Katalog

SAYFA OÖRTs :CUMHURÎYET: 30 Eylul 1970 jBsttn cerilla örgutleri içtade en gUçlü duruma sahip olan El Fetlh, daha önce de belirttiğimla gibi, 1948 yenilgisinl izleyen göçün içinde oluşmus tar. 1952 ye kadar olan dönem, B J 1 çerçevesi içinde bir çozümün beklenmesi, dönemldir. B M. 1949 da mültecilerin eski FiBsün'e dönmelerinl sağlamak istlyordu. Ne var ki îsraü, çoğunluga sahip bir ulusal Yahudl Devleti ilkesüü tehlilceye düşürecegi gerekçesiyle BM. kararlanna karşı çıkacakü. öte yanda 19521953 döneminde FllistinlUer Baas, Arap Ulusal Hareketi gibi partüerde v» yme 1948 yenilgisinden sonra ortaya çıkan Müslüman kardeşler glbi örgütlerde fealiyet gösteriyorlardı. Bir kısmı ise Ürdün Komünlst Partlsl içinde yer almıştı. El Petih'in Gerilla hedefleri, Urdün F ve ötesi kadrosu Mısır'a karşı 1956 yüında gtrişilen üçlü saldın sırasında aylarca Israil işgalinde kalan Gazze şeridinde vücut bulmuştnr. (1). Bununla birlikte Filistin geriUalan asıl 1967 yeniigisinden sonra politik yapıya ve etldn askerl gîice sahip olmus. lardır. Israirin askerl ve politik plân da yenilgisinden sonra kurulacak Filistin Devletiıün nitelikleri El Petihin 1 Ocak 1969 da kabul ettiği yedi maddelik prog ramından önce 1964 Mayısmda Kudüs'te düzenlenen ilk FUlstin kongresinde onaylanan ve mH« nihayet, 1988 Fetih ve Saika'nın kabldıgı 4. FUistin kongresinde düzeltüen programında söylece yer almaktsydı: Birinci Madde Fîlistin Arap FiUstinlüerin vatamdır ve Arap vatanımn aynlm u parçasıdır. Fllistin ulusu Arap uluslar camlaeı içinde yer alır. Üçüncü Madde Fllisün'in Arap hfl11n vatanı üza. rinde yasal haklara sabiptir. Kurtuluş gerçekleştiginde lstek ve seçimine göre kendi alınyazısını tayin hnirinnı kullanacaktır. Dördüneü Madde Siyonist isgall başlangficmdan önce sü rekll olarak Filistin'de yaşayan Tahudiler Püistinli saynacaklardır. Sonuncu madde 1947 den sonra göçeden Yahudilerin Fiüstinü sayılmayacaklan anlamına gelmektedir. (2). Diger taraftan 1 Ocak 1969 progranun da El Fetih demokratik, lâik, ırk ya da din aynnuna yer ver meyen bir devlet görüsü getirmektedlr. Wr parean oh> oak ve bu vatanm içinde yabana Mr Devlet nitellğl taaunayacakör. FUlaönin öbür Arap Devletleriyle kunnası muhtemel birllk sınır »orunlannın öneminl azaltacak, israU'in ve batta Ürdtmun bugünkü yapay statülerlnl ortadan kaldıracaktır. 2) tFüistin'de yaaıyan ya da bu ttlkeden zorla göçettirUen bütün Yahudl, MUslUman ve Hıristiyanlar FUistin yurttaaı olTTI«V h«vtm« sahip olacaklardır. Bu iUce sürgUndeki Filis. ttnlilerin tümünün Flllstin'de ya da sürgünde doğmuş olsun olmasın ve )ittH>"»«ır milliyetleri dfinüs haHnrıi garanü altına al maktadır. Bu aynı zamanda bu gün tsrail uynığunda olan bütün Filistinli Yahudilerin, siyonist şovenizmi ve ırkçıugı reddetmelerl şartıyla, aynı haklardan ya rarlanacaklan anlamına da gelmektedir. Devrim böylece FUtatinde sadece 1948 ya da 1917 den önce yaşamakta olanlar ve onlann evl&tlannm kabul edileceği prensibmi reddetmektedir.» ne VıttinimairiiTTn vatanlarına OrtaDogn lçln bnnd&n sonrakl mesele, bloklararası dengenin sag'Ianmasıdır. Resimdeı dengenln bir tarafı olan Sovyetler Birliği Uderleri. müteveffa Başkan Nâsır'Ia görülüyor. poUtikayla Ürdün'ün, ÜrdünTO ilerlci unsurlann da barekete geçirllmesiyle siyonizm ve emperyalızmle savaşta çok daha sağlam ve güvenüir bir platform haline gelmesi yolunda çaba göstermektedir. Bu İse ancak, üerici Arap Cephesi sosyalistler İşbirliği çerçevesi İçinde oluşabüecek bir husustur. Ortadoğu'da sllftlılı mücadelenln de bansın da iç sosyalist gelişmelerin de yolu bu hususua anlaşılmasından geçmektedir. 1) Geıvd Chaliaad Le Monde Diplomatiqne Mart 1970 2) Aynı inceleme. 3) Israil ve Filistin antttednin tanınması . Victor Cygielman, Le Monde Diplonutiqae • Mart 1970. EL FETİH'İN HEDEFLERİ El Fetih'ln organı Patebin 19 Ocak 1970 tarihli sayısında yayınlanan bir yan dlzlsl bu konuda daha aynntılı bUgüer ver mektedir 1) Toprak: «kuTtanlması ve demokratik ve progreslst bir devletin kurulması gereken toprak, Ingliis mandası sırasısda tanımlanan 1948 önoesl FUistin'deki kurtanlmış Filistin A HABAŞ'IN HALK CEPHESİ Uluslararan plânda adnn uçak kaçırma olaylanyla duyuran FUistin Kurtuluş Halk Cephesl • ki cephe 1969 Şubatında marksist cizgldeki Havatme ve arkadaşlannın Demokratik Halk Cephesl adı altında bir başka örgüt kurmalan sonucu bölünmüstür . Uk kes 195980 sıralannda Surlye'de olusmuştur. Bu nunla birlikte Halk Cephesl Uk kez 1967 yenUglslnden sonra «DSnüsüm kahramanları» Arap Ulusal Hareketinin Filistin daü (Rurucusu ve lideri Dr. Habaş'tır) ve aynı hareketin askerl örgütü «ÖÇ*Un Gençlerl» nin birleşmesinden doğmuştur. Habaş'ın yönetimindeki HaDc Cephesi köylüler ve işçilere dayanan ve aynı zamanda küçük burjuvazi Ue de işbirliği yapan devrimd bir örgüt saymaktadır kendisini. Hareketin mUcadelesi şu üç noktada toplanmaktadır: Siyonizm, emperyalizm ve tutucu Arap rejimleri. Halk cephesine göre El Fetih cburjuva» yönetime sahiptir. Emperyalizme karşı savaştan kaçınır, sosyai plânda tutucudur. Iktldardakl Arap rejun lerinin yikılmawna nza gostermez. Havatme'nin mandst • leninist çizğideki Demokratik Cep hesi de, yine Habaş'ın Halk Cep hesi tarafmdan ckendllerinin de küçük burjuva olduklannı unutup» küçük burjuvaziyî blok halinde reddetmekle suçlamakta dır. Habas aynca Demokratik Cepheyl Arap işçi sınıfını Lum pen .proletarya sayarak devrimi yönetecek yeteneklere sahip olmadığı görüşünün savunu culuguyla da ithatn etmektedir. Buna karşüık, FUistin direnme örgütleri içinde en çoK ağırlığa sahip bulunan El Fetih Habaş'ın Halk Cephesi'nin «maceracı» eğUimlerinden yakınmaktadır. Di ğer taraftan Fetih, Saika (YUdınm) Halk Cephesinden sonra FUistin Kurtuluş örgütleri arasında 4. sırayı isgal eden Demokratik Cephenln MandstLenınist bir akım olarak özellikle üst yönetim kademelerinde öbür örgütlere oranla daha «yetişmiş» olduğu genellikle kabul edilmektedir. SON konu veresim: AYHAN BAŞOGLU endülüste fsyan FAKIR BAYKURT 13 «Kızım çok gflccfik daha!» dedl Ve». Cama finfinden alıp gBtflrürken ellerinin omnzlanna fBmülüşflnü. ynmnsacık kemlklerinln ellertne gelisini düsündü. Sertermemişti daha kemikleri. «Çok güccük, evlenemez !..» «Aklına yanayım!» dedi It Omar. «Derede çim biter, kayada bıldırcın öter, afıldaki oğlaktan dsha erken böyür kıx dediğin. Benim Akiflen dofdular. On üç bitti, on dördüne bastılar. .» «Ohhooo!.^ dedi Şakir Hafız. «Hacratı Peygamberimlzln lftfıdir: "Kız kısmı on üçfinde çocnk doturnr!" Sen ne dJyon? Bahusus ki köylük yeri bnnnn bnrası. Sanıp banarken, bakarsın biri çarpar feçer. O zaman, ke*ke vereydin istedikleri zaman dersin. Emme is işten geçlp gitmis olnr. Hadi heç düşünme aslanım, hayırlı l ! tki kisi soknldn yanlanns : «Hayırlı olran Veliknl!» dediler. «Arkadaslann eayını sen «öyle artık!» dedl Cemal. «Ben de sSyleyebilirim emme lana yakısır! Sen varken bana ayıp olnr...» «Arkadaşlara çay getir Linllnî.jı dedl. Sesi kareımıçtı. Kahvedekilerln dikkatlnl çekti. Oynneular da, seyirciler de, baslannı çevtrip baktılar. Birkaçı, kıçlanndan ellerini çeklp, bir gSrev dnygnsnyla VeUnin otnrdnln masaya yflrödC. Otump «Hayırlı olsnn !» dediler. VeH onlara da çay söyledi. En ton Lfaüin gelip knlagına, «Hayırlı olsnn Velfi! Bir çay d» ben içeylm ml, ne dersin?» diye •ordo. VeH baktı basını kaldınp : «İç bakalım Koca Linlln! Bir sen eksik ka|dındı !» dedL ; Çayinı lcip bilirdikten sonr» birkâf kl|i tordn: «Hayırlısıyla dfijtfln ne taman VelâT» «DagOnfl konusmadık . » dedi Veli. Basını Bne egip dndaklannı kemirdl. «<B1ıtaı k5y kızı verdi bile bizden Bnce! Havana da evde boynna «oknrdangın bana karsı!)». Sonra çıkanp bir onlnk nzattı Llnline: «tçilen çaylann parasını al!» dedi. la rellr. Sonra (alüar, dikenll ardıçlar baslar. C*> ldarm, ardıçlarm arasmda san çamlar yer aln, Kesfle kestle seyrtlmiçtlr çamlaı. Ama başka köylerin bn kadar da yoktnr. Tavşan, kekllk, tilkİ, bddırcm, her sey bulunur çamların çalılann arssmda. Saklt koyaklardır bnralar. Ne Ankaralüal bilir, ne Amerikalılar. Sapa yerlerdir. Yol varmaa her zaman. Tak tuk, paat küüt, avcı gürültüleri ol* maz. Her cumartesi pazar, köyün dolayını yabana heriflerle kopaylan, tazılan çevirmez. Kendi halhw de, di yüzü kapalı, kale gibl bir köydür... Alt yanmdan Erlklinln suyn geçer. İkl yua ehna bahçeleridir. Yenl kurulmustnr bahçeler. Mıilk Musdunondor ama, köylüler bakıp büyütürler, yerler içerler. Bn kadarına izin verir. Bu yüs« den Evciııln imamı üyesi, «Ağamız eyidit vallahU diye övgü düzer »ık «ık. Ama yenilip lçildlkten sonra kalan elmalan al* mak satmak Musdnnun hakkıdn. Kamyonlaıla götürür Ankaraoın hali'ne. Kamyonlar kabzunaU»nn, dmalar Mnsdonon, kflr kazanç çok olar. Mnsdu yfiz elliye verirse, bteki de üç yüze satar. «Parası olan kazanır. Sermiye meselesi!» der Mnsda* •Kamyonlar obnasa götürüp satamazsın. Kamyonlar da dünya para. Ben kl bn kadar paranın içlndeyrnı. Yüzüyonım desem yalan olmaz. Benlm yok on dene, yirml dene kamyonum. Ankara hall'ndekJ Hacı İrefik sozünde dnrursa bu yıl bir Reo çekecem! Ordu malı. Çıkıntı. Müsdameldir C H M yenlsinden geri kalmaz. Neyse kamyon olmazsa nasıl götürür de satarsın elmalan? Eşşekle mi götürfip satacakssn? Geçti o demler. Yiiklesen yüklesen yetmiş kilo yüklersin bir esşeğe. Ankara üfl buçuk jrünlük yol. Bırak Ankarayı, Kızılcaya vararaazsın' yeğenlm. Kofünierhr içinde blribirinl yaTalarf sonra da çürür orfrnalar.tlle de kamyonlarui obcaK. Yüklediğin gibi, iki seetin içinde ulaftıracaksın. Lekelemeden, kn gibi Al yanaklı. Öyle ebnalar ki, istersen üç bnçuk dört Uradan. T*> ni kız gibi elmalar.» OCAtffJU DİŞİ BOND ÜRDÜN OLAYI VE ÖTESİ 20. yüzyıl baslan Ingiliz emperyaUzminln yarattığı Hasimi Ürdün Kralhgı ile etrafmdaki gelişen Arap rejimleri arasında çatışma hemen hiç eksik olmamıştır. tkinci DUnya Savaşı son rası döneminde de Ürdün Krallığı Anglo Amerikan emperyalizminin Ortadoğu'da gelişen Arap Kurtuluş hareketlerinl engellemek amacıyla glriştiği her tertipte dolaylı ya da direkt yer almıştır. 1967 saldınsı öncesl tsrall'in çevredeki Arap ülkelerlne baskısı Ürdün'de Uericı Arap Cephesi arasındakl sürtüşmeyl asgariye indirmiş ve Kral Hüseyin Arap Cephesi saflarında yer almıştır. Ama bu çok sürmemls Ürdün yönetiml 1968 den lübaren gerillalan ezme, biç değUse onlara «otoritesinl» tanıtma fırsatlan aramıştır. Nltekim bu fırsat Uk kez Saray'm adamı Tahir Dablan'ın dUzmece grupunun (Zaferln BirUkleri) kış» kırtması Ue 4 Kasım 1968 de Ürdün ordusu FUistin örgüüe. rine ateş açmıştır. Ürdün yönetimi Ue Filistin örgütleri arasın daki çatışmalar o günden bu yana çeşitli şiddet ve dozlarda sürüp gitmiş ve nihayet çatışma bugünkü had düzeylere varmıstır. Ne var M Ürdünle FUlsön ge rUlalan arasındakl meseleler son derece karmasıktır. Hele bu, daha geniş bir perspekttf içinde, yani bütün Ortadoğu perspektifi içinde düşünülürse daha da içinden çıkılmaz bir hal al maktadır. örneğin bugünkU Ürdün Kral lık yönettminin candaman sayılan Şeria'nın mümbit baö bölgesi Filistin'in bir parçasıdır. Filistin'in öbür parçası ise IsraU'dlr. Böylece, FUistin aynı zamanda hem tsrail'e hem de Ürdün'Un bugüniü yönetimtoe karşı savasmak dunrmundadır. Bu sorun nasıl çözülecektir? Dığer taraftan FUİstin'in Şerla'nm Batı yakasmdaki topraklarda bir Devlet kurması da, bazı yorumculann iddiası hllâft na, meseleyi çözmeye yetmeyecektir. Oysa bu tezin gerçeklesmesi FUİstin'in îsrail açısından bir Devlet niteliği kazanmasına yol açacak böylece de bizzat TelAviv'in ekmeğine yağ sürecektir. •Kuıız . > dedl İçinden Mnsda. «Kız gibisl v n mı dünyada? Ömriimüzü daha (azla çürütmcnm niizfimü yok bn clnll kanyla. Para dersen var. Mal dersen gani. Vncutam da yerinde hamdolsun. Neye afanayacakmısım? Deral alıp bngünkü fünlerlmin kıymatını bilmeli, dadını çıkarmalıynn. Yoksun, dünya geçer gider oğlom Kabak Musdu! Gem. çer gider ki, febnez gerl! Parayı vapurlara dolEVCtDE BtR KVL donan da ise yaramaz o zaman. tlle de vahtında. Demlr tavında, gözel ça^mda demlş. Sen de ça* Evci köyfi Gökçfanene bir saat çeker. Atla brk ğinda alacaksm. Atakçı Vellnin kızı gü] mü, sümdakikadır. Kabak Musdu ağır sürer, ezmez atı. Ağnbül mü? Yoksam menevse çiçeği mi, ne boktnz sürdüğü halde kırk dakika çeker ikl köyün araanlayamadım? Bir fröriişte çarptı benl. Clan sn gelsı. Gokçimcnden daha utak, yanık, kavlak bir peç dünyada epey kancık sınadım. Bnnnn fibi birkoydiir Evci. tnsanlannm çoğu Ankaraya göçden fnranı olmadı heç. Ahutudn likörii olmus namiiştür. Göcenlerin de. kalanlann da mülkü yokmıssn. Ayrayı almış afzma. Çıkmts damm bastna. tur. Ufak köydür. Miilkün tümö Musdunundur. Ismyor! Dişlerini seveyim! Yiyim yiyim! Saçlan Parasız kalırlar. Cahil kalırlar. Çekip giderler boncuk örüîü daha. Olsun. Düğün davul derkeo sonra. Yükleri bir kağnıyı ya doldurur, ya doldurbiraz daha tavlanır. Ravun karpuz bile üç frün maı. Bir «kondn» odasma sığarlar Ankarada. Ama önce ham Iken. dört gün sonra eriverivor. Hele bir kalan kalır. ÇUeye dayancası olan kalır. Köy kadavul gelsin! Davul sesini duydukça böyür kız kısIır geride. mı demişler, haggatan öyledir. Dürii de böyür. Bir bayırm eteğindedlr EveL Çam, hemen üstündedir. Yukan doğru yürürken önce biraz tar(Arkası var) ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a 3 5 Misis Madvick, bütün ağırlıgı Ue dış kapının bir kanadına dayanmış, olduğu yerde duruyordu hâlâ. cYok her Oalde...» diye na nldandı Rita. Beriki hafif bir homurtu ç> karmakla ve dişlerini göstermekle yetindi. Kisnemek üzere hazırlık yapan bir kısrağı andınyordu o anda. «İnsan hayatta bir defa genç olur . tki değil Zamane kızlannın oğlanlardan farklı ta rafı kalmadı artık.. Akıllamıa ne eserse yapmaktan gerl durmuyorlar. Hem bana ne canım... Kiracılanm ha evde olmuş ha olmamış.. Beni Ugilendfrmez. Üstünde durmam böyle basit şeylenn.. » Rita, yüzünü gözünü burusturaraktan kadına şöyle bir bak tı... Biraz daha bakarsa midesl bulanacaktı Yürüdü, tazgın gü neşin altında arabasına yaklastı, blndl, motörü çalıştırdı. uzaklaşta. Tom Lepsta. Paradlse City polis teşkılâtında görevlı sivü detektiflerden binydi. Sert ve müsamaha nedir bılmıyen bir adamdı Meslekdaşları a > rasında belkı de en serti Ayni ölçüde hasisti de.. Ve söhret düsicünü Boylu bosluydu .. Kuru bir oünyesi vardı ama zayıf sayılmazdı Yüzü. İlk bafcışta yırtıcı bir kartalı hatırlatıyordu lnsana Yanık ve ko mikll bir vüz Gözleri maviydi. bakışlan soğuk Merkeze glrdiğınde saat tam yediydi Koyu renk bir gece elbisesi giymiş. fean tarmızj bir kravat takmıştı tskarpinîeri si yah süettendi Charlie Tanner'in ağzı oır kan? acıldı onu görünce: cAz fealsm tanımıyacaktım yahu .. Bu bizlm Tom .. Bu kıyafetle sinema vıldızlsnna TlFFANY JONES AYLÂK MUSA Bayağı bir günde badl neyseydi ama, cumartesi gecesinin kesif faallyeti sırasında düpe» düz felâket olurdu. Lana'yı muhakkak bulmalı, sayet çalışamıyacak kadar hasta degilse gazlnoya getirmeu> di. Basına ne gelmlş olabilirdl acaba?... Kulakhğı yerine bırakırken kendi kendine bu suali soruyor. fakat cevap bulam> yordu. önünde Ud saat kadar boş bir vaktl vardı. Arabaya atlayrp, Lana"nın oturduğu apartımana kadar gitmekten ve durumu gözleriyle görmekten baş ka çaresi yoktu Arkadasının, o kadar hasta olduğunu sanmıyordu. Bir yere gitmis olsa bile artıi dö'nmesi lâzımdı Hem de çoktan... Bina sahibl, Misls Mavdlck t slmli bir kadındı. Saçlannı siyaha boyamıştı. Kocaman gögüsleri, sırüna geçirdiği dar bir elbisenin içinde büsbütün büvük görünüyordu. OzentUi gözlerle Rlta*yi süzdü... Çünkü Rita gerçekten güeel ve son derece zariftl. Nor» mal ölçüdekl göğUslerinln tas gibi olduğu ük bakışta anlaşüıyordu . Kamı dümdüzdü . Buna mukabil kalcalan da yuvarlacık... Hele uzun ve kusursua bacaklan Misis Madvick'e go re, Rita, Tanrının çılgıncasına günahlar tşlesin diye yarattıgı eşine az rastlanır basdöndUrücü dişilerden biriydi ist«... «Üçüncu tatta oturuyor...» diye konustu «Kendisini en son ne valdt mi gördüm?. Baska Isim kalmadı da kiracılanmı gönnek için nöbet mi tutacagımı sanıyorsunuz siz kuzum?. Ben kiracılanmı ancak kendileri beni görmeye geldiklert vakit görürüm.. Hem ne diye telaşlanıyorsunuz siz?.. Bir sev James Hadley CHASE Türkçesl Şehbal AYGEN buraya geldim... Mesele dan ibaret. » Misis Madvıck Dlr elını gögsünün sol tarafına kocaman memesinin Ustüne dayamıştı. Nefes almakta güçlük çeker gibi bir hall vardr «Telefona ılle de cevap ver mek diye bir zorunluk olmasa gerek şu mübarek dünvada değil mi? » Rita fconuşmanm pttikçe daba tatsız bir yönde gellşeceğinı sezınledıgi için susmavı tercih ederek üçüncü kata çıktı, Lana'nuı dairesını auldu zıle dokundu Kapının önünde bir şjşe süt bir d> ımtio"»»"« ~