28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA İKİ CtJMHURlYET 5 Eylul 1970 sin sanat yarstmalanndan, kultür rarlıklarından yararlamns gereğinden s,ık sık söı edilir. özellikle çagdas uygarlık ürünlerine katlatfaı bulunamayan verimsiz, yaratma gücünden yoksun sanatçüar, aydınlar. yarı aydınlar geçmişc dönmeyi bir başan kaynaği olarak görürler. Bir kiınsede yaratıcılık yok mu, bütün gücüyle geçmişi savunur. yenîliğin tadnu varamıyor mu gecmişin derinüklerinde sayısır değerlerin saklandığuıı ileıi sürer. Yaratıcı bir bas için geçmiş bir tarth o» layından, kesintisiz gelisim oluşmalannın sıraJanışından başka ne olabiiir? Oysa tarih, yıfmlann değil, büyük başlann, yaratıcı güçlerin ardarda dizili ürünleridir, o iirünlerin sağladığı bir bütündür. Tarib okumanın, okutınanın tek yararlı yanı geçmişi, bizden öncekileri anlamak, öğrenmektir, onlan olduğu gibi geleceğe aktarmak, sırtta taşımak değildir. Gerçek tarih, insan düşünccsini geliştiren, yeniye yeni katan, başarıya başan ekleyen atıhmlar bfitünüdiir. Cstüste yığılmış olavlar karmasıklığı degildir tarih. Geçmiş d« böyledir, bir yük değildir insanın omuzlannda, geleceğe olduğu gibi aktarılması gereken bİT varlık da değildir hani. Kültfir varlıklarınııı, ilcrletici, geliştirici başanlarm. uygarlıklara yararlı ürfinler vermis sanat, düşünce çıfırlannın kaynağıdır tarih. Geçmişinde evren uygarhgına yararlı sanat ürünleri, düşünre varüklan olmayan bir ulusun tarihi de yoktur. öyle bir nlosnn tarihinden değil, ancnk gcçmiste olup bitmiş bir olaylar yığınınd*n söz edilebillr. enaissance'tan sonra R rek Doğuda geçmişe ger%k Batida, gedontişten, geçmi ESKİ OZIEMİ İsmet Zeki EYÜBOĞLU siz olarak gelışen bir düşünce akunının bovuna ilerlediği, değişik alanlarda değisik flrttnlcr verdiği görülmüstür. tlkçaf sanatuun, îelsrtesinin, siirinin degismeyen ortak komuu lnsandı, evrendi, varbğın özüydü. Heykel, tiystro, siir, felsefe, düzyazı kendi ölçüleri içındr lnsanı inceliyor, isliyordu. Homero»' tan, HerOdotos'tan, Hesiodos'tan günümüze ne kalmışsa insan kokar. Anadoln • Grek • Lâtin felsefeeinin özünde insan vardır. Tannlar, dağlar, ırmaklar, denizler, gökJer, evrenl kuran, bizi çevreleyen ne varsa insan kokuşlu, insan soluMuydu. tnsan elle tutulur, göxI« görillür varlığıyla ginnisti sanata, felsefe» yc, dü^Once flrünlerine. tnsanın bütün evrene yayıldığ) bir çafdı llkçaj;. tnsan evrendl, erren insandı. Renaissance, bu sonınlara, bütün errene vayılan insana bir çözüm yolu arama, onu kendi gerçekliği içinde kaTrama, tanıma akıuu olarak doğdu. Ins^n. bütün alanlan kapladıtı için, bn> blrfndfcn çok ayn gorünen düşünce, sanat dalUruıda bile içten bir blrlik sağlıyordu. Bütün flmikler insan özünde düğümleniyordu. Felsefe çığırlan, sanat dallan, düşünce akjmları eiele vermişti insan konusnnda. En büyük mimarlık yaratmalarında beykel en sayCi defer yeri abyordu. tlkçağ sanatlanm felbefesinden, felsefesini sanatlanndan ayıranuyorua. lmdi, böyle bir birlik içinde, en •mğlam, düşünce ilkelerine dayanarak yanyana gelişen insan varatmalan birbirini etkiliyor, birbirini jtprekli kılı\or, bir bütünlük içinde ilerliyordu. En soyutundan, en gerçekçi düşünce ürüıtüyle sanat ürünü arasında gene birlik, içten Cilen bağhlık \ardi. De%letinden sanatçıları, özellikle ozanları kovan bilgeler bile kendilerini şiirin büvüsünden kurtaramıyordu bir türlü. Bu bakımdan, ineandan uzaklaşan.' önünde duran gerçekleri değil de yalnız düşüncede yaşayan kuruntuları. gerçek dışı varükları konu edinen ortaçağdan sıynlmabydı ATrupa. öze, kendi bilgisinln, sanatınm kaynajhna inme. kültür sorunlannı yeniden tanıma reregindevdi. Bu gereği duyuş, kaynafa, öze inme istegi yeniden uyanma (renaissance) oldu Avrupa için. mu ise. biz de kaynaklarınuza, geçnıiş bügi, kültür, ganat varlıklanmtta, açıkçası Osmanhlara dönelim, bizim renaissance'ımu bu olur ancak, diyorlar. Buradan başlıyor büyük çelişme iste. Ortada bugün bize örnek olarak KÖıterilecek, ilkçaf Avrupasında olduğıı tiM kliaik sayılabUecek bir sanat. kültür TVhiı yoktur Osmanlınm. Osmanlı dttsüncesi kendi dışmdakı kültürlerin aktanlması sonucu doğmuş belll niteliği, klnüigi, yeniliği ounayan bir kanşımdır. Bir ulusun defil, bir ümmet kaynaşmasınm ürünüdür. Cç ayn kaynaklı dilin birleşimiyle kurulmuş bir dill vardır. Üstelik yaratma bakmundan yenl de deffldir. Edebiyatta Iran'ın, bilimde Arabui derin ettdsi altındadır. Osmanlı sanatına tran sanat karramlan, bilimine Arap düşünce deyimlert egemendır. Kendini köklü bir uygarlığa dayamamış, Anadolunun e»ki uygarlık ürünlerinden aldıklannı Arabm, Acemin sanarak benlmsedi. Islâmdan fincekj Anadolu'nun düşünce ürünlerini dolayb olarak aldı, onlan din etkiaiyle yabancı saydı, deterlendiremedi. Osmanlı unatında, knJtür&nde kllsik smyılacak bir öz, bir Hke yoktur. Sanatın her dalında, kültür ürünlerinln her türunde dokunulmazlığı olan birtakun ö'lçüler, değişmezllği ileri sürülen birtakun görüşler vardır. Uanci alanda olursa olsun düsünür, sanatçı bu değişmezlere, dokunulmazlara uyma gereğindedir. îaratmak, düşünmek, ürün vermek »ncak bu belli ölçülere uymakla olur. Düstinür, sanatçı, aydın kendinden önce gelen. eskilerce kullamlan kavramJann, deyimlenn. ölçülerin egemenliği altındadır. Bu belli ölçüler içindc davranabilen Osmanlı insanı gercekten bağımsız değildir. Onun dnşünce özgürlüğü eskiden gelme kavramlarla belirlenmiş sınırlar içinde yapılabileni yapmaktan Steye jeçe den gttfeHm, onan lşledlji konulan, lan bugünün anlayıjına göre yeniden ele alahm, onda haogi sanat Ukesini, evren görüşünü, insan sonınunu, varbk anlayısmı Aynıpanın ilkçağa dönüşünde olduğu gibi işleyebiUriz? Avrupa, kendi Ukçağısdan biçbir a m ı a kopmamıs, temel kültür sorunlanndan, ozaklasmamıstı. Ayrup» aanatında, kültürfinde, dünya ^öriişünde uygarlık kaynağı değişlnu olmadı. Puta tapan Avrupa bangi kaynaklardan beslenmişse, nıristiyan Anupa da o ksynakJars yönelmis, otılann ürünlerindeo yararlannnşttr. Durum bizim için öyle değOdir. Osmanlı, dln yfizünden üzerinde yasadığı toprağın uyfarlık ürünlerini atmış, benimsememis, yaHklamış, Araba, Acetne dönmfts, ortak bir \arlik anlayışını sürdürmüş. Ümmet UTKarbğı diyebileceğimiı bir uygarlığı izlemekle yetinmiş. Onun bilgi anlayışmda önemli olan soru sorma, temel nedenlere tmne, özü açıkJama bilinci yoktur, o yorumcndnr, dü sündüğünü süslü bir dille anlatıcıdır. Doğu düfüncesinde sora sorma bilinci yoktur. Geçmisten aldığını deflştirmeden olduğu gibl f » lecefe tasıyan Doğu lnsanı fle kabuğumı strttnd» taşjyan bir kaplumbağanın rarbk olarak aynlır yam yoktur. Batı insanı düşflndüğüne inanan varlıktır, Doğu insanı ise yalnız İnandığını düsünmeye alısmıs varlıktır. Batılı yapıcı, yaratıcı, bilincin ışıgı altmda işlerici. Dofulu ise aktancı, olduğu gfbi sakiayıcıdır. Elde olanı aktarmakla yetinen bir düsunce ortamına dönüş tse kısır döngâdür. "I Kökendeki yanlışbk tstanbul, 16 Hazıran Sah günü büyük elsylar ysfsdı. Ana yaaa'niD öngördügü sendikal haklan kısıtlamak tsteyen iktidarı protesto etmek için baslnan ısçi vürüyüsü. rer yer kanlandı. Mala ve cana saldmlar oldn. Bunnn üzerine siyasi iktidar sıkıySnetim ilânına röneldi. Ne var ki. daha önce Taksim Mevdanında patlak veren «Kanlı Pazar» da. Konva'dsfc» Jrtiea ayaklanraasında. ve bnna benzer cesitli olaylarda. nfikflmet «ıkıvonetime basvurmaktan sakınmıstı. Bu sefer ordnyu âlet edtrek dnrumn knrtarmaya çabalavan sermayeri iktidan. mnhalifler eleştirdiler. Ama cogunluk karanyla sıkıvönetim yfirürtüge kondn. Bnndan yararlanan Demirel, sendikal haklan kısıtlayan kannnn parlâmentodan geçirdi. Süleyman bev Iktidarının kanundan bek!edi|i. DtsK'in fDerrtmei Isçi Sendlkalan Konfederasyonn) tasftye edilmefl. ve •ermayecl Iktidarla ortak «Brflnen Türktsin meydanda tek basma kalması idi. tstanbul'da «ıkıvönetim DtSK'in bütun liderlerini tntnklavıp mevdanı Türkts'e açınea. tasfive kolaylastı. Sıkıyönetim fcteristemez Rermaveci iktidann isine yarıvordn. Gerel sıkıvSnetim ordu demek deîildi: ama sivast iktidann araeı gibi rörünmek, va da bn bicimde itham edilmek, sllâhb kuvvet mensnplannı elbette rahatsız edlvordn. Bn rahatsızlifin artık SıkıySnetim hâkimlerini de sardıgını ve sarstigını »örüyoru». 85yle kl : Anayasa'nın K*ncl maddesine gBre .hiç kimse tsbtt hakiminden ba«kasının öniinp çıkarılamaz» 16 Haziran 1970 Salt guna suç Islediii iddia edilen isciler icin tabiî hakim kimdi? Herhalde sivil ceza mahkemelerinin hâkimleri tabii bâkim «vılırdı Sıkıvönetim. sucun içlenme<îinden sonra ilân edilmisti. Egfr *ıkıvönetlm itftmvla teçici a<krrî idare vflrflrlflfr eirmi»*e. meveut askerf mahkemrTerin hSkimlerf de tabif hâkim «avılabilirdı Ne var ki. sKil mahkemeieri tsarak. askeri mahkemeleri de zecerek, «nçnn islenmesinden sonra özHlikle târin edllen hâkimlerin Snflne sanıklan rıkartmak. Anayasa'nın 32'nei maddesı hükümlerİTİe batdasamazdı. Bn rolda cerekceli vazılanvla kamnornnn aTdınlatan hnknkçuların fikirleri itibar ırSrmüs: ve Sıkıvönetim Mabkemesınin kökeninde Anava«a'va avkmlık oldnftu knskusu kamn vicdanına vayılmıstır. Ba knşknnnn ertec mevvalarını v»rmeşi beklrnivordu. Sprmaveci ve salbeH bir iktidann adamı eihi eftrflnmek. çofn İnsan lein atır Wr dnrnmdnr. Oereek olsa da olmasa da. bn volda sBvlentİler ortava çıktı mı. klnlnln vlcdan mnhasebesinde aeır hnnalımlora vol acar. Nltfkim bnndan birkaç hafta 8nce SıkırSnetim Mahkemesinde Heine bir olav eerevan ett«. Sanıklann derin ItirazlanTİa vnrvüze kalan Hlkltn Tarbajr Mnzaffer Bmkavnak, mahkemede yüksek sesle kendlsini savnnmava ba^ladı : « Siz mı hâkım mıvkimde^ınfz. bir m) «anık mevkımdevlz Ben vicdaniml» hirleîirim. Ben iktidann a<îami degilim Bemm kararnamemt İktidar da imzala^a. tsmet tnönü de ımzal»»a. ben vicdanımia karsı ksr«ıvayım. Benl, sanık sandaivesinde otursn adam ttham edemez Beni ve arkadaslanmı bu memlekette kimse itham edemez.» Afir bir bnnalımı vansıtan bn sBzler. Hâkim Baskaynak*ın dnrnmnnn açıklamaktavdi. Bn nSzler. bir hfikimln deiil, aneak tamklsr karşısında Bzelestiriye lflzuro fBrmüs bir klstnln ısvunraalandır. O günden beri çok zaman feçmemlntlr. öneek» gfln rene blî riedan mnha*ebeslne benlieini kantırdıki snlanlan Râklm Bar kaynak. kendisinl reddeden sanıklar karşısında çekilmek tornnn dnyarak demlıtlr ki : « Bugüne kadarki durusmalarda cejitit hakaretlerde bulundunuz. Benden endise duvsn sanıklann ve »vukatUnn önönde h&kimlik vapmam Davadan çekilecegim. Orduda da kalmiyaeagım. istifa edecegim • • SıkıyBnetlm Mahkemeırinin nlteHH ve hftklmierin karakteri konnsnnda bir flklr Bne sfirecek dnrnmda degillz. Sanıklann suçlu elnp olmadıklarını da tartısmak hem yazimıs konnsn dıfinda, hem de kannnlarea yavaktır. Biz sadeee SıkıvBnetlm Mahkemesinln kökenindeki Anavasal vanlıslıgı ve ba yaniulıfın arırlıgi altmda kalan bir hflkimin rnhsal dnrumnnn kendi akzmdan yansıttık. Gerçek sndur kt, TOrktye. sermaye İle emek, ve sermaveeiyle emekçi çelişkisindeki dfivalan bütün afırlıgıvla yüklenmlftlr. Bn dfivalarda devlet kuvvetlerini sermavedann bizmeğ tinde kallanmak, sermayecl ve sslbeli ikt^ar.lfiin kojay ,pjmı 3 • ^«WA*U* ,...nl..,.,n ^ yacaktır. İ â Sonııç mdi Teni bir sorun çıkıyor ortaya borada: Geçmişe dönüş. Bu tutum gerçek kaynağa yönelme aniamında alınırsa kendine geliş, venlden uyanış niteliği kazansbilir. Bizim için gvçmişe dönüş ancak Osmanhnın da bılmeden beslendiği eski Anadolu küJtürüne yönelis, ikinci, üçüncü elden değil, doğrudan dneruva kaynaktan yararlanış niteliğinde olabilir. İnanç, din gibi gerçek dışı inean yaratmalarnnn etkisi altmda kalmadan. Anadoln dışında kendünize ulus olarak kaynak uydnrmadan toprafımızın kültür varlıklanna dönüs bizi yenl bir vsrhk anlayısı. dünya görüsil Ue karşı karşrya getirir. Hafız, Sadl, Ebu Nuvas ribl baska ftlkelerin ozanlarma doneceğine Homeros'un başlattığı türküyü sürdürmek daha yararlıdır Mtim için: «Gönül ne gezersin ŞamU Arab'd» Gidelim gel ahı Rum UleriDe.» İste bizim kültür bsğımsıziığımızıa bat* langıç türkusü bu olmalıdır. Batı düsüncesinde insan ütün sanat varlıklaruıı, kültür kavramlannı, düsünce deyimlerini başkalanndsn almış, olduğu gibi aktarıp kullanmış, onlara jenilerini katamamıs, aldığını bir inanç dokunulmazlığı içinde kendinden sonrakilere aktarmıs bir ulus, kendinln değil, etkisi altmda kaldığı ulnsun tarihini yasamış. ya. satmıştır. öyle bir ulus, kcndi torunlanna örnek sanat ürunlcri. kültür yaratmaları bırakamanııştır. Geçmişinden kaJan düşünce var. Iıkları arasında klâsik denecek nitelikte üriinü olmajan, felsefe, bilim, sanat ilkelerine göre çağdaş yaşama ortamında örnek olma yapısını taşımayan insan yaratmaları bir ölüdür ancak. Batı, renaissance ile ilkçaga dönerken, bütün sanat, felsefe gibi düşünce çıgırlarının ürünlerini kavrama, yeniden tamyıp deijerJendirıne, sorunları, varlığa bakıs açılannı öğrenme amacını gütmüştür. tlkçağın yaratmaları yeniden ele alınmış, kaynaklara yeniden gidilmiş, varlık sorunları yeniden yorumlaıımıs, Ukçağla arada kopmayan, kesinti t B Eskiye dönüş gerilemedir B A vrupa uluslannın bu tutumunu göıdnünde bulunduran birtakun aydınlaneçtiğimiz haftanm hara olaylan normal bir gidiş gösterdL Beklendiği gibi hava sıcaklıklan önceden yükseldi, sonra hafif yağışlarla birlikte biraz düşerek sonbahann ilk giinlerini bizlere yaşattı. önümüzdeld bir hafta lçlnd» menüeketimizin genellikle deglşik hava tiplennln etklsinde kalacagı beklendıgindeo haftamn tahmml şöyledir: öyle bir durumda eskiye dönüş bir renaissance değil, bir gerilemedir. Kendi içine kapalı, gelişen düşünce ortamına, eanat çığırlarma karşı sırtuıı dönmüş, kültürü be> lirleyen gelişim çizgisinin dışında kalmış bir peçnıişe yeniden dönmek, çağın anlamuu karrayamamak demektir. Söı gelişi, Fuzuli'ye dönelim, onun tdn> UNDEN UNE Yanlış olmuş özür dilerim 6 Yer yer hafif bekleniyor gu Karadenlzde gtlneşll günler gorUlecektır. îki gün sonra yaJışlar keallerek, sıcaklıklar artacak ve bu durum bir tta gün devam edecektlr. Hafta sonlarına Dogru Batı Karadenizden bas lamak Uzere yeniden yağıslar bek lenmektedir Büzgârlar Kuzey yönl«"rden önceleri orta, sonralan hafif olarak esecek, denlz suyu sıcaJslıkiarı 2021 derece övannda bulunacaktır. U saganak yagışlı, öteki yerler az bulutlu geçecek hava sıcakhk lanrda önemU bir fark BÖrülmiyecektir. tkl gün sonra hava duzelerek sıcaklar artacak ve bu du'um hemen hemen haftanın son günlerine kadar devaro edecektır. caktır. Bunu taklben hava düzelerek sıcaklık artıslan basüyacak ve bu durum hafta sonuna kadar devam edecektlr. • DOGD ANADOLU BÖLGESt: Bır iki gün bölgenin Kuzey kesimleri paralel bulutlu, ögleden sonralan yer yer kus sure Bir sure once bırkaç gazetrde birden ölüra haberini aldığım Tıirk dostu; bugün detlet kademelerindeki ü»t basamakları isgal eden knşağın hocası, Profesör Neumark bakkında bu sütunlarda üzüntülerimi belirten bir yazı yazmıştım. Hemen haber vereyim ve onun ölümünden üzüntü duyan talebelerine özür dileyerek su müjdeyi uzatayım; bizim gazetelere gelen haber vanlıs imiş ve Profesör Neumark. Allaha şükür, sağ ve sıhhattc imis. Bu baberi simdi cAlmansa'nın Sesi» Radyosunda değerli hizrtler gören eslti gazeteci arkadasım ve Basın Taym ve Turizm Bakanlığı eski l'mum MUdür Muavini Fuat Emirean'ın bu münasebetle bana yazmış olduğu mektuptan öğrenmiş bulunuyornm. Haber bizim gazetelere neden ve nasıl böyle yanlıs aksettl bilemiyorum, fakat bSylece Sayın Profesör Neumark, herhalde kötü bir muziplik \üzünden, biç değilse sradan geçen ncnn yıllara rağmen, Türkiye'de ne kadar sevilip takdir edilmekte Oİduğunu da anlamış oldu. Bizdc bn cinsten yanlıs haberler çıktığı zaman, «Bunda hayır var, öldüiü söylenen kimse çok vasavacak» denilir. Bu söce dayanarak biz de Sayın Neumark'a uzun ömürler dileyelim. Emircan, benim bu sütunlarda razdığım yazıyı okuyuııca, işi incelemiş, bakmış ki Türk cazetelerinde çıkan haberlerden Almanlann bilgisi yok, haber de asılsız, ben de asılsız oldufunu bilmediğim bir haber üzerine teessür dnyarak bir yazı yazmışım, hemen harekete geçmiş, «Almanya'nın Sesi» Radyosunda ayın 21 nci günü bu yanlış haberden, benim yazıradan bahsederek ve bu vesile ile Profesör Neumark'ın hizmetlerini bir kere daha belirterek bir konusma yapmıs, Neumark'ın hâtırasına Türkiye'de bağlı insanların var olduğunu söylcmiş ve sonunda da yayını şöyle bıtirmis : «Sayın dinleyiciler, şimdi hem sizlere, hem de Cihad Baban'a bir mfijdemiz var; Profesbr Neumark'ın vefat etmediğini BU anda öğrenmis bulunuyoruz, fakat ba sevindiricl haber Cihad Baban'ın bir kadirsinaslık ifadesi olan yazısının değerini asla düşürmez.» Bu haberin, çok nazik ifadelerle tekzip edilmis olması bir İse yaradı.. Bizim kusağın insanları, bu tallhsiz vesileyle, kendi hocalarını tekrar belleklerinde yasatmak imkânını buldular. Bu hoealar o tarihte, yanl 1933'te, \t ondan sonra üniversitenin ilmi çehretini çizmişler, bu müesseseye Batı ciddiyetini getirmişlerdi. Bunlardan hiçbirinin ucuz öğrenei polftfkası yaptıklannı kimsc görmedi; hiçbiri fikirlerinden, iktidara yaranma nfruna fedakârlık yapmadı, zaten öyle insaniar olsaydılar Hlt1er rejimi ile bağdaşır, kendi memltketlerinde rahat rahat oturabilirlerdi. Fakat Hitler'in zorbalıgı yüzünden kaçan bu insanların çoJtn, Türkiye'de de, hilekfirlık, dedikodu, haset ve fesatlık \üzünden aleyhlerinde açılan kampanvalara dayanamayıp gittiler. Onlan, üniversiteleriraizin bunalım içinde çırpındıft su sıralarda, derse girmek yerine polltika makaleleri yazmayı yeg tutan bilim adamlanmızın tutumlan karşısında çok anyoruz. Onlar, ilmi, Türkiye'nin o zamanki gerçeklerine adapte etmeğe çalısıyorlardı. Bugün bu çaba durdn, ve biz yine vabaneı divarlarda vazılan kitapların tercümesi devrine girdik^ Bir devalüasyon oldn, yayınları takip ediyorsanız görmüşsünüzdür. bn vesilevle birçok yazılar çıktı, her yazının altmda büyük, tanınmış imza vardı ve bu yazılann hiçbiri diğerini tutmuyordu. Siyasete ve cıkarlara âlet olaa Umin hilckârlığını bojiece gördükten sonra, bir zamanlar Atatürk'ün venileştirdijı üniversiteye kişiliğini veren bu insanların dürbstlüğünü daha çok kavradık, ve onların hStırasına daha sıkı bağlandık. Sayın Profesörün, gerçek olmadıgını anladığımız, Blflm haberini okuduğnmuz zaman üzüntümüzü arttıran sebepler arasında, ilme yakısmayan buçünkü tutumlann ycri büyüktü. ı :•» GÜLGÜN KVNAL 11« GCNAV SAĞUN ••••••••••••••••••••••••••••••I •••••••••rı METLtDI SCR1F Kıymetli varhgımız Nedİm GÜVEN'İn vefatınm 40 mcı gününe rastlayan tesı gunü ikindi namazmdan sonra Şışli Camiinde Kur'anı Kerim okunacağından arzu edenlerın nur. Cumhuriyet 8811 7 Eylül 1970 Pazarazız ruhuna ithafen ve Mevlıdı Şcrıl teşriflerı nca oluAtLESt • MARMARA BÖLGESt: Bu gtinden itibaren bir Ud gün bölgenin Kuzey kesimleri yer yer mevzil yagmurlu, öteki kesinüer az bulutlu geçecek. Hava sıcaküklan mevsimine uygun bir sekılde biraz düzelecektir. ÎM gün sonra hafıf j'ağmuılar kısa bir süre kesilerek sıcaklık artışlan başlıyacak, bunu takıben hafta sonuna kadar bazan gUneşli taman zaman da yağışlı günler ettasini sürdürecektır. Büzgârlar haftamn ilk günlerlnde Kuzey yönlerden orta kuvvette sonralan hafıf olarak esecektir. • EGE BÖLGESt: İlk bır iki gün hafıf sıcaklık duşüslen ile bırlıkte bölgenin Kuzey kesimleri çok kısa sürelı sağanak yağışü. öteki yerler az bulutlu geçecek, hava sıcaklıklan biraz dü şecektir. îki gün sonra yağıslar tamamen kesilerek günesll günler gelecek ve sıcaklık artışlan başuyacaktır. Hafta sonuna doğru Batıdan beklenen serin hava nedenı ile yeniden mevzii yağmurlar gelecek ve denlz suyu sı caklıkları Kuzeyde 23, Güneyde 2526 derece olacaktır. • AKDENİZ BÖLGESI: ilk bir iki gün parçalı bulutlu veya açık geçecek, hava sıcaklıklan biraz artacaktır. Bunu takiben Batı Karadenizden başlamak Uzere çok kısa sürell mevzii saga nak yafışlan etkili olacak, hava sıcaklıkiannda azalma görülecek tır. Haftanın son günlerine dogru yeniden hava duzelerek sıcak günler gelecek. denız stıyu sıcaklıklan Batıda 26, Ooguds 2728 dereceye kadar çıkacaktır. Ağustos ayı nasıl geçti Prof. Dr. ümran E. ÇÖLAŞAN j BÎZLER Emcl ÇELEBİOĞLU ve , Yusnf ÇOLAK Nikâhlandık. 4 Eylul 1970 Ankara fct Mllâno Evlendıler. 7 Eylul 1970 Tutn Rek: 70318831 Cumhurlyet 8S12 • KARADENtZ BÖLGESt: Dun kesilen hafıf yağmurlar bugünden itibaren bir ıM gün Batı Karadenizden yeniden çok kısa sürell olarak başlıyacak. Do • tÇ ANADOLU BÖLGESt: Bir iki gün perçau bulutlu, Gtlney kesımler açık geçecek, hava sıcaklıkiannda önemli bir degışme görülmiyecektir. tkl gün son ra bölgenin Kuzey kesimlerlnde öğleden sonralan yer yer mevzii yağmurlar başlıyacak ve trununla birlikte hava sıcaklıklan hafif düşecektir Hafta sonlarma doğru hava dUzelerek sıcak günler etkitl olacaktır • GÜNEYDOGC ANADOLU BÖLGESt: Birkaç gün bölgenin Kuzey kesimleri parçalı bulutlu bir iki yerde çok hafif mevsii yagmurlu öteki yerler açık geçecek, hava sıcaklıklannda önemli bir deglşme olraaja NlMB0 c HAVA ıteıklıklan AJu»to» ayında yurdumuzun tatanbul, tzmır, Bodrura, Mugla. Oıkıli vs dolaylan normallerinden biraz ııcak, öteki yerler ise mevsim normallenn» uygun bır seyir göıtermiştır. GÜNÜN en yükıek ncaklık ortalamalarını normallen ile mukayest edersek, tç Anadolu (Malatya ve Elâzıg çevreleri harıç) Dogu Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu BölgelennİB 1 ilt 3 derece daha loguk, diger yerler] nıs« normallerinla biraz altmda geçtiğmi görmekteyız. YAG1ŞLARA gelince : MARMARA BÖLGESt : BU yıl Ağustoı ayında vukubulan yaSışlar genel olarak normalleıinden eksiktır. Geçen yılın aynı ayında Edirne merkezinin Ajurtoı normali olan 21 mm.'ye karsi 47 mm yağış ahşı hariç tutulursa. aynı eksiklik gbrülmektedir Bu yıl Göztepe, Bursa, Kocaelı. Bandırma ve Çanakkale merkezlerinde, geçen yılın Agustos ayına nazaran biraz (azla vagıslar ttayderltlmistir KARADENtZ BÖLGESİ : 1969 Agustos ayında genel olarak normalinden çok noktan yagıslar kaydedilen bu bölgede bu yıl ZonguHak, tnebolu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin v« Bolu merkezlen normallerinin üıtünde yajı» almıstır. EGE ROLGESt : AGUSTOS «yı ragış ortalaması 5 mm. civarında olan bu b51gede 1989 Agustos ayı yağıssız geçmıştır Bu yıl Agustos ayında, Afyon'un 21 mm.. Denizli'nin 19 mm, Güneyin 18 mm v« diger bazı merkezlerin alengı cüzl yağıslar hanç tutulursa. böljsede vukubulan yağışlar normallerinden eksiktir tÇ ANADOLC BÖLGESt : BÖLGEDE Akşehır ve Ilgın merkezleri nonrallerinİB Qç katını bulan yağı» almıs. Kaygeri tnerkez) normali dva. nnda yagışlı geçmiştir. Diger merkezlerde vukubulan yt ' gıslar ise normallerinden eksiktir Ağustos aymdı Eski?ehir, Yozgat, Ilgın, Akşehir ve Karsman merkezlerinde geçen vılın ASustos avına nazaran fazla yagıslar kaydedilmistir AKDENİZ BÖLGESt i BU vıl Ağustos ayında böleede vukubulan yagıçlar normallerınden eksik olup. tskenderun, Dörtyol ve Antıkya merkezleri Keçen yılın aynı ayma nazaran fazla y«gı? al* mıstır GtNETDOGU BÖLGESİ : AĞUSTOS ayı yagı» ortalamar t mra. clvannda olan bu bölge, Adıvaman merkezinin 3 mm. yağıs alısı harlç tutulursa. diger merkezlerde kavdedilen yağışlar normali cıvannda ve normalinın altındadır DOĞÜ ANADOLD BÖLGESİ : MALATYA, Erdnean, Erzurum rt KarakSse merkezlerİBitt kaydedilen yagiflar normallerinden fazla, diger raerket , DUNYANIN 5KITASINDA TERCİH EDİLEN MÜREKKEP Selikan Sabit ve yıkanabilir, 5 cazip renk: Mavi Siyah Hoyal Mavi Parlak Kırraızt Parlak Yeşil Parlak Sivah İlelikan B&tün kııiaslyecilerde bulunur SİGORTALILARA DUYURIT NARİN YAPI KOOPERATİFİ'NİNT (T) PLAN, AÇIKLAMA VE MALÎ ŞARTLAR LİSTEStNİı LÜTFEN TEMİN VE TETKİK EDİNÎZ. ! Galatasaray, Ingılız Konsolosluğu karsısı, Kat: S, Tel : 49 00 27 45 38 89 45 54 38 İÇİN ORTAK KATDINA DEVAM EDİLMEKTEDtR. ', ', Bütün daırelerde kalorifer, gömme banyo, çofben, marley ve ı televizyon, telefon, hldrofor tesisatı bulunmaktadır. ' 6. Y1LDIZ SITBSI ETİLER'DEKİ Bedir Han <
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle