bir müsabık dâvetlıler onünden geçerken görülüyor. DujTirma: 330/888 DEVLET OPERA ve BALESİ ANKARA ' 6 Şubat 1971 cumartesıden itıbaren NİMBÜS LA BOHEME (Opera 4 Perde) G. PUCCINİ * * • 4» *?§» 4» * * * * * * * BAYRAM Bayram günlerinde okuyacagınız ve ilân vereceğiniz t«k gazetedir Muraeaat: istanbul Gazeteciler Cemiyeti Tel: 22 12 22 • 22 54 08 Cumnurıjet Not: Biletler gişelerimizde 1318.30 saatleri arasında, temsil gecelerinde 19.3020.30 arasında satılmakta dır. (Basın: A. 547810716/900»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle