Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHtn DÖRT hlar. Sıkıyflnetlm müteferrflcalaıı sendikacdarla dolmuftu. ttham edUlyorlar, bir türlü mahkemeye verilmlyorlardı. Sınıf esasına göre cemlyet ku rarak tutuklananlar, haklannda ki ithamlardan temizlenmiş ve tumü de beraat etmis olarak haplsten çıktılar. Ama, bunun için kimi yerde altı ay, klmı yerde bir, bir buçuk yıl geçmesi gerekmlstl. îstenilen gözdağı herkese verilmis oldu böylece. Ama susus döneml sona erecekti. Daha dogrusu, ağızlar sadece Iktidann izin verdiği ka dar söyleme dönemlne gırecek lerdi.. • TASAK DÖNEMDEN TASA DÖNEMİNE 946 yılı sadece Işçi eyleml bakîmından böyle bir sonuç doğurdu ama, demokra tlk gelişim bakîmından bu kadarla kalmadı. Hükümet neden se, işçi örgütlenmesini Sıkıyone timın sert avuçlanna bırakıyor du ama, partiler kurulmasına, basının daha özgürce davranış lanna ses çıkarmıyordu. llkin, sonralan kuzu partisi de derulen Milll Kalkınma Partısi kuruluyordu. Ardından Demokrat Parti, daha sonralan da Millet Partisi, Sosyal Adalet, Lıberâl Demokrat Çiftçl ve Işçi, Tiirk Sosyal Demokrat Partileri kuruluyor. T. Sosyalıst, T. Sosyallst tşçi ve T. tşçi ve Çıft çi partıleri ise yeniden canlanıyordu. Ve 1947 yıhnda 5.018 sayıh ÎŞÇt ve İŞVEBEN SENDIKALARI KANUNU yürürlüge girdi. Artık işçiler, bu yasaya gore sendıkalaşacaklardı. Ve bu yasaya göre kurulan örgütIer, 4. maddede sayılan şu işlemlerde bulunacaklardı. # Üyeleri adına umumî mukaveleler aktederler, # İşçi ve isverenler arMioda is UıtilâfluiDdı hakem kurnllanna vesair mercilere mütelâa bildirir ve hal sekli hakkında istekte bulunnrlar, # tşverenler reya sendlkalan ücretleri rayiçten afağı dftşürme teşebbüsleri ile birleştikleri hallerde, toplulokla i? ihtilâflan çıkarabilirler, # Hastauk, issizllk, sakatbk ve ölüm halleri için yardımlaşma sandıklan knrar ve sl gorta sözleşmeleri aktederler, # Hak arayan üyelerinl ve varislerini iıizmet akdini ilgilendiren hususlarda hukukl yardımlarda bulunurlar, dîva açabilir ve husumete ehil olurlar, # Sigorta Genel Kuruluna, 1» ve lşç] Bulma Kurnmu Danışma Kuruluna, Ç^IIŞTH» Meclisine temsilci (öıterir ve gönderirler, # Kurslar ve konferanslar tertip ederler, # tstihsal, lstülsk, kredl ve yapı kooperatifleri kurarUr, # Ticarî jayelerle olmamak şar tiyle sağlık ve spor tesisleri kurar ve isletirler. Yasaya göre, sendıkalann y» pamıyacakları sendikal çalışma. lar, yapabileceklerinden çoktu. En başta, grev gibl... Bunun Ustüne, adll ve ldarl kontrolu da eklerseniz, bir sen dikanın tam anlamıyla bir hükümet kurumu haline gelmemesi için bir engel kalmıyordu artık. Tabil bir de kuruculara bulup, sendikalar meydana getirmek külfetınl yüklenmeyi bunlar arasında sayabiliriz. • YAPAT SENDİKACILAR 26 Temmuz 1970 CUMHURİYET 048 yüı, Ikinci Dünya Savaşını sona erdirirken, bemen savaş öncesi kurulmuş, ama pek etkili olamamıs bir kurumu, Uluslararası Çalısma Teşküâtmı geüştiriyordu. Bu teşkllâtın ülkeler ve hükümetler Uzerinda maddi hiç bir baskıa yoktu. Ama, her yü yayınladığı istatistiklerinde, hangl ülkenin demokratik, hangl ülkenin dikta rejımleriyle yönetıMığinin bel gesmi veriyordu. Üye devletlerin çalışan, çalıştıran ve hükümetlerinin temsilcilertnden rneydana gelen genel kurullanmn aldığı kararlann tümUnll ka t>ul eden devleüerle, etmeyenler, derhâl belli oluyordu bu lstatistiklerde. Ve etmeyen devletler, lşçi sorunlanyla Ugllenmediklerinl, dolayısiyle sosyal espri ve eleşttriden yoksun olduklarmı açıklamış bulunuyorlardı. Bu yüzden, kendl nlteliğinl demokratik alanda göstermek lstl yen hükümetler yavaş yavaş teş 1 fcUâtın kararlanna uyuyor v« bunları gerçekleştirmeye çausıyorlardı. Modern Demokrasl, parlâmen ter oyundan daha ötede, bir sos yal demokrasi ldi. Ve bunun belgesi de, değişik fıkir ve kanaatlere sahip eleştırl ve baskı gruplannjn varlığıydı. Degişik gdrüşteki siyasal partiler, özgür bilim ve basın, sendlkalar glbi, daha çok kişisel direnişlerin örgüüeşmesine dayanan bu demokrasinin tarafında olabilmek için, gereklerini de yerine getirmek zonınluluğu doguyordu. Demokrosi hazırlığında işçi örgütlenmesi Bu zorunluluk, demokrasl hazorügındaki Türkiye'yi demokra tık kurumlann da hazarlığına lttl. Bir ts Kanunumuz vardı. Ama, devlet müdahalesine getir dıgi ve çok zaman, işçilerin ya olanaksızuk yüzünden izleyeme mesi ya da dâvânıa çok uzaması yüzünden d&vâcffiin ölmesl dolayısiyle tam Isleyemiyordu. Bunun için yenl bir örgütün ku rulması gerektl. 1946 yıh TUrkiye'nin de bir Çalışma Bakanlığına kavustuğu yü oldu. 1910 yılında kurulan partilerln bir vaadi daha gerçekleşme yohındaydı. Yine Uluslararası Çalış 1 ma Teşkllâtı lcararlarma uyularak, sosyal güvenlik sorunu ele alındı. Işçi Sıgortalan Kurumu kurulacaktı. Cemlyetler Kanunundaki sınıf esasına göre dernek kurma yasağı kaldırıldı. Ve hemen arkasmdan, lsçiler drgütlenme susuzluğunu giderircesine sendikalar kurmaya başladılar. Henüz sıiıyönetim vardı. Ve hükümet bu örgütlenme furyasından fena halde kuskuya duşmüştü. Sıkıyönetim bir gece içinde, yurdun her yanındakı kurucuları toplayıverdi Komunizm propagandası yapmaktan sanık • Sendikalar kuracak kişileri bulmak. lşçl önderleri yaratmak için fabrikalar dolagıIıyor. kabillyetli Işçllere parti ve hükümet garantisi verlliyor. • tŞÇlLER GREV ÎSTİYOR MU, ÎSTEMİYOR MUÎ 950 yılı başlarken, muhalefet sendlkalar arasında, daha çok da işçiler ara«ında sağlam bir yer edindiği kanısıyla grev konusurda hükumeti sıkıştırmaya başlamıştı. Zaten iktid'ar partisi dısındaki bütun partilerin programında, grev bir hüküm olarak yer almış bulunuyordu Muhalefetin bu sıkıştırması karşısında Çah?ma Bakanı Reşat Şemsettin Sırer, grevın ülke için korkunç bir tehlıke oldugunu ılerl surüyor, Tekstil Sendikası Başkanının, ı^çilenn grev istemediklerine daır telgrafını okuyordu. Bir iktidar milletvekili de, sanki bütun işçiler kendi tarafındaymış gibi bir gözdağıyla, grev isteyenin kendilerinden olmarfığını iddia ediyordu. Bakana büdiriyordu. Sendikalar yasasındakı kontrol yetkisi hemen bu telgrafın arkasından çalışıyor, bir gün önce işçi kongresinin yapıldığı kahvede D P.'nin de bir kongre yapmış olması gerekçesiyle, sendikaya siyaset sokulduğu ileri sürülüyor, Baskan ve Sekreter tutukİandığı gibi, 24 Nisan 1950 günu mahkeme sonuna kadar sendikamn kapandığı bildiriliyordu. 4 Eylül 1949'da daha çok muhalefete mensup sendikalar, kitle halındeki işten çıkarmaları protesto amacıyla bir miting rfuzenlenmesini istediler. Mensucat Sanayii Işçileri Sendikası, üyesi olduğu Istanbul İşçi Sendikalan Birlıği'ne müracaat ederek mitingin Birlik tarafından organize edilmesini istedı. Iktidar partisi, yapılacak mitıngi hoş karşılamıyacağını beIırtince, teklif reddedildl. Buna rağmen Sendika 21 Ağustos'ta mıtıngi yapacağını bildirdi. • BİRÜGtN BİLDİRİSİ Işsizlik, ücret gibi sorunlarla uğraşmak sendikalan kotü duruma duşürebılirdi. «Çttnkii, mitinsler, protestolar, güriıltüler, büyük toplantılar, dâvanın tahakkuknnn geri bırakır. sessiz sadasız çalışarak mühim isler başarmak her caman mümkündür.» (2) Hemen arkasından bütün bun» lara rağme mitingi yapan sendıkayı üyeliğinden atıyordu Denilebilir ki, 1946 yıhndan 1963 yılı sonuna kadar tek işçi evlemi olarak kaldı bu miting. 4 Eylül 1949 tanhi, butun engellemeler, bütün karşı çıkmalara rağmen, Eyüp'te 2.000 ısçiyi bir araya getirmişti. Ve 1950 Mayısının 14'undeki iktidar değişikliği, işçi davranışlarmın karşısında yer almaktan sakınmayanlan, büyük bir şaşkınlı« ğa uğratıjOrdu. Ama, partiler değişmis, işçiler için hiçbir şey o*eğişmemişti. Daha birkaç ay öncesi grev diye iktidan sıkıştıran D.P., iktidara gelince bu konuyu çoktan unutmuştu. O) Cumhuriyet, 28/6/192» (2) Hürbilek, 20/8/1949 1 MollCOÇOfrilJ | konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU | | (J£fJ SULTAN Ve bu davranışların cevabı gelmekte gecikmiyordu. 22 Ocak 1950"de yapılan Tekstil Ayvansaray Şubesi kongresinde çekılen telgraf söz konusu olunca, gürültüler kopuyor, sendıka bölünerek, yeni bir sendika doğuyor ve kurucu genel kurulun ilk işi, eski sendikalarının başkanmın, işçiler adına konuşamıyacağı, kendilerinin grev ıstedığini bir baska telgraila B ÜNCN üzenne Birlik bir bildiri yayınladı. Üye sendikalanyla, bunların üyesi işçilerin mitinge katılrnasını ya»aklıyor, kendisinin hiçbir ilgisi olmadıgını açıklayarak, hukumetin bunu önlemesi gerektiğinl iddia ediyordu. Çünkü YARİN : Sendikalar Bir olayın başlangıcı IIMIIIII 4 7 • MUZAFFER BUYRUKÇU flzerinde dolaştı, çuvallı sopayı sağa sola bastıra bastıra sürtmeye koyuldu. Hlkâye konusu sınırlarını gittikçe genişletiyor ve kendini Doğan'a beğen diriyordu. Kız da oğlan da ondört yaşındaydılar. Birbirilerini deliler gibl seviyorlardı ve seviştiklerini analan, babalanyla birlikte bütün mahalle blliyordu. Ama kızın askerde olan ağabeysi gelip dn runıu öğrenince bir akşam oğlanin yolunu kesiyor, bıçağını çektiği gibi saplıyordu. Oğlanin öldüğünü sanan kız ağbeysini uyurken öldürdukten sonra in tihar ediyordu... Doğan, her şeyini kaybedip tek başına bir hastahanede yatan oğlanin ne yapacağnu düşünmemişti. İyileşip hastahaneden çıkacaktı, eva gelecekti. Kendini doyuran bir sonuca varamadı, (Matbaadaki Adamlarlı yazmayı daha uygun buldu. Pınl pırıl olan tajlifa baktı, «Kaymak gibi oldu» dedi, gülÜmsedi. Her işi bitinnentn, içinde en küçük bir tedlrginlik bulunmamasının rahatlığıyla hikâyesini sin dire sindire okumaya koyuldu ve birden içinde bir şeylerin değiştiğini duydu. Daha onurlu. daha ağır başlıydı artık. Az önce severek yaptığı işi kendine yakıştırmıyordu. Gözleri, elleri de harekete geçH, fanilasına, pantolonuna, bez ayakkabılarma baktı. O bir yazardı artık ve bir yazar Reşat bey gibi giyi nir, kapıcılık da yapmazdı, Göğsünden bir parça et kopanldı. Şıracı AbduUah, Hulki. Yasar, Sabahattin hızla geçtiler kafasının içinden. Hepsinin hcm günlük pantolonları, gömlekleri hem de Pazarlık, Bayramlık takım elbiseleri vardı. Bir yere gidinc* (Paşa) gibi gidiyorlardı. Oysa Doğan, her yere bun larla gidiyordu. Terzl Bahri kaç kere: Şu oğlana blr takım yaptrr, böyle arabacılar gibi gezmesin, ayıptır. demiş, babası bu sözlerden tedirgin olduğn nu belirten bir sesle çabuk çabuk ve hep, «Bakalım, bakalım, şimdilik bunlar iyL Temiz yaptıralım da iki gün içinde boklatsın mı?» karşılığını vermlş ti. Dediği zaman yaptırsaydı her ay vereceği taksit lerle şimdiye kadar ödcnmi; olacaktı. Bir seylerdea utanıyordu. Hikâvesinden soğumuş gibi sağ elini adının üstune kapattı ve kapıya dikti gozlerini. Ba yazıttaki erkek terzisi Fethi Diken belirdi gözlerinin önünde. Günde en azindan üç kere elbise değiştiriyor, bastıkça gıcırdayan, elbiseleri kadar yenl v« çeşit renkte ayakkabı giyiyor, ona göre de kravat takıyordn. (Arkası var) r DİŞİ BOND rOPL&MTIMlZlM ĞLNBİE MADDE VEO ALIVOB, BlO wa>ıus!JNQA TtFFANY JONES NELEBIMİ2 VS BEEABEJ? /UEUSSA İLE 6U EVDE QC>"'''~'"^ "" AMA. ÖZâÜZMDKTU KrZJMf MEE GARTH S AYLÂK MUSA Ellerlni pantolon ceplerine soktu ve HümerraVn düsündü. Karanlık sokak, duvar, karşıdaki mesdt, Tanilya kokuları . Başını gbğsüne yaslamıs \e bayıhnıştı. Başı hâlâ orda durnyonnus gibi elini göğsünün bir kanş kadar uıağında geıdirmeye ba}ladı, sonra sandalyeyi alarak kucakladl, bir tango mı nldanarak dönmeye koyuldu. Beşinci donüste mü rettiphanenin önundeki çoktan knrumus kan lekesine ilişti gözleri. Tozluydu ve kahverengiydi. Kur son çaldığı gerekçesiyle makine dalresindekiler ta rafından adamakıllı dovüldükten soora tekmeyle kovulan Basrinin bumundan akan kanlann göllendiği yerdi. «Hadl bakalım is basına, yeter dalga geçtlgüı.» Kovaya su doldurdu, süpurgeji, ncunda bir Ç U val parcası olan yer sUeceği, aldı. Hümeyra bir özge candır Kara gözlü ceylandır şarkısını söyleye soyleye ynkanya çıktı, UnkU 1946 tutuklamasının Sık sık dalıyor. bir sildlği yeri bir daha sUlyorkorkusu, İşçilerin ıçıne smdu. Bu yüzden odalar, masalar dünkünden daha temıştır. Bütun suçu, hükümiz olmuştu. Temizlik gereçlerini ayakyolunun metin demokratik düzeye geçaralığına bıraktı, abonelere gidecek gazeteleri katme çabası içinde bulunduğu ı ladı. kucaklavıp köşeye yığdı. Matbaadakilere ve dı nancı ve sınıf esasına göre dersardan gelecek bedavacılara verilecek olanlann üsnek kurma yasağuun bu gerektiine İdare damgasını bastı. Hüsnünün ortalığı çeyle kaldınlmış olmasına güçın çın ottüren sesini duydu. Makine dairesine inen venerek sendika kurmuş olan merdivenin başinda eğilerek seslendi. Karjüık gel arkadaşlannın, komünizm promedi. Duymadığmı düşünerek sesini yükseltti, tek pagandası yapmak suçuyla harar seslendi. pislere atümış oldugunu gören •Olur, olur, şimdl giderim» dedi Şinasi. Sesi işçiler arasından sendika kuraderinden geliyordu ve ne konoştuğu ne de jarkı cak babayiğlUer çıkmıyordu. söylediği zamanki sesine benzemiyordn; tnce ve d Yasa çıkmış, sendika kurulmaz nlrliydi. Parmaklariyle bir oyon havası çalmaya 1 olmuştu. CJîJ . derhal bir işçi başladı masanın üstünde ve bu arada yaptığı isbiirosu kurdu. Başına Dr. Relerle yapması gereken işleri, onutulanın olnp obna bil Barkın'ı, Sekreterligine de dığını düşündü ve sövdü kendine birden öfkeleneSabahattin Selek'l getirdi. rek. Taşlık gözlerinin önünde kirli kirli duruyordu da görmüyordu. Yeniden kovaya su doldurdu, Görevlert, 5018 sayılı yasaya lifi sabunladı kovanın içinde, suyun fisrii beyaz kö gore sendikalar kuracak kışıpükle doldu ve bu köpüklü suyo taşlığuı üsrüne ler bulmak, onların örgütlenboşaltıverdi. Köpükler hep birden hışırdryor, kümesine yardımca olarak, deçük binlerce balon patlıyor. patladığı yerde topln mokratik düzende oy ana kıtigne başı kadar bir beyazlık kalıyordu. Sevdi bu hı lesı olan emekçıleri organize et sırtıyı; kafasının içinde yeni yazacagı hikâyenin mekti... Bir başka deyimle, o korku • konusu bu hışırtryla bir güzellik. bir canlılık kakon zandı ve Vaso'nun ıslak dudaklan dudaklannm ve terör havasında işçi önder I zan leri yaratacaklardı. Büyük ça fmammı•NHIIHIHNIHIIIIIII balar harcıyarak yarattüar da... Bugün, en güçlü örgutlerin başmda bulunan pek çok lşçl ön 78 derı, o çabaların eleğınden geçMary Weaver'in duruşuna bakılırsa, su ana miş kışılerdir. kadar yaptığı açıklamalann iddia makamı taPabrıkalar dolaşılıyor, kabıllrafından jeterli göruleceğı kanısmda... yetli lşçılere partinm, hükümeFletcher de ısrar etmlyor. tin garantisi verilerek, örgütGenç kadının buraya her bakımdan hazırlenme çabasının ıçme alınıyor lıklı geldığını ı>ace anladığı besbellı... Kurcalada Yavaş yavaş korku dagılıdıkça zararlı çıkacaguıın pekâlâ farkında. Tahyor, yığınlar uzennde etkill çarikten kaçınıyor. balar uç veriyordu. «Devara edin lütfen...» • SENDİKALAR VE SİYASET «Anahtarı bıraktığun yerde bulamayınca amcama gitme fîkrinden caymak üzereydim... endlkalar yasasının yürürFakat tam o aralık kuzenim John Manning ak lüge girdiği 20 Şubat 1947 lıma geldı Onun arabası asagıda bizim gara]tanhinden, 1948 sonuna kadaydı. Ataıak zorunda kaldığımı bildirmek dar bütun yurtta, 73 oşçi, 4 iş. amaıı ila telefon ettim Cevap vermedl Yapaveren sendıkası ile, l ışçi sencak başka şey yoktu artık. Aşagı indim, araba dikası birliğı kurulmuş bulunu vı aldım, yola çıktım. Eskl adeüydl... Kontak yordu. Birlik, Istanbul işçi senanahtarınj torpito gözünde bırakırdı dalma.» dıkalan tarafından kurulmuş «Saat kaçtı?... tu. Ve bu arada işçiler Uzerin «Yedl otuz... Şayet yanıimryorsam... de de etken olmaya başlayan Ya birkaç dakika fazla, ya birkaç daklka nok. D P. yi tutan va da partilerln san . Pek farkında degüim.» kurulmasından sonra tekrar ge «üradan doğruca Pine Wooda'a mı alttt llşme gösteren sosyallst örgütniz?. lerin tarattan sendlkalarla, sen «Evet... Doğruca... Yokuşun en dilt yerldikacılar, çeşitll suçlamalarla ne gelir gelmez düzlüğe girmek üzereyken arabu örgütün dışında bırakılıyor baırn villânın bahçe kapısı önünde gördllm... du. 1948 istatistiklerine göre işDlreksiyonda avukat Liedenskt vardı... Hareket çilerin sayısı 650 bin iken, senetmek üzereydl... Ben yaklastım... Kapılan aydikalara kaydolanlann sayısı 52 ru anda açıp lndik.» bin klşiyl ancak buluyordu. O «Sizin geldiğlnlzl görünce nasıl blr tanr ran •• 8 di ve bu işçilerin ya/ takındı?... ratma sendıkalara hiç bir ilgi Sük"it.. Mary Weaver gözlerlni kapıyor... sdstermedıginin bir belgesi oHatırlamağa çalışıyormuşçasma hareketslı kalı larak değerlendirilebilirdl. vor blr an. Sonra gözlerinl aralıyor: «Şaşırmış glbi bir hali vardı.. Bana öy Ancak siyasal ortamdakl ger le geldl.ı Elnlik ve yıgınların kitle halin «Sabahın böylesine erken blr saatlnde de DP. çevresinde toplanması. Phıe Woods"ta ne aradıgmı size nasü tzah et. sendikalaşmada da bir canlılık tiT.... getlriyor, sendikalan siyaset dı «Amcamla tanışmak arzusunda olduğu şı tutmak gerekçesivle, siyasetin İçin kaltap oraya kadar çıktıgını eöyledl. Daha tam göbeSine eirilmekte tered C YARINSI7 Türkçesi: Adnan TAHİR önce de açıklamıştım... Kalifomlya'yı blr daha dcnrn°mek uzere bırakıyorduk... Karanma buydu.» «Inandınız raı bu lâfaT.» «Evet.» «Bu arada siz, şahsen .. Hiç beklenmedife blr anrta onu Pine Woods'ta görmekle hayret etmedinlz mi''.. Dunıp dururken slze haber ver» mekslzin . Ne bileyim ben Kalkıyor oralara gidiyor Saşılacak bir şey değil mıydt bu sU srin b a " c r t '