18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA ALTI iCUMHURtYET. 8 Eylul 1970 Feraud PIIRIS'TEN SEVGILERLE Neclâ SEYHUN 4 0 YIL ONCE 8 Eylul 1931 tarihil Cumhuriyel Kadınlara bayılan adam mor siyah kırmızı ÜTÜN reklâmlann da aynı slogan var: «Louis Fcraud kadınlara bayılır.» Omuzunda, ku cağrnda, ya da yanında dünya güzeli bir kız. İnadına dekolte, inadına davetkâr. Gözü modacı nm göziinde. Ve, resmin üstünde hep aynı yazı: «Louis Fcraud kadınlara bayılır.» B F6raad*mm ile yetrî kıyafetlerinden enteresan bir örnek O kadınlara bayılır da, kadınlar bayılmaz mı ona? Onlar da onun yarattığı modelle re. çoraplara, parfümlere, kısaca Louis Feraud'ya hayran. SaintHonore'de moda evi. Pa risin en şık, en lddialı, en «ha. valı» semti, sokağı. Kapıdan adım attığınız anda, kocaman bir Venüs heykeli karşılıyor sizi. Dünyayı kendine hayran eden Milo'nun Venüsü bu. Ama Louvre'claki aslından biraz farklı. Tepeden tırnaga boncuk boncuk taşlarla süslü. Sudan yeni çücmış sanki. Iki adım öteda çıplak bedenleri, dimdik göğüslerl ile iki ?enci kadın heykelt. Siyahı, beyazı, canlısı cansızı. Feraud gerçekten kadmlara bayılryor!. ' • ; j • YA KADINLAR? Y Louis Feraud'nnn 1971 koleksiyonundald özellikler arasında vücuda sanki ıslakmış gibi vapışan yumuşak clbiseler de var. Fotoğrafta bunlardan üçii görülüyor. s kadınlar nesine bayılryorlar Louis Peraud modasmın? Prattk, genç Te canlı oluşuna. 20 nci asnn levkJnl, dinamizmini yansıtıyor modelleri. Moda rüzganna uyup, hatlan geçmiş yıllardan alsa büe, içine mutlaka feza devrlnln ruhundan bir şeyler katryor. Bu kadar tutmasımn nedenl bu olsa gerek. General Chiopps'un tcumandasında 800 İtalyan izcisi dün Cezare Battisty vapuru ile şehrimize gelmişler ve îtalya elçilik erkânı ve Galatasaray İzcileri tarafından karşılanmışlardır. General Chiopps dün kendisl ile göriişen bir muhabirimize şunları söylemiştir: «Türkiye ile Gazi Hazretlerine İtalyaııın ve Musolininin selâmlarını getirdik. Muhtelif Akdeniz limanlarını dolaştık. Programımızm en dikkate değer merhalesi Istanbuldu. Bugün de dost ve bizi seven bir milletin arasında bulunduğumuz için çok memnunuz. Boğaziçinin güzelliğini seyahatimizin en önemli, en güzel hâtırası olarak saklayacağız.» İtalyan izcileri dün dogruca Taksim Âbidesine giderek bir çelenk koymuşlar ve hep bir ağızdan (Yaşasm Türkiye), (Ya İtalyan izcileri şasın Mustafa Kemal) diye ha?kırmışlardır. • Romadan gelen haberlera göre, M. Musolini, Musolinl kampmda bulunan 50,000 izciyo bir geçit resml yaptırmıştır. • Kocaeli Valisinin gazetecllere verdigl bir demeçte «Hereke fabrikasmın kayıtsızlık yüzünden yandığı ve sigorta bedelinin 520 bin lira olmasına karşıhk hasarın 170 bia lira olduğu» açıklanmıştır. • Müstehcen neşriyat yüzünden tutuklu bulunan Akşam gazetesi yazarlanndan Vâlâ Nurettin beyle tskender Fahrettin beyler 28 günden sonra dün tah liye edilmişlerdir. • Kanunen yüzda yedi kesil mesi gereken kazanç vergısi yal nız memurlardan kesilecek iken bazı fabrika hizmetlilerinden de kesildiği ögrenilmiştir. Bu yanlışlığın düzeltilmesi için Ma liye Vekâleti Vilâyetlere tebügat göndermiştir. iiSbulmaca şüphell fcişiler İçin yaptıkları, budala tiplerinden. 8 Bayrak (denizcl terimi). 9 «Henüz pişirilmiş yemek» karşılığı iki söz. YTJKARIDAN AŞAGlYA: 1 Hem gözleri görmez hem de ayağı aksar durumda (iki •«fsa söz). 2 Baştan çıkıp kudurmuş gibi hareket edenler (çoğul). 3 Bir şeyi gözil ila görme olayı, kaba ve kahn kumaşlardan. 4 «Bir çeşit kurutma temizleme tozu e!de et•^ meye kalkmaz» anlamına karma bir çekim. 5 Herhangi SOLDAN SAĞA: bir kurul mensubu, para var1 Yüzden fazla çeşidl bu dımı yapma hareketi. 6 Terlundugu söylenilen bir cins sl «hile ve fesat» karşılığı bir yırtıcı ve yabani kuş grupu eski terimdir, bir edat. 7 (çogul). 2 «Esas hayatl mad Çevrilince «dilinle dokunarak desi fazla değil» anlamına iki zevk duy!» mânasına iki sözlü. söz, geometri şekillerinden bı bir emir olur, ynlın mevsimleri. 3 «Trenin üzerinde fcorinden biri. 8 şup gittiği demiryolları engelli 234 567 8 0 «Mideleri değil» mânasına iki söz. 4 lblülcı/^*Dibomboş â z a Tersi ffbüyük şehir» demektir, grupu» karşılıbüsük ve sert taş parçalarıngı iki söz ve ço dan. 5 Balık avcılannın büğul. 9 Tersi yük ümitlerle denizs salıverdils «sert kaya parleri, minisi de var maksisi de. çalanm aşındı6 Vatikanda oturan Devlet rır» mânasına Başkanmın yansı, çevrilince oonim iki sözlü bir denizcilerin ölçülerinden olur, bnlmaranın bir sıfat takısı. 7 Polislerin 1970 • 71 taşı İçin tek bir Ulkeji, tek bir devrl llham kaynağı olarak almamış Feraud. Ko leksiyonu tümüyle devirler ve ülkeler arasında bir renk ve desen gezisi. Biraz Güney Amerikadan, biraz Inka'lardan, biraz çingenelerden, biraz Ruslardan esinlenmiş. 1900 yıllannm zevk anlayışını katmış araya ve hepsini toparlayıp uzay çağının kalıbına dökmüş. 12 34 567 8 9 ^^ ^^ ^^ # 4 i Louis Fertud'nun 1971 kışı için hazırladığı iki model. botlar ve kar başlıkları tamamlıyor. mor, siyah, kırmızı ve kayısı rengi. Kırmızı sarı yeşil beyaz, sonra toprak ve şeftali rengi. erik yeşili, kiremit tumncusu ve siyah, birarada bol bol kuîlandığı renklerden, modactnın. Kıyafetleri • RENKLER CANLI Eteklerde genellikle midi ile maksi arası bir yol izlemiş. Büstleri ve omuzları dar, belleri uzun, etekleri hafifçe evaze tutmuş. Kumaşlan tweedler, kaîm dralar, ipek jerseler, emprime vualler ve banlon'lar. Renkler canlı, sıcaaık. Gündüz elbiseleri yün üzerina rengârenk emprimeli. öğleden sonra ve akşam kıyafetlerinde sözdeleri: • BAŞARI İLE genellikle bolero tarzında kısacık ceketlerle giyiliyor. Geniş kaplar soğuk günler için ideal. Botlar, çizmeler, bilekte atkıkıla bağlanan sandallar var. Baj laıda elbisenin kumaşından boneler yahut tatar kalpaklanndan esinlenerek hazırlanmış rönar şapkalar.. Hatlar yumuşak, sarıcı. Renkler sıcak ve canlı. İşte moda dün yasmın yeni gözdesi Louis Försud bayıldığı kadmları bu çizgiIer bu renkler içinde görüyor bu kış. Siyahını, beyaz:nı. ! 9 i İiE z • I ııııııııııımııııınııııııııııııııımıııııııııııııııııımıııııııııııııııi"ii"iıi"ii""«'B OL'tS FERAUD manto ve tay yörlerinde bluzon stili deniyor bu kış. Hem de büyük bir başarıyla deniyor. Yakalar yüksek, geniş kollar bilekte bir manşetl» toplanıyor. Elbiseler 238 öğrencili bir ortaokul. Okulumuz 1967/68 öğretim yıtında açümıştır. Bu yıl ilk mezunlaruu verdi. Ancak verilen mezunlann bilgi ve beceri dununlarının nasü bir düzeye ulaştığuu bizler gibi okul yöneticileri de merak etmektedirler. Çiinkü 238 mevcutlu Ortaoknlda 1970 Nisan ayı sonuna kadar bir Müdür ve bir de öğretmen vardı. Bunun dışında asıl öğretmen yoktu. Dışandan ücretli elemanlarla derslerin kapatüması cibetine gidibniştir. Mezun olması gereken öğrenci sayısı 48 dir. Önümüzdeki öğretim yılında bu öğrenciler okulumuza de vam etmeyeceklerine göre okul mevcudu şu an 190 olup yeıü bi rinci sınıfa yapüacak kayıtlarla okul mevcudumuz 300ün üzerinde olacaktır. Nisan ayı sonunda okulumuza bir öğretmen daha gelmiştir. Şu anda okulumuzun Müdür yardımcısı kadrosuda yoktur. Lç yıldır okul müdürünün çektifi çileyi biı bUmekteyiz. Öğretmen ihtiyacı da oldukça fazladır. Bu durumu okul idarcsi zaman zaman Milli Eğitim Bakanlığına duyurmuşsa da bu. güne kadar olumlu hiç bir cevap gelmemiştir. Ne bir müdür yardımcısı kadrosu verilmiş, ne de okulu kısmen de olsa ihtiva cını giderecek öğretmeni vermemiştir. Halkımızın bflyfik ça ba ve yardımlanyla açılan bu okulun durumunun ne olacağmı üzüntü ile bekJedik. Bundan sonra daha ne kadar bekleyeceğimizl bilemiyorum. Saym Milli Eğitim Bakanbği yetkilileri lütfen daba ne kadar bekliyeceğimia bildirirlerse sevincimiz sonsuz olacaktır. Ilgililere bütün öğrenci velileri adına sesleniyorum. Okulumuza bir müdür yardımcısı kad rosu ile 2 Edebiyat Gr. 2 Fcn Gr. ve 1 Almanea ögTetmeni versinler de bizler, Sğrencilerimiz ve okul yetkilileri üç yıldır kavnşarnadıklan irazura biraz olsun kavuşsunlar. Ali Demirbaş Gökçebey Ortaokulu OkulAile Birliği Başkanı üısiye Sokağımızın suyunu kestiler i 9701971 TİÎATRO mevsimine az bir zaman kala, Îstanbul seyircisl diyalekt anlamda dört dörtlüfc bir ojun seyretme fırsatını buldu. Müzik dilinde «dört dörtlük» deyimi, ölçü içinde vurgu terimi olarak kullanıhr. Amma, müzis yenler arasmdaki konuşmaiarda biri diğerine «dört dörtlük bir konser, veya dört dörtlük bir eser dinledik» dedi mi, bu «tam başarı» veya «istenilen çiz gıye ulaşılmış» anlamına gelir.. İşta, şehrimiz seyircisi henüz kapalı sahne gösterilerine ısınmamışken, hattâ kimi kişiler yaz aylannın türlü yaşantılan içindeyken, Ankara Birliği Sah nesi'nin tstanbul'a getirdigi «Asiye Nasıl Kurtulur», tiyatrosevere sözü geçen ölçüde bir oyun niteliğini taşıyor. Şöyle ki: TİYATRO Selmi ANDAK 1 kıırlıılur ? yirciye bir «eylem» kazandırmak amacıyla kullaruyor. Bu alışılmış konu'yu dramatize ede rek, ve kötü bir duygusallığa düşürerek venniyor. Gerçekçi ve olumlu oyunların aradığı biçimde, olayı seyirciye «nesnel» bir görüntüyle aktanyor. Böyle olunca «Asiye» için oynnda ara nan bir çözüm yolu yok aslında ve zaten çereksiz bu. Bütün sorun, oyundan sonra seyircuıin kafasında, çöriimlenmeee bırakılıyor ki doğru bir diyalekt'tir bu .. Neden mi? Çünkü, konu, belirli bir düzende (daha dofru su düzensizlikte) geçmektedir. Bu düzende bütün «Asiye» gibilerinin bir kurtuluşu yoktur. An cak «sermaye» elde ederek hayatlannı olumsuz yönde tüketmek şansına erişebilirler, o kadar... İşte «Asiye Nasıl Kurtulur» oyunu da, konuyu belirli hareket noktasmdan başlatarak bu belirli (daha doğrusu belirsiz) sona vardırır. Bu düzende iş bu kadardır. Asiye'nin diğer yönden kurtuluşunu ise seyirci düşünsün, denir .. lışan Vasıl Ongören gerek yazarlıgı, gerekse yöneticiliğiyle bu çabasmı değerlendirmiş. «Asıye rolünde Zeliha Berksoy, de ğerli opera sanatçısı annesi Senıiha Berksoy'dan özellikle ses eğitimi, diksiyon ve entonasyon bakımlarmdan temel unsurlar kazanmış... Oyunda Halil £rgün ve diğer oyuncular, oyunun istenilen biçimde aktanlma smı sağlıyorlar. Oyunun, bağlama eşliğinde söylenen folk biçı mindeki müziğini Sarper Örsan başanyla hazırlamış. Mizansen' de gerekli olmasına ragmen ba zı hareketlerdeki abartmalan ve çok güzel bir buluş olan «kavga'nın yavaşlatılması» sahnesinin, ikinci defa tekrannı gereksiz bulduk amma, bukadar kusuru da, bu genel çizgi yanmda hoş görmek gerek... 05.55 06.00 07.00 O'.Oö 07.30 0745 08 00 08.10 08 30 08.45 09 00 09.2f) 03 40 1005 10 20 1045 11.00 1130 12.no 12.1(1 12.40 1300 13.15 14.15 14.30 14.45 15 00 15.05 15.30 1600 16 15 16.30 16.45 1700 radyo I S T A N B U L Aç 1115; program Günaydın Köye haberler Turküler; O. havaları Haberler; hava durumu Hafif Batı müziği îstanbulda bugün Solo çarkılar Piyano soloları Y. Çınardan turküler Ev için S. T u r d a n sarkılar Arkası yarın Saz eserleri Hafif Batı müziği F. Çelikten türkuler Kuçuk konser Solo sarkılar Haberler M. Akgünden turküler S. Derandan şarkılar Haberler; Resmi Gazetc M. Birtandan sarkılar A. Ediboğludan sarkılar T N . Koyutürk orkestrası R Şensesten turküler Haberler F. Canerden şarkjlar R. senfoni orkestrası Ekber Çiçekten türlrtUer Hafif Batı müziği M Kovancıdan sarkılaı Keman soloları Haberler 17.05 17.25 17J0 18.00 19.30 19.40 19.55 ^0ğ0 20.15 20 30 20.45 21.00 21 10 2130 2200 22 45 2 3 00 23 45 24 00 Koy odası Yurdun sesi korosu Reklâm prograrpları Haberler; hava durumu Reklâm spotları Ünlü solistler Bir varmış G. Kasacıdan sarkılar Hafif Batı müziği Anıtlar ve öyküleri N. Tüfekçiden türkuler 24 saatin olayları Solistler geçidi Bir Türk yorumcusu Reklâm programları Haberler Rlelodiden melodiye Gece müziği Kapanış İş bulsunlar çalışalım Gazetenizin 17.8.1970 nüshasında Cumhuriyete Mektuplar sütununda «Şehri seyyar satıcı kapladı» başlıklı yazıyı yazan sayın Y. Dahili Mimar Fuat Işık, seyyar esnaltan dert yanıyor. Üç bisiklet tekerleği bulan seyyar esnafiık yapıyor diyor. Sayın Fuat Işık, size hak veriyorum. Fakat memleketinden gelmiş, çoluğuna çocuğuna üç beş kuruş ekmek parası kazamp götürmek istiyen bu vatandaşa önce iş temin edip, ondan sonra bu işi yapmaz ise cezalandırma yoluna gitmemiz icap etmez mi? Ben açım, karnımı bu yoldan da doyuramaz isem bu sefer daha başka, cemiyetin yara rına olmayaa işler yapabilirim. Mâzur görün, tok, açm halinden anlamaz, sizi tasvip etmiyorum. N'uri Şenel ve arkadaşlan 14 Sok. No. 5 ZEYTİNBURMJ Biz, Ihlamur ve Cengizhan > • sokaklarında oturan aileleriz. a Sokağunızın yıllarca evvel (40 yıldan beri) suyunu temin eden su vanasım kaldırarak sokağımızın ortasına bundan yirmi gün evvel koydular. Sokağımızın yarısından az bir kısım (14 imtiyazlı aile) suların aktığı giinlerde bol bol istifade ediyor. Diğer otuzkırk aile on metre mesafedeki sudan faydalanamıyor. Bir kilometre mesafeden dolambaçlı yollardan aşağı taraftan gelen sudan faydalanacaksınız deniliyor. Bu gelen sudan istifade edemiyoruz. Kadıköy Sular Idaresi, sokağımızın suyunu kolayca temin edeceği yerde bize zorluk çıkarmakta ısrar ediyor. Yıllardan beri yukarı su vanasından verilmekte olan suyumuzun hiç ol mazsa sularm akt:ğı günlerde münavebe ile sağlanmasmı rica ediyoruz. Ihlamur, Cengizhan sokağında oturan aileler adına Recep Ardıç Ankara'nın genç sanatçılan, tüm kollektif anlamda bu oyun la sadece söylemek istediklerüıi doğru biçimde belirtiyorlar. Va sıf öngören'in gerek yazar, gerek yönetici olarak sarfettigl çaba, bu oyunda istediği hedefe varıyor. Epik tiyatro ilkelerine dayanarak, hatasız bir diyalekt' le. «panoramik» bir sahne düzeni ve «tartışmalı» bir biçim al tınria sunuyor oyunu... Gerçı klâsikleşmiş bir konu'yu (kötü yola düşen bir genç kızın öyküsü) nü ele ahyor, amma bunu alışılmış oyunlann, filmlerin ve diğer sunuşlann ötesinde. batn başka bir açıdan ve se HAKLI ÖDÜLLER 4 siye Nasd Kurtulur, oyununun Ankara Sanatseverier Kulübünün geçen yılkl ödül leri arasında dört bölümde armağan alması boşuna değil... Beş yıl Berüner Ensemble'de ça Tiyafro sanatçısı Nuri Altınok yeniden sinemada E\XET Tiyatrosu ojnıncu ve yönetmenlerinden Nurt Altınok, birkaç yıllık bir aradan sonra yeniden sinemaya dönüp, film çevirmeğe başlamıştır. Altınok'un son rolü, Acar Film'in Nejat Saydam yönetiminde çevirdiği «Herkesin Sevfilisi» filmindedir ve burada Türkân Şoray. Tanju Gürsu ile beraber oynamıştır t!k kez 1955'te «İlk ve Son» ülmiyle sinemaya başlayan. karakter rollerinde başarı sağlayan kırkdoKUZ yaşmdaki sanatçı, sinemanm etkili bir sanat dalı olduğunu belirtmekte ve «Tiyatro çalışmalanm engel olmasa, daha çok film çevirebilirim» demekfedir. 16.55 Açılış; program l î 00 Diskoteğimizdn 17.30 Kuçük konser 18 00 Gençler müzik 18.30 Senfonik müzik 19.00 Hafif Batı müzigl 19,30 Aksarn konseri 20.15 Hafif Batı müzigl 2100 Gece konseri 22.30 Hafif Batı müzigl 23 flQ Caz müziği 23 30 Gece ve müzik 00.3f) Hafif Batı müziği 0100 Program ve kapanıt İSTANBUL İL A N K A R A 05 55 06.05 07.00 07.45 07.30 07 45 0800 08 10 0840 09.00 09.20 09.40 10.00 1005 1025 10 55 11.05 1130 1290 1205 1225 12.40 13 00 13.15 13.30 1400 14.15 Açıhs: program Günaydın Köye haberer Türküır; O. havaları Haberler: hav» durumu Sabah müziği Ankarada bugün Her teiden Hafif Batı müziği Ev için Türküler . Arkası yarın Ara haberler Sarkılar Ceşitli müzüc Türküler Balete cafn Ara haberîer Kıbrısta bir haft» Türküler Sarkılat Haberler: Resml Gazete Hafif müzik Reklâm programlan Öğle konseri Sarkılar 14.35 15.00 15.05 15.20 15.45 16.(J5 16.20 16.40 17.05 1T.30 17.50 19.00 19.35 19.50 2010 2025 20.45 21.00 21.10 21.25 2145 22.05 2220 22.45 23.00 23.45 2400 Plâklar arasında Ara haberler Türkuler Kafıt Batı müıigl Sarkılar Arp soloları Turküler Albümlerden feçmeler İncesaz Köy odadi Reklâm programlan Haberler; hava durumu Türküler Bir vannıj Erkekler T. dan sarkılar Ne umdular. ne buldular Cağda; Türk müziği 24 saatin olayları Türküleı Sevilen sesler Sarkılar Türkület Hafif Batı müzijtl Haberler Her hafta bir yonımcu Gece müziğl Kapanıs D Kınık köyiine ilk kez İ kaymakam geldi Ş •; ™ 5 5 S S S S S 5 5 ™ ™ 5 S S S S S 5 S Kmık köyüne, fcurulduğtmdan bu yana ilk defa kaymakam gelıniştir. Kaymakamın köyürniize gelerek köylü kardeşlerimizin sorunlariyle llgilenmesi onlan çok memnun etmiştir. KaymakamiTnız, köyün her tarafmı gezerek gereken uyarman yapmıs, giibrelikleri köy icinden kaldırtmış, köyün saglıgı yönünden lâzım gelen biitün çahşmalan yapmıştır. Aynca 4 saat yayan vürüyerek sehre inen köylünün volunu Kaymakamımız görerek köylünün ıstırabmı anlarmş, yolun yapılması için calışmalara başlamıştır. Kaymakamımızın köyümtize karşı göstermiş olduğu bu yakın ilgiye köyümüz adına çok tpspltlrilr eder. ÜEinin devamı Memur vestiveri ve köylü şapkası Hasanoğlan köyünden lsmail Kürükkaraca bir tş için 12/8/19*0 Çarşamba günü saat 9.30 sıralarında Elmadağ Tapu Sicil Muhafızlığının kapısını çaldı. Şapkasını çıkardı, içeri girdi. Memur beyi nezaketle selâmladı ise de, memur bey bu köylü vatandaşın selâroına itibar etmedi. tsmail Küçükkaraca, dışarıda asacak veya koyarak yer bnlnnmadığı için elinde taşıdığı şapkasını kapı ardındaki vestiyere astı. Bunu gören memur bey, kaba bir ses tonu ve niddetle «Al şapkanı oradan, burayı köy odası mı sandın be adam» diye seslendi. tsmail Küçükkaraca, şapkasını eline aldı, basına götürdü çiyemedi... Kızardı, sarardı, kendisini en az 5 kisinin karşısında mahcup eden şapkasını nereye koyacağını bilemedi. Bir daha el değiştirdi... Gözleri dolu dolu bir memur beye, bir orada bnlunanlara, bir de şapkasına baktı. Belki de memur beye bu hali ile gerekli cevabı vermiş oldağuna inandığı için, sesetraeden dışarı çıktı . ts takibi için orada bulunanlardan bir aydın kişi, «Dışarıda asacak veya koyacak bir yer bulunmadıgına göre, sapkanın bu vestiyere asılmasını hoşgörüp, bu kadar insanın karşısında kişili|ini rencide etmemeliydiniz» dedi ise de. memur beyin cevabı sert, kaba ve düşündürficü oldu: « O bana ait, seni alâkadar etmez.* Kişilik ve adresleri bilinen 5 avrı iş sabibinin huzurunda cereyan sden, memur b«?y adına ntanarak izledigim bu olayın nedeninı, ilçili meraar beyin de fikri alınarak, öğrenmek istiyorum Elmadag Kaymakamlığıtıdan. Tücel HAŞtMOĞLU Zeyno filmini Alıf Yılmaz vönetivor ANINMIŞ yönetmen Atıf Yılmaz'ın Akün Pilm adına çevirdiği renkli «Zeyno» filrrr.nde Tlirk sinemasmın iki tin. lü oyuncusu Yılmaz Güneyle Fîiilya Koçyiğit, dört yıllık bir iradan sonra ikinci kez birara va gelmişlerdir. Aliye Rona Mümtaz Ener de filmde rol al mışlardır. Rlmin hikâyesinı vapımcısı trfan Ünal yazmıştır Görüntü yönetmeni Orhan Kap In'dır. «Zeyno». Anadolu'nun f 190 Kalem Evrakı Matbua Tab Ettirilecektir 1 Başmüdürlüğümuz ihtiyacı için 190 kalem evrakı matbua kapalı zarfla teklif alma suretiyle tab ettirilecektir. 2 Bu işe ait şartname ve nümuneler Yeni Valde Han ikinci katta Malzeme Servisimizde görülebüir. 3 Geçici teminat verilecek teklif üzerinden ve şartnamede yazıh nispetler dahilinde almacaktır. İstekli olanlann teklif mektuplanm 1/10/1970 Perşembe günü saat 15.00 e kadar Malzeme Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle