25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAiıfn t d 25 Temmuz 1970 CUMHURÎYET tlrerek Ofcyanuslara çıkan Ruslann dünya deniılerindeki yerini almış olmasım Küba bunalımrna bağbyanlar oldugu gibi, dış politikalannı bu yöne çeviren yeni liderlerin büyük payı bulunduğunn söyliyenler de vardır. Gerçekten Çarlardan Lenin ve Stalin'e kadar gelmis geçmiş bütiin şefler dünya egemenliğine giden yolun denizlerden geçtiğini ya anlıyamamışlar, ya ds o zamanki imkânlariyle bn bedefe erişememişlerdir. Ne denilirse denilsln, bugün Ruslar yaptıklan modern savaş gemileriyle şlmdiye kadar Batılılann mülku diye nitelenen denizlerde artık serbestçe dolaşmakta, tarih boynnca ulaşamadıklan bir özlemi savaşsızca sağlamış bulunmaktadırlar. 1968 Temmuz ayında Kübanın devrim bayramına katümak üzere Attentiği aşıp Amerikan kıyılanna yaklaşan Sovyet savaş gemileri (6 savaş 2 ikmal) askeri uzmanlar tarafından endişeyle izlenirken iki yıl sonr* Okyannslarda başlıyan ve MoskovadaJd bir roerkezden idare edilen deniz manevralan (150 savaş gemisi, 50 denizaltı) büsbütün şaşırtıa olmuştur. vvelce sportif ve diplomatik amaçlaria yabancı üs ve limanları ziyaret eden kızıl donanmanın çok kısa bir süre içinde gflçlenmesi politik zornnluktan ziyade bilimsel ve teknolojik gelişmelerin bir geregidir. Şu anda çok geniş bir bölgeye yayilarak stratejik metkilni almış bulunan bu donanmanın Rusyanın gelecekteki çıkarlanıu konıyacak bir devamlılık içinde her gün biraz daha kuvvetlenmesi de beklenmektedir. Stalin'in ölümüoe kadar kıyı korumasiyle ilgili olarak taktik alanda kullanılması öngörülen kızıl dotw»nTnmın gon on yıl içinde dünya egemenliğinc giden yollan tutarak emperyalist diye niteledikleri Batılı ülkelerin karşısına çıkması dünya banşını sağlamada bir denge unsnrn olarak gösterilmektedir. Ancak, Sovyetlerin şu andaki ideolojik temel görüşüne paralel ve modern ölçülere göre kurulan deniz gücünün açık denizlerle ilgilenmeye baslaması dünya komünizm ilkelerine daha uygun düşmekte, yabancı ülkeler üzerinde yeni bir nizanun kurulmasmda etkili bir politlka aracı olarak kullanılacagı sanılm&ktadır. Şurası da bir gerçektir ki, Sovyet denizciliğinin gelişmesinde dış politikanın etkisi olmakla beraber teknolojik ve bilimsel çalısmaların rolü büyüktür. Yapüan bilimsel çalışmalar arasında Okyar.uslar coğrafyası, dünya denis yollan ve yabancı üslerin incelenmesi konulan Snem kazanır. ıllardan Y nük denizberl uyguladıklan kıyılara d9stratejisini birdenbire değiş Dünya Denizleri ve SOVVETLER Feridun AKKOR kuUamlmasmın yasaklanmasıru tekltt etmJalerse de sonucu beklemeden bn alandaki çalışmalarını hızlandırmışlardır. Bu ana kadar ölçme ve araştınmt gemileriyle denizlerin geçirdiği aşamalan Inceliyen Ruslar, boğazlann durumu, akıntılar, derinlikler, suların sıcaklık ve soğukluğu üzerinde durarak meteoro lojik gözlemleri yapmakta ve bir askeri harekftt için luzumlu bilgileri toplayarak haritalarma işlemektedirler. Bu konu ile flgill olmak üzere üniversitelerin co£rafya bölümfinü bitiren öğrenciler de staj maksadiyle açık denizlere gönderilmek suretiyle bu arastınnalara yardırncı olarak katılmaktadırktr. Bilginler ham petrol üretimi ve balıkçıbk yönünden sulann sıcaklık ve tuzluluğu üzerinde gerekli bilgileri toplarken askeri uzmanlar da işin taktigine girmektedirler. Yapılan araştırmalann bilimsel deferi inkâr edilmemekle beraber Okvanuslar cografyasiyle harekât bolgesindeki yabancı ülkelerin deniz gücü ögrenilmekte, plânlama için lüzumlu taktik bilgUer evvelden elde edllmektedir. •• ncelikle Amerikanın Polaris denizaltı fislerinl ve yerlerini araştıran Ruslar NATO deniz manevralarını ve önemli olaylan degişik tipteki gemilerle ve elektronik araçlar la izliyerek gelecekteki deniz stratejilerini tâyin etmeye çalışmaktadırlar. tkinci Dünya Savaşından sonra silâh yapunındaki değişiklikler süratle devam ederken deniz fistu ve altı savas gemilerinin ve bunları yok edld araçların kullanma teknigi daha dogrusu nasıl savaşılacağını tesbit konusu denizlerin karakterini evvelden ögrenmeyi ronınlu kümıştır. Bu itibarla savaşın s o m ermesinden bu yana modern usullere göre yürütülen ve devamlı bilgiler getiren deniz araştırması ve Okyanuslar coğrafyası üzerinde birbirleriyle yanş eden iki büyükler uzayda olduğu gibi denizlerde de önalmak cabasmdadırlar. Aşagıdaki tablomm üıcelenmesinden aralanndaki farkı görmenin ve kıyaslama yapmaıun mümkün olacağı kanısındayım. Milyar özelgemi Teknik Araştırraa dolar sayısı Per. merkezi Sovyet Rusya 2^ 200 9000 100 Amerüa 4 150 3700 25 ir savaşın banş zamanında kaıanılacagına inanan Ruslar her şeyden evvel denizlere önem vermekte, bir taraftaa ticaret yaparlarken diğer taraftan dış politiksUrmm uygun bir yayılma stratejisi uygubunsktadırlar. Denizlerden yararlamnadan önce dünyadaki komünizm gelişmesinin çok sınırlı kaldığını gören idareciler kurduklan ticaret filosuyla kıtalararası ilişkileri arttmnak suretiyle daha etkili sonuçlar alacaklannı ummaktadırlar. Bugün geael tonaj itibariyle dünya ülkeleri arasında 6 ncı sırayı alan ticaret filosu mevcut imkânlann yetersizllği nedenlyle henüz lstenilen seviyeye ulasamamıştır. Yıllar MUyon ton Gemi adedl 1968 12.8 900 1970 13 140 1960 70 Sovyet ticaret fllosa tonaj baJamından üstün oünakla beraber gemilerin yoş durumu, ortalama büyüklüğü, surat ve donatım faktörleri itibariyle yeterli sayılmamaktadır. Son rıllarda politik hedeflere yönelen Ruslar iktisadi alanda büyük bir üstünlük kurmak için deniz inşaat programlarmı genişletmekte iseIer de kapasiteleri buna pek elverişli değildir. Ve ancak, ',ı 60 mı realize edebilmektedirler. Bu arada ticaret filolannı Batı sistemine benxer sekilde işletmek İçin kurduklan özel sirketlerle bezı yenilikler getlrmislerse de devlet sektörüyle olan baglantılan dolayısiyle henüz olumlu bir sonuca varamamışlardır. Daha ziyade siyasî çıkarlara göre kurulup, işletilen Sovyet ticaret fllosunuıı gfirevlertni şöylece özetliyebiliriz: #> Durmadan artan bir tonajla ulastırma alarondaki yerini alabilmesi İçin Batılı şirketlerle işbirliçi yapmak ve güven verici bir armatörlükle dış pazarlan ele geçirmek. O Kendi ihtiyaçlannı dahi karşılıyamadığı haJde düşük fiyatlar uygulayarak dünya piyasasım sarsmak. O Dış politikalannda önemli bir yer Işgal eden yabancı ülkeler arasmdald ulaştırmada deniz ticaret kurallanna nymaksmn yük alıp vermede fincelik kazanmak. O Banşta askeri amaçlara göre geliştirilen ve icabmda Rus bayrağı altır.da boş olarak dolaştınlan gemilere keşif görevi yaptırmak. O Askeri malzemeyi dost ve müttefik ülkelere taşımaktır. E ••lUııımıııılır Adına (ftzel ikmal) dedikleri bir sbrtemle yabancı ülkelerin kıyılannda tamir tesisleri ve depolar kurmak suretiyle bir savaşa hazırlanmaktadırlar. Evvelce yalnız karasolannda bulunan bu denis üsleri sonralan dış ülkelere kaydırıhnış ve Uk olarak Arnsvntlnğun Valona kasabasmda bir denizalö flssü kuruhnuştur. Enver Hocanın Kızıl Çlne kaymasından sonra Ruslar bu bölgeden çekilirken sosyalist Arap ülkelerinin davetiyle Orta Dogu kıyılanna yerleşmişlerdir. Bir savasta kendilerinin de yararlanacagı bu üsleri askeri Tsrdım çerçevesi içinde gönderdigi süablarla takviye eden Ruslar, bir taşla iki kuş vurmaktadırlar. Bir yandan Arap ülkelerini kasanırken, diger yaodan bir savas için lüzumln üsleri banştan itibaren çok ncuza kurmaktadnlar. Nitekim, son Arap • Israi] mücadelesinden yararlanan Sovyetler, evvelce Akdenizde ele geçirdiği üslerle bu bölgeye kolayca yaklaşmış ve burada bulundurduğu kuvvetll bir donanmayla Cebelitanğa kadar nzanarak Kuzey Afrika kıyılannı kontroUan altına almışlardır. Yabancı ülkelerde knrdugu üsleri yeterli bulmıyan askeri otoriteler son zamanlarda yüzücü ikmal sistemiyle durumlarun ayrıca de» teklemeye çalışmaktadırlar. Gezid ikmal blrllkleri ve tankerlerle tamlr ve akaryakıt Işlerini sağlamakta, özeilikle Akdenizde üslendirdikleri donanmanın uzunca bir süre bu bnlgede kalabilmesini ve gerektiğinde savasabilmesini mümkün kılacaklannı ummaktadırlar. İkmal işi «ynca ticaret ve balıkçı filolariyle de desteklenmektedir. Ruslar aldıklan bu tedbirlerle dünya denizlerinden bir daha çeri dönmlyeceklerini ve buna artık hiç bir ü!kenin gücü yetmiyecegini kesinlikle söylemekte Yabancı malî güdümü altında kalkınma olmaz 1 dirier. Sonuc şev kaybetmiyen ve bir ülkcnin güvenligi yönünden daha çok askerlerle polltikacüan etkileyen bu konu uysrulanacak, sevk ve Idarenin temelini teçkü etmektedir. Ancak, son zamanlarda dünya devletleri uzay yanşmalannı yakmdan Izledikleri için denizlerdeki teknolojik gelişmelerle veteri kadar ilırilenemeıniş. lerdir. tkinci Dünya Saraşından sonra deniz gücune büyük bir önem veren Ruslar, karalardan denlzlere yayılan blr ülke oldııklannı ve uyguladıklan deniz politikasiyle dünyaya hikim olma konusunda kararlı bulunduklarını göstermektedirler. Varşova Paktı üye devletleriyle yaptıklan Iktisadi baglantı ve siyasî anlasmalarU güçlenen Sovyet Rusya, son 10 yıl içinde vurucu bir deniz kuvvetiyle bflyük tonajlara varan bir ticaret filosu kurmuş bulunmaktadır. Sosyal ve politik gorunlara zamanla çözüm yolu bulan Ruslar, dünya egemenllgi konusunda açık denizlere çıkmada herhangi bir tehlike förmenıektp ve gelecekteki gttrenliklerini sağhyacak tedblrleri «inv diden almış bulunmaktadırlar. D enizlerin önemi eskiden beri bilinen Mr gerçektir. Bogün de degerinden hiç bir Okyanuslar coğrafyası zel surette yaptıklan araştırma gemlleriyle Okyanusları tarayan Sovyetler 1968 den bu vana Batılılara nazaran ön almış dunımdadrrlar. Uluslararası coğrafyacılar bu bilimsel çalışmalann daha çok askeri amaçlara göre yapıldı&ını belirterek gelecekteki tehlikeye Işaret etmektedirler. Her ne kadar Ruslar Cenevre Silâhsızlanma Konferansında denizlerin özelllkje denizaltının askeri amaçlara göre Şu tarihleri aklınızda tutunuz : 1854 ve 1954 . 1854 Osmanlı Devletinin ilk borçlanma tarihi.. 1954 Cnmhuriyel devletinin Osmanlı borçları son taksidinı ödeme tarihi . Tam 100 yıl sürmüş bu hikâye .. Kırım Savasının masraflarını karsılamak için 1854 rılında ilk borç Ingiltere'den almraış. Bundan sonra horc borcu izlemis. Osmanlı Devleti tam bir kısır dönpü Içine düsmfls. Batı kapitalizminin knmpanvaları devletin sınırlan içinde fink atmavü başlamıs. 1856'da Edinburg Review'de çıkan bir yazı : « îngıhzler artık Ineıltere'de vapacakları riüşük faiîlı vatınmlar yerine, dısarda vapacaklan faizi vüksek fakat rırıkosu fazla yatınmları tercıh etmektedirler » dlve yazıvormus. 20 Kasım 1881'de Muharrem Kararnamesi vavınlanmıs Bu kararn3meye ?öre. alacaklı devietler bir bagımsız Düvnnu l'mumiye fdaresi kurnp. Osmanlı Devletinin ekonomisini tam kontrola almıslar. Düvnnu Umumive knruldugu yıl. borç toplamı 210.047.778 liravmıs. Batının kapitalist devletierlnin ortak cıkarlarını kovalavan hu kurum. devleti veni borçlanmalara sürüklemekten çavn bir ise varamamıs. 1870'te Morawitz : « tstanbu! venı bir Kahfornıva oldu » divormus. Yabancı malî çüdümu altında kalkmmava calısan clfvlet kalkınamamıs ama. «ömürgelesrnis. en sonunda batmıs. Sonra bir Gazi Mustafa Kemal Atatürk çıkmış ortaya.. Bir Millî Kurtulus Savası.. Ve Lozan. Lozan'da tngiliz karulu Baıkanı Lord Ctarton : « Türkıve ıktisadı bakımd'an bağımsız blr devlet değiltîır sırf kendi kavnaklanvla bağımsız bir devlet olamaz, sanayileşemez ve yabancı yardıma mutlak surette lhtiyacı vardır..» diye dlrenlyonnus. Dflyunu l'mnmiye Lozan'da takside baçlanmıs. Atatürk Cumhuriveti ödemis bn borçlan Ve dısardan vardım almadan, ditndlk ve batımsıı avakta kaimasını da bilmis. tkinei Dünva Savaşı sönnnda kalkmmava hasir. dengeli. eene bir devlet olarak nmntlovmns Ne var ki. Batı kapitalizminin ellne yenfden dfisflrmflsler Tflrkiye'yi. 1954'te Düvunn Cmnmiye'nln son taksidi Sdenlrken Osmanlı Devletini yıkan Lord Cnrron felsefesinin bukuk temelleri atılıyormus içerde Amerikaiı petrolcfi Max Bali'ün hazırladılı Petrol Kanunu. Amerikan sermavedarlarının adamı Randall'ın hazırladı»ı Yabancı Sermave Kanunu 1954'te kabul edilmiş. Bövlece Türkive'nin kapılan, yabancı knrnpanyalann türlü çeşitli kombinezonlanna açılmıs.. Osmanlı Devletlndeki eibi tstanbul'n Kalifornlya'ya benzeten çıkmamı? ama, zamanın Türkiye Cnmhurbaşkanı llân etmls : « Türkive küçük Amerika olacak..» Aradan zaman geçmiş .. Türkiye, Osmanlı Devleti usulBvIe borçlanmaya devam etmls : Her borcun ardından bir veni borç, ve her venl borcnn ardından bir horc daha 1970te lc ve dıs borelar toplamı 50 milyar Iiraya yaklasmıı» Hesap kitapla anlaşılmış ki, 2012 yılına kadar borçların takıitleri Bdenecek... Yukandaki hlkSyeyi «mış» la, «nis» le anlattıgımıza bakmayın. • Gerçektir. Ve bn gercefci. Yardım Ronsorclvnmn ile Türkive srssındaki toplantılardan sızan haberler Uırtüne hatırlattık. 27 Mayıs 1960'tan sonra, Batılı kapitalist devietler btzim borç durumunun garpa sardıjhnı törünce, tıpkı 1881'dekı Muharrem Karamamesi ribi bir kararla ve Düvnnu Cnrnmiye zih ! niyetiyle blr Yardım Konsorsivumu kurdular. Bu kurul, Türki J yenin ekoncmisinl kontrol edecek, borc taksitlerinl zamanında Sdeyip ödemedüHmize bakacak, sonra da biıe cerekirse veniden borç verecek. Bövleee hacir altına alınmıs bulunuyoruı. Düytınu Umomiye'nin en büyük patronn o tamanın en büvük fcapitailsti tnıriltere Idi; Yardım Kon«or«lvumannn en hüviik patronn zamanımızın en büyük kapitalisti Aracrika'dır. Her vıl biz bn kurul huzuruna çıkanz. Bn vıl cidisimisi pek betenmernıs S olaeaklar ki, yardımı kısıtlamışlar. Bis 140 milvon ısterçiut on " Isr 97 milyon vermişler; aynca 40 milyon dolâr proie kredisi tanımışlar. Yanl bis yabancı devletlere proje snnacaŞız. adam işine gellrse : Evet.. dlyecek ve borç verecek. Yabancılann malî güdümünde ve Süleyman beyin fcomprador iktidannda kalkınma hikiyesi işte budur. Türkive'yi kalkındırmayan, uydulastıran ve Türkiye içinde yabanrılara batlı blr komprador sınıfım tenginleştiren Lord Curzon felsefesiyle kalkınma olur mu? Şimdiye kadar olmamıs H handan «onra oTıran. B Üs politikası filosunun S ovyet deniz ticaret arasındaki esas gSrevi üslerle anavatan ulaşmun UNDEN UNE Akıllarının değii umutlarının arkasından gidenlerl Hfrkes bir düzendir tuttBnnu» gldiyor; biz de demokratik dö^ccun Türkjje'de geliserek hata ve kusnrianndan arınıp gellşmesini isteyenlerdeniz.. Gerçİ gönlttmüzün bu iste|iy!e olavlar çelişme halindedir. l ygunsuzluklar. zorbalıklar, demokratik düıeni tehdit edip dururken biz de, bn iş acaba nasıl yola girer? diye kötü kötü düsünmekteyiz. Hiç güphe yok, demokratik düzenin yola girmesi için blnblr çareye basvurup türekH olarak müeadele etmek gerekir. Ben, karşunızda duran o binbir zor> luktan yalnız iki tanesine değinmek istiyonım; öyle iki tanesine ki, bunlar düzelmedikçe, demokrasi mekanizmasını işletmenin mümkün olamıyacajı artık açıkca anlaşılmaktadır. , 1) önseçim meselesi : > Ba mesele üzerinde çok konusuldufu için fazla durma\aca|ım, gerçek şudur; mevcut önseçim, millî lradeyi baltalamaktadır. Gayet kötü tatbik edilen paralı alıs verişli \e iki dereceli seçime bizı götürmektedir. öyle bir iki dereceli seçim ki, bnnds memleket kavçısı, insan kıymeti hiç yer almamaktadır. Yoklamalar karsılıkJı özel çıkarlann besabiyle yapılmaktadır. Bu önseçim bu haliyle kaldıkça, btr gün parlâmento kelimenin bütün ağırhk ve anlamıyia seviye düşüklügü yüzünden batar. 25 kisi ile kanun çıkarmanın baslıca sebepleTİnden biri millete besap vereceğine delegeye besap verecek olan kişinin •ommsuzluk duygusudur. 2) Parti kongreleri ve parti bünyeleri : Otuz yıla yaklaşan blr tecrübe biıe hâlS ö|retmemistlr ki, bir partinin ve o parti dolayısiyle bir memleketin kaderi; 1000 kişiiik kongrelerin bissi, marslı yumruksal baskılı mizansenlerine teslira edilemez. 1955'ten sonra ispat hakkı gibi, kimsenin reddedemtyeceği aklın ve hakkın bir ilkesinl D.P. kongresi heyecatılı nümayişlerle reddetmis ve daha o gün verdigi kararı ile Menderes'in idam hükmünü imzalamıştı. Eger D.P. kongresini teskil eden delegeler o gün partizanlığın, propagandanın, kuvvetliye ram olmanın ve çahsiyetsizliğin esiri olmayıp da akılla. rının yolnnda Eridebilseydiler, daha dofrusu parti basında olanın baskılan ile delegeler konusmak, düşünmek bürriyetini kaybetmeseydiler Menderes bnçün belkl Basbakan ohnayscak fakat hâlâ yasayacaktı.. Eğer bir heyecan fnryası ile aslında çok önemli bir mektubun altında yatan anlamı, A.P. Konrresi 1964'te sezdifi halde bu sezgiyi yüı kişi açıkca ifade edebilmiş olsaydı Demirel bugün bu kadar zor duromda kalmazdı. Eğer yarın daha da zor durumlara düşerse bunun günahı; iyiyi kötüdeıı, doğruyu e|riden, çirkini güzelden ayıramayan ve (bfr gün '•) diye ümit uğnına sahsiyetsizlik eden delegenin ve bu gibi delegeler toplumunun yarattıgı mistik havanındır. Az gelişmiş bütün milletlenn dramıdır bn . Insanlar akıllannın çizdsinde degıl, umutlannın çizgisinde yürürler, başkalarını da arkalannda sürüklerler. Hiçbir partide dı» politikayı yetki ile inceleyecek, siirekli olarak takip edecek bir organ yoktur. Hiçbir partide rrali ve ekonomik meseleleri kendl programı açısından inceleyip günü gününe takip edecek bir organ yoktur.. Yoktnr; zira bu incelemelerln, kongrelere gelenler, yoklamaya katılanlar nazannda değeri yoktur. Bizde basta kim varsa, taktik, bilçi. ilim . Taktikten, bilgiden, ilimden haberı olmayan fakat parti dalaverecilifini iyi bilen insanlar tarafından, o bastakınin arzusuna göre ve onnn namına yönetilir .. Memleket gerçeklerine göre değil.. Sebep?. Çünkü az gelişmiş tnilletlerin belirli hastalığı dalkavukluktnr, dalkavuk insan kandırır.. Kanan insanların konçreleri de heyecana, palavrava davanan kararlar verir.. Partiler kendi iç bünyelcrinde kuracaklan organlarla ve bo heyecan kongrelcrinın yerine daha dar çerçevelı akıl kongrelerini ikarae etmedikçe fikir ve ahlâk, umut ve çıkara egemen kılınmadıkça, memleketin ve parlâmentonun yarınına ümitli gözlerle bakmak mümkün degildir.. Geçtiğimiz haftanm hava olaylan bir evvelki haftaya göre nisbeten değişik bir gelişme gösterdi. Bir hafta evvel hissedilen bunaltıcı sıcaklar yerine serin havalar geM^ ve Doğu Anadolu ile Doğu Karadenizin Doğu kesiralerine yer yer yağmur yağdı. Normal yaz günleri bekleniyor li bir değişme olmıyacak, rüzgârlar poyrazdan yer yer orta kuvvet te esecektir. İki gün sonra yağışlar tamamen kesilerek, rüzgârlar halıiiıyecek ve bol güneşh gunler gelecektir. Deniz suyu s'.caklığı, Batı Karadenızde 23, Doğu Karadenızde 25 derece cıvarında bulunacaktır. • DOGÜ ANADOLU BÖLGESİ: Açık ve bulutlu gUnler hafta süresince devam edecek, hava sıcakuklannda ilk günlerde fazla blr değişme görulmeyecektir. Birkaç gün sonra yeniden sıcaklık artışları başlayarak hissediUr dereceye ulaşacak ve mevslra normallerlnln üzerine çıkacaktır. • DOGU ANADOLU BÖLGESt: tklUç gtln bolgerun kuzey doğu keslmlert yer yer mev2Ü yagmuTİu, 6teM keslmler as bulutlu ve Bçık geçecek:, bava SJcaklıklannda önemli bir değisme olmayacaktır. Üç gün sonra y»ğışlar kesilerek, gUneşli gUnler gelecek ve sıcaklıklar hissedilir derecede artacaktır. •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a • MAKMARA BÖLGESİ: Bırkaç gün az bulutlu ve bol gü neşli günlerle birlikte poyrazdan orta kuvvette rüzgârlar etkili ola cak, hava sıcakkklarında pek faz la değişme gorülmiyecektir. Üç gun sonra rüzgârlar hafifliyerek, güneşli günler devam edecek ve hafta sonuna kadar hava sıcaklık lan hissedilir derecede artacaktır. Deniz suyu sıcaklıklan, ilk günlerde 22, 23, sonralan artarak 25 dereceye kadar yükselecektir. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Mudürlüğuıtden. Teklif Verme Müddelinin Uzatıldığı 6246 saydı kanun hCkumlerine göre ithal edilecegl llân olunan 23 kalem malzeme meyamnda ve UanımıZın 2 sırasında yazılı OTOMASYON CİHAZLARI'na ait teklif verme mOddeti eörulen lüzum Ozerine 22/8/1970 günö saat 12 00 ye kadar uzatılmıştır llgilüere duyurulur. (Basm: A. 1124318367/7476* « EGE BÖLGESİ: tkl üç gün az bulutlu ve açık geçecek, hava sıcaklıklan bıraz artacak. Rüzgârlar poyrazdan yer yer orta kuvvette esecektir. Üç gun sonra bol güneşli ve hafif ruzgârlı günler başhyacak, hava scaklıklarmdaki artışlar hissedilir derecede artarak, mevsim normallerinin üzerine çıkacakür. Böl gede deniz suyu sıcaklıklan Kuzey Egede 24, 25, Güney Egede 26, 27 derece civanna kadar yüksele cektir. • AKDENİZ BÖLGESİ: Bir <aç gün güneşli navalarla birlikte mevsıme göre nıspeten senn dıjebılecegimız günler etkiü olacaktır. Uç gun sonra hava sıcaklıkları artarak mevsim normallennin üzerine çıkacak ve bu durum hafta sonuna kadar devam edecektir Deniz suiTi sıcakhklarının 2728 dereceye kadar yukseiecejji tahmin edılrnektetedır Güney Dogudaki kııraklık Prof. Dr. Umran E. ÇÖLAŞAN MEMLEKETİMİZ, hiçbir zaman kurakhğın tesırinden kurtulmuş bir ulke degildir. Bazı seneler toptan, bazı seneler de yer yer bu fena sartların ıçerisınde kalmaktayız. BU tene ıdrak ettiğimiz tarım yüı. bu konuda biraz daha genış bir kuraklıkla bizleri karsı karşıya bıraktı. TRAKYA, Marmara, Batı Karadenız, Ege'nin kuzey kesimlen ile Akdenızın orta kesimleri ve dığer mahallî bazı çevreler hariç, bu kurakllgın içindedır. Ancak Guneydoğu Anadolu'd» durum kendlsinı daha fazJa hıssettırmektedir BU yıl atmosferde, kıı aylanndan itibaren başlayan a normal sirkülâsyon, bazı memleketlerde kıs mevsimınin çok kuvvetlı geçmesine, buna rnukabll Türkıyemızde hemen hemen lcış Olmamasına. kar hasreti çekmemize sebep oldu. BtR taraftan kar yagışının noksan oluşu suyun toprak içme nüfuz etmesini engelledl. Dolajısıyle toprak nemı az oldu. Taban suları, kaynak sulan kısır bir hal aldı. Toprak nemmın zayıf olmasına paralel olarak atmosferln üst kısmında bekledığimız soğuk hava da teşekkül etmedl. Dolayısiyle her iki sebebın neticesinde, konvektif yajıslar da baharda olmadı. DİĞER taraftan meraleketimizden gecmesi mutad olan depresyonlar Italya, Adrıyatik yoluyla Balkanlar'a tırmandı. Yurdumuzun bır kısmı, bilhassa Güneydoğu Anadolu, küru havalann etkisinde kaldı BÖylece cîepresyonlardan d* mahrum kaldık. Daha sonralan da normal olarak ancak 3040 enleme kadar uzanmı; olmasi lfizım gelen yüksek basınç merkezlerl Avrupa üzennde daha kuzev enlemlere ilerliyerek, âdeta blr duvar meydana getırdı ve yağısh havalann memleketimize gırmesine engel oldu NETÎCE olarak kış aylarında kar örtüıünün meydanı gelmeyıjı, toprağın nem kazanmaması, yükıek atmosferdeki periyotfik soğumalann meydana gelmametl, yaryüzünde anormal ısınmanın ortaya çıktnası, depresyon yollannın tıkanmaıı, kuraklık için llzım gelen bütün lartlan blr araya getirdi. ÇARESt? AJıç, orman ve ı!iger »edbirler .. HO5CAKATJN ! Desinâtör Alınacaktır Turk El Sanatlannm her dahnda desen çahşmalan vapmak için ımtihanla 3 YÜKSEK DESİNÂTÖR ve 1 HEYKELTRAS alınacaktır tmtihan yerı Sanqyı Bölge MOdürlögO Valcıf Han EmınönO İstanhul İmtıhan 31/7^1970 saat 10 00 da yapılacaktırBilgi için Sanayı Bolge MüdörlöSüne müracaat TTRKİYE (Basm: 18403/7477) • tÇ ANAüOLU BÖLGLSİ: Birkaç gUn gUneşti havalar 1 a birlikte yer yer orta kuvvette rüzgârh gUnler görtilecek., hava sıcakhklarında önemli gelişme ol mayacaktır. Üç gün sonra rüzgâr hafifleyerek sıcaklık artışları yeniden hissedilr dereceye ulaşacak ve bu durum hafta sonuna kadar aynı şekilde devam ede cektir. • KARADENİZ BÖLGESİ: Bir iki gün Doğu Karadenizin Doğu kesımleri parçalı bulutlu, yer yer hafıf yağışlı, bölgenin öte kı kesimleri az bulutlu ve açık ge çecek, hava »ıcaklıklannda önem Efibank Ergani Bak«r İşletmesi Müessesesl MüdürSL^ine Doktor Alınacakf'r 1 îşletmemizde çalıştınlmak üzere askerligini yapmış bir dahiliye. bir nissiye ve pratısyen doktorlar alınacaktır 2 A'macak doktorlara 7244 No. lu kanun gereğince hakkı mükteseplerı olan emeklı maaşlarının üçüstü derecesi ücret. ücretlerine tlflveten % 10 nisbetınde maden yeri tazmınatı. vılda ıkı maaş tutannda ikramıye ayhk ücretlen dışmda mütehassıs doktorlara her ay 3000. pratisyen doktorlara da 2300 TL. tazminat ödenecektir 3 Evli olanlara birer lojman kaloriferli bekar olanlara da bekftr misafirhanesınde yer verllecektir. lsteklilerin aşagıdaki fidresımize kısa hâl tercumeleriyle şahsen veya dılrkce il" muracaatları rica olunur. ETİBANK EROANİ BAKIR İŞI ETMESt MÜESSESESt Mf Df RLÜÖC NIMBLJS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle