26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA tKİ • CUMHtJRtTETî :26 Ocak 1971 Snemli konada kararlar verdl. Fakat onun hiçbir kararı, 8/6 1965 gün ve 625 sayılı özel ögretim Kurnmlan Kannnunon yüksek oknllara {lişkin maddeleri bakkındaki son iptal kararı kadar yankı uvandırroadı. Gaıetelerdeki haberler dogruysa, biçbir Cumhurbaskanı bu yüksek mahkemenin kararlariyIe, bn kes olduğn gibi, ilgilenmedi ve hiçbir Anayasa Mahkemesi Başkanı da, henfis kararın gerekçesi açıklanmadan. kendi muhalefetinin gerekçesini, kararın verildigi günün hemen ertesinde açıklamadı (1). Bir iktidar gazetesi: «Anayasa Mahkemesinin özel okallarU ilfili kararı Türkiye'nin başına son derece mühim ve battâ tehlikeli gelismeler gösterebilecek bir meıele çıkarntıstır» diye yazdı. Ters yönde isleyen mantıga bakınız: Memlekeiie yüksek öğrenimi tatlı bir kazanç aiant duromnna sokan ve A. nayasa'ya aykın olan bir kannnn, büiün nyarmalara ve Senato'nnn geri çevirmesine ratmen, kabnl eden politikacı çogunlugu «Türkiye'nin banna tehlikeli bir meıele» eıkarmıs almnyor da, gSrevini hakkiyle yerine getirerek, bn kannnan Anayasa'ya aykınlıgını karara baglayan Yfiksek Mabkeme böyle bir meseleyi çıkarmış olnyor! " R i r k a ç tün 6nce de <n/l/1971'de) «TürM J kiye öıel Yüksek ötretim Kurnmlan Dernefi Genel Kurulu»nnn, yani bu okullann sermayeci patronlarının. çok büyük ilin paraları Sdeyerek yfiksek tirajlı gazetelerde kocaman pnntolarla yayınlattığı bir bildiride, özel yüksek Sfrenim konumnda «asıl jrayeleri milletimizi bir çıkmaza sürüklemek olan bazı çevrelerin tahriklerUnden söz edildikten gonra aynen: «Bu büyük tehlikeyi asil Türk milletine ve devletin sorumlnlanna hatırlatmayı bir gSrev sayıyoruz» deniliyor ve arkasından, alısılageldigi ribi, vatan, mfllet, evrensel inıan hakları, ötretim özgürlüjKi ribi yBktek kavramlar edebiyatı yapılıyordu. Biz bn yazıda karann tüzesel (hukukî) reya oportunite yönleri, yani Szfi fizerinde duracak detfliz. Bnnları layın Prof. Bahri Saveı ve böyle bir yasanın Anayaaa'ya aykı. n sUeatinı, daba tasan kanunlaşmadan önce de flii defa acıklamıı bulunan sayın Doç. Kevork Acemotlu pek güzel açıkladılar (Cnmhuriyet. Î0/1/I971 ve Milliyet 23/1/1971). Biz sadeee »unn eklemek Uteriz ki, Anayaıa Mahkemesi bu somnu, Anayaıamızın hem sözfine, hem özüne ve avnca kamn yararına nvtnn bir bicimde ve föjüs kabartıcı bir tarafrızlıkla çözüme bailadı. Cniversite nite. lifcinde olan özel vüksek okulların. baska kananlarla ve dolambaclı rollardan, devamını saglamak girisimleri, «kannna kıni hile» kavramı içine girecegi için. Yüksrk Mahke. mece yeniden feri çevrilmeye mahknm elacaktır. eni Anayasamızın Snemli Y kururaların başınd»getirdigi enAnayasa bulunan Mahkemesi, kurulnsundan ba yana, birçok okullar kararı ve Başkanıa tulumu Ord. Prof. Dr. H. V. VELİDEDEOĞLU Snerge ile, Bzel yfiksek «knHar hakkında btr arastırma açılmasını sağladı ve Senato'ca, çoğnnlugu AP'Ii üyelerden olmak fiıere kurulan komisyon, bir yıla yakın süre fçinde ve üç safhada 20 özel yüksek oknlda yaptıgı genis bir arastırma sonncnnda, bu okulların hiçbir bakımdan devlet yüksek oknllannın bilimsel düzeyinde olmadıjını saptayan bir rapor hazırladı. Ayrıca bu özel yüksek okullarda yıllar yılı herhangi bir devlet kontrolüniin, hele 1962 1967 yıllan arasında dev. letçe hiçbir eiddî denetirain yapılmadıiinı mevdana koydu. Bu yüzden eski bir Millî Eğitim Bakanı hakkında sorustnrma açılması için de öneree verildi ve bu önerje artık alıstıdmız biçimde reddedildi. Bundan baska. Basbakan'ın büyük kardesinin sahibi oldu|u özel oknlun bir kısım arsası ve kredi durnmu razete savfalannı haftalarca kap. layart dedikodalo bir kona olarak kamno.TBnu mescnl etti ve hattâ Tasama Mecliıi kflrtüsunde çetin tartısmalara yol açti. tste Anayasa Mahkemesinin feceniıMk (butlan) karan bövle dikenli. hattâ bnrada önemli kisiierin büyük ve tatlı kazançlan söz konnsu oidufu için kılçıklı bir ortamda verildi; asıl kıyamet de o zaman koptn. tılmadık. Bunlann arasında ben de vardım. Şimdi efendim, bir hukuk görüşü vardır. Görüsleri memleket ölçüsünde yumujatmak vardır. Biz bu görüslerden hareket ettik. Ortada memleket ihtiyaçlan ve binlerce gencin istikbali meselesi vardır. Biz Anayasa'daki 120. matfdeyi daha baska şekilde anladık. Özel yüksek okullar bunlann içine dahil değildir. Üniversite özerkliği bulunmayan, arastırma zaruretl olmayan müesseseler üniversiteden sayılmaz, yüksek me«lek okullandır, şeklindeki bir görüşe davandık. Bizim Eörüsümiizün daha başka gerekceîeri de vardır. Ama uîun uzadıya anlatmam mümkün değil.... Taşra razetelerine. meselâ Çornm Eks. ores cazetesine de avnen eeçmis olan bu haberin 15 Ocak'ta çıkabilraesi için demecin enteç 13 veya 14 Ocak'ta yani karann kabulünden hemen sonra gazetelere verilmesi rerekir. ayın Başkanın ba karan mnhalif kalma. smın eerekçesindeki kiaisel daşan rine hiçbir diyecejtira yok. Ben meseleyl baska yönden ele aldım ve kendi kendime: «Anavasa'nın ve dolayısiyle hnkuk devletinin teminatı olan Yüksek Mahkeme'nin baskanlıtına henüz birkaç hafta 8nce seçilmis bulunan savın Keteneğlu'nnn böylesine dedikodulu bir konuda, gerekçesi henüz yayımlanmamıs olan karara mnhalif Ualdıîını, «kemâli tehâlükle» açıklamasınm scbep ve hikmeti ne olabilir?» diye sordum. Açıkça s8yliyevim ki, cevap olarak: «Bn sebep her halde Baskamn, yeni seçilmis olması nedeniyle, oturduru makaraın afırlık ve ciddililine he. nüz alısamaması. olsa cerek. Belki gazeteei. ler ısrar etti, o ds kendisinin bes üye ile bir. Iikte. bu karara mnhalif kaldıfinı söylerlverdi» divemedim: ziya sayın Baskan pek zorda kaldı ise gazetecilere: «Karar ço|unlukla verilmistir; terekçesi henüz yayımlanmadan kimlerin ve niçin muhalif kaldıjını söylemek yarrı gelenetine nvgnn defildir; beni maznr (örünüz» biçiminde bem kırmayıcı ve nazik, hem de Anayasa Mahkemesi Başkanına yaraşan agırbaglılıkta bir cevap verebilirdi. diye düsündüm. D.P. döneminde Targıtay Bassavcılı|t makamında bir süre Sörev yapmış olan sayın Ketenoğlu, o rörevinin kntsallık ve afırlıjını her halde day. mustur. Bu tecrübe onnn Anayasa Mahketne. si Başkanlıtında daha da olgun ve a|ırba»lı davranmasına ve çok dikkatli olmasın» yeter de artardı bile! Derken olaylar diziıine bir yenisi eklendi: £ 18 Ocak 1971 Pazartesl akşamındakl radyo Parlamento röportajmda bu yaıının basında sözkonusa olan araştırm» komiıyonu flyelerlnden Wr parlamenter Bzetle soyle koouştn: «Anayasa Mahkemesinin bu karan kamn vicdanmı tatmin eden bir karar defildir. Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanının beyanatında da söyledigi gibi, bir hnkuk görfisfi vardır; bir de bn görfisü memleket ih. tiyaçlanna göre yumnşatmak vardır. Ben de onnnla aynı fikirdeyim. öael yüksek okullar, üniversite mahivetinde degüair. Meslekî eğitim yapan müesseselerdir. Nitekim içlerinde Anayasa Mahkemesi Bnskanı da oldugu halde, bes üye bn iptal karanna mnhalif kalmıstır.» Bir parlamenterin politik nitelikteki bu demeci lle. Parlamento'nun çıkardıgı kannn ve kararlann Anavasa'va HTgnnlujrunu denetlemekle görevli YBksek M»hkeme Başkanının üç gün önce verdigi demeç arasındaki paralellik karsısmda, ister Istemeı şu soru hatıra eeliyor: «Henfiz terekcesi vayımlanmadan, bir Anayasa Mahkemesi Baskanının bu iptal karanna kendisinin bes üye ile birlikte muhalif kalmıs oldugunu ve konu üzerindeki düsüncesini açıklamak gerekliliüni duvmns olmasmdaki bu «tehalük» nedfndir?» Bn nazik mevlri bBvle bîr »celeciliii kaldırraaz. Acelecilik, yalnız Baskana kar*ı rüvenl sarsıeı dnygnların dogmasına ncden olmakla kalmayıp. mfiesseseyi de zedeler. Sermaye birikimi kolay mı?; Siyasal Bilgiler Fakültcsi öçrenci Turdunn polis nasıl sar S mış, nasıl zaptetmis, gazetelerde okudunuz. Biz yalnız birkaç S noktaya parmak basalım : S Yaralanan öğrenei sayısı 3 S Nezarete alman 307.. S Demek hepsi 310 hayta. 8 Polis, kızları yerlerde sürüklemis. elle sarkıntılık etmls, olmadık seyler yapmış. hakaret etmis Bu kızlar da hayta. S.B.F.'nin Sayın Dekanı, hukuktan kanundan anlar bir sornmlu devlet makamı bulmak için saatlerce çırpınmış.. Nafîle. • Sermayeci iktidar insafsızdır. Hangi ulasun tarihinde sermaye birikimi dönemi yasanmıssa, açınız o döneme bakınız. Uvanan kitlelere karsı insafsız bir polis devletinin znlmünü görürsünüz. Sermaye devletinin polisi, sermaye düzenini kommakla görevlidir. Bu düzeni elestiren ve bn dfizenin degismesini isteyenlere karsı. polis ve jandarma, ölüm ve iskence püskürmüstür. Sermaye birikimi kolay olmaz .. O çalacak, bu çalacak, o sömürecek, bu sömürecek; ve sermaye, imtiyazlı bir azınlık elinde büyüdükçe büvüyecek... Balı sermayesi, bütün mazlum dünyayı ve kendi halklarını sSmüre snmüre getismis; endüstr) kurmus, kurduktan gonra demokratik haklara dogrn açılmıs, jandarma devletinin iplerini gevsetmiştir. Sermaye birikimi kolay mı? O çalacak, bu çalacak, o sömOrecek, bu sömürecek... Hırsızlıkla ve yolsuzlukla. yüzlerce milyonu üstüste koyacak.. kimsenin gıkı çıkmıyacak, kimse direnmiyecek.. Eğer direnme isrilerden gelirse, isçilere knrşnn Cniversiteden gelirse, üniversiteye kursun .. tsin özeti budur ve polise kızmak nafiledir. Bugün Türkiye'de çagımızın eerefi en uyanık çevre finiversitedir. Basta üniversite olmak üıere. 8|retmenlere, ve uyanan emekçilere karsı: nyandıklan nispette zalim olacaktır polis.. Çfinktt Türkiye'de dOzen sömürfi v» soyerun çarklannın islemesi üzerine kurnlmnstur. Rtm kl bn çarklann arasına çomak sokar veya tas kovar, belâlardan belâ beçenmeli... Polis nniversite yurduna hâkim karan olmadan giremez mi? Girer. Hatta girmez. saldınr. Dekanı hiçe sayar mı? Sayar. Yüzlerce öjrenciyi döver mi? Döver. Kızlara sarkıntılık eder mi? Eder. Polis, gençlere nezarethanede iskence eder mi? Eder. Çünkü polise emredenlerin kafasında polisin görevi, soygnn ve sömürü düzeni üstüne yürüyen bir ekonominin sahiplerinı korumaktır. Terakkl Kollektirin keresteleri ynrdn baştanbasa ksplamıs mı? Yolsuzluk dosyalan hasıraltı edilmis mi? Banka miidürleri. biraderlere olmadık krediler açacaklar mı? Mürtecilerin filozofu Diyanet Işlerinin basında mı? Parlamentoda milletvekilini linç etmek uzerine bir çetelesme var mı? Menfaat klikleri iktidann içinde tabii ağlannı örmüsler mi? Mebns pazarlan kuruluyor mu? Elbette.. Polis iste bu iktidann emrindedir. Vur diyorlar, vuruyor öldür diyorlar, öldürüyorEh, bu kadar agır görev içinde gece demeden gündfl* de. meden çalışan bazı polisler de, kız ögrencileri ele geçirinee blıkı altında kalmıs cinsel güdülerinl dışa vnracaklar» Ba da isin bir yani. Bizce S.B.F. olayının ispatladıgı gerçek şudur : tsmet Pasa'da, Güvenlik Kurnlnnda ve bnna bazı benıer knrumlarda, üniversite sornnnnu topluradan soyutlayarak ele almak efilimi ağir bastı. Oysa çagımızın geri kalmıs sermayeci ülkelerinde, sermaye birikiminin sömürüsüne ilk çıkan çevreler, üniversiteler olnyor. Bnnalımın özü bndnr. Üniversite sornnn bn özden soyntlanıp ele alındı mı, demokratik düzenin mnhalefeti olanacagına AJP. iktidarının müttefiki ve snçortağı olunur. Sonuc ziyareti sırasındaki telkinine bailadı. Bia bun» inanmak istemivornz; zira haber dog. ra ise. birkac bakımdan çok vahimdir: BİRtNCtSÎ : Tarafs» bir Cumhurbaskanının çok dedikodnlu ve kılçıklı olduŞuna yukarıda isaret ettiÇimiz bir konuva «irsat veva teikin» amaciyle de olsa karısması, kendilerinin vüksek makamlan ve kisilikleri bakımmdan vahimdir. ÎKÎNCtSt: Anavasa Mahkemesinin iptal karanna muhalif kaldıgım ve muhalefet ge. Tekçesinl, henüz mahkeme kararınm gerekçesi yayımlanmadan. Anavasa'nın 147/2. maddesfne gSre, gerekti« zaman Yüce Divan Baskanı sıfativle kendisini yarçılama vetkisine sahip oldnfu Cumhurbaskanının telkini ile kamuoyuna açıklamak, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevi ile asil bagdaşmaz; bSyle bir davranıs, Yüksek Mahkeme Başkanının yüce makamı ve kisilifi bakımmdan da vahim olur. f«<e «telkin» haberlerine bnnun için inanmak istemivornz. Biz bn yazi ile makam sahlplerl hakkında bir elestiride bnlnnmaktan zivade. emektar bir hnkuk hocası olarak, prensipler flzerinde nyan görevimizi vapmak istedik. Yüksek yar. |n kurumlarına vatandasların savrısı, fiyelerinin kendi knnımlarına saygısı İle orantıh olur. Bn konnda dikkatli olmak valnız üyelerin veya baskamn kişiligi bakımmdan de. gil, memleket ve müessese menfaatleri bakı, mından çok önemlidir. 1) Ne garip bir rastlantıdır kl, bu olaya paralel başka bir olay da hemen hemen aynı tarihlerde sürüp gitti: Şimdiye değin birçok banka veya önemli müessese toyeunlan yapıldı, fakat hiçbir soygun bu defaki ts Bankası Emek Şubesi soygununda olduğu kadar, topyekun bütün devlet {üçlerini hareket* geçirmeâll an gazeteler Anayasa Mahkemesi BaşBCumhurbaskanının yaptığı6nce acıklamakanının «alelacele» bu TI, daha kendisini Baskamn tııtıımu n konnda Anayasa Mahkemetl Baska. nın tntumnnn röıönüne kayabflmek için. ilfili olaylar dizi«ini tfinü trününe ser. mek ırerekir: A Anayasa Mahkemesinin feçeraizlik (bntlan) kararı ilkin 12 Ocak haberler büi. teninde radyo tarafindan kamuoyuna duynruldu. O 13 ve 14 Ocak tarihli )tazet»ler, blrinci sayfalannda ba karara ve yorumuna bfi. yük manüetlerle « n i ş yer verdiler. % 15 Ocak'ta. vani hemen erteai tünü Anavasa Mahkemesinin sayın Başkanı tsmail Hakkı Ket«"nnJln. »az*telere de»nee yererek. bn