Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SATFA DÖRT: : CUMHURÎYET :29 Ocak 1971 MESftj EtCH Dısisleri Bakanlığına. Son dereee kisiye öıel. tngiHcre Büvükelçisinin özel uçağı oldngunu iddia eden bir elfülk mentubanâ'an gercefc ve çok gi«li belgelerin fotograflannm bize tendni teklifini aldik. 30 Ekim'de tevdi edüeeek ilk belgeler içİB \irmi bin tngiliz lirası talep ediliyor. Sonradan teslim edilecek her bobin filim için ise onbes bin Inçiliz lirası isteniyor. Teklifin kafcal edilip edilemiyeeegi konusunda biıi aydmlattmz. Cevap •Itunla ise istenen mebiig, özel kurye iia Kkim'den 8uce burstda •lmalıdır. Söz konuın nşak birkae yıl bnee Birinci Sekreter'in htanetinde çalısmıstı. B» konuda faala Mlgtals mevevt defiUir. PAPEN. R ESAJ derhal sifrelenerek 37 Ekim oğleden once radyo ile Berlin'e ıletildl. Bır saat sonra Rıbbentrop'un ma. tası uzerindeydi. 27 ve 28 Ekim' de kayda değer bır şey olmadı. Dısişleri Bakanı bizi cevap. laraak zahtnetin* katlansa bile bu cevap olumsuz olacaktı. Duşuncem buydu. Büyukelçınin reddedilen ilk ön«Tisl olmayacaktı bu. Bir teklifin ya da bır Uyannın reddedilraesi İçin Von Papen imzası tasıması yeterlıydı. Oysa bu teklifler nazarı itibare alınsaydı Almanya'nın davasında hayli yararh olabilirdi. Reich'in Dısişleri Bakanı ile Alman Cumhuriyetinin eski Şansölyesi arasındaki gerginlik tcdavi edilir cinsten degildı Berlinin rad cevıbı vereceği konusunda hepimiz hemfikir. dik. M EKİM, Türklerin büyük ulusal bayramı arifesiydi. Bütün Ankara ısıl ısıl aydmlatılmıstı. 29 Ekim'de Berlin'den hâ!â cevap beklediğlmizi unutmustum bile. Gerçekten de o günlerde herkeı hummalı bir mesgulıyet içindeydi. Türklerın ulujal bayramı münasebetiyle verilen resmi kabullere ve retepsiyonlara gitmek carureti vardı. Ustelik 29 Ekim aynı zamanda Von Papenln doğum günuydü Sadece bu Bfiyükelçilıkfe bir resepsiyon ve bir akşam yemeği anlamına geliyordu. Bu yüzden herkesin iji başmd'ın aşkındı. Sabah Büyükelçiliktekl resep. siyondan sonraki bu resepsiyona savas halinde olmadığımız ülkelerin temıilcıleriyla çok sayıda Türk doıtumuz katılmıslardt. Bütün kordiplomatigin Türk Cumhurbaşkanının vereceği renni kabule icabet etme M Dostlar ve düşmanlar sı gerekiyordu. Resmi kabulde, tabiatıyla dost ülkeler temsücileri olduğu gibı duıman ülkelerin dıplomatlan da yer alıyorlardı. Ama Turk ev lahiplerı. miz, büyük bir incellkle dottlarla düsmanların aynı »alon. da karsı karşıya gelmemelerı. nı temin ıçın özel çaba harcıyorlardı. Bununla birlikte yine de bazı nahos karsılasmalar olmuyor degildi. Diplomatık gıysileri içlnde v« bütün nişanlan takılmış bır halde Büyükelçimiz önde, he. pimiı ayrı ayrı Türk Cumhurbaskani tarafından kabul edi. liyorduk. (O zamanki Cumhur. baskanı Ismet tnönü ldi. Ç.N.). Resepsıyonun venldiği lalonu terkettigımiz sırada, birdenbire «on derece nazik gorünuşlü, üniforrnah bir yaşlı adamla burun buruna geldim. Kım oldu. ğunu hemen anlıyamamıstım. Ama kısa bir süra tonra han. diyse çarpıstığım yaşh zatın Ingiltere Büyükelçisi oldugunu farketmekte gecikmiyecektim. Bız salondan çıkarken oniar, Cumhurbaşkanının yanma gırıyorlardı. Hemen kenara çekılerek yol verdim Buyükelçiye. Ama çıkıj kapınna yoneldiğimde birbiri ardında »ıraya dızilmıs lngıliz diplomatlannın önünden geçmek zorunda kalmıştım. Sanki bana düjman gözlerle bakıyorlardı. Bu, Türk Cumhurbajkanının bizim de hazır bulunacagımız ton kabul resmiydi. Bır yıl «onra aynı günlerde hepımız enterne edilmıj olacaktık. Boylece Almanlar, Türkiye'de artık ln(ilizler için bir engel olmaktan çıkmıj bulunaeaklardı. Garip bir hayal " * GLE 8ONRASIMN ilk aa. atlerinde HıpodrOmda bir askert geçıt düıenlenmiçtt. Dostlar v« düımanlar tarafm. dan lıgal edilen kordiplomatik localan yine ustaca aeçilmi;ti. O kadar ki, aadece tarafsu ülke temsllcileri ortalıkta rahatça dolajabillyorlardı. Gerçekten de ıava» tıratmda Ankara'daki diplomatlar garip bir hayat türdürüyorlardı. Savajın ajırlıgı altında ezilen bir hayat içinde, bir yandan batıt Insan ilijkilerinde levimli olmak, öbür yandan düşmanlanmııa karşı hasmane bir tavır takınmak gerekiyordu. Tabil butün bunlar benim, evimde tskoc vi'ki^i içmemi enRellemiyordu. DüçmAn meslektaşların ise samyorum kendılerini enfes Alman biralarından mahrum ettikleri yoktu. Hint safram ile Macar kırmızı biberi, Türk hizmetçiler aracılığı ile uluxlararası alı; . veriçin ba?lıca konulanndan biriydi. Ev sahtplerimız tarafsız sıfatlanyla her iki cephe ile de diplomatık ol. duğu kadar ticarl iliskiler d« »urdürüyorlardı. 0 Almanya'duı gt\en CCTAP olumln çıkmıjj. Çiçero'ya d* istediği paramn ödenmesl rörülmüştü. Şimdl butün mesele söz konusu paranın tngiliı lirası olarak hasırlanmasına kalırordu. tlgilller, vakit ka.ybetmeksizin faallyete jeçtller alnin kasasını boşaltmak da bi. ıc düfmüyor. Belgeleri blte tviraizde teslim ediyorlar. Her hal ü kirda belgelerin bir is« yarayıp yaramıyacaklannı şimdiden bilemiyomz. Parayı ver. neden belgeleri tetkik edeee. ••••••••••••••••••••••ııııa | i m i n gire herhangi bir kötö durnm karsomd* g«ri çekılmek de mümkün olacaktır. Belkl dıye cevapladı Büyükelçı. Dognısa böyle bir seve üzâlmem. Neyse, iate para, Sayar mısınıt? YARIN Çok yerinde bir nasihat onu ve resim: AYHAN BAŞOGLU IIIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIHIIHIIHHIHIIIII* : ST& EUVet** PCSTU4R.« t*A4l İZÖU b i1 sTrV. ••••tM ;/ X "J v s ^f* .*? MlNızA |e^^4c4eİr^ BSSSİB7h^?^^CY^«??^^B^B^g?^^ "VSS?^(C^^^E^^\ Bfl P<?rJUY<K2(J«. VAR A v TOlOA A BOVU < 5 t B ^ t ... J»lvtÖ*l**P*M, fc»\5Z ÖaueDVVl K I A ^ p J f • • IA ıytsjf • FAKİR 6AYKURT 132 den!... Genliis bir tur yapın! Tur yapın ulan mına koduklarunuı!.. Mına koduklanmın! . • Tuneer, köy lcinde «tur» yaptırdı kamyma. Sonra Vellnm evto »nfina gelip durda. AtlUar, taksiler, minlbttsler, butün arabalar karmakarısık birer tur. yapUlar. Durdular. Köyün içi dışı doldu. Sarhoslar kahveye çöktfller. Kimine sekerli. kimlne az sekerli. kimine sade . Unlin diliyl» dodagından hepcine sovdü. Dlkecin Ali kofturup durdu ortalarda. Gökçlmenli delikanlüar Musdudan bir 100' lük aldılar. Kular Dürünfln kapı«mı turtular Irerden O«lar da bir SOOIük kopardılar. Uluguş tâ uzaklardan, «Alın alın. daha fazla alın! Donuzdan kıl ko parmak sevaptır. alın da sevaplannız artsm!» dl> ye bağırdı. «Emme denizde kum. bunda para na dokancası olacak? Eksilecek mi desilesl!..• Yataklarmı yorganlarmı. habalannı, kilimlert. ni, karyolasını. gardrobunu. büfesinl reonun ü«tüne yerlestirdiler. fki dellkanlı, sandığı kucakla>ıp getirdiler, yataklarm arasuiâ koydular. Ourünün ba$ı bir ak tülün İçindeydi. Tcllerini belinden aşağı sarkıtmıslardı. Ellerine eldiven giydirmislerdi. Ak Eldivenler parlıyordu. Koluna bir altın saat 'takmıştı Ctnli Kâmlle. Geliniifin içinde bir lülü» olmuftu Dürü. Inee belll olmustu. Boru uzamıstL Altuılar boynunda ağır biı halkaydı. Hafız el kaidırdı, okudu duatını. Tatlı kaduı* lar, gelinler, ayık sarhoı bütün adaralar ellerinl yuzlorine çaldılar. Linlin bir daha sovdü. Tuneer avludan yüriidfl. hayata çıktı. Omzunda bir tus torbası vardı, Elinl torbaya attı. Bozuk paralan. nmmleri. sekprleri saçtı asağı>a. Yumulup kapıstı çocuklar. Bir daha saçtu bir daha laçtı, yerin yüzünü dolduran çocuklan bozuk paraya boğdu. Sarhoflar kalkıp geldiler kahveden. Doldulat avlunun içine. Çocuklan nkı$tırdılar. Aı sonra Dürünün snlün boyu görnndB hayatta. Bir kolunda Tuneer, btr kotunda Selver! Görenler, Mas»allah!.. Maşsallah!... dediler. Blrkae ki$) el çırptı. Llnlln »ene sövdfi. Avlunun içindeki, koca kapınm önfindekt, kamyonun üstündrkl adamlar «llâhlarını havaya doğrulttular. Bir takırtı ritti köyün ortasında. Gök yüzü rene bulut oldu. Çoruklar bir sürü kapçık topladılar. Kapçıklan sapkalanna. koyunlanna, eeplerme. doldurdular. Döke saça gelin alayının çevresinde döndüler. Kabak Musdu reonun ü«tün< orurdu. Hfianü. hiç yanından aynlmıyordu. Takn tılar sttrüp gidiyordu. tArknm var) kendlsini? Iri bir kurbağaya ben zer tıpkı. Kızkarde;ı delidir. Yandaki odada bîrlikt* otururlar. Birbirlerinden daha çirkm, bırbirlerinden daha ihtiyardırlar. Bu apartmana geldiğimden beri delı bir kez olsun odasından çıkmamıştır dısan Neden bağnyor böyleî Tamam ifte. Karartlıkta ken disini bırakınca hemen bağırır. Çoeuk gibi korkar. Ağlar, irüer. Nihayet anladım neyın döndüğünü. thtiyar Mathilde sabahtan akşama koridorlarda sinsi sinsi dolanır. Her zaman kapüan dinler. Yakalandığı zaman da pek o kadar sıkılmaz. O uğursuz suratıyla kılmı kıpırdatmadan uzak laşır bemen. Şayet aile sorunlarını konuşacaksanız sesinizi alçajtmak zorundasınız. o ölçüdeki san ki evinizd» değilmişsiniz gibi. Daha şimdi suçüstü yakaladım kendisint değfl mi? Ama iddiaya girerim ki. coktan geri dönüp gelmijtir yine oraya. Maigret Pek taUı değfl. dedi. PeU ev sahibi engel olmuyor mu? tkisini de kapı dışan etmek fçin her seyi yaptı. Maalesef kanunlar var. Bu iki ihtiyar kadının bir küçük odada yajaması na saflığa, ne huzura uygım olmadığı halde. tddiaya girerim ki, katiyyen yıkanmıyorlar bir defa. Maigret $apkasını kapmıstı. Slzi rahatsız ettiğim İçin baJışlayın beni. Gitmem gerek. Artık kaiasında dairenin, esra. nın örtülerinden duvarlan suslüyen takvimlere kadar tam bir Imajı vardL GflrültO etmeyin, Yakalıyaeaksmız kocakanyt. Pek doğru değildi bu. Koridorda değildi kocakan ama avtm jrözliyen iri bir Srümeek gibi kendi vart aralık kapısınm arkasmdaydı. Komiserin geçerken kendisini sevimli bir selftm vermesin den afaHamı; olmalıvdı. Aperatif saatinde Maigret Select'te Amerikan . bar'a uzak ol mayan bir yer» orurmustu. Barda at yanslanndan konusuyorlardı. Garson kendisine yaklaştığı zaman, sabahleyin Pigalleden aldıgı Roger Couchet'nin fotograimı çıkanp gösterdi. (Arkan var) V^^ŞS^^^^M W»*^i»' VUNflr //'//; ve hiv ^ ?u MU£«e&J tr ^. DİŞt BOND ^.*£,~:Jim\ mı#TTV »»»o o c c=>" «a. SuJOuNA ; TİFFANY JONES D GARTH • AYLÂK MUSA V 1 1 AK^MA BZIM / 1 L£ aELS ^Aı r. ııfa OÜSr4Ü BÜ . ; 1 DÜZEL.TMESİ UÂZIM I OılIjF &e>bte&ç£. , Musdu, gövey trasını olmusfu güzel. Koknlar, kolonyalar surünmüştü. Kaınyonun önund* oturuyordu. Bası bir • yana yıküıyor. bir bu yana yıkılıyordu. Oğlu Tuneer de sarhostu. Ama o hiç yalpa yapmıyordu. tçkiye çocuktan alısmıstı adamaktllı. Ickinm içinde pişmişti. Atlarm, atlüarın arasında akıllı akıllı surüyordu süslü kamyoBize vetfüsmanlanmızagös. nu. terilmek amacıyla hazırlanan Atlılann on kadan bayraklıydı. Bir ellerinda harikulade geçit resmini izler. bayrak, bir ellerinde silâh... koşturuyorlardı. Siken hep bunları düjünüyor. lâhlar patlıyor, bayraklar dalgalanıyor, bayraklar dum. Bulunduğum yerden be* çırpınıyordu. Gelin aimaya değil, vurusmaya gemetre otedetfüîmanlarımızyer lir gibi geliyorlar. akıyorlardı Gökçimene doğru. almışlardı. îyi vs güvenilir yüzBir ara simit velsonunu çekti Musdu: ler vardı aralarında. Ama en «Sıkıcaro Tuncer, dayanamıyorum!. dedi. reoivısi o tarafa bakmamaktı. Ke nun tepesine doğrulttu namluyu. olursa olsun, yine de duşmanTuneer babasının bileğini kavradı. Reo'yu da Urımızdı onlar.. durdurdu: «Üstunde bir sürü insan var, ne yapıyorsun?» dedi. Sıkıca tuttu bileğini. «Bir is çıkarmayalıra durdugumuı yerde'.. Namluyu arabanın altına doğrulttu. Güçlu, genç elleriyle hemen tuttu baGeçit resminden sonra Elçiltbasını. Tabanca düstu yere. Kapıp aldı usulca. Son. Je dondüğüınde. Büyükelçinin ra fırlayıp atladı yere Tuncer. >Gel juraya, baba* d|fti mm sağına otur Hüsnü abl!> dedi, Kayadipli Huı g nu.vü one çağırdı. «Otur da tut babamı. • rosundayrfım. Tek kelime telâfHusnü geldi. Musdunun sağına oturdu. Rapıyı fuz etmeksizin şifresi çorulmuj da kapattı sıkıca. Sonra reo yürüdfi. >Bu Ijlerda me^ajı uzattı bana. sululuk eyl değildir baba!. dedi Tuncer. Silih Mesajı okudum : elde faka olmaı!».. «Büyökelçi Von Papen'e; •Esseğin sıpası! .. Şakanın mına korum se> Son dereee kifive Sıel. nin, hayta! Bana akıl mı oğretiyorsun? Haytanın Bütân tedbirleri almak «ar. oğlu hayta! Ver benim dabancamı! Ver! Vet! Ver tiyle Ingiliz nsagın teklinerini ulan mına koduğumun haytası..^ Dartınıyor, yıı kabni ediniz. özel knrye 30 K. tınıyor, yırtınıyordu. Tuncer de surüyordu araba kim ö|leden önce Ankmra'ds yı. Hem de sabrediyordu. olacak. Belgelerin tevdi edilmeBağlann arasına gelincc baslanndatd bulut ııinden sonra derhal rapor bek. büyudu. Silâh sesleri bülün doğayı, ovayı doldurdu. liyornı. Ribbentrop.» Patlamıs banıtun kokusu Demird Acaranın bur Karar verilmisti. nuna kadar vardı. 30 Ekim'de öğleden sonra sa•Cavır köyüne geliyorlar sanki!» dedi Llnlln. at tam 3'te büromun telefonu Uluguş: «Onca flseği, sıkıyı havaya atacağını. çaldı. Ahizeyl elime aldıjım sı•a, bir denesini, yek bir denesini o Topak Soyulrad'a kalbim Ideta durmustu. nacın beyninin ortasına sıkıverin d* Dürü kurtul Telin öbür ucundaki ses zayıf. sun a kör olanealar!» dedi. tı. Uzaktan geliyor gibiydi: Havana kavrolan clğerlnin üstüne kapanıp ağ Ben Pierre. Gflnaydın e . ladı. fendiın. Aeaba mektubnmn alVelikul, ağu yutmus It gibt muzukladL dınıs mı? Evsen altını tslattı. Evet ! Tavuk, horoz, piliç, civeiv... hep kaçıstılar. Siıi bn aksam sörecffim. Alay, köy İçine girdi. Hoşc* kalın ! «Köyün içindeeeen! .. Linlinin gayfanın öntinTelefonu kapatmıstı. Tık s e . slnl belirpin bir biçimde duy••«•••••••••••••••••••••«•••••••••••••••••«••••••••••••••II muştum. Sekreterim şaskınlıkla yuzüme bakıyordu Telefon 20 çaldığında e cevap vermayt hatulanırken ahizeyt kopanrcaMaigret'nln arkasında Masına almıstım elinden. Gözledam Martin'ın sesi: rinde pek formüle edemediâi Gene de hanrla lçecek bır bir kırgınlık ifadesi vardı. Büaey, diyordu. tün bunlarda, kendisivle paylaVe kocası telâsU, oir dolabı «ılmasına izin verilmeyen gizaçıyor bardaklan kanstınyorli bir feyler oldugunu sezmistı. du. Komlser bey sadece bir parmak vermut kalrruş. Madam Couchet, o, hiç kuşkusuz kokERHAL Buyükelçiyi görteyller ikTam edebillr size. mem gerekiyordu. SekreteVa Madam Martin'in ağzınri Fraulein Rose kısa bir süda sanki dudaklan birer hanre sonra kabul edilecejimı bılçerraış gibi tivri bir gülücük dırdi. Nefesımi tutamıyordum. belıriyordu. Hızla daldım bürosuna Büyükelçınirv. DELİ KAOIN Usak flmdl telefon ettl e . fendim. Bu gece saat ID'da. o. Maigret elınde kadehi Madam nnnla bnlnsmam gereklyorMartın'e bakarak: DikkatU ol evlâdım. Her. Ah, dedi. dün akjam sayet hangi bir sekilde aldatılmana pencereden bakımş olsaydınız, ması. Ama ola ki, belki de hırsıiıin verme. tsin dotrusnnn a. bir anda sorujturmam bitmış zı tanıyordu. Onunla konusmaya rargan olop bitenlerden bof> olacaktı. Çünkü Coucbet'nin bükalkıyor o sırada. Utanmıyor mu lanmıyomm. Her bal & kârda rosunda bütün olup biterüeri sun, ayıp değil ml falan diyor. bizim için herhanei bir »kan. buradan görmemek imkinsız. Parayı geri vermeaini istiyor. dal söı konnsn olamaı. Tabif Davranışında yahut »esindo Madam Martin: harekete grçmek i;in size itnj bir ard niyet aramak bojunaydı. YaJnız işte benim pencereda ben veriyornm. Ama sono haKonuşarak yudum yudum içiyor olmam gerekirdi bunları görraek tınnızdan etkarmayınn: Her du vermutunu. İçin. dedi hangi bir risk va da skandal Hattâ diyebUirim ki bu olay Belki aynı katın öteki penıhtimalinde siıi kornyamam. einayet alanında tanıklık bakıcereleri de aynı görüş açısına saBSvle bir dnrnmda olavdan ha> mından en ilginç vakalardan bibersis cörfinmek «ornndavım ri olacaktı o zaman. Biri cınayet hiptir Kim oruruyor sizin sajınızda* O saman isin bâtfin soromlnanında hazır bulunuyordu ama tki genç kızla annelert Her Intvnn sahsen siı vüklenmi» uzaktan Ne diyordum? Dürbünakşam plâk çalanlar. Bİaeaksınıı. B« TÎzden sizden le bakılsa, konuşanların dudaklaazamt dikkat cöstermeniıl ve n öylesine net olarak görünecekTam o esnada Maigrefnln daha ti ki ne konuştuklarmı dahi tesbu işten kimseye. ama biç kimönce de duyduğu bir çığlık koppit etmek mümkündü. ııeve s6s etmemenizi Istlvornm. tu. Bir saniye sessiz durdu: Unntmayınız. Insan sadece yaMadam Martin ne düsöneeefti Deli kadın deği) mi. diya kmlannın ihanetine ntrar ! ni bilmiyordu. solgun dudaklarımırıldandı. Bv is fiıerine cok dfiafln. na belli belirsiz bir tebessüm raMadam Martin: düm efendim. Paravi nasıl verrpışmıs, çekingen duruyordu. Sşılst, dedi. « • i honnvnnn da Iviee in• »m Üstelik ne kadar heyecsnAyaklarının ucuna basa basa celedim. Belg«lerin gerçeklih olacaktı sizin için. Pencercnizkapıya doğru yfirfidü. »ine kanaat eetirmeden paravı de sakin sakin dururken blrden Ve kapıyı birden açtı. Koridovermemeye karsrlıyım. Açık eski kocanızı birinin tehdit ettigl run sonük ısığı içindo hızlı bızb söılü olmak gerekirse efendim, ni görmek. Belki daha da müthiuzaklaşan bir kadın silueti gö«I. Çünkö olay daha da karmaben da hoslanmıvornm bn tflr ründü. kansık geçmls olmalı. Coucbct'yi islerden. Ama elimden gelen< Madam Martin kadın duysuo yapayalnız haaaplarma dalmıı orapacajhm. Herbangi bir kötö diye oldukça yüksek sesle: larak hayâi ediyonım. Kalkıyor dnrnmda bfltfln tommlnlntnn thtiyar cadaloz diye homurlâvobalara dofru yöneliyor. Don bana ait olmannı anlıyornm. dandL düğü taman, biri kasayı kans. Fakat bn teklifi reddetmekle tırmakta. kaçmak için zaman yok. hat» etmif olacafımıza kesin. Geri d5ndü, gayet 5fkeD anSayet böyleyse az çok ilginç bir likle inanıyornm. Savas anında latmıva bajladı komisere: rtokta var burada: o da Couchefbn tflr bir tekllrl kabul etme. thtiyar Mathilde'dlr bn Esnin yeniden yerine oturmus olmek mümkfln drSildir. Üstelik ki bir aîçı kadın Gördünüz mü gid'rı bizzat tngiliz Büyükelçi Zoranluk