Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet SANAT EDEBİYAT AĞUSTOS 1970 YEDİNCİ MASAL Alpay İzbırak için «... Anlaşılan. çok vaşlanmıs bir takım analar, babalar, iblisleşivermiş oldukları için çocuklanna varasıya, insan yemeğe kalkıyor, arada bir. Öykusunu anlattığınuz bu anaya gelince, çocuklan, olüsunu torenle kaldırdılar. Duşunulurse, pek korkunç bır işmiş bu. Oyle anlatddığı rivayet olunur » BAHÇEDE Bır mumla ayırdık geceden kendımızi, Kurduk bır mumla bu cadın baJıcemızde Kıpkırmızı. Unuttuk bır bostan kuvusu Gıbi korkulu gokyuzunu Arkamızda Kaldı, yol yol reçmalar sızan, budaklı Ve kalın kabuklu ağaçlarıyla orman. Bu yaprak \e ot kokusu ordan gelivor. Şu duyduğun bir masal kuşu değıl puhu Sansardan, tarla faresınden ve bocekten Yalnız pervanelerdır bıze dek sokulan în usulca urkuntunun merdıvenınden! Karanlıkta kalan yuzunü çevir bana' 1 Konuş Biç, bır solukta diz boyu bu^uyen, 1 Yabanıl otlarmı sessızlığm Gece Islak ve guzel, ama ısıktakı yuzun, Yüzun ışıktan ve geceden daha guzel! Oktay RIFAT 'Usta beni öldürsene!, nalarının ölüsünü tbrenle takldırabılmelerl lçin çocuklann uJt kalması gerekır. Kalmadıklan da görülur tmı. tpten ıpe, halkadan halkaya atarken kendılenni, cunbular dü£«r 61U, a n ara. Yaşa bakmaz bu olumler. Ancak, «yaşlanmış bir cambazm yınünde, burnunun sağ kanadı dıbınde, yalnız benim gorebıldığım bir ben belirmeye baslarsa, obUrleri gıbı, o da, ergeç ölecek demektir, bılıyorum; artık ıpten mı düşer, yolda mı çıgnenır, hsstalanıp düştügü döseklerden rrü kalkamaz, orasını kestıremiyorum ıste » derse genç bir cambaz . Gergın bir ipın iki ucundan doğru gelerek bırbıriniz* yaklaşaeak, güreşır gibi yapacaksımz; sonra birimz yenılır, düşer glbi oJac&k. oirintz de arkasından atıup onu havada yakahymcak, kurtaracak. onunla blrhkte bir başka Ipe bır başka halkaya sarüırken herkesm yüreğını agzın* getırecek, bunların karşıuğında da ekmek parası kazanacaksınız Karşınızöaki cambaz, çok sevdığımz biri, yıllar boyu birlıkte çalıştınız, seyreldığı gonilmemış acılarııuzı, bızun yuzumüz hıç gU'rıez demeye kenduuzı alıştırmış bıle olsaruz gelip sızı buluvereıı te<c tük sevınçlennm, paylaştığınız bin; oyle deyiverelim. tpin ortas«na yaklaşıyorsunuz, karşılıklı. Ansızın burnunun sağ kanadının dıbmCe O zaman, genç bır cambaz olarak, ne yapmanız gcrekebılecef ı konusunda kapıldıgınız düşünceler . Beştan alalım Karşısındakı ustasıydı Usta. bır yerde, yasamanın yolunu da bulmakta ustalaşmış dejıl mıdır kı? Karşısındakı kendısml çocuk yaşında yanma almış, yetiştirmiş, s&natı oğretıp onu bugüne getırmış, genç cambazların en ünlülerınden bırı yapmış olan ustasıydı Nicedır aralarmdaki ihşkı ustaçırak ilişkisl olmokt&n çıkmıştı Genci, yaşlısının oğlu diye goruyordu kendinı, usta da ona oğlu dıye bakıyor, başkalanna «oğlum» dıyerek gosteriyor, tanıtıyordu Herhangı bır ustanın herhangı bır yetıştirmesme «uğlum» diye seslenmesıne benzememesı ıçm, kendısıne bır şey soyUyeceğı zaman ona «oğlum» dememeye, adını bıle söylememeye dıkkat ediyordu. Koıuşmalftn bır seslenmeyle başlamazdt zaten. Hani kendilerıni unutup bırbırlerının dıkkatinı çekmek uzere bır ses çıkaracak olsa'.ar gırtlaklarından, ıkısı de utanır, tıksınp gırtlak temızlıyerek Koncaku Monogatri şu (12. yüzyıldan kalma bir Japon öykü güldestesi) XXVII,2 22. öykü: «Bir Avcılar Anası...» A o sesl ymyıldığı havtaın içlnden sılip yok etmeye çabalarlardı. Söw, yansından ginşirler, bır gün, bır hafta once kesükleri yerden baflarlardı konusmalannı, ya da başıru anlatmışçasına sonunu getirırlerdl. Bir anlık dalgınlık, sözun nereden gehp nereye dayanacağını hemen kestiremedıklenni gosterecek en ufak bır im, bır kasın kalkması, bır gozun kısılması, bır dudağın büzulmesi, en az, seslenmek blçusünde ayıptı onların gttzunde Bu yuzden, arkadaşları, voldaşları, çogu zaman, konuşmalannı izlemekte güçlük çeker, tubaf tuhaf bakarlardı onlara. Bu alışkı ıçlennde öylesine yer etmişti ki cambazlann, dunyada boyle konuşmalannı yadırgayabıleoek kımselerın bulunabıleceğıni duşünemıyorUrdı bıle Herkeste boyle konuşmaya kalkarlar, utanç duymadan kalkan kaşlann, kısnan gözlerın, buzülen dudakların karşısında neden sonra, uyan.r gıbı, uyanır ama aymaz gıbi, bocalaya bocalaya, handiyse terler dokerek, konuşmalannı anlaşılır kümaya çabalarlardı. Gencı. yaşlısının oğlu dıye gorurdu kendım; görürdü ya, ustasına babası dıye değıl de anası dıye bakardı. Onu doğuran, emzırıp buyuten ona yaşamasını öğreten anasıyle bır tutardı ustasını. önce lerı, boyle bır şey duydugunun farkına ılk vardığı sıralarda, bu duygunun avrıksılığından ürkmüş, sıkılmış, öylesine olmıyacak bir şeyi ustasına bile söylıyemıyecegmı, açamıyacağını düşünmüştü Sonra sonra, her duşüncesıni bılen ustasına, avrıksı da olsa bır duygusunu açamamasını daha da tuhaf bulmaya başlamış, bir gece, gostenden sonra, karanlıkta yatarlarken, soyleyıvermişti içındekını ona. Karsı kbşedeki yataktan önce kesık kesık gülme seslerı gelmlstı Boyle bir şeyi, ustasına da olsa, anlatmakla ne yanlış bır ış ettıjinl anlıyarak basına yıkılan dunyanın altında kalmaya hazır lanırken. gülmesı duzgunleşmışti ustasmın Kahkahaları gün agarmaya yuz tutarken ancak dinebılmıştı, o zaman da «yahu sen ne şaır adsmmışsın» demış, ardından da horuldamaya başlamıştı. Düşunce aynksıydı, güldürmuştü ustasını, ama gene de hoşuna gıt mışt1, oyle anlaşılıyordu Başına yıkılır gıbı olan dunya toparlanıp venıden dıizene gırmıştı Bır daha da sozu edılmeırujtl bu duygunun. Bırlıklerınin, bırlıkteliklennın bır oğesı olmustu Ne var kı, aylarca sonra, altlarmda sallanan halkaya dofru, vanlış attıgı bır adım yuzünden düşermış gıbı kendıni bırakırken, onu ııav&da yakalayıp «kurtaran» ustasınm ellerı ona bır şeyler anımsatmıştı Gostenden sonra, patrondan paralarını alırken, herkes iyı geceler dılerken, gıyınırken ustasının yanında evlenne gıderken, o anımsadıgı belırsız şeyın ne oldugunu, ne ıdığını çıkarmağa çalıştı durdu Olmadı Ertesı gece gene halkaya doğru tdıişecegı» anda K afası karıştı Bıidı Ustasında buldugu analık oyle şaırlık ürünu edebıyat unınu falan degıldı Amcasının odasından gelen hırıltna kulak verıyordu kapalı kapının onunde Sokmuyorlardı onu o odaja kaç gündur Sokmadıkları ıçın de, mutfakla ayak vo'una, kapılanndan ıçerı itılmedıkçe, gırmekten hoşlanmadığı :çın de, sokak kapısının eşığınde oturup akşaraı etmıştı kaç gundur sedasız Şımdı, kapının önündejdı, hınltıları dınlıyor, kapıyı yavaş ıtıyordu Kımse voktu ortalıkta Yanı anası joktu. Sonraîan uzun bır süre, kımselerde ben gormez oldu. Klmse de blmed' çevresinde îçı bıraz rahatladı Söğütler o sıraya rastlıyor Bır bahar gecesı evlenne donujorlardı ustası>la Yalnızd lar artık Usta Ue oglu Yetıştırmeğe kalktıgı uçuntru çırak da olunce hepsmdc benı gormuştu o, ama hepsı ıpten duşerek olmemıştıustanı ı yanma çırak gırmek ısteyen çıkmaz olmustu. Ustanın sucu yok dıyenler vardı, oğlanda kardeşKOvan damarı olsa gereK Divenle'i de gelıp bakıyor, ıkı kaşının arasını dıkkaüe gbzden georada görmegı bekledıklerı damarı kımı görüyor, taml clr,TOr iörmüyordu Kardeşkovan damannı, bır sabah, ustası da aramısn vüıunde. Gorememıştı öyle demıştı hıç degılse Ama bu arada, sabsuı ışığınm yumuşak parlaklığınaa, kendı bır şev gormuştu ustasının Ju kaşı arasında Kardeşko\an damarınm mor çatalı yenne, ofaltutmaz damannm yeşılımsı kamanı Bunu ustasına so>îemedı soylemeyecektı Ustasına sojleyemeyeceği şey zaten ıçınde, us^ndB kalamazdı. Kalmadı da Unuttu gıttı bunlan îkısı de bu duruma uzuluvordu ya, vaşayışlannı başkalanyle pavlasmak zorunda kalmamaga da artık ıyıce ahşmışlardı anlaşılan. O bahar gecesl evlenne donerlerken, onunden geçtıklen bır bahçenın butun soğuaerınır budanmış, daha o sabah ıncecık, korpecık yapracıklarla buğulu gıbı duruşuna bakarak sevındıklerı dalların kaldmma atılıp yığılmıs olduğunu gormuşlercn Ustası bunları çığnememek ıçın vola ınmıştl ama kendısı, sa>gı>la, sevgıjle, agır ağır, cambaz ayaklarının butun jeğnilığıjle bu dal jığmlarına basaras yurumuştu. Gene taşlara bastığı zaman durmuş, havayı uzun uzun koklamış, usta^ına o anda bır su kı>ısında, veşılhğın, çıme^erın, otların ıçınde olmağı nasıl ozlediğını anlatmağa çalışmıstı O zaman gene azar ışıtmıstı Cambaı dedığın, ınsanların topluca jaşadıkları yerlerde çaliMp para kazanırdı In^anlann topluca yaşadığı yerler ise, genellıkle o\le soğutluk, otluk ^u kıvıları olmazdı Ölursa ne ıvıydı, arcak bo>le >erlerın ozlemını ıçınde taşımak bile suçtu kendıni bılen cambaz ıçın, hele kendısı gıbı, çoğu vaktını buyuk bır şehırde geçıren cambaz ıçın Cambaz, ıpını duşunmeliydı, ozlemdı, duştu, sılmelıydı gonlunden Değıl mı kı ustası oyle dı>ordu, oj le vapmalıydı. oyle yapacaktı. Yapmıştı da Anılardan sonra du«lerı, ozlemlerı de sılıp atmıştı ıçınden Ustasıydı onemlı olan, oyle oğretümıştl kendısıne, ısının onemı oğretıle oğretıle buvutulmuştu Ustası oğretmışti bunu Onu o eden ısıvdı ışı olmalıvdı lşıne duyduğu bu baglılıgı ustasına bo^çlu^du Her şevı ondan oğrenmeraış mıyd r Ona analık eden ustası degıl mıydı' Ama her şeyi de ondan mı oğrenmıstı' Kendı kendı benlığını ne olçude oluşturmuş olabılırdı 0 Olabılır mı\dı a\rıca 7 Ustası neler katmıştı kendısıne, kendı neler katmıştı' Katmak ne demek oluyordu gerçekteT Önceden hıçbır şe\ getırmemış mıvcTı ustasının karşısına çıkırken' Her şeyim ustası mı bıçımlemıştP O halde herkes, ustasının kendıni bıçımleusını, hayır, kendı bıçımlemşmı çırağına aktarmasi} le mı bıçımlenır afası karısmıştı Bu soruları sormaga kalksa ustasına, ne karşılık alacagmı bılıjor gıbıydı Senın aklın ermez demeyecektı Kendı kendıre su anda, benım akhm bunlara şımdılık erm n o r \a bır gun gelecek erecek mı, dıyordu Ama ustası oyle demejecektı Ona, dusunme, cîıjecektı, o kadar Ben oldukten sonra, sen de janına bır çırak alıp jetıştırmeğe başladığın zaman bunları duşunmeğe baslar, hem kendıni anlarsın, hem benı, dıjecektı Duymuş gıbıjdı, sımdıden bu sozlerı şımdıden ı«ütmış gıbıydı Demek ustasına erısen, onun otesme bıle taşan bır yanı vardı kendının de Bunları dusunebıliyordu Ama kafasını daha çok yormadı bu konuda Cambazlık, ınsanın olmek ıstemıyorsabutunuyle kendıni ıpe halka\a, ustaya adıma, ele, goze vennesını gerektıren bır ı^ti Gunun bırınde, işı cambazlık değıl de dusunmek olan bırıne rastlar^a, soracaktı bu sorulan ona Hoş, o adam da cambazlann soracagı sorular uzerme duşunmuş olur muvdu, ayrı konu Asağılarrfa, sevırcılerın oturdJkları jerde dalga dalga ırganarak kendısını ızledıklerınln bılmcınde, ipın ortasında sıçrajıp takla atarken, bırkaç kez usununu ba<;ka yerle'de gezındığını, ıpten başka sorunlarla uğraştıgını farketmıştı an^ızın Bovle şey olmazdı. Ustasırın ruhu bıle dujmamalıvdı ovle bır şev yaptığını Kendıni zorladı kafasını bır guiel temızledl Duşunmez oldu artık ış ba^ında Ancak bır kentten bır kente gıderlerken, uzun jollar bovunca ujur gıbı \apivor u«ta<;ını bıle kano*ınvor, kendıni kovvenyordu soru sogutluklerının, soruların \aş otluklarının arasına BİR ESKİ JAPON ESTAMPI gıbi bir adam değıl mıvdı usta^ı d a ' Herke«ınkı gıbı olmavacak mıydı yaşhhğı, kocamışhğıî Çevresinde gordugu ınsanlardan ustasının tek ayrımı, «usta» olması değıl mıydı' Bu u^talık onu, başkalann» benzedıği halde başkalarından ustun kılan ko^u^pn. tek şey değıl mıydtî Kestıremıvordu va, bunu kesınlıkle bılmenın, oğrenmenın de bır yararı olamaiacağını anlıjordu U tası eskiden de, sevgılı çırağında, sevgılı kalfa^md'a gorduğu kusu>lan başkalarınm yanında soyler onu utandırırdı O ıse gunun bırınde, başkalarının yanında, el ılanlarıyle dolu «andığın «ozunu etmıştı de gecesı bır guzel papara vemıstı ustasmdan Butua bunlar, kafasını gıtgide kurcalnor, kdrıstın>ordu Ustasının, anlatılmasından hoşlanmadığı se\len kım«e bılmemelıjdl ama ustası, kalfasmın anlatılmasından hoslanıp hoşlanmavacaeını duşunmetfen bırtakım şeylerı baskasına keyıfle anlatıvordu artık Onu kızdırmak ıçın yapmıyordu bunu, domuzluğundan yapmı\ordu; bellıydı bu. Anlattıklannda herhangı bır kotuluk olabıleceğinı, sevgilı kalfasını tedırgın edebılecegını usu almıvordu O kadar. Yanlış bır ış yapabıleceğını kafası almıyordu kı Sonunda karar verdı Ustasına, ne yaparsa vapsın, kızmayacak, adamın jaslandığını aklından çıkarmaj acak, onu uzmemek ıçın de, vanıldığını gorse bıle susacaktı Ikı gun once, damdan duşercesıne «\asamama yardım edılmeM gerekecek gunun gelmesınden korkanm» demıştı sabah çavlarını ıçerlerken, «senın yaşamama •vard'ım etmen gerekecek gunun gelmcınden Yardımsız kalmalnım kı, kopekler gıbı ole\ım, dıvorum arada bır. Dnorum >a \uk olmanm acısı vapavalnız yaşamaktan kotu mu degıl mı bılemıyorum » Bu sozler bejnınde ugulduvordu hala. Kararında bu sozlenn de pa\ı vardı elbet Ama karara \ardıgı gece, ıçı rahatladı delıksız bır uvku u\ud\ı nıce zamandır uyu>amadığı Ertesı sabah gene karstlıkh oturmuş sabah ça>lannı içerIerken ustanın burnunun saŞ kjnadı dıbınde bır leke çarptı gozune Elını uzatıp «.ılecekken kendıni tuttu UstaM o ben ışıni bılırdı Usuna kotu bır şey gelırdi Duşunmekten bıle *akındı buyuk bır olunun vası gosten O gun Basını alıp bır soğutluk tutulujordudu Akşam gozunu jo^tu çıktı kentın dışına Elı>le ko\muş gıbı b r derecık bozuntu=u taslagı bu Yattı gose bilge karasu Hdika >dKl<işırKen »it.ıntrıııe japisunaı geıtKen ustasınm ellerı onu ancak bıleklennden yakalayabıldıjdı Anasınm ellenydı bunlar, dupeduz. Ustası onu o gece, odaiarına gırıp soyunduktan sonra, paylamağa başladı. Çocuklugundan, ük çıraklıgından bu yana hıj paylamamıştı onu böylesıne Susmuş, dınlemıştı. Oysa, saatlercs sürmuş gıbı uzayıp gıden bu pa>lamadan sonra ustası «şımtii soyle, nıye dyle oldu, nasıl dalabıldın boyle'» deyınoe, dınlemedlRinı, dınler gorunurken, dınledığını sanırken kafasının hala Tutup anlatmıştı ustasına. Her şeyi o anda yaşar, gorür gibt. Uîtscjnın zaten bıldlklermden başlayarak Babası olmustu, babaarresi bunamıştı amcası evın parasını getırıyor, anası da evle bulıkte hepsıne bakıyordu O sıralarda, ıkı vaşını dolduralı ancak ıkı uç ay geçmış olsa gerektı, annesı sonraları oyle demıştı çunku. Zaten kendl de, kendıni aynada gorur gıbıydı bunlan anınısarken. sırtında kırmızı yeşıl çıçeklı basmadan bır entarı vardı daha. Babaer.nesı gun boyu kalkmazdı oturdugu alçak, janlan gıbi bnü de aestekh acayıp koltuktan Koltugun altında, koku keskınleşınce, anr.esınm gelıp doktuğu, kendınınkme benzemeyen, daha buyuk, daha yuvarlak, daha kırmızı bır oturak vardı Havalar ıyıce ısındıgı ıçın kendı eşikte oturuyordu kaç gündur, sabahtan aksama deıc: babaannesinı de koltuğuyla birlıkte kapının onüne çekmışti anası o sabah Babaannesı hep uyuklardı. Anası yoktu ortalıkta. Hızlı hızii çıkıp gıtmıştı, şımdı gelecegım dlyerek Kendı, yuvarlak, apak, parlak tokmagı çevınp kapıyı açabümek şoyle dursun, o tokmağa e 'semezrtj bıle, ama kapıya davandıkça aralandığını anlamış, sorunda, artan hırıltılar ıçınde perdeler sımsıkı kapalı olsa gereku. alac&karaıüıktı içensı, şımdı gıbi gozlerının onune gelıyordu sırt ustu yatan amcasına yaklaşmış, bakmıştı Amcası onu görür KİW mi oımuştu, ağzı gulümsemek ıster gıoı genlmış mıydı, yoksa bır şeyler soyler gıbı olması cıgerlerının son debelenişı miydı' Bu \asında da bılmıyordu Ansızın bır el bıleklerınden, bır el entarlsındeıı yakalayıp sessızce dışan çıkarmıştı onu, anasmın ellenydi buular Obur adamsa, anasıyla gelnuş olacaktı eve, odadan çıktığı zaman basını sallarruştı. Anası da sesını çıkarmadan ayakyolutıun esıgıne çokmuş, basını ikı elının arasına almıştı. Korkmuştu sesım çiKarmıyordu o, sonra elını uzatmış, anasınm dızıne dokır.muştu. Anasının elı şakağından ınıp ehni ortunce korkusu gıtmıştı. Amcasının yuzunde, burnunun şımdı gorur gıbı de ondan b lıvor cağını solunu sag kanadının dıbınde o gune dek hıç gor n emış oıdugu kocaman lekejı, benı duşunmeğe başlamıştı O gece, bunlan dınledıkten sonra ustası onu gene paylamıçtı Ama kısa sürmuştu bu kez Ustelık kendı de dıkkatle dınlemıştt ustasmı Bojle şeyler aklına getemez, dıyordu ustası çalışırken boy'e şeyler aklına gelmemelıydı Onu olumden kurtaracak eller, belını bıleğmi bulmayabüırdı gunun bırınde Ustası boyle istedığıne gore, ozluk anıları geçmışı, olmayacaktı bundan boyle; yalnız ışmi düşunecek ustasına \erecektı kafasırı. Gonlunden, usundan sılmelıydı anılannı, anasınm, babaannesırı.r olumlerının anısmı, sılmıştı de Sılmıştı de, bır tek anı dayanıp duruyordu bütun bu sılme çabElarm» karşın, dırenıyordu. Sonraları, anasmm, babaannesmm burunlannm sag kanadı dıbınde gorduğu benlen unutamıyordu öylesıne büdığı, ezbere çızebılecegını sandığı o yuzlerde bırkaç gun ıçmde gıtgıde bellılesen, her goruşunde «nasıl dıkkat etmemı 5'ir» dıye kendısını uzun uzun duşunduren, uzen, oldukleri gün nfedeyss zeytm irıhğını bulan Anlaraıştı Ailesımn özellıklennden bırı olsa gerektı bu benler Oerçekten de, daha oncelerı, joktu o nesneler o yuzlerde ^ncait oleceklenne yakın behrnor, buyüyor, olduklen gun o irılığe Pek gençtı daha Oyle enıkonu olçulup tartılmadan, taştan tasa vurulmadan edınılen bılgılerle yetınılmemesı gerektığmı oğrenm« mıştı Bır gun, ustasınm yanma yenı aldıgı bır çırağı ipın ortasır.da çalıştırırken K Her gostenden once mahallede kapı altlarından attıkları, kahvelere, kıraathanelere bıraktıkları, sokaklarda dağıttıkları el Ilanlarını, her gece, eve dondukten sonra ozenle ozel sandığına yerleştıren ustası, bır gece artık \etıstm, usta cambaz oldun, bu ışı sana bırakıvorum, dedıgınde, bu sozlerın gonul okşajıcılığını bır yana ıterek, bunlar da anı değıl mı sankı usta, tfı\e soracak olmustu da, ustası k ıkremıs vetışmemışsın daha, dıverek onu bır sıkı paylamıştı. Burlar anı degıl, ıpımızden artakalacak tek ım, yaşayısımız, yaşadığımız, \asantımız dupeduz demıştı Her gunle, her gosterıyle sırtımıza bıraz daha bınen olumun \uku. bu sanchğı artık kaldırıp taşıjamadığımız gun, tamam olacak, bızı çokertecektır, bunu ıvı bıl, bunlarda sen \arsın, ben \arim, •vasadığımızı gosterecek, baska^ma olsun bıze olsun, gosterecek bır sey var mı elımızde bu kağıt Mğınınddn ba^ka' Ama ışte o gece, boyle pavlandıktan sonra, a%mıştı Kâğıtlardan oturu değıl de, ustasının ofke^ınden oturu Na«ıl da sezememıştı o gune dek' Ustalık çıraklık ılişkılerırın doğal gorunen ofkelenrın dışında kahvordu bu değısık kukreyısler bu keniısmı kendısınden de çok sankı gençlığını «ozlerle ezmege kaİKmalar Ne zamandır dıkkatinı çesmış olmal \dı bu parlamalardakl değışık ozellık Ustam yaşlanmış Her geçen gunle bıraz daha buyuyup ustalaştığımı duşunmekten. başkalarınm da buyuyecegını, yaşlanacagını duşunmeğe vakıt mı bulamadım, n e ' vanında vaşava vaşava \uzune bakmamaga mı alısmı^tm, ne dıjor, korlugune kıznord'u Gerçı ınsan, sevdığının bujuduğunu ıster de yaşlandıgını, olume \aklaştığını ıstemez Bu sersemlığm farkına vardığıma gore ben de yaşlanmışım demek O ıse, artık kımbılır' dıjor, arkasını getırmeğe janaşmnordu bu dusuncenm. Ya da getıremıjordu Ustası yaslanmi'stı Daha oncPİerı ustasının pavlamalannı yalnız kendlne vönelmı? sanırken şımdı anlnordu kı, bu ofkelerle, çok eskı, çocukluğundakı >enı jetmelığındekı pa\.amalar arasmda Na«;ıl da uvumustu bovle'' Ustasının bir «evı vanlış yapabıleceğını vanlış bır «ev so\ leyebılecegını tfusunemedıgı surece Ovsa bu son zamanlar ^anümış olabıleceğını bıle değıl de, harı belırlı bır se\e bır se\cığe dıkkat etmemıs olabıleceğını ani'tıracak bır şev ağzından çıkmasa gorsundu' Parlavıverıvordu usta<=ı Bır zamanlar usundan bıle 2»çırmedıgını şımdı grçırmekle kalmayıp sezdırecek şejler soilemeSe kalkıvordu ıste u5ta<=ı kızmaz mıydı buna' Gunler geçtıkçe, dıkkatinı buna vermeğe başladıgı ıçin olacak, bu dusunee«mo*e vanılmadığmı anlıyor, sezdığı pekışıvor, bılgıve donusuvordu Ama artık bu konuda da ustalastığı ıçın ıs başında bovle duşurcelenn kafasma >aklasmasır>a bıle meydan bırakmıvordu Butun bir omür bojunca taşlarını teker teker ta«ı\ıp çatıp kurduğu bır vapının sonuna gelen bır vaDi ustası ordugu duvarlann bır verınde bır çatlak bır ekMdık bır vanılgı bulunacak, bulunup kendısme go^terılecek olsa nasıl kızarsa Ama kendıni beğenmeje başlamıştı rta ondan mı ustasının kusurlannı goruvordu' Yok^a \anlgilann golgesı duşuncesı, duşu bıle ustasını çıtgıde daha çok mu tedırgın edıvordu? Herkes DESEN: IBRAHIM EL SALAHI Orta ikiden aynlan çocuklar için şiirler Sivil ölumden konuşuyoruz dağılan neftüikler arkadaşlar Makedonyalı kalın usta marangozlar. Kapaklanır bir adam daha kaçmcı, aktığımızı görünce ters çevrilmiş kente karşı işte onun denizlerine delikanlı kotaklanmızı çıkarmış ve ırraaktır. Erkek ölümden konuşuyoruz yeni ormanlardan dahi «dikeni seven gulüne katlanır bir kadımdan. Haramiler ki kırkın üstünde artık sayılan bir küçük tabut tabakada grezdirirler ölüleri fakfoı burunlanna çekmek üzre, ince çağnşımlıdır. Ey orta ikiden ölerek aynlan çocuklar! aslında baslıyan askerler tabiatta hâlâ tramvaydan Sirkeci'de mi inerler? süstine kaçılmamış bir cenaze törenine eitmek için ECE AYHAN tfıktı, daldı Ustasının oleceğı korkusu sardı suregını Tut kı, vanıldıydı ustası bugunlerde olmeyecektı Ama bu dusunce ılk olarak gelıp \ureğıne korku salmıvor mu>du' Ölumunu du*unebıhyordu demek Anık duşunebılıvordu Se\jnebılırdı ae bır verde Usta olup çıraklar alacaktı yanına, artık adam vetıştırecektı artık cTusunebılecek \illardn yıgdıgı soru'ara teKer *eker karsıliklar ara\ acak, arajabılecektı Karşılı^lar bulmaga çalışacaktı Ama kendl de ölen çıraklan anımsadı L<;tasının kendısıne boj le baglanmasının bır nedenı de bu olamaz mıjdı' Senden once uç çırdk a'dım \anıma demıştı bır gun uçu de kazava ugradı ^enı aldıktan sonra kımseyı ıstemedım, valnız senınle uğraşmahydım «en artık ıvıce yetıstın dne alıyorum bu ^ocugu (tpın ortasında durup çalıştınrken burnunun sag kanadı dıb»nde bır leke gordugj çocuktu. ustanın bu dedıgı Onu aralarına aldıklan gunun akşamı\dı Çocugu \atırdıktan sonra anlatm =*ı bunlan kapının onunde Yaz gecesırın o gurul gurul « cagı ıcırcîe) O ofilanın ardından ıkı çırak daha olmustu Cocuğuru doğurup yıtıren analara benzem vor muvdu ustası? Doğurup yltıren ja da daşuren1' Kendı kalfahğa enşmıştı Cstauşı >i»klasıyordu Kendı de olecek olsa Ustası kurur gıder kahnndan olurdü ustalığın eşıgındekı gençlığmde olup vıten kallasmdan otuıu Kımsevı yetıştırmemıs olurdu o zaman Başka ustalar da vardı boyle cambazlar arasmda uğursuz sayılan Çıraklan olen kalfaları olen Hep gençlıklennde olen Kendı ustası da bo'Uejaı besbellı Kımsecıkler eelıp boyle bır şey ona ya da onuiı vanında sojlemeve kalkısmazdı elbet Ama sovlenmlyen şevler yok mu sayılır' Sanat cambazlık sanatı bu gıbi ustalarda durup donujordu anlaşılan Çocuğu olmadan ölecek Insanlar gıbı. Bunların çoğu snrılıvordu gerçı ustalar arasında DUvukluge ^aklaşarı da az değıldı Ama kum\an dallar, kısır kadmlar değıller mıvdı perçekte9 Hensı ustanın bınnden yetısmıştt Ancak bunlardai kımse \etışmıyecektı Bunlann SO\TI kurumuyordu gerçek'e. Kuru^n bunladan doğacak olanlar soyuvdu ma Rencusı varcü ışte Cebınden ajrasını çıkanp baktı burnunun sağ kanadına Değıl ben toz tozan bıle yoktu Yaşıvacaktı demek ustası da bırıni vetıştırebılmıs olacaL uğursuz sovun torunlarmdan sayılmaktan kurtulacaktı ustasının bundan kurtulması ıçm, olmesı gerekmesı, çırağınm kalfasmın ölıimunden sonra ustahğa vukselecek kalfasmın yaşaması gerekmesi b'r bakıma Duştıncelennın bu vola gırmesmden hoşlanmadı Gulunçle aç'klının, gülunçlu Ue ağlancın boyle bı^birıne gırmesi kafasms busbutun karıştırıyordu Uyudu, uyandı Guneş batıya doğru kayıycrJu IC?tPse donmenın vakti yaklaşıyor, dedl ansızın, yuksek sesle Saşırdı Bu da neredeu çıkmıştı? Ne zamandan ben O sabah ustası elınden çayı bırakmış kalkıp aynaya bakmıştı. Burnunun sağ kanadı dıbınaek1 lekeyı o da gorür muydu dıje yureğı*u buran bir el dolaştı içınde, sonra da usta da olsa benı gormssi guç belkı de olanaksız, dedı\dı ıçınden Benlen goren kendısıydl tTstasmm böyle bır şey gorduğunu hıç ışıtmemıştı hıç konuşmamışlardı Zaten ustası burnundan çok gozlenne kaşlanna bakmıçn galiba Donüp «bugun çalışmıyoruz Ipe çıkman da gereksn Beiîim gıbı moruğun yanında durup ne vapacaksın'» demışti. <bız nasıl olsa gıdıcıvız» Ya benı gormuştu ama olacak şev deSıldt ya da salt rastlantıjdı bu sozlerın soylenmesı Boğazı duSümlenm'îtı Neden sonra «boyle konuşma» diyebılmtştı <me soylıvecegımı öğretnedin ki bılmıvorum ne diyeoeğıml bövlp «.ozler karşısında» Gulmuştu ustası, «hajdı gıt sez> demıştı (Devamı 4 uncu sajfada) B f yaz gunüydü Çadırın tepesıne jakm bır yerde çalışraanın ne korkunç bır is olabüeceğını ancak cambazlar bılır Ustası aşağıdar. bakıyor, ybnetıyordu onlan Yenı yetıştırmesinm bır ttaîta sonra ipe çıkıp seyırcı onunde oynamasını ıstıyordu Oğlan sıkı çalı^mak zorundaydı Bu sıcakta ustalarını oralara çakaramayacîiklarına, kendısı de kalfahğa yukseldığme gore yenı çırağı sıkı ^au?»ırmak da kendısıne duşerdı lpın ortasında durmuşlardı karşılıiclı Şımdı dıkkat et, demişti karşısında duran yenı oğlana, terını de bır ıyıce sü, kaza çıkmasın Oğlan sılmmış, tamam demıştı gozunun ıçıne bakıp O an görmuşttl bJrnunun sağ kanadı dıbındekı benı Çahşmışlar, innislerdı ıpten Yıkandıklan sırada takılmıştı oğlana, pek yakışıyor sana ou ben, dıye Oğlan once ganp ganp bakmıştı Ne benı dftmıştı sonra. Aynaya bakmış gorememıştı Kalfasmın bu şakasına akıl erdıremedığını söylemıştı bıraz bozuk bır sesle Kim bıUr neler geçmış olacaktı ıçınden oglanın Kırdı herhalde kusura bak ma, be ı tfibi gormuş olacagım demıştı o da Ama ertesı gun (,a lışıken beru >ennde gormuştu gene Da'ıa da bellıydı ustelık Og lan üç gun sonra orta ıpte kendı kendıne çalışırken duşüp olmus>tu Koşup yetıştıgınde, benın yerınde durdn^iınıı sorn ı=tn 7e\iın ır kfcınde Aılesınin değıl. kendl ozelliğndi demen KasKasinın zörmecUiı benlor (föruyor OlecekJerıni bilıyordu o tnsanlari'i »orıiaaan KJH, Ke7 ou ozeı lıSmın tjtarlığım gerçeKİemek olanagını bulmustu KorkuvU oakıyorj artiA msanların yüzUne. A R, DEBRAY ZAMAKE DEÜKANUS! Debraj nın tkı nefı^ nıka?esı (6 lıra) H4BORV KİT4BEVI PK 6 Bevazıt Istanbul Bu:uk \atan şaırımızm 1959 dan olumüne kadar vazdığı şıırlerın tamamı (10 lıra) N. HİKMETSON ŞİİRLERİ Cumhurıjet Ek 32