iptal karanna kendisinin âijctr bes üve ile birlikte muhalif kaldıçını acıkladı. Bu haberi o sünkü Hürrivrt çazftesinden alarak oldnSu îibi asaŞiva aktanyernm: «Anksra. IEA.1 Anavasa Mahkemesi Başkanı îsmail Hakkı Ketenoğlu, Ö7el 0 3 retim Kurunlan Kanununun bazı maddeieririn iptali konusundaki karara be5 üye arkadaşlariyle birlikte muhalif kaldıjmı açıkiamıştır. Baskan muhalif kalma nedeni hakkında da, «Bir hukuk Börüsü vardır. Görü?leri memlekct ölcüîerinde yrJTnuşatmak vardır. Bu görüsten hareket ettik...» dive konusmustur. Baskan Ketenoglu, kendisinin karara muhalif kalması konusunda da îunlan »nvlemiştir: .Beş arkadaç ile birükfe karara ks Sorunım politika yönii XXerbirl politika alanında büyuk tee. **rübe kazanan ve ıırası geldikçe ynrdn. mnzun çok önemli ekonomik. politik ve sosyal konulanna gerçekçi, ülklicü ve vatanse. ver acıdan nester vuran tabiî senatörlerdrn sayın Mehmet ösgtines, Senato'ya verdigi bir ••••••••••••••••••••••••••••••••••(• HER SALI HÂDtSE OLAN 161 LlNDEISI UNE Cagliastro devrine hasret Nedense, Türkiye'nin sosyal bnnalımlan ve onlara çare aravanlann gazete sütunlarındaki yazılannı skurken, gözlerimin önünde 181nci yüzyılın, her derde deva bulan çok meşhur sihirbazları canlandı. Bunlann yaptıklarL işler o kadar çok ve o kadar taribe mâl edilmistir ki, tsviçre'deki Avrupa Kültür Merltezinin eski Genel Sekreteri Raymond Silvanın bn münasebetle bunlar hakkında vermiş olduğn bir konferansı dahi hatırladım: Düsünce bakımmdan birbirlerine çok nzak iki kişi olmalarına rağmen Casanova ile Volfairein bayran oldukları bir COMTE DE SAİNT GERMAtN vardı. 17S4'de doğmus ve Fransız sosyetesinde emeklemeğe basladıgı zamanlar bile, olaganüstü zekSsı. tatlı dili, her derde deva bulan konuşmasiyle dikkati çekmisti. Geçmisten ve gelecekten haber verir, genç kadınlann yüreklerinde tortulasmıs acıları siler «üpiirürdü. Büyük hir müzik nstasi olduğu icin. bir toplulu|n yerinden oynatmasını bilirdi. Doktor degildi ama, ruh tıastalıklarını (edavi ederdi. Damarlarında Fransız sarayından gelme bir babalıJın kanımn dolastıgı söylenirdi. * ** CAGLİASTRO'yu kim tanımaz? 52 yasında genç sayüabilecek bir yaşta engizisyon tarafından öidürülen bu zarif insan, hatırlayacak mısınız rahmetli Gümüşpala'nın birbirine karıştırdığı 14'üncü ve 16 ncı Louislerden 1789 ihtilâli zamanında kral olan lfi'ncı Louis ile karısı Marie Antoinette'in teveccühünü kazanarak saraya girmis ismini de romanlara, piyeslere konu olan (Kraliçenin Gerdanlıgı) olavına karıştırmıslı. O da 18'inci yüzyılın büyü. sihir, ilmi simya (alchimie), Necromancie vani keramet gibi esrarlı bilgiler uzmanı idi, ve bu bildiğini iddia ettigi seylerle. havranlık, saygı kazanır. herkesi kendisine taptırırdı. Aslında Palrrmoln bir ttalyan olan CAGLtASTRO Allahla yarısa çıktığı için Polonya'da yakalanıp muhafızlar arasında demirlere vurulu olarak işkenceli ölüme götürülürken. o şehJr halkından on bin kisi yollara dökülmüs, devrin şiddetine, kilisenin zulmüne kulak asmıyarak diz çöküp ıstavroz çıkararak ona saygısını göstermişti. Türkive'yi bunalımlardan kartarmak amacıyla bildirl Ostüne bildiri, muhtıra üstüne muhtıra verenleri düşünürken hatınma bir de manyetizmanın mucidi Alman doktoru FRANZ MESMER geldi. ögrencilik devremizin tstanbul'daki renkli çehresi doktor Hikmet Yurtsever. namı diğer, doktor Çatı tanıyanlar bilirler ki Dr. Çat 1935'de Huknktan mezun olmadan evvel Tıbbire*yi ve o zamanki Baytar. yani Veteriner Okulunu bitirip Hukuk'a öyle gelmis sonra da felsefe tahsiline baslamıstı. MESMER de (1734.1815) onnn gibi aynı isi yaparak evrenin sırrına ulasmak istedi, nihayet büyük evrenden bir sey çıkmayacağını anlayınca kfiçük evrene merak sardı, doktor oldu. hrpnotizma yoluyla gerçekleri sezmenin şarlatanlığı içinde dünyanın en büyük şöhretine kavustn. Bn aralık istemeyerek de olsa bu günün psychosomatique tababetine yol göstermiş bulnndu. Bunlar hiç ilâç knllanmadan, deri altına veya adaleye ıŞne yapmadan kendi çajlarında yasayan insanlara telkin yoluyla veya gözlerindeki, dillerindeki atesin kuvvetiyle ümit ve rahatlık verebiliyorlardı. Şimdi morfinden heroine, esrardan LSD'ye kadar mevcut olan nyntncu ve uyustnrncn bir çok maddelerin varlığına ragmen bir Demirel, bize bir Cagliastronun verdiği rahatı veremiyor. tnönü'nün gözleri Mesmer gibi insanları hvpnotisme edemiyor. Acaba su bilinçli gerçekçi devirleri unutup rahat etmek Için yine biiyücü, kerametçi, ilmisimya devrine mi dönsek? Gerçekte, bilgilerde, ekonomide hnkukta ilerledikçe veya ilerleditimizi sandıkça Renan'ın dediği gibi mutsuzluğumaz çogalıyor. Tabii bn satırlar, Türkiye'deki bunalım acaba nasıl çözSlür? diye gazetelerde raütalâalar ileri süren yazar ve politikactlan okadufum zaman hatınma gelen şeylerdir. Bn satır. l»n yazarken, Renanın dedigi gibi bilimde. hoknkta fende gerçeğe vanfta çok ileri gittigimiz için bu buhranları çekiyoruz ribi bir fikjr hiç aklıma gelmedi. DOKTOS DÎŞ T A B t B t ENİ tasan ile; en önemli si gerek fakülteler, gerekse üniversitelerin özerkliği Hükümet karşısında da tehlikeli bir duruma sokulmuş bulunmaktadır. Gerçekten, hiçbir konuyu doğrudan dopruya düzenlemiyen kanun tasansı, birçok hayatî konuva ilişkin esaslann ve hükümlerin tüzükle düzenleneceği prensibini benimsiyor. Oysa Anayasa sistemimizde, kamu eörevi alanında tüziik ancak Bakanlar Kurulunun yapacagı bir düzenleyici işlemdir. (3) öğretim üyelerl ve yardım cılanna Anayasanın tanıdığı kişisel özgürlük ve güvenlikler »çısmdan da tasannın Anayasaya ve üniversite anlayışına aykın düştügü göze çarpar. Gerçekten; tüm öğretim üyeleri hakkında rektör ve dekanlara verilen yetkilerden daha önce bahsetmiştik. Y Özerklik, Hükümet karşısında tehlikede ?£^faı2?r<ftN *Ş&£Z*^k DENİZ GEZMİŞ « SOYGUNLA İLGİM YOK » DİYOR tFŞAAT: CHP ajanı bir DP milletvekili • Millî Güvenlik Kurulu toplantısından sonra DEVRİM: Adakale Sok. 28/4 Tenişehlr ANKARA Cumhuriyet 754 O Ânayasaya aykın oçentliğe atanmada tasannın 17. madd'esine göre benimsenen sistem sudur : «Tâyin islemi fakülte yetkili organının teklifi ve üniversite senatosunun karan fizerine rek. tör tarafından yapılması». Bu si=temin Anaya'aya aykın düştüğü açıktır Aşikârdır ki, bir doçentin evlemli olarak eörevlendirilme=i konusunda en fazla söz sahibi olacak durumda olan fakültesidir. Daha doğrusu o fakülte mensupları ve üve'.eridir. Nitekim vürürlükteki kanunda. «Danıstay kararlan ile de perrinlendiği üzere» bir fakültede Hoçent veva profesör olarak görevlendirme konusunda asıl irade senatova deSil fakülteve ait bulunmaktadır. Bu nedenle vürürlökteki kanun docentlerin «fakülte profesörler kurulunnn secim karan ile eörevlendirileceji» esasını saptıvor. Bunun eîbf profe«nrlerin de. her şeyden önce. fakülte pro fesörler kurulunun seçimi İle sörevlendirileceSini sövlüvor. Oysa mevcut kanımdaki ilglli D dırılırlarsa temsilcilik sıfatını kaybedecekleri hakkında da su. nu söylemek isterim: Bizzat üProf. Ragıp SARICA nlversite içinde bir disiplln cezasma hem de üniversiteden çıkarma dısmcfa kalan başka ağır rulmustur. Bu konuda söyleyebir disiplin cezasına uğrayan deleıini sadece bir teklif niteli. ceklerim şunlardır: Tasannın ğinde göniyor. Yani fakültelerin ötretim üyesi için dekan, rek10. maddesi Mussolini'Ierin, Sa. tör, senatör olma hakkı ve olabu konudaki seçimlerini hiçe lazariann, Franko'lann korposayıyor. nağı tanınmıs iken, bu hak ve ratif felsefesini benimseyerek imkânın öğrenciden esirgenmesi öğrencüerin bütün öğrenci hak biisbütün sıntmaktadır. öğrenci ve menfaatlerinin korunmasma lerin ancak iki temsilcl ile tüm iliskın olarak diledikleri sendiSretim üye ve yardımcılan, öğrenci hak ve menfaatlerini ka, federasyon, konfederasvon, üniversitelerarası kurulun koruyabileceklen esası kabul birlik ve tferaekler kuramıyahazırlavacağı yönetmenliğe edilmis. Organ seçimîeri dısın. caklarını şasmaz bir kural olabırakılan dısiplın suçları ve ceda ov hakkı tanınmadıgı da e5rak kabul ediyor. Ancak korpozaları tehdidi a'.tında. Disipl.n 7e çarpmakta. Bu nedenle ömek ratif sistemlerde öngörüldüğü konusu gibi en titiz bir konuda, Batı üniversite reformlanndaki Anaya<:a siftemi uyarınca da kaüzere, kuram içinde organiz* gerçek katılma yerlne sadece nun düzenlemesine ve böylece edilmis temsilcilik statüiü için. kanun vönetimine ihtiyaç varaldat,cı bir vol seçflmi?. Bu iki de temsil edilebilme esasını beken, üniversite akademik pertemsilciyl seçebilmek İçin bile nimsiyor Bu gibi bir esas, ınsoneli zerrece kanun himayesi tüm öSreneüerin •/(,801nin seçisanlık tarihinde ^endikalizm içine alınmamıs bulunuyor. Zame katılması zorunluSuna eelinkavramı ortaya çıktığından btıten bu tasan tümü ile Anayace, Fransa'd'an Brnek vprmekle yana, her ügilinin kurum dışınsanır', kanun. tıizük ve yönetvetînirsek dlyebiHriz kl, tam tnelik gibi düzpnlevici ıslemler da ve o kuruma karsı savunave gerçek bir üniversite reforarasınd'aki iliski bafcımindan cağı hak ve menfaatleri koruortaya attiSı nrensıplerp avkın mak için serbestçe sendika kurmu ile saŞlanmı» olmasma ragdüsmekfedir Anavasanın. «Ünimen Pransa'da tüm SŞrenrinin ma hürriyetine avkın düşmeksecimlere katılma oranı "«50'vl versitelerin kurulus. islevis. ortedir Bu hatta tfüpedüz. «kışla biraz asmakta. ço?u kez bu oraganlan ve bunların seciml^H, içine alma» rHvebileceSimiz bir nın da altına rtn^mektedir Tiirk EÖrev ve vetkil^ri. rlpnetlenmpzihniyetin beTirtisidir Anavasamillefinin kaderine hSMm olan leri kanunia dıİ7en1enir» prennın da öngördüSu' «endika anrtarlamentoda temsilln dahi herfibi unutulmus gön'ilmfkteriir. layısı da tasannın anlayışına Ifi bos bir kanun. cerçeve kahansf bir istirak oranına baglan tamamen aykındır ve sövlerfiğinun nitelilini tasıvan vetkı kamadıgî ve seçimlerde de iştiramızı dogrulamsktadır. nunları sib'ı veva Pprsone) Ka kin np rıli7 oranlarda tahakkuk nunu eibi bir kannrıia diizenleettijj de gözönünde tutulursa «finlük bir disıplln cezame Aravasanın aradıŞı MT katasarnfaki istirak oramnın gü<ına çarptınlan ögrend. nun dÜ7enleTne?i deSildir jü rta^ıa knlav anlaşılır. lerin İse bütün öğretim boyunca temsild olamıyacaklan ve olduktan sortrs dahi cezalan S O N Yazan: Kanun himayesi ÖLÜM Aile büyög:ümüz. kıymetli varhgımız ve her şeyîmiz olan tamnmış i§ adamlanmızdan fabrikatör H. Hüsnü Bornovalı Hakkm rahmetine ulaşmıştır. Cenazesi 26 Ocak 1971 Sah günü Fatih Camiinden öğle namazım müteakip kaldınlarak ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. Mevlâ rahmet eyleye, BORNOVALI AtLESİ NOT: Çelenk gönderilmemesi rica olunur. Cumhuriyet 75fc Şirketlerimizin kurucusu, Ortağı, tdare Medisl Başkanı, değerli iş adamı, ağabeyimiz fabrikatör ÖLÜM 15 H. Hüsnü Bornovalı Ak^demik kariyer (T! Bu ta«arı akademik kariveTİ de tamamen hiçe indirivor. Çünku rfoçentlik irrtihanına eirebilmck için bile. «sınavlara eiretpffi hilim ds1ı ile ileili bir r f î f t i iste en «7 İki vıl çahsmıs o l f Kırığı Satılacaktır Türkiye Kızılay Derneği Afyonkarahisar! Madensuyu İşletmesi Müdürlüğanden 1 Afyonkarahisar Madensuyu Işletmesinde mevcut tahminen 350400 ton şişe kmğı kapalı zarf usulü ile satüacaktır. 2 Teklif mektuplarırun 12/2/1971 cüma gunü saat 15.00 e kadar Madensuyu Müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. Postada geciken teklifler kabul edilmez. 3 Bu işe ait çartname Ankara'da Kızılay Genel Merkezinden, îstanbul'da Kızılay İstanbul Müdürlüğünden İzmir. Eskişehir. Afyon Kızılay Şubeleri Başkanlığmdan ve Afyonkarahisar Madensuyu İşletmesi Müdürlüfünden temin edilebilir. Cumhuriyet ^^ .756 İLÂN Hakkm rahmetine olaşmıştır. İş yerlerindeki personel ve işçi arkadaşlan olarak başsağlığı dileklerimizi kederli BORNOVALI ailesine iletiriz. H. HÜSNÜ BORNOVALI MÜESSESESÎ TÜN tPLİĞI VE MENSÜCATI SJIŞ. BORNOVALI MADENÎ İMALAT VE MAKİNE SANAYİİ FB. CAN KONSERVECİLİK SANATİt VE TÎCARET A.Ş. İZMtK MENSUCAT BOTA VE APRE FB. GÜNEŞ BOYA VE APRE FB. ERGtR KOLL. ŞTt. Cumlıuriyet 759 Tarık Z. Kırbakan ! Orhan TÜZÜN Saat: 13.30 1930 Samatya Cad. No. 400 TEL; 21 75 82 Deri, 8aç •• Zflhreri hasta '' hkian M&tehsonsı • UtikJal j, Cad. Parmakktpı • No. M. İ' Tel> 44 10 TJ *j mad'deler dahi Anayasamızdan 6nce hazıriandıjı Jçin, Anavasanızın «îfretim uvelerinin ancak seçim ile törevlendirilebilecekleri» hükmüne aykın esaslar tajır. Anavasamızm öngördüğü seçim ile görevlendirmede. yiirÜTİükteki kanunda yerl olan. «RektSrün teklifl ne Millî EJHtim Bakanı tarafından tSyin olur» maddesinin kaldınlman gerekınektedir. Yeni tasan Ânayasaya aykın dü$en atama sistemine yer verdigi eibi, fakültelerin eerek doçentler, perekse profesörlerin görevlendirilmesind'e iradelerini ikinci plâna atıyor. Fakülte ira. B sarımn 28 madde'inde kendisinin kovduSu «asistanlık. üniversite ögretim fîveliginin tabi! kavnaSHır» esasını bir kenara atıyor. Bunun cibi tasannın 15. ve 22. maddelerinde. yardımcı orofesörlük diye bir yol ile •kademik karrvers girmeyi 8nEörüvor. Tasanda daha bir sürfl Anayasaya. memleket eerçeklerine ve çagin gereklerine aykm rfüsen noktalar olmakla birlikte bu tasan hakkında bu katinr töviemekle vetlniyorum. öteki '"anva geiince... u tasan esasen kamuoyun. da ve Szellikle Cumhuriyet* te çıkan elestiride yeterll bir biçimde aydınhğa kavuştu HAVA KUVVETÜER'Mİ GHCUHDfRME VAKFINA MM tffitl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